15 Aralık 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Aralık 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 15 lkmciKanun 1939 Macera Romanı: 31 (7 Şehir ve Memleket Haberlerj ) Muallimler nasıl not verecekler? Bir sahtekârlık davası Veraset işine hile karıştırdığı iddia edilen bir Ermeni, Ağırcezada hesab veriyor Siyasî icmal Ingiliz Fransız ittifakı eni Avrupa harbinde lngiltere ile Fransa yalnız olduklarından aralarındaki ittifakı her sahada sıkı îşbirliği haline getirmeğe büyük ehemmiyet veriyorlar. Şimdiye kadar askerî sahada bütün ağırlığı Fransızlar omuzlamı§lardı. tngilterenin talim görmüş efradı bulunmadığından ancak son günlerde ve lngiltere Kralının (Majino) hattını ziyaretinden sonra ateş hattında tngiizler Fransızlarla birlikte çaiışmağa başladılar. Bazı Ingiliz kıt'aları bu hatta Fransız kuvvetlerinin yerini tuttuklanndan harb başladığındanberi nihayet üç buçuk ay sonra Alman askerleri Ingiliz askerlerile karşılaşmış bulunuyorlar. Malumdur ki Fransa arazisinde şimdiye kadar tek bir Ingiliz askeri ölmemişti. Şmit'in ona bu işî vermesî, onun fedakârlığından ziyade temaa ettiği bazı insanlardan şüphelendiğini gösteriyordu. Şimdilik Juliana hakkında beslediği çüpheden hiç bahsetmemîşti; fakat onun Berlinde olup olmadığını sormaktan da kendini alamamıştı. Bazı casuslarda bütün masumlardan şüphe etmek bir illettir. Casus argosunda buna «Espiyonit = herkesi casus zannetmek illeti» derler. Şmit'in hastalığı da galiba buydu. Hem de hâd bir espiyonit. Filip'in buna gülmesi lâzımdı. Fakat o buna kızmağa başlamıştı, hatta Parjse giderek şefine bu vaziyeti anlatmak ve ona akıl danışmak da istiyordu. Tren saatini anlamak için telefona doğru birkaç adım atmca masasının iistünde bir mektub gördii. Zarfın ve ve makine yazısının şeklinden bu mektubun Valderec'den geldiğini anlamıştı. Içine tek rar bir korku girdi. Beklediği fena haber bu muydu? Sinirli bir hareketle zarfı açtı: «Dostum, acele bir işiniz yoksa hemen Parise geiiniz ve daha evvel telgrafla malumat veriniz.» Filip iki saat sonra trene atladı. Bu davetin sebebi ne olabilirdi? Şmit'in rahat çalışabilmesi için Filip'i Zürih'ten ayırmak mı? Yoksa, zavallı Suzana dair yeni bir haber mi vardı? Bu defa Valderec Filip'in Paristeki oteline bizzat geldi ve onun Şmit'ten şikâyetlerini dikkatle dinledL Sonuna kadar hiçbir şey söylememişti. Nihayet dedi ki: Ah! Siz Şmit'in espiyonitinden şikâyet ediyorsunuz. Haksızsmız. Temas ettiğiniz insanlarla kimleri kasdettiğimi biliyorsunuzf çok ihtiyat lâzım. Size daha fazla söyliyemem. Bugiine kadar olduğu gibî, vazifenizi, yalnız vazifenizi yapmız. Buradan Holandaya geçeceksiniz ve Harlem'in, Rotterdam'ın, Arnhem'in ve Tilburg'un bazı biiyük firmaları hakkında tahkikat yapcaksınız. Sonra? İşiniz bitince Berline döneceksiniz. Dosdoğnı mu? Tabiî. Valderec'in sesinde bir acayiblik vardı. Bir şeyden mi şühe ediyordu? Filip'in Juliana ile münasebetinden haberi mi vardı> Genc adam bunu sormağa cesaret edemedi. Yalnız. Suzanın bahsini açtı. Valderec basını sallayordu: ölmedise onu kurtaracağız. dedi, bu, gene bir kadın, aşk ve kıskanchk meselesi! Filip hayretle doğruldu: Aşk meselesi mi? Evet. Yüksek devlet işlerini bu ihtilâttan kurtaramıyoruz. Suzanla aşk meselesinin münasebetini anlayamıyorum. Valderec Filip'in yüzüne sevgi ve siıtemle baktı: Siz benden daha iyi biliyorsunuz, dedi, ben sizin raporlarınızdan öğrendim. Marsilyada öldürttüğümüz adam Lotte Falken'in sevgilisi değil miydi?. Evet. Bunu Suzan, dansözün çantasından mektubu gizlice alıp okuvarak. sonra da kadını sarhoş edip itirafa sevkederek öğrenmedi mi? Evet. Lotte Falken ertesi gün ayılıp da kendine gelince yaptığı hatayı anlar. Suzandan şüphe eder. Paristeki Alman servisine vaziyeti haber verir. Almanlar tah kikat yaparlar. O sırada siz de Suzanla Parise gelmiştiniz. Bir gece sizi takib ederler ve Suzanı kaçırırlar. Filip hayretler içindeydi. Valderec mınldandı: Görüyorsunuz ya, gene bir kadın Ve bir aşk meselesi. Dansözün intikamı. Ciddî bir işe romanesk tipler kanşmca hep böyle olur. Filip'in yüzü kıpkırmızı olmuştu. Valderec bir elini onun omzuna koydu: Fakat Suzanın bize yaptığı biiyük hizmetleri inkâr etmiyoruz ve onu kurtarmağa açlışıyoruz. Hatta bunun için elimizde mevkuf bulunan Alman ajanlanndan birile onu mübadele etmek için pazarlığa bile girişeceğiz. Filip kekeliyordu: Fakat... Yüzbaşım... Bunlan... Garib şey... Lotte... Evet... Kimden öğrendiniz bunlan? Valderec elini Filip'in omzundan çekti: Ben size Şmit'in harikulâde bir a dam olduğunu söyledim. llk işi dansözü bizim servise almak oldu. Bizzat Lotte Falken bize bunlan haber verdi. Hatta Suzanın eğer şimdiye kadar öldürülmemişse hangi adreslerde mevkuf olabileceğini de biliyoruz. Filip, balo gecesi, Lotte Falken'in dudaklannı çeviren müştehzi gülüşiin müthiş manalannı sezmeğe başlayordu. Aynlmak isteyen Valderec'i alıkoymak için: Rica ederim, dedi, bir kelime daha... Suzanın başma bir felâket gelmiş olmak ihtimali var mıdır? Yüzbaşı güldü: Kadınlara karşı ne büyük bir rikkat sahibisiniz, dostum. Fakat, dostum, onun bize yaptığı büyük hizmetleri inkâr etmiyorsunuz. Hep hesab meselesi. Hislerimi karıştırmıyorum. Suzan gibi bir kadının bir de aleyhimize çalıştığını farzediniz. Buna meydan vermek istemem. Olmüş olmasını tercih ederim. Filip ona: «Korkuncsunuz!» diyecekti, fakat en büyük mefhum onu bu fikrinden vazgeçirdi: Vazife. Valderec elini uzattı: Gidiyorum, dedi, siz yann hareket edeceksiniz, akşama kadar otelden avrılmazsanız iyi veya kötü bir sürprizle karşılasabilirsiniz. Beklemenizi ve dışan çıkmamanızı tavsiye ederim. Valderec gittikten sonra Filip bir koltuğa uzandı. Hangi sürpriz? diye düşünüyordu, iyi veya kötü ne demek? Hakkında iyi veya fena bir karar mı verilecekti? Otelden aynlmaması niçin isteniyordu? Gazeteleri getirtti ve okumağa başladı. Polonya meselesi hâd bir safhaya giriyordu. Harb ihtimalinden bahsetmiyen makale yoktu. Filip yüzünü buruşturdu. Bir harb olursa Juliana'yı senelerce göremiyecekti; onunla evlenmek ümidi de, belki ebediyen, suya düşecekti. Yol yorgunluğunu gidermek için so fundu ve yatağa girdi. Hemen uyumuştu. Akşama doğru uyandı. Saat yediye geliyordu. Valderec'in bahsettiği sürprizin vakti geçmişti. Sokağa çıkmağa karar verdi ve giyindi. Eldivenlerini arayordu. Kapı vuruldu. Giriniz! dedi Filip. Ve ışıklan yaktı. Büyük bir gürültüyle açılan kapıdan içeriye, sıçrayarak ve kahkahalarla, Suzan girdi. Koşmuş ve hayretinden donakalan Filip'in boynuna atılmıştı: Dostum, dedi, bak ne tesadüf! Senin Parise geldiğin gün ben de kurtuldum! İki saat evvel kurtuldum! Senin bu otelde olduğunu ve bir sürpriz beklediğini haher verdiler. Evvelâ dayıma gittim, onu kucakladım, sonra sana koştum. Filip, bir kelime söylemeden, tepeden tırnağa onu süzüyor ve halinden, geçirdiği sergüzeştin nev'ini tahmine çalışıyordu. Büyük bir saadetle dili tutulan insanlar gibi hiçbir şey söyliyememişti. Suzan bağırıyordu: Ben geldim, ben, Suzan! Ne oldu sana?.. Filip kendini topladı ve geriye doğru kaçan Suzana iki elini de uzattı: Ne güzel sürpriz! Valderec'in hakkı varmıs. Beni hiçbir hâdise bunun kadar teselli edemezdi. Genc kadınm ellerini tutarak hararetle sordu: Ne oldu? Suzan... Meraktan ölüyoruz... Neler geldi başına... Otur şuraya, anlat, çıkar şapkanı... Haydi... Burada oturmıyalım, çıkalım, bir yere gidelim, yemek, içmek, eğlenmek istiyorum. Düşün, yirmi yedi günlük bir mâhpes hayatı... Haydi, çıkalım. Bir taksiye atladılar. Suzan ısrar ediyordu: Beni kaçırdıkları sokağa gidelim o gece giremediğimiz lokantada yemek yiyelim, haydi, o intıbaı tekrar yaşamak istiyorum. Fakat Filip'in cesareti yoktu. «Vazife» fikri, onu yeni bir maceradan uzaklaştirıyordu. ltiraz etti ve Suzanı büyük lokantalardan birine götürdü. Orkestradan uzak, bölmeyle ayrılmıs, koni'smapa müsaid bir köseye çekildiler. Filip, Suzana bir daha dikkatle bakarak: Sen biraz şismanlamışsın bile! dedi, haydi, anlat, çabuk. Maarif Vekâleti, mekteblere bir tamim yolladı Maarif Vekâleti orta tedrisat muallimlerinin takbelere ne suretle not vereceklerine dair yeni bir tamim göndermiştir. Bu tamime göre not verilirken şu esaslara riayet edSecektir: Müzakere, yazılı yoklama ve vazifeler karşılığı olarak verilen notlar, kanaat notu devTesinin birinci, ıkinci veya üçüncü ayında verildiğine göre, kendilerine mahsus hanelerde bulunan üç dar sütunun birinci, ikinci veya üçüncüsüne yazılacak tır. Bu cetveldeki bütün not yerleri mutlaka doldurulacak değildir. Ancak der sine göre ve imkân nispetinde verilen notlar, verildikleri zamana göre aid olduklan yerlere yazılacaktır. Yazılı yoklama kâğıdlan, üzerlerinde notlar bulunduğu halde müteakıb ders yılı başına kadar, muallim tarafından saklanacaktır. Kanaat notu verilirken, önce bir ta lebenin o kanaat notu devresinde müzakerelerde ve yazılı yoklamalarda kazandığı notlar dikkate alınacaktır. Evvelce yapılan vazifeler, hususî şartlar dahılınde hazırlandığından bunlar için verilmiş olan notlar, ancak talebenin umumî değerine uygun geldiği takdirde kanaat notuna müessir olabilecektir. Kanaat notu, talebenin bir kanaat notu devresinde kazandığı notların basit bir ortalaması olmamakla beraber, onlara istinad edecektir. Orta tedrisat müesseselerindeki talebe ve muallimlerin dinlenmelerini tenıin maksadile, birçok memleketlerde olduğu gibi, bizde de bir sömestr tatili yapılması münasib görülmüştü. Öğrendiğimize göre, bu tatilin ders senesinin tam yansı olması dolayısile, şu bat ayı içinde yapılması mevzuubahistır. Buna göre senebaşındaki tatil gene es kisi gibi olacaktır. Sömestr tatilinin ta rihi ve müddeti yakında bildirilecektir. Lise ve ortamekteblerde aybaşından beri yapılmakta olan birinci devre imti hanları bitmiştir. Karneler, ay sonuna ka dar verilecektir. Sömestr tatili Li<"tn bilen memurlar ne vakit imtihan edilecekler? Yeni barem kanunu lisan bilen memurlara bir derece terfi imkânı verdiğinden bu gibi memurları imtihan etmek üzere biri Ankarada, diğeri de Edebiyat Fa kültesinde olmak üzere iki konv'syon teşkil edilmiştir. Bu komisyonlar hâlâ faaliyete geçmediklerinden namzedlerin kavıdlan da yapılmamaktadır. ŞEHtR İSLERİ Belediyede yeni memurlar Beledıye memurin inzıbat komisyonu dün toplanarak imtihanda muvaffak olan 15 memur namzedıni muhtelif memuriyetlere tayin etmiştir. Akil Muhtar kliniğinin bulunduğu binada 25 yatakh çocuk doğum paviyonu tesis edilmiştir. Paviyonun açılma töreni yakında yapılacaktır. Akil Muhtar kliniğinde çocuk doğum paviyonu Teftiş edilecek yerler Kaymakamlar, dün toplanarak lokanta, hamam, berber dükkânı ve kahvehanelerin esaslı surette teftiş edilmesini kararlaştırmışlardır. Dün, Belediyede otobüs komisyonu toplanmış, Eminönü . Kasımpaşa Yenişehir arasmda bir otobüs hattı tesisine ve buraya sekiz otobüs tahsisine karar vermiştir. Bundan maada mekteb talebelerine bir kolaylık olmak üzere Kadıköy Acıbadem Çamlıca kız lisesi arasmda da bir otobüs servisi açılmıstır. Sehircilik mütehassısı Prost, dün Karabükten şehrimize dönmüştür. Müte hassıs, Taksinne giderek abidenin kaldı. nlması mevzuu bahsolan sahayı tetkik etmiştir. Mütehassıs bugün de tivatro binasına aid make* ve plânları tetkik edecektir. Yeni otobüs hatları Prostun tetkikleri <Devnm ediyor* l Eminönü Halkevinde açılan fotograf sergisij Üç nevi ekmek isi Ekmek ceşnisini değistirerek bir nevi ekmek yerine üç nevi ekmek cıkarılması hakkınd?ki tasavvurdan şimdilik sarfı nazar edilmiştir. Nevzad kaptanın idaresindeki Suvat vapuru, bu sabah Köprüye gelmek üzere Salacak önlerinden geçerken vapurun arka tarafmdan hüviyeti meçhul bir adam kazaen denize düsmüştür. Vapur derhal durdurularak araştırma yaoılmışsa da adamcağız bulunamamıştır. Denize düsen adam DENİ7 ISJ.ERt İneboluda külliyetli miktarda ihracat Anadoluhisarında Rifatın kireç oca esyası toplanmıstır. Bu vaziyet karsısında ğında amele Alinin 1 1 5 lirasını çalan Ri. tüccarlar alâkadar makamata müracaat zeli Ibrahim yakalanmıştır. ederek bu eşyanın biran evvel kaldmL masını, aksi takdirde çürüm»k tehlikesi basoöstereceaini bildirmislerdir. Fotograf sergisinden bir pöritnüj» Çoban Şaban dünku muhakemede Cumhuriyet vapuru evvelki gün biriMemleket dahilindeki bütün Halkev nümune mahiyetinde şimdiden bir mu ken ihracat eşyasından 3500 parçayı geKâğıdhanede Subaşında çobanlardan salonunda bulunanlardan Ahmed TuNüshası 5 kuruşhır. lerinde her senenin şubat ayında birer fo vakkat sergi tertib edilmiştir. tirmistir. Mütebaki miktar da birkaç gü Niyazi ile Tahiri, ağıla koyun yerleştirnay; mahkeme kararile tercüman tayin Amatör fotoğrafçılığın bir çok sube tograf ve resim sergisi açılması için Parti T ye ne kadar getirilecektir. mek meselesinden çıkan kavgada öldür edilmiştir. Şahid çoban 19 yaşında Aguş hilelerine Genel sekreterliği tarafmdan bir direktif lerine ve müteaddid objektif mekten suçlu çoban Talha oğlu Şabanm oğlu Cevad, Şabanm aleyhinde anlatınca dair yüz elli parça fotoğraftan toplanmış Karadenizde fırtma verilmişti. Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. olan bu nümune sergisinde arkadaşımız Karadenizde oldukça şidâetli bir fırtı muhakemesine, lstanbul birinci Ağırceza mevkuf, «doğru değil, Tahirle Niyaziyi Bu meyanda Eminönü Halkevinin ha. Namık Görgüçle beraber san'atkâr Münif Alb ayhk 750 » 1450 » na vardır. Bugün limammıza eelm°si icab mahkemesinde dün devam olunmuştur. vuran budur» demiştir. Mahkeme, başka Üç ayîık 400 » 800 » zırlayacağı fotograf sergisine eser vermek Fehimin ve diğer birçok kuvvetli amatörŞaban, arnavudcadan başka dil bilmedieden Güneysu fırtına yüzünden bir gün Bir ayhk 150 » Yoktuı ği iddiasındadır. Bu itibarla, mahkeme şahidler de dinleyecektir. istiyecek amatörlere bir fikir yermek için lerin eserleri vardır. rötarla yann gelecektir. înebol"da vapur bekliyen ihracat eşyası Lâkin bugün harb askerî noktadan yerinde saymakta olup asıl mübareze; abluka ve mukabil abluka şeklini almakta ve biribirinin bütün malî ve ticarî kudretini kırmak ve hatta aç bırakmak gibi cezrî gayeleri gütmekte bulunduğundan tabiatile lngiltere ile Fransa bu sahalarda birlikte hareket etmeğe ve biriBeyoğlu ikinci Noterile daktilosu ve Oseb Koncagid (X tjaretli; birinin ihtiyacını tamamlamağa ve herlstanbul ikinci Ağırceza mahkemesi; rilmiş olmak üzere daireme getirilen tashangi sebeb ve suretle aralannda rekadün sahte vesika hazırlamak ve kullan dikli bir veraset ilâmı suretine bakılarak, bet yapmaktan çekinmeğe daha ziyade mak, sahte suret çıkarmak mevzulu bir getiren şahsa dairemden verilmiş suret çalışıyorlar. davaya bakarak, şahid dinlemiş, dava üzerinden, asıl ilâmda yegâne mirasçı göFakat malî ve iktısadî işleri çok edilenlere bazı cihetleri sormuş ve muha züken mevkuf Osebin lstanbul Birinci işbirliğinden ev Noterliğinden almış olduğu suretle, O karışık olduğundan kemenin devammı, daha bazı tahkikat vel aralanndaki halledilecek pek çok meyapılmak üzere başka bir güne bırakmış seb, Merkez Bankasına müdevver 21 tane Kredi Fonsiye tahvilini ve devirden sele ve pürüzlerin tasfiyesi icab ediyortır. du. Bunun içindir ki iki tarafın maliye naBu davada, evvelce Vakıf hanında ya sonraki kupon bedellerini almış, muah haren Iskenderiyeden gelen bir vekâlet zırlan arasmda uzun zamandanberi temas zıhanesi bulunan Oseb Koncagülün sahve müzakereler yapılıyordu. Nihayet lntekârlık yaptığı iddiası vardır. lddiaya name ile asıl mirasçılar namına vuku bugiltere ile Fransa anlaştılar. Anlaşmala göre, mevkuf Oseb Koncagül, Trabzon lan müracaat karsısında, iş tamik olun muş ve Üsküdar Noterliğinde; bize ge rın neticelerini Ingiliz Maliye Nazın Sir da evvelâ ticaret yapan, sonra papaz oCon Simon'la Fransa Maliye Nazın Reylan müteveffa Mığırdıç Anbaryanın ye tirilen suretin yalnız numara ve tarihinin ğeni ve yegâne varisi imiş gibi hareketle, uygun bulunduğu başka bir veraset ilâmı naud ayni günde beyan ve ilân ettiler. • Anlaşmanın başlıca esasına göre iktısadî sahte veraset ilâmı sureti temin ederek, sureti meydana çıkmıştır. Buna nazaran, hakikatte dairem, mevkuf bulunan Oseb harb işbirliği lngiltere ile Fransanın Avrubir bankadan başka bir bankaya devrounan müteveffaya aid 21 tane Mısır tarafından atlatılmış olmak lâzım gelir. padaki ana memleketlerine münhasır kalKredi Fonsiye tahvilini ve bunlann fai Ben ve daktilom, hiçbir suretle zimethal mayacak ve bütün Ingiliz lmparatorlu zini ele geçirmiş.. Beyoğlu İkinci Noteri olmadığımız gibi, bize isnad olunabilecek ğile Fransız tmparatorluğu memleketle • Müftioğlu Abdullah Hilmi Umarla no herhangi bir suç da mevcud değildir. Şu rinin yani Afrika, Asya, Amerika ve Okterlik daktilosu Muazzez Kızılgül de, no nu da bilhassa arzedeyim ki, suret, o za yanusya'daki Ingiliz ve Fransız müstemterlikte bir suret verilmiş olmasından do man mer'i olan kâtibi adil kanununun lekelerinin ham madde ve para menabii layı, bu davaya gayrimevkuf olarak da 53 üncü maddesine uygun olarak veril bilâkayd ve tahdid Avrupa harbi için miştir. Vâzn kanun, noterlikçe suret ve muayyen bir plân dahilinde kullanılacakhildirleı. rilmek hususunda fazla titiz davranma tır. Oseb Koncagül, mahkemede şöyle demış, mübrez her bir varakanın sureti veGeçen Umumî Harbde lngiltere ve miştir: rilebileceğini tasrih etmiş, buna cevaz Fransa ile birlikte Italya, Rusya, Ameri« Mığırdıç Anbaryan, hakikaten be vermiş vaziyettedir. » ka, Japonya, Çin, Brezilya ve Avrupanın nim dayımdır, onun varisiyim. Kendisi içinde ve dışında birçok diğer hükumetNoterlik daktilosu Muazzez Kızılgül Beykozda dünyaya gelmiş, 1908 sene harbettiklerinden de, bu müdafaaya iştirakle, «ben, hiçbir ler Almanyaya karşı sinde Trabzona giderek orada ticaretle Ingilizler ve Fransızlar bu zengin, bü uğraşmış, Umumî Haıbde de ticareti bl suç işlemedim» demiştir. yük ve kuvvetli memleketlerin ziraat, aarakarak papaz olmuştur. 1917 de de ölDünkü celsede, şahid olarak dinleni müstür. Ben, Osmanlı Bankasından dev len iş ajanı Manas Edvardm bu meseleye nayi ve harb malzemesi menabiinden isren Merkez Bankasından para aldıktan aid esaslı birşey bilmediği anlaşılmış, şa tedikleri gibi istifade etmişlerdi. Şimdi bu menabi bulunmadığından sekiz ay sonra Parise gittim, oradan da hid noter Eşref, dairesince bir suret su kendi imparatorluklarının son santim iraRumanyaya geçerek Bükreste ayakları reti çıkarıldığı, müracaat edenin kim olma banyo tedavisi yaptırdım. Üçüncü duğu başkâtibin malumu olabileceği kay dına kadar her çareye başvurmağı tas hukuk mahkemesinden aldığım veraset dile, bir suale karşı «noterlikten verilen mim etmişlerdir. Mühim bir karar da ilâmının aslını kullanacak yerde suretini suret, mahkemeden verilen ilâm aslı ka harb masarifinin taksimi işine aiddir. kullanmaklığım, bunu birkaç yere birden dar kuvvetli olmamakla beraber, re'sen Fransa, lngiltere kadar zengin olmadığından harb masarifinin büyük bir kısmı yavermek lâzım geldiğindendir. Sahtekâr kullamlır» şeklinde cevab vermiştir. lık yoktur 3 > Muhakemenin devamı, Oseb Konca ni yüzde altmışı lngiltere tarafından ve kalan yüzde kırkı da Fransa tarafından Bevoğlu İkinci Noteri Müftioğlu Ab gülle Mığırdıç Anbaryanın nüfustan katesviye edilecektir. dullah Hilmi Umar şunları söylemistir: yıdları getirtilmek, şahid çağırılmak ve Üçüncü mühim bir karar dahi lngilte« Noterliğe aid kısımda meselenin bazı istilâmlarda bulunulmak için, kal re ile Fransa ellerindjeki altın stokunu mıştır. esası, Üsküdar Birinci Noterliğinden vesarfetmemek için mümkün mertebe it halâtı azaltmağa ve bilâkis ihracatı çoADLİYEDE ğaltmağa ve harbin masarifini bu ticaret GÜMRÜKLERDE hasılatından çıkarmağa aiddir. Geçen Bir kaçakçılık davas Umumî Harbe Fransa girdiği zaman haDünkü imtihanlar zinesinde on altı bin ton altın vardı. Şim» Geçenlerde dört kilo eroinle yakala Gümrük ve İnhisarlarda açık bulunan memurluklara talib olan ortamekteb ve nan Ziyanın karısı Anna'nın da suçla a di ise üç bin sekiz yüz ton altın vardır. lise mezunlarının imtihanı dün saat 1 4 te lâkası olduğu anlaşılmıştır. Kadın tevkif Geçen Umumî Harbde lngiltere Ame yapılmıştır. İmtihanlara 73 Ü3e, 93 orta edilmiştir. Suçlulann muhakemesine ya rikada muhtelif sanayi ve maadin teşebbüslerine yatırılmış sekiz milyar sterlin mekteb mazunu iştirak etmiştir. kında başlanacaktır. sermayesi vardı. Bunlan hazine alarak Tevfik Fikret Sılay, Ankaharicde harb malzemesi tedariki için kulÜsküdar hapisanesinden ka lanmıştı. Şimdi ise bir milyar iki yüz milraya gitti yon sterlinlik sermaye vardır. Bunlar daCumhuriyet Halk Partisi İstanbul mın çanlar Şile ormanlarmda... hi eskisi kadar sağlam teşebbüslere yatakası müfettişi ve yeni idare heyeti reisi Bundan bir müddet evvel Üsküdar hatınlmış değildir. Paraya tahvil edildiği Konya meb'usu Fikret Sılay, Parti Genel pisanesinde bir firar hâdisesi olmuş, katil zaman itibarî kıymetine muadil hasılat sekreterliğinin daveti üzerine Ankaraya suçundan 1 8 seneye mahkum Şileli Mehverecek değildir. Işte bu vaziyet lngiltere gitmistir. med oğlu İbrahimle soygunculuktan 7 se ile Fransayı münhasıran kendi yağlarile neye mahkum Hulusi hapisaneden kaç . kavrulmağı temin edecek iktısadî ve malî Dünkü ihracat mıslardı. sıkı bir ittifak sistemi kurmağa sevket Dün, Fransaya, Macaristana külliyetli Firariler, Sile köylerinden birine git miştir. Bu anlaşma harbin devamı müdmiktarda deri, ftalyaya fasuîya, susam ve mişler, orada bir adamın evinde birkaç detince ve harb nihayet bulduktan sonra kusyemi, Filistine ve Mısıra pastırma, kesgün kalmışlardır. da altı ay devam edecektir. fane, ceviz ve tütün, Yunanistana taze Hüviyeti tespit edilen bu sahıs. firaribalık, Italyaya, Bulgaristana ve RumanMuharrem Feyzi TOGAY leri bir müddet besledikten sonra kendiyaya lâkerda gönderilmistir. lerine evinden gitmelerini söylemiş, bunZehirlendiler lar oradan ayrıldıktan sonra da jandarGöztepede Tanzifat sokağında 32 sa maya firarilerin Şile ormanlarına doğru yıh evde oturan 30 yaslarında Saniye ile gittiklerini haber vermiştir. Jandarmalar Sıhhiye Vekâleti, Kodeks Alimanteri Cevad ve Münevver isimlerinr'eki çocuk takibe çıkmıs, Şile ormanlannda haydudlar, seyyar sütçü Hakkıdan alıp içtikleri ların yatak ve saire gibi eşyasını bulmuş hazırlamış ve Sıhhat Şurasının son içti lardır. Takibat devam edivor. maında bunu tasdik ettirerek Devlet Susü^le zehirlenmi«lerdir. rasına göndermiştir. Kodeks Alimanter, memleketimiz için çok büyük ehemmiyeti haizdir. Nizamname şeklinde intişar edecek olan bu kodeks, alâkadarlara tebliğ edildikten sonra memleket dahilindeki bütün belediyeler bu kodeksi tatbik edeceklerdir. Kodeks Alimanter, memleket dahilinde imal edilen bilumum mevaddı gıdaiyenin evsafmı tayin etmektedir. Ekmek, sucuk, pastırma, peynir, sade ve tereyağ, zeytinyağı, bilumum sekerli ve sekersiz mamulâtın evsafı mikyaslarile münderic olacak, Kodeksteki evsafı haiz bulunmıyan gıda maddelerinin satışına müsaade edilmiyecektir. Kodeks alimanter ı Katilden suçlu çobanın muhakemesi j 115 lira çalmîş! Cumhuriyet Aboneşera,t,} ^

Bu sayıdan diğer sayfalar: