13 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎTET Î3 Eylul 1939 TARlHl ROMAN Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMt { Şehir ve Memleket Haberleri ) îhtikâr meselesi Doğru değil mi? Gene o mesele! Talebe Yurdundan çı Sanayiciler, muamele karılan kızlar hakkın j vergisini def aten vermeğe imkân göremiyor daki kararm değiştiSanayi erbabı dün akşam Sanayi Birlirilmesi lâzımdır ğinde büyük bir içtima yapmışlardır. Bu Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bundan bir müddet evvel Beyazıdda açılan Talebe Yurdu, bir kararla kapatılmış bulunuyor. Yüze yakın Üniversiteli kız talebeyi de ayn bir kısımda banndıran bu yurdun kapanışı, imtihanların yaklaştığı şu günlerde, bılhassa 1520 genc kızı çok müşkül bir vaziyete sokmuştur. Bu gencler, 25 eylulde imtihana gireceklerdir. Halbukı kendilerine ayın 15 inde yurdu terketmeleri bildiril miştir. Kapanma kararını icab ettiren sebebler ne olursa olsun, analarından, babalarından uzak bir yerde ve bahusus imtihan arifesınde bu kimsesiz çocukları, haksız yere, müşkülât ve zaruretle karşılaştırmak doğru bir hareket sayılamaz. Bize kalırsa 15 eylulde yurdu terketmeleri için yapılan tebligat hemen tashih edilmeli ve bu mustar vaziyette kalan genclerin imtihanlar bitinciye kadar yurdda ibatelerine izin verilmelidir. Bu şekil, hem yurdun zararına olmıyacak, hem de 1520 genc kız, istikbal endişesile derslerine çalışırken kapı kapı dolaşarak yatacak emın yer aramaktan kurtarılacaktır; diyoruz, toplantıda sanayicilerin bu ayın 15 inde müddeti gelen muamele vergisi bordan mevzuu üzerinde görüşülmüştür. Sanayiciler, ahvali hâzıra dolayısile muamele vergisi borclarını ayın 15 ine kadar def'aten vermeğe imkân görememektedirler. Çünkü, lâzım olan krediyi temin etmek, bu günkü şerait içinde imkânsızdır. Ayın on beşine kadar vergi borcları verilmediği takdirde yüzde on da ceza zammolunmaktadır. Sanayiciler, dünkü toplantı sonunda Başvekâlet ile Maliye ve îktısad vekâletlerine müracaat ederek ceza yoluna gidilmemesi ve vergi borcunun da taksite raptolunmasını temenniye karar vermişlerdir. Telgraflar dün akşam alâkadar makamlara çekilmiştir. Siyasî Fransanm silâhı Imanyanın garbdaki 230 kilometrelik hududu, on, on beş kilometre eninde istihkâm hatlarile mahfuzdur. Almanlar bu modern seddi Çine Almanyamn garbmı muhafaza eden bir duvar manasında olarak West wall ismini vermişlerdir. Fransızlar ve bunlan takliden bütün dünya bu müstahkem sedde Siegfried ismi vermişlerdir. Almanyamn garbındaki diğer hududlar bitarafhklarını umumî seferberliklerile son hadde getirdikleri ordulan ve hava ve deniz kuvvetleri müdafaaya azmetmiş olan Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve İsviçre arazisile mahfuzdur. Bunların arkasında da Siegfried hattının şimale ve cr "bu şarkiye uzanan devamları vardır. Almanyamn Hollanda ile Danimarka arasındaki sahilleri ise geçen Umumî Harbde olduğu gibi en kuvvetli donanmaların bile geçmesine imkân bırakmıyan torpil tarlaları ve sahil ve ada istihkâm îarüe mahfuzdur. Almanyaya ordu ve hava kuvvetleri ve donanma ile mühlik darbe indirilmesine halihazırda imkân görülmediğinden İngiltere, Almanyayı iktısadî cihetten zebun düşürmek için bütün gayretini donanmasının yardımile ablukayı tesise hasretmiştir. Fransa dahi şimdi Almanyayı kuvvetten düşürmek için en müessir sılâhm iktısadî tazyik olduğu kanaatine gelmiştir. Ar kalarında komünistler olduğu halde sosyalistlerin Halk Cephesi namı altmda iktidar mevkiinde bulundukları zaman sırf amelenin ve müstahdeminin rahat ve refahını düşünerek yaptıkları kanunlar ve patronlara göz açtırmıyan fabrikaları işgal şeklinde yapılan grevlerle Fransanın haricî ticareti, maliyesi ve bütün iktısadî bünyesi şirazesinden çıkarak harabiye yüz tutmuştu. Bazı müesseseler hakIşte bu düşünce ile, derin bir hasret yarasınm kında gizli tahkikat acılarını andıran sevdasmı unutuyordu yapılıyor dan kuşlar ürkerek kaçışıyorlardı. BülbülGerek menseleri dahilî olan, gerekse ler ötüyordu. yabancı memleketlerden gelen maddeler Yakar gözlerini kapayarak derin derin üzerinde ihtikâr hareketi olup olmadığı içini çekti: hakkında Ticaret Vekâleti teşkilâtınca ya Ne güzel, ne güzel? pılan tetkikler ehemmiyetle devam etDiye mmldandı. Sanki insan elile açıl mektedir. Bu tetkikler, vekâlet kontrolörmış bir yoldan geçiyorlardı. leri tarafından bir müşteri sıfatile yapıldı Aybey! ğı için hemen daima teftışe tâbi olan tiDiye mmldandı. Bu arahk karşıların caret müessesesinin teftiş gördüğünden dan bir yabani hayvan göründü. Yakar haberi bile olmamaktadır. Şmıdiye kadar onu görünce: bu şekilde yapılan tetkiklerde, dahilî men Aybey, dedi, sağa bakın sağa! şeli gıda maddelerinde bariz bir fiat teGüzel bir geyikti bu! Siyah sürmeli reffüüne tesadüf olunmamış, bilâkis bazı gözlerini dikmiş, renkli boynuzlarla süslü maddelerde fiatm düşmekte olduğu görülbaşını kaldırmış, ürkek, ürkek onlara ba müştür. Fakat menşelerı haricî olan maddelerden bazılarını elinde tutan birkaç Işte Aybey, siz böyle doğdunuz, fa kıyordu. Bu ne Aybey! müessesenin ihtikâr yaptığı tespit edilmişkat sonra parçalandınız. Geyik!.. Galiba, sen böyle bir mah tir. Bunlar hakkında şiddetle harekete gellhan; kargıdan, kıhcdan, kalkandan, çilecektir. Vaziyet Vekâlete bildirilmişzırhlardan, demirlerden parıl, parıl tutu luk görmedin Yakar!. tir. Görmedim. şan bir ordu kurmuştu. Onu seven, tanıSalak bağırdı: Yeni müeyyedeler yanlar, kaldırdığı bayrağın altına koş Ankaradan gelen malumata göre, hü Şunu vuralım bari! muşlardı. Altın dağ eteklerinde büyük bir ordugâh kuruldu. Bu ordusâhta yüzFakat Yakar birdenbire başını çevirdi: kumet tarafından hazırlandığmı yazdığılerce kabilenin bayrakları sallanıyordu. Yalvarınm size yapmayın ! Düşü mız ihtikârla mücadeleye aid kuvvetli müGenc îlhan, ne hakandı, ne bey, ne bir nün bir kere. Onu niçin vuracaksınız ? Za eyyedeleri ihtiva eden proje, bugünlerde şey! O, şimdi yalnız bir ihtilâlci olarak vallı mahluk ölünce büitün güzelliğini Büvük Millet Meclisine sevkedilecektir. hareket ediyordu. Kabile reisleri, ağalar, kaybedecektir. Bir hayvana güzelliğini MÜTEFERRİK yiğitler bir kurultay yaptılar ve îlhan o veren, yaşayan varlığı, bakan gözleri, harada her şeyi anlattı. Cücenlerin kendi reketleri ve sairesidir. Size bir zararı do General Besim ömer ve Ahlerine uşak, bayağı insan gibi baktığını, kunmadığı gibi, kimseye de dokunacak med lhsan geldiler toprakta didişe didişe elde ettikleri ser değil Fransada Mon Dor'da tedavi gördükvetleri kendi keyiflerine harcadıklannı, Fakat yavrum, bu kadar merhamet ten sonra îsviçre beynelmilel muzaheret hanlann kanlarının bozulduğunu ve arlık dağlarda yaşamaz! kongresine iştirak eden General Dr. Been küçük bir isyana bile dayanamıyacak Geyik o sırada fırlamış, kaybolup git sim Ömer ve Ahmed îhsan Tokgöz dün vaziyete düştüklerini anlattı. Burada ken mişti. Avrupa trenile şehrimize dönmüşlerdir. di başmdan geçen hâdiseyi de gizlemedi. Artık akşam olmuştu. Atlar da, kendiZaten bu sevda dillere destan olmuştu. leri de yorulmuşlardı. Salak etrafına ba Çorab fabrikalarına lâzım olan iplik Ve ondan sonra da akınlar, savaşlar kındı: Buralarda muhakkak su var! Hem Çorab fabrikatorları, dün sabah Sabaşladı. Kanh, çetin boğuşmalardı bunnayi Birliğinde bir toplantı yaparak çorab lar! İlhanın kahramanları, yürüyen or de bu yakınlarda meyva da olacak! Nereden anladın Salak? fabrikalarına lâzım olan iplik meselesi ürnanlar gibi saldırdılar. Han, hiç umma Nereden mi? İşte, şu ayaklarımı zerinde görüşmüşlerdir. dığı bir vaziyet karşısında kalmıştı, muzın altındaki otlardan. kavemet edemiyordu. Çorabcıların Alman anlaşmasının Ve sonra gözlerini ağaçlarm tepesine mevkıi merı'yetten kalkmasından evvel Kızı vereyim! dikti. gelen, fakat bedeli 31 ağustos akşamına Diyordu. Fakat, llhan, bu defa kal Gece sakin geçecek, rüzgâr hafif.. kadar tedıye edilmiyen iplikleri olduğunbini çiğnemişti. Evvelâ bu isyanı başarMağara bulamadığımıza göre, kocuklara dan bunların ıthaline müsaade edılmesi tnak lâzımdı. Bir devlet kurmak, bir han sarılır, ağaçlığın kuytu bir yerinde uyu nir. hükumetten temennisme karar veril olmak için mükemmel bir fırsat bulmuşruz! Ama gece gelir de bir kurt kaparsa miştir. tu. Bunu, bir kalbin ihtiraslarına mı feda seni,, karışmam ha! A y o r ı Losiilk <Xİlııılct.I balagın şakacı damarı tutmuştu. ı a,,, JEvet seviyordu ve her gün, karşı düşSon zamanlarda, ayarı bozuk altınlarman ordularına bakarken, Hanın kızının kar güldü: dan yapılan ziynet eşyası çoğalmıştır. Kurt beni ne yapacak, ben zayıf, güzel yüzünü görüyor gibi oluyordu. küçük bir mahlukum. Sen, canavar dişi Bazı kımselenn fazla kazanc hırsile, düVe böyle dakikalarda kalbi sancıyor, şük ayarlı altmlardan yapılmış bilezikleri ne daha uygun gelirsin! kıhcını tutan eli titrer gibi oluyordu. Salak attan inmiş, Yakann üzengisini üzerine yaldız vurmak suretile, yirmi iki Fakat derhal gene kendını topluyordu: tutmuş, inmesine yardım ediyordu. ayar altın fiatına satmağa teşebbüs et Y aihtilâl, ya benim gurur ne ola lyi ama, benim etim, kemiğim epey tikleri görülmektedir. Darbhane idaresi, cak? ce kartlaşmıştır, kırk gün ateşte tutsalar, bu sahtekârlıkların kat'î surette önünü alIşte bu düşünce ile, derin bir hasret ya üstü yanar, içi pişmez, fakat sen körpe ınak için ,altın ve gümüş eşyanın Darbrasının acılarını andıran sevdasını unutu olduğun için... hanece damgalanmasının mecburî tutulyordu. Han, bütün kuvvetile İlhanın a Salak sözüne devam edecekti, bir ara masmı istemiştir. Mevcud talimatnamede kınlarını durdurmağa çalışıyordu. Fakat hk gözleri, Aybeyin gözlerile karşılaşınca bu mecburiyet olmadığından, yapılan tebmuvaffak olamıyordu. Çin Hâkanına el sustu. Çünkü o gözlerdeki bakışlar, iki lıgata rağmen, mallarını Darbhaneye göçiler yollayarak imdad istedi. Fakat elçi kamçı gibi yüzüne inmişti. Omuzlarını türüp damgalatan kuyumcular mahdudelı boş döndü. Çünkü Çınliler, artık II silkti ve atları yedekledi. dur. Talimatnamede icab eden tadilât hana meyletmişlerdi. Galib ve kuvvetli yapiHığı takdirde; bu mahzurun önü alıAybey, Yakann yanına geldi: tıeredeyse, onlar da o tarafa geçiyorlar Şuraya oturalım da Yakar, şu hi narak halkm aldanmasına meydan verildı. miyecektir. kâyeye devam et! Bu arahk Çinden İlhana bir elçi gelGenc Türk, kalbinde bir tuhaflık hisŞEHİR İŞLERİ di. Çin Hâkanı bir mektubla bir çok he sediyordu ve bu hissi anlayamıyordu. Aşk diyeler gönderiyor, ayni zamanda yar mı, takdir mi, hayranlık mı, neydi; bir Et nakliyatı dımcı kuvvetler gönderdiğini bildiriyor türlü seçemiyordu. Et nakliyatı işini Beledıye, altı ay sondu. Genc kızm, gölgeli esrarh bakışlarım ra bilfiil deruhde edecektir. Bu işi ifa Elçi bu meyanda dedi ki: uzaklara dikerek, boynunu biraz geri bü etmekte olan şirketin mevcud vesaiti tes Hanımız, bir kız için merak etme kerek ağır ağır, tatlı tatlı öyle bir anla pit ediliyor. Şirket, bu levazımı bedelleri sinler, elbette Çin Prenseslerinden o kah tışı vardı ki, delikanlı, zaman zaman içiilinde Belediyeye devredecektir. mı ramana lâyık olanını veririz. nin sıcak sıcak kaynadığını duyuyor, gözVali, Sular idaresinde... Dediler. Demek ki, işler artık iyiden lerini kapamağa mecbur oluyordu. ElleVali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, iyiye yola gırmışti. Çin Hâkanmın hedi ri, yumuşak, beyaz ve güzeldi. dün Sular İdaresine giderek merkez binayeleri arasmda öyle değerli ipekli elbi Tıpkı onun elleri gibi! sile müessesat ve atölyelerde yapılan paseler vardı ki, bunlar tamamen Tukyo'laDiyordu. sif korunma hazırlıklarını gözden geçirrın tarzında hazırlanmıstı. Soldan ilikli, Aybey, o vakte kadar, bir eldeki tırmiştir. dizlerine kadar uzayan elbiseler, Kinha j n a u a n n tozpembe ve üstlerinin parlak olKapalı binalardan müşkülâtla işitildiği kan «Çin Hâkanı» en iyi, en sağlam boy duklarını görmemişti. anlaşılan alârm düdüklerinden başka denuzlardan yapılmış yaylar ve oklar da Bunlar nasıl şeydi? Nasıl el, nasıl parvair ve müessesata ayrıca otomatik dügöndermişti. Bu okları da İlhan çok be maklardı bunlar? dükler konulacaktır. Bunların yerlerine ğendi. Tecrübesini havada uçan bir karYumuşak, ipek gibi yumuşak eller... vaz'ı başlamıştır. talda yaptı. Ok, göğe doğru çıkarken bir Beyaz, lekesiz, güzel bir cild. Ve ondan yılan ıslığı çalıyordu. Sular idaresinin kadrosu sonra, kemiksiz, damarları gözükmiyen Gelen göğüs zırhlarına, kemerlere di kollar. Sular îdaresi müdürii Ziya ile muhayecek yoktu. îçlerinden bir tanesi altındı Bir şey mi var Aybey ellerimde? sebecisi Nail dün Ankaraya gitmişlerdir. ve ön tarafında iki tane büyük pırlanta, Delikanlı kıpkırmızı kesildi. O kadar İdarenin faaliyeti hakkında Nafıa ve Daparıl parıl yanıyordu. İlhan bunlara bak dalmıştı ki, gözlerinin bir ok gibi bu elle hiliye Vekâletlerine izahat verecek olan tı, baktı ve güldü: re saplanıp kaldığını farketmemişti. O şaş müdür, yeni kadroyu da tasdik ettirecek Bize kılıc, zırh ve oklar daha iyi ge kınlık arasında: tir. lir, biz göçebe kişileriz. Hayır, yok. diye kekeledi. Fakat Eminönü meydanında yapıDedi. Filhakika, eski dedeleriniz, çok elleriniz bir başka türlü de... lacak yenilikler kahraman kişilermiş.. evvelce, Anlamadım; nasıl başka türlü?. Merdler, yiğitler, deriden, çadırda Eminönü meydanının tanzimi işi bu Aybey bu sualden büsbütün şaşırdı: veya Tanrının ovasında, dağda doğarlar. günlerde münakasaya konulacaktır. Mey Hani, dedi, ne bizim, ne de bizim Fakat kavga meydanında ölürler. dan, beton asfalt olarak inşa edilecek, kadınların ellerine benzemiyor. Derlerdi. Onlara göre, bir kahraman müteaddid refoşlar yapılacak, Yenicami Yakar da hafifçe pembeleşti. Gözleriinn evde ölmek, bir talihsizlik, bir şerefsedleri taşlarla örülecektir. ni kapadı: sizlikti. Erkek olan, boğuşa boğuşa ölVÎLÂYETTE İşsizlikten Aybey, dedi, bizim ellemek gerekti. rimiz hiç çahşmıyor, toprağa, suya, katı Zehirli gaz kursları ay başınşeylere dokunmuyor da ondan... Yakar bunlan anlatırken, güneş tepeda açılıyor Öyle olacak Yakar! ye çıkmış, uzak, mavi göklerin ortasmda Vilâyet Sefreberlik müdürlüğü, aybaVe Aybey, bir an genc kızm karşısıngöz kamaştırıcı bir şekilde parlıyordu. Bir da titr°!i&ini duydu. Bu arahk yirmi adım sında zehirli gaz kurslarını açacaktır. Evormana dalmışlardı. Serin, adeta yeşil hisvelce bu kurslara devam etmemiş olanlar, ılerde bir ki7il al<»v oöriir gibi oldu: «ini veren bir rüzgâr esiyordu. Ağaclardersleri takibe mecbur tutulacaklardır. Kimin kazanacağı belli olmadığı için her iki tarafa da gizlice haberler uçurmuştu. Maamafih Çin Hakanı, Cücen lerin yıkıldığını istiyordu. Onlann büyüklük ve kuvvetini çekemiyordu. llhan galib gelse bile, her halde yeni teşekkül edecek devletin küçük hanlıklar, beylik ler halinde parçalanacağını sanıyordu ve onu tercih ediyordu. Bir kere büyük împaratorluk, yani Cücenler İmparatorluğu yıkıldıktan sonra mesele yoktu. Teşekkül edecek yeni devletlerin de çaresini bulacaktı. Çin, böyle düşünüyor ve vaziyeti bu siyasetle idareye çalışıyordu. DENİZ İŞLERİ Yolcu salonu için açılan dekorasyon müsabakası Galata rıhtımı üzerinde inşa olunan büyük yolcu salonunun dahilî tezyinatı için bir dekorasyon müsabakası açılmıştır. Binanın esas inşaatı ikmal olunmak üzeredir. Momilyaları da sipariş edilmektedir. Almanyada bulunan deniz heyetimiz Almanyada muhtelif tezgâMarda inşa olunan vapurlarımızın kontrolunu yapan ve tecrübelerinde hazır bulunan heyetimizin Almanyada kalması takarrür etmiştir. Halk Cephesinin mutedil bir azası olduğu halde cepheyi bırakarak merkez ve Ortaköyde oturan Mehmed Aliden mutedil safların yardımını temin ederek iş 30 kuruş alacağını istemeğe giden Os başma gelen ve ordunun kuvvpHi müzaheman, yaptığı münakaşa neticesinde vu retini de kazanan Daladye, âdeta bir dıkrulan bir demirle gözünün kör olduğunu tatör gibi iş başına geldikten sonra keniddia ederek Müddeiumumiliğe müracaat disine memleketin iktısadiyatını, maliyesini ve parasını yoluna koyarak en etmişti. Tatili uzuv suçundan Ağırcezaya ve büyük hizmeti gösteren Maliye NaAkdenizde seferlere müsaade edilmesi rilen Mehmed Ali ve karısı, dünkü cel zın Reynaud ; son söylediği nutukta üzerine Devlet Denizyollan idaresi işe iktısadî ve malî sede kendilerine isnad edilen suçu reddet modern harblerde başlamak üzere tertibat almıştır. Öğrendikuvvetlerin hayatî ehemmiyeti haiz ol mislerdir. ğimize feöre İtnroz; Ayvahk ve İzmir hatdugu'nu ve Almanyanın kudretİnî istfsgar Muhakeme, s&hidlerin celbi için başka laımdck ocfcrleTe CUma aiiniinrlpn itıkaren etmek doğru olmamakla beraber bu cepbaşlanacaktır. Fevkalâde ahval dolayısile bir güne talik edilmi^tir. hede taze kuvvetleri olmayıp bütün varıKÜLTÜR İŞLERİ nı yoğunu şimdiye kadar yaptığı harb haftada dörde çıkarılmış olan Çanakkale hattı postalarımn da azaltılması mukarMekteblerde yer kalırsa ka hazırlıklarında sarfedip bitirmiş bulun rerdir. duğunu ve Fransanın iktısadî ve malî cibul edilecek talebeler hetten faik kuvvetlerle harbe başladığını Karadeniz hathnda vapur ihtiyacı Maarif Vekâleti, mekteblerde kayıd söylemiş ve bunu şu suretle ispat ve izah Son zamanlarda Karadeniz hattında ve kabul muamelesi yapıhrken, talimat eylemiştir: yolcu ve eşya nakliyatının fevkalâde artnamenin tespit ettiği yaşta bulunan ve «Fransanın harb malzemesi fabrika mış olmasına mukabil büyük vapurların diğer şartlan haiz olan talebe alındıktan larının imalâtı bir senedenberi ehemmi başka devlet hizmetlerinde kullanılmasınsonra yer kalırsa, bir yaş küçük ve iki yaş yetli miktarda artmiş ve birkaç ay içinde dan dolayı küçük vapurların bu hatta çabüyük olan talebenin de kabul edilmesialtın mevcudu yüzde otuz çoğalmış ve lıştırılması bir mesele olmustur. Pazar güni büdirmistir. 1914 senesine nazaran altın stoku iki nü Karadeniz hattına kalkan Erzurum Türk Maarif cemiyeti misline baliğ olmustur. Tonlarca olan aıvapuruna istiab haddinden fazla yolcu tınlarla Fransa hari'de havayici zaruriye, piyangosu girdiğinden tehlikeyi gören Liman riyaseti vapurun hareketine mâni olmustur. BuTürk Maarit cemiyeti bir piyango ter silâh ve tayyare tedarik edebilecektir. nun üzerine Erzurumdan 270 yolcu çıka tib etmiştir. Cemiveı, piyango için herbiri Devletin iktısadî muharebe plânı vardır. rılmış ve vapur hareket etmiştir. Dün de birer liralık olmak üzere 60 bin bilet çı Fakat halk dahi yalnız harb malzemesi Güneysu vapurunda ayni vaziyet tekerrür karmıştır. Gelirin 15 bin lirası ikramiye değil yiyecek ve giyecek istihsalâtını da etmiş, Liman riyaseti vapur merdivenleri ve amorti olarak verilecek, mütebakisüe mütemadiyen artırmahdır. Tasarruf pane memurlar koyarak istiab haddinden de talebe yurdu ve mekteb tesis edilecek raları hazinenin istikraz bonolarına yatırılmalıdır. Geçen Umumî Harbin sonunfazla yolcu alınmasına mânı olmustur. tir. da Almanya, İnsnltere ve Fransanın iktısadî kudret ve imkânlarına mağlub olGÜMRÜKLERDE Muhtelif yerlerinden muştu. Bu tefevvuku şimdi de muhafaza yaralandı Yeni Türk Fransız anlaşediyoruz ve binaenaleyh galib gelece Kuzguncukta Mustafa Fevziye aid ğiz.» ması hakkında tebligat yağ fabrikasmın elektrik tesisatmı yap Bu sözler Fransanın Almanyayı mağYeni Türk Fransız ticaret anlaşması makta olan Zeki, çalıştığı yüksek bir yer lub edebilmek icin ?n ziyade alhnına, tatatbikatı hakkında dün gümrüğe tebligat den aşağı düşerek vücudünün muhtelif sarruf una ve ikhsad: kudretine dayandıyapılmıştır. Bu tebligata göre, Fransa ile yerlerinden yaralanmıstır. ğını gösteriyor ki Aîmanyanm iktısaden aramızdaki ticaret mübadelesi 2/2025 namağlub olduğunu ifade eden Göring'ın sayılı kararname hükümlerine göre ve OIü olarak bulunan hizmetçi nutkuna bir cevab teşkil etmektedir. mallann bedelleri kleringe yatırılmak suHarbiyede bir doktorun evinde hizmetMvtharrem Feyzi TOGAY retile yapılacaktır. çi Sıropi, dün sabah ölü olarak bulunMuahedenin tamam metninin de bu muştur. Cesed, Morga kaldırımış, ölüm gün geleceği ümid edilmektedir. Yakalanan yankesici hâdisesi etrafında tahkikata baslanmıştır. Perapalas otelinde oturan Japon elçilik ticaret kâtibi Nisin Yamaakıran, Lüksemburg blârdo salonunda blârdo oynarken ceketini duvara asmış, oyunu bitirdikten sonra ceketini giyerken içinde 400 lirasile evrakı hususiyesi bulunan cüzdanının yerinde olmadığım görmüş ı tür. Kâtibin şikâyeti üzerine suçlunun Kadıköylü Küçük Necati olduğu tespit edilmiştir. Necati izini kaybetmek için otomobille bir hayli dolaşmış, nihayet Sirkecide trene binmek üzere iken yakalanmıştır. Yankesici, sucunu tamamen itiraf etmiş ve cürmü meşhud mahkemesine verilmistir. Cüzdan ve 400 lira sahibine iade edilmiştir. Doğru değil mi? ADUYEDE Gözünü kim kör etti? Deniz postaları Izmir, Ayvalık ve Imroza seferler başlıyor Pün sabah gelen Çek zabitleri Cumhuriyet Çek ordu&una mensub zabitlerden birkaçı, dün Sirkeci garında... Dün sabahki konvansivonel trenile şehrimize Çek ordusuna mensub 13 kişılik bir zabit grupu gelmiştir. Hepsi Çek köylüsy kıvafetinde olan gencler, Almanyadakı son vazıvet dolavısile vatanlarmı terketmek mecburiyetmde kaldıklarım söykmişlerdir. Çek zabitleri Sirkeci ıstasyonundan çıktıktan sonra Fransız konsoloshanesıne gitmişlerdir. Nüshası 5 kurustut Abone şeraıti Senelik Alb aylık Üc avük aylık Haric İCİD icin 1400 Kr. 27(10 Kr. 750 » 1450 » 400 » 800 » îoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: