19 Kasım 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Kasım 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 İkinciteşrin 1939 CUMHURİYET Holanda arazisinde bir hava muharebesi Holanda üzerinden uçmak istiyen Alman tayyareleri, tardedildiler IBaştarafi 1 inci sahtfede) n Fransada, Garenne ile Loire üzerinde, keza düşman tarafından uçuşlar yapılmıştır. Perigueux'de Dordogne'de, hatta îspanya hududunun pek yakininde bulunan Bayone'de tehlike işaretleri verilmşitir. Bu istikamette uçan Alman tayyareleri nin, Belçika üzerinden geçtikten sonta Fransız hududundan dolaşüklan, Rhone vadisinden geçenlerin de İsviçre üzerin den uçtukları anlaşıhyor. Bu tayyareler den bir kısmı, Belçika avcı filoları tarafmdan Almanyaya sürülmüştür. Almanların, beyanname atmaktan maada, büyuk mesafelere kadar uçuş yapmalannın, genc mürettebatı ahştırmak hususundaki âcil zaruretlerinden ileri geldiği anlaşıl maktadır. Moselle'den Rhin'e kadar, cephenin kara kısmmda, daha derin bir sükunet hüküm sürmekte devam ediyor. Topçu ateşi, mutaddan daha az ol muştur. Yalnız keşif kollarımn faaliyeti devam etmektedir. yüksekten uçmuş fakat Belçika hava müdafaa bataryalarının derhal faaliyete geçmesi üzerine uzaklaşmıştır. Ekrem Könîg işi Deniz Harb okulunun yıldönümü Ruhinin nakzen görülen davası Müddeiumumî muavinîle avukat arasında bazı münakaşalar oldu Ankara 18 (Telefonla) Ekrem König işinden dolayı 3 aya mahkum edilmiş olaa hariciye memurlarından Ruhi fekkmdaki karar, Temyizce nakzedilmişti. Ağırcezanın bu sabah akdettiği celsede Ruhinin vekili Hâmid Şevket bulundu. Ruhi gelmemişti. Temyiz mahkemesi, Ruhinin, telgrafı sadece hatır için Ekrem Könige vermesini mantıkî bulmamakta, bu cihetin maznundan sorulmamış olduğu ve işe adı kanşan avukat Necib Hamadanın da dinlenmesi icab ettiğini dermeyan ederek karan bozmuştur. Bugünkü celsede iddia makamında bulunan Müddeiumumî muavinlerinden Zihni ile Hâmid Şevket arasında bazı usulî münakaşalar oldu. Hâmid Şevket maznunun huzurdan vareste tutulabileceğini, avukat Necib vefat ettiğinden bu noktadan da tahkikatı tevsie imkân olmadığını söyledi. Neticede mahkeme, huzurdan vareste tutulması için bizzat Ruhi tarafından bir taleb sebketmediğinden namına celbname çıkarılmasına karar verdi. Muhakeme, önümüzdeki aym 9 una bırakıldı. Avukat Necibin berhayat olup olmadığı hakkında tahkikat için bilâhare karar ittihaz edilecektir. PAZARDAN PAZAPAI Beyanname yerine Bir kadıncağızın itiraflarıEsersiz ve korkusuz... Yanlıs arama müsabakası Mukaddes yalan Yazan;S£/?V£/gg£D/ Sen şu şaşkınlığa bak, ömrümde ayak basmadığım yere, kiliseye gittim, hem de ramazanda... Maşallah! Belçika arazisine inen îngiliz tayyareleri Londra 18 (a.a.) İngiliz hava kuvvetlerine mensub iki tayyare Belçika topraklarına inmiştir. Oyle zannediliyor ki bir keşif uçuşundan dönen bu iki tayyare yolunu şaşırarak Belçikaya inmiştir. tngiltere dominyonlartnda açılacak tayyarecilik kursları Almanlara göre... Berlin 18 (a.a.) D N B , askerî vaziyet hakkında şu malumatı vermektedir: Resmî tebliğ hafif topçu faaliyetinden bihsetmektedir. Bu ateş mevziî kalmıştır. Bir müddettir Weissenburg civan tekrar Fransızlar tarafından bombardıman edilmektedir. Düşmanın Palatinat ormanında ve Sarrebruck civarındaki hareketIeri artmaktadır. Buralarda düşman keşif kollan esir edilmiştir. Yukarı Rhin'de düşmanın bazî noktalarda Alman mevzilerine yaklaşmak hareketleri müşahede edilmektedir. Havalann fena olmasına rağmen Fransa üzerindeki keşif uçuşlanmız muvaffakiyetle devam etmiştir. Diğer taraftan düşman köylerine beyannameler atılmıştır. Garb cephesini tarassuda memur avcı tayyarelerîmizle düşman temas etmemiştir. Fransız sahah tebliği Paris 18 (a.a.) 18 teşrinisani tarihli sabah tebliği: Gece cephede iş'ara değer hiçbir hareket olmamıştır. Dün, düşman tayyareleri Fransız arazisinin bir kısmı üzerinde uçuşlar yapmışlardır. Alman tebliği Berlin 18 (a.a.) Ordu başkumandanlığının tebliği: Garbda, keşif kollan ehemmiyetsiz mevziî faaliyetlerde bulunmuşlardır. Üç îngiliz tayyaresinin Wilhelmshafen üzerinde yapmak istedikleri taarruz, hava defi bataryasının tam zamanında harekete geçmesi sayesinde akim kalmıştır. Bomba atılmamıştır. Birkaç tayyare, Fransız sahasınm heyeti umumiyesi üzerinJe keşif yapmışlardır. Ottavva, 18 (a.a.) Azamî iki haftaya kadar, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda arasında, Kanadada bir imparatorluk tayyare kursları merkezi açılması için bir anlaşma yapılacaktır. Pek yakmda bu hususta Londrada ve Ottavva'da ayni zamanda bir beyanname neşrolunacaktır. Kanadada tesis edilecek olan bu merVezde müttefik kuvvetler için 25 bin tayyareci yetişecektir. Canadian Press'in bildirdiğine göre, bu iş için, Amerika Birleşik devletlerinden, İngiltereden ve Kanadadan altı bin talim tayyaresi satın alınacaktır. Montreal Star'm dediğine göre, adedi yüzü bulacak olan bu merkezlerde ilk aylar içinde, 10 bin kişi talim görecektir. Talim görenlerin miktarı, zamanla daha ziyade artacaktır. Bu merkezlerin ilk seneler için 25 milyon dolan bulacak olan masrafı, îngiltere {Başmakaleden ievam\ ile dominyonlar arasında taksim edilecek Balkanlı milletlerde müşterek emniyet tir. duygusu günden güne daha büyük bir Bir tsveç gemisi bahrıldt vuzuhla vicdanlara yerleşiyor. Dışandan Oslo, 18 (a.a.) Büyük hacimde gelen entrikaların bizim içimizde muvafArne Jode yük gemisi, Orkney adalan fakiyet kazanamıyacaklanna inanıyoruz. civarında batırılmıştır. 40 kişilik mürette Her geçen gün, dış kuvvetlerin hakkımızbattan, 4 kişi boğulmuştur. Birkaç yaralı da besledikleri hegemonya ümidlerini avardır. Mürettebattan 12 kişi Niek'de ka zaltıyor. Fakat bu ümidlerin sıfıra inmesi raya çıkarılmıştır. Bunlar, buradan buve Balkanlı geniş halk kütlelerinin korkugün Newcastle'e gelecektir. >uz, rahat, hakikî bir inkişaf devresine kavuşmalan ancak Balkan devletleri aIzmir limanına gelen bir îtal asında yapılacak tam bir anlaşmaya bağyan vapurunda verilen lıdır. ; Bulgar matbuatmda tesadüf ettiğimiz * ' ziyafet Izmir, 18 (a.a.) Avrupa harbinin müspet ve memnun edici yazıları bu itibaşlaması üzerine intizamını kaybeden İ barla ehemmiyetli buluyoruz. Muhtelif talyan vapur seferlerinin yeniden mun iiyasî merkezlerde hararetli bir faaliyet tazam bir hal alması münasebetile limanı :ereyan ederken Bulgar gazetelerinin bu mızda bulunan Egitto vapurunda bir zi tarzda neşriyatta bulunmalan, Balkan yafet verilmiştir. Ziyafette Vali, Beledi birliği düşüncesinin er geç tahakkuk edeye Reisi, Emniyet ve gümrük müdürle :eğine dair beslediğimiz ümidlere kuvvet rile îtalyan general konsolosu ve daha ba verecek bir hâdisedir. zı zevat hazır bulunmuşlardır. ToplanNADtR NAD1 tıda iki memleketin ticaret münasebetlerinin inkişafı için temenniler izhar olunmuştur. tarafı 1 inci sahifede) dakika süren bir ihtiram vakfesine dave etmiştir. Müteakıben mektebin büyük salonun da toplanılarak, mızıkanın çaldığı İstik lâl marşile merasime başlanmıştır. Ayakta dinlenilerek bütün talebe tara fmdan bir ağızdan tekrar edilen İstiklâ Beyanname yerine marşını müteakıb mektebin yeni komuİngiliz tayyareletanı yarbay Zeki Işın, davetlilere hitaben ri Alman topraklakısa bir nutuk söyliyerek ezcümle demiş rının üstüne paket tir ki: paket kahve atmış« Bu toplantı gün geçtikçe taazzuv lar. etmekte olan bir deniz ailesinin vücudüne Biz de vaktile bu sütunda İngiliz dostışarettir. Törenimizin ifade ettiği mana, Krımızın Almanyaya beyanname yerine Türk denizcilerinin denizlerde kazandık iandviç atmalarmı teklif etmiştik. Onlar ları zaferin tarihine bir işaret değildir. kahveyi tercih etmişler. Belki daha müÇünkü o zaferlerin tarihi, tarih kadar es nasib. Çünkü, bir fincan kahvenin kırk ki, Türk denizciliği deniz kadar engin ve yıllık hatırı vardır, derler. Türkiye gibi hürmete lâyıktır.» kahvesi bol memlekette bu, böyle olursa Zeki Işm, müteakıben fennin yenilikle Almanya gibi kahvesi kıt bir memleketrini benimsemek için denizcilerimizin 164 te, bir fincanın hatırı yüz yıl sürer. Alman askerlerine kahve atmak, 5Ünsene evvel attıkları ileri adımdan bahsenet olacak çocuğu çikolata ile aldatıp usderek sözüne şöyle devam etmiştir: « 1 776 senesinin 8 ikinciteşrininde uranın altma yatırmak gibi birşey!.. E açılan bu mekteb, fennin terakkiyatını a ğer Alman askerleri buna kanıp da esir dım adım takib etti. İkinci Hamidin 30 düşerlerse: 35 senelik idarî istibdadı altında donanmamızın denizdeki hayatı felce uğratıldığı halde mektebimiz, çok büyük zorluklar içinde bile olsa, gene ilerlemekten geri kalmadı.» Mekteb komutanı, bundan sonra, Atatürk devrinin denizciliğimize getirdiği yenilikleri anlatarak, fenne karşı gösterilecek ufak bir lâkaydinin büyük hüsranları davet edeceğini hatırlatmış ve Türk zekâsının bu hakikati kavramakta gecikmediğini ve fennin işaret ettiği hedefe varmak için hiçbir fedakârhktan çekinmediğini söyliyerek sözlerine nihayet vermiştir. Zeki Işının nutkundan sonra, söz alan mektebin 1292 senesi mezunlannda kolağalığından mütekaid Hasan Hüsnü, Deniz Harb okulunun, bundan altmış, altmış beş sene evvelki vaziyetini ve o devre aid hatıralarını anlatmış ve Barbaros başta olmak üzere, bütün kahraman Türk denizcilerini hürmetle anmış, Türkiye Cumhuriyetinin banisi Atatürkün hatııaları önünde iğilmiş ve Millî Şefimize minnetlerini teyid ederek toplantıya iştirak edenleri selâmlamıştır. Yaşı seksen üçü aşmış bulunan bu en eski denizcimiz, nutkunu söylerken heyecandan sesi titriyordu. O sırada, mektebin en kıdemsiz talebesî Tahsin Gököz, ihtiyar deniz kurdunun yanına yaklaşarak, kendisine, içinde mektebin fotografı bulunan güzel bir çerçeveyi vermiştir. En eski mezunla en kıdemsiz talebenin bu telâkisi, gerçekten müessir bir levha idi. Emekli denizcilerimizden bir kısmı, bu manzaranın karşısında tahassüslerini zaptedememişlerdir. Müteakıben, 293 tevellüdlüden itibaren bütün emekli subaylar, davet üzerine bierr birer gelerek defteri imzalamışlardır. Ettin esiri kahve bizi, hey zaman hey! Deyip duracaklar. Anlaşıhyor ki İngilizler, Almanyada çlığın son dereceye geldiğine kanidirler ve bütün hesablarını buna istinad ettiriyorlar: Bir paket kahve verip Danzig'i, ki paket bisküi verip Koridor'u alacakar... Hele dört beş kilo tereyağına kıyacak olurlarsa bütün Polonyayı kurtaracaklar!.. Bir kadıncağızın itiraflart ı ı Şeker bayramınI A fl da yaşlıca bir kadı' ' na sordum: Ramazanda oruc tuttunuz mu? Uzun bir ah çekti: Ah oğlum, dedi, sorma hiç, günahımı sorma! Ne oruc tutabildim, ne de camiye gidebildim. Jstelik başıma ne gelse beğenirsin? Hayrola ? Ramazanı şerifte, bir gün, öteberi Imak için Beyoğluna çıkmıştım. Baktım, ıüyük bir kapıdan içeriye herkes, giyinmiş, kuşanmış, takmış, takıştırmış, birer kişer giriyor. Merak ettim, ben de kalaalığın arasına karıştım. İçeri girince ne göreyim? Koca bir kilise değil mi? Pml >ml elektrikler yanıyor, çalgılar çalınıor, dualar okunuyor. Duvarlarda büyük üyük resimler. Ahali sıralara oturmuş, badet ediyor. Ben de bir kere girmiş buiundum. Geri dönsem ayıb. Ben de bir ıraya oturdum. Ahali ayağa kalkar, ben de kalkarım; ahali oturur, ben de otururum. Onlar ne yaptıysa yaptım, sonra endimi dışarıya dar attun. Az daha dinden, imandan çıkıyordum. Sen bir kere amii şerife gitme de üstelik bir de kiliye gir. Deli, divane olacaktım. Hemen )ir koşu gittim, aptes aldım, camiye koşum, ikindi namazını kıldım, Allahtan ivbe, istiğfar ettim. Duam kabul olunur, eğil mi oğlum? : İnşallah! Esersiz ve korkusuz... Yanlış kitabdan bahsediliyordu. Bir arkadaş dedi ki: Maarif Vekâleti de şaşırdı. Üniversiteye üç namzed varmış: Mustafa Nihad, İsmail Habib, Ahmed Hamdi Tanpınar. Mustafa Nihadın kitabında sahifelennin adedinden fazla yanlış çıktı. İsmail Habibin kitabının da yanlışı değilse bile dedikodusu çıktı. En iyisi Ahmed Hamdi. Çünkü bir tek eseri yok. Üniversiteye tayin edilirse, kendisi de rahat eder, Vekâlet de. Yanlış arama müsabakası Bulgaristan ve Balkan birliği . Edebiyat kitablarından sonra riyaziye kitablarının yanlış olduğu iddia ediliyor. Riyaziyenin arkasından ötekiler de birer birer sökün edecek. Her muallim kendi okuttuğu kitabdan şikâyetçi. Artık «yanlış kıtab» tabınnın manası kalmadı. Kitabların hepsi yanlış. Belki mahud edebiyat kitabı rökor kırıyor. Maarif Vekâleti bir «yanlış arama müsabakası» açsın, mekteb kitablannda en çok yanlış bulanlara mükâfatlar versin. Bu fikir nasıl? Gene ben cevab vereyim: Fena değil ama, mekteb kitabları arasında Maarif erkânı tarafından yazılanlar da olmasaydı! Mukaddes yalan îzmitte ziraî faaliyet îzmit 18 (a.a.) Ziraat Vekâletirrden vilâyetimize gönderilmiş olan ve hububat mıntakalannda çalıştırılmakta olan selektörlerle son iki ay içinde köylünün 733,197 kilo tohumluğu meccanen kalburlanmış ve ilâdanmıştır. Bundan başka triyörlerle temizlenen 36,265 kilo tohumluk da göztaşile ilâclanmıştır. Alman tayyareleri de atıyor beyanname Paris 18 (a.a.) Alman tayyareleri dün Fransanm cenub kısmındaki şehirlerin bilhassa Marsilya, Lyon ve Nimes şehirlerinin üzerinden uçmuşlar ve çok miktarda propaganda malzemesi atmışlardır. Almanyada keşif yapan Îngiliz tayyareleri Avrupaya gönderilecek talebe Ankara, 18 (a.a.) Maarif Vekâleti bütçesinden tahsisat alan talebeien olup kendi arzu ve ihtiyarlarile tahsillerini ikmal etmek üzere Almanya, Fransa, Belçika, İtalya ve İsviçreye avdet edeceklerin İstanbul Maarif teftiş heyetinde talebe müfettişi Nihad Adil Erkmana müracaat ederek gidecekleri memleketlere seyahat için direktif almaları icab etmektedir. îstanbuldan uzak yerlerde bulunanîarm da en kısa bir zamanda müracaatte bulunmalan lâzımdır. Londra 18 (a.a.) Dün Almanyanm şimali garbisi üzerindeki keşif uçuşlarına iştirak eden İngiltere hava kuvvetlerine mensub bütün tayyareler salimen üslerine avdet etmişlerdir. Belçika üzerinden uçan tayyareler Brüksel 18 (a.a.) İki motörlü bir îngiliz avcı tayyaresi fırtına dolayısile Courtrai civarır^a bir tarlaya inmeğe mecbur olmuştur. Iniş esnasında tayyare hasara uğramıştır. Tayyare musadere ve mürettebatı tevkif edilmiştir. Bir Alman tayyaresi Gand civarında f Yeni Norveç Sefiri itimadnamesini verdi J Yeni Norveç sefirinin itimadnamesini Cumhur Reisimize takdim ettiğini yazmıştık. Yukanki resim, yeni sefiri, Riyaseti Cumhur köşküne girerken İstiklâl marşunızı dinlerken göstermektedir. Bundan sonra, gene hep birlikte, dışarı tarafı 1 inci sahifede) çıkılmış ve her sene olduğu gibi bu sene tığı görüşmeler hakkında izahat vermiş de, mektebin bir yaşına daha girdiğinin ir. sembolü olan 164 üncü bakla, merasimLondradaki içtima hakkında tngi le denize atılmıştır. liz gazetelerinin mütaleası Bu an'anenin de yerine getirilmesini Londra 18 (a.a.) îngiliz matbuatı müteakıb, emekli deniz subayları, eski dün müttefiklerin dünkü Yüksek Harb mekteb hatıralannı aralannda ihya etmek Divanı içtimaı sonunda neşredilen teb üzere serbest bırakılmışlardır. Bunun üliğde tebarüz ettirilen «ticaret işbirliği» ni zerine bir kısım emekliler, bundan otuz »üyük bir hararetle karşılamıştır. beş, kırk sene evvelki falaka usulünü gözDaily Telegraph diyor ki: Ier önünde canlandırmak için aralannda «Müttefiklerin nihaî zaferler için esaslı münasib gördüklerini falakaya yıkmışlarjlan bu tedbirleri bu derece çabuk itnr.m dır. Böylece gülüşe oynaşa, yemek zamanıetmelerini görmek, çok memnuniyet vericidir. Müttefiklerle bitaraflar arasında ti na kadar vakit geçirilmiş ve saat 12 de caret müzakerelerini idame etmenin eheı.ı sofraya oturularak mektebin meşhur famiyeti de barizdir. Bu hususta da nakli sulye pilâkisi hep bir arada büyük bir yatı kolaylaştıracak mühim tedbirler alı neş'e içinde yenilmiştir. Yemekten sonra, mektebin kuruluşunu temsil eden bir piyes nacaktır. Times gazetesi, bu paktı «tam ve mut temsil edilmiştir. Deniz ordumuza, büyük kahramanlar lak bir ittifak» diye tavsif etmekte \e ve değerli elemanlar yetiştiren Heybeli şöyle demektedir: Harb okulumuz için yeni muvaffakiyet«Diplomatik, ekonomik ve askerî salerle bezenmiş uzun yıllar temenni edehalardaki bu tam işbirliğinde, şimdiye kadar, bu kadar az zamanda kaydedilen rız. terakkiler, bu tedbirler sayesinde yalnız Avam Kamarasında geniş zaferin değil, fakat zaferden sonra \& remüzakereler bekleniyor fahın elde edileceği hususunda tam ümidLondra 18 (a.a.) Zannolunduğuler vermektedir. na göre, parlamentonun yeni içtima devHarb masraflarını karşılamak için resi olan 28 teşrinisani salı gününden itiLondra 18 (a.a.) Maliye Nazın baren harbin bütün safahatını ihata edegelecek çarşamba günü radyoda harh cek derecede geniş müzakereler başlıyamasraflarını karşılamak için ahnacak tedcak ve üç gün devam edecektir. Diğer tabirlere dair beyenatta bulunacaktır. raftan muhalefetin, harb gayeleri hakkınZannedildiğine göre vergiden muaf da hükumetten daha geniş malumat taleb haftalık tediyat esasına müstenid bir ta edeceği ve bu üç günden birinin bu mesarruf vesikası ihdas edilecektir. seleye tahsis olunacağı da zannedilmekteİngiliz Harbiye Nazın Fransada dir. Paris, 18 (a.a.) İngiltere HarbiYugoslavyada nümayişler ye nazırı Hoare Belisha, dün akşam Fran Belgrad 18 (a.a.) «DNB» Agsaya gelmiştir. Hoare Belisha, burada Lir ram sokaklarında, müfrit partilere menkaç gün kalacak ve îngiliz hatlannı teftiş sub talebe arasında nümayişler ve çarpışedecektir. Hoare Belisha, pazartesi gün i, malar olmuştur. Polis ve jandarma, nüDaladye ve General Gamelin ile görüş mayişçileri dağıtmak için müdahale eymelerde bulunacaktır. lemiştir. Birçok tevkifat yapılmıştır Fransız kabinesi dün Elize sarayında toplandı Almanlara sorarsanız Hindistanda isyan var, Fransada komünistler ayaklanıyorlar; ötekilere sorarsanız Nazi şefleri bırbırıne girmiş, filân milletle filânm da arası açılmış. Adı üstünde: Propaganda. Cephe harbi durunca propaganda harbi şiddetlenir. Bugün Avrupa gazetelerinde çıkan haberlerin yüzde seksen sekiz üç çeyreği, propaganda harbinin, kelime, cümle, fikir, tahmin, iddia halindelJ ki taarruzlarından başka birşey değil. «Herkes bunu bildiği halde inanan kaç kişi vardır?» demeyiniz. İşine gelen yaIana herkes inanır. Halk propaganda harbinin yarattığı masal dünyasında yaşamayı daima hakikate tercih etmiştir. Yoksa, kuyruklu yalanın teknik admdan başka birşey olmıyan şu «propaganda» kelimesini kimse ağzına almazdı. Halbuki o, şimdi mukaddes bir yalandır ve millî müdafaanın en zarurî vasıtalarından biri haline gelmiştir. Bu yalanı söyliyenlerin mumu yatsıya kadar değil, harb neticesine kadar yanar. SERVER BEDI İhtikâr mı 9 hile mi? Aleko Dulo ve Mahdumlan fabrikasından bir görünüş Yedikule deri fabrikalarile ayakka 1 könce Yedikulede Aleko Dulo fabrikajıcılar arasmda ezelî bir derd vardır. s^iıdan alman bir paket deri, ehli hibre Birçok deri fabrikalan, şimdiye kadar vasıtasile Şirin deri fabrikasında öl aptıkları derileri bir metreden 7 san çülmüş ve mal %7 nispetinde noksan im kadar kısa yapmakta ve ayakkabı bulunmuştur. :ılara bu şekilde satmaktadırlar. Bunun üzerine Müddeiumumilik ta Ayakkabıcılar cemiyeti, satışta mah rafmdan Aleko Dulo fabrikasındaki üs bir muvazenesizlik ihdas eden bu binlerce paket deriden 14 paket alına 'aziyeti halletmek istemiş, fabrıkalara rak Yedikuledeki İsmet Kardeşler fabmüracaat ederek, deriler birkaç kuruş rikasında ölçülmesine karar verilmiş 'azlaya mal olsa bile ses çıkarılmıyaca tir. Fakat, Aleki Dulo fabrikası, derile|ını, binaenaleyh imalâtın tam bir met rinin bu fabrikada ölçülmesıne ve teşkil edilen ehli hibreye itiraz etmiştir. e olarak yapılmasım istemışlerdir. Bunun üzerine deriler, resmî bir teşekFabrikalar, ayakkabıcılann bu mü acaatini kabul etmişler ve derilerin bir kül olan Beykoz Deri fabrikasına gön metre üzerinden yapılmasında mutabık derilmiş, orada teşekkül eden iki kişilik îalmışlardır. Fakat bu mutabakat hiç heyet tarafından ölçü yapılmıştır. Denazarı itibara almmamış ve fabrikalar riler bu sefer de %7 nispetinde eksik eskisi gibi derileri gene %7 nispetinde çıkmıştır. Müddeiumumilik tahkikatı ikmal eeksik olarak piyasaya çıkarmışlardır. Bu vaziyet karşısında ayakkabıcılar, derek evrakı mahkemeye verecektir. Müddeiumumiliğe müracaat etmek mec Bu şekilde çahşan diğer bazı deri fab buriyetinde kalmışlardır. Müddeiumu rikalan hakkında da tahkikata başlanmilik derhal tahkikata ba§lamı§ ve il mıştır. I

Bu sayıdan diğer sayfalar: