9 Şubat 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

9 Şubat 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehremaneti sicil müdürlüğünden müMüşir Fethi Ahmed Paşa hafidesi v e tekaid Hayati Lugal kızı, mimar Affan Müşir Said Paşa kerimesi, Ferik Hüseyin Lugal, Havayollarından Kenan Lugal, Remzi Paşa haremi ve Şevket Musanın Çeviren: Rüveyde Sinanoğlu kimyager Zâhire Lugalin kardeşleri Tıb validesi Ayşe Mediha Hanımın Tuhuna nuna, bir metre elli santimetre boyumla «Sevgilim, Talebe .Yurdu Başkâtibi Nureddin Baybu cumartesi öğle namazını müteakib ÜsBu mektubu aldığın zaman, saat on zor yetişerek sarılacağım, sanıyordun. ülkenin yeğeni Fahire Lugal duçar oldu. küdarda İskele camiinde Mevlidi Şerif oDoğru: Senin ancak omuzlarına erişe ğu hastahktan kurtulamıyarak genc ya buçuk, on bir kadar bir şey olacaktır. kutturulacaktır. Sen, bahçede bir hasır koltuğa, bahtiyar biliyorum. Elbette.. Ben Eyfel kulesi de şında hayata gözlerini kapamıştır. Ceğilim. Ama bir kendini zorla da o okave keyifli, uzanmış bulunacaksın. nazesi 9/2/940 cuma günü saat onda Erzîncan zelzelesinde vefat eden Ba * Kol saatine bakacak, oh, vakit gel dar sevdiğin sigara tablasını kafama hr Kızıltopraktaki evinden kaldırılarak Kayan Aliye, Hatice ve Hasibe Fıratın ruhmiş diyerek istasyona beni karşılamaya lattığın günü hatırla! Eğer o anda, to lamıştan motörle Kasımpaşaya nakledi. larına ithaf edilmek üzere 10 şubat 940 puklanm dahil, bir metre elli santimetıe lecek ve öğle namazmı müteakib aile gitmek iizere kalkacaksm. cumartesi günü Çemberlitaşta Atik AlipaHalbuki rahatına bakıp siyestine de yi iyi hesablamasaydım, tablan gidip dö kabristanına defnedilecektir. Tanndan şa camii şerifinde saat 1 4 te Mevlidi Nevam etsen daha iyi olur. Boşuna istasyo şemenin üstiinde mi parçalanırdı? rahmet dileriz. bevî kıraat olunacağından arzu buyu » na kadar zahmet etme; çünkii ben on biri Sonra benden af dilemiştin; ben de *** ranların teşrifleri Tİca olunur. kırk geçe trenile gelmiyeceğim. Işte sana öyle yapmıştım. Sen anlamıyorsun, ki Holivud'dan yazılıyor: Sağlık propagandası umum müdürü *** bir iki kelime bir kocaman havadis. kadınlar daima bağışlarlar, ama asla doktor Zeki Nasır Barker ile eczacı HüAmerikan sinema payitahtında iki arîstanbul Komutam merhum Korgene. Senin istediğin olmayacak: Paristen unutmazlar. seyin Hilmi Barkerin babası emekli piya tistten mürekkeb olarak kurulan yuvalaral Halis Bıyıktaym ruhuna ithaf edilmek yedi kırk treni hareket edip ertesi gıind Şimdi, o güzel bahçede, tatlı güneşin de albayı Mehmed Nasurullah Barker rın uzun müddet payidar olmadığına dair e o n üzere 1 1/2/940 öğle namazını müteakib Beaulieu"y biri kırkla varmayacağıın. altında keyfine bak! «Zalim» den kur seksen üç yaşında Erenköy Kazasker, zihinlerde yerleşmiş olan yanlış kanaat Teşvikiye camiinde Mevlidi Şerif okunaEsir, ilk defa patronuna itaat etmemış tulmuş olmanın tadını çıkar. Ben senin Şakacı sokak, numara 25 te oturmakta burada bazılarının yalnız geçimsiz karı caktır. olacak. Beni bir keçi gibi başıboş telâkki hayatını altüst eden, seni devamlı bir eza olduğu hanede vefat etmiştir. Cenazesi kocaların değil, mes'ud çiftlerin müşte*** eden, senin otoritenden kurtulmak iste içinde yaşatan kadın değil miyim? Bunlar 9 şubat cuma günü Kozyatağı camiinde rek hayatlarına da dil uzatmalarına sebeb Geçenlerde vefat etmiş olan Gülhane diğim o nadir anlan «kapris» diye karşı kendi sözlerindir. Peki, işte rahata kavuşcuma namazını müteakib kaldırılarak oluyor. Son zamanlarda Jeannette Machastanesi profesörlerinden doktor yarbay layan sen, kimbilir neler düşüneceksin? tun. Rahatınla kal; bir gün veya bir ketçerenköyde eşinin 5 şubat 1940 tarihin donald Gene Raymond ailesinin bozuŞemseddin Ateşin ruhuna ithaf edilmek" Benim viicudümün hiç değilse faydasız derli akşam, sükunun sevgiden daha tatlı de ebedî uykusuna tevdi edildiği aile lacağına dair meydana çıkmış olan rivaüzere, 1 1 şubat pazar günü, Beyoğlunda olduğu o «iş seyahati» için hareket ettiğin olmadığını anlayıncaya kadar. yetler de bu kabildendir. makberesine defnolunacaktır. Ağacamiinde öğle namazından sonra, zaman şimdi üç ay oluyor belki daha Dedikoducular bu aynlığa sebeb ola «Insanlar, fırtınasız, bütün bir ö Mehrum kırk seneyi mütecaviz askerî Mevlidi Nebevî okunacaktır. Arzu edenuzun bir zaman uzak kalmayı tasarlayorrak şu vaziyeti ileri sürüyorlar. Evlendiklerin teşrifleri Tİca edilmektedir. dun. Benim burada ne olacağımı tabiî mür yüz yüze nasıl yaşarlar?» diye şaşı ve mülk! bir çok mekteblerde cogTafya leri andan itibaren Jeannette Macdonald yordun. ve Tİyaziye hocahğı yapmak suretile bir düşünmiyordun bile. Beni iyi tanıdığına sensiz yaşayamaya çok evlâdı vatanın hizmeti talimiyesinde mütemadiyen film çevirmekte devam eAma seyahatinin devamı umduğun kacağıma iananın kuvvetliydi. bulunmuş ve müteaddid haritalar, ceb ve diyor, buna mukabil Gene Raymond hiç dar uzayamadı. Bilmiyonım, şu «iş seya «Bir işaretim, kollanmm arasına a salon atlaslan tersim ve neşrederek mem bir angajman bulamıyarak elini kolunu hati» nin gözleri siyah mıdır, mavi mi /\ N | i î Sinemada leketimizin ilim ve irfanına ifayı hizmet bağlayıp evde oturuyormuş. Yani zevcedir?. Ama, şu muhakkak, ondan artık tılmasına yeter.» diye düşünüyordun. Yanlış.. Büyük yanlış... Her şeyden ön etmişti. Yurdumuzda ilk kürei musattaha nin san'at hususundaki yüksekliği zevcibıktın; şimdi bana kavuşmak istiyorsun. ce bir kadına meydan okumamalı, hc'e ve kürei mücessemeyi tersim ve neşre nin meslekte ilerlemesine darbe vurmuş. Meşhur artist köpek RİN • TIN O gidişinden önce ne sahneler yaptık, ona sizsiz yaşamak mümkün olduğunu öğ den d e mumaileyhti. Cenabı Hak gariki Halbuki geçen gün bir mecliste Gene TIN' in en hissî ve fevkalâde filmi Jeannette Macdonald değil mi? Hep ayni sahneler, hep ayıii Raymond beyaz perdeden uzun müddetrahmet eyliye. Amin. retmemeli. derece aptal sahneler. tir kayboluşunun esbabını şöyle izah etti: bir şeye kanşmıyorum. Köşkümüzü satın *** Darbımesele göre sevgi zamanı geçirSen Piyetro'yu kıskanıyorsun; çünkii Artık, bana teklif olunan lâaletta almak, içini döşetip dayatmak teşebbütir; ama zamanın da sevgiyi geçirdiğıni Tarsus eşrafından merhum Yakub Ra yin her hangi bir rolü kabul etmek iste sünü göstererı Gene bu gün onun her türonunla sık sık konuşuyorum. Paolo'yu »*e. neden aklına getirmiyorsun? mazanoğlunun refikası ve Mersin, Fin ona hemen hemen hiç hitab etmediğim lü idaresini de eline almıştır. Aile yuvaBak ben, sensiz de gökün mavi, hava landiya fahrî konsolosu Fevzi Yakub R a . miyorum. Karakterime uygun bir şahsiiçin kıskanıyorsun. (Öyle ya, bu sükutun yet buluncaya kadar bu hususta müstağ sındaki sükun ve istirahati stüdyolarda Görülmemiş en büyük filmi nın saf ve hayatın güzel olduğunu azar mazanoğlu ve eski Mersin meb'usu meraltında bir şeyler gizlenmiş olacak). ni davranmakta devam edeceğim. Böyle cereyan eden hâdiselerin bozacağını, kaazar anlamaya başladım. hum Hakkı Ramazanoğlunun valideleri bir iki senelik bir feragat göstermeğe dının kocaya, kocanın karıya nazaran llâveten : Bir şey söylemeden fırladın, gittin. İşte bu sebeblerden dolayı, bu gün be ve Tarsus çiftçilerinden eski Içel Vilâyeti bense mustarib oldum, aptal. Üstlerinde daha meşhur olmasının bir geçimsizliğe mecbur olmuş sinema artisti sade ben derimi yüzdürmek belki bir kurtuluş olur, ni on biri kırk treninde bulamayacaksın. Daimî Encümen azasından Mahmud Sa değilim ki... Bir hamlede beş on isim say bais olabileceğini düşünenlerin tahminleDOROTHY LAMOUR ve Bu duygular içinde mektubumu öpü ib Borhan ve eski Mersin meb'usu Niya mak hiç de müşkül bir iş değildir. Kaldı rinde aldandıklanm burada alenen tekdiye treninin üstlerinden kayıp uzaklaştığı raylara dalacak kadar mustarib ol cÜKİerle bitiremem. Zorluğu kadınca bjr zi Ramazanoğlunun kayınvalideleri ve ki zamanımı boş geçirmiyorum. Musiki rar etmek isterim. Her çiftin hayatında RAY MILLAND Emniyet 5 inci şube müdürü $ükrü Saib ve san dersi alıyorum. taraf ediyor ve sadece imzalayorum: dum. tarafından meşhur aşk opereti olduğu gibi artistlerden teşekkül eden bir Borhanm büyük validesi Bayan Cennet lzabella.» O zamanlar sende bir üstünlük havası O sırada yanımıza Jeannette Macdo ailenin hayatında da devamlı saadeti teYakub Ramazanoğlu müptelâ olduğu hasvardı. Hele bu son gidişinle, bana «iyi bir «P. S. Bu da başka bir kapris mi, nald geldi. Mükâlememizin son safhala min eden karşılıklı hürmet ve samimiders> vermiş oluyordun, değil mi? Bir dersin? Bir kadının beyninde neler oldu tahktan kurtulamıyarak 8/2/940 ta vefat rına kulak vererek: yettir. Şimdiye kadar gerek ben, gerekDalma en gUzel Programları erkek böyle bir şeyi nasıl düşünür, şaşı ğunu kim bilebilir? istasyona tekrar uğ etmiştir. Cenazesi 9/2/940 cuma günü Anladım, dedi, gene mahud mese se Gene kendi şahsiyetlerimizden hiç bir yonım. Seven bir kadına verilen bu tarz ramamazlık etme, sakın! Kimbilir, eğer Kadıköy lskele caddesindeki evlerinden le... Gene'nin bir müddettenberi beyaz fedakârlıkta bulunmadan birbirlerimize dersler, ona, ancak artık sevmemeyi öğ on biri kırkla çıkmazsam, benim canım, kaldırılarak namazı Beyazıd camiinde perdede görünmemesinin sebebi aynen karşı hürmet, muhabbet ve şefkat gösSlneması takdlm etmektedir retirler. belki beş yirmi dört treninde bem bulur cuma namazından sonra eda edilerek Fe kendisinin izah ettiği tarzdadır. Yoksa o termekten geri kalmadık. Binaenaleyh riköyde kâin medfeni mahsusasına defneSen, ilk çağırmana hemen koşup boy sun.» bir takım müfsidlerin ortaya çıkardıklan BU HAFTA : dilecektir. Kederli ailesine Cenabı Hak gerek bizzat, gerekse tavassutumla şim esassız şayialar yekdiğerimize bağlılığıdiye kadar pekâlâ muhtelif roller deruhHıs .., Teessur ... Heyecan ... Aşk sabrı cemil ihsan buyursun amin, Beşiktaş S U A D P A R K sınemasmda te etmek imkânını bulurdu. Kaldı ki, ko mızı artırmaktan başka bir şeye yaramıve Afrikanın butüo esıarı .., yacaktır. cam evde tamamile hâkimdir. Ben hiç KüçUk hikâye Kapris 1 c CUMHURİYET 9 Şubat 1940 ÖLÜM J MEVLÎD Jeannette MacdonaldGene Raymond İki senedenberi iyi geçinen mes'ud çiftin birbirinin san'at sahasındaki muvaffakiyetlerini kıskandıkları için ayrılacaklarını söylüyorlar RİN TiN TiN ve E Ş i NAN11ELLA l SAKARYA Cezair Batakhaneleri Jean Gabln ve Mlrellle Balln HAZIM VASFI Bağdad Bülbülü TUrkçe sözlü ( TEŞEKKÜR ) Seanslar 7 de Cezair Batakhaneleri 2,30 ve 8,30 da 2 filim birden ^^^^^^^^^^^^m Telefon : 43143 ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Karağümrük A Y S U sinemasmda TOSUN PAŞA Türk san'atkârlarına şeıef veren şabeser FERIHA HALIDE Ebedî üfulile bizleri sonsuz elemler içinde bırakan eski Manisa meb'usu, Alaşehir Belediye reisi Akif öztürkün vefatı münasebetile telgraf ve mektubla taziye lutfunda bulunan zevata ayrı ayrı cevab yazmağa teessürlerimiz mâni olduğundan kendilerine alenen teşekkürleri mizi arzeyleriz. Nazım ve kızları TahayyUI edllebllen en gUzel kadın rolU ... BUyUk bir aşk fllmi .. Bir aktrlsln hayati ... Bir kadının kalbl ... CENUB POSTASI tşte : Fransızca stfzlU şaheserin mevzuu. Baş rollerde : Z AZ A Ty E "îlARSHALL Görülmemiş yeni bir Fransız filmi Baş rollerde : PIERRE RICHARD WILLM CHARLES VANEL ve JANY HOLT Ayrıca : Amerikan donanmasının en büyük casnsluk filmi. C L A U D E T "•*'• H E R B E R T C O L B E R T Türk artistlerinin ve Türk filimciliginin en güzel eseri TUrk slnemacılığına en yüksek şeref mevkfinl verdi SARAY önUmllzdekl Pazartesl akşamından itibaren VATAN BEKÇiLiGi Baş lollerde : CONRAD NAGEL• BUtün şehlr halkının alkışlayacağı bir film. SiNEMASINDA A K Ş A M ELEANOR HUNT llâveten FOX« JURNAL en son Harp ve dünya haberleri. Suare 8.30 da iki film birden ÇEMBERLiTAŞ sinemasmda UNİR NUREDDİN K O N S E R i. Telefon: 2 2 5 1 3 YARIN Halk Opereti Bu akşam 9 da Büyük operet LA MASKOT Müzik: Odron Çeviren: Yusuf Sünıri Bugün matinelerden itibaren istanbnlnn en büyük M E L E K V6 İ P E K T A K S İ M S İ N E M A S I Ankaranın en büyük Y E N İ V6 H A L K Izmirin en büyük ELHAMRA Milyonlara mal olmuş, muazzam dekorlar arasında fevkaiâde bir figüran kütlesinin iştirakile korsanların hayat ve aşklarına dair çevrilmiş Sinemalarında birden gösterilecektir Fılmin birinci şeref temsili 14 şubat çarşamba akşamı KORSANIN İNTİKANI Den'z muharebelerl... Aşk ve kahramanllk maceralarlle dolu emsalsiz flllm başlıyor. Yalnız MELEK sinemasmda Baş rollerde: EROLL FLYNN'in Avrupalı rakibi CIRO VERATTI llâveten harb ve dünya havadislerl Bu müsamere için numarah koltuklar bugünden itibaren MELEK kişesinde satılmaktadır. Tabiî bana sorar. nuz diye. Hanımefendi doktora, bir türmek mecburiyetini duyması, bir mücrim düşündüm de. Ne soruyor dadı? Canım çabuk lü, haber göndermek istemiyordu. Sebe olduğunu göstermiyor muydu? Büyük bir Bir değil, pek çok şeyler düşünmüşsöylesene I bini muallim bey galiba biliyor ki, hasuç işledikten sonra gelip Yassıkayaya, tüm. Dadımdan, bu düşüncelerime daha Söylüyorum ya işte kızım... Şey di nımefendiyi birçok sıkıladıktan sonra: bizim yanımıza mı sığınmıştı? Damımı iyi kıhk verecek başka sözler işitirim üyor... Bak işte şaşırdım. «Eğer benim burada bulunmam dokto zın altında, acaba bir katil mi barındırı midile sordum: Aman dadı! Bazan öyle münase run gelmesine mâni oluyorsa, ben deryorduk? Büyükannem ne cevab verdi, dadı? betsiz oluyorsun ki! hal çıkar giderım. Leylâ Hanım benim Saçlarımın dibine kadar, yakıcı bir ha Bu gün için, düşünür bir karar ve Leylâcığım, kızım, münasebetsizlik yüzümden nasıl doktorsuz kalır? Onun raret yayıldığını hissederek düşündüğüm ririm, dedi. Bu gün de yataktan çıkmazbende değil sende. Zaten parmak kadaı sıhhatini tehlikeye koymaktansa, kendim bu ihtimali birdenbire zihnimden uzak san, bizimki kasabaya inecek, doktor ge Kalkıyor ya! Hem sade bu sabah merak ediyor? dedim. akhm var. Bir telâş. bir patırtı, onu datehlikeye girer, doktoru çağırmağa ken laştırdım. tirecek... değil ki! Kaç gündür, sana süt getiıırken Tabiî y a ! ahyorsun, şaşınp kalıyorum... Dur ba dim giderim» dedi. karşıma çıkıyor. Geceleri erken yatıyorSelim Sekban Beyin, her hangi bir cü Sonra? Yanhşın var dadıcığım. Muallim di kayım, lâfın neresindeydim? Dilferah dadmın, belki de manasmı rümden dolayı Yassıkaya köşküne iltica sa, uykusunu alıyor zâhir, erkenden uya ye gelen bu adam, bulsa, beni bir kaşık Sonrası, o kadar işte! Hiç bir yerinde değildin. Bir türlü anlamadan bana naklettiği bu sözleri, etmiş olduğunu düşünmek, büyükannemi, nıyor. suda boğacak. Dadımda lâf bitmişti. Zaten başka ne tüylerim ürpererek dinledim. Selim Sek bir katili himaye edecek zihniyete sahib başlayamadm kil Ben sütü içip boş bardağı verirken, ılâ Amada yaptın Leylâ. Seni bir işisöyleyebilirdi ki! Söylediklerine ilâve eban Beyin «tehlikeden», Yassıkayadaki farzetmek olur. ve etti: ten olsa, Selim Beyi sahiden sana düş Ya! Eh dur, baştan anlatayım... mevcudiyetinin doktor getirmeğe mâni deceği kelimeler ne olursa olsun, bana, Seni soruyor işte... Leylâ Hanım, bu geBuna imkân tasavvur edilemez. O hal Selim Sekban Beyin hastalığıma karşı a İlk zamanlar, muallim beyden, a man zanneder. olmasından bahsedişi, onun muammah Düşman değilse bile, herhalde ben ceyi nasıl geçirdi, diyor. Nöbeti var mı? hüviyetini aklıma getirmiş, zihnimi tek de? lâkasım anlatan kırık dökük cümleler kadeta korkuyordum. Bir surat, bir çehre, diyor. İyi uyudu mu diyor? Bu sabah da neydi o. Ama, yavaş yavaş alıştım. Hele den pek hoşlanmadığı muhakkak. Gel Zihnim, burada gene duruyor. Selim dar zevk veremezdi. rar kurcalamıştı. böyle sordu. Bu gün de odasından çıkşimdi, bakıyorum, kuzu gibi adam doğ di geleli, daha iki kelime dostça lâkırdı Fakat, işittiğim sözlerin doğruluğuna mayacak dedim, pek canı sıkıldı. Selim Sekban Beyin köşke misafir ge Sekban Beyin hüviyeti, galiba, ebediyyen etmedik dadı. rusu. Herkese güleryüz gösteriyor. lişinden bu güne kadar olan zamanı, zih bana meçhul kalacak. Gene düşünüyo inanmak ihtiyacı, beni bunları daha ziya^ Kulaklanma inanamryordum. Daha dü Allah allah! Şaşılacak şey vallahii Acı acı güldüm: nimde, kısacık bir lâhzaya sığdırdım ve rum. Aklıma gelen bütün kötü ihtimalle de kurcalamağa sevkediyordu: Ben senin kadar cesaretli değiliın. Peki, mademki öyledir, beni her görüşte ne kadar, kar topu oynadığımız gün müs Dadı, dedim, Selim Sekban Beyin muallimimin hüviyeti hakkında içimde rin hakikat olduğunu, bir an için farzetesna, karşımda, mevcudiyetime zor tadadı, dedim. Muallim bey beni hâlâ kor ne diye seni soruyor? türlü türlü şüphe uyandıran bütün saf diyorum. Bu faraziyenin bıraktığı intıba beni bu kadar merak etmesinin hikmetini kutuyor. Güleryüz dediğin şeyi de ben Beni mi soruyor? Sana mı? An hammül eder bir insan hali muhafaza eyüreğimde, şimdi anladım. Kendi yüzünden tedavihaları, bu bir lâhza içinde tekrar gözden çok feci olmakla beraber, daha görmedim. latsana canım! Ne tuhaf kadınsın! Hem den Selim Sekban Beyin, hastalığımı bu geçirdim. mücrim, hatta katil Selim Sekbana karşı siz kalırım diye korkuyor. Kabahat yükderece merak edeceği, benimle bu deDadım, pek şaşılacak bir şey işitmış lâfı açarsın, hem arkasım getirmezsin. rece alâkadar olacağı kat'iyyen aklıma Selim Sekban Beyin sözlerine nasıl bir bile müsamaha, fedakârlık, merhamet gi lenmek istemiyor. gibi: A kızım vakit bıraktm mı ki anlaDadım, başını salladı: gelmezdi. Fakat, dadımın anlattıkları ho mana vermek lâzım* geldiğini tayin ede bi duygular buluyorum. Aman kızım, nasıl olurl diye hay tayım? Sus da söyleyeyim. şuma gidiyordu. Uyuyor musun Leylâ? miyordum. Onun burada bulunması, dok Hayır yavrum, aldanıyorsun. Mualkırdı. Hasta olduğun gündenberi seni na Peki, susuyorum, haydi söyle. BeDadımın sesi, düşüncelerimi yanda lim beyin, kendisinden ziyade, seni düBen, işittiğim bu umulmadık haberin torun çağırılmasma neden mâni teşkil etsıl merak ettiğini bir görsen böyle söyle ni ne diye sana soruyor acaba? mezdin. Ne diye soruyor olur mu? Bana verdiği baş dönmesine benzer şaşkınlığı sin? Selim Sekban Bey eğer başkalarının kesti. Kafamm içinde, kötü, korkulu fi şündüğü besbelli... Bir şey düşünür gibi sustu. Sonra, yüDadımın bu sözü, yüzüme bir alev üf sormasın da büyük annene mi sorsun? gidermeden, dadım, sözüne devam etti: görmemesi icab eden bir kimse ise, bu,kirler birbirini kovalarken, gözlerimi kazünü bana yaklaştırdı: lenmiş gibi, yanakWımı kızarttı. Senin yanına girip çıkan, ilâcını veren, Dün, Selim Bey, hanımefendiye a onun aleyhine hüküm verdirecek bir hal pamışım. Hayır, dadı, uyumuyorum. Bir gey, Bey benim hastalığımı mı sana bakan hep ben olduğumu biliyor. deta danldh Neye doktor getirmiyorsu di. Gizlenmek, yabancı gözlcre görünme, {Arkası var). Tefrika No. 21 Nakleden: HAMD1 VAROGLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: