20 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

20 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

20 Birlnclteşrin 1939 CUMHURIYET Hâttiseter arasında Şükrü Saracoğlu bu sabah bir Sovyet harb gemisile şehrimize geliyor Dünya matbuatı, Moskova müzakerelerinin bu defa bir neticeye varamamış olması etraf ında tefsirlerde bulunuyor Hariciye Vekilimiz Şükrü Saracoğlu, refakatinde Sovyet Hariciye Komiserliği Şark işleri şubesi müdürü olduğu halde bu sabah saat 8,30 da «Moskova» adındaki Sovyet kruvazörile limanımıza gelecektir. Moskova knıvazörü, top atmak suretile fehrimizi selâmladıktan sonra Dolmabahçe önünde demirliyecektir. Hariciye Ve kilimiz motörle Tophane rıhtımına çıkacak ve başta bando olmak üzere bir müfreze asker tarafından karsılanacaktır. Hariciye Vekilimiz bu akşamki eks prese bağlanacak hususî vagonla Ankaraya hareket edecektir. Parig mehafilinde tefsirler Paris 19 (a.a.) Reuter Ajansı bilSiriyor: Türk siyasetinîn, Moskova veçhesile garb devletleri veçhesini telif etmenin kolay göründüğü yarıresmî mehafilde tebarüz ettirilmektedir. Bunun kolaylığı, garb devletleri veç hesinin, yalnız yakmşark ve Balkanlar meselelerile münasebattar olmasmdandır. Fakat, anlaşılıyor ki, Ruslar birdenbire fiçüncü bir devletin müdahalesi üzerine Türk Sovyet münasebetleri hududunu aşan teklifler dermeyan etmişlerdir. Von Ribbentrop Moskovada bulun'duğu sırada Balkan meselelerinin halledilmemesinden dolayıdır ki, o zamandanberi bu meselelere müdahale etmektedir. Roma siyasi mehafilinin kanaatleri Roma 19 (a.a.) Rus Türk mütakerelerinin inkıtaı, Roma diplomasi mehafilinin mütaleasına göre, Avrupa sahasında büyük ehemmiyeti haiz bir hâdise teşkil etmektedir. Bu vakıanın sarih manası, Ankara hükumetinin Ingiltere ile Fransaya verdiği söze sadık kalmak kararında olduğu ve Türkiyenin, Sovyet Alman nüfuz dairesine kaymaktan uzak bulunduğudur. Ayni mehafil, Baltık memleketlerinin numüne teşkil ettikleri halihazır vaziyette Saracoğlunun Moskova müzakerelerine nihayet verebilmiş olmasmda, Türkiye nin, gerek siyasî gerek askerî bakımdan nıutlak istiklâlinin münakaşa kabul etmez delilini göstermektedirler. Nihayet, bu mehafil, Moskova müzakerelerinin inkıtaı ile Von Pepen'in Ankaradan müstacelen Berline hareketi araeında bir dünasebet görmektedirler. rcti dün akşam şu mealde bir tebliğ neşretmiştir: «Türk Rus müzakerelerini bir çıkmaza sokan sebebler hakkında Londra resmî mahfillerinde, tam malumat mevcud bulunmamakla beraber, Türkiye Basvekili Dr. Refik Saydamın beyanatına nazaran, Türkiyeye tekliflerde bulunulduğu ve Türkiyenin bu teklifleri reddettiği aşikârdır. Bununla beraber şu cihet kaydedilebilir ki, Dr. Refik Saydam, Sovyet Rusyamn resmî tebliğinde olduğu gibi, iki memleket arasındaki dostane münasebatm devam ettiğini zikreylemiştir.» Hariciye Nezareti tebliği ilâve ediyor: «Londrada vaziyet hakkında umumî surette yapılan tefsir, bütün teferruatile doğru değildir.» Frannz gazetelerinin mütaleaları Paris 19 (a.a.) Petit Parisien, Türklerin, Saracoğlu Molotof müzakerelerinde gösterdikleri yüksek şuuru gösteren su mütaleaları dermeyan ediyor: «Müzakerelerin, Rus Türk menafii hududunu ve Moskovanm ayni zamanda Berlin menafiini de müdafaa ettiği görülmüştür. Alman diplomasisi, Boğaziçinin ve Çanakkalenin, Büyük Harbde kapatılmasımn ehemmiyetini hatırlayarak, bu vaziyetin yeniden tahaddüsü için Kremlin nezdinde bütün gayretini sarfetmiştir. Fakat Türkler, beynelmilel muahedelere sadık ve Fransız, îngiliz dostluğuna karşı dürüst kalmışlardır. Montrö anlaşması hükümleri mer'i buluranaktadır. Ankara hükumetinin azimkârlığı, içlerinden ikisini, yani Yunanistanla Rumanya, îngil tereden ve Fransadan yardım vaidleri almış olan Balkan Antanh devletlerine karşı yapılabilecek olan bazı teşebbüsleri akim bırakmaktadır. Bunu Moskova vasıtasile telâfiye çalış nuş, fakat, yüksek bir şuur eseri gösteren Türkiye, bütün tazyiklere boyun iğmekten imtina suretile, sözüne sadık kalmış tır.» Îngiliz matbatımn tefsifleri Londra 19~(a.a.) «Röyter» Tür kiyenin son Sovyet telkiflerini reddet mesini bu sabahki gazeteler gayet iyi karşı! amakta ve bunu Türkiyenin îngiltere ve Fransaya karş» düristisinin bir ifadesi ve iyi niyetinin ve enternasyonal taahhüdlere sadakatinin bir nümunesi olarak karşı] amaktadır. Gazeteler, Türkiyenin tngiltere ve Fransaya olan dostluğunun Sovyetlerle olan dostluğuna engel teşkil edemiyeceğini ehemmiyetle kaydediyorlar. Times gazetesinin diplomatik muhabiri diyor ki: «Türk Sovyet müzakerelerinin inkıtaı sebebi malumdur: Yeni Sovyet teklifleri Türkiyenin Îngiltere ve Fransa ile girişmiş olduğu taahhüdlerin tamamile terki değilse de bunlann geniş bir nispet dahilinde tadilini tazammun ediyordu. Türkler şayanı takdir bir dürüstî ile geçen mayısta Sovyetlerin de malumatı dahilinde tevessül ettikleri siyaseti terketmekten imtina eylemişlerdir. Bu yeni tekliflerin teferrüatı malum değildir. Fakat bunlann Almanlarla son yaptıkları anlaşmaya istinad ettiği zannediliyor.» Hariciye Vekilimizîn avdetî Garb cephesinde vaziyet Majino hattını yarmak için ne yapılacak ? Paristen verilen bir habere göre, Almanya, bir milyon asker feda etmeği göze almış ">• ın /. . \ D ! Paris 19 (a.a.) Paris J radyosu Berlinden almış olduğı bir habere atfen Hitler'in Fransız cephesini yarmak için bir milyon insan feda etmek tasavvurunda bulunmakta olduğunu bildirmektedir. Majino hattındaki vaziyet Paris 19 (a.a.) Fransız cephesinin kalın zırhlarla himaye edilen ve altı pusluk toplarla mücehhez olan tanklar tarafından tehdid edilmekte olduğuna dair olan haber, burada ciddî telâkki edilmemektedir. Bu gibi tankların ancak birkaç obüs nakledebilecekleri, nişanlannı tanzim etmek için tevakkuf etmek mecburiyetinde bulunduklan ve binaenaleyh Fransız bataryalanmn bunlan tahrib etmesinin pek kolay olduğu beyan edil mektedir. Kütle halinde tayyare kullanıîması meselesine gelince, Maginot hattınm hiç de Polonya cephesine benzememekte olduğu tebarüz ettirilmektedir. En agır bombalar bile istihkâmların ancak kub belerine hasar iras edebilir. Alçaktan uçacak tayyarelere gelince, bunlar mitralyöz barajı tarafından düşürülecektir. > Nehirler taştı Londra 19 (a.a.) Lüksemburg'dan alman haberlerde Moselle nehri sulannın yükselmiş ve tuğyanlann başlamış olduğu bildirilmektedir. Almanlar, Lüksemburg hududu karşısında Siegfried hattım faaliyetle takviye etmektedirler. Al manlar, derin siperler kazmakta ve muazzam telörgüler vücude getirmektedir ler. Almanlar, hertürlü yangm tehlikesine mâni olmak için binlerce ağacı da kesmektedirler. tngiliz tayyareleri Almanya üzerinde Londra, 19 (a.a.) Evvelki gece Îngiliz tayyareleri Almanyanın şimali garbisinde muvaffakiyetli keşif uçuşlan yapmışlardır. Bu Uyyareler, hedeflerini elde ettikten sonra hiçbir kazaya uğramadan evdet etmişlerdir. Kiel bombardtman edildi Svendborg, (Danimarka) 19 ( a . a . ) Dün bütün gün Kiel istikametinden top sesleri işitilmiştir. l Ol ' I f ı lunu ve Perl civannı bombardıman et miştir. Almanlann yaptığt baskın .., i Her ıhtımaıe gore 1 Paris 19 (a.a.) Hafif Alman keşif kollan cephenin muhtelif yerlerinde istedikleri malumatı toplayamadıklann dan dişman takriben yüzer kişilik müf rezelerie ve kısa bir topçu hazırlıklarından sonra kuvvetli baskın hareketlerinde bulunmuştur. Bu unsurlar, hiçbir esir almağa mu vaffak olmaksızın tardolunmuştur. Cephe gerisinde: Almanyanın haricî siyasetinde husule gelen tebeddül Londra, 19 (a.a.) Daily Telegraph gazetesinin Kopenhag muhabiri yazıyor: Haricî siyasette ve Alman diplomasisinde husule gelen değişiklikler, Alman Hariciye nezaretinde acilen yeni bir toplantı yapılmasını icab ettirmiştir. Führer'in Von Ribbentrop'a olan itimadı, şimdi pek sarsılmıştır. Türkiyenin haricî siyaseti dolayısile, Berlinde, büyük bir meraret ve ümidsizlik hissedilmektedir. Gene ayni gazetenin muhabiri, Baltık memleketlerindeki Alman azlıklannm Almanyaya iadesi işini tanzimle muvazzaf Alman memuru Twarodowski*nin, yapcağı vazifenin ehemmiyetine binaen, yeni talimat almak üzere Berline çağnldığmı haber vermektedir. Hitler'in arzusile, harab ve bannılmaz bir Lehistana nakledilmek üzere yuvalanndan zorla aynlan Baltık Almanlan arasında bir isyan hali hüküm sürmektedir. Diğer taraftan Îngiliz Sovyet ticaret anlaşması, Alman mahfillerinde fena karşılanmış olup, bu mehafil, Von Ribbentrop'un uğradığı muvaffakiyetsizliğin şümulünü şimdi ölçmektedirler. Askerî ve berrî mahfillerde, Von Ribbentrop'un diplomasisi, günden güne artan bir tenkide uğramaktadır. Îngiliz Kralımn nezdinde toplanan konsey Londra, 19 (a.a.) Halen Kanadaham saraymda Kralm nezdinde toplanan bir konsey harbden mütevellid meseleleri tetkik eylemiştir. Daladye, kabineye izahat verdi Paris, 19 (a.a.) Bu sabah toplanan Nazırlar Medisinde Daladye, diplomatik ve askerî vaziyet hakkında izahat vermiştir. Başvekil Alman taarruzu hakkında Genel kurmaydan alınan malumat ile Sovyetler Birliğinin Baltık memleketlerindeki müdahalesinin Skandinavya dev letlerindeki akisleri hakkmda alman malumatı bildirmiş ve Saracoğlunun Moskovadaki misiyonu ve Türk Îngiliz Fransız müzakerelerinin mes'ud bir surette neticelenmesi hakkmda izahat vermiştir. Bonnet yabancılaıın Fransada doğan çocuklannın hakkı hiyarına dair bir kararname imza ettirmiştir. Îngiltere ve Fransamn Amerikadan alacağı tayyareler tngiliz Harîcive Nezaretinin neşrettiği tebliğ Londra 19 (a.a.) Hariciye neza Daily Mail ve diğer gazeteler, Tür kiyenin, îngiltere ve Fransaya verdiği vaidlerle telif imkânı olmıyan bir pakü Sovyet Rusya ile imzalamaktan imtina ettiği için, Berlinin çok gayrimemnun bulunduğunu ittifakla kaydetmektedirler. Îngiliz matbuatı, Türkiyenin vaziye tinin, müttefikler için herhalde çok bü Ankaranın sarahatle ifade edilen az yük bir kıymet ifade edeceği mütaleasmmi Petit Journal, Le Jour ve Oeuvre ve dadır. diğer Paris gazetelerinîn hepsi tarafın Belgradın kanaati dan büyük bir takdirle karşılanmıştır. Londra, 19 (a.a.) Reuter ajansı Diğer taraftan, Von Papen'in alelâ cele hareketi, Türkiye üzerindeki Alman bildiriyor: Daily Telegraph gazetesinin Belgrad tazyikının tam akameti gibi telâkki edilmuhabiri yazıyor: melidir. Sovyet tekliflerinin reddi şeklinde teLe Petit Journal'da, Pierraut, ezcümzahür eden Türkiyenin vaziyeti dolayı le diyor ki: sile Belgradda hasıl olan umumî kanaat, «Moskova, kendi hesabina olduğu kadar Almanya hesabma da müzakerede bu sayede Balkan devletleri tesanüdü bulunmuştur. Almanya, daha yakınlarda nün, geniş mikyasta kuvvetlendiği merkeAnkarada tam bir akamete uğramıştır. zindedir. Şimal denizinde harb Amsterdam, 19 (a.a.) Holandanın Schiermanmikood adasından buraya gelen bir habere göre, altı geminin, Şimal denizi üstünde uçan on iki tayyare ile harb etmekte olduğu mezkur adadan görülmüştür. Topların gürültüsü sarahaten işitilmekle beraber gemilerin ve tayyarelerin milliyeti henüz meçhuldür. Frannz tabah tebliği Paris 19 (a.a.) 19 ilkteşrin sabah tebliği: Heyeti umumiyesi itibarile gece sü kunetle geçmiştir. Hava çok yağmurludur. Topçunun da müzaheretile hareket eden düşman piyade unsurları cephenb birçok noktalarında tardolunmuştur. *** Paris 19 (a.a.) 19/10/939 akşam tebliği: Bugün iki taraftan bilhassa Moselle'in şarkındaki bölgede müteaddid devriye faaliyeti kaydedilmiştir. Bu bölgede topçumuz bilhassa faaliyet göstermiştir. Alman malumatîn heyeti umumiyesi göstermektedir ki, Almanlar 16 teşrinievvelde Moselle'in şarkında altı kilometrelik ve Saar'm şarkında da 30 kilometrelik bir cephe üzerinde taarruz etmişlerdir. Bu taarruzlar akim kalmıştır. Eylul bidayetinde taarruz şeklinde ileri sürdüğümüz fırkalar kısmı küllisi verilen emre uygun olarak geri çekildikten sonra bazı süvari kuvvetlerile birkaç piyade kıt'ası temas halinde kalmıştır. Mevzuubahs fırkalann hareketleri bazı noktalarda 10 kilometreyi bulan bir derinlik içinde bütün cephede mükemmel bir şekilde cereyan etmiştir. Bu kuvvetler daimî tahkimatımızm ilerisinde evvelden tertib edilmiş olan bir hat üzerine alınmışlar ve pek zayıf zayiat vermişlerdir. Bununla beraber, bir zabitle elli neferden mürekkeb olan bir müfreze düşman tarafından çevrilmiş ve şecaatle müdafaada bulunmuştur. Halen muharebe cephesi, birkaç temevvücden sonra, tespit edilmiş olan hat üzerinde teessüs etmiştir. Muhtelif noktalarda esirler aldık. Fransız topçusunun faaliyeti Lüksemburg 19 (a.a.) Sakin geçen bir geceden sonra, Fransız topçusu bu sabah saat 10 da Perl Sehndorf yo ki şey birşeye mü&avi olursa o iki şeyin birbirine de mü&avi olduğuny, cisimlerin sıcakbk tesirile genişlediğini, beş kere beşin yirrni beş ettiğini münakaşaya kalkan yoktur. Fizik ve riyaziye kanunlarının verdiği bu emniyeti, psikolojide, sosyolojide, hatta ekonomide buiamazsıruz. Insan ne derece hürdür? Şahsiyet ne derece sosyaldir? Ferdiyetçi ekonomi son günlerini mi yaşıyor? Bu bahisler üstünde bol bol münakaşa edebilirsiniz. Ruhî ve içtimaî oldukları için çapraŞik mevzulann psikolojiden de, sosyolojiden de, ekonomiden de daha çapraşığı politikadır, çünkü hepsini içine alır. Politika mevzularmın riyazî ve fîzik bir keskinlikle halledilememeleri, raiinakaşaların en şiddetliierine, yani mücadelelere, ve mücadelelerin en şiddetliierine, yani ihtilâllere ve muha rebelere sebeb oluyor. Burada arbk en biyolojik ve hayatî köklerden, en ruhî ve içtimaî dallanıp budaklanmalarına varıncıya kadar, bütün insan bünyesi, guddelerile, ihtirslarile ve dehasile çarpışma halindedir. Artık hak ve kuvvet, hasbilik ve menfaat, kan, »inir, adale, beyin, sınıf, parti, millet, ırk, tarih, bütün unsurlar, çözülmez, parçalanmaz, ayıklanmaz bir canh, »ıçrayışlı, değişikli külçe halinde tortop olmuştur. En müspet ilim adamı için bile nazariyelerinin başına veya sonuna bir «belki» ilâve etmek, zarurî bir olgunluk şian sayıldığı halde, politika gibi suli ve kaypak mevzularda «yüzde yüz» hükümler vermek tam bir gerilik işaretidir. Misal: «İtalya yüzde yüz harbe girecek. Sovyet Rusya yüz de yüz Almanyanın üstüne yürüyecek. Amerika yüzde yüz bitaraf kalaoık (veya ak»i). Ispanya yüzde yüz...» filân. Bunun için, harbe girmiyen mılletlerin politikasında hâkim olması şart, ilk ve tek prensip şudur: «Her ihtimale göre». Her ihtimali hesaba katmıyan bir politika, duvarda istikbalin manzaralarmı gören bir hallusinenin ümidleri ve evhamlarile^ yahud, kumarda bütün varuıa, yoğuna rest çeken bir oyuncunun batasıya cür'etile maluldür. Şimdi bütün dünyada ve bütun Avrupada, bitarafları kaplıyan tereddüd ve dikkat hali, böyle bir u*fy*} şuurunun açık ifadesi şeklinde görünüyor. Her bitaraf millet pusuda, gergin, dimdik, en haf if çıtırdıdan en büyük çahrdıya kadar bütün seslerin manasını ve neticelerini kavramak humması içinde. !n»an dedikleri meçhul, hayat dedikleri meçhulün önünde katmerleşen karanlıgı içinde ayaklarmm ucuna basarak, el yordamile yürüyor. Harb cephelerinin ardında tıs yok. Bu sessizliğin içinde korku yoksa bile ihtiyat var; korunma insiyakmm insan çuurunun içinde basnöbetçisi, ihtiyat. 5 PEYAM1 SAFA D n Dün gece hissedilen şiddetli zelzele ,>«^«.. M H .,M 1 • IM «11)1111HiııuıııınııııııiıımınıiTiınııtnunınııuutiHiı > »•»•••••«••«"• . Yeni bir Balkan Yugoslav Yunan kuvvetini artırıyor bloku mu kuruluyor ticaret muahedesi Amerika hava Yeniden 500 büyük tay Belgrad siyasî mehafili Italyan idaresinden yare yaptırılacak bahsediyor Vaşington 19 (a.a.) Kongrenin önümüzdeki içtima devresinde millî müdafaa için ceste ceste verilmek üzere 4000 milyon dolar tahsisat istenilecektir. Reisicumhur' Ruzvelt, sulh zamanında şimdiye kadar asla görülmemiş olan en muazzam bütçeyi hazırlamaktadır. Müşarünileyh, projesinde nısıf kürenin müdafaası sistemine yani Büyük Okya nusla Atlas Okyanusu sahillerinin ayn ayrı müdafaa edilmesi sistemine sadık kalmıştır. Bu müdafaa, kara ordusunun bir taraftan diğer tarafa kolayhkla ve sür'atle gidebilmesini temine medar olacak hususî alet ve cihazlarla yapılacak tır. Orduya 500 muazzam tayyareden mürekkeb yeni bir filo verilecektir. Belgrad, 19 (a.a.) Siyasî mehafilde, Italyanın idaresi altında bir Balkan blokunun teşkiline intizar edilmektedir. Balkan memleketleri arasında bir elbirliği tedini için siyasî müzakereler cereyan ettiği söyleniyor. Türkiye ile Bulgaristan arasında bir elbirliği bilhassa arzu edilmektedir. Teşkili mevzuu bahsolan blokun kat'î bir bitaraflık siyaseti takib edeceği söylenmektedir. Anlaşma, Belgrad'da imza edildi Belgrad 19 (a.a.) Yugoslavya ile Yunanistan arasındaki mütemmim tica ret itilâfnamesi, dün imza edilmiştir. Ticaret ve Sanayi Nazırı Andres, hükumet namına bu itilâfı imzalamış ve şu beyanatta bulunmuştur: « Dün Yunanistanla imza edilmiş olan itilâfname, iki memleket arasında 1936 senesinde akdedilmiş olan ticaret ve takas itilâfınm mütemmimidir. Bu itilâfm bizim Yunanistanla yapmakta ol duğumuz mübadeleler için muvakkat bir esas teşkil etmekte olduğunu ve her iki tarafın daha müsaid ve daha sağlam bir hal sureti bulmak için çalışacaklannı söylemeğe lüzum yoktur. Bu iş için muhtelit bir komisyon teşkil edilecek ve bu ko misyon ahval müsaid olur olmaz içtimalannı akde başhyacaktır.» tam Balkan antantına iştirak ettirmek üzere yapılan teşebbüsler akim kalmış ve bu akamet, Bulgaristamn Rumanyaya karşı olan arazi taleblerinden mütevellid bulunmuştu. Bulgaristamn, Almanya veya Sovyet Rusya yardımile bu isteklerinden bazılarmı elde edebileceği, fakat bunu istiklâli bahasına yapmış olacağı söylenmektedir. ^Türkiyenin ulvi sükuneth Bükreş, 19 (a.a.) Siyasî ve diplomatik mehafilde «Türkiyenin ulvî sükuneti» cümlesi sık sık işitilmekte ve bu mahfiller, Türklerin bütün gün konuşup dinlemesini ve sonunda sadece «hayır» deBu tayyarelerin bütün devletlerin taymesini bildiklerini söylemektedirler. yarelerinden daha büyük, daha sür'atli Saracoğlu Gafenko mülâkatmın tehir ve menzilleri daha uzun olacaktır. edilmesi gayet tabiî telâkki olunmaktaBu tayayreler, hakikî bir «uçan kale» dır. Fakat, yakında bir mülâkatın vuku olacaktır. Bu 500 muazzam tayyare, kongrenin bulması ve buna, Gafenko ile Bulgar geçenlerde orduya vadetmiş olduğu 6000 Basvekili Köseivanof arasında yapılacak tayyareye iltihak edecek, bu suretle A görüşmenin takaddüm etmesi beklenmekmerika ordusunun elinde dünyanm en tedir. Balkan Antanh memleketleri salâhiyettar mahfilleri, Bulgaristamn antankuvvetli hava filosu bulunacaktır. Bundan başka Amerikanın deniz fi ta iştiraki kendisi için faydah olacağı mütaleasındadırlar. Şimdiye kadar Bulgarisloları da takviye edilecektir. Dün gece, saat 23.35 te şehrimizde oldukça şiddetli bir zelzele hissedilmiş tir. 47 saniye kadar devam ettiği haber verilen sarsınülar, hafif hafif başlayarak birdenbire şiddetlenmiştir. Zelzele merkezinin İstanbula pek yakın bir mesafede bulunduğu tahmin edilmektedir. Anî sarsmtı karşısında sokaklara fırlayan bir kısım halk, bıı müddet dışanda bekleşmiştir. Hasar olmamıştır. Bergamada zelzele îzmir 19 (a.a.) Bu gece Berga Londra, 19 (l.a.) Halen Kanadada bulunan Îngiliz heyetine, Birleşik A mada zarar vermiyen bir zelzele olmuş' merikadan üç bin tayyare satın almak ü tur. zere bir mukavele yapmak saîahiyeti verilmiştir. Bu siparişe keşif tayyareleri, tek motörlü avcı tayyareleri ve çifte motörlü bombardıman tayyareleri dahildir. Diğer taraftan Vaşington'da bulunan FranErzincan 19 (Sureti mahsusada gisız heyetine, Birleşik Amerikadan 2750 den arkadaşımızdan) Yarın sabah tayyare satm almak üzere salâhîyet ve (bu sabah) Erzurumda yapılacak merarilmiştir. Bu siparişe de avcı ve keşif tay sime giden heyetleri hâmil hususî trenyarelerile iki motörlü bombardıman tay ler, bugün Erzincandan geçtiler. Riyaseyareleri dahildir. ticumhur umumî kâtibile Nafıa, MünaBu hususta şu noktayı hatırlatmak ge kale, Adliye ve Maarif Vekilleri, Erzinrektir ki, ordu ve bahrive nezareti tara canda bir saat tevakkuf ettiler. Vekiller, fından geçen hafta verilen ve her ihra Sıvastan itibaren muhtelif istasyonlarda cat lisansının tayyarelerin yaşı ve tipi na indiler ve mahallî hükumet memurlarile zarı dikkate alınmaksızın, az eski olan görü=tüler. hiçbir tip tayyarenin ihrac edilemiyeceği Bu arada Divriki yakınında Görekte bakımından ehemmiyeti haiz bulunmakta demir cevherlerinin Karabüke sevkedildır. mek üzere vagonlara tahmili tetkik edil Merasimde bulunacak heyetler Erzurumda... Von Papen, Berline niçin gitti? di. Trenimiz, coşkun tezahürat arasmda saat 20 de Erzuruma hareket etmiştir. Erzurum dönüşünde, Sıvas vagon, lokomotif atelyesinin acılış merasimi yapılacaktır. Aym 22 sinde yapılacak olan bu merasim esnasmda Mün?kale Vekili A!* Çetinkaya bir nutuk irad edecektir. Berlin, 19 (a.a.) Alman ajansı bildiriyor: İyi malumat alan mahfiller, Almanyanın Ankara büyükelçisi Von Papen'in rapor vermek üzere Berline çağırıldığını teyid etmektedirler. Mekki Said

Bu sayıdan diğer sayfalar: