17 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

17 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KANSIZLIK Venizsizlik icia yegâne deva kanl ihya eden EnmuntalıipetiLbatar' ndantertlpedılmiştır. zaflyet ve Chlorose r CUMHURlYET Ikîncîkânun 1940 , rARiS Bü AKŞAM M E I E K Siliettasillda Senenin E N N E F İ S EN GÜZEL ve EN MÜKEMMEL FİLMİ Harîkulâde Bir Mevzu Harikulâde Şarkıîar ^ı Şarkın yakan güneşine, mavi göklerine, yeşil ovalarına nağmelerile hayat, şarkılarile can veren senenin en büyük aşk romanı... HURMALAR ALTINDA C E M İ LE İstanbulun en tanmmış san'atkârlarının billur seslerile süslenen en büyük musiki üstadlarının kudretlerile güzelleşen dünyanın biricik Şark filmi... Yann akşam saat 9 da T ii ı* k c 6 ••••••I ::»:ı Filmi yaratan 3 büyük yıldız: İlâveten: RENKLİ FOKS MODA GAZETESİ Avrupa ve Amerikanm en son kış modaları ve FOKS JURNAL dünya haberleri RUS FİN HARBİ TYRONE P0WER ALİCE FAYE AL JOLSON Numaralı koltuklar bugün sabahtan satılmaktadır. Telefon: 43595 L A L E de •••I ::» ••••i DIKKAT: Bu gece için Loca ve Hususî Koltuk kamamıştır. Yann gece ve müteakib geceler için bugünden numaralı koltuklar alınabilir. Telefon: 40868 Ilk Uyanış Sineması Bugün marinelerden itibaren bu mevsimde gösterilen en güzel filim • YILDIZ Şarkın u (YANIK ESI'RE) TURUÇE SÖZLÜ A R A P Ç A Ş A R K I L I Baştan başa heyecan dolu bir mevzu.. Aşkın ve şiirin terennümü... Binbir gece âlemlerinin füsunkâr sahneleri... İnsanı gaşyeden nağmeler... Ve ebediyen hatırası silinmiyecek müstesna bir film... Ses Kraliçesi Ü GÜLSÜM un En çok beğendiği ve muvaffak olduğu büyük Şark filmi r Şehzadebaşı T U R A N Sinemasında ı 1 ALİBABANIN 2KARA MİRASI BUGÜNDEN İTİBAREN 3 BÜYÜK FİLM BİRDEN İstanbul halkına Müjde!.. Müjde!.. Müjde!., Binlerce halkın akm, akın gelip seyredemediği bu filmi arzuyu umumî üzerine bir hafta daha gösterilecektir TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKILI TAMAMEN RENKLİ Kahkahalar Kralı EDDY CANTOR, bu filminde halkı ağlatırcasma güldürüyor ve eğlendiriyor. Tehlikeli Kadın Notr Dam dö Sion Sevimli artist DEANNA DURBİN'in En çok muvaffak olduğu filim. Genclik, müzik, dans ve aşk filmi. Aymca: TALA BİREL . SESAR ROMERO JBJBJBSİVJBJtarafından ^ M M B H İ Pazar 28 ikincikânun saat 15 te mektebin bütün eski talebesinin umumî top. lantısı yapılacaktır. TAKSIM sinemasında Bu CUMA Matinelerden itibaren Beşiktaş SUAD PARK Jâveten: Edvar G. Robinson ve Betti Davis tarafından temsil edılen HAYDUD (Bob Baker) YILDIZI Baştanbaşa heyecan... Yüzlerce çetenin ölüm saçan silâhlarile çarpışan yüzlerce insan... Şimdiye kadar oynanan Kovboy filmlerinin en heyecan ve dehşetlisidir.... 3KOVBOY CHARLES STARRETT büyük sergüzeşt, heyecan dehşet filmi. Matineler 11 den itibaren başlar. BAYRAMDA: Her gece SİNEMA, TİYATRO, VARYETE Tafsilât el ilânlarındadır. Telefon: 22127 Pangaltı A K I N Sinemasında KIZLAR PANSİYONU RİYO GRAND LUCIEN B A R O U X AYRICA: G E C E MOVİTA v e ZORO K U Ş L A R I YENiÇERi HASAN SON DÖĞÜŞ 8,30 Telefon : 43143 sinemasında Gıindüz ve gece 8,45 te 3 film birden Seanslar : 2,30 7 SENENİN EN MUAZZAM SİNEMA ŞAHESERİ Bu akşam SUMER sinemasında Dans Kralı ve Kraliçesi CEBELÜTTAR1K İPEK'te <* , CASUSU SARAY'da MODERN DANSIN BÜYÜK GALASI ^RANSIZCA ££> ELHÂMRÂ FRED ASTAIRE GİNGER ROGERS Bu filmln TÜRKÇE Kopyası bu CUMA matinelerden itibaren İZNİRDE SİNEMASINDA BAYRAM İÇİNDE BAYRAM BÜYÜK DANS FERAH AZAK Tel: 21359 Tel: 23542 Büyük bayram programı olarak ŞEHZADEBAŞI ÇARŞIKAPI Kaptan Blod... Keşif Alayı... Vatan Kurtaran Arslan fiUnlerinin kahramanı Tarafından yaratılan 1939 1940 için en son süper filmleri ALEMDAR 2 Muhteşem yıldız Şimdiye kadar oynanan TARZAN filmlerinin en lâhutisi VC M İ L L Î Sinemalarımn Tarzanın halila J. WEİSSMÜLLER T Ü R K Ç E SÖZLÜ Bu hafta İstanbul halkma takdim ettiği program Bayram İçinde BayraT» teşkil edecek kadar muazzamdır. 2 Harikalar filmi Emsalsiz filminde, Dans Kralı ve Kraliçesi muhteşem dekorlar arasında 9 yeni dans oynuyorlar: CRIOLLO TANGOSU Bresilienne MAXLXE'i FOXTROTT BOSTON VALSI vesaire... Hakikaten görülecek bir film... Cidden bediî ve zevkli bir ziyafet. İlâveten: EKLER JURNAL son dünya haberleri. Yerlerinizi evvelden aldırınız. Tel: 42851. TAR7ANIN OGUI Dehalı yıldız SİMONE Simone Simon'un GRETA GARBO'nun fevkine çıktığı SIMON BUGÜN MATİNELERDEN İTİBAREN ÇALINAN TAÇ Programa ilâve olarak (İstanbulda ilk defa) MALEK DENİZÇİ baştanb aşa kahkaha kırk yılda bir olur. EROL FLAYN 1001 macera... 1001 aşk... 1001 güzellik... 1001 hissiyat, zafer ve hraikalar filni... Türkçe T A N s i Lorel ve Hardy TUrkçe Son dünya haberleri Yalnız 4.30 matinelerinde iş Arıyorlar Brodvay serenadı GİNGER ROGERS FRED ASTAIRE 1 gözyaşlarını görünce birdenbire yumuşaDikkat ettim; büyükannem, mısafiri gibi! Öteki odalar, bunun yanmda uşak *** dı. Kasabadan bir yardımcı getirmek mize tahsis edilen selâmlık dairesini, odası gibi kalacak. Büyükannem, lisan muallimime, köş teklifini kabul edecek sandım. Lâkin, köşkte nekadar kıymetli, güzel eşya varBüyükannem birşey söylemiyor, bizi kün selâmlık tarafını ayırttı. Bunun sebe Dilferahın gönlünü almak, sert muame sa onlarla döşüyor. dinleyordu. Dadımın. misafir odasını kuş lesini unutturmak istediği halinden belli bini de anlayamadım. Yassıkaya köşkü Salondaki sadef kakmalı, arabesk kon kafesine benzetmesi üzerine, bir dalgınöyle bir berhane ki, en üst katı, at koş olmakla beraber, bu arzusunda fazla i sol, ayna takımı geldi, baş köşeye yerlıktan silkinir gibi, birdenbire dedi ki: turulacak kadar geniş sofaları, odalarile, leri gitmesine mâni olan bir sebeb var leşti. Tavanarasındaki büyük ceviz san Ev sahibinin vazifesi, evindeki en gibiydi. değil bir tane, on tane misafiri barındıdık açıldı, içindeki Acem seccadeler çık güzel şeyleri misafire ikram etmektir. rır. Lisan muallimimi, köşkten, köprü giYan öfkeli, yarı şakacı, dedi ki: tı, selâmlık odasına yayıldı. Pembe salo Ben de öyle yapıyorum. köşküne gelip bir gün misafir kalan kımse bi, üstü kapalı bir dehlizle geçilen selâm Eve yabancı bir kadın gelmesini is nun bütün takımlannı buraya taşıdık. İki günlük kısımların hulâsası hatırlmıyorum. Derken, birdenbire, eve lık kısmında misafir etmek, bana pek ay temiyorum, dersem bundan sana ne? Bundan fazlası da yapılsmaz, büBeyaz kılıflar kaldmldı, ağır Hereke iLeylânın, büyük annesi ve dadısile, bir lisan muallimi geliyor. Bana ders ve kın göründü. yükanne. Haydi sil gözlerinin yaşını da işine bak. peklileri bütün güzelliklerile meydana yapyalıuz yaşadığı Yassıkaya köşküne, recek, Yassıkayada hiç bir işe yaramıAma, büyükannem böyle münasib gör Budalalığın Iüzumu yok. Kalabalığı, ya çıktı. Büyükannem, düşünceli bir tavırla babir gün bir mektub gelir. Yabancı bir yacak bir sürü şey öğretecek. müş. ltiraz yok. Münakaşaya tahammül e bancıyı sevmem, bilirsin. Şimdi köşke bir şını salladı: Büyükannem, bildim bileli, köşkün memleketten gelen bu mektub üzerine, misafir gelecek diye, nenin nesi olduğunu hiçbir odasına bu kadar itina göstermiş Bu muallimin, burada, bizim aramız demez. Elimden gelse daha fazlasmı da evde, fevkalâde bir hazırlık başlar. Büda mevcudiyeti öyle beklenmiyen, öyle Selâmlık dairesinin kapılan, pencere bilmediğim bir kadını kasabadan bura değildir. Alelâde bir lisan muallimi için yaparım... Burada sıkılmasın, rahatsız olyük anne başta olmak üzere herkes telâşaykın bir hâdise ki, benim için, sırf be leri bu sabah ardına kadar açıldı. Temiz ya getirtip elâlemin diline mi düşelim? bu ne zahmet böyle? masın diye... Zavallı çocuk! hdır. Mektubda fevkalâde bir haber olnim için geldiğini öğrendiğim halde, bu lik yapılıyor. Bu sözü söylerken, büyükannemle daSözünü yanda keser gibi sustu. Gözleduğunu sezen Leylâ, bunu anlamak için Oda, bütün eşyası yerleştirildikten işe gene bir türlü akıl erdiremiyorum. Büyükannem başta, hepimiz elbirliğile dımın kocası Beşir Ağanın, manidar bir büyük annesini sıkı sıkı isticvab eder. sonra hakikaten güzel bir manzara al ri uzaklara, bir hayale bakıyor, hazin bir Mantıkla düşününce, bu işi anlamağa im çalışıyoruz. Dilferah dadım bu işe hiç nazarla bakıştıklannı gördüm. dı; hem ciddî yüzlü, hem gayet zarif manzara seyrediyor gibiydi. Nihayet, Leylâya bir fransızca muallimi razı değil. Büyük hanınun, kendisile bekân yok. Sonra, gene işimize devam ettik. Da bir salon haline geldi. Hereke kumaşı Yassıkayaya gelecek olan muallimin, tutulduğu ve köşke gelib misafir kalacağı Esasen, büyükannem ne derse desin, raber ev işi görmesi, bu fedakâr kadının dım gözyaşlarını sildi. Fakat ben, büyü kaplı, yaldızlı kanapelerin yanıbaşında, burada oturmağa mecbur oluşuna sanki anlaşılır. kannemin, yardımcı kadın getirilmesine benim, tavanarasındaki eski eşya arasın acıyor, onun hesabına hayıflanıyordu. kendisi de bu yabancının gelişinden be fenasına gidiyor. Dilferah kalfa, kasabadan bir yardım neden dolayı bu kadar itiraz ettiğini bir da ele geçirip kendi odama indirdiğim, Sustum. Azarlanıncaya kadar uğraş nim kadar telâşa düşmüş görünüyor. Kendimi bildim bileli dağ başındaki Sabahtan akşama kadar evin içinde cı kadın getirtmeyi teklif etti. Doğrusu, türlü anlayamıyordum. Her zaman yap köhne Japon paravanası duruyor. Öteki mış, büyükannemin söylemek istemediği tığımız şeydi bu. Şimdi nasıl bir fevka eşya da, birbirine çok aykın şeyler, fa bu ıssız dört duvarın arasında oturan mevzuları bile karıştırmaya kalkmıştım. dört dönüyor; Dilferaha emir üstüne e ben de ayni fikirde idim. Evi baştan aben, daha acınacak halde değil miydim? mir veriyor. O zavallı da şaşkına döndü. şağı kaplayan, yerlerinden oynattığımız lâdelik vardı ki yabancı bir kadının kat çirkin, nispetsiz görünmüyor. Nihayet: *** Hangi işe bakacağını bilemiyor. Ikisi be bütün bir ev eşyasının etrafında yükse Yassıkaya çiftliğine gelmesi, bizi kasaba Gevezel Çaçaron! Odanm işi tamam olduktan sonra. O geceyi, uykuyu kovalamakla geçirahalisinin diline düşürecek kadar tehlilltifatını da işittikten sonra, odadan çık raber, oradan oraya koşuyorlar; eşyanın len bu toz, toprak, beni de tiksindiriben, sanki burayı dayayıp döşeyen baş dim. Karanlıkta apaçık durmaktan yonıkeli oluyordu? yerlerini değiştiriyorlar; sofra takımlannı yordu. mağa mecbur oldum. kalarıymış gibi, karşımızdaki güzel man lan gözlerim kendiliğinden kapandıkça, *** Fakat büyükannemden, bir de bu yüzelden geçiriyorlar; sandıklan, sepetleri, Büyükannemin, merakımı mazur görbirkaç gündür evi dolduran telâşı, birbiBen, ortalığı süpüren dadıma yardım zaraya bakıp: meyişine şaşıyordum. On yedi senedir, dolabları açıp çamaşır yığınlarmı karıştı den azar işittik. Dilferah ağlamah oldu. rine eklenen kısa sahnelerle, rüya âlemin Vallahi çok güzel oldu, dedim. Büyükannemin, dadımı bu kadar şiddet ediyor, toz alıyordum. Büyükannem, aşu dağ tepesinde, kendisile iki hİ7rnetçi rıyorlar; tavanarasmdan mutfak katına de bir kere daha yaşayordum. le payladığını, onun da böyle ağladığını ğır eşyanın yerlerini değiştiren Beşire ta Dadım, tasdik etti: arasında yaşayordum. İki gün arka ar kadar her tarafı elek elek eleyorlar. İArkast var) Yassıkaya köşkünde bu kadar faaliyet ilk defa olarak görüyordum. Dadımın limat vermekle meşgul. Evet, çok güzel oldu. Ku§ kafesi kaya bir arkadaşla oturmadım. Yassıkaya Tefrika No. 3 Nakleden: HAMDI VAROGLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: