9 Şubat 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

9 Şubat 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yugoslavya - Macaristan arasında bir ademi tecavüz ve ekalliyetlerin himayesi için anlaşma yapılacakmış Ren nehrinde muazzam buz kütlelerisürükleniyor. Birçok vapurlar parçalandı Sene 22 —- No, 7650 — Fiatı her yerde 5 kuruş Finlândiyadaherta CUMA 9 Şubat 1940 harp çok kızıştı . Sovyetlerin bir noktada Fin hatlarına girdikleri rivayet ediliyor Finler mukabil taarruza geçmişlerdir; Rusların vücuda getirdikleri girintiyi ortadan kaldırıyorlar Balkanlarda vaziyet 11. - Yugoslavya Belgrad, 5 Şubat Yugoslavyanın, dışardan gösterilen ile içerde görülen durumu bir- birine benzemiyor. Hükümetin siyasi çehresile halkın hi, arasında bü- ruret karşısında et, diğeri tazyik altında sü- nın slavyanın işgülinden © sonra şimal hududuna Arnavutluğu ala ftan saran | in siyase- Fakat, ne lavyayı rliğ ğ mışlara unda İtalyanın, Balkan sulhun& göster bile, Yug 80 anı bu çetin coğ» aldığı tavır, nis fik sininni «Resmiz diyoruz, çün- a hükümetinin, Almân- galebesine tır. İt $ı emniyet yoktur. Ru- ya ki de İla anın: mesindeki mânay Mi rlar, İtalya- rİ'bir yardım ih- temamiyeti ba- nek olduğunu da an- ki Soy ilkesi yapacağı tek) gi günün birinde Bar hareket, «Balkanlardaki be z müdafaa etmek i tluk hududlarını <nişletmek olacakt Di $Ir. ” vE taraftan, ya hükümetile nlâşan Pap palık makamın Birvat a al mnın Hirv a üzerinde - artırmak istediği bi uzlarla, Sovyetlerin Balkanlara elmesine razı olmıyan İtalyanın bu- Ta komünistlerini x pek yadırgamamas 81 dikkatten kaçmiyor.. > & Bunlârı tana anlat, veri, harici tehlik, Sırp - Hırvat - Rumanyaya asl ialinin Yuz An Sirp münev- enin birleştirdiği Sloven unsur, tün dâvâlarını henüz salie LAL letmediklerini, faka herni Bi kart an gelecek aynı heyecanla karşı koyacaklarını Söyledi, ya, şimdiki halde, yadan iktisadi menfaatler Me n herşeyi alıyor, t goslz ya radyo âletleri ve Saire gibi nadir lüks mal birşey gönderemiyor. Bu iktisadi za- et ve bu kuvvetli komşuluk Yuğos- te tam bir bi- kıl mimi dü- attığı bu kıs- olduğu kadar ça- e . Bundan dolayı irliği, Yugoslavvanı yi nabileceği tek İmer yenile dir ki meçhuilerie dolu bir vaziyet or- Bu sayede- | Londra 8 — Helsinkiden gelen ha- berlere göre Finlândiyada bugün çok İ kanlı muharebeler olmaktadır. Sovyet- İ ler Karelide on gün mütemadi tasrruz- İ larda bulunduktan sonra harbe fasıla İ vermişlerdi. Fakat bu fasıla kısa sü müş, yeniden muharebe (başlamıştı Sovyetler Fin hattının merkezinde Sum- maya taarruz ediyorlar. Uğradıkları bü- yük zayiata rağmen taarruz devam et mektedir. Sovyetlerin burada bir noktada Fin hatlarına girdikleri hakkında bir rivayet çıkmışsa da teeyyüd etmemiştir. Fin tebliğinde dün bütün Sovyet taarruzla- rinin tard, 20 Sovyet tankının edildiği bildirilmektedir. Ankara 8 (Telefonla) — İstanbul kütüphaneli teftiş eden kütüphane İer müdürü B. Aziz Berker teltişleri ne- ticesini bir raporla bildirmiştir. Çok dikkate raporda kütüphane memurlarının d vamsızlıklarından, geç gelip erken nlmağı itiyad edindiklerinden, müdi lerin de bu kötü itiyadı kayıtsızlıkla ka: şiladıklarından hatta devam cedvellerini haftada veya 15 günde bir memurlara imza ettirmeği âdeta usul ittihaz edi diklerinden bahsolunduktan sonra cz- cümle deniliyor ki: (Devamı 4 üncü sahifede) ETE FER tasında Yugoslavya kendini yalnız hissetmiyor. Bugünün, kısa addettiği geçidini tedbirle, tahriksiz erinde, hattâ Yugo- lâvya ajansı bi inde, hemen her memleket, ve bilhassa Balkanlar mat | e ki lerinden bir sat görülmez. Sebebini sor- | dum, «Türkiye matbuatında Alman- ya aleyhinde yazılar çıkıyor!» dediler, Necmeddin Sadak tahrip” Fin topçuları karlar içinde çalışıyorlar Summa cephesine zayiat düşman zayin onu nisbetindedir. Paraşütle inen Sovyet asker- | leri aranıyor Stokholm 8 (A.A.) devriye kolları bu sabahtanberi Botnin körfezile Rovaniemi aramndaki mınta- Kada dolaşmaktadır. Bu kollar tayyare- lerden paraşütlerle atlayan Sovyet ms- kerlerini / araştırıyorlar. Bu muntakoya 60 kadar Sovyet askeri indiği tahmin ediliyor. Bunlardan mühim bir kısmının nerelerde bulunduğu tesbit edilmiştir. (Devami 4 üncü sahifede) Kütüphanelerde binlerce kitap mahvoluyor Memurlar geç gelip erken ayrılıyorlar, müdürler de bu kölü itiyadı kayıdsızlıkla karşılıyorlarmış Kütüphaneler müdürü Vekâlete verdiği raporda gördüğü birçok yolsuz hareketleri bildirdi. Vekâ- let de bu yolsuzlukların önlenmesini tamim etti MDbikkantleozs: Ücretli memurların âtisi ne olacak? Kırk yâşına gelmiş ücretli bir me müur tasavvur ediniz, Ancak yirmi 56. İ me daha çalışabilir. Şayed çahsi ser. idare et- | neşredildiği hal- | veti varsa ne âlâ, Olmadığı takdirde | Obuz, otuz beş senelik hizmetine rağ- men hayatın ortasında, çoluğuyla ç0- cuğuyla naçar (vaziyette Ukala caktır. Zira bu gibilere hiç bir tekaüt- lük hakkı tanınmıyor, Bunları koru- yan diğer bir içtimai munvenet teşki- lâtı da yoktur. Bu kabil insanlar ömürlerinin sonunu yoksuzluk içinde geçirmeğe ve ailelerini sefalette bıra- kıp gitmeğe ebediyen mahküm mu olacaklardır? Bu içtimai meseleyi kati surette halletmek için ne bekliyoruz? Vazife ve mes'uliyetleri ayni olan maaşlı ve İ ücretli memurlar ayni mukadderata Firlândiya | KŞAM Telefon: Başmuharrir: 20565 — Yazı işleri: 20765 — İdare; 20881 — Müdür: 20497 i İ | Paris8 (AA) — Havas: Türk malbuatı müme &nda Pransız hüküm: lerinin başlangıcı olmuştur. Kendilerine Parisin Paris olarak kaldığı ve dinin fevkalâde olduğu söylenil- mişti. Fakat, bunlardan birinin bize Bö7- ladiği gibi, bu hamlenin bu kadar mükem- mâl olduğu tasavvur 'edilemiyordu. Dünkü gün, yonuna muvasalatlarında Pnrise mahsus hara ile karşılşmışla; e Champs Ely- #öcs'deki otellerine gitmek Üzere sokaklar dan geçerken Alman propagandacılarının iddiaları hilâfına olarak Parisin küm yı- Bınları altında bulunmadığını görmüşler- dir. Türk heyeti bugün saat 1130 da Zafer #bidesine giderek Paris mevki kumandanı Arkadaşı Alinin Evvelki gece sabaha karşı Bayazılta antaşında bir cinayet işlendiğini ve bir gencin; eski metresini öldürerek ka- dının yeni sevgilisini de yaraladığını, bu sırada kendisinin de ciğer hizasından bir yara uldığını dünkü nüshamızda yazmış- tik. Bu kanlı hadise hakkındaki polis ve adliye tahkikatı dün ikmal edilmiştir. Vaka şöyle olmuştur: rafta Türk matbuat heyeti şerefine ziyafetler verildi B. Necmeddin Sadak, belediye daire- sinde verilen ziyafette Türk heyeti namına bir nutuk söyledi 8 e Çanakkalede bir ko- Iunu kaybeden general Goürsud tarafın- dan karşılanmış Bir askeri müfreze selâm resmini Yapaf- ken Türk heyeti Meşhul ölü âbidesine be- yaz zambak ve kırmızı gülden yapılmış big çelenk koymuştur. Müteakiben heyet, Hariciye Nezaretinde şerefine verilen öğle ziyafetinde bulunmuş- tur, Paris 8 (AA) — Dün Parise gelen Türk matbuat mümessillerinden mürekkep he- yet, bugün öğleden sonra şerefine Belediye dairesinde tertip edilen kabul resminde ba zır bulunmuştur. Şehir meclisi relsi vekili Dalliy refakatinde Seine prefesi B. Viley ve bro erkânı bulunduğu halde heyete hoş geldiniz demiştir. Mütenkiben Beline (Devamı 4 üncü sahifede) Beyazıd cinayeti faili. nin yarası iyileşiyor yarası ise henüz vahametini muhafaza etmektedir Yukarıda cinayetin olduğu ev, aşağıda solda Ali, sağda Hızır | © Nuruosmaniye civarında | kahvecilik eden Hızır ismindeki genç, bundan se- kir ay kadar evvel; Feriha isminde yirmi dört yaşlarında dul bir kadmla ta- nışmıştır. Feriha oldukça güzel bir ka- dındır ve ölen kocasından Turgut ismin- de bir de çocuğu bulunmaktadır. Hi- zarla Feriha, tanıştıktan sonra ileride (Devam: 4 üncü sahifede) (Üniversite rektörünün çayında kitapsızlık, hocasızlık derdi bir daha anlat — Rektörün adı Cemil mi?... — Hayır, sabrı cemili... dı) — Gazetalerden—

Bu sayıdan diğer sayfalar: