15 Aralık 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7

15 Aralık 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tasarruf haftası HÎKAYEL. Kadivala ile Farivala Bu, eski bir Malgaj efsanesidir. Bu efsaneye nazaran kedi ıle fare bir vakitler yekdiğeri ile sıkı fıkı dost imişler. lçtikleri su ayrı gitmiyormuş. Fakat Farivala Malgaş dilınde fare çok muzib ve sınsi bir hayvan olduğu için saf, fakat ayni zamanda mağrur ve atıcı Kadivala Malgaş lısaFare faaliyetinde devam ederek cevab nında kedi ye muthiş ve hainane bir oyun oynamış. O vakitten itibaren biribir verdi: lerine duşman kesilmişler, onun için Ka Haydi sen dalları birbirine sürterek divala nerede bir Farivala görürse hemeıi ateş çıkarmaya başlal. iizerine atılıp onu parçalamak istiyor. Ma Peki... Ağaclar ısındı... Biraz sonra cera şöyle cereyan etmiş: Bir gıin iki ar kıvılcımlar sıçrayacak... Sen hazır mısın? kadaş aralannda konuşmaya başlanıışlaf: Bir kaç dakika içinde hazır olacaFarivala Ah, kardeşim, bende öyle ğım... Sen ateş çıkarmaya bakl bir sır, öyle bir marifet var ki sorma, fa Ateş çıktı... kat onu yeni öğrendım. Eğer fazla ısrar Huhu! edersen sana da söylerim. Yakıyorum... Oh ne mükemmel aKadivala Nasıl ısrar etmem a bira levler çıkıyor görme... Benim de söyledider, soyle hemen söyle, hiç şüphesiz be ğim lâfa bak, görme, diyorum... Halbuki nim de işime yarayacak bir şeydir. sen tabiî, alevlerin güzelliğinin pekâlâ Elbet kardeşim, senin de işîne ya farkındasın!. rayacak bir şey... Yalnız senden ricam Farivala yerleştiği çukurdan seslenesırn kimseye ifşa etmemekliğindir. rek: Canım, ben sır kupüyüm malum Çok iyiyim... Alevler mükemmel aya... Söylemiyeceğime dair sana söz veri ma, vücudüme hiç tesir etmiyor... yorum. Kuru ot yığını tamamen yandı. Kedi, Peki işte, o halde söylüyorum... Hamemnuniyetinden zıp zıp sıçrayarak sağa rıl harıl yanan ateşin içinde hiçbir tarafısola koşuyordu. Küllerin arasmdan fare ma bir şey olmadan kalabiliyorum. gülerek çıktı. Uzun bıyıklarının ucu bile Şaşılacak şey... Fakat mademki »en kararmamıştı. Burnu ise her zamanki sosöyluyorsun, muhakkak doğrudurl ğukluğunu muhafaza ediyordu. Elbet doğru... Tecrübesi de giiç bir Kadivalada da bu işi tecrübe etmek işey değil ki... Biraz sonra akai meydana çin büyük bir heves vardı. Hemen civarçıkması ihtimali olan bir faraziyeyi nasıl daki kuru otlardan büyük bir yığın da o ortaya atabilirim? )3 > ı Şüphesiz atamazsın... Çünkü küçük, zayıf bır mahluksun. . Halbukı ben bak cussece de senden buyüğum, sonra uzun brnaklarım, mıithiş dişlerim var... Daha ne istiyorsun... Benim gibi zayıf ve âciz bir hayvan böyle bir muvaffakiyet elde ettikten sonra sen çok daha kolay ateşte yanmamak kudretine sahib olabılirsin! O halde, haydi, baklayı ağzmdan çıkar... Bu sırrın anahtarını bana da ver... Nasıl kabil oluyor, anlat bakalıml Farivala uzun bıyıklarının altında sinsi bir tebessumle cevab verdi: Bu işin sade nazarî şekilde izah edilmesi kabıl değıl, onun için hemen tatbıkata geçelım!. Fare az zaman içinde sayısız kuru ot tomarlan toplayarak bir kenara yığdı: Şu yığını görüyor musun, dedi, ben bunun içine gireceğim, hiç ses çıkarmadan, kıpırdamadan duracağım. Ne vakit «Huhu!» dıye bağırırsam sen otlara ateş yaptı. Içerisine girerken unutmamak için verirsin... Ateş vermek için de lâzım olan mütemadiyen o mahud sihirli duayı tekdal parçalan köşede duruyor. Otlar alev rar ediyordu: Çi Manina, Si Tanina! lendı mi, derhal duaya başlayacağım. Bu Otların ortasını aşıp rahatça kuruldukdua, beni nasıl yanmaktan kurtaracaksa, sen de keza benim gıbi ateşe girdiğin an tan sonra fareye: da, seni de muhafaza edecektir. Evvelâ Huhu! duayı öğren: Çı Manina, Si Tanina! MalDiye bağırdı. Farîvala odunları kuvgaşçada ateşe metelik vermem, demek vetle birbirine sürerek kıvılcım çıkardı ve tir soyle bakalıml otlan tutuşturdu. Saf ve arkadaşına son derece itimadı olan kedi yalnız duayı Çi Manina, Si Tanina! tekrar etmekle iktifa ediyordu: Güzell Çi Manina, Si Tanina! Küçük ve kurnaz fare birden otların Fakat tüyleri yavaş yavaş ısmmaya arasına atılarak kayboldu. Fakat dediği başlamakla kalmamış, sıcakhk derisine de gibi orada hareketsiz duracağına mümkün olduğu kadar sür'at ve telâşla toprağı kazmaya başladı. Kendisinin girip saklanacağı büyüklükte bir çukur açtı. Kadivala sabırsızlanıyordu: Yahu, daha yerleşmedin mi? JııııııııııııııtıifinıııiiMiııııııııııııııifiıııntııııııııııııııııııııııııııııiıııifiıı Bu ayın on ikisinde her sene olduğu gıbi Tasarruf ve Iktısad haftası başladı. Tasarruf ve Iktısad haftasının tesisinden gaye, milletı, bılhassa sizın gibi istikbahn birer büyük adamı olacak olan yavruları yerli malı kullanmaya, parasını lüzumsuz yere sarfetmemeğe ve ihtıyatlı davrana rak biriktirmeğe ve onu faydah yollarda kullanmaya alıştırmak, bunun propagandasmı yapmaktır. Hepinizin mılletin ve memleketın menfaatmi takdir ederek böyle yapmaya çalışacağınıza şuphe yoktur. Tasarruf ve Iktısad haftası münasebetile Taksimde guzel bir açık ha j va sergisi kuruldu. Orada Tesimler I ve grafiklerle memleketın servet membaları ve Cumhuriyet devrinde gösterdiği iktısadî yukselışler pek mükemmel tasvir olunmuştur. Mü . said bir vaktinizde mutlaka ziyaret ediniz! MCMLCkCTL»»C ÇOCUKLAR. FAYDAL1 BTLGıLER Meraklı bir mahpus Cenubî Amerıka şehirlerimn birinde Philip Ceel isminde bir genc, ışledıği bır suçtan dolayı mahkeme kararile hapisa . neye sevkolunmuş ve ceza müddetini bitirdıkten sonra sahverilmiştir. Fakat, Philip bu müsaadeden sevıncle istifade edeceği yerde hapisane müdürüne müracaatte bulunarak kendisinin bir müddet daha orada alıkonmasmı istemiştir. Hapisa merakh şeylerj Pisboğaz bir beygir Ispanyada Kadıs şehrindekı bır beygirin çok boğazına düşkün bir hayvan ol duğu son hafta içinde meydana çıkmıştır. Her sabah serbest bırakılan beygir, civardakı çayıra çıkar ve karnını doyurunca ahırına doner gelirdi. O çayırların bitişiğindeki dığer bir çayır da tavuklara tahsis edilmişti. Tavuklar orada kendilerine hem gıda bulurlar, hem de yeşil otların üzerine kolaylıkla yumurtalarını bırakırlardı. Bir müddettenberi bu yumurtaların Mes'ud bır aıle: Baba, oğul, anne ve kopeklen ne müdürü hayretle delikanlının yüzüne bakınca, asıl mesleki bahçivanlık olan Philip Ceel şu cevabı vermişrir: Hapısanenin bahçesine büyük bir dikkat ve ihtimamla bazı çiçekler dıktim, şimdi ben gidince onları kim sulayacak.. Tabiî mahvolup gidecekler.. Burada biraz daha kalmaklığımı arzu etmekliğim on larla hiç olmazsa kışa kadar meşgul ol mak içindir! Bilmeceyi çözenler Uç tilki çalındı! Malum ya, kadınlann omuzlanna at « mak için boa şeklinde kullandıkları, bazan da mantolarının yakalarına ve diğer taraflarına koydurdukları tilki kürklerî çok makbuldur. Hele bunların gümüsi leri yani arjante dedikleri cins, oldukça pahahdır. Fakat tilki kürklerınin Isveçte «Plâtine» ismi verilen yeni bir çeşidi mey kırıp san ve beyazlarmın içildiği, yalnız kabuklarının ortada bırakıldığı hayretle örülüyor, bu işi oraya dadanan her hangi bir köpeğin veya sair bir hayvanın yaptığı zannolunuyordu. Kabahatlıyı bulmak için nöbet bekli yen gozculer nihayet bir gün aç gözlu beygiri suç üzerinde yakalamışlardır. Tabiî hayvanı azarlamak veya dövmek mevzuu bahsolamaz. Fakat bundan sonBilmeceyi doğru çözenlerden bize r«ra ahırın kapısını sımsıkı kapatarak beygirin çayıra çıkamaması emnıyet altına sim gönderenlerin resimlerini yeniden alınmıştır. basmaya başlıyoruz. Fakat burada resmi ıkmak mutlaka hediye kazanmış olmakYarım yumurta Fransada yapılan istatistıklerin rakam ığa delâlet etmez. Mükâfat kazananla ları arasında çok garib bır sayı, birçokla ın isimleri her ayın ilk haftasında neşrorının nazarı dıkkatini celbetmiştir. Marne unan büyük listeye yazılır. Soldan itibavilâyetinin yumurta istihsalâtı zikrediliren sıra ile: ken bu yumurta adedi 3,102.559 buçuk I Bahkesir mahkeme başkâtibi oğu Emin Üstün. 2 Kadıköy üçüncü orta okul 656 üruzan. 3 Yeşilköy ilk okul 178 Zühal tpman. 4 Üsküdar 19 uncu mekteb 251 brahim Gündoğdu. 5 Adana istihkâm taburu kumanolarak gösteriliyordu. Tabiî hiç kimse bu yarım yumurtanın nasıl olup da hesaba danı kızı Türkân. katıldığına akıl erdiremiyordu. 6 Üsküdar orta okul 1 35 Selim SuMeğer, mesele neden ibaretmiş, bili başı. yor musunuz? Gezgincılikle birlikte ga 7 Gemlik Orhaniye mahallesi eski rib bir hastalığa tutulmus olan bir tavuk arakolda Sami Özay. birçok defalar yumurtalarının yarısını Marne vilâyeti hududî içinde yumurtla dığı halde, diğer yarısını da gidip Oise vilâyeti hududu içinde yumurtlayorrnuş. Ne acayib tavukmuş b u ! YAZISIZ HİKÂYE dana getirilmiştir. Bu kürkler, büsbütün nadir ve kıymetli olduğu için Isveç hükumeti plâtine tilki postlarının memleket haricine çıkarılmasını yasak etmıştır. Fakat kurnaz bir kaçakçı üç tane canlı plâtine tilkiyi Isveçten kaçırmış, evvelce tasarladığı bir yere götürerek onları uretmeğe başlamıştır. Bu suretle plâtine tilki 8 Beyoğlu Taksimçeşme 10 No. da kürkleri piyasada çoğalmıştır. Bu işe şık kadmlar memnun olmakla beraber Isveç Meral öztürk. hükumeti müthiş hiddet etmiştir. Eh, dün9 Konya Su işleri fen memuru oğlu ya bu, biri ziyan etmeyince öteki kaza Turğud Erkan. namaz! 1 0 Mardin seyyar jandarma taburu Hain bir zürafe hesab memuru oğlu Mustafa Yılmaz. Paris hayvanat bahçesindeki zürafele 1 1 Çanakkale Hastanebayırı Vali den biri geçenlerde bir yavru dünyaya konağı karşısmda Celile Yalçınkaya. 1 2 Kadıköy Osmanağa mahallesi etirmiştir. Fakat anne olan zürafe yavOsmancık sokak No. 3 te Neriman. rusunu emzirmek is1 3 Afyon Yeni Ankara garajında emek şöyle dursun şoför Ali Şener. onu görmek bile is14 Elâzığ pul bayii Mustafa elıle ememiştir. 60 kilo iikletinde ve 1 metİbrahim Altay. 15 Edirne lisesi 105 Mehmed A e 85 santim boyunda olan zürafe yavkantuna. nısunun açlıktan öl16 Edirne kadastro müdürü kızı mek tehlikesi başgöstermıştır. Bunun dzeUmran Akiş. rine hayvanat bahçesi memurlan yavru1 7 Bursa Necatibey Kız Enstitüsü yu emzikle beslemek mecburiyetinde kalmışlardır. Böyle hain bir annenin dünya41 3 Hayriye. 18 Bursa Hisar mahallesi Isabey so da mevcud olması insanı ne kadar müteessir edecek bir hâdise ise zürafe yavrukağı No. 48 Selim Güneyi. ;unun da emzik emmesi o derece tuhaf bir manzara değil mi? Bırıncikânun bulmacası OYUNLAR Zıplayan top Bu oyunu oynamak için evvelâ güzel zıplıyan küçük fakat dayamklı bir lâstik op lâzımdır. Oyunu oynıyacak grup arasmda taş tutularak ve yahud her hangi diğer bir usulle bir ebe seçilir. Ebe ortaya geçer, diğer oyuncular ebenin etrafında toplanırlar. Ebe topu, arkadaslann dan her hangi birinin ismini zikrederek uvvetle yere atar. Çünkü topun en aşağı bir insan boyu sıçraması lâzımdır. Ismi söylenen oyuncu bu yükselme esnasında sirayet etmişti. Baktı ki duanın tesiri görülmüyor, hemen otlan iki elile açtı. Can havlile dışarı bir sıçrayış sıçradı ki sormayın... Tabiî bu sıçrayıştan sonra yaptığı ilk iş de gidip yakmdaki ıslak otlann üzerinde tüylerini kavramaya başlamış olan ateşi söndürmek oldu. Bereket versin, kalın kürkü vücudünün yanmasına mâni olmuştu. Yoksa hali harabdı. Farivala, yaptığı hiyanet ve alçaklığın büyüklüğünü çok iyi biliyordu. Otlan tutuşturur tutuşturmaz ortadan kaybolmuştu. Tabiî bir daha da onun gözüne görünmemesi icab ediyordu. Yoksa Kadivala hiç şüphesiz intikam almaya kalkacak ve bu iş tabiî hayatına mal olacaktı. Bu hikâye nesilden nesle intikal ederek bütün kediler ve fareler tarafından öğreniliyor. Işte onun içindir ki fare her rasgeldiği yerde çukur kazmaya teşebbüs ediyor, kedi de daima farenin peşinden koşuyor ve onu yakaladığı anda hiç merhamet etmeden öldürüyor!. Çocuk portreleri Minimtni Aydtn Ifik topu tutmaya mecburdur. Eğer tutamazsa oyundan çıkarıhr. Tutarsa eline geçirdiği topu hemen ilk ebenin yaptığı gibi arkadaşlarından birinin ismini zikrederek yere kuvvetle vuracak, top gene sıçrayacak, onu ismi söylenen arkadaş yaka . ıyacak ve bu suretle oyun devam edecekir. Tabiî oyunculann bir kısmı topu yakalayamıyacağı cihetle birer birer oyundan çıkacaklar, en sonunda karşıhklı kaSoğukkanlılık acaklar, onlar da ayni usulü takib edeUşak Bay profesör, bay profesör, ceklerdır. Bu şekilde de topu yakalaya kütübhaneye hırsız girrniş, koşun herifi mıyan oyundan çıkacak, son kalan oyunu kazanmış olacaktır. yakalayahm! Birinci parti bu suretle bitecek, arzu eProfesör Hangi kitabı okuyor aca dilirse ayni tarzda diğer partılere devam ba, bir kere git bak!. edilecektir. Şu yukanki şekilde gördüğünüz iki kedıden hangisi hamgi yoldan giderse r areyi tutabılecektir. Kırmızı kalemle kedinın üzerine işaret ediniz ve yolu da üzerini keza kırmızı kalemle baştan başa çizerek gösteriniz. Bu bilmeceyi doğru halledenlerden •irınciye beş, ikinciye iki, üçüncüye münasib bir hediye takdim olunacak ve dığer yüz kişiye de muhtelif mükâ "atlar dağıtılacaktır. Cevabların birincikânun sonuna ka lar <Cumhuriyet Çocuk Sahifesi» adre;ine gönderilmesi lâzımdır. Geç kalanar hediye alamazlar. Doğru halleden erden bize resim gönderen kuçük karierimizm resımleri de sırasile gazete mize basılacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: