16 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURfYET 16 Temmuz 1939 Şehir ve Memleket Haberlerij Siyasî icmal İskenderun limanı Tarihî roman: 85 Ekmek meselesi takarrür etti Ekmekçiler Cemiyeti Reisi Ahmed, yarın Belediyeye gelerek ekmek imaliye ücreti olarak Ekmekçiler Cemiyetinin taleb ettiği mikdarın müfredatım gösterir bir lısteyi Belediyeye verecektir. Belediye rnuvafık görürse imaliye ücretinin bir mikdar arttırılması mukarrerdir. Maamafih Belediye ekmeğin iyi çıktrası ve he yerde bulundurulması şartile fiata on para zamma müsaade edecektir. Pazarkksız satıs mevzuubahs oluyor Hayat pahalılığı meselesi üzerinde duruluyor. Bilhassa mebzul yetişen, hatta bu sene pek fazla yetiştiğinden dolayı bostan sahibleri tarafından imha edilen bazı sebzelerin de pahalıya satıldığından şikâyet edilmektedir. Diğer taraftan pazarlıksız satıs kanununun tatbikından sonra eşya fiatlarında da halk aleyhine bir satış farkı hasıl olduğu muhakkak görülmektedir. Belediyenin yaptığı tetkiklere göre, bilhassa ufak sermayeli dükkânlarda satılan malların pazarlıksız satışı eskisine nazaran daha faydalı olmamıştır. Kuvvetle söylendiğine göıe, Büyük Millet Meclisinin bu defaki içtim; devresinde pazarlıks'Z satış kanununun tadil edilmesi muhtemeldir. Ingiltere Almanya JJ ngiltere artık diplomasi faaliyetlerinII den ziyade kendisinin silâh kuvvetini artırmağa ehemmiyet veriyor.Esaslı bir ordu teşkili uzun zaman işi olduğu gibi donanmanın kuvvetlendirilmesi dahi her yeni zırhlmın inşası için üç sene lâzım olması itibarile çok vakte muhtac olduğundan bütün gayretini hava kuvvetini artırmağa hasretmiş, hava kuvvetleri kadrosunu 1 18,000 den 150,000 kişiye iblâğ etmeğe karar vermiştir. Tayyarelerin imali de bu nispette ileremekte olduğundan İngiliz kabinesi paramentodan yeniden kırk milyon İngiliz iralık tahsisat istemiştir. Bununla bu seneki hava bütçesi 260,626,800 İngiliz lirasma baliğ oluyor. Bütün bütçenin ma sarif faslı bir milyar dört yüz milyon İngiliz lirası bulunuyor. Bunun yarısından fazlası yani yedi yüz otuz milyonu; yukarıda zikredildiği veçhile artırılan hava masarifile beraber umumî müdafaa masarifini teşkil etmektedir. Bu seneki bütçenin varidatı dokuz milyon İngiliz lirası olduğuna nazaran kalan yardım milyar îngiliz liralık masarif istikraz ve hazine bonolarile kapatılacaktır. Harb malzemesini tedarik ve temin işinin bir elden idaresi için aynca bir nezaretin teşkil edilmesi masarifin bir kat daha kabarmasına sebeb olur. Hava kuvvetlerinin artırılması manevralarm da ehemmiyetini artırmış olduğundan hava filolarile birlikte sonbaharda Büyük Britanya sevahilinde gayet geniş mikyasta bahrî manevraların yapılması kararlaştırılmıştır. Bu münasebetle (Anavatan) donanması manevra esnasında ihtiyat donanmasmın elli parça gemisile takviye edilecek ve aynca da bahrî ihtiyat zabitan ve efradından on iki bin kişi muvakkaten silâh altına alınacaktır. İngilterenin ihtiyat donanmasmı (Anavatan) donanmasına mensub bulunmıyan ve lâkin Britanya adaları sularında ve limanlarında mahdud mürettebatla yatan gemiler teşkil ediyor. Bunların arasında bir zırhlı yani meşhur Küin Elizabet, bir tayyare gemisi ve dört kruvazör filosu vardır. ihtiyat donanmasmda aşağı yukarı iki yüz parça gemi vardır. Fakat manev raya iştirak edecek elli geminin haricindeki yüz elli parça yalnız Kralın önünde yapılacak «eçid resminde bulunacaktır. Bınaenaleyh İngHrere bahrî seferberük yapmış. olmuyor. Manevralardan asıl maksaa "yeni hava filolarınm donanma ile birlikte nasıl çalışacağını öğrenmektir. İngiliz Bahriye Nazırı A .i Kamaraındaki son beyanatında Aln.anyanın se âz pusluk topla mücehhez olacak büyük kruvazörler yaptırmamakta bulunduğunu ve binaenaleyh İngitlterenin büyük kruvazörler yaptmlmaması hakkında büyük deniz devletleri arasındaki mün'akid müarekeyi bozmağa teşebbüs etmiyeceğini iöylemiştir. İngilterenin en nazik noktası geçen Umumî Harbe sebeb olan büyük harb gsmilerinin inşasında Almanyanın yarış yapmasıdır. Yukarıdaki beyanattan Almanyanın henüz İngilterenin bu hassas teline dokunmadığı anlaşılıyor. Binaenaleyh ngiltere ile Almanyanın dostane anlaşmalarma henüz kapı acık bulunuyor. Bu apı acık bulundukça bu iki büyük Cermen milletinin uzlaşmalarına her zaman mkân bulunacaktır. Mahfiruz, Padişahın bir takım yeni cariyelerle ren idaremize geçiyor düşüp kalktığım duyuyor, lâkin eskisi İskenderun limanı, yarından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Devlet Limanları gibi hırçınlık göstermiyordu Umum Müdürlüğü tarafından işletilmeğe Artık can tende oldukça boyun iğmeyiz. Allah yardımcı olursa yanınvzdaki hesabsız yiğitlerle ol koca bunağı yok edüp Osmanhya Üsküdardan berisini bıraktırmak vardır. Eğer fırsat kocanın olursa bizim yaptığımız işlerin dillere de=tan olduğu yeter...» Murad Paşa bunu haber alır almaz Muslu Çavuşa Silifke sancak beyliği beratını gönderdi. Harbe gitmemek şartile kabul olundu. Kalenderoğlu ath ve yaya yirmi bin kişilik ordusuna parlak bir geçid resmı yaptırdıktan sonra Elbistandan Göğsün yaylasına indi. Mahfiruz Sultan kızının adını Hatice koymustu. Hatice Sultan yeşile çalan mavî gözlü, pembe beyaz, yuvarlak yüzlü, açık kumral saçlı, kıpırdak bir yavrucuktu. Genc kadın bütün gününü onunla geçiriyordu. Çocuklannı bir süt nine veya dadının eline bırakan, sarayın kuytu odalarından birinde unutmuş görünen diğer hasekilere hiç benzemiyordu. Sanki onun ötedenberi bir eksiği varmış da farkın^a değilmiş ve şimdi bu çocuk tamamlamışh. Padişahın birtakım yeni cariyelerle düşüp kalktığım duyuyor; lâkin eskisi gibi hırçınlık göstermiyordu. Doğrusu Padişah da genc kadınm hal ve hatırını sormaktan geri kalmıyordu. Hele Canfeda kadınla kızlarağası, hatta Mürginaz, Mahfiruz Sultanın hareket tarzmı çok beğeniyorlardı. Aralannda: Sarayda âdet böyledir. Saadetlu Padişahımız elbet birkaç hasekiye bağlı kalamazdı. Hep böy's ola gelmiştir. Birinri haseki de en sonra kanuna alışiyor! Diyorlardı. Birinciteşrinin ilk sçünlerinde Kaymakam Mustafa Paşa Padişaha bir tezkere yazdı: «Saadetlu hünkârım. Murad Paşa katından Kapıcıbaşı Veysel Ağa Kalenderoslu muharebesi hakkında telhis gönderm«, lâkin ansızm hastaianmış, yerinden kalkamıyacak haldedir. Ne ferman buyurulur?» Padi=ah bu tezkereyr Hfcriee Sıiftâniâ annesinin yanında bulunduğu sırada aldı: altına şunlan karaladı: «Yalnız mı gelmiştir? Elbet yanında bir başkası buluna... Tiz her kim ise gelüp eazayı dahi anlatsın!» Gitmek üzere ayrılırken Mahfiruz ona sokuidu: Saadetlu Padişahım, Murad Pasanın gazasını anlatacak olanı dınlemek benim icin de büyük bir bahtiyarlıktır; izin verilir mi? Birinci Ahmed onun elini avuclanna aldi: Benim gülüm, benim sümbülüm! Murad Paşa gibi iş bilir veziri bulmak için yaptığın yardım elbet unutulmaz. Mademki istersin, gel!.. Aradan yarım saat kadar geçti; silâhtarağa hünkâr sofasmın kapısından girerek eşiğin bir tarafına çekildi, el pençe divan durdu. Bu sırada kapıda boylu boslu bir deljkanh göründü: Başında alaca bir destar, sırtında kırmızı dolama, bacaklarında mavi şalvar, ayaklarmda kırmızı çizmeler vardı; beline sırmalı bir kuşak sarmıştı. Hünkâr sofasmın mücevher, ipek, altın parıltılan ortasmda birkaç saniye dimdik durdu; kahn kaşlarınm alt'ndaki parlak çakır göz^rle etrafa göz attı; ince bıyıklarının altındaki ince dudakları sanki birbirine yapışmıştı ve hiç acı'mıyacaktı! Mahfiruz Sultan tahtın biraz gerisindeki kızıl perdenin ardında, kuş tüyünden, geniş bir mindere oturmuş; küçük bir delikten bakıyordu. Eşikte delikanlıyı gördüğü zaman, içinden: Nekadar genc! Dedi. Lâkin onu tanıyor gibiydi. Havır, yalnız tanımak değil, o delikanlıyı v .endisine çok yakın, adeta kalbinin içince buluyordu. Allahım. rüya mı görüvordu? Yanılıyor muydu?.. O gözünü rekti ve perdenin deliğine ötekini koydu. Aldanmıvordu. Bu delikanlı onun en çok «evdiği adamm ta kendisiydi. Bu, onun kardeşinden baskası değildi! Şimdi yerinden fırlamak, ona doğru koşmak, kollarını açarak sanlmak, övlece kalmak istiyordu. Bu arzu onu bütün kuvvetile itiyordu. Mahfiruz kendisini zor lutabiliyordu. Çenelerini sıkıyordu, çünkü bağırmak, sevincini havkırmak ihtiyacını duyuyordu. Bir aralık delikanlının gözleri genc kadının tek gözüne sapîanmış gibi durdu. İste o zaman Mahfiruz slinî göğsüne götürdü; derin derın içıni cekti. O kadar ki perde dalaalandı ve Padişah başını biraz sağa çevirerek ökoürdii Mahfiruz Sultan toparlandı. Padişahın önünde iğilerek doğrulan Çakır Aliyi mümkün olduğu kadar iyi dinlemek ve görmek için bütün varlığını göz kulak yaptı. Çakır Ali anlatıyordu: Şevketlu, saadetlu Padişahım; Murad Paşanın adamları Kalenderoğlu ile Kara Saidin neler yaptıklarını, hatta ne yapmak dil?diklerini hep bildiriyorlardı. Haber geldi ki Celâliler Padişahımızm ordusuna bir baskın yapmak için Derbend boğazını tutmak üzere yola çıkmışlar. Murad Paşa hemen Deli Piri Ağayı çağırdı. Yanına otuz takım atlı yeniçeri vererek: «Hele göreyim senî koca yiğit, kuş olup uçasın ve Kalenderoğlu dedikleri gâvurdan önce boğazı tutasm. Elbet biz dahi ardından gene kuş misali yetişürüz!» dedi. Deli Pirî ile tayfası sanki kanadlandı. Biz de atlanup ve atlı olmıyanlar at gibi koşup Göksün yaylasma ulaştık. Sadnazamın çadın yüksek bir tepe üzerine kuruldu; ağırlıklar tepenin arkasına bırakıldı. Tepeden aşağıya doğru hendekler kazılarak yeniçeriler olalara gizlendi. Kansu Bey kumandasındaki Mısır askeri ise sağdaki ovaya yerleşti. Sol cenahımızda Malatya sancak beyi Karakaş Ahmed Paşa ile serdarın kethüdası Ömer Ağa bulunuyor; sipahilere kumanda ediyorlardı. Sol cenahımız ise Mısır askerinden baska Seyfoğlu Mir Hüseyin idaresindeki Suriye askerlerinden ibaretti. Murad Paşa pek kurnaz davranıyordu ve düşmana yalnız Mısır askerini gösteriyorlardı. Diğerleri hendeklerde gizlenmişlerdi. Kalenderoğlu ve Kara Said tayfası yirmi binden aşagı değildi. Hepsi de yıllarca savaşlarda pişmiş, her savaştan sonra yaptıkları yağmalarla hırsları körüklenmiş haydudlardı. Murad Paşa ordusunu Mısır askerinden ibaret sandılar. Saf saf ve yürüyen kaleler halinde hücuma geçtiler. Ovada küıc, balta; ı mızrak panlüları birbirine karışıyor; barut dumanları başlar üzerin Yazan: Kadircan Kaflı Işletme, yanndan itiba İkinci nev'in kaldırılması Kanunun tadili lüzumu başlanacaktır. Bunun için lâzım gelen direktifler verilmiştir. İskenderun limanında Türk ve İngiliz liman mütehassıslannın yapacağı tetkikatı müteakıb hazırlanacik projeye göre modern bir liman inşasından evvel bugünkü işlerin yürütülmesi için icab eden tesisatın derhal yapılması takarrür etmiştir. Bu meyanda îstanbuldan da bazı liman vasıtalannın muvakkaten İskenderuna gönderilmesi mukarrerdir. İskenderun limanında derhal ittihazına lüzum görülen tedbirler alınırken bilhassa Hatayın anavatana iltihakile İsken•derunun hinterlandının birdenbire genişleyeceği ve senelerdenberi âtıl bir hale gelen İskenderunun bu vilâyetlerimizle de iş yapacağı gözönünde tutulmaktadır. Limanlar Umum Müdürü Raufi Manyath yakmda Hataya giderek iskenderun limanı üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. İstişare heyetinin vaziyeti ŞEHÎR İŞLERI Yol tamirat ve inşaatı 939 senesi zarfında îstanbul Belediyesi hududlarında 184,362 metre murabbaı yol tamiratile 57,509 metre yol inşaatı yapılmıştır. Tamiratın 4,350 metre murabbaı Beyoğlunda, 29,220 metre murabbaı Fatihte, 20,331 metre murabbaı Eminönünde, 7,080 metre murabbaı Bakırköyde, 15,867 metre murabbaı Sanyerde, 15,660 metre murabbaı Beşik taşta, 4,154 metre murabbaı Beykozda, 43,501 metre murabbaı Üsküdarda, 32,272 metre murabbaı Kadıköyünde ve 10,252 metre murabbaı da Adalardadır. İnşaatın 14,272 metre murabbaı Bey oğlunda, 12,480 metre murabbaı Fatihte, 3,896 metre murabbaı Bakırköyünde, 7,285 metre murabbaı Sanyerde, 4,528 metre murabbaı Üsküdarda, 5,750 metre murabbaı da Kadıköyündedir. Belediyede iktısadî işleri tetkik etmek üzere teşekkül etmiş olan istişare heyetinin lâğvı hakkında henüz bir tebligat yapılmamış olmakla beraber bu heyete lüzum kalmadığı anlaşılmaktadır. Bazı fırınlar tarafından narktan yirmi para noksanile imal edilen ikinci nevi ekmeğe halkın rağbet göstermediği anlaşümıştır. Üstelik bazı fırıncılar ikinci nevi ekmeği birinci nevi diye sürmüşler, ikinci nevi ekmek için verilen unları birinci nevi ekmek ununa kanştırmışlardır. Bu yüzden fayda yerine zarar hasıl olmuştur. Birinci nevi ekmekle ikinci nevi arasmda ehemmiyetli bir para farkı da olmadığından bu çeşidin kaldırılması takarrür etmiştir. KÜLTÜR ÎŞLERÎ Zam istiyen muallimler İlk tedrisat muallimlerinden kıdem zammı almaya hak kazanan, fakat raporlannın eksik bulunması dolayısile bunları alamıyan muallimlerin vaki itirazlan Maarif müdürlüğü tarafından tetkik edilmiştir. Bunlardan 26 sı zam görmeye hak kesbetmiş olduğundan listeleri tanzim edilerek Vekâlete tasdik olunmak üzere yollanmışür. Dahiliye Vekâletine gönderilecek rapor tmar plânına aid keşifname hazırlandı Dahiliye Vekâleti et ve ekmek işi için bir rapor istemiştir. Belediye İktısad Müdürlüğü bu iki mühim iş hakkında hazırladığı raporu bu hafta içinde Dahiliye Vekâletine gönderecektir Belediye îktısad Müdürü Saffet, dün mezbahaya giderek et işi hakkında hazırlanacak rapora aid bazı tetkiklerde bulunmuştur. Dahiliye Vekâleti ekmeğin buğday ile ekmek arasmda meşru b ; r farkı ihtiva etmek üzere satılabilmesi arzusunu izhar etmiştir. Malum olduğu üzere hükumet Ankara, îstanbul ve İzmirde buğdayı maliyet fiatından daha ucuz olarak satmaktadır. Bu sebeble fırmlara vazedilmiş olan vergilerin daha fazla indirilmesine imkânı maddî yoktur. Muallimlerin şehir dahilindeki gezintileri Muallimlerin yurd hakkındaki bilgi lerini çoğaltmak maksadile İstanbul Maarif müdürlüğünün îstanbul şehri dahilinde tertib ettiği gezilere yanndan itibaren başlanacaktır. îlk gezi Kâğıdhaneye yapılacaktır. Buna 125 muallim iştirak etmektedir. MÜTEFERRtK Doktor Karl'ın tetkik edeceği meseleler Harb kimyası sanayiinin tevsiine aid etüdler yapacak olan ve Ankarada bu lunan doktor Karl, evvelâ Ankara civannda tetkikler yapacaktır. Bu meyanda gaz maskesi fabrikasmın tevsii işi de vardır. Bundan sonra diğer kimya sanayii fabrikalannın mahalleri ve maliyet hesabları üzerinde durulacak. bu ilk tetkikler dört gün devam edecektir. Kimya sanayiinin ilk fabrikasını klor fabrffcasi leşkiT edecektir. Bu fsbrikanın İzmitte inşası takarrür etmiş, maliyet hesabları yapılmıştır. İzmit klor fabrikasmdan sonra da ikinci beş yıllık plânın tatbikatından evvel diğer bazı kimya fabrikalan kuru lacaktır. Eminönü meydanı hakkında Prost'un Ekmek fabrikalart yaptığı imar plânmm keşifnamesi haEkmek fabrikası tesisi halinde ekmeğin zırlanmıştır. Bugünlerde Daimî Encü daha ucuza mal edilip edilmiyeceği malurn mene verilerek talibine ihale edilecek, inşaata başlanacaktır. Diğer taraftan Ev değildir. Maamafih maliyet fiatı azalakaf da Yenicami kemerinin tramvay cağı ve imaliye ücreti haddi asgariye inehattına nâzır kısmınm duvarlannı tamir ceği cihetle ekmeğin bir mikdar daha ucuz•ve ••tânzime bsşlamışUr. Bundan sonra •tHtttâsrihtirrfal dahilindedir. Muhtelif yerAhmed Paşanın ve kethüda Ömer Ağa meydanın tenvir projesi hazırlanacaktır. lerde imal edilen ekmekler arasında mahnm yiğitleri, bütün sipahiler aslanlar gibi süs surette farklar vardır. Bunun sebebi, ileri atıldılar. Padişahımızm uğruna can Lâstiksiz nakil vasıtalarına fınncılann az kârla çok ekmek satmaya kapatılacak asfalt yollar larını vermek için birbirile yarışıyorlar çalışmalandır. Baz kimseler ekmek narsanılırdı. Saflar karışınca kılıclar ve balBelediye, asfalt yollardan bilhassa kının kaldırılmasına taraftardırlar. B\ı sutalar da çarpıştı. Koca ovada sanki kay lâstiksiz nakil vasıtalarının geçmemesi retle rekabet yüzünden ekmek hem ucunayan, fıkırdayan bir insan denizi vardı. için bir talimatname hazırlamaktadır. za satılacak, hem de iyi ekmek imal editnhisar Vekilinin tetkikleri Haykınşlar, inlemeler, yardım dilekleri, Belediye ikinci reisi Rifatm başkanlığın lecektir. Şehrimizde bulunan Gümrük ve în da toplanan bir komisyon bu kabil nakil silâh şakırtıları birbirine kanşıyor; gök hisarlar Vekili Raif Karadeniz, dün de vasıtalannın geçecekleri ikinci yollara înhisarlar umum müdürlüğü binasmdakubbeyi adeta korkunc bir uğultu ile tit muvazi sokakları tespit etmektedir. ki bürolarda tetkiklerine devam etmiş retiyordu. Celâliler canavarlardan farksız Tepebaşında imar ve umum müdürün de iştirakile müdüridiler; lâkin kullarınız da birer «Haydalerin yaptığı bir toplantıya riyaset et Tepebaşmm imar plânı hazırlanmakrı Kerrar» olmuşlardı. tadır. Tepebaşı bahçesi güzel bir şekilBu sabahki Avrupa ekspresile bir or miştir. Çakır Ali coşmuştu; ellerile işaretler de ağaclandınlacaktır. Dün, Vekilin nezdinde yapılan top generalin riyasetinde üç kişilik bir Franyapıyordu; gözlerini parlatıyor; yüzünün Eski Gardenbarla Perapalas arasmda sız askerî heyeti şehrimize gelecektir. lantıda bilhassa bira fiatının tenzili ve çizgi ve gölgelerinde o kadar manah de ki saha da plâna dahil edilmiştir. Heyet, askeTÎ merasimle istikbal edildik 40 derecelik düşük alkollü rakı işi üzeğişmeler oluyordu ki harb sahnesinin akrinde görüşüldüğü anlaşılmaktadır. Beş senelik imar programı ten sonra Ankaraya gidecektir. settiği bir ayna sanılırdı. İmar müdiirlüğü, yirmi milyon liralık Padişah da merak ve heyecanla dinbeş sene müddetli imar programmm forliyordu. Sanki gerçekten harb meydanına bakıyordu. Kendisini tutmasa askerlerıni malitesini ikmal ederek riyaset maka bir kat daha cesaretlendirmek için bağı mma vermiştir. Makam, bunu tetkik ve kabul ettikten sonra Şehir Meclisine arMuharrem Feyzi TOGAY racak, ileri atılacaktı. zedecek ve mecliste müzakere ve kabul Çakır Ali geniş bir nefes aldı ve sesi edıldikten sonra da tasdık edilmek üzere DENtZtSLERl ni hafifleterek sağ elini Birinci Ahmede Nafıa Vekâletine gönderecektir. doŞru uzattı: Açıkta kalan memurlara Hidiv korusu açılıyor Saadetlu hünkârımız; asker kullaÇubukluda eski Hidive aid iken mutazminat verildi rının yiğitliklerini göreydin, bin yıl hazır kaddema İstanbul Belediyesi tarafından Denizbanktan ve Liman işletmeleri yemiş olsalar gene helâl ederdin! satm almmış olan köşkten edilecek Lstikısmından açıkta kalan memurlarm tazPadişah sabredemiyordu: fade şekli uzun uzadıya araştırılmış, faminatlan verihniştir. Yalnız bunlardan Helâl olsun, lâkin sonra nice ol kat müspet bir neticeye varılamamıştır. bazılannm hizmet müddetleri bir senedu? Hele anlat! Hepsi bu kadar mı? Belediye, şimdiki halde, köşkün bahçe yi doldurmadığı ve Denizbank kanunun Cenk böyle başladı. Hangi tarafın sinde bir asfalt yol yaptırmıştır. Bina da da bu hususta bir sarahat bulunma kazanacağı belli olmuyordu. Sanılırdı ki kapalı kalacak, bahçe ve koru bu haftadığı için bunlar hakkında nasıl muamesipahiler ve Mısır askeri bozulacaktır. dan itibaren halka açılacaktır. le yapılacağı Vekâletten sorulmuştur. Kalenderoğlu tayfası da çokça kırılmıştı. Belediyede barem Denizyollan kısmmın hesabları henüz T a m o sırada Murad Paşanın, saflarm ikmal edilmediğinden bu kısımdan açıkŞehir Meclisi, Belediye memurlarınm ilerisine doğru çıktığı görüldü, uzun bo barem cetvelini de tetkik ve tasdik etta kalan memurlann ikramiyeleri verjlememiştir. yu, beyaz sakalı v,ç çatık kaşlarile Pa mek mecburiyetinde olduğundan, bu cetvelin hazırlanması ve Şehir MecTisidişahımızm gölgesi gibi heybetli idi. Yıldıray ve Batıray denizaltı Birinci Ahmed gülümsüyor ve genc nin toplantıya çağınlması, ancak ağusgemilerimiz sipahiyi takdir dolu gözlerle süzüyordu. tosun on beşinde olabilecektir. Halicde inşa edilmekte olan denizaltı Ondan daha heyecanh olan Mahfiruz Atatürk köprüsünde yaya gemimiz 30 ağustosta merasimle denize Sultan kendisini güçlükle tutabiliyordu. kaldırımı inşaatı indirilecekttr. Halen Almanyada tecrüMüzeye ilâve olunan resimlerden: Kalenderoğlu ve arkadaşlarmın yenildikbeleri yapılmakta olan Batıray da bu Atatürk köprüsünde inşa edilecek ya[Manzara Maurice Ultrillo] lerini biliyor ve bu yüzden derin bir sa ya kaldırımda kullanılmak üzere AvruBir müddettenberi tanzim edilmekte olan resim ve heykel müzesi, Türk günlerde İstanbula müteveccihen hareadet duyuyordu. Lâkin kardeşinin Padi paya sipariş edilmiş olan tahta parkeler, ve ecnebi san'atkârlara aid yeni eserlerle takviye edilerek tekrar açılmıştır. ket edecektir. şah tarafından sevilmiş olduğunu anla şehrimize gelmiştir. Yanndan itibaren Türk ekolunun Ahmed Ali Paşa devresine aid raslayan kısmı, Süleyman Umum müdürlük büroları mak onun saadetini son derece çoğaltı köprünün üst kısmına bunlar tefriş edi Seyid, Ziya, İhsan, Mehmed ve Ahmed Ziyanm yeni ilâve edilen eserlerile Denizyollan umum müdürlüğü bürokuvvetli bir hal aldığı gibi İkinci Mahmud ve maiyetini gösteren minyatüryordu. O anda perde arkasından fırlıya lecektir. kâri resim, Ankara Etnografya müzesinden getirilmiş olan bektaşi resmi ve lan Tophanedeki yeni binasma tamamen rak Birinci Ahmedin eteklerini öpmek, Tramvay rayları tamamile sökülmüş 933 Ankara sergisinde Maarif Vekâletince müze için satm alınan resim ve taşmmıştır. Çakır Aliyi göstermek ve yüksek bir tür. Atatürk köprüsünün her iki başmda heykeller de, bu tasnifte yer almış bulunmaktadırlar. yapılacak olan beton inşaat da müteah gururla haykırmak istiyordu: Müzede, dikkate değer olan bir koşe de. muasır ecnebi san'atkârlara aid salondur. Bu salonda, Picasso, Segonzaç, Matisse, Despiau, Raul Dufy, Labou îşte bu delikanlı benim kardeşim hide ihale edilmiştir. Nüshası 5 kurustur reur, Dufresne LepoldLevy. Kayser, Verge Sarrat'a aid 19 aded orijinal Yeni istimlâkler dir! Haric Türkive gravürle beraber Bonnard, Derain, Marguet Urillo, Kayser ve LeopoldLevyicin idn Sonra şöyle düşünüyordu: Yeni istimlâk muamelesine Şehir ye aid yedi aded yağlı boya tablo teşhir edilmektedir. 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik Kardesim o kadar yiğit ve akıllı ki Meclisinin toplanacağı tarih olan ağus26 parçadan ibaret olan bu koleksiyon, Güzel San'atlar Akademisi direkAlb avlık 750 > 1450 > ben araya girmesem bile bir gün onu ve tosun on beşinden itibaren başlanacak törlüğünce 3000 lirava satm alınarak müzeve maledilmiştir. Yeniden^ açılmas 800 > 100 » tır. Meclis, takdiri kıymet komisyonları münasebetile, müdür Halil Dikmen tarafından zivaretçilere hususî surette Üc ayhk zir olarak görmek mümkündür. 1 Bir aylık 150 • Yoktaı gezdirilen müze, bugünden itibaren hergün umuma açık bulundurulacaktır, nın azalarını seçecektir. lArkası var] Bir Fransız askerî heyeti geliyor f Resim ve heykel müzesi tekrar açıldı J Cu m h u r i y et Abone şeraiti

Bu sayıdan diğer sayfalar: