14 Ağustos 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

14 Ağustos 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Ağustos 1939 CUMHURtYET Şehrin içinden Müddeiumumî ile eğlenen haydud Kendi aleyhinde şehadet edecek kimseleri öldüren Amerikalı bulunamıyor Amerika adliyesi, bir müddettenberi bütün Amerika arazisi dahılınde geniş mikyasta bir takıb hareketine başlamıştır. Birleşik Amerika Muddeiumumisi nin, bütün Amerika zabıtasını seferber ederek takibine çıktığı şahıs, 1 numaralı halk düşmanlarından, Louis Lepke Buchalter isimli hayduddur. Müddeiumuminin beş senedenberi aradığı ve kendisini dıri veya ölü olarak bulana 25,000 dolar mükâfat vermeğı vadettiği bu haydudun resmi bütün gazetelere basılmıs, eskâlı bir milyon nü=ha sirkülerle etrafa ılân edılmiştir. Lepke ıie Müddeiumumî arasmdaki bu mü cadele çok hayatî bir mesele halini al mış bulunuyor. Zıra, bir numaralı halk düsmanı, muzır faaliyetini, müddeiumuminin sahsıle alay eder bir mahiyete sokmustur. Lepke, kendi aleyhinde şehadet et mesi ihtimali bulunan herkesi, kendi maiyetindeki adamlar ve daha başka haydud çeteleri efradı ve reisleri de dahıl olduğu hale bldurmekte \e şahidlik etmelerıne mevdan bırakmamaktadır. Son 6 ay zarfında öldürdüğü şahidlerin adedı altıyı bulmuştur. Şimdi, Müddeiumumî, şehadetine müracaat edeceği kimseîeri, gece gündüz zabıtanm himayesi altında bulundurmaktadır. Müddeiumuminin, Lepke hakkındaki son kararı vermesine sebeb olan hâdise, temmuzun 25 inci günü, Irving Penn isminde, kendi halinde bir zatın, evinden çıkarken, haydudlar tarafmdan mitral yöz kurşunlarile öldürülmesi üzerine, halk tarafmdan yapılan şiddetli tenkid ve hücumlardır. Lepke, on beş senedenberi, Amerikanın en kuvvetli ve en korkunç haydudu olarak ortalığı haraca kesmiştir. Müddeiumumî, bu adamı ele geçirmedıkçe, Amerıka haydudlarını tamamen temizliyemiyeceğine kanaat hasıl etmiştir. Lepke, mütemadiyen seyahat eder. Kendisini, Kaliforniyada, Arizonada, Meksikada görenler vardır. Bu korkunç haydudun eline düşmekten korkan, eski cürüm ortaklarmdan Jacob Shapiro is minde bir tanesi de, hükumete dehalet etmiş, hapiste yatmağı tercih etmiştir. Lepke'nin, aleyhinde şehadet edebilecek olan eski şerıki cürümlerine karşı giriştiği tethiş hareketi, Müddeiumuminin, on dan daha şiddetle başladığı tentyl hareketıle birlikte yürüyor. Kıymetli san'atkâr Raşid Rızanın provaları Önümüzdeki mevsim, Istanbul halkı, Raşidle Ertuğrul Sadinin kurdukları trupla tiyatro ihtiyacını tatmin edecekler Yazan: SALÂHADDIN GÜNGÖR Almanya Bundan bir muddet evvel Zıgfrid mustahkem hattmm yağan yağmurlerdan yıkıldığı rıvayetı dolaşmıştı. Dr. Gobels'm propaganda servısAmerika Meşhur boksor Jak Demp lerı Almanlan epev telâşa duşurmustu. Bu rivavetı tekzıb maksadıle «Garb duvarı» ısımlı bir filım vücude getırılmiştır. Yukarıda bu fılımde gosterılen sey bir mide iltıhabından ölüm derece1 r r bir mustahkem mevkım medhalin 5 ruvo sunuz lerine kadar hasta olduktan sonra mucıze kabilinden kurtulmuş ve iyileşmiştir. Yukarıda kendisini nekahat devresini geçirdıği Nevyork civarmda Bean Mountain'deki evinin bahçesinde cocuklarıle beraber goruyorsunuz. Raşid Rıza, soa provalarından birindo Malcsim salonundan îçeri girdiğim za na dolan gölgeleri, oradan koğmak ister man Ertuğrul Sadi Tek; koluna geniş gibi, elini alnmda dolaştırarak: hareketler resmettirerek Raşid Rızaya Durun, dedi, size bir kücük hatırahaykırıyordu: mı anlataym. Bir gün, Kırklarelinde Zatıâliniz, dünyanm en alçak, en mivdi, neredeydı, iyice kestiremiyorum, sefil mahlukusunuz. Eğer para cezasın tanımadığım bir adam, yanıma geldi: dan korkmasam sizi tokatlanm! Ne istiyorsunuz? diye sordum. Raşid Rıza, gayet soğukkanh görü Herif, beni tepeden tırnağa süzerek: nüyordu: Azizim, dedi, ben bu yaşa kadar Sevgili, aziz yeğenim..^ diyerek arabacılık ettim, soförlıik ettim. Kahveci arkadaşmın yanma sokulmak istedi. Fa çıraklığı ettim. Bahcıvanlık ettim. Ha kat Ertuğrul Sadi, lâf dinlemiyordu: mallık ettim. Çöpçülük ettim. Hasılı gir Ben, zatıâlinizin yeğeni değilim. Bunu söyiemekten seni menederim! Kıymetli san'atkâr Raşid Rıza, tam bu sırada beni gördü: Buyursanıza... Sonra, gülerek ilâve etti: Malutn ya, bugün son provayı yapıyoruz! Saçlarından utan.. değil mi? Evet... Sahnede bir iskemleye çökerken: Canım.. dedim, kendinize iftira ediyorsunuz. Saçlarından utanacak çağa gelmiş kimse yok içinizde... Ertuğrul Sadı, derhal Ra§id Rızayı gösterdi: Kim diyor yok diye... Saçlann dan utanması Iâzıcn gelen şahsiyetin ta kendisi karşında duruyor! Ak saçlı genc san'atkâr, bu şakanın altında kalmadı: Ben, dedi, saçlarımdan olsun uta'Saçiarından ııtan!> aktör nabilirim! Ertuğrul Sadi Tek Ve Ertuğrul Sadinin saçsız başını işamediğim iş kalmadı. Hepsinden boyumun ret ederek sözünü tamamladı: ölçüsünü aldım.. Baksana, senin utanacak yerin kalSonra, gözlerimin içine bakarak ilâve mamış!.. etti: Onlar, uzun uzun gülüşürken, ben de Lânet olsun. Tiyatrocu da olaca Rasid Rızaya bakarak kendi kendime ğım! Bana iş ver! söylendim: Hâlâ hatırıma geldikçe; herifin bu Eğer, birinin mutlaka utanması lâ sözlerine gülmek mi Iâzım, ağlamak mı, zımsa bu kadar genc bir başa bu kadar bir türlü kestiremem. erken musallat oldukları için ak saçlann Adamcağıza bir bakıma hak da versenden utansmlar!.. mez değilim. Bizde sahne san'atkân «tiSonra bir aralık: yatrocu» ve «oyuncu» olmaktan bilmem, Ne iyi ettiniz de birleştıniz! de bugün dahi tamarnile kurtulmuş sayıla dim. Raşid Rıza, başını salladı: bilir mi? Evet ama, böyle yarı çıplak bir de En beğendiğiniz roller hangileri kor arasında gerdege girmek istemez dir?... dik... Her rolü, seve seve, beğene beğeErtuğrul Sadi müdahale etti: ne oynarım. Ancak ağır piyesleri ve doğ Devlet merkezimiz Ankarada bile rudan doğruya hisse hitab eden komedihenüz bir sahne teş.ekk'"' •~'"> o'manası leri tercih ederim. Ne yazık ki, açık yazne yazık! lık sahnelerde bu piyesleri, bütün ince Ben atıldım: likleri duyurmağa imkân olmuyor. Herşeyden evvel. bu tiyatro binası Rasid Rızaya, sahnemizin can damaIâzım.. rına dokunan bir sua! sordum: Rasid Rıza hasrelle içini çektî: Yüksek ıstidadlı kadın san'atkâr, Ah, evet. En can alacak nokta bu: yetistirebiliyor musunuz?.. Bir tiyatro binası... Meselâ, biz bu akUmidsiz bir omuz hareketi arasırda şam, ilk oyunumuzu bir karpuz seıgisincevab verdi: de vereceğiz! Geleni geri çevirmiyoruz. Fakat Nasıl karpuz sergisi?.. bunlar, sarhos mendıli içindeki istakoz Bugünkü Tepebaşı açık sahnesinin lara benziyorlar. Bırini alırken, öteki kakarpuz sergisinden farkı var mı?.. çıyor! Gülüyordu. Fakat biraz da ağlar gi Yerli filimlerde niçin rol almıyorbi gülüyordu. sunuz?... Sözü, tekrar tatlı tarafmdan açmak ihRasid Rızanın cevab vermekte acele tiyacile: etmedığni gören sevımli ve muvaffak ar Bana, dedim, sahnede başınızdan gecen en güliinc vak'avı an'atır mısınız?.. tistimiz Ertuğru! Sadi, düe geldi: Size, dedi, bu bahse temas eden bir En gülünc vak'a... En gülünc hatıramı anlatav.m. Dört bes sene kadar vak'a... Fakat, ben hayatın ağlanacak tarafını bulamadım ki... Hemen de bü oluvor. Bir yerh filım cevriliyordu. Ratün ömrüm, uzun bir komedinin içinde şid R;zava, başrollerden birini teklif etgeçti! Bu uzur komedinin son perdesin1' tiler. Fakat Ri«id, kabul etmedi. Onun gibi, ben de bu fılimlerin, gayet kötü birer kapadığımız gün... Aman, üstad... Ağzını hayra aç... taklidden ibaret oldueu kanaatindeyım! Biz bunlan konusurken, Maksım sa r'pdim, Ra^id Rıza sahneye dovmus olonu da; karardıkca karanvordu Ertuğ'abilir. Fakat Tiirk sahnesi, Raşid Rıru! Sar^i, gözlerini tavana dıkerek: zava henüz doyamadı!.. Ey\ah, yağmur yağacak galiba... Büyük san'atkâr; yüzünün kırışıkları I İngiltere Buvuk tedafuî manevralara faalıyetle devam olunuyor. Yukarıki resımde gece manevrasında bir tajryare dafı topunu iş başmda goruyorsunuz. Tokad meb'usları Erbaada Erbaa (Hususi) İntıhab mmtakalannı gezmek uzere Tokada gelen meb'uslanmızdan, Sıtkı Ataç, Hasıb Ahmed Aytuna, bugun Erbaaya gelmişlerdır. Parti binasında mısafır edılen saylavlanmız, zıyaretlerme gelen, parti başkanı, Zıya Gegin, Kaymakam Mahmud İtalya Şimalî İtalyada yapılan manevralarda hazır bulunan Alman Nedım Aker, Beledıye reısi Bedred Erkânıharbıye Reısi General Holder bir tankı gozden geçırıvor. dın Üstun, Halkevi reısi Seyfı Emırıli oğlu ile uzun uzadıya görüşmüşlerdır. Saylavlanmız bazı makamları iadei ziyaretten sonra, memur ve muhtelıf meslek ve san'at erbabmdan ve bılhassa tütün memleketı olan bu yerde, tutün tıcareti ve ziraati ile meşgul kınıselerle daha etraflıca gdruşerek bazı notlar almışlardır. Yarın Erbaa kazası hakkmdaki malumatlannı genışletmek maksadıle, Hu musa ve Bıdevı gıbı nahıyelerini de geze ceklerd'r. Fransa Amenkan mekteb gemisi Empıre State ile 100 bahrıye zaİıt namzedı Fransava gelmişlerdır. Yukarıda Amerıkan denizcılerini Parısin meşhur Eyfel kulesi onunde gorüyorsunuz. Mersin Belediyesine verilen munzam tahsisat Mersin (Hususî) Beledıye hizmet lerının bir kısmmı tevsi ve tekviye et mek, ayni zamanda satm alınan elektrik şirketı hisselerine karşılık temm eylemek maksadile fevkalâde bir toplantı yapan şehir meclısımiz 153,000 liralık munzam bir butce kabul ederek dağılmıştır Bu tahsisatın 125 000 lirası elekAmerika Bir vapurda kumar oynandığmı haber alan polis cürmü trik sirketinden satın alınan hisse se meşhud vapmıya muvaffak olmus ve gemıde elde ettığı bütün kumar alâtını nedleri karşılığı. 16 000 lirası mevcud su ve bu arada masaları da denıze atmıstır tesisatınm inşaat ilâvesı karşılığı, 6,000 hrası ıtfaıve tp^kilâtma yem bir arazoz satm almması, 5 600 lirası yol tamiri, 400 lirası da müteferrık ışler karşılığı dır. Fransa Senenin dört aymda istiridye bulunmaz. Butün Avrupada ve bılhassa Fransada çok sevılen bu denız hayvanım yemeğe duşkün olanları mahlum etmemek ıçm Marcuus balıkçılan şimdiden büyük bir gayret sarfetmeğe başlamışlardır. I 4 Merdivenden düşen çocuk Beyoğlunda Karabaş mahallesnıde oturan Mecıdın ıki buçuk yaşmdaki oğlu Kâzım, annes.mn evde bulunmadığı bir sırada odadan sofaya çıkarak merd venlerden asağıya inmeğe başla rnış ve yedı metre aşağıda bulunan taşhğa dusmus, muhtelıf yerlerınden yaralanmıs ve hastaneye kaldırılmıştır. dive söylendi. Rasid Rıza, boynunu büktü: Evet' Hava, cok karardı!.. Son perdenin provasma yetısmek içın acele eden san'atkârlara veda ederken: Hindistan Bombavda gavrımenkullerden alman vergılerı protesto Hava karar=ın varsın, dedim, he eden Hınd muslumanlarıle polis arasında sıddetlı bir çarpışmada 43 kışı men talihiniz oarlak olsun da!.. yaralanmıştır. Yukarıda zabıta ku\ vetlermın ahalıyı dağıtmıya çalıştığı gorulüyor. Salâhaddin GÜNGÖR İngiltere Moskovada Sovyet rıcalıle gırıştığı muzakereler bir muddet teahhura uğrıyan M. Wıllıam Strang Londraya donmustur. Yukarıki resımde sağda, kendisini İngıltere Harıciye , Nezaretıne gırerken goruyorsunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: