6 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 6 fkincikânun 1940 IÇTİMAI TETKIKLER ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Et ihtiyacı Zelzele mıntakası Navlun yükseliyor na akın edenler ihracat tacirleri, bazı ecBazı sanayi erbabı işlerini terkediyor Yurdun geniş bir mıntakasında görülen zelzele felâketinin iş hayatında büyük bir tesiri görülmeğe başlamıştır. Ticaret ve sanayi sahalarında ve muhtelif iş böîümlerinde çalışıp da aslen zelzele mıntakasma dahil vilâyetler halkından olanların hemen hemen hepsi oralarla olan ailevî veya içtimaî ilişikleri dolayısile işlerini terkederek yerlerine akına başlamışlardır. Şehrimizdeki seyyar satıcılarla bakırcılar ve sanayi işçilerinden mühim bir kısmı, şimdi zelzeleden harab olan mmtakalar halkından olduklarından bunların işlerini terkedip gitmeleri şehrin umumî, bilhassa ''•tısadî hayatında mühim bir aksülâmel husule getirmeğe başlamıştır. Bu vaziyet en ziyade sanayi muhitinde kendini göstermiştir. Kiiçiik, iîiyiik ciftçi kredisi liraî kredi ±oprağa değil, çiftçiye ve köylüye âid olmak lâzımdır 61*1 Yazan: Y. MAZHAR AREN 3202 numaralı kanunda kiiçiik çiftçinin güzel bir tarifi vardır. O tarite bakılınca kiiçiik çiftçiye, orta kiiçiik çiftçi olarak bir kısım ilâvesi mümkündür. Kiiçiik çiftçi kendi vesaiti ve efradı ailesile beraber çahşan bir kimsedır. Böyle aileler yardımcı olarak haricden amele istihdam etmekle (kiiçiik çiftçi) sıfatını kaybetmezler. Biz bunlara orta kiiçiik çiftçi dedik. Şehirlerde oturup köylerdeki bir miktar tarlalarını kiraya veren, yahud arazi ortakçılığile işleten kimseleri (çiftçi) saymadığımız gibi vâsi bir arazi parçasını çiftlik namı altında tasarruf ettiği halde parça parça kiraya veren, yahud arazi ortakçılığı yapan, yani tohum, vesait ve amel ortakçısından olup hasılattan muayyen bir nispette arazi, yapı alan kimseleri çiftçi addetmeğe imkân tasavvur etmemekteyiz. savvurun verdiği cür'et olmamış olsa dünya kuruldu kurulalı değişmemiş kaidelere karşı yürümek suretile gülünc olmak bedbahtlığından çekinirdim: Çiftçiye yardım edecek kredi müessesesi çiftçi topraktan azamî istihsalde bulunduğu müddetçe inkişaf ettiği gibi yaptığı krediden azamî bir menfaat elde eylediği takdirde canlanır, kuvvetlenir, şuurlanır ve cür'etli olur... Kredi müesseseleri bu vasıfları ne kadar noksan ise o kadar sönük ve sünepedirler. Bu noktai nazardan çiftçiye kredi yapacak bir müessesenin korunması lâbüddür. Kısa vadeli hesabın fiatıdır ki üzerinde durmak icab eder. Harb ve devletler oskova'daki Ingiliz aefiri Seeds ne zaman döneceği malum olnamak şartile Moskova'dan aynldıktan sonra Fransız sefiri Naggiar dahi gayrimahdud bir zaman için me zuniyetle hareket etmektedir. Bu suretle garbî Avrupanın her iki büyük devleti Sovyetler Birliğile alâkasını kesmektedirler. Ayni zamanda Moskova'daki italyan sefiri Rosso dahi buradan aynlmıştır. ltalya sefaretini bir maslahatgüzar idare edecektir. Lâkin Ingiliz ve Fransız sefirlerinin hareketlerile İtalyan sefirinin gidişi arasında bir münasebet yoktur. Finlandiyaya Ruslann taarruzu üzerine Romada halk tarafından Sovyetlerin a leyhine yapılan tezahürat dolayısile italyan payitahtına gelen yeni Sovyet sefiri Gorelkin itimadnamesini bile vermeksizin memleketine dönerek lisan halile protesto etmişti. Maahaza Romadaki Sovyet sefareti maslahatgüzan vasıtasile diplomatik münasebata devam etmiştir. Bu jeste mukabele olarak Moskova'daki İtalyan sefiri de buradan gitmiştir. italyan aefiria nin Moskova'y dönmesi Sovyetlerin Rorna sefirinin vazifesi başına dönerek itimadnamesini vermesine bağlıdır. Sovyet hükumeti Londra ve Paris sefirlerinı henüz geri çekmemiştir. Bu hale nazaran Rusya ile münasebeti kesmek isteyen Ingiltere ile Fransa oluyor. On beş güne kadar Moskova müzakerelerine aid vesaikı neşretmeğe karar vermi§ olmaları da bunu gösteriyor. lngiltereden sonra Fransa dahi Finlandiyaya yardım edeceğini Milletler Cemiyetine bildirmiş olduğundan artık bu iki büyük devletin yeri büyük ve lâkin nüfusu az olan devletin davasını iyice benimsemiş olduklanna şüphe kalmamıştır. Baltık denizi Alman donanması tarafından kapatılmış olduğundan Ingiltere ile Fransa en doğru ve en emin deniz yolu olarak Atlas ve Şimal Okyanuslan üzerinden Finlandiyaya Şimal Okyanusuna çıkan koridoru vasıtasile tayyare ve harb malzemesi göndermek istiyorlar. Bu koridonın sevahili Rusların büyük taarruzu esnasında Kızılordu tarafından işgal edilmişti. Ingilizler ve Fransızlarla doğrudan doğruya muvasalayı temin için cenubdan ilerliyen Fin kuvvetleri Rusları Norveç hududile Petsamo nehrinin ağzı arasın daki sahilden ihrac ve tardetmişlerdir. Fakat bu kâfi değildir. Petsamo limanının emniyeti için bu namdaki nehrin şarkındaki Ribaçi yanmadasının da istirdadı lâzım geliyor. Aksi takdirde Ingiltere ile Fransadan gelecek harb malzemesinin Isveç ve Norveçten geçmesi zarurî ola caktır. Şimdiye kadar Almanya Rusya ile Finlandiya arasındaki harbe karşı bitaraflığını muhafaza ediyordu. Fakat şimdi Isveç ve Norveçin Ingiltere ile Fransaya silâh deposu ve üssülhareke olmalarına Almanyanın tahammül edemiyeceği anlaşılıyor. Almanya Hariciye Nezareti gazetesi Fremdenblatt'ın dünkü telgraf larda bildirilen makalesi bunu ispat ediyor. Ingiltere ile Fransanın Iskandinavyayı harbe bulaştırarak Rus ve Alman kuw;tlerini burada işgal etmek istediklerine dair Almanyada bir kanaat vardır. Bundan maksad Ingiltere ile Fransanın ce nubda Bakü petrol kuyulanna ve alelumum Kafkasyaya hücum için fırsat bul mak olduğu Almanlar tarafından tahmin edilmektedir. Rusya dahi bunu tahmin ediyor. Velhasıl harb gerek şimalde gerek cenubda genişlemek istidadını iyiden iyiye göstermektedir. Zelzele ile yaklaşan kurban bayramı fiatlarda bir tereffü hazırladı Erzincan ve havalisindeki büyük zelzele felâketinin yurdun muhtelif kısımlanna bu mıntakadan sevkedilen bazı gıda maddelerin piyasa ve fiatına esaslı bir amiî olmağa başladığı görülmekledir. Bunların başında et fiatları gelmektedir. Istanbulun et ihtiyacı bu mevsimde hemen kâmilen şark vilâyetlerinden tedarik olunmaktadır. Son zelzele dolayısile bu mıntakadan kasablık hayvan müvaredatı çok azalmıştır. Bu vaziyete inzimam eden kurban bayramının yaklaşmakta oluşu et fiatlannda bir tereffüü hazırlamıştır. Alâkadarlar nezdinde yaptığımız tahkikata nazaran bugün lstanbul ve havalisinde mevcud kasablık hayvan miktarı ihtiyaca kâfidir. Bu sebeble celeblerin gösterdiği fiatı yükseltme temayüld bugün için yersiz görülmektedir. Her sene kurban bayramindan biraz evvel et fiatlarının yükselmesi tabiî olmakla beraber bunun bu kadar evvelden başlaması vâki değildir. Fakat bayramdan sonra da fiatlann düşmesi mutaddır. nebi kumpanyaları hakkmda şikâvette bulundu Bu fiata faiz denilmekte ve faizler daima müddetle mütenasiben hesab olunmaktadır. Çünkü nazarî olarak bir para şahsın elinde kaldığı müddetle mütenasiben kâr getirir ismine de bunun için Binaenaleyh ziraî kredinin toprağa de nema denilmiştir ğil, çiftçiye aid olması kanaatindeyiz. Halbuki kçylü bakımından mesele böyBöyle arazi sahiblerinin istedikleri krele değildir: Teşrinievvelde aldığı bir adinin ziraî olabilmesi, çiftliklerindeki ara vans ile tohumladığı bir tarladan o senezinin ıslahı ve verimlendirilmesi hususuna nin fazla kış ve don yapması yüzünden hasrını istilzam eder. Bunun haricinde, bir köylü çok az bir hasılat aldığı halde, çiftlikte ortakçı evi yapmak, yeni ortakçı şubatta aldığı avansla tohumladığı bir ları sermayelendirmek gibi vaziyetlerde tarladan diğer bir köylü pek mebzul bir istenilen kredi «gayesi ne olursa olsun» mahsul elde edebilir. Her iki kredinin vaziraî kredi haricinde görülmelidir. desi aynidir. Bilâkis bir köylü teşriniev*** velde gördüğü kredi ile aldığı koşu hayBizde bu şekildeki ziraatler netice itibarile rantiyelikten ibaret sayılır. Ve bu gibi kimseler kendilerine başka yerlerde kredi arayabilirler. Lâkin bir kısım çiftJikler vardır ki, orta kiiçiik çiftçiliğin büyüğüdür. Bunda arazi sahibi miidür olarak hareket eder, ve maktu ücretlerle, yahud nispî menfaatlerle amellerini isticar ettiği kimselerle birlikte çalışır. Işte (büyük ziraat) benim telâkkime göre budur. vanlarından, şubatta avans alarak koşu hayvanı almış diğer çiftçiden daha fazla istifade eder. Daha çok natas yapar. Demek oluyor ki köylünün kredisinden istifade edişini müddetle ölçmek tesadüflere ve hususî şartlara bağlı olduğundan faiz kaidelerinin esaslarına sıkı sıkı bağlanmak doğru olmaz. Bunu bir parça daha izah etmek münasib olacağına hükmediyorum. Hayvan misalinin makusu da vardır. Meselâ köyZiraî buhran büyük ziraati ziyadesile lünün ve istimal ettiği hayvanın (menfaat sarsmıştır. Bu şekilde çiftlik işletenler za verimi) amellerin mevsimlerine göre çok rarlara uğramışlardır. Bunlardır ki muka farklı miktarlardadır. bilinde bir ücret ödedikleri bir amelin çok Bir çift hayvanın natas ile meşgul olverimli olmasım düşünürler ve bu düşünduğu dört aylık amelin hasılası yirmi gün cesinde"îsabetli tedbirlere varabilenler zasüren harman meşguliyeti içine girer. rardan kurtulurlar. Şu halde, temmuzun on beşinde aldığı Bunlardır ki işçilikten azamî istifadeye avansla harman için hayvan tedartk eden çabalarlar. Makine kullanmakta, toprağı bir köylü borcun vadesi bir ayda geldiği iyi tımar etmekte, az amelle çok hasılat ve bir aylık faiz ödemek mecburi>etinde almak neye mütevakkıf ise onu icra et bulunduğu halde bir çift öküzün dört aymekte bir sevkitabiiye tâbi olurlar. da hasıl ettiği menfaate muadil bir menDüylc işlctuıelcr 1000 dönümdcıı 4 5 faat elde etmiş olur. bin döniime kadar olup ne derece büyük *** dlursa idaresi o kadar güçleşir ve verimi Bana tanıdığım bir banka müdürü şöyo kadar azalır. Bunlar uzun vadeli büyük le bir hikâye anlattı: kredilere muhtacdırlar. Rotatif bir kredi «Bilmem ne köyünden, ak sakallı bir ile de mevsim ihtiyaclanm aynca temin köylü on sekiz ay evvel aldığı otuz lira edebilmelidirler. kadar bir borcu ödemek üzere bankaya *** gelmiş, hesab yaptırmış, vezneye otuz Ziraatte kullanılan ve doğrudan doğru dört lira yatırmış, makbuzunu da almıştı. ya istihsale konulan bir sermayenin verimi Lâkin ihtiyar adamcağız, bir derdi var miktarına ve işletenin şahsına göre tebed gibi, holde dolaşmağa başlamış ve nihadül eder. yet direktörün yanına girerek: Meselâ, bir tarlayı tohumlamakta kulla Oğul! demişti. Ben sizden hani olunılan 50 liranın verimi çiftçinin mesaisi de yor otuz lira borc almıştım. Bugün getirinzimam ederek 250 300 lira olur. Yir dim yatırdım. Şimdi borcum ödendi mi? mi toklu almakta kullanılan ayni «50» Ödendi. liranın verimi ise 125 150 lira içinde Faizden falan da borcum kalmadı kalır. Bu elli lira ile bir çift koşu öküzü mı?. Köyüm uzak, ben ihtiyarım. Artan alınırsa bunun verimi, husulüne vasıta ol borcun var derler de beni buralara kadar duğu servetin içine karışır ve muayyen sürüklerler. Koynumda para varken şu olmaz olur. Orta Anadoluda yalnız tohu borcun hepsini alınız da beni kurtannız. mu, bir çift koşu atı, âlât ve edevatı ile Faizden filân da borcun kalmadı!. bir amelenin ücreti de dahil olarak bir Eme oğul; bu hesabda bir yanlışıişletmenin temsil ettiği sermayenin gayri nız olmasm! Kâtib efendiler benden saficik safî hasılat yüzde 60 tır. dört lira faiz aldılar. Bu parayı hanidir alFakat işletme adedi artmaksızın bu ser dım? Bunun faizi bu kadar mı tutar?» rnaye arttırıldığı takdirde gayrisafi hasılat *** yüzde 60 nispetini muhafaza etmemekteKüçük kredilerde faiz köylü için mevdir. Meselâ buğday ziraati nazarı dikkate alınarak tasavvur edilen bu işletmede zuu bahis değildir. Şu şartla ki vadelerinbuğday el ile saçılmıştır. Eğer bunda mib de tahsil olunsunlar. Ziraatte kullanılan zer kullanılmış olsa mevzu sermaye 80 para ne kadar azalırsa geliri o kadar ar90 lira artacağı halde tohumdan on lira tar. Bilâkis büyük paraların gelir nispetleri tasarruf edilmekle beraber gayrisafi haazalır. Hal böyle iken ziraî kredi müesseBilat nispeti yüzde 50 miktarına düşmüş olur. Bu mukaddeme ile biz iki maksad selerinde küçük kredi faizlerinin tenziline doğru bir temayül vardır. izah etmiş olabileceğiz: Eğer bu müesseselerin hayatı yukarıda Birincisi, makinelerin ve yeni vesaitin arzettiğimiz veçhile kazanclarına bağlı ve ziraatte yer bulmasınm bazı sera:tin huinkişafları onun miktarile mütenasib olsulüne tâbi olduğudur. mamış olsa bu meseleyi bahis mevzuu etTahsilini ikmal etmek için Fransaya mek düşünülmezdi. giden bir arkadaşım, avdetinde anlattığı Biz ziraatte büyük kredilerin ucuz ve hikâyeler arasmda bir köyde bir karı koküçük kredilerin maktu bir faize tâbi olcanm buğday saplarını sopalayarak tanelerini ayırdıklarını gördüğünü söylemişti. masını âdilâne görmekteyiz. Meselâ: A Bir ziraat mevsimi içinde, vadesi Eski Mısınn kabartmalarındaki resimne olursa olsun, mevsim kredisinin faizi lerinden öğrendiğimiz dört bin sene evyüzde 8 olmalıdır. velki bfr ziraat usulünün dıinyanın en meB Vadesinde ödenilmiyen borcların denî memleketinde devam etmesi şaşılaikinci devresinde faizi maktuan yüzde 4 cak şey değildi. Çünkü bu karı koca bir yahud yarım dekar vüs'atindeki tarla miktarına inmelidir. C ikinci ziraat mevsiminde de tahlarını çapa ile eşelemiş, buğdaylarını el ile yolmuş, sırtla taşımış ve değnekle har sil olunmıyan alacağa artık faiz işletilmeman etmiş olabilirler. Şüphesiz ki böyle melidir. yapmakla en makul tarzda hareket etmiş adlolunurlar. İki bitişik vilâyet olduğu halde Afyonkarahisannda tarlalar hâlâ tırpanla biçilmekte ve Eskişehirde tamamile orak makine kullanılmaktadır. Çünkü birisinde nüfus ve amele çok olup, köylü ailesine ısabet eden arazi az olduğu halde diğerinde en küçük rençberin ektiği tarla yüz eüi dönümden aşağı düşmemektedir. Amele ücretleri de fazladır. İkincisi kredi fiatlarıdır. Bu fıat mevzuu üzerine çiftçiye millî gayelerle ve devlet patronajı altında kredi yapacak bir müessese tasavvur ederek, rr.ütalea yürüteceğim. Eğer böyle bir taBizim bu düşüncelerimizin A fıkrasına aid olanlarını yukarıda arzetmiştik. B fıkrasındaki faiz tenzili üzerinde üç iıtimal vardır ki, bizim köylülerimizin borc ödeme ve müesseselerimizin borc arama sistemleri üzerine tesir icra edebilir. Birinci ihtimale göre, köylü borcunu ödeyecek kadar bol bir hasılat kaldırmamış ve belki tohumluğunu bile kaybetmiştir. Bu takdirde zarar gören adamdan yüksek bir faiz alınmaması muvafık bir şey olur. İkinci ihtimale göre, köylü kadir olduğu halde borcunu vadesinde ödememek itiyadında devam etmiştir. Bu takdirde borcun vadesinden sonra geçen nüddet için maktuan yüzde 4 faiz vermekle fena itiyadmın cezasma uğramış olur. ( * Bundan evvelki yazılar 23, 26, 30 birinci•] Üçüncü ihtimale göre, kredi yapan mükânun ve 2, 4 ikincikânun tarihli nüshalarıessese matlubunu aramamak suretıJe gösmızda çıknuştır. 'ereceği rehavetin cezasını eörmiia ve za Fakat hükumetin zelzele mıntakasına haricinden akını muvakkaten menetmesi birçok kimseleri yoldan çevirmiştir. Devlet Demiryolları istasyonlannda verilen emir üzerine Erzincan mıntakasına bilet kesilmemektedir. Birçoklan meşru sebebDolmabahçe meydanının tanzimine ler göstererek memleketlerine gitmek için müsaade istemektedirler. Fakat bu gibi başlanılmak üzeredir. Orada yıkılmış olan eski Establı Âmire binalarmdan biriYeşilköy Meteoroloji istasyonundan lere henüz müsaade verilmemiştir. nin yanındaki mezarlık da tanzim edilealdığımız malumata göre, dün hava yurcek, oradaki bir bina da istimlâk edildikdun bütün bölgelerinde kapalı, Trakya, ten sonra Dolmabahçe camiinin karşısınEge ve Akdeniz kıyıları bölgelerinde yer da bir meydan ortaya çıkacaktır. Dolmayer yağışlı, Karadeniz kıyıları ve orta Abahçe camiinin duvarlan da kaldırılacaknadoluda mevziî yağışlı geçmiş, rüzgârZelzele mıntakasından getirildiği kaytır. lar bütün bölgelerde cenubî istikametten dile Şişli Çocuk hastanesine götürülen a. orta kuvvette esmiştdr. ğır yaralı bir çocuk, orada ölmüştür. AdIstanbu'da hava kapalı ve hafif yağışlı Hye hekimliğince cesed muayene edilmiş, lstanbul Hâlindeki teftişler bitmiş, mügeçmiş, rÜ7"Tr şarktan saniyede 1 le 2 gömülmesine ruhsat verilmiştir. Diğer tafettişler raporlarını vermişlerdir. Hâl mümetre ar?»ır'a hızla esmiştir. Hararet raftan, çocuğu bırakan, bir daha hasta dürü Mustafa Zarifle muavini Ahmed isderecesi en fala 5,1 ve en az sıfmn alneye uğramamıştır. Bu cihetten tahkikat tifa etmişlerdir. Hâl müdürlüğü vekâletitında 1,4 santigrad olarak kaydolun yapılmaktadır. ne Belediye müfettişlerinden İsmail Hakmustur. kı tayin edilmiştir. Yakında bunların yerlerine asılları tayin edileceklerdir. Tahtakalede bir kahvede aralarında geçen kavganın ertesi günü Beyazıdda Ticaret odası yeni idare heyeti dün ilk Hasanı öldürmekten lstanbul birinci AğırBelediye, senebaşı dolayısile, otobüstoplantısını yapmıştır. Bu ilk toplantıda ceza mahkemesinde muhakeme edilen Ierin giderken Karaköy Tophane Fınriyasete Nuri Kozikoğlu seçilmiştir. AIi Sırmanın muhakemesi, son safhasmdıklı Dolmabahçe Ayaspaşa yolunu dadır. Dün, Müddeiumumilik, tehevvürtakib etmelerini münasib görmüştü. Bu u. le öldürmekten ceza verilmesi mütalea sul henüz devam etmektedir. Otobüsçüsında bulunmuştur. Müdafaa yapılacak ler bu yolu takib ettikleri takdirde müş Yumurta ihrac piyasası son günlerde ve karar verilecektir. teri bulamadıklarından şikâyet etmekteçok hararetlenmiştir. Fiatlar da bu dirler. Halbuki lstanbul Emniyet müdür . hararetle mütenasib olarak yükselmiş lüğü bu hususta tetkikatta bulunarak Bebulunmaktadır. Çift sandık fiatlan ltalya Dün sabah saat 9 sularmda Lâlelide lediyeye bir Tapor vermiştir. Bu raporda için 40 liraya kadar yükselmiştir. YumurHarikzedegân apartımanı karşısında bu tramvay, taksi, hususî otomobil ve saire ta ihracatımız için halen yegâne pazar Ilunan Rasimbey apartımanının önünde gibi birçok nakil vasıtalarının geçtiği Bantalya olmakla beraber piyasayı tatmin etbir kadın cesedi bulunmuştur. Yapılan kalar caddesinin darlığı dolayısile her an mektedir. ltalya bugün eski yumurta satahkikat neticesinde kadınm Rasimbey bir kaza vukuu muhtemel olduğu cihetle tıcısı olan Belçika ve Lehistanı kaybetapartımanının altıncı kahnda oturan 55 otob'üslerin senebaşında tayin edilen gümiştir. Bulgaristan dahi istihsalâtmı kâmiyaşlarında Şükriye olduğu anlaşılmış, nö zergâhı takibde devam etmeleri isten len Almanyaya bağlamıştır. Yakm zamana betçi Müddeiumumî Turğud tahkikata el rrıiştir. kadar buzhanelerde mevcud bulunan 1 1 koymuştur. Cesedi muayerie eden Adliye bin sandık yumurta da tamamen ihrac hekimi Enver Karan, vaziyeti şüpheli göredilmiştir. Alâkadarlar bu sene yumurta müş, cesedin Morga kaldmlmasına lüzum Belediye müfettişleri, dün Tophane ve ihracatımızın 3 milyon liraya yaklaşacagöstermiştir. Otopsi yapılarak, ölüm se Karaköy civannda tefessuh etmiş 180 ğını muhakkak görmektedirler. bebinin tayinine çalışılacaktır. Hâdisenin kilo et bulmuşlar, musadere ve imha etbir kasid eseri mi, yoksa kaza neticesi mi mişlerdir. Pirinc fiatlannda görülen ihtikâr hare olduğu, polis ve Müddeiumumilikçe aketi üzerine alâkadar makamların derhal partımanda oturanlarla civardakilerin ifaŞehirde halen sömikok kömürü kal giriştikleri tahkikatın müspet tesiri görül deleri alınmak suretile tahkik edilmek mamış gibidir. Buna mukabil 2 3 bin müştür. İki gün içinde toptan pirinç fiat tedir. ton miktarında Karabük kömürü varlannda 1 1 , 5 kuruşluk bir sukut görüldır. Belediye depolarında da sömikok müştür. Bu sukutun muhtekirlerin bir gekalmadığından bundan sonra Karabük rilemesi olduğu sarahaten görülmektedir. satışı başlamıştır. Bununla beraber alâkadar makamlar tahBugün sabahleyin Zeytinburnu fabrikikata ehemmiyetle devam etmektedirler. Şehir halkından birçoğu yazlık mahrukası önünde deniz istikametine topla tec katını tedarik etmiş olduğu cihetle yu rübe atışı yapılacaktır. Liman reisliği bu karıda yazdığımız iki, üç bin tonluk KaBazı Bulgar firmalarmın, muhtelif mem radan geçecek merakibin müteyakkız bu rabük kömürü bu ay sonuna kadar kömür leketlerden, bu meyanda memleketimiz lunmalarını bildirmiştir. ihtiyacını karşılayabilecektir. den aldıkları maddeleri Almanyaya sattıkBundan başka Zonguldaktan 6 motö. lan ve Bulgar malı gibi gösterdikleri anrün 740 ton sömikoku yükleyerek Istanlaşılmıştır. Bu husus tetkik edilmektedir. Italyan bandıralı Çita di Bari vapuru bula hareket ettikleri anlasılmıştır. ile elektrik malzemesi, boya ve fırça, makine aksamı, kimyevî ecza, cam eşya, pamuk, elâstikî mensucat, demir eşya, izoYeni kurulan limited şirketlerin teşki lant çimento, vernik, lâstik eşya, kendir Şehircilik mütehassısı evvelce tş Banlât hazırlığı yapılmaktadır. Limited şir eşya, muşamba, pamuk ipliği, mantar eş kasının karşısında ve Osmanlı Bankası ketlerin hepsinin bir binada toplanması ya, kâğıd eşya, mukavva, bakır, teneke tstanbul şubesinin bulunduğu adanın ismuvafık görülmüştür. Dördüncü Vakıf lâvha, reçine, yün mensucat, İtalyan va timlâkine lüzum göstermemişti. Bu adaHan bu iş için tercih edilmektedir. Fakat puru Assiya ile asfalt, telefon alâtı, kâğıd, nın da kaldırılması mütehassıs tarafından Arga ile de münasib görüldüğünden yakında istim Vakıf hanında kâfi miktarda oda buluna makarna, Yunan vapuru mazsa Ömerâbid hanında Inhisarlar ida cam gelmiştir. Iâk muamelesine başlanacaktır. resinin boşalttığı kısım işgal olunacaktır. İhracat tacirleri, son zamanlarda yabancı vapur kumpanyalannın navlunları hiçbir vakit görülmemiş şekilde arttırmış olmalanndan dolayı hükumete şikâyette ve bazı tekliflerde bulunmuşlardır. lhracatçılar müracaatlerinde, bugün Akdeniz limanları için rakibsiz kalmış olan bir firmanın navlunlan yüzde 130 140 nispetinde yükseltmiş olduğunu, meselâ evvelce 150 kuruş olan yumurta navlununun 350 kuruşa yükseltildiğini bildirerek bu nispetsiz tereffüün önlenmesini istemişlerdir. Bu müracaate ilâve olarak bugün için hiç değilse ihracatın en kesif olduğu Triyeste hattına haftada bir defa bir Türk vapuru tahriki hükumetçe temin edilirse bu vapurun hiçbir zaman bos kalmıyacağı da bildirilmektedir. lhracatçılar, memleket zararına olan bu fazla navlun tediyesini önieyecek tedbirler alınacağından emin bulunmaktadırlar. ŞEHIR tSLERt MÜTEFERRtK Hava vaziyeti Dolmabahçe meydanı ADÜYEDE Hastaneye kim bıraktı? Hâl müdürü istifa etti Ticaret Odası yeni idare heyetinin içtimaı Tahtakale cinayeti Otobüs güzergâhı Yumurta ihrac pivasası çok hararetli! Bir kadın cesedi bulundu Tefessuh etmiş etler Pirinç fiatları düşüyor mu? Kömür geliyor DENİ7 tSLERt Tecrübe atışları Bulgar malı gibi göstermişler Dün gelen eşya Muharrem Feyzt TOGAY Limited şirketler bir binada toplanıyor Eminönünde istimlâke karar verilen ada ÜNİVERSÎTEDE Edebiyat Fakültesinin yeni talimatnamesi lstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesinde şimdiye kadar tatbik edilmekte olan talimatname, talebenin ilerlemesine müsaid görülmediğinden Maarif Vekâletince bu talimatnamenin değiştirilmesine karar verilmişti. Fakülte Profesörler Meclisince tanzim edilen yeni talimatname Maarif Vekâleti tarafından tasdik edilerek dünden itibaren tatbik mevkiine konmuştur. Yeni talimatnamede eski sertifika usulü yerine lisans usulü kabul edilmiş ve tamamile talebenin şahsî mesaisine imkân verilmiştir. Bu talimatnameye göre, tahsil ve ilmî çalışmalar sonunda imtihanla talebeye lisans diploması verilecektir. Lisans, felsefe, tarih, coğrafya, Türk filolojisi, Arab ve Iran filolojileri, yaşayan yabancı diller filolojileri, klâsik diller filolojileri olmak üzere 8 şubediı. Edebiyat Fakültesinin herhangi bir ilim şubesinden lisans diploması alabilmek için bu şubenin hususiyetine göre muayyen sertifikadan biri tezli olmak üzere, en az dördünü almış bulunmak şarttır. Alınan sertifikanın seçiliş ve terkib tarzma göre tedris lisansı, serbest lisans olmak üzere iki türlü lisans vardır. Sertifika imtihanına girebilmek için takrir derslerine en az üçte iki nispetinde devam edilmiş olmak ve verilen vazifeleri yapmış bulunmak lâzımdır. Tezli sertifika imtihanına girebilmek için de söminer ve sair tatbikata 4 sömestr devam etmek ve bir yabancı dili kusursuz bilmek icab etmektedir. Aleyhinde tahkikat açılan bir fabrika Bundan bir müddet evvel Yedikulede Kazlıçeşmede bir kösele fabrikasının piyasaca kabul edilmiş miktardan eksik ölçüde kösele sattığı Ayakkabıcılar Cemiyeti tarafından ispat edilmiş ve hükumetçe işe vaz'ıyed olunmuştu. Iktısad Vekâleti, bu mesele üzerinde şamil bir şekilde tahkikat yapılmasma lüzum görmüş ve Mıntaka Iktısad Müdürlüğünden bazı noktalan sormuştur. Sarhoş şof Ör Şoför Cemalin idaresindeki «65" Çorlu» plâkalı otomobil Bankalar caddesinden geçerken şoför Ercümendin kullandığı 1/65 numaralı otomobile çarpmtşıtr. Yapılan tahkikatta musademeye şoför Ce malin sarhoş olmasının sebebiyet ver diği anlasılmıştır. Eski eserlerin vaziyetleri Eyüb, Edirnekapı, Topkapı, Mevlânekaoı, ve Silivrikapı semtlerinde harab bir halde bulunan eski eserlerin vaziyetleri ve bunların tamir ve etrafının imarı için yapılması lâzım gelf»n isler tespit edilmiştir. Bundan sonra Üsküdar ve kısmen de Galatadaki abidelerin vaziyetleri tetkik edilpcektir. Ç Dün akşam birdenbire çöken ev 1 îhraclık buğdaylarımızın fiatları Dünkü nüshamızda ihraclık buğdaylarımızın fiatları 6,25 6,5 kuruş arasında olarak yazılacağı yerde 5,25 5,5 kumş olarak yazılmıştır. Tashih ederiz. Yumurta İhracat Birliği idare heyeti Yeni kurulan yumurta ihracat birliği idare heyeti teşekkül etmiştir. Heyet Ziya Kılıcoğlu, Hamdi Delemen, Hayri Bayrakalan, Fethi Altan ve Romanodan mürekkebdir. Yumurta ihracat birliği, bu ayın 15 inde faaliyete geçecektir. çekmiş olacaktır. C Fıkrası hükmü yapılan bir kredinin üçüncü senesinden başlar ve aiacağın iki sene ödenrnemesi borclunun acze düştüğünün delilidir. Böyle bir kimsenin borcuna faiz işletilmez. Eğer kaziye berakis ise alacaklı matlubunu aramamaktaki taksiratının neticesini çekmiş olur. rar GUMHURITET Dün akşam üstü Süleymaniyede Mimarsinan türbesi arkasmda Tasarruf sokağmda boş bir ev çökmüştür. Evin arka kısmı beş metre kadar yükseklikte dolma bir duvarla kapalıdır. Birkaç gündenberi devam eden yağmurla yumuşayan duvarın yıkılmasına sebeb olmuş, neticede bina da çökmüştür. Bu esnada evin önünde oynayan Bahriye adında bir kız çocuğu bacağından yaralanmıştır, .Yaralı hastaneye kaldırılrrustu:. Nüshası 5 kuruştur. Abone şeraiti Türkiye Haric için için Senelik 1450 Kr. 2700 Kr. Alh aylık 750 » 1450 » Üç aylık 400 » 800 » Bir aylık 150 % Yoktur Y. Mazhar Aren r SON

Bu sayıdan diğer sayfalar: