12 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

12 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CÜMHÜRÎTET 12 Eylul 1939 TAR1H1 ROMAN BuharaGüneşi Yazan: ORHAN RAHMl vaş yavaş yollar açılmıştı. Toprağın sarı yüzü gözüküyor ve bazı rüzgâr tutmaz eteklerde de hafif yeşil likler boy gösteriyordu. Karannı ver mişti: Hana doğrudan doğruya kendi adamlarından birini gönderecekti. En güvendiği genc, kendi kan kardeşi Atakb. Sözünü, sohbetini bilen bir arkadaştı o! Birkaç defa Çine bile gitmişti. Atak, nihayet iki arkadaş daha alarak yola çıkmış ve yarım günlük öte bir yclda İlhanla kucaklaşırken, onun gözlerinin yaşardığını görmüştü, dayanamamıştı: Ağlama İlhan, demişti. Ya kızı getireceğim, yahut da başka bir şey. Bu başka şey ne olabilir Atak? Ne mi'olur? İhtilâl! İhtilâl! Ve bu sözlerden sonra atının özengilerini sıkarak kaybolup gitmişti. İlhan, gene günleri sayıyordu. Gene beklemek denilen cehennemin içinde yanıp tutuşuyordu. Nihayet yağmurlu, posarık bir havada ve geceyansına doğru bir ses duyarak sıçradı, kapıyı açtı: Üç atlı yaklaşıyordu.. Atağm beyaz atını derhal tanımıştı. Karşıdan bağırdı: Atak, kardeşim! İlhan, iki gözüm yiğiüm! Bana ne getirdin? Kız nu, ihtilâl mi? îhtilâl getirdim, ihtilâl! Kanlı savaşlar başlıyacak îlhan! Cücenler diyannın göklerinde güneşin yüzünü kana boyayacağız!. Görüyorsun ya Aybey, bir aşktan bir ihtilâl doğuyordu. Bir güzel kızın gözleri, bir milletin istiklâline açılan iki gölgeli pencere olmuştu. Anlat Yakar, anlat! Kendimi o günlerde sanıyorum. Seni dinlerken doyamıyorum. Sonra! Hanm verdiği cevab, îlhanı çılgına çevirmişti. Ne demiş? Ben, demiş, bir Hanım. O ise benim kullarımdan, benim uşaklarımdan dır. Ben ona kızı nasıl veririm? Benim kızım bir prenses, o ise bir demirci. Yiğit de olsa, kahraman da olsa benim kızıma eş olamaz. Evlenmek istiyorsa, ben kendisine başka bir kız bulayım. Yoksa Hanm kızma, bir prensese göz koymak onun haddine düşmemiştir. Bu sözler tabiî îlhanın ümidlerini yıkıp geçmiş, onun yerinde dehşetli bir galeyan, bir hınç, bir kin fırtınası esmeğe başlamıştı. Salak duramadı: Ah elime düşseydi, ben o Hanı, kazığa geçirir, tilki gibi derisini yüzerdım. Ve ona Tukyolann kimler olduğunu gösterirdim. O da gösterdi Salak, o da gösterdi! İlhan, tuğunu kaldırmış, yakm kabile lerle, kendisini sevenlere ve Cücenlere isyan edip de kendi elile bastırdığı milletlere haber göndermiş. Bana inanan, bana güvenen, kılıcınvn göstereceği, bayrağımın dikileceği yerde toplansın! Asyada yeni bir Türk ihtilâli yapacağız ve bütün Hanlara, beylere baş iğdireceğiz! Bu karannı bir gün büyük bir mey danda, gür sesile kendi kabilesi cengâverlerine anlattığı gün, kıyamet kop muştu. Han haber almıştı. Fakat büyük bir hareket olacağına inanmıyordu. Bu sırada Çin Hakanı da Altın dağda tehlikeli bir kalkınmanm başlamak üzere olduğunu duymuştu. (Arkasi ( Şehir ve Memleket HaberIerl j Siyasî icmal * Pasif korunma Iki numaralı talimatnaSöyle yiğit, söyle! Han ve Teleler seni o kadar me tatbik ediliyor seviyorlar ki bir dediğin iki olmaz Hava tehlikesine karşı pasif korunma Fırsat şu idi: Cücenlerden bazı kabileler, hanlarına karşı isyan etmişlerdi. Han, fena vazi yette kalmışb. Orta Asyadaki büyük hanlığınm yıkılmasından korkuyordu. Cücenler, Büyük Han (Hiyang Nu) lmparatorluğu yıkıldıktan sonra burala nnı almışlardı. İsyan eden kabileler, Altın dağa yakın bulunuyorlardı. Han, mecbur kaldı. Tukyo kabilesine bir elçi ile bir ferman yolladı. Ayni zamanda îlhana, mükemmel, elmas kakmalı kılıclar, dört tane güzel at, zırhlar, baltalar yolladı. Onu kabilesile beraber, asilerle muharebeye davet ediyordu. Bir kış vakti, dağların tepelerinin beyaz kalpaklar giydiği bir kış.. Ilhanın babası: Oğlum, dedi, işte sana gün doğdu. Bizira kanımız temizdir, bozulmamıştır, bizim yiğitlerimizin yüreği, korku denen şeyi tatmamıştır. İçimiz, dağlanmızın havası kadar sağlamdır. Hana baş kaldıranları bastır ve sonra göğsünü gere gere sevdiğin kızı iste! İlhanı bütün kabilesi seviyorlardı. O, ayni zamanda az çok okumuştu. Akıllı, merd, iyi yürekli bir kahramandı. Onun bir Han kızı uğrunda çektiği ıztırabları biliyorlardı. Bütün yiğitler: Hanm kızmı, insan göğsünden ciğerlerini söker gibi almalı ve îlhanın kucağına vermeli. Diyorlardı. Bir rivayete göre, kızın gönlü de îlhana akmıştı. Babası, Hanla birlikte Altm dağa geldiklerinde, Han ona; İşte, demişti. Bu kabilenin yiğiti! Ve o gün, iki genc göz göze gelince, kızın kalbine gizli bir ateş düşmüştü, amma bu cihet rivayetten ibaret, uzatmıyalım: Kar lâpa lâpa savruluyor. Keskin bir ayaz, soğuktan donmuş gibi görünen kayaların arasından, başları göklere tırmanmış ormanhklardan ıslıklar geçip gidiyor; Altın dağda şahlanan atlar kişniyor, davullar dövülüyor, hayvanlar böğürüyor, hazırlık yapılıyormuş! Nıhayet yiğitler başaşağı zırhlara bürür.üyor ve ruğlarını kaldırarak, Ilhanın eıkasından korkunç, yol vermez geçidle• e atıhyorlar. * Kış, kar, don denilmiyor, asilerin barındıkları illere baskın veriliyor. İlhan, kalbinden gelen bir zorla öyle kahramanlıklar yapıyor ki, herkes parmak ısırıyor. Nihayet onları bir dere içinde sıkıştmyor. Hiç zorluk çekmeden onları kınp geçiriyor, yurda dönüşü çok parlak oluyor. Tehlikeyi atlatan Han, sevincinden II hana adamlar yolluyor ve bu defa bir yığın mücevherle bayrak gönderiyor. Yiğitler şerefine konuklar verilmesini fer man ediyor. Altın dağda bayramlar başlıyor. İlhan, Hanm elçisini nezaketle ağırlıyor ve bir aralık başbaşa kalınca: Ağam, diyor, ben Hanım uğrun da kılıcımı kullandım, savaştan galib çıktım. Hanım bilsinler ki, bu dağda oturup demir döven yiğitler, her zaman onun işaretine koşacaklar. Yalnız benim de Hanımdan bir dileğim var: Eelçi: Söyle yiğit, diyor, söyle! Han ve Teleler seni o kadar seviyorlar ki, bir dediğin iki olmaz. Öyle ise diyor. Hana damad olmak isterim. Onlar buraya geldikleri gündenberi, yüreğim bir ateşle yanıyor. Bana kızını verirse çok iyi eder. Elçi tereddüd eder gibi bir vaziyet takınıyor. Kızmı istiyorsunuz ha> Diyor. Filhakika o kız da istenmiyecek kız değildir. Fakat onun başına birçok Hanlar, Teleler taçlarmı koymak istiyorlar. Bu söz Ilhanın kalbinde bir kırıklık, bir isyan doğuruyor: Onların tacı varsa, benim de kılıcım var. Hanlann yapamadıklarmı be nim yüreğim ve kılıcım yapar. Diyor. Elçi cevab veriyor: Ben böyle bir şey söylemek iste medim. Dediğim gibi, seni bütün İmparatorluk sarayı çok sever, senin kahramanlığmı orada da duymıyanlar yoktur ve ben bu işin olmasına çalışacağım. Bu cevab, İlhanı biraz canlandmr gibi olmuştu. Çünkü elçi, Hanm yakm gözdelerindendi. Onun özü, sözü yerinde bir adam olduğunu da duymuştu. Nihayet elçi dönüp gitmişti. Beklemek günleri başlamıştı. Seven bir insan için beklemek ne acı şeydir, değil mi? Günler geçiyordu, haftalar olmuştu. Haber yoktu, Her gün kendi kendine, bir sebeb, bir bahane uyduruyor ve gönlünü teselli etmeğe, avutmağa çalışıyordu. İki ay böyle geçmişti, artık karlar sökülmüştü. Yafaaliyeti devam ediyor. Daire ve mües seselerle evlerde yapılacak korunma teşkilâtı hakkında Vekiller Heyetince kabul edilen iki numaralı talimatname ahkâmının tatbikı için faaliyete geçilmiştir. Bu arada seferberlik vukuunda tahliyeye tâbi tutulacak binalar da tespit edilmektedir. Pasif korunma talimatnamesine tevfikan teşkil edilecek itfaiye, sıhhî imdad ve zehirli gaz ekiplerinde çalışmak üzere şehrimizde 10,000 kişi tavzif edilecektir. Bu ekiplere 46 47 yaşlarındaki yurd daşlar dahil olacaktır. Kaymakamlar polis vasıtasile bunların isimlerini tespit ettirmektedir. Vazifedarlar, ekiplerde çalışmak üzere tefrik edileceklerdir. İtfaiye hizmetinde çalışacak olanlar İtfaiye emrine verilecektir. Sıhhî imdad ve zehirli gaz kısımlanna ayrılacaklar da sıhhiye müdürlüklerinde teşkil edilecek şefliklere tâbi olarak çalışacaklardır. Hava tehlikesinden korunma kanununa nazaran bu işle tavzif edilenler, seferde aynen askerî mükellefiyet ahkâmı daresinde muamele göreceklerdir. Bunlar, hazarda senede otuz gün staj yapacaklardır. Kaymakamlar hazırladıklan listeleri alâkadar makamlara vermektedirler. Bu işle meşgul olmak üzere Emniyet müdürlüğünde de bir şeflik tesis edilmiştir. Resmî ve hususî büyük müesseselerde bir hava korunma hey^ti teşkil edilecektir. Bu heyetin birer âmir ve muavinile irtibat ve gözleme gruplan bulunacaktır. Heyette yangın söndürme, sıhhî yardım, gaz arama ve temizleme, enkaz kaldır ma, can kurtarma, teknik onarma takımlarile hususî inzıbat kıt'ası bulunacaktır. Ihtikârla mücadele İstanbul mıntakası Ticaret Müdürlüğü, mufassal bir rapor hazırlıyarak Ankaraya göndermiş bulunuyor îstanbal mıntakası Ticaret Müdürlüğü, ıhtikârla mücadele için eski iaşe kararnamesinin bazı maddelerinin mevkii mer'iyete konulması için bir rapor hazırlayarak Ankaraya göndermiştir. Bu rapor mufassaldır; her maddenin tatbikına neden lüzum olduğu izah edilmektedir. Diğer taraftan haber aldıgımıza nazaran. bu rapor ayni zamanda Vali ve Belediye reisi Lutfi Ktrdara da verilmiştir. Valinin henüz böyle bir kararnamenin vücudüne lüzum olmadığı ve müdahalenin daha ziyade ihtikâra sebebiyet vereceği, Belediyece ittihaz edilen bazı mukarreratla ihtikârın önüne geçildiği ve alman tertibatın muhtekirleri takibe kâfi olduğu ve Alman Leh harbinin ilk günlerinde artan bazı istihsal maddeleri fiatlarının yavaş, yavaş eski hadlerine indigi mütaleasında bu~ lundueu haber alınmıştır. Filhakika şimdiki halde piyasada umumî bir sükunet ve tevakkuf vardır. Hattâ bir kaç gün evvel fiatı birdenbire artan sade ve zeytinyağlara şimdi altcı bile çıkmamaktadtr. Ankaradan verilen malumata göre, hükumet, ihtikâr isi hakkında iki kararname hazırlamaktadır. Lüzum görüldüeü takdirde bu kararnameler kanun lâyihası halinde Meclise arzesilecektir. Bazl gıda maddeleri üzerinde görülen fiat yükselmesîni şimdi de bir fiat tukutu takib ettiğinden hükumetimiz müstahsilin zarardan vikavesi icin bazı veni tedbirler ittihaz etmiştir. Toprak Mahsulleri Ofisine, ilk iş olarak müstahsilin elindeki buğdayın geniş mikyasta ve eski yüksek fiatla mübayaası için emir verilmiştir. Aldığımiz malumata göre bu karartn diğer Inzum görülecek toprak mahsullerine teşmili üzerinde durulmaktadır. Bitaraflar ve harb lmanyanm Hitler'den sonra en nüfuzlu devlet adamı Mareşal Göring İngillereye meydan okuyan nutkunda garbda Fransa ile 230 kilometrelik hudud üzerinde harbedeceğini ve buradaki kuvvetlerine şimdi Lehis tanda harekât yapmakta olan Alman ordulanndan yetmiş fırka tefrik edebileceğini söylemiştir. Malumdur ki geçen Umumî Harbde Almanlar 3500 küometrelik cephe üzerinde harbettiklerinden kuvvetlerini çok dağıtmışlardı. Bitaraflann memleketleri harb sahnesi olduğu takdirde Almanla rın cephesi 230 kilometreye münhasır kalmayıp geçen Umumî Harbdeki cep henin hiç olmazsa yarısını bulacaktır. Garbdaki bitaraf devletler üç muazzam kuvvetin çarpıştığı sahanın ortasında birer ada teşkil edeceklerini anladıkla rmdan ergeç toprak, hava ve sulannın harekât sahnesi olacağını düşünerek se ferberliklerini ilân etmişler ve hertürlü ihtiyat tedbiri almıstsrlar. Bunların endısesi yerinde olduğu şimdiden sabit olmuştur. Çünkü daha İngiliz ve Alman hava kuvvetleri arasmda ciddî bir çarpı?ma olmadan evvel Bel çikanın ufkunda ciddî bir hava muharebesi olmuştur. 9 eylul gecesi Belçikanm üzerinden yabanrı bir hava filosunun geçtiğini öğrenmiş oîan Belçika müda faa avcı tayyareleri hemen hücum etmişlerdir. Meçhu! tayyarelerden biri ateşler içinde düşürülmüş ve paraşütle yere inen beş kişilik müreltebatı tevkif edil miştir. Yabancı tayyareler dahi mukabelede bulunarak Belçika tayyarelerin den birini yere inmeğe mecbur etmiş ve pilotunu yaralamıştır. Yere inmeğe mecbur edilen yabancı pilotlann îngiliz olduğu anlaşılmıştır. Keyfiyetten haberdar edilen Brüksel'deki İngiliz sefiri Almanyaya istikşaf ve propaganda kâğıdlan atmak için gıtmiş olan bir İngiliz hava filosunun dönerken dikkatsizlik yüzünden Belçika üzerinden geçtiğini ve yolda Belçika tayyarelerinin hücumuna uğra dığını bildirerek hükumeti metbuası na mına beyanı teessüf ve itizar etmiştir. A Şimdi de fiatlar düşüyor Şehrimizdeki büyük müesseseler, bu teşkilâtı tamamlamak üzeredirler. Ev ve apartımanlann büyüklüğüne ve içinde oturanlann miktarına göre, yangın söndürme, hastabakıcı servisi teşkilâtı yapmak mecburî olacaktır. Apartımanlarda bu işi Limanlar umum müdürlüğile İstanbul idare için bir, iki kişi âmir olarak tayin elımanı eşyayi ticariye ve kömür işçileri adilecektir. rasındaki meseleler daha karışık bir safBu teşkilâta aid malzemenin muhafa haya girmiştir. zası için bu gibi binalarda hususî mahal LîmanTa işçT mümessilleri arasında ler vücude getirilecektir. Mıntaka İktısad müdürlüğü mümessilleri Ayrıca yangınlan bastırmak için su huzufunda yapılan müzakereler netice tcrtibatı yapılacaktır. Binanın ışık sön sinde bir şekil tespit edılmişti. Fakat işçı dürme işi bir elden idare edilecektir. Ze mümessilleri son dakikada bu formülü hirli gazlerden muhafaza için hususî sı imzadan istinkâf etmişlerdir. İşçi mümesğınaklar hazırlanacaktır. sillerinin itiraz ettiği nokta, bilhassa mali Kaymakamlar, nahiye müdürleri ve işlerin hallinin zamana mütevakkıf ol polis âmirleri yukarıda zikrettiğimiz pasif masıdır. korunma tehlikesi tertibatmı yakmdan taLiman eşyayi ticariye işçileri iki kısımkib etmektedirler. Bu icraatm en kısa za dan mürekkebdir. Bunlardan bir kısmı manda ikmaline çalışılmaktadır. Türk, diğer kısmı ecnebi vapurlarında iş görmektedir. Dün, Türk vapurlarında iş ŞEHİR ÎŞLERÎ gören işçiler, bu şartlara razı olduklarını limana bildirmişlerdir. Liman işçilerinin Akdeniz sef erlerine müphem vaziyeti müsaade ediliyor Mümessiller, bulunan son Şileplerimiz Izmire kadar formülü kabul etmediler serbestçe isliyebilecek Akdenizde seferleri muvakkaten menedilmiş olan vapurlarımızın tekrar sefer yapabilecekleri dün Münakale Vekâleti tarafından alâkadar makamlara bildiril mıştir. İmroz, Ayvalık ve îzmir hatlannda Denizyollan vapurları derhal sefere başlıyacaklardır. Vapurları devlet işle rinde meşgul bulunan Mersin hattı hakkında bilâhare karar verilecektir. Türk şilepleri de İzmire kadar bütün Türk limanlarına serbestçe sefer yapa caklardır. Tiyatro binası Tepebaşı bahçesinde yapılacak olan Gelen, giden vapurlar Diğer taraftan kömür işçisi buhranı tiyatro binasının tatbikat plânları hazır Akdenizde bulunan îkbal şilepi dün devam etmektedir. Liman idaresi bu valanıyor. îmar müdürlüğü, bu plânları ziyet için Vilâyete müracaat etmiş, u limanımıza gelmiştir. Transit vapurlar Belediye reisliğine takdim ettikten sonra mum müdür Vali Lutfi Kırdarı ziyaret e seferlerine devam etmektedirler. eksiltmeye koyacaktır. derek işçi istemiştir. Bir taraftan da YükFeriköylülerin müracaati İşlerini bırakan tanzifat çüler cemiyetine müracaat edılerek işsız Feriköy ve civarı halkı Belediyeye kimselerin limana gönderilmesi istenmişamelesi müracaatle oradaki açıklık mahallin yetir. Belediye, işlerini bırakan tanzifat ameşil saha olarak muhafazasile inşaata mülesinin miktarmı tespit ettirmektedir. Şu Şimdiye kadar hangi işler saade edilmemesini istemişlerdir. belere yapılan bir tebliğde işlerinden ayyapıldı? nlanların sayısı sorulmuştur. Beyoğlu kaVaridat umum müdürü Dün, Belediyede Vali ve Belediye rezasmda münhal olmadığı, münhalâtın diMaliye Vekâleti Varidat umum müisi Lutfi Kırdarın başkanlığında muavin ğer kazalarda bulunduğu anlaşılmıştır Lutfi Aksu, ikinci muavin Rifat, İmar dürü İsmail Hakkı, Bursadan şehrimize Bunlann yerlerine başkalan alınacaktır. müdürü Hüsnü, Nafıa müdürü Nuri, gelmiştir. Yeni bir hal açılıyor Sıhhat müdürü Ali Rıza ile diğer devair Çifte tedrisat usulü Belediye, Bakırköyünde bir meyva ve müdürlerinin de iştirakile bir toplantı yakaldırılıyor sebze hali açmağa karar vermiştir. Bu pılmıştır. Geç vakte kadar devam eden bu toplantıda Vali işe başladığı zamanrun için yeni bir hal binası yapılacaktır. Birkaç senedenberi bazı mekteblerde GÜMRÜKLERDE İmar müdürlüğünün hazırladığı projeye dan itibaren girişilen icraat ve imar hare tatbik edilmekte olan çifte tedrisat usugöre, yeni hal binası, müstahsillerin hay ketleri etrafmda izahat almış, verilen di lünden alman randıman istenilen neticeAlman menşeli malların van veya motörlü nakil vasıtalarile getir rektiflerden hangilerinin yapıldığını sor yi vermemiştir. Bu şeklin kaldırılması taithaline müsaade edildi dikleri malı kolaylıkla boşatabilecekleri muştur. karrür etmiştir. 31 ağustostan evvel gümrüklere gel bir şekilde olacaktır. miş ve bedeli tediye olunmuş Alman menSergi binasının projesi şeli malların ithaline müsaade edilmesi Belediyenin Taksim stadyomu arsa dün gümrüklere bildirilmiştir. sına yaptıracağı sergi binasının avan proBedeli tediye edilmemiş olan mallar jesi hazırlanmaktadır. Burada yapılacak hakkında, emirde bir sarahat olmadığınsergi binasının uzunluğu 160 metre ola dan tekrar Vekâletten sorulmuştur. caktır. Serginin kapısı Gümüşsuyu caddesi üEminönü meydanı zerinde bulunacaktır. Tramvay yolu üzeEminönü meydanınm tanzimi işi yakın rindeki cephenin alt kısmına bir sıra dükda ihale edilecektir. Belediye İmar mü kân yapılacaktır. Dükkânların, üst kıdürlüğü evvelce şehircilik mütehassısı sım'armda üç ufak sergi yeri bulunacakProst tarafından yapılmış olan plânda tır. Bu yerlerde resim ve heykel sergileri şehrin iktısadî ihtiyaclanna uygun bazı açılacaktır. Serginin Taksim bahçesin tadilât yapmıştır. Ayni plâna nazaran den girilmek üzere ayn kapılan buluna Karaköy köprüsünün Yemiş istikameti caktır. ne doğru alınması lâzımdır. Vesaiti nakliye komisyonları Plâna göre, şehir surlannm alacağı Millî müdafaa kanunu ahkâmına tevvaziyet de tetkik edilmektedir. Bunlann fikan vesaiti nakliye komisyonlannm fayıkılması ve yahud muhafaza edilmesi aliyete geçtiğini yazmıştık. Bu komisyonmütaleasında bulunanlar vardır. Yapılan lar ordu ihtiyacı için lüzumu olan nakü İstanbul Vali muavinliğine tayin edilen Mülkiye Müfettişi Rauf İnan, şehtetkiklere göre, İstanbulda on dört sur ka vasıtalannı mubayaa etmişlerdir. Alınan rimize gelmiş ve dün vazifesine başlamıştır. Rauf, dün Vali ve Belediye Reisi pısı ve bunların da 96 kulesi bulunmak motörsüz nakil vasıtalannm bedelleri Lutfi Kırdarı ziyaret etmiştir. Yukaruiaki resim, yeni Vali muavinini makatadır. Kolorduca tesviye oluıunaktadır» mmda gösteriyor, Kömür işçisi buhranı Bugünkü vazıyete göre harbin kat'î bir neticeye varması bitaraf devletlerin sulanndan, havalarmdan ve topraklarından cebrî olarak istifadeye bağlı göriindüğünden umuna bitaraf devletler son derecede teyalkuz göstermeğe azmetmiş bulunuyorlar. Bu ciimleden olarak Belçika sahillerini tahkim etmiştir. Rumanyanın seferber yaptjğı ordusunun mevcudu bir milyon yüz bini bulmuştur. Oslo misakma tâbi devletler yani Finlandiya, İsveç, Norveç, Danimarka, Holanda ve Belçika mümessiüeri Norveçin merkezinDevlet Denizyollan idaresi îstanbul de yeni bir konferans akdediyorlar. Çanakkale arasındaki postaları haftada Maharrem Feyzi TOGAY dört defaya çıkartmıştır. Bu postalar, İstanbuldan cumartesi, pazartesi, çarşamba ve perşembe günleri hareket edecek, gıdiş ve dönüşte Tekirdağ, Şarköy ve Gelibolu ve Lâpsekiye uğrıyacaklardır. Devlet imtihanı Yeni şekil, bu sene tatbik edilmiyor C Yeni Vali muavini işe başladı Maarif Şurası, mekteblerin öğleye kadar tedrisata devam etmelerine ve liselerden mezun olacak talebelerin de yalnız bir tek imtihana tâbi tutulmalarma karar vermişti. Maarif Vekâleti bu kararların tatbik şekli etrafında tetkikat yaparak bir talimatname hazırlamak üzere Ankarada bir komisyon toplamıştır. Mekteblerin açıl ması yaklaştığından yeni tedrisat şeklini gösteren talimatname yakında mekteblere gönderilecektir. Her mekteb programını, muallımlerinin çalışma şeklıne göre, ye niden tanzim edecektir. Ayrıca, bu usulün ilk tatbik senesi olması dolayısile mekleb müdürleri, muallimlerin faaliyetlerini yakından tetkik ederek alman neticeleri Vekâlete bildireceklerdir. Sene sonunda, Vekâlet, aldığı raporlarda tespit edilen noksanlan gözden geçirerek icab eden noktalarda düzeltmeler yapacaktır. Vekâlet, kadroların tetkikine başla mıştır. Bunlar, aym 25 ine kadar kat'î şeklini alarak tasdik edilecektir. Muallimlere, öğleden sonrakı mesai • leri için münasib bir tahsisat verilmesi de mevzuubahstir. Bu husustaki karar Ve kil'ikçe alâkadarlara bildirilecektir. Üniversiteye alınacak talebelerin im tihana tâbi tutulmaları bu sene geri bırakılmıstır. Talebeler eskisi gibi gene ol gunluk imtiSanlarile Üniversiteve gire ceklerdir. «Devlet imtihanı» sekli önü müzdeki seneden itibaren tatbik edilecektir. Cumhuriyet Abone seraıti I . ! ™ Senelik Alb avlık Üc avlık BLc aylık ) Nüshası 5 fcurustar Ta r ri " aric icin icın 1400 Kr. 2700 Kr. 750 > 1450 • 400 » 800 » 150 * îoktot

Bu sayıdan diğer sayfalar: