25 Aralık 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

25 Aralık 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük hikâye çöl Venüsü 1 Hasun dar odanın içinde, kafesine sı birden gözünden silinmişti. Hissile aklı, ğamıyan bir aslan gibi homurdanarak do mantığı derin bir mücadeleye girişmişlerAlmanlar, Büyük laşıyordu. Arasıra ayaklanna Lebibenin di. Genc adamın göğsünün altında ihtiHarbdenberi, ersatz gelişigüzel öteyeberiye fırlatmış olduğu yarsız beliren bir kin tabakası etrafa yaişinde gitgide artan işlemeli eteklikler, şeffaf eşarplar, üç vaş yavaş yayılan bir leke gibi ağır ağır bir ihtısas sahibi oldört renkli terlikler, san bakırdan bilezik büyüyordu. Ya, o, gözlerinin güneşi, dular. Hele 1939 ler takılıyor, adımlannı şaşırtıyordu. yüreğinin neşesi, hayatmm yegâne endiharbinde, AlmanyaGenc adam arasıra bunlardan birine şesi telâkki ettiği Lebibeciği, kendisine da, şekerden tutun ayağının ucile sert ve hiddetli darbeler hıyanet ettiyse!. da sinek kâğıdına indiriyor, havada hafif bir yarım daire Ah Lebibe!. Alev saçlı, mermer vüvarıncıya kadar herçizdikten sonra tekrar tozlu kilimin iize cudlü, baygm bakışlı çöl Venüsü, sen bu şey sun'î. rine düşmelerine sebebiyet veriyordu. hazinelerini Hasunundan başkalarına da Şimdi Alman kim Kapının aralığmdan içeriye uzanan hediye ettin!. yagerleri, bir nevi Eğer bir daha karşısına çıkmaya cesabeyaz örtülii br kadm başının korkak gözleri, Hasunu o halde görünce biisbü ret ederse haini bir anda yüzlerce yerin sucuk yapıyorlar. tçi, kurutulmuş et, kutıin bulutlandı. Delikanlı hiddetle sordu: den hançerleyip öldürecek.. Hayır, bu, ru yemiş, kırmızı biber, mısır tanesi filân pek eziyetsiz bir göçüş olacak.. Onu a gibi şeylerle dolu. Rivayete göre, bu suLebibe nerede? Zeyneb.. Bilmem, ben koskoca kadına dadı lıp çblün dört günlük mesafedeki ıssız cuklann içinde, vücudün muhtac olduğu lık edecek değilim ya!.!. Sokakta bulup yerine götürmek, orada bir kütüğe bağ nekadar gıda varsa hepsi fazla fazla mevkoynuna aldığın mahlukun böyle bir akı layıp bırakmak lâzım.. Ta ki vücudünü cudmuş. bete uğrayacağından şüphe mi ediyor çakallar bir gece sabaha kadar didik diTayyarecilere, tank neferlerine ve umudun.. Sabahtan akşama kadar işi gücü dik etsinler. miyetle, ağır hizmetler gören efrada, bu Ah.. Lebibe, demek sen derin bir aşkı, yeni gıdadan bol bol tevzi edilmiş. süslenip giyinmek, sonra da sokaklarda sürtmek.. Evimize ayak bastı basalı key namuskâr bir hayatı, üstüne titriyen bir Bu sucuk, bütün hassalarma rağmen, fin ve neşen kaçtı. Buna mukabil, o sana kocayı çiğneyerek sefilâne bir hayatı on bir türlü beğenilmiyormuş. henüz tek evlâd bile veremedi.. Beş se lara tercih ettin ha!. Muhteviyatına bakılırsa, beğenilecek nelik karınım.. Böyle bir kusurum olsayHayır.. Seni çakallara da yem yapmak tarafı da yok. Kurutulmuş et, mısır tanedı, şimdiye kadar çoktan kapıdışarı edil doğru olmaz.. İlk kervanla geçecek esir si, kara biber ve kuru yemişten mürekkeb miştim. Bu yeni gözağrısına ise itibar ciye satayım.. Güneşin kızgın cehennemi kaskatı, kupkurü ve muhakkak, tatlı ile fazla.. Çünkü şıllığın biri.. altında, çölü yahnayak, başıkabak baş tuzlu arası bir nesne olan yeni sucuk, ba Ağzını bozma Zeyneb.. Hıyanetini tanbaşa yürüyerek geç de dünyanın kaç na kahrsa, Nasreddin Hoca merhumun, gözümle görmedikçe Lebibeye lâkırdı bucak olduğunu anla! Fakat bundan ev sarmısaklı balı gibi birşey. Merhum, icad vel de Zeyneble Alinin huzurunda kamçı ettiği yemeğin tadına evvelâ kendi baksöyletmem.. Yakında o da olur kuzum.. Bugün ile vücudunde şerha şerha yaralar açayım mış; kimyagerler, başkasına tattınyorlar; da gör!. lük Ali görmiiş ya, yeter!.. ikisi arasındaki fark bu kadar. Hasunun kalbinde ıstırab ve kıskanclık Hangi Ali? Kaç tane Ali var?.. Bizim yanaşma bir kurşun kazanı gibi ağır ağır köpürerek kaynıyordu. Genc adam etrafına tecesAli.. süslü bir nazar fırlatarak at kuyruğundan Çabuk çağır şu aptalı buraya.. Şayed Alman tayörülmüş kırbacım aradı. Zeyneb onun ne Zeyneb, kocasını ortağı aleyhinde istediğini daha çok evvelden keşfetmiş yareleri Londraya takışkırttığından memnun, yüzünde gizli ti. Koştu, kamçıyı kilerden aldı, getirdi. arruz edecek olurlarbir tebessümle boynunu kıra kıra, ayaklaO anda dışarıda çakıltaşlarının üzerinde sa, bu taarruzun ilk rındaki takunyeleri tıkırdata tıkırdata avminimini bir çift pabucun çıkardığı sesler kurbanı «Kara Dul» luya kadar uzandı. lki üç dakika sonra olacakmış peyda olmuştu. beli peştemallı, vücudü çıplak şiıin bir O da kim? Bir öLebibe, uzun işlemeli etekliği yerde arab genci mermer basamaklan çıktı. rümcek. Londra haysürünerek, kollarındaki bileziklerin şın Sen, Lebibeyi görmüşsün övle mi, gırtısı, adımlarının görültüsüne kanşarak vanat bahçesinin pek nerede rasgeldin ona?.. Ama doğrusunu nadir bulunur cinsinsalına salına içeriye girdi. söyle.. Küçük bir yalanını tutarsam aliKocasının kin ve hiddetle dolu gözleri den, minimini bir ömallah kemiklerini kıranm.. rümceği. Bu hayvan, Hizmetkâr başını önüne iğdi. Çok hız nin bakışlarındaki kıvılcımlann farkında cüssesinin küçüklüğilı koşup geldiği için yarıştan henüz çıkmış olmaksızın içinden gelen bir sevinc ve le hiç de kıyas edigururla haykırdı: bir beyErir gibi soluyordu. lemiyecek derecede Hasun, çocuğumuz erkek olacak.. Ulan söylesene nerede gördün Letehlikeli bir mahluk. Isırdığı adam, üç Hangi çocuğumuz.. bibevi?.. saat içinde ölüyor. Canım, ben hamile imişim.. thtiyar Ali geniş bir nefes alarak ciğerlerindeLondranm «Kara Dul» u birkaç gün Fatma söyledi. Hem de Allah kısmet kı tıkanıklığı hafifletti: evvel yavrulamış. Yavrulan, eh, bir yüz Hanımı, dedi, çarşıda bir aktar ederse bir erkek yavru dünyaya getire kadar var. Zaten bu örümcek şaşılacak cekmişim.. dukkânında gordüm.. Renkli camlardan bir tenasül bereketine sahibmiş. Eğer, Demek Fatmanın evine uğradığını hayvanat bahçesinden bir kurtulacak obir gerdanhk satın alıyordu. L'şak nefes almak için bir saniye dur saklamıyorsun ha.. lurlarsa, bütün memleket için müthiş bir mi' = tu. Hasun üzerine yünpeı k onu büs Niçin saklıyacakmışım.. Hele bana âfet haline gelecekler. böyle bir müjde verdikten sonra.. Altı, butun sıkıştırdı: Iste bu sebeble, karar verilmiş. Lonyedi aylık bir zamanım daha var.. Anne Peki, sonra.. dra bir hava hücumuna uğradığı takdirolacağım Hasun anne.. Anlıyor musun? Sonrası.. de, Kara Dulun yuvası mahvedilecek. Kapının önünde hiç beklemediği böyle Ali, biraz kuvvet ve cesaret toplamak Bir batında yüz yavru çıkaran, iğnesiiçin ağzında biriken salyayı yuttu ve de bir netice karşısında şaşkın ve mahcub ni batırdığı yerden hayır bırakmayan duran Zeynebe hakaretkârane bakarak vam etti: «Kara Dul» bir bakıma, serseri mayin Haccac sokağından geçtı. Ihtiyar devam etti; lerden farksız. f Hem de onun gibi kız çocuğu deFc manın evine girdi. Sinir harbi, radyo harbi, propaganda Hasun, Aliye doğnı biraz daha ilerile ğil, oğlan doğuracağım, oğlan!. harbi, yerleri mayin harbine, gaz har Peki, Fatmanın evinde başka kimdi. lki omzundan tutarak öyle bir silkiş bine bırakırken bir de örümcek harbi yaseler var mıydı? silkti ki biçare uşağm dişleri gıcırdadı. Yalan söyluyorsun kerata.. Muhak Hayır.. O, çirkin kızından maada pılsa bir değişiklik olurdu. Ama, Kara k?1: bunları sana Zeyneb öğretti. hiç kimse.. Çıktım, ihtiyarın gönlünü hoş Dulun sahibleri, elbette daha iyi düşüTam o sırada evvelce kapının aralı etmiş olmak için aktardan bir cam ger nürler. ğından uzanan beyaz örtülü baş yeniden danhk alıp hediye götürdüm. YENİ; ESERLER meydana çıktı. Bu sefer gözlerinde korHasun benliğindeki ateşin yavaş yavaş ku bulutundan eser yoktu. Siyah bebek sönmeğe yüz tuttuğunun farkına vardı. Avrupanın Iskeleti lerı sonsuz derinliklerine kadar gülüyor Lebibenin sözleri ruhunda tutuşan yangıKanaat kütübhanesi tarafından neşredunın üstüne serpilen taze bir kaynak suyu tesirini gostermişti. Hemen genc kansını dilmekte olan «Ankara kutubhanesb kulli Ben, öğretmisim öyle mi? okşamaya yatının tarih serisi, Sadri Ertemin «AvruZe>neb gürültülü bir kahkaha salıver göğsüne bastırarak sevip panm İskeleti> adlı kıymetli eserile 14 uncü başladı: di: cildinl kazanmıştır. Avrupayı bir ilim mev Öyleyse, dedi, bu mes'ud hâdiseyi zuu olarak ele alan muharrir, Avrupanın Öğretmeme ne hacet.. Bekârların eğlence yatağı ihtiyar Fatmanm evine Le büyük bir davet yaparak kutlulayahm.. Rönesansmdan harbsonrasına kadar vücud bulan ekonomik bunyeyi tahlil etmekte, ikbibenin ilk gidişi mi bakalım.. Sen, zaten Aliye döndü: onu böyle bir yerden almadın mıydıî Yarın sabah iki koyun kes! emrini tısadî ve içtimaî meseleleri geniş ve faydalı Zeyneb, çeneni tut, yoksa sonu fe verdi. Merdivenden bir gölge gibi sessiz şekilde tanıtmak imkânını vennektedir. Sadri Ertem, Avrupada kapitalizmin teşekna olur ha!. inen ilk karısı Zeynebe de bağırdı: kül şeklini izah ettikten sonra liberalizme Kadın bir darbede açtığı yaranın için Sen de onları adamakıllı kebab giçişi bütün safahatile tetkik etmiş, liberade bıçağını çevirip durduruyordu: edersin! lizmin çöküşü sebeblerini anlatmıştn. Bu Nakieâen Zaten böyleleri kıymetli olur!. kıymetli eseri okuyucularımıza tavsiye Hasun artık susmuş, kansı ve uşağı ederiz. Hadiye tclâl Trabulusgarb hlkâyesl ^Sr DUYDUNUZMU7 | Yeni bir ersatz * CuMHURlYET 25 Birindkânun 1939 | B u Çarşamba akşamı Dünyanın en meşhur yıldızı ı3 U JYL ili i \ Sinemasmda JÇEŞgKKÜR ) DURBiN'in nin !en yeni filmi l 9 4 0 mevsımı DURBIN «GHEY.«*PARHISH BÜYVDUV I 1 Sevgili babamızın acıklı Slümu münasebetile gerek telgraf ve mektub ve gerek cenaze merasiminde bulunmak ve çelenk göndermek suretile kederimize işti. rak etmek lutfunda bulunan zevatı kirama ayrı ayn teşekkür etmek mümkün olamadığından en derin minnet ve şükran duygulanmızın muhterem gazetenizle iblâğını rica eyleriz. Dr. Fuad Fehîm, Cevdet, Asaf, Sermed Gaculiler "Bay Tekln „ filimleri mümessili tarafmdan Harpten siyasete ... Siyasetten casusluğa ... Casusluktan kaçakçılığa .., Esrarı engiz mevzulu büyük sergüzeşt romanı KIZIL GÖLGE BUSTER GRABBE Sinema harikasmın ilk iraesi şerefıne GALA MÜSAMERESÎ emsalsiz bir şaheser ... Senenin en mükemmel şarkılı ve musikili filmi. Lutfen yerierin evve'den aldırılması rica olunur. Telefon : MAliRICE CHEVALIER 2 senedenberi yalnız bir tek film çevirmiştir. Meşhur parisü şarkıcı aynı zamada büyük Sinema aktörü oldnğunu isbat eben bir film çevirmiştir. İşte bu da : MARIA DEA v e ERIC von STROHEIN ile bırinci sınıf Parislı Fiğüran grupunun iştirakile çevırdiği : Kara Dul fllmldlr. Bu Perşembe akşamı GALA SUARESi Olarak T SARAY SiNEMASINDA Çarşamba matinelerden itibaren k Sinemasında TAS PARCAS TATLI HAYAL Aroerikada İDIOTS DELİGHT ismi ile 4.000.000 Fransada LA RONDE DES PANTİNS ismile 2.000.000 nüsha satılan meşhur ( Deliler Eğleniyor ) romanından alınan eser Ağlatan ve güldilren bir aile faciası Hayrullah Efendi tekkeye gidiyor Bedriye hanım eve âşıkını alıyor Tekke âlemleri Zevk âlemleri Dünya sinemacıliğınm en meraklı sinema hâdisesi dünyanın üçte birinin görmek zevkinden mahrum kaldığı şaheserler şaheseri N O R M A MELEK sinemasmda . *• •! « tarafmdan şabane bir suıette yaraiılmıştır, Bu film bu Çarşamba akşamı C L A R K ve S H E A R E R G A B L E Numaralı koltukların şimdiden aldırılması Tel : 4OBS3 Derde veda... Aşka tövbe... Yeni seneye neş'e ile girmelc istiyenler... Dünyanın dört bucağından size şaheserler toplayan L A L E sineması Senenin bu dönüm haftasını Paramunt şirketinin berkesi saadetten mestedecek bir filmile süslüyor: ŞERLOK HOLMES Türkçe sözlü Pek yakında İ P E K' te ( Basker Viller'in köpeği GEGE YARISI KONTESi CLAUDETTE COLBERT DON AMECHE'in kudretlnden yaratılan bir Incl... John Barrimor . Mary Astor Franciz Lederer'in san'atile yükselen bir şaheserdir... BugUn matinelerden Itlbaran bu neş'e dünyasına siz de koşunuz. D Şoförün başından kanlar akıyor, yarı ölü, cam kınklannın arasında yatıyordu. Demin elli kuruşun arkasından koşan bu zavallı, şimdi ölümün önünden kaçabilecek miydi, bilinmez... Genc kadının da yüzü gözü kan içinde idi. Fakat otomobil başaşağıya devrildiTefrika No. 43 Nakleden: KEMAL RAGIB ği için şoför kadar sarsılıp ezilmemişti. Bağnşmalardan, koşuşmalardan, oraDiye kendini sıyırmaya çahşıyoıdu aŞoför, sanki çarçabuk Taksime dön dan oraya çırpınmadan sonra ikisini de ma, karısının ne için ona vardığııu da mek, oradan yeni bir müşteri almak için oraya en yakın bir hastaneye götürdübiliyordu, elbet... Bunu, büsbütün duyalabildiğine otomobili sürüyordu. Satvet ler... mamış olamazdı. bir köşeye dayanmış, hep o birbiri üstü*** Demek ki, bu pazarlıkta alınan veri ne yığılan bin bir düşünce içinde kendiBu gürültüde Satvetin elçantası, ortaIen kendisi; ortada dönen, Muzafferle ni unutmuş gibiydi. dan yok olmuştu. Kendisi de baygındı. teyzesinin arasında paylaşılan da kendi Birdenbire ne olduğunu anlayamadı... Kim olduğu anlaşılamadı. Koğuşların biparasıydı!.. Başaşağı döndü, otomobilin de kendi rinde boş bir yatak buldular, yatırdılar. Onlardan iğreniyordu, artık!.. Hele bu üstüne devrildiğini gördü, ondan sonrası Kendi evinde keten çarşaflara, kuştüyü yorganlara kimbilir nasıl kusur bulan çocuğa inan olmıyacağı daha ilk günün nı bilmiyordu... den içine doğmamış mıydı, zaten?.. Yanlarmdan geçen bir otobüs birden genc kadm, yarı ölü, öteki zavalhların aYürüdü, yürüdü, hiç yorgunluk duy bire onlara çarpmış, otomobili devirmişti. rasına karıştı. Hastanenin defterine de: madan yürüdü. O aralık yanına biı taksi Koşuşan kalabalığın içinde kinıisi şo «hüviyeti meçhul...» diye yazıldı... Ancak geceyansına doğru biraz kendiotomobili yaklaşmış, içindeki şoför: före kabahat buluyor: dine gelir gibi olmuştu. Gözlerini yarı ya Haydi, bir benzin parası ver de gö O kadar hızlı gidecek ne vaıdı?.. rıya açtı. Olup bitenlerin hiçbirini bilmiDiye söyleniyordu. ' t">"yim!.. Taksim elli kuruş!.. yordu. Nerede olduğunu bir türlü anlayaKimisi de: Diye sesleniyordu. madı. Başını döndüremiyor, soluk alırken Şu karşıki kahveden bir çocuk çık bile içinde ağnlar, sızılar duyuyordu. Eti, Belki bu adamcağızı boş çevirmemek, oelki de artık eve dönmek için otomobile tı. Koşa koşa karşıya geçiyordu. Olobüs kemiği, her yeri ağrıyordu. Hele belindede onu ezmemek için birdenbire yolunu Uındi. ki sızı dayanılacak gibi değildi. Ortalık kararmaya başlamıştı. Yollar değiştirmek istedi, otomobile çarptı. Gözünün ucile şöyle biraz bakındı: Diyordu. >ek kalabalıktı. Otomobiller. otobüsler Duvarlar, tavanlar, her yer beyazdı. Bir rbiri arkasından koşuşuyordu. Pazar diNeden olmuşsa olmuş, Satvetin bindi az ötede beyazlar giymiş bir kadın ayake, biraz da hava açık diye yayan dola ği otomobil yolun yanındaki çukura dev ta duruyordu. Sağında solunda sıra ile l da eksik değildL rilmiş, parçalanmışU. • karyolalar» içinde de hep öyle beyazlar. giymiç, soluk yüzlü, sönük bakışlı kadın hanımın oda kapısında bir de asma kilid eksik!. Hizmetçiler bile bunu görmüyor lar vardı. mu, anlamıyor mu?. Hepsi biliyor, elbet!. Burası neresi idi?.. Rüya mı görüyordu?. Birdenbire içine bir korku düştü. Hepsinin önünde maskara oldum. Buna Bağırmak istedi. Sesi çıkmadı. Yeniden karşılık iki bin Iira almışım, çok mu?.. bayıldı. Tâ ertesi sabaha kadar öylece Bir daha on parasına el sürecek değilim. yattı^ Ancak o zaman biraz kendine gel Şimdiye kadar bu paranın hatırı için o di; ondan sonra da evine telefon ettiler, kadar sıkıntıya, düşkünlüğe katlandım. Yoksa, günde bir iki saat, küçükhanımın dünkü olanlan kocasına söylediler... somurtgan yüzünü görmek için, değil ya!. 13 Muzaffer, kendini hakh çıkarmak, maMuzaffer, Behire teyzenin gönderdiği zur göstermek için bütün bunları sayıp döadamı savdıktan sonra kendi odnsına çekilmişti. Eli bir işe de varmıyor; bunun küyor; sonra gene birdenbire değişiyor, sonu ne olacak, Satvet gibi o da hep bu böyle düşünmek bile ona başka bir küçüklük gibi görünüyor, kendi kendine öfkelenu düşünüyordu. niyordu: Artık korktuğuna uğramıştı. Ne diye duruyorum?. Ne bekliyoKarısı, zaten, oldum bittim onu adam yerine koymuyordu. Şimdi hele bir kadı rum?.. Neden bu evden kaçıp gitmiyorum. nın gözünde bu kadar küçük düştükten Niçin bunları çekiyorum?. Diye içi içine sığmıyordu. sonra onunla bir arada nasıl yaşayacaklardı?. Çantalarmı alıp çıkmaktan başka Hem, ne olabilirdi sanki?. Ne yapabiyapacak yoktu. Yalnız bu iki bin lirayı ne lirlerdi ona?. Haydi dava ettiler, diyereden bulup kansına ödeyecekti. Onu ö lim. Karısının parasından iki bin Iira hardemeden de nasıl çıkıp gidebilirdi?.. camış, diye mahkemeye gideceklerdi, deŞimdi artık ölüm de onun gözüne es ğil mi?.. O da borcunu inkâr edecek dekisi gibi kolay görünmüyordu. Bir aydan ğildi ya, olsa olsa bu parayı ödeteceklerberi o kadar üzüntü çekmiş, sıkılmıştı. di. O da ödeyecekti, elbet... Kanun ne Şimdi hepsini bırakıp gene ölümün karan derse o olacaktı. Ucunda ölüm yoktu ya... lıklanna saklanmak, içine elvermiyordu. Muzaffer bunu düşünürken birdenbire Hem, kendisinin de bu işten bu kadarcık yüzü güldü. Geniş bir soluk aldı. Böylebir kazancı bile olmadıktan sonra, bu sı likle bütün bu üzüntülerden kurtulacak, kıntıyı ne diye çekecekti: karısından da büsbütün aynlacaktu Aramızda karılık kocalık yok. Evin Satvetten büsbütün ayrılmak?. içinde adunız damad bcy 1» Fakat küçükNedcnsç bunu büsbütün 19i du. Onu sevmiyordu, burası söz götürmezdi. Başkaları için sevilebilecek bir kadın olsa bile o, kocasına karşı bütün bu yaptıklarmdan sonra artık bir daha, birbirlerinin yüzüne nasıl bakabilirlerdi ?. Sevmiyordu da öyle ise neden şimdi, ondan aynlmayı düşünürken, hem bunun da kolaylıklan yavaş yavaş bulunabilecek g'bi iken, neden böyle birdenbire duruyor, kimden çekiniyordu?. Akşam oldu. Satvet, daha eve dönmemişti. Bir aralık Rana, hizmetçi kız geldi: Küçükhanım, ne zaman gelecek?.. Diye ona sordu; onlar da bilmiyorlardı. Yemek zamanı oldu. Genc kadından hâlâ, hiçbir ses yoktu. Muzaffer, kendi kendine, acı acı gülüyordu: Geçen gece ben, yemeğe gelmedim ya, hanımefendi de şimdi ona karşılık yrpıyor. Beni adam yerine koymadığını göstermek için ne giderken söyledi, ne de şimdiye kadar telefon etti!.. Peki ama, bir genc kadın bu saate kadar dar nerede kalabilirdi?. Şurada burada, briç masasının başında kendini unutan, tanıdıklardan birinin evinde sabahlayan kadmlardan değildi. Kocasına gösteriş yapmak için, kimbilir, nereye gitmişti! Mutlaka bir sinemaya gitmiş, sonra oradan çıkıp bir başkasına girmiş olacaktı. İArkası var).

Bu sayıdan diğer sayfalar: