29 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

29 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 29 Eyiul 1939 TAR1H1 \ ROMAN \ 43 ! Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHM1 Şehir ve Memleket Haberleri } İhtikârla mücadele Belediye bütçesinde Mahrukat fiatları münakaleler Yükselirse Belediye ihtiMüesseseler fiat gösteren kâra mâni olmak için beyanname vermeğe Ücret alan memurlara nark koyacak mecbur tutulacaklar tesrinisaniden itibaren Evvelki geceden itibaren hava, hissoİhtikârla mücadele kanununun tatbi zam yapılacak lunur derecede soğumuştur. Dün ve evkatma aid hazırlıklarla meşgul bulunan komite dün de Ticaret müdürlüğünde toplantılarına devam etmiş ve kanun mer'iyet mevkiine girer girmez hükumetin alacağı tedbirlerin esaslarına aid proje üzerinde meşğul olmuştur. Aldığımız malumata göre, dünkü içtimada bilhassa kanun neşrolunur olunmaz bütün ticaret ve sanayi müesseselerinin vermeğe mecbur olacağı beyanname şekli üzerinde meşgul olunmuş ve bu beyan namenin şekli hazırlanmıştır. Beyanna mede her müessese elinde nekadar mal bulunduğunu, bu mallann menşeini, alınış fiatlarını, zarurî masraflarını, maliyetini ve halen satış fiatmı yazmağa mecbur tutulacaktır. Beyannamede buna göre ıaneler hazırlar.mış ve bir de mülâhazat hanesi bırakılmıştır. Yapılan tetkikleıe göıp, "alnız şehrîmizde bu şekilde beyanname vermesi iâzım gelen 60,000 müessese vardır. Belediyeye aid bazı münakaleleri tasdik ve Belediye ile mülhak müesseseler deki memurların barem cetvelini kabul ettirmek üzere Ankaraya giden Belediye Muhasebe müdürü Muhtar dün şehrimize dönmüş, Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdarı ziyaret ederek yapılan işler hakkında malumat vermiştir. Buna nazaran Belediye bütçesinue hastanelerin üç aylık iaşe ve mualece bedeli olmak üzere 91,375, itfaiye için 59,821, muhtelif fasıllar için 78,976, muvazzaf itiraz komisyonlarının aylıklan için 23,840, Takîim kazinosu inşaatı için 47,000, mezb'iadan et nakliyatı için 128,000 lira n.ürakale yapılmış ve 938 senesi fazla tahsilâhndan bütçeye mun ' T n tahsisat olarak Belediye sarayı in jdtı için de 775,000 liranın konulması kabul edilmiştir. İtfaiye ile rruhtelif fasıllar arasmda apılan münakale parasile daha ziyade asif korunma işleri yapılacaktır. Mezbaha et nakliyatı malum olduğu üzere bir kanunla Belediyeye verilmişti. Münakale suretile tahsis edilen bu para le Belediye etin mezbahadan şehrin muhelif mahallerine nakli için modern vesait edarik edecektir. Belediye sarayı binasım Vali fazla ahsilâtla yapacağmı söylemişti. Geçen ieneki varidatın şimdiye kadar bir mil on lira fazla ile tahsil edildiği görülmüş e bu para bütçeye munzam tahsisat oarak konulmuştur. Bu 775,000 lira Belediye sarayı için sphanın istimlâki ve binanm inşasma sarfedilecektir. Bunlardan başka gümrükte beklemek:e olan 28 arozHzîin mubayaasma muk azi tahsisal da kabul edilmiştir. Siyasî îcmal Fransada millî birlik arbe g)rmiş olan devletler haricî vaziyeti eri kadar dahilî mevkilerini de sağlamlaştırmağa bü yük ehemmiyet veımekte olduklanndan millî birliklerinin müteessir olmamasını herşeyin fevkinde tutmaktadırlar. Çünkü muhasım devletler biribirinin dahilen ökmesi için de cephedeki silâhla yap tıklan mücade'.e kadar gayret göstermekedir. Geçen Umumî Harbde Almanya hemen bütün dünya ile dört sene harbettiği halde nihayet halkı ve dolayısile donanması ve ordusu içine sokulan yabancı elkinler neticesi mukavemete devam edememişti. Simdi de îngiltere donanmasından sonra en ziyade güvendiği hava kuvetlerini Alman ordusuna ve sanayi müesseselerine hücum yerine propaganda kâğıdlannı yaymak hususunda kullandı ğına göre bu dcfa da Almanyayı dahi inden çöktürmek için son derecede ça » lıştığına şüphe kalmamştır. Buna mukabil îngiltere kendi dahilinde birliği muhafaza ve takviye için her çareye müracant etmektedir. Başvekil emberlayn kerdl siyasetme resmî muhaiflerinden ziyade hücum eden Çörçil ve Eden'le teşriki mesaiyi bile kabul etmesi e amele partisinin de harb siyasetini asında beğenmediği halde zâhirde tasvib der görünmesı düsmana dahilen zâf gösermemek gibi yükstk vatanperverlik düüncelerinden ileri gelmiştir. Fransa hükumeti ve harb kabinesi de harb zamanında dahili ahenk ve birliği muhafaza etmeği hertürlü demokrasi düüncelerinin fevkinde gördüğünden memeketin sosyalistlerden sonra en büyük siyasî partisi olan komünistlere karşı ancak bir diktatörlüğün yapabileceği cezrî tedirleri almıştır. Bu vaziyetten sosyalistler ve bahusus :omünistler memleketi Marksist esaslaria dareye devama imkân görmediklerinden hiç de memnun olmamışlardı. Bununla beraber Fransamn îngiltere ile beraber açtığı harb Alman milletinden ziyade sosyalizmin ve komünizmin biaman ra kibi olan naziliğe ve bunun başında bu unan Hitler'le tevabiine karşı gösterildi;inden memnuniyetle hükumetin taraf an ve müzahiri olmuşiardı. Bahusus Fransa ve îngiltere Sovyetler Birliği yani beynelmilelci komünist ample partisi devletile Almanyaya karşı ittifak kdi için müzakerede bulunmalan Fransadaki komünistleri büsbütün hükumete bağlamıştı. Çünkü bu parti merkeziMoskova'da bulunan üçüncü enternasyonale bağhdır. Nasıl ki sosyalist partisi de merkezi Amsterdamda bulunan ikinci enternasyonale merbuttur. Delikanlım, seninle başbaşa konuşmak istiyorum. Bir emanetim var verecek, sözlerim var, söyliyecek... Yanmış bir altın külçesi renginde gibi Igüneş, ta uzakta, bakır renkli bir dağın epesinde duruyordu. Genc bir atlı, ovaya bakan bir tepenin üstünden, güneşe bakıyordu. Hiçbir gün bu kadar güzel, canlı bir tablo görmemişti. Hem de o kadar yakın görünüyordu ki, abnı sürse, dağı tırmansa, sanki bu ateşi, sönmüş gibi görünen güneşi elile tutabilecekti. Bu aralık, uzaktan, sağdaki küçük ormanlığın içinden bir ses geldi. Irkilir gibi oldu. Sonra hafif, hayal dolu bir gülüşle dinlemeğe başladı: Bir kız, türkü söylüyordu. Uzaktan geliyordu ses. Ama gönlünün içine akacak gibi tatlı ve yanıktı... Bir aralık onu gördü. Atının başmı çevirdi ve bağırdı: Yakar, Yakar! Ormanın ağzmda bir atlı belirdi. Elile işaret ediyordu: Aybey, Aybey! Delikanlı atım ona doğru sürdü. Salak nerede? Bir misafir gelmiş de onunla beraber gitti. Kim bu misafir? Sen tanırsın onu. Haydud Karaboga! Yalnız mı? Evet! Atları yanyana duruyordu. Hafif bir rüzgâr, Yakann dalgalı saçlanm savuruyor, küçük bukleler halinde, canlı ve renkli yanaklarınm üstünde dolaştınyordu. Gün batıyor Yakar. Bak ne kadar güzel! Güzel hakikaten! Kaç para eder, böyle güzel akşamlann zevkini, ayn ayn duyuyoruz. Ben isterdim ki. Yakar güldü: Hani bunlan söylemîyecektin, hani uzun bir müddet için bu bahsi konuşmayacaktm. Verdiğin sözde böyle mi duruyorsun sen? Ne yapayım, dudaklarun durmuyor. Genc kız, atım kamçiîadı ve uzaklaştı. Aybey, onun arkasından uzun uzadıya baktı: Beni sevmiyor, bana inanmıyor. Beni denemek istiyor. Hatun Hân hikâyesini duymasaydı böyle olmazdı! Aylar oluyor ki, bu bahsi açtığım zaman hep kaçıyor. Kız kardeşim evlendi. Anam da öldü. Salak, ben, o; üçümüz yapayalnız kaldık. Benimle kardeşlik, Salağa da evlâdlık diye bir şey tutturdu; hâlâ da öyle gidiyor... Diye düşünüyordu. Acaba Hatun Hana ne olmuştu, nerelerdeydi? Kulağına bir ses geldi: Kendisini çağırıyorlardı. başını çevirdi. Sol taraftaki yamaçta iki atlı silueti vardı. Birisini atından tanıdı. Salakb... Diğeri de olsa olsa, Karaboğadır! Dedi ve atım onlara doğru sürdü. Salak, neş'eden yan deli gibi olmuştu. Bak dedi bak Aybey! Karaboğa gelmiş... Aybey cevab verdi: Hoş geldin yiğit, ugurlar getirdin Ve Karaboğa ile sarmaştı. Delikanlım, seninle başbaşa konuşmak istiyorum. Bir emanetim var verecek sözlerim var, söylenecek. Aybey, hayretle Karaboğaya baktı: Ne emaneti? Soğd (Buhara tarafı) illerinden geliyorum. Orada bir Hatun Han var, bilirsin! Aybey sapsan kesildi. Adeta nefes ala mıyordu, elleri titredi. Gem parmaklarınm arasmdan düştü. Karaboğa manalı manalı bakıyordu îçini çekti: Aaahhh genclik! Diye mınldandı... Aybey kendini topladı. Salağa: Salak dedi bu kelimeleri duyma mış olacaksın. Çünkü senin dilin, sabun kalıbı gibi bir şeydir; durmaz, kayar.. Yakarın yanında ağzmdan bir şey kaçırır san, benden çekeceğin var! Ve sonra: Gidelim! Dedi. Üçü beraber kayalık bir yoldan inmeğe başladılar. Obanm ışıklan yanmıştı. Yakarın iş vardı. Hayvanlarla saatlerce uğraşacaktı misafire yemek hazırlayacaktı. Salak! Sen de yardım et Yakara Olur Aybey! İki kişi kalmışlardı. Karaboğa, sözün neresinden başlayacağını kestiremiyordu. Anlat yiğit, sabırsızhktan çaflıyo rum. Karaboğa, göğsünden Hatun Hanin mektubunu çıkardı, verdi. Bunu o yolladı! Aybey mektubu kaptı ve açtı... Aybey irkaç çeşid Türk yazısını okuyup yazailiyordu. Mektubu okurken, kalbi şiddetle çarpıyor, sevinc ve ıstırab; kendisini iersemleştiriyordu. Bu okumayı, üç defa ekrarladı. Adeta inanamıyordu. Şimdi? Diye mınldandı. Şimdi ne olacaktı? Her şeyi anladın Aybey! Uzaklarda seni bekleyen bir kadın var, bu kadın eni seviyor sanmm. Bundan başka sana güveniyor, senden yardım istiyor. Arabar o havaliyi baştan aşağı sardılar. Buünlerde de Hatun Hana saldıracaklar. Gitmek lâzım... Fakat Yakar ne oacak? ' Ona ne diyeceğim? Küçük, basık tavanlı odanın kapısı açıldı, Yakar göründü: Gitmelisin, Yakar; b'yle istiyor! Genc kızın yüzü bembeyazdı. Metin görünmeğe çalışıyordu. Her iki erkek aağa kalkmışlardı. Sen... Sen misin Yakar! Benim Aybey! Salak ağzmdan bir elime kaçırdı. Dayanamadım. geldim... Dinledim.... Ve güzel kız, ağır adımlarla yürüdü. Bir sedirin üstüne oturdu. Dirseklerini dizine dayadı. Gördün mü Aybey, Yakar eğer seîin arzulanna boyun eğseydi, bugün sen, enden imdad isteyen, seni seven ve senin de sevdiğin bir kadının yardımma koşamıacaktın. Ben bütün bunlan düşünmüş:üm. Devlet fabrikalarımn fiatlart İhtikârla mücadele işinde devlet fab rikalarının da mürüro rol alacaklannı yazmışbk. İlk olarak devlet fabrikalarımn fiatlannı ilân etmtleri takarrür etmiştir. Bu suretle devlet fabrikalarında yapîîan maddeler üzerinde ve bunlann benzerle rinde ihtikâra mâni olunacaktır. Komisyon vazifesini yaparken iaşe kanununun 9 uncu maddesini de tatbik edecektir. Bu madde hükümleri mucibince ihtikâr yapanlar tanzim kılınacak zabıt arakası üzerine beş liradan 500 liraya kadar para cezası v c 24 saatten bir senee kadar hapisîe tecziye edilecekler, yahud bu iki ceza beraberce verilecektir. Bu suçlan işliypnlerin muhakemesi idarei ırfiye olan malv 1lerde divanıharbler taBu akşam, Hana git, yalvar, ne yapar rafından, olmıyan yerlerde ceza mahkean yap! Fakat herhalde onun imdadma meleri tarafından rüyet edilecektir. koşmağa çalış! KÜLTÜR ÎŞLERt Aybey ses çıkarmıyordu. Yakar artık herşeyi biliyordu. Beri tatzciler Ankaraya gidecek aftan da Hatun Han, kendisini çağırı29 teşrinievvel Cumhuriyet bayramı münaseDetile her sene olduğu gibi bu ordu. Bu böyle lâzımdır Aybey! Senin sene de mekteblerden seçilecek izciler rkek yüreğin başka türlü düşünemez. Be Ankaraya gidecektir. Gidecek izcilerin ni çağırsaydı, ben bile giderdim. Bundan aynlmssı hususunda hazırlıklara baş başka seven bir kadın, sevdiği erkeği ça anmışi ır. MuaHimlerin nakillerî ğınyor. O erkek ki, kalbinde ayni sevgiyı Bir kısım muallimlr Maarif idaresine aşıyor. Yakar, Yakar!. Neler söylüyor müracaat ed°rek ailevî ve diğer hususî sebeblfrden dolayı nakillerini istemiş sun? Genc kız, gözlerini ocakta yalazları lerdir. Her nekadar Maarif idaresi de muallimlerin arzulanm yerine getir yükselen bir odun parçasına dikti: mek p'ensipini takib etmekte ise de bu Doğru olanı söylüyorum. Ve eğer seneki müracaatlerin çokluğu yüzünden yalnız başına da olsa oraya gitmezsen... bunlann tervicine imkân bulunama Ben... mıştır. Maampfih bu hususta icab eden Genc kız doğruldu. Bir heykel gibi tedbirlcr düşünülmektedir. dikleşti, alevlerin kızıllığı yüzüne vuru Köy mektebleri beş sînıfa yordu. Genc kızhğın en kaynayan, en köçıkarılıyor pükleşmiş ve güzel çağındaydı. Maarii Vekâletince köy mektebleri Gitmezsem ne olacak Yakar? nin de beşer sınıfa çıkanlmasına karar Aybey korka korka sormuştu. verilmiş ve bu hususta vilâyet maarif Yakar, kapıya doğru yürüdü: müdürlüklerine tebligat yapılmıştır. Ben de, Aybey namı altında kimse Ancak bu sene dördüncü smıflar ihdas yi tanımamış olacağım... edüpcek ve gelecek sene bütün köy Bu sözleri bir ayağını dışan atarken mektebleri beş sınıflı olarak çalışacaksöylemişti. Karanhğa daldı, gitti. Aybey tır. Yeni şekil tedrisat aybaşmdan itile Karaboğa birbirine baktılar, şaşırmış baren başlıyacaktır. Yeni talîmatnamenin nasıl lardı, aptallaşmışlardı... tatbik edildiği tetkik ediliyor Bitti Karaboğa! Öyle sanıyorum ki, Orta tedrisat müesseselerinde bu seYakarı temelli kaybettim. Onun kalbi ajneder itibaren yanm gün tedrisat tattık benim olmıyacak. Bu kaybediş bana çok ağır gelecek... Çünkü Yakar, bulun bik edilmeğe başladığı için bu şeklin ; lk günlerde vermekte olduğu semeremaz bir inci idi. Salağın boşboğazlığı, lerin derecesi tespit edilmek üzere tef saflığı, bak neye mal oldu? tisler vapılmağa ba^armçtır. Fakat Salak bir şey söylememiş biDENtZ tSLERİ le olsaydı, Buharaya gitmiyecek miydin? Bu vaziyet karşısında nasıl bir yol tutaItalyadan iki vapur geldi Dün, İtalyadan Abazia ve Kapomela ;aktın? vapurlariie ham kauçuk, kâğıd, cam ve Aybey başını avuclannın içine aldı: saire zücaciy» eşyasile ham deri ve Fena!... Çok fena!.. Düşünecek halde değilim... Kafam kanşık, ne yapa limon gelmiştir. İlk Mersin postası cağım, ne edeceğim? Denizyollan idaresi, Mersine önümüzAradan biraz geçti. ağlıyordu îçi ezilmiş, ümidleri parça parca olmuştu. Biris deki cnma günü başlıyacak postalar dan ilkine Tırhan vapurunu tahsis et kendisini bileğinden yakaladı: miştir (Arkasi vari velki gün, hararet derecesi, bir aralık 12 ye kadar düşmüş bulunuyordu. Birinciteşrin ayına girmek üzere olduğumuz bu günlerde, havanın soğuması tabiî görülmektedir. Rasadhaneden verilen malumata göre, geçen yılın ayni günlerinde de, havanın suhunetinde ayni dereceye yakın ıir düşüklük kaydedilmişti. Dün, öğleden ;onra; devamlı olacağı tahmin edilen bir ^ağmur başlamıştır. Yağmurun bugün de fasılalarla devam etmesi ve havanın bir miktar daha soğuması muhtemeldir. Kışın bu sene, biraz erken geleceğinin ilk alâmeti sayılan yağmurlu havalar yüzünden bazı ihtiyatlı kimselerin, şimdiden kış kıyafetine büründükleri görülmektedir. So kaklarda, pardesü, hatta palto ile dolasanlar çoğalmıştır. Şehirde odun, kömür ihtikârı yapılmasına meydan vermemek üzere Belediyece icab eden bütün tedbirler almmıştır. lstanbulda, iki senelik ihtiyacı karşılayacak miktarda odun ve kömür vardır. Fiatlarda şimdilik göze çarıcak bir tereffü kaydedilmemektedir. Rumeli cinsi meşe odununun fiatı çeki başma 330 350 kuruş arasmdadır. îyi cins pırnal kömürü de, perakende olarak kilosu dört, dört buçuk kuruşa satılmaktadır. Fiatlann, daha fazla yükselmemesi için, Belediye icab ederse, odun ve komüre narh koyacaktır. Maamafih, şimdilik böyle bir tedbir alınmasma ihtiyac görülmemektedir. MÜTEFERRtK Dahiliye Vekâleti memurlarını Avrupaya göndermekten vaz geçti Dahiliye Vekâleti staj için Avrupaya göndereceği memurlann izamından sarfı nazar ettiğini vilâyetlere bildir miştir. Barem cetvelleri Vekiller Heyetinde Belediye Muhasebe müdürü ayni zamanda Belediye maaş barem cetvelile ücretlilerin barem cetvelini Ankaraya götürmüştü. Bu cetvller tasdik edilmek üzere Vekiller Heyetine sevkedilmiştir. Belediye memur maaş cetvelini me murlann lehine hallederek 12, 14 liralıklan on beş 'iraya, 16, 17,5 liralıklan yirmi liraya, 22,5 lirf.lığı yirmi beş liraya, 45 lirahğı elli 'irayo, 55 liralığı altmış iraya iblâğ etmiştir. Ücretliler yeni bareme göre ayl'klarını tesrinisaniden itibaren alacaklardır. Yeni barem cerveline nazaran Belediye zat işlerile yazı işlerinin maaşlan seksen liraya çıkanlmıştır. Şshirdc sanayi mıntakalari ayrılıyor Şehir plânma nazaran muhtelif yerlerde sanayi mmtakalan aynlacaktı. Belediyede teşkil edilen bir komisyon sanayi erbabım kendi sınıflanna göre ayırmağa başlamıştır. Mezkur komisyon hangı mıntakaya hangi smıf sanayi erbabınm yerleştirileceğini tespit ederek alâkad?.rlaT; bildirecektir. ADLİYEDE Ada çamlarînı o yakmamış Büyükadada çam yangınına dikkat sizlikie sebeb olduğu noktasmdan Bayzar isnr.ınde orta yaşlı bir kadın, bir müddettenberi ikinci cezada muhakeme ediliyordu. Dava bitmiş, karar verilmiştir. Bayzar; Kadıyoran yokuşu ile İsatepe arasındaki çamlığın kenar kısmmda kahve pişırmek üzere <çam çöpleâni> yaktığı. ancak ateşin çam ağaclanna s^ayet etmeden görülerek söndürüldüğü kaydile, çam yangınına sebeb olmaktsî beraet etmiştir. Daladye dahi millî birliği muhafaza îhracı memnu olan susamın da ser çin bir emirname ile komünist partisini best ihracma müsaade olunmuştur. dağıtmıştır. Parlamentodaki yetmiş kü Deri ve barsak ihracma da müsaade osur meb'usu bulunan komünist grupunu :unacağı söyienmektedir. da parlamentonun kararile meb'usluktan Polonyaya sattığımîz tütün skat etmekle tehdid etmiştir. Komünist belediye reisleri yerine komiserler tayin ler geri geldi Polonyada harbin başladığı sıralarda etmeği kararlaştırmıştır. Komünist amele Polonya rejisi tarafından memleketi birlikeri de feshfdilmiştir. mizden mübayaa olunan tütünler Ru Muharrem Feyzi TOGAY manya üzerinden yola çıkarılmıştı. Mühim bir parti teşkil eden bu tütünler, ŞEHÎR IŞLERt Polonya rejisi mevcud olmadığından dün geri gelmiştir. Belediye, işaret memurlarına Susamın ihracma müsaade edilid Yumurta ihracma başlandı Ev taşlamanın cezası Liman temizletilecek îtalya ve Yunanistandan balık almağa geliyorlar Taze bahklann tuzlanmış olarak da ıhracır.a müsaade olunması üzerine li' manımi7a Yar.anistan ve bilhassa İtal yadar balıkçı gemileri gelmeğe başla mıştır. Dün gelen telçraflara göre İtal yadar ondan fazla gemi, balık almak üzeıe, îstanbula müteveccihen yola çık mışttv. Otomobilin arkasma takılmak istemiş Kasımpaçada oturan 13 yaşlannda Halil mezbahaya giden şose üzerinden geçrrıekle olan otomobilin arkasma takılmak isterker duşmüş, başından yara> lar.mıştır HaMI kazavı rr>'"'f<""'Vıb Beyoğlu has tanesine kaldınlmıştır. İstanbul limanında, bilhassa Sirkec rıhtımı önünde uzun yıllardanberi te essüs etmiş bir zincir ve demir mezarlığı vardır. Rıhtımların inşa olunduğu eski devirlerden itibaren bırçok vapur ve yelkenliler burada demir kesmişler ve zincırlerini bırakmışlardır. Son zamanlarda, denizaltında pek girift biı hale gelen bu zincir ve demirler yüzanden nhtımlardan kalkan va purlar zincir kesmek mecburiyetinde kalmaktadırlar. Gerek alâkadar ma kamlar, gerekse armatör ve Denizyol lan idaıesi vaziyeti Münakalât Vekâle tine bildirmişlerdir. Bunun üzerine Münakalât Vekâleti limanm temizlen mesine ve işe Sirkeci rıhtımı önünder Yeni Müddeiumumî muavini Salon projesi baslanmysma karar vermiştir. Galatadaki yeni yolcu salonunun da İstanbul Müddeiumumî muavinliği • Bu iş için ilk olarak 20.000 lira tab ne tayin olur.an Afyon Müddeiumum hilî kısımlanna aid projeler de ikmal osisat çönderilmiştir. Limanm temiz muavir.i Kemal, gelmiş, yeni işine baş lımmuştur. Limanlar umum müdürü bu projeleri Ankaraya götürecektir. lenmesi işine derhal başlanacaktır. lamıştır. Sultanahmedde oturan Dervişin evini taşhyarak, içeride oturan Dervişin kansı Ayşe ile Ali ve Nuran çocukların yaralarımasma sebeb olmaktan Sultanahrried ücünrü sulh ceza mahkemesinde muhakeme edilen Nadir, tevkif o Cerrahpasa hastanesi cildiye lunmuştur Eve atılan taşlar sübut demütehassıslığı •ili olmak üzere bir çıkın yapılarak Cerrahpaşa hastanesinde bu sene yemahkerreve getirilmiştir. Bu arada irice niden ihdas olunan cildiye mütehassıstasla* da vardı. lığına Zührevi hastalıklar Galata dis Kiraladıgı bisikleti satmış pansen muayene mütehassısı doktor Sultanahmedde bisikletçi Mığırdıç Cevad Sargın tayin olunmuştur. tan saati yirmi kuruşa bisiklet kiralıDenizyollarının ve limanın yaiı Hakkı adlı biri, bir müddet dolaşteşkilât projesi hazırlandı tıktan sonra bisikleti götürmüş, Sırnya on bir liraya satmış, beş buçuk lirasını Dtvle' Denizyollan İşletmesi umum peşirı almış, mütebakisi de sonradan müdürlüğile Devlet Limanları İşletmes ödenecekmiş. Mığırdıcm şikâyeti üze umıım müdürlüğünün Büyük Millet rine Hakkı, yakalanmış, Sultanahmed Meclisim verilecek olan teşkilât probirüıcı sulh ceza mahkemesince sorgu eleri tamamen hszırlanmıştır. va çeki^erek hakkında tevkif müzek Dün, Devlet Limanlan umum mü keresi kesilmiştir. Sırn da, serbest bı dürler encümeni öğleden sonra geç vakrakılmıştır. te kadar devam eden uzun bir içtima yaparak projenin Mahkemeye hürmet etmemiş tasvib etmiştir. son şeklini tetkik ve Kahveci Mehmedi dövdüğü iddiasile Öğrendiğimize göre, Limanlar umum Sultarahmed birinci sulh ceza mahke müdürü Raufi Manyash ve Denizyolla mesinde sorguya çekilen Aziz, muhake n umum müdürü îbrahim Kemal Bay me sırasmda davacıya ve hâkime karş: bora pazar günü Ankaraya giderek her yakışiî almıyacak şekilde hareket et iki umum müdürlüğün de projelerini tiği husunet gösterdiği kaydile, mahMünakalât Vekâletine takdim edecek k^rne salonunda tevkif edilmiştir. lerdir. Biv müddettenberi ihracatın durmuş olması dolayısile çok düşmüş olan yurrıurta fiatlan birdenbire yükselmiştir. Bu vükselişe sebeb, İtalyadan yapılan taleblerdir. Dün bir firmanm İtalyaya piyasadan sekiz lira farkla 28 liradan satış yaptığı görülmüştür. Gelen haberlere göre, Almanyada yumu^anın sandığı 70 liradan alınmak tadır. şemsiye yaptırdı Beleaiye, seyrüsefer işaret memur ian içm yaptırttığı şemsiyeleri bugünden itibaren yerlerine koyacaktır. Bu şemsıyclerin üst kısmı kışm lâstikten olacak. yazın bez örtü ile değiştirile ceKtir. Silâhtarağa fabrikasınm yeni tesisatı Silâhtarağa Elektrik fabrikasınm istihsal kudretini artırmak maksadile mevcud tesisata ilâveten Avrupadan getiıtileiı büyük kazan, yerine konul muştuı. Ancak kazanın çalışabilmest, daha bazı tesisatın ikmaline bağb bu lunmaktadır Bu tesisat için zaruri malzeme, Almanyadan yola çıkarılmışsa da, bu vapurlar, Avrupa ahvali dolayısile, hareke+ ettikleri limanlara avdet et mişlerdiı Malzemenin îstanbula celbi için yeniden teşebbüsler yapılmaktadır. Komiserler arasında tayinler Şehrin muhtelif polis merkezleri arasmda üçüncü, ikinci ve başkomiserler arasında yeniden bazı nakil ve tayinler vapılmıştır. önümüzdeki aybaşmda tedrisata başlayacai Ankara Polis Enstitüsü için de İstanbuldan birinci, ikinci ve üçüncü komiserlerle polislerden mürekkbe 37 kişi avümıştır. Bu kafile dün Ankaraya hareket etmistir Cumhuriyet Nüshası 5 kunıstaı Aboneşeraiti}^ Senelik Alb avlık Üc avlık Bü aylık 1400 750 400 150 6 Kr. » • • 2700 Kr 1450 • 800 » îoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: