17 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

17 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kaynağıdır DEMCİLERE MÜJDEL DEM ESKI MOŞTERİLERINOEN GORDOĞO RAĞBETE GOVENEREK BU KERRE TAM BIR EHÜYETLE YENİDEN PIYASAYA ÇIK MIŞTIR HER YERDEN ARAY1NIZ umhuri l 5634 Telgraî ve melrtub adresl: Cumhuriyet. İstanbul Posta kutusu: tstanbul No. 246 Telefon: Başmuharrlr: 22366. Tahrir heyetl: 24298. îdare ve Matbaa kısmı 24299 24290 lT MERAKLILARI!. En seçjpe ve meraklı mevzular bulacaksınız. MECMUA'da = : Çıkan K HALID'in 17 ikinClkânUll 1940 lemel ve Fecrlatt Başlıklı ^ o k nefis yazısını mutlaka okuyunuz. j Havadan hucum! Hor Belişa niçin istifa etti? Eski Ingiliz Harbiye Nazırı Sovyet hava kuvvetleriFin şehirlerini hombalıyor dün mecliste izahat verdi Çemberlayn de beynelmilel vaziyeti ve Türk Ingiliz Fransız iktısadî anlaşmasını anlattı Siyasî ahlâkın İflâsı nasıl İzah edilir? illetlerarası ahlâkının bugün iflâs etmiş olduğundan şikâyet ediliyor. Verilen sözler tutulmuyor, muahedelere riayet kalmadı. Millî mevcudiyetlerin mümessili olan devlet ağırbaşlılığını kaybetmiş, bugün dediğini yann inkâra kalkacak kadar şekilsiz ve karaktersiz bir hale gelmiştir. Deniliyor. Ve bu krize sebeb olarak da asabî, cür'etkâr, yalnız kendi kafalanna göre hareket eden bir takım diktatörlerin Avrupada iş başına geçmiş bulunmaları ileri sürülüyor. Bu iddiayı ortaya atanlara, yani ekseriyete göre derdin tek çaresi vardır: Diktatörlükleri yıkmak ve milletlerarası bir müessese kurarak onun inzıbat kuvveti altında eski ahengi yaratmağa çalışmak. Gene bunlara göre 1919'da yapümak istenen, başka birşey değildi. O zaman muvaffak olunamadı, çünkü, Milletler Cemiyeti pratik imkânlardan mahrum, daha ziyade hukuka ve nazariyeye kaçan bir teşekküldü. Onun kusurlanm düzelttikten sonra milletlerarası ahlâkının tekrar teessüsüne hiçbir mâni kalmıyacaktır. Eğer teşhis doğru olsaydı bu tedbire kimse itiraz edemezdi. Siyasî ahlâkın geçirmekte bulunduğu kriz, hakikaten bazı diktatörlerin keyfî hareketlerinden mi doğuyor? Hastalığın sebebi bu ise, onu ortadan kaldırmak, aynca nüksetmesini önliyecek tedbirler almakla mesele halledilmiş olurdu. Fakat iş öyle mi? Her sosyal hâdise gibi ahlâk da cemiyetlerin bünyesine göre şekil alan, onlar la beraber değişen bir müssesedir. Tarihe baktığımız zaman her cemiyetin umumî kuruluşuna uygun bir ahlâk telâkkisine raslarız. Ayni medeniyet zümresine dahil cemiyetler arasında da müşterek bir siyasî ahlâk vardır ki, o zümreyi meydana getiren sosyal şartlar değiştikçe bu da onlara uyarak değişir, başka kalıblar alır. Bir şekilden diğer şekle geçiş daima bir buhrana sebeb olur. Ortaçağ devrine bakalım: Avrupa cemiyetleri derebeylik bünyesi içindedirler. Bütiin müesseesler istikrar bulmuş, bu arada, milletlerarası ahlâkı da umumî bünyeye uygun bir şkil almıştır. Renaissance, kendine göre bir ilim, felsefe ve san'at yarattığı gibi, kendine göre bir ahlâk da yarattı. Artık cemiyetler ortaçağın dar zihniyetinden kurtuluyorlar, aralannda daha ileri, daha karışık bir münasebetler sistemine kavuşuyorlardı. Bu yeni münasebetler sistemi evvelki ahlâk telâkkisile devam edemezdi. Derebeylik ahlâkının bazı kaideleri bütün bütün bırakılıyor, bazıları ise çoğaltılıyor ve çeşidlendiriliyordu. Hürriyet fikirlerinin doğması ve burjuvazi ihtilâl bünyeler üzerinde yeni bir değişiklik yaptı ve uzun bir kriz devresinden sonra ferdiyetçi demokrasi ahlâkına varıldı. Şimdi can çekiştiğine şahid olduğumuz siyasî ahlâk işte o devrin mahsulü olan ahlâktır. Umumî Harbdenberi çok şeyler değişti ve değişiyor. Servetin milletler arasmdaki tevzii şekil leri tatmin edici değildir. Istıhsal unsurlan bilhassa kemiyet bakımından farklaşmış, bu suretle keyfiyete de tesir ederek bambaşka bir mahiyet almıştır. İktısadî faktürler bakımından geçirilen kriz, sosyal bünyelerin yeni bir Yüzlerce insan ölmesi ve yaralanmasile neticelenen bu akmlara 777 tayyare iştirak etti Hor Beli§anın ıstıfasmı vermek uzere Saraya, giderken alınmış resmi Ingiliz Başvekıli Çemberlayn radyoda nutufc söylerken L Finler taraj\ndan esır edden Sovyet askerleri (sağda yarah olarak esir ahnan bir Sovyet zabiti) Londra 16 (a.a.) Avam Kamarası Sir Hore Belisha ile Çemberlayn'in beyanatını dinlemek için bugün öğleden sonra toplanmıştır. Tribünler tamamen dolu idi. Lordların da müzakerede hazır bulu Zelzeleler devam ediyor Dün felâket sahasına üç ekip daha gitti Yeni sarsıntılar, Şarkî Karahisarda bazı tahribat yaptı, yurdda yardım faaliyeti genişliyor nabilmeleri için Lordlar Kamarası içtimaı Helsinki 16 (a.a.) Dört gündenberi Sovyet tayyareleri Finlandiya] yarım saat tehir edilmiştir. Hükumet sırasında Çemberlayn'in ya« nın cenub şehirlerini mütemadiyen bombardıman etmektedir. Vilpuri dün öğleden sonraki bombardımanlarda en ziyade hasara uğnında yer almış olan yeni Harbiye Nazın Sir Oliver Stanley orduya aid bazı sualle rıyan şehir olmuştur. Birçok binalarda yangınlar çıkrflış ve bütün bir cadde üzerindeki binalarda da cam ve çerçeve kalmamıştır. Bu taarruza 777 Sov(Arkası Sa. 5 sütun 3 te) yet tayyaresi iştirak eylemiştir. Geçen hafta icinde düşman hava kuvvetleri, harb sahası haricindeki lyerlere 2000 den fazla bomba atmıştır. 18 kişi ölmüş ve 93 kişi yaralan^r. Bunlann ekserisi kadındır. Mannerheim hattı üzerinde, hava kövvetlerinin faaliyeti müstesna olmak üzere hiçbir hareket olmamıştır. Sıfırın altında 32 dereceye düşcn ha k raret her tiirlü faaliyeti imkânsız bırakmıştır. Dün Finlandiyada senenin en |. soğuk günü idi. {Arkası Sam 3 sütun 1 de) Parti Meclis Grupunun içtimaı Hariciye Vekilimizin verdiği izahat tasvib edildi Millî Korunma Kanunu Bugün Mecliste görüşülecek olan lâyiha, Millî Müdafaa mükellefiyeti, örfî idare ve Istiklâl mahkemeleri kanunlan mahivetini haiz bulunacak Ankara 16 (Telefonla) Meclisin dünicü toplantısında kurulan muhtelit) encümen Millî Korunma kanun lâyihasının müzakeresini bitirtıiş ve bugün mazbatasını hazırlıyarak, lâyihayı Meclis umumî heyetine sevketmiştir. Hükumete geniş salâhiyetler veren lâyihanın, teşkilâtı esasiyedeki hükümler dairesinde hazirlanmasuıa bilhassa itina edilmiştir. Zaruretler karsısında yapılmasına cevaz verilen takyidler teşkilâtı esasiyenin 79 uncu maddesinin son fıkrasında fevkalâde haller için verilen cevaza istinad etmektedir. Takyidler, fevkalâde ahvalin hUküm sürdüeü zamana mahsus ve muvakkat olacak, bu vaziyet gecer geçmez kanun tatbik mevkiinden kaldırılacak, normal zamanların rejimi avdet edecekt'r. Buna Tağmen, fevkalâdeliklerin husulünde tatbik mevkiine konmak üzere, kanuna devlet hayatına bağlı bir daimilik verillnesi derpis edilmiştir. Bu bakımdan, Millî Korunma kanunu da, millî müdafaa mükellefiyeti, örfî idare, ve İstik'âl mahkemeleri kanunlan mahiyetini haiz olacaktır. Bu rnühim lâyihanın, Büyük Millet Meclisinin yarınki (bııgünkü) toplantısında müstaceliyetle görüşüleceçi anlaşılıyor. Kanunun müzakereye konulması dolayısile Başvekil Dr. Refik Saydamın beyanatta bulunması muhtemeldir. Avrupadaki harb halinin iç ve dış ticaretimize tesirlerini tahlil edecek ve bu tedbirlerin alınması zaruretini anlatacak olan bu izahata hususî bir ehemmiyet atfedilmektedir. Diğer taraftan, Meclisin yarınki celsesinde Millî Müdafaa Vekâletine evvelce aynlmış olan 58 milyon liralık fevkalâde tahsisata ilâveten yeniden 25 milyon lira verilmesi hakkındaki kanun lâyihası da görüsülecektir. Ankara 16 (a.a.) C. H. Partisi Meclis Gnıpu bugün (16/1/1940) saat 15 te reis vekili Hilmi Uranın riyasetinde toplandı. Celsenin açılmasını müteakıb kürsüye gelen Hariciye Vekili Şükrü Saıacoğlu; bizi uzaktan, yakından alâkadar eden dünya hâdiselerini ve bu meyanda 1 Iariciye umumî kâtibi Numan Menemencioğlu riyasetinde Londra ve Parise gıdip bu defa avdet etmiş olan heyetin hükumetimize izafeten Ingiltere ve Fransa hükumetlerüe akdetmiş olduğu mukaveleler muhteviyatını izah etmiş ve Hariciye Vekilinin izahatı Grup umumî heyetincc tasvib olunmuştur. Bundan sonra günün ruznamesine daDün zelzele mıntakasına giden sihhî imdad ekipi Haydarpaşa garında hil bulunan Beykoz fabrikası mamulâtile Tokad (Hususî) Vilâyette en çok Tabiat, bütün zulmünü ve kahnm bura bugün işlememekte olan Yalvaç deri febhasara uğrayan, en çok felâkete maruz ya yapmıştır. Almus ve bu nahiyeye bağ rikası vaziyetinin tetkikine dair olan takkalan ve en çok yardıma muhtac olan, lı köylerden bilhassa Tomara, Zuğur, rir üzerine teşekkül etmiş bulunan Parti Urkası Sa. 5 sütun 5 te) Almus nahiye merkezi ve mülhakatıdır. komisyonunun raporu okundu. ıııııııınıııııııııınııınıııııııııııı><>"""i"i""< ı 'ii"iıııııııııııınııııııınııııııııııııııııııııııııııiHiııııııııı" " Söz alan müteaddid hatiblerle Iktısad ve Millî Müdafaa Vekillerinin beyanatmı dinleyen Grup umumî heyeti komisvon rapurunu tasviben hükumete tevdiini kararlaştırdı ve ruznamede başka madde olmadığından riyasetçe celseye nihayet verildi. lllllllllllll| |IIIIIHIIIIIII IIIHI1111111111111111 11 Yüksek Ticaret ve Iktısad mektebinde merasim 57 nci tesis yıldönümü, profesör talebelerin iştirakile tes'id edildi ve Kont Çaki'nin makalesi Budapeşte 16 (a.a.) Kont Csaky, hükumetinin organı olan Magyar 5o<7*da Venedik konferansı hakkında bir makale neşretmiştir. Bu makalede ezcümle şöyle denilmektedir: «Iki memleketin siyaseti arasında fevkalâde bir ahenk bulunduğu müşahede edilmiştir. İtalya, Macaristana müteallik bütün meselelerin halli zaruretini idrak etmiştir. Bu meselelerin hallini temin etmek zamanının intihabı, ahval ve şeraite bağlıdır. Venedik konferansı, hiçbir mem. leket aleyhine müteveccih değildir. İtalya ile Macaristanin gayeleri, merkezî ve şar. kı cenubî Avrupada mümkün olduğu kadar süratle hakikî ve insaî bir sulh tahakkuk ettirmektir. İtalya ile Macaristanin Yugoslavya ve Almanya ile olan müna sebetleri mükemmeldir. Macaristan, bü. yük garb devletlerile her zaman iyi münasebetler idame etmiştir. Herkes, İtalya ile Macaristanin teşriki mesai etmelerinin harbin şümul dairesinin tahdidi ve hakikî bir sulhun temini için müspet bir zâman olduğunu anlamıştır.» Holanda ve Belçikada sükunet iade edildi Mühim ve tehlikeli bir vazife ifasına gönderilen üç Ingiliz tahtelbahri batırıdı NAD1R NADt (Arkast Sa, 3 sütutı 6 da) Yuksek Iktısad ve Ttcaret mektebtnm dunfcü j/ıldoTiümü •merasiminde bulunanlar Murettebatı tarafından batınlan Alman Kolonibus uapuru yanarken, mürettebat sandalldrla gemiden aynlıyor (Yazıtı 6 ncı tahifede) (Yazısı 6 ncı sahifede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: