19 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

19 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 19 Birincitcşrîn 1939 KÜLTVJR üt ( Şehir ve Memleket Haberleri ] Cumhuriyet bayramı hazırlıkları Galib Efgani Yemenli tüccarın muhakemesine dün de Takdiri kıymet komisdevam edildi yonları çalışıyor Belediye istımlâkleri eski usule göre istimlâk edilecek binanın senelik iradı gayrisafisinin on misli verilmek suretile yapılmakta idi. Bu defa Büyük Millet Meclisinde kabul edilen kanunla teşkil edilecek komisyonlar vasıtasile bu binalara kıymet konulması esas tutulmuştur. Belediyece seçilen komisyonlar yeni istimlâk kanunu ahkâmma tevfikan binalann kıymetlerini takdire başlamışlardır. Bu emlâkin takdiri kıymetle istimiâkinin mal sahibleri lehine netice vereceği, ümid edilmişti. Filhakika vergilerin iradı gayrisafi üzerinden alınması dolayısile bazı malsahiblerinin tahrir yapılmıyan yerlerde bu iradı gayrisafileri noksan olarak yazdırmaları bu kabıl mütalealara yol açmış bulunuyordu. Bütün bunlara rağmen komisyonlann son yaptıklan tetkikat neticesinde koyduklan kıymetin iradı gayrisafi üzerinden yapılan istimlâklere nazaran daha düşkün olduğu görülmüştür. Komisyonlar bu binalara kıymet takdir ederken binanın bugünkü arsa kıymetile üzerindeki binanın kıymetini ayn ayrı takdir etmektedirler. Yalnız dükkânlara kullanılan kıymetle mesken kıymetleri arasmda bazı fark husule gelmektedir. Meskenlerin kıymetleri eldeki hesaba göre daha yüksekçedir. Eminönündeki mescidin yanındaki adada bulunan dükkânlara evvelce iradı gayrisafi üzninden konulan kıymetle takdiri kıymet komisyonları tarafından konulan kıymet arasmda Belediye lehine ehemmiyetli surette fark vardır. Siyasî icmal Avrupada bitaraf zümreler tokholm'de toplanan îsveç, Norveç ve Danimarka Krallarile Hariciye Nazırlan ve Finlandiya Cumhur Reisile Hariciye Nazın müzakerelerine bugün başlıyorlar. Fakat nelere karar verecekleri îsveçin Hariciye Nazın olup beynelmilel politikada ve bahusus Cenevrede büyük şöhret kazanmış olan Sandler şimdiden beyan etmiştir: «İskandinavyah dört devlet siyasî istiklâllerini ve bitarafhklannı muhafaza edeceklerdir.» Finlandiya Sovyetler tarafından kendisine teklif olunan karşılıkh yardım misakmı bitaraflığma muğayir bulduğun dan Stokholm konferansında diğer üç devletin Finlerin siyasetine müzaheret edeceklerine şüphe kalmıyor. Stokholm konferansmda sulhun iadesi için İskan dinavya devletlerinin tavassutta yahud teklifte bulunacağma kftrar verilecegi beklenmiyor. Çünkü bugünkü hava içinde böyle bir teşebbüsten fayda çıkmıyacağı aşikârdır. Maahaza şimalli dört devletin bitaraflıklarını ve istiklâllerini ta mamile muhafaza ve müdafaa için kat'î olarak birleşmeleri Avrupanın diğer devletleri için de örnek olmaktadır. Meselâ Rumanya matbuatı şimalî Avrupa dev letlerinin istiklâl ve tamamiyetlerini ve bitaraflıklarını muhafazaya karar vermeleri cenubu şarkî Avrupa devletlerini de ayni suretle harekete saik olacağını şimdiden yazıyorlar. Malumdur ki Yugoslavya Avrupanın saçağım harb yangını sarmış olduğu bir zamanda Avrupanın cenubu şarkisindeki devletlerin kendi aralanndaki hususî mesele ve zıddiyetleri bir tarafa bırakarak: bitaraflıklarını ve istiklâllerini muhafazada birleşmeleri için komşusu Macaristan ve müttefiki Rumanya nezdinde yaptığı teşebbüsler hayırh bir neticeye varmıştır: Rumanya ve Macaristan Transilvanya hududunda yığmış bulundukları askerî kuvvetleri geriye almışlardır. Bu neticeden cesaret alan Yugoslavya ebedi dostluk misakile bağlı bulunduğu Bulgaris tanla Rumanya arasmda dahi bir anlaşma meydana getirmeğe çalışıyor. Şimdiden müsaid bir zemin hazırlanmış bulu nuyor. Bulgarlarla Rumenler anlaştıktan sonra diğer Balkanh devletlerin de böyle bir işbirliğine iştirake davet olunacakları şüphesizdir, Yugoslavyanın büyük gazetesi «Po litika» son yazısında ltalyanın son va ziyeti Roma ile Balkan memleketleri arasmda münasebatı dostluk esasına istinad ettirmiş ve karşılıkh itimadı artırmış olduğunu ehemmiyetle kaydetmiştir. Avrupanm şimalinde ve cenubunda bitaraf zümrelerin teessüs etmesi sulh için hayırh olacaktır. Üniversiteden sonra lise Yazan: H1FZIRRAHMAN RAŞİD Çıkardığı ana maarif kanunları ve yenileştirdiği kültür teşkilâtile meşrutiyet maarifinin dikkat" şayan bir organizatörü o!an Emrullah Efendi, Maarif binasını, kökü ve temeli yukarıda. dallan ve yaprakları da aşağıda duran bir ağaca, kendine mahsus bir tabirle, Tuba ağacına benzetirdi. Bu teşbih kültür teşkilâtının tarihî seyri ve tekâmülü itibarile tamamen yerindedir. Medeniyet, nasıl sitelerden yayılmışsa bugünkü dünya maarif teşkilâtı da denilebilir ki, üniversitelerin ve yüksek mekteblerin kuruluşu ile başlamış ve buna göre tanzim olunmuştur. Biliyoruz ki, üniversiteler, orta zaman boyunca yegâne küitür müessesesi olan ve tedris metodları itibarile bir takım r.aslara dayanan türlü derecedeki ruhanî müesseselerden sonra, o zaman için daha üstün bir kültür seviyesine varmış ve ünıanizmini daha evvel yapmış olan islâm kültür müesseselerinden de mülhem ola rak kurulmuştur. Akdeniz havzasından başlıyarak Paris ve Prağda kurulan ilk Avrupa üniversitelerinin hayatı, talim heyetleri ve ders mevzuları ruhanî unsurlardan tecrid edilmiş değildi. Fakat üniversitelerin ilk inkişafı, muhakkak ki ümanizm ruhunu teneffüs etmekle başlamış tır. Ve bu ruh üniversitelere göre kurulan jimnazlara ve liselere yayılmakta gecikmemiştir. Nitekim liselere giren ilk ruh ve zihniyet de umanizm olmuştur. Bu liselerin gerek adları, gerekse ümanist liseler suretinde vasıflandınlmaları, derslerinin ve okunan kitab lann metinlerinden sarfınazar, üniversiteye göre ve birer ümanist kültür merkezi clarak kurulduklarını göstermeğe kâfidir Ümanist liselerin inkişafile ve jimnaz bakaloryasınm üniversiteye girmek hücceti olarak tanmmasından sonra, hususî tahsil yolundan üniversitelere girmenin önüne geçilmiş ve bu hak, uzun müddet hatta 18 inci asırda daha çok müspet ilimleri besliyen real liselerin açılmasına başlandıktan sonra, ta 19 uncu asra kadar ü .manist liselere verilmiş bir .imtiyaz gibj nıuteber olmuştur. Bu liselerin, medrese sisteminde görüldüğü gibi ilk sınıfların aan başlıyarak kendi bünyesî ıcinde halkalanan ve inkişaf eden bir bütünlüğü vardı. Bizde Cumhuriyet devrinde hayatına nihayet verdiğimiz sultanilerde göriildüeü gibi. Bu arada milliyet ve demokrasi cere yanları, karşımıza kütlenin mektebini, umumî, mecburî ve meccanî vir ilk tahsil meselesini çıkarmıştır. Jimnaz'ar ve liseler, bu cereyanın karşısmda ilkmekteb sımf'arını da içine alan bütünlüğünü muhafaza için dayandılar, uğraştılar. Fakat 19 uncu asırdan itibaren ilkmektebe pay vermeğe, nihayet yirminci asırda onu kcndi bütünlüğüne ve tamamiyetine bırakmağa, içlerindeki hususî ilkmekteb desil, bütün halk cocuklarınm toplandığ ve birleştiği umumî ükmcktebi kendilerine temel yapmağa mecbur oldular. Bu, milîıyet cereyanından sonra demokrasinin ve sosyal cereyanlann da bir zaferi oldu. Bu suretle asağıdan gelen bir tazyikle nihayet yekoare ve tek bir milletin tek ilk ! mektebi dogdu. münhasırdır. Diğer okullarm kendine mahsus umumî ve hayati vazifeleri vardır. Ayrıca bugünün orta tahsili halkçı maanfin prensiplerine uyarak dünün aristokrat zihniyetinden ve onun koyduğu ka yıdiardan ve şartlardan sıynldığı için, yukarıdan olduğu kadarı ,ilk okul istikametinden de gelecek tesirlere açık bulunmaktadır. Bizde, lise ve orta mektebin vazifeleri farklı olmasına rağmen her ik; mekteb, ayni bünye içinde yaşadığı için, bu tesirlere daha çok maruz kalmışbr. Üniversitenin ötedenberi ilmî ve insanî zihııiyeti taşıması, beynelmilel ilim değerlerini yaşatması ilmî hakikatleri araştıran ve yayan bir merkez olmasmdan ileri geUyor. Fazla olarak, bugünün üniversitesi dünden daha çok halk ve millet için ol mağa mecburdur. Bu bakımdan üniversitelerin inkişafında üç büyük amilin rolü olmuştur. Üniversitenin ilim prodüksiyonu veren bir müessese halını muhafaza edebılmesı; bir yandan ilmî kıymette prodüktif bir talim unsuruna malik oluşuna, öte yandan talebe seviyesinin böyle bir faaliyeti takibe elverişli bulunmasma tâbidir. Ayrıca üniversitenin, kabiliyetli ve başarılı her Türk gencine yolunu ve kapıîarını açması lâzımdı. Cumhuriyet, bu şartları cami o!an ve hakikaten üniver«ite denilmeğe hak kazanan bir müessese kurmağa muhtacdı. Ne darülfünunu osmanî, ne de onun meşrutiyette tamir kabilinden ıslahat görmüş medreseler istıhalesi, ilmî zihniyetı ve Umen ruhu içinde yaşatacak vaziyette idi. Istanbul Darülfünununun eski ve yeni baremde yeri ne olursa olsun meşrutiyete kadarki ha atı için garb ansiklopedileri, «bizim üniversiteden anladığımız manada bir müessese değil, bir nevi lise kültürü veren bir mektebdir» yolunda hükümler vermişlerse itiraf edelim ki, bazı şubeleri için olsun yanlış söylemrmişlerdir. Bunu bilen Cumhuriyet, beynelmilel ilim dünyasında yeri olan bir müessese kurmak için hiçbir fedakârlıktan çekinmedi. Fa kat iş, bir taratlı halledilmişti. Talebenin de, üniversiteye göre yetıştirilmesi ve üniversite tedrisatını takib edecek. seviyede o'ması lâzımdı. Bu ise, sadece lise son sınıfa geldikten sorra yapılacak bir olgunluk imtihanile halledilecek kadar basit bir iş değildi. Kaldı ki, bu imtihan bile nihayet şeklî bir merasimden başka bir şey olnnuyordu. Bu müesseselere devam edecek talebe, ortaokul 16 ncı yıldönümü için ölçülerinden farklı bir süzgeçten geçirilmelidir program hazırlanıyor İstimlâk işleri nasıl gidiyor ? Cumhuriyet bayramı hazırlıklarını tespit etmek üzere teşekkül etmiş olan komisyon bu seneki hazırlıklar hakkında bazı esaslar tespit etmiştir. Buna nazaran her sene Taksimde yapılmakta olan geçid resmi bu sene Beyazıd meydamnda yapılacaktır. Zira şimdikr halde Taksim meydanı bu gibi merasime müsaid değildir. Kışlanın Ayaspaşa kısmındaki binalar açıldıktan sonra ilerideki bayramîar burada yapılacaktır. Bayram hazırlıklar için icab eden tahsısat verildiğinden bugünden itibaren inşaata başlanacaktır. Bu arada Beyazıdda biri maluller ve şehid analarına mahsus, olmak üzere müteaddid taklar inşa edilmektedir. Taklara ve caddelere asılmak üzere yeni vecize nümuneleri gelmiştir. Vilâyette yapılacak kabul meras'm: için bir büfe hazırlanacaktır. Sanyerde 3, Kadıköyünde sahilde 16 kordondan mürekkeb tak serisi vücude getirılecektir. Ayrıca Altıyolda dört büyük tak yapılacaktır. Parti önünde ve hükumet konağı önünde de müteaddid taklar inşa edilecektir. Kadıköy bahçesinin önünde büyük bir kule yapılacaktır. Her tarafta kırmızı ampullerinden 16 rakamını ihtiva eden büyük işaretler konacaktır. Bakırköyünde 3, Üsküdarda 7, Beşiktaşta 3 tak inşa edilecek, ayrıca Barbaros türbesi tezyin edilecektir. Adalarda 4, Beyoğlunda 11 Beykoz 3, Eminönünde 4 tak inşa edilecektir. Bunlardan başka büyük müesseselerin her biri müesseselerinin önlerine taklar inşa edeceklerdir. Yapılacak resmi geçidden sonra bir heyet şehidliği ziyaret edecektir. Muhtelif heyetler hastaneleri gezerek hastalann hallerini istifsar edecekler, Düşkünlerevindeki çocuklara hediyeler verilecektir. Geceki fener alayı çok muhteşem olacak muhtelif kamyonlar içerisinde muhtelif esnaf teşekküllerinin sembollerini taşıyan işaretler ve alâmetler donatılmış bir halde geçeceklerdir. Her ekipin başmda bando bulunacaktır. Gece Taksim gazinosunda verilecek baloya şehirdeki mümtaz şahsiyetler, konsoloslar müessesab maliye ve sınaiye direktörleri davet edilmişlerdir. ŞEHİR İŞLERİ Valinin tetkikleri Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, dün beraberinde Nafıa Miidürü Bedr olduğu halde evvelâ Kadıköy, bılâhare Kartal kazalarına gitmiştir. Lutfi Kırdar Kartalda Malmüdürlüğünde tetkikat yap mış, tahsilât işleri hakkında alâkadrrlardan malumat almış, kaymakamlık dairesini müteakıben Belediye dairesini gezmiş, alâkadarlarla görüşerek icab eden malumatı almıştır. Vali Kartalda açılacak orta mekteb binası işini de tetkik etmiştir. Diğer taraftan resmî liselerde, sınıfı geçecek kadar numara alamadığını gören bir kısım talebe, ikinci notlardan sonra ders senesi içinde hususî üselere akın ediyor ve sınıflannı geçerek son sınıfta resmî Almanyadan dönen talebelisede bıraktığı arkadaşlarına yetişmenin lere verilen vazifeler ve beraber mezun olmanın yolunu buluOrman Umum Müdürlüğü hesabına yorlardı. Almanyada tahsilde iken memleketimıze Başka memleketlerin usullerini de taçağırılan on sekiz stajyer talebeye muhtenıyan bir insan sıfatile kanaatimiz odur Şehir hastanesi lif işler verilmiştir. Bunlardan Salâhadki, liseyi bitirirken yapılan birkaç imtihan Belediye tarafından yapılacak olan din Inal, Avni Huş, Muttalib Ublu, Hikyerine, liseye alınırken yapılacak esaslı bin yataklı hastanenin Mecidiyeköyünde Galib Efgani, vekillerile konuşup, kı met Ün, Ali Topçuoğlu, Orman F a k l bir kabul imtihanile liseden çıkarken ya Belediyeye aid arsada yapılması son tet saca «böyle oldu» dedi. Komiser muatesi asistanlıklarına, Hayreddin Kayacık, pılacak bir bitirme imtihanı maksadı en kiklerden sonra Nafıa Vekâleti tarafın vini Osman, gelmemişti, Perapalas oteli Kemal Savas, Muhtar Barlas, Refik uygun bir surette temin için kâfidir. dan kabul ve tasdik edilmiştir. sahibi Misbah da rahatsız olduğuna, 10 Erdem, Istanbul orman müheııdislikleriLiseye devam edecek talebe, türlü hagün tedavi ve istirahale muhtac bulundu ne, Adil Gökşin Devlet Orman işletmesi yatî vazifeleri olan orta okul ölçülerinden Demiryolları tarifelerinde ğuna dair rapor göndermişti. Vekili Su Eskişehir revirine, Niyazi Kural Düzce farklı bir süzgeçten geçirilerek alınmalıad Ziya, müekkilinin bu raporunu vere revirine, Niyazi Tanay Dadal revirine, yapılan tadilât Ayni kuruluş ve ayni inkişaf temposu dır. Bu süzgeci, hakikaten lise talebesi rek, mahkemeye ibraz edeceği bazı vesi Turgud Günsav Karabük reviıiıie, KeBeynelmilel yolcu ve bagaj nakliyabizde de görülür. Maarif teşkilâtı tarihi olabilecekleri ayırmak için değil, ayni kalan bulunduğu kaydile, «İlk muhakemizde muhtelif yüksek okullar ve darül zamanda lise tedrisatının verimini artır tmda mevcud esaslara uyarak menleketi me celsesini müteakıb iki ihbar mektubile mal Gönen Alaçam revirine, Izzet / "sefünunu osmanî, bunlardan sonra da idadî mak için de kullanmağa mecburuz. Bu mizde Devlet Demiryollarında cıri olan karsılastık. Birisi, bu zatm 1930 sene ven Çoruh revirine, Mustafa Salkaya, ve sultaniler görüyoruz. Mahalle mekteb yo' bizi, vazifesi hergün biraz daha ge bazı tarifeler mevcud vaziyetler dolayısi sinde de bir İngiliz pasaportile ve Sah Sakıb Sürmeli Bolu Orman mektebi muallimliklerine, îbrahim Gürgen Bursa Orleri de dahil olduğu halde yakın tarihi nislemeye doğru giden orta okulun hari le ilga edilmiştir. Bu meyanda Toros k Abbas ismi altında burava gelerek Yeni man mektebi muallimliğ.ne tayin olunmizde yaşıyan türlü iptidailer, ancak cinde daha çok üniversite ve yüksek okul tarlarında uzun yolda seyahat edecek yol Aydın oteline indi^ine, ikamet tezkeresi cumhuriyette tek mekteb fikri içinde bü istikametinde hazırlayıcı vazifesini yapan culardan kısa yol ücreti alınması hakkuı ald na dairdir. Diğen de, halı ticaretile muşlardır. daki tarife, Avrupa hattının semplon kaHataya gönderilecek tüııleşti ve bir tipe irca edilebildi. veni tip bir lise kurmağa da götürebilir. tarlarında beynelmilel münasebeller için meşgul Matmazel Piyosyana beraber timektublar Tevhidi tedrisat kanunu, idadilerin ve Kanaatimizce bu, mekteb teşkilâtımızda yolcu ve bagajlara tatbik edilen her tür caret teklif ederek bu suretle ona kendi Bazı yerlerden Hatay vilâvetiue yazıp;jrah sultanilerin yerine konulan parasız karşı karsıya bulunduğumuz ve halline masraflarını ödettiği şeklindedir. Emniyet lü tenzilât da kaldırılmıştır. lise ve orta okullar, mekteb teşkilâtımızda ıncak ciddî etüdlerle muvaffak olabilemüdürlüğüne verdiğimiz bu ihbar mek lan mektublarda Hatay Nİ'âyeti yerine demokratlaşma tandansının cumhuriyetle ceğımiz büyük bir problemdir. Bu lise, h'.blannın kopyalarını da mahkerneye ve Antakya vilâyeti diye yazıldı^ı göıülmüş Bir san'atkârımızın vâsıl olduğu kat'î neticelerdir. Onun için bugünkünden ne derece farklı olursa olriyorum. Kendisinin o zaman Burs^va ve Dahiliye Vekâletinden Viâyete gönmuvaffakiyeti bazı maarifçi arkadaşlarımızm «tam ölçü sun muhakkak olan birşev varsa, üniversieittiği, sikâyet üzerine Bursa Valisi Fa derilen bir tamimde 371 1 numaralı kaİki senedir Pariste bulunan ve t ene tir.in tevkif ettirerek îstanbula yolladıpı. nunla buradaki teşkılâtın Hatay vilâvetı de lise» ile birinci ilk mekteb sınıfından te tahsili gibi uzun ve ciddî bir çalışma başhyan 12 yıllık bir lise açmak fikri, bu yolu için babaların kasalan veya siyasî rini Salon des artistes François, Saîon des uhkikatın müddeiumunil'&e inh1r3İ ettiği. ılmak üzere kabul edildiğî be\an edilegün arük konuşulmağa bile değmiyen bir nüfuzlarının okuma garantisi yerine ge Intellectuels ve Tuillerie sergilerinde teş fakat h»r nas'Ua yaka^ını sıyırd^ı anla'T rek başka bir isim kullanılmaınas: lüz«ırıu mevzu haline gelmiş bulunmaktadır. İlk çen devi.lerden uzakta bulunduğumuz hir ederek büyük takdirler kazanan res hyor. Sonra birinci sube tarafn'ian da îlâkadarlara bildirilmiştir. îr okul, cumhuriyetle birlikte kendine mah dur. Yüksek tahsil için tek miyar, talebe sam Saibin bir «Atatürk» portresi de, hakkında casusluk töhmetile tahkikat yaŞeker ithali i" » müsaade sus bütün şahsiyetini aldıktan baska pro nin kabiliyeti ve başarısı olmalıdır. Dev Fransız hükumeti tarafından .sa'm *lına pılmıştır. Diğer taraftan, yanında buluverildi gram ve metod itibarile mekteb derecele lelin yani hepimizin menfaati, lise gibi rak Jen de Romme müzesine konmuş nan üç Meksikalı kadın'.a sıhriyet iddiaTürkiye şeker fabrikaUn Türk Anorimizin en hararetli ve en hareketli faali müesseselerin herşeyden evvel Türk zekâ lur. Genc san'atkârı tebrik ederiz. smdadır. Bu iddiası da deliUizdir. Bu hu nim Şirketine 2000 ton şeker ithali icin yetlerine de mevzu oldu. Ilk okullar saha sının yüksek ' biliyetlerini inkişaf ettirsusta da polis Beyoğlu adlî kısmı tahki müsaade verilmi«tir. Bu şekerleı Holansındaki bu hareket, o kadar inkişaf etti mekte toplanıyor. Askerî okullarda oldu Bu hakların verdiği salâhiyetleri, sadece kat yapmakta olduğuncan, neticenin sodadan get rilecektir. ki, onun programtannda ve havatında ya u gibi liselerin meccanî kadrosuna her İsmet İnönünün üniversite balkonundan rulması icab eder. lhtimal Galib Efgani şadığı bir takım yenilikler, bir ara orta yıl kütlenin en müstaid çocuklannı almak hepımize işittirdiği gibi «bütün çalışma ha bu kadınları şahsına itimad telkini maksan yapılan müsabaka imtihanlarını ge yatı boyunca Türk milletine ve Türk va dile etrafına toplamıştır, belki de bunlar sahibi Osmanla Matmazel Panosyan taokullara kadar yayıldı ve genişledi. İllnişletmekte neden tereddüd edelim? Bu tanına faydalı bir unsur olacak» gencle hep bir arada beynelmilel bir çetenin aza rafından da davalar açılmıştır. Galib Efokulun orta okul üzerine olan tesirleri. i, karısı olduğunu söylediği Anna De denebilir ki üniversitenin kurulusuna ka na. her zamandan fazla bugün muhtacız re verebiliriz. Unutmıyalım ki, Atatür •ıdır.» demiştir. Zayasea ile bîrlikte dün sabah üçüncü dar fasılasız devam etti. Bu tahlilden çı ve o derece de mecburuz. Geniş bir iş or kiimüzün, Türk milleti için işaret ettiği, kan netice, şunu gösteriyor ki üniversite, ganizasyonu içinc': çalışacakların yetiş medeniyetin en üstün seviyesine erişmek Hâkim Cemil, adları geçenler çağırı'mak craya da gelmiş, orada Perapalasa izafebizde de görüldüğü gibi ancak tarihî te mesine ve yükselmesine ilgili kanunlan emeli de, ancak bu kuvvet ve kabiliyet ve ingilizce bir mektubla telgraf türkçeye ten avukat Nesim Sages tarafmdan 250 kâmülü itiban'le bütün bir mekteb teşki mız, yüksek tahsile ve yüksek tahsilin her e yetişecek genclerin çoğalmasile müm ercüme ettirilmek üzere, muhakemenin ıra alacağın tahsılıne ınüteallık ışte, mal devamını 25 teşrinievvel saat 15 e bırak beyanında bulunmuş, borcu kabul ede Jâtına temel olmuştur. Bugün ise üniver ürlüsüne dünyanm hicbir yerinde görül kün olabilecektir. nıştır. rek, «beklediğim para eelince derhal ödi«itenin direkt irtibatı yalnız lise sınıflarma niyen üstün haklar vermiş bulunuyor.' Htfzırrahman Raşid Galib Efgani aleyhine Özipek PalasJ yeceğim» demiştir. Galib Efgani dünkii muhakemede Yemenli r azlı oğlu Galib Efgani aleyhine Perapalas oteli sahibi Misbah tarafından dolandırıcılık iddiasile açılan davaya, sekizinci asliye ceza mahkemesinde dün de devam edilmiştir. Geçen celsedeki tercüman gelmediğinden, arabcatürkçe bilen biri aranıyordu. Bu sırada Galib Efgani, tercüman olmadan da şahid dinlenilmesine razı olduğunu bildir miş ve: Türkçe biliyorum biraz... Velâkin az.. Ve maahaza bazı bazı tekrar betekrar... Anlarım o zaman... Beis yok, diyordu, yok olsun tercüman! demiştir. İlk olarak Beyoğlu kaymakamı Ahmed Kın çağırıldı, belediye şube şefi sıfatile Galib Efganinin bir müracaatine muhatab olduğunu kaydeden Ahmed Kın, şöyle dedi: Tarihi iyi hatırımda değil, ama galiba eylul başlarında idi. Bu zat, bir giin bana geldi. Perapalasta kaldığmı, fahiş fiat istenilerek ihtikâr yapıldığını beyanla, belediye şube müdürü sıfatile bu işle alâkadar olmamı istedi. Ben de işin tahkikini merkez nahiye müdürü Feyziye havale ettim. Feyzi, Misbahtan izahat almış, o da «Bu adam, bize 4000 lira borcludur, Perapalasta salonlu hususî dört daire işgal ediyor. Lüks hayat yaşıyor. Ayni zamanda benden 800 lira ödünc para da almış bulunmaktadır. Borcunu ödemedi, vaziyetten şüphelendim, iş müddeiumumiliktedir. Kendisinin harice çıkmaması hususunda da tedbir alınması lâzımdır» demiş. Bunlan nahiye müdüründen öğrendım. Sonra Galib Efgani, bana müracaatinin neticesi ne olduğunu anlamağa gelince, «artık bu safhada idareten birşey yapamayız. Zira iş mahkemeye intikal etmiştir» dedim. Galib Efgani, bir kısım faturaîarın imzasız olduğuna muterizdi. Misbah, bunlann hakikate uygun, doğru olduğu yolunda, bazı izahat vermiş, ama teferruatile hatırlıyamıyorum. Tafsilâtı nahiye müdürü Feyzi bilir. Ondan sorunuz! MÜTEFERRİK Ziraî kalkınma için hazırlanan program Istanbul ve Trakyanın ziraî kalk'.nmasına aid programın tatbikmı temin edecek tedbirler alınmak üzere Yeşüköy tohum ıslah istasyonu ve Büyükdere mejva fidanlığında yapılan toplantılardan sonra dün de Maltepe tütün ıslah istasyonunda bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya da Istanbul Vilâyeti Ziraat Müdirile Trakya ziraat mütiürleri ve, ziraat mer.subları iştirak etmişlerdir. Bugün Haikah Ziraat mektebınde ve yaım da son olarak Orman Fakültesinde birer toplantı daha y^pıldıktan sonra verilen kararlann tatbikına başlanacaktır. Bir tayin Istanbul Mıntaka Ticaret Müdürü Mehmed Ali Ankarada mühim bir vazifeye tayin olunmuştur. Istanbul Mıntaka Ticaret Müdürlüğüne de İzmir Mıntak Ticaret Müdürü Avninin tayini takarrür etmiştir. Muharrem Feyzi TOCAY DENİZ İŞLERİ Karadeniz postası Karadeniz hattı için ihdas olunan dördüncü postanın ilki geçen hıf'a yapılmıştı. Fakat elde mevcud vapurlar muhtelif kısım işlerde olduğundan bu hfta cuma günü dördüncü posta yapılamyacaktır. Bir motör karaya oturdu Silivri limanına bağlı 23 tonluk Ahmed kaptanın idaresindeki Gcn!;iferah. motörü Burgazdan limanımiza gelirken Kızılkaya tahlisiye istasyonu önünde sis yüzünden karaya oturmuştur. M">tör hamulesinden 6 ton mangal kömüriinü denize atarak müşkülâtla kurî^rılmıs'ır. ADUYEDE tki kardeş arasında Mahmudpaşada bir handa kapıcı Mehmedle küçük kardeşi Mehrned Ali arasında, Mehmedin, Mehmed Aliden otuz lira alacağını istemesinden kavga çıkmış, bu sırada küçük kardeşin tabancaya davranarak ağabeysine iki el kurşun sıktığı, ancak kurşunlann boşa gittiği iddia olunmuştur. Mehmed Ali, Suhanahmed ikinci sulh ceza mahkemesinde sorguya çekilmiş, inkârla «o sırada elektrik ampulü infilâk etti, o ses, tabanca sesini andırdı» demıştir. Mahkeme, tabancsnın, atılmış olup olmadığı anlaşılmak üzere muayenesine karar vermiştir. Cumhuriyet Atoneşeraıtı} T ö ^ v e Senelik Altı avlık Üc avlık Rir avlık Nüshası 5 kurustnı 1400 750 400 150 Kr. 27(Hi Kr. • 1450 • > 800 • • Yokfor Ramazan 6 Perşembe Oyıe Ezan Zeval' kindi Aksarr Yatsı b. D. 12 17 21 msak 3. D. 5. D. 6 3 37 II S9İ 15 01 S. D. 3. D. 1 31 II 12 18 56

Bu sayıdan diğer sayfalar: