8 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

8 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a FvT KUçUk hikâye Masa arkadaşı D UYDUNUZMU Mavi sinek RADVO Joan Fontaine evlendi 0Ru aksamki programj Artistin kocası vaktile Marlene Dietrich ile birlikte «Sarışın Venüs» filminde oynamış olan Briane Aherne'dir Kara sineğe na Affedersiniz, beyim, başka boş bi «babacığım!» diye boynuma sarılacağıTurklye Radyodlıüzyon Postaiarı zaran, çok dah yer bulamadım da onun için gelip sizin na, beni kovdu, yüzüme tükürdü. Tabiî DALGA ÜZUNLUĞÜ fazla miktarda masanızdaki bu iskemleye oturdum yavrucağızın kabahati yok.. Onu bu ka1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19.74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. mikrob taşıdığı Yalnız, rica ederim, rahatsız oldunuzsa dar aleyhime kışkırtan şüphesiz annesiyT. A. P. 31.70 m9465 Kcs 20 Kw. maviye yakın ren hemen söyleyiniz.. Garson, bana sade bir di. 12,30 program 12,35 Türk müziği (pl.) ğinden ve vüuıdü Seneler geçti, ben onun hayatını artık 13 memleket saat ayarı, ajans ve meteokahve.. Beyim, bir yüzsüzlükte daha bu nün o çirkin pırıltısmdan belli olan roloji haberleri 13,1514 müzik (karışık lunacağım, sizden bir kibrit istiyeceğim.. ancak uzaktan takib edebiliyordum. Bir program modern müzik, pl.) 19 progÇok lutufkârsınız, sonsuz teşekkürler e müddet evvel annesi öldü. İlkteşrin gelir mahud iri sînek, meğer kanadlı bi ram 19,05 müzik (kabare muziği vs., pl.) 19,30 Türk müziği (fasıl heyeti) 20,15 derim.. Merak ve tecessüsümü mazur se üç sene olacak.. O vakittenberi onu es radvo gibi hassas bir mahlukmuş. Amerikadan son gelen haberlere naÂlimler, yaptıkları tetkikat neticesinkonuşma (spor servisi) 20,30 memlekat kisi kadar sıkı bir nezaret altında bulungörünüz.. Galiba birini bekliyorsunuz.. saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri de, bu sineğin, can çekişmekte olan bir zaran bir müddettenberi yekdiğerlerile Sabırsız ve sinirli göründüğünüzün der duramıyorum. Benira gibi yaşlı bir ada20,50 Türk müziği (yeni şarkılar). Okuyan: nişanh olan Joan Fontaine ile Briane Safiye Tokay. Çalanlar: Hakkı Derman, hal farkına vardım. Hoş ona dikkat et mın sabahlara kadar gözlerini bir kapı ve mahluktan intişar eden ölüm mevceleriAherne'in nikâh!an Kaliforniya'daki beEşref Kadri, Hasan Gür, Hamdi Tokay. bir pencereye dikip beklemesi mümkün ni, çok uzak mesafelerden duyma kameğe bile lüzum yoktu ya.. Çünkü sık 1 Pesrev. 2 Salâhaddin Pınar: Hicaz lediye dairelerinden birinde yapılmıştır. biliyetine malik olduğunu görmüşler. sık duvardaki saate ve kapıya bakma mü?.. Fakat sizinle beraber gezmeğe şarkı (Hasta kalbim). 3 Kemanî Hay Mavi sinek, diri mahluktan hoşlan Joan Fontaine Amerikanın eski Tokyo dar: Hicaz şarkı (Hicran). 4 Kanun taknız da bunu anlatıyor. Şu, fincanın ya başladığını görünce yüreğim biraz ferahmaz; can çekişenine yaklaşmaz; öîamü konsolosunun kızıdır ve babası orada simi: Hasan Gür. 5 S. Pınar: Hicaz şarkı nında duran menekse demeti de birşeyler ladı. Onun artık uslanacağına hükmet(Anladım sevmiyeceksin). 6 S Pınar; üzerinden fazla zaman geçmiş kadavra iken doğmuştur. Briane Aherne'e gelinifşa ediyor.. Eh, genclik bu.. Ben de tim, düştüğü bataklıktan kendini kurtarKarcığar şarkı (Sana gönül verdim). ya başını çevirip bakmazmış bile. Tabi ce o, dünya sinema seyircilerinin nazan (21,1521,30 Mahmud Kanndaş ve Sadi sizin yaşmızda iken çok çapkınlıklar maya gayret edeceğini sandım.. İlk buat ona öyle bir hassa vermiş ki, meselâ dikkatini Marlene Dietrich'le birlikte çeYaver Ataman tarafından halk havaları)yaptım.. Yüzünüzü buruşturduğunuza luştuğunuz cumartesi günü akşamı lâci21,30 Konuşma (arıcılık ve balcılık) 21,45 son nefesini vermekte olan bir boygirin virdiği «Sarışın Venüs» filminde celbetgöre, zihninizden «eyvah, ihtiyar bir tı verd tayyörü içinde, gülen yüzü ve parnes'eli plâklar R. 21,50 müzik (opera ne zaman öleceğini ve nerede can çekiş miştir. Annesi İngiliz ve babası Holanaryaları) 22 müzik (radyo orkestrası) raşçıya çattım, bana bir takım saçma ma lıyan gözlerile masanıza doğru yürüdümekte bulunduğunu çok uzaklardan his dalıdır. Fakat İngilterede büyümüş ve 23 son ajans haberleri, ziraat, esham ve sallar anlatmaya kalkışacak?» gibi dü ğüne şahid olunca sevincimden köşedeki tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) sediyor, derhal kanadlanıp geüyor. Az İngiliz tabiiyetini iktisab etmiştir. Sekiz şünceler geçiyor.. Hiç merak etmeyiniz, yerimden birdenbire sıçradım.. İlk pazar 23.20 müzik (cazband p l ) 23,5524 yarailin işi bitince, mavi sinek faaüyetc ge yaşında iken ilk defa Finfinella nammda rınki program. Bİzi bu gibi malâyani şeylerle işgal etmek Boğaziçine gittiniz, Altınkumda gezdiçiyor. bir piyeste rol almıs ve Birmingam sah niz.. O gün hava, fevkalâde güzeldi, haniyetmde değilim.. Mavi sineğin bu hassası, havaya ya nelerinde şöhret kazanmıştır. Londra Bir kibrit daha vermenizi istirham e tırlıvorsunuz, değil mi? yılan mevceleri, saniyesinde zapteden bir sahnelerinde ise ancak on bir yaşında Bursa elektrik idaresi İki hafta sonraki Florya seferinde key nevi antene malik bulunmasmdan ileri deceğim, gevezenin sigarası sık sık söner, görünmüştür. Mimar olan babası oğlunu hakkında verilen karar derler ,çok doğruymuş!. Saat de altı bu fim kaçtı. Çünkü cumartesileri, pazarlan geliyormuş. da ayni mesleğe süluk ettirmek istemiş ve Bursa (Hususî) Elektrik idaersinin çuğa geldi.. Hâlâ bekliyorsunuz, daha sizinle dolaşmasına mukabil, diğer günMavi sineğe kanadlı iskatçı demek Briane Aherne liseyi bitirir bitirmez «Gü belediyeye devri münasebetile fevkalâda çok bekliyeceksiniz.. Çünkü onun bu erde başkalarile gezip tozmaya başla caiz. zel San'atlar Akademisi» ne girmişse de Joan Fontaine de olarak içtimaa davet edilmiş olan Begün teşrif etmiyeceğini şimdiden size te mıstı. sahne ile olan rabıtasını kesmemiş ve birlediye meclisimiz bu toplantılannı biİngiliz filimlerinde de rol almıştır ki bu min edebilirim. Her zamanki gibi size saİşte nihayet, bu akşam.. Görüyorsunuz çok amatör trupların temsillerinde rol filimlerden en ziyade rağbete mazhar tirmiştir. Son toplantıya Neş'et Kiper at beşte söz vermiştir, değil mi? Aradan ya, tam iki saat gecikti.. Belki farkında er almıştır. Nihayet, mimarhkta birşey lanları «Yeraltı kahramanları», « W riyaset etmiştir. Azadan Cemil Öz elekbir buçuk saat geçti. Epey. bir zaman!. değilsiniz, fakat ben dikkat ettim. Demin yapamıyacağını anladığı için mektebi bı plânı», «Şehir kenan kralı», «Madam trik işletmesi müdürlüğü ile mühendisHususî hayatınızı en ince teferruatma ka yediyi vuruyordu. Bundan sonra da gelliğinin bir zat uhdesinde toplanmasımn rakmış ve hayatını aktörlüğe hasretmeğe Giyotin» dir. dar bildiğime şaşmayın.. Her ikinizi de se, gene iyidir, heyhat, gelmiyecek, hiç bütçe ve tasamıf bakımmdan faydası karar vermiştir. Amerikaya gidince evvelâ meşhur rol olsa bile, idare bakımmdan doğru oluzun bir müddettenberi takib ediyorum.. görünmiyecek, kat'iyyen semtinize uğraBriane Aherne'in prof esyonel olarak ilk lerini sahnede tekrar etmiş, sonra filim madığını izah etmiştir. Belediye reisi Amma. fena bir maksadla değil.. Hemen mıyacak.. Çünkü o da annesi gibi hopmuvaffakiyetli rol oynadığı eser «Beyaz çevirmeğe başlamıştır ki yeni dünyadaki Neş'et Kiper, bu mülâhazanın isabetini hergün bu pastaneye gelirim, şurada ka pa.. Havaî.. Maymun iştahlı! ayfalar» dır. Bunu müteakıb Avustral ilk sinema muvaffakiyetini yukarıda da işaret ettikten sonra bu mesele üzerinde sanın yanındaki köşeye sıkışınm, ibret Bu anlattıklarım, hiç şüphesiz büsbüyada bir turneye çıkmış, «Her kadının kaydettiğimiz gibi Marlene Dietrich ile durulacağını anlatmış ve şimdilik her iki aynasından herkesi seyrederim.. îlk defa ün sizin ıstırablannızı artırdı. Fakat mülilmesi icab eden şeyler», «Kalite soka çevirdiği «Sarışın Venüs» teşkil etmiştir. işin bir zat tarafından idaresinde zarubir cumartesi günü buluşmuştunuz, değil eessir olmayın, gencsiniz, yakışıklısınız.. jı» ve «Mary Rose» gibi piyeslerde çok Bunu «Çeşme», «Her kadının bilmesi ret bulunduğunu ifade eylemiştir. Bunmi? İki, iki buçuk ay kadar oluyor.. Hey laÖrülüyor ki biraz da dünyalık sahibisialkış ve takdir toplamıştır. Londraya dö icab eden şeyler», «Olmeyen ilham pe dan sonra elektrik işletme idaresinin yarabbi, haftalar .aylar ne çabuk geçi niz.. Şimdi ortada kadından, kızdan çok nünce gene «Beyaz tayfalar» ve «Gü rileri», «Kendi hayatımı yaşıyorum!», muamelâtına bakmak üzere meclis azayor.. İkiniz de birbirinize o kadar uygun ne var. Ben size değil.. asıl ona acıdım.. sından ; ki murakıb seçilmiştir. Murakıb" müş halat» ı temsil etmiş ve bir takım ] «Kızıl Silvia» takib etmişlerdir. dunuz ki.. Rica ederim kızmaym, bu ha Bir daha böylesini nereden bulacak!. lıklara Fahri Batıca ile Fahri Aksoy intıralan uyandırarak sizi sinirlendirmek Bana gelince, ben artık hayattan ne bektihab olunmuşlardır. Müteakıben reis niyetinde olduğumu sanmaym.. Bir daki iyebilirim.. Uyuz bir köpek gibi sürüNeş'et Kiper, elektrik fabrikası ile Meka müsaade buyurun da isi anlatayım.. nüyorum.. Ona da razıyım.. Yalnız hiç rinos arasında yapılması tasavvur edilen Vaziyeti izah edeyim.. Sözümü fazla >lmazsa bugünkü gibi ruhumu isyana karşılıklı anlaşma hakkında izahat vermiş ve bu teşebbüsün intacı için daimî uzatacak, zevzeklik edecek değilim.. O evkedecek büsbütün aksi hâdiseler cereGerek sahnede, gerekse beyaz per•^ Holivudda daima «sevimli bir delibenim kızımdır.. Hem de üvey filân de yan etmese!. dede muhtelif şekilde seven kadmlar tipi kanlı!» tabirile anılan yegâne aktör James encümene salâhiyet vermiştir. îkinci pil.. Asıl kızım.. istirham ederim gözleîşte size herşeyi olduğu gibi anlattım.. raratmış olan Joan Blondell erkeklerin Stevvart'tır. James en büyük gayesi kendi celsede elektrik saat kiralan ile şube rinizi açıp bana şaşkm şaşkın bakmayın.. Biliyorum ki bu acıklı sergüzeşt rikkatikâmilen kaldınlması oşuna gitmek istiyen kadmlann şu esas mesleği olan aktörlükte ilerilemek ve en hattı b, O kadar hayrete düsmeğertlnzüm"'yok.." ^ tejk^ijfterden idareyg şenede ara riayet etmeleri tavsiye etmektedir: büyök mcşgm4iyetitayyalfc'ilo. Yalnız, beni biraz dikkatli, can kulaği iyet verdi. Affediniz, böyle hareket etsekiz bin küsur lira temin eden şube Karşınızdaki erkeğin üzerinde ne te James ayni zamanda Holivudun 1 n'um,ahatt^ ^kırâsıpin kâmilen kaldırılmasına ldi' mek boyhuıtKİ ko*fcdü;~>!Bir takımı ^ n f ' ir vücude getirdiğinizi ahlamaya çah rah bekâ*ıdir. fŞkndiye kadar evlejrtttennş karar vprıimiştir. ar yapmaya kalkışmanızdan korkDün öğleden sonra Ağahamamında acağınıza daima onunla meşgul olmaO, beş yaşında iken anasınî terketolması izdivac etmemek niyetinde bulunmiştim.. On beş sene kadar oluyor.. İstik tum. Siz, zeki bir delikanlıya benziyor yeni yapılmakta olan 51 numaralı a a gayret edin. 2. Mevcudiyetinizde yeni mamasından değil, gönlüne göre bir gene ÖLÜM partımanm duvarındaki iskele bi"d^nlâl Harbinden mağrur ve muzaffer yu ;unuz. H»rhalde böyle ehemmiyetsiz hâbire yıkılmış, üzerinde çalışan Moız is ir şahsiyet yaratmaya uğraşmayın, ne kıza rasgelmemesindendir. Çünkü cidden Eski tütün tüccarlarından Kavalalı vamıza dönmüştüm.. Heyhat. Samatya diseler için kendinizi üzmez ve istikbali minde bir Musevi isçi, sokağa düserek seniz o şekilde görünün! 3. Hayalperest iyi bir arkadaştır. Güzel bir dansözdür. Bajr Halil Korkud on senedenberi müpdaki evimizin eşyalarile beraber manevî ıizi mahvetmezsiniz.. ölmüştür. Yukarıdaki resim, inşaat ye lmaym, neş'eli olun! 4. Daima güzel Meclislerde daima hoşsohbet ve nüktedantelâ olduğu hastalıktan kurtulamıyarak havasını da çok değişmiş buldum.. Bir Görüyorum ki, bana birşey ısmarla rini göstermektedir. iyinmeğe ve ş>k görünmeğe çalışm! 5. dır. Sinema merkezinde hiç kimse onun 7/9/939 perşembe günü saat 10 da rahmüddet, yabancı, sığıntı gibi orada otur mak niyetindesin'z.. Zahmet etmeyin.. kendinizi hor ve hakir görmeyin. Sizin birine fenalık ettiğini değil, hakkında fe meti rahmana kavuşmuştur. Cenazesi bu dum. Yorgun ve hastaydım.. Kanmm Fakat fazla ısrara da dayanamam.. BuVANDA çin birer kıymet teşkil eden meziyetle na şeyler söylediğini bile iddia edemez. gün saat 3 te Kadıköyünde Hacışükrü so tavırlarından, Jâübali hareketlerinden ada likör kadehile gizli rakı da verirLutfi tlyas kardeşier inizle pekâlâ iftihar edebilirsiniz. Çünkü Son zamanlarda biri Margaret Sullavan kağında 23 numaralı evinden kaldırılaşüphelenmeğe başladım.. Belki bunlar er.. Bir kadehçik emrederseniz minnetCumhuriyet Mektebliler Pazan irçok şeylerde muvaffakiyeti nefse iti ve diğeri Joan Cravvford ve Lev Ayres'le rak Osmanağa camiinde namazı kılm manasız vehimlerden ibaretti. Fakat dört arınız olurum.. Her zaman içmem ya, dıktan sonra Karacaahmeddeki makbeTürk Hava Kurumu Piyango bimad temin edebilir. birlikte iki filim çevirdi. Birincinin adı sene Cihan Harbinde, üç sene de Anado böyle içimi boşalttığım, derdlerimi dökresine defnedilecektir. Mevlâ rahmet letleri ve Cumhuriyet gazetesi Birçok Avrupa memleketlerinde «Kirli melek», ikincisininki «Buz çılgm eyliye. lu mücadelesinde yıpranmış bir adamın üğüm vakit biraz kendimden geçmek issatış yeri Iduğu gibi Danimarkada da sinema san lıkları» dır. Diğer eserlerile beraber bu âsabmın bozukluğunu bir tasavvur edin.. erim.. Sırası gelmişken söyliyeyim, sizin ürü filimleri iki kısma ayırmaktadır. Ço fiîimlerdeki rolleri de bilhassa Amerikan Ege tiyatrosu temsilleri Karımla epeyce kavgalar ettiğim halde gibi nazik bir zatla tanıştığımdan dolayı uklann görebileceğı eserler, diğeri gö gencliğinin çok hoşuna gitmiştir. ürolog Operatör Nureddin Gencdur ve arkadaşları onu doğru yola döndüremedim.. Bak evkalâde memnunum.. Ah.. O benim emiyeceği eserler. Danimarkada Greta 8 eylul cuma günü akşamı tım, olmıyacak, bir sabah bavulumu ka ptal kızda kafa nerede ki böyle bir a^ Komik Joe E. Brovvn yeni bir filim Şehremini înşirah bahçesinde Holmer isminde on beş yaşında bir kız vücude getirecektir. Bu eserde baş kadın pınca dışanya fırladım.. Ayrılış, o ayrı dam evlâdının kıymetini takdir etsin.. Böbrek. mesane, ldrar ve tenartist «Talâk çoeuklan» nammda bir fi rolünü Mary Carlisle temsil edecektir. !ış.. Demin de arzettim ya, kızım o za anım artık bırakalım bu bahsi de başka KÖRDÜĞÜM süJ yollan hastalıklan mütehassıimde rol almış ve bu filim Kopenhag siman henüz beş yaşındaydı. eyler konuşalım.. Kuzum, Alman Leh SL Bevoğlu • tş Bankası karşısı Eema salonlannda gösterilmeğe başlan Ben gittikten sonra karım çok fena bir muharebesi ne sularda?. Rusya ile İtalmirnevruz sokak 10 Pananiva mıştır. Eserin kahramanlanndan biri o anın hangi taraftan olacakları hâlâ belhayat yaşamaya başlamış.. Belki de bu ap. No. 2 . Telefon: 42203. Cidden görülecek iki büyük ve güzel film : an Greta Holmer filmin umumî temsilletarza daha evvelden alışmıştı. Neme lâ • değil mi? Amerikanın alelâcele bitaDehakâr artist Unutulmaz Polonyalı Yıldız zım, günahı boynuna.. Ölmüş kadın.. O aflığını ilân etmesine ne dersin? Söyle.. RAŞİD RIZA rinden birine gitmek istemiş, fakat 18 yaından aşağı ohnası dolayısile kapıcılar nun için aleyhine yürümemek lâzım.. A Öyle somurtup oturacağına biraz lisana E. SADİ TEK onu salona girmeğe bırakmamışlardır. gel.. Demindenberi ben çene çaldım, bir radan beş, on gün geçti. Kızım gözümde TİYATROSU tütmeğe başladı. Gittim, devam ettiği ana parça da sen anlat bakalım? Bu gece Tepebaşında Greta hükumetten hususî bir müsaade amektebinin kapısında bekledim. Biraz NaMeden: GAİB ARANIYOR ırsa içinde bizzat oynamış olduğu filmi Filminde en büyük muvaffakiyeti şekpr. fıstık da almıstnn. Ne dersiniz. Hâdiye tclâl Vodvil 4 perde eyretmeğe muvaffak olabilecektir. Dün bir iskele çöktü, bir Musevi öldii Br flİki orD Pr. Behaeddin Lutfi Varnalı Bugün S A K A R Y A Sinemasında BAUR POLA TAÇLI CANAVAR HARRY ŞAHANE TANGO NEGRİ Gene adam müşkül mevkide kaldığmı' bire ne dediğimi şaşırıverdim işte.. Biraz sinirli bir adamım ben.. Budalalık ettim, hissetti. Onunla konuşmak istediği şeyleri tekrar rica ederim, affediniz.. şimdi konuşmasma imkân yoktu. Ters bir Kız, nefretini hissettiren bir hareketîe cevab alacağını biliyordu. Münasib bir onun kollarından sıyrılmıştı. Birkaç adım zaman beklemesi lâzım geliyordu. Yazan : Perfde Celâl Edebî roman : 14. uzaklaştı. Galib, yalvaran, mahçub göz Kız ısrarla tekrar etti: lerle ona bakıyordu. Şimdi o, başını ile Benimle ne konuşacaktınız? Nur, gözlerindeki hiddet kıvılcımlan dan ayırdı. riye doğru çevirmişti. Kuru bir sesle: Galib: biraz daha fazlalaşarak uzandı ve bir Bir tecrübe ediniz, dedi. Yürüyelım, dedi.. Şimdi sırası değil, diye, mmldandı. denbire onun kolunu tuttu. İnce uzun mat Fakat bunu öyle bir şekilde söyle Yürüdüler. Birbirlerinden birkaç adım Onun başını çevirip hiddetle kendisine renkli elleri vardı. Gene adamın koyu mişti ki, Nur, gayriihtiyarî geriledi. uzak yürüyorlardı. Uzun bir mesafeyi baktığını görünce birdenbire ciddileşerek renk elbisesi üzerinde bu el bir leke gibi Siz vahşinin birisisiniz diye, hidkaldı. Şimdi asabî parmaklarile onun ko detle söylendi. Canınu sıkıyorsunuz. Be sükut içinde geçtiler. Nur, hiç onun yü tekrar etti: züne bakmıyordu. Gözlerini ayaklarının Evet, şimdi sırası değil. Ikimizin de lunu şiddetle sıkıyordu. ni rahat bırakmanızı istiyorum. ucuna dikmişti, arada sırada bir taşa çar aksiliğimiz üzerimizde. Kavga etmeden Galib hiç de şaşırmışa benzemiyordu. Galib güldü: pıyor, çarptığı taşı sert bir hareketîe u konuşmamıza imkân yok. Olduğu yerde sakin kaldı ve gülümsedi: r Size kızmıyorum, hastasınız.. zaklara fırlatıyordu. Galib: Kız: Hasta değilim.. Sustu. Gene kız da artık ısrar etmedi. Siz, diye, kekeledi. Siz, beni artık Öyle ise hasta rolündesiniz. «Budalalık ettim, fena konuştum» di Geri döndüler. Gene eskisi gibi birbirlefazla rahatsız ettiğinizin farkında mı Galib, bunu söyler söylemez pişman ye, düşünüyor, kıza yaptığı harekete piş rinden ayrı ve hızlı hızlı yürümeye başlasınız? oldu. Kız, sapsarı olmuş ve sendelemisti. man olarak üzülüyordu. Onun, nihayet dılar. Eve gelinciye kadar da hiç konuşGene adam alaycı bir tavırla cevab Gene adam atıldı, onu tuttu. Yüzü de hastası olduğunu unutmaması ve hareketmadılar. verdi: ğişmiş, büyük bir şefkatle dolmuştu. Kü* lerini buna göre tanzim etmesi lâzımdı. *** Tuhaf şey! Demek, sizi tedavi et cük bir kız çocuğu gibi onun omuzlarını O gece Nur, yemeğini odasında yedi. Bir aralık kızm adımlarını agırlaştır * mek isterken farkında olmadan rahatsız okşıvarak tatlı, yumuşak bir sesle yal Galib ve Naciye Hanım yemekten sonra dığına dikkat etti. Çekingen bir sesle: ediyorum. vardı: sofada biraz oturdular. Birer kahve iç Yoruldunuz, dönsek, dedi. Kız onun kolundan elini çekmemişti. Affedersiniz kabalık ediyorum. O, basmı cevirmiyerek ve yürümesine tiler ve hep Nura aid olmıyan şeyler koBilâkis parmaklarının tazyiki artıyordu. Evet, hakkınız var, ben vahşi bir adamım. nuştular. Odalanna erken çekildıler. Sizi tokatlamak istiyorum, dedi. Oh rica ederim, hareketlerimi mazur gö devam ederek cevab verdi: Galib bir müddet karyolasına uzandı. Bana bahcede sizinle konuşacak Galib yavaşça diğer elini uzattı, gayet rünüz Nur Hanım. Siz de insana neler Uyuyamıyacağını anlayınca, bahçeye tabiî bir tavırla onun elini tutarak kolun I söylüyorsunuz amma I Ben de birden larım var, demiştiniz, bekliyorum. çıktı. oldukça dinliyor, verdiği ilâclara, yapüGece, geç vakte kadar gene adamın ğı tavsiyelere itiraz etmiyordu. sigarasının kırmizı ateşi karanhkta par Galib, onu, gece bahçeye bile çıkar * ladı, durdu. mıştı. Sessiz sessiz hiç konuşmadan mehPencerelerden birinden ölğün pembe tabda dolaşmışlar ve havuzun başmda bir ışık dökülüyordu ve Galib bu pence gecenin sükutu içinde duyulan bir takım rede perdelerin arasmdan bir çift yeşil garib sesleri dinliyerek bir müddet oturgözün kendisini hayretle tetkik ve karan muşlardı. Yalnız bir aralık kız, başıni hkta hareketlerini takib ettiğinin farkında yıldızlar içinde parlıyan semaya kaldırıp değildi. aya bakarak: *** ' Siz benimle bir şey konuşacaktınız, Ertesi gün ve daha ertesi günler hâdi demişti. sesiz geçti. Galib, kıza sokulmaya, nüfuz O zaman Galib, heyecanlanmaktan etmeye, tekrar itimadını kazanmaya ça kendini alamamış, gözleri parlıyarak celışıyordu. Her şeyden bahsediyor, onun vab vermişti: alâkasmı çekecek mevzular seçmeye ça Size o geceden, hastalandığımz geceden bahsetek istiyordum. Eğer bana lışıyor, bilhassa en çok aşktan konuşu itimad ederek her şeyi, bütün hakikati yordu. söyliyeceğinizi ümid edebilsem, nekadar Kız, eskisi kadar vahşi değildi. O gün, mes'ud olurdum, hem o zaman belki aralannda geçen vak'ayı unutmuş görünüyordu. Onun sözlerini alâka duyarak, de... Fakat kız birdenbire onun sözünü şiddinlediği. muhakkaktı. Fakat cevab verdetle kesmişti: meye gelince, tek kelime söylemiyordu. Susunuz, hususî hayatıma karış • • Galib, bazan «acaba dinlemiyor da maktan sizi menederim. dinler gibi mi görünüyor» diye, şüpheye Ve o gece, Galib, bir daha bu mevdüşer, o zaman ümidi kırılır gibi olurdu. En çok sevindiği şey, onun tekrar dostlu zua gelmekten korkmuştu. lArkası var). ğunu kazanması idi. Kız, onun sözünü

Bu sayıdan diğer sayfalar: