8 Mayıs 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

8 Mayıs 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET § Mavü 1940 Sarhoş... FOTO MAGAZİN Ankara İstanbul mekteblerî muhtelit maçı Türkiyenin en mOtekâmil edebî, San'at Salon mecmuası Sizi alâkadar eden her mevzuda en cazib yazı ve resimleri, san'at hareketlerini edebiyat, sinema ve fikir hayatmda en güzel nümuneleri bulacağınız yegâne mecmuadir. Bu nüshasında Mithat Cemaljn Poto Magazin için yazdığı yepyeni bir şiirini bulacağınız gibi seve seve okuduğunuz en güzide yazıcılarm yazı ve röportajlarını 24 üncü sayısında bulacaksmız. Siz de behemmehal bir tane Foto Magazin almayı ihmal etmeyiniz. 108 sahife 25 kuruş. I G A N G S T E R Peride Celâl «Size herşeyı o.duğu gıbi anlatacağım. Her cudumu bacaklarımın üzerinde zor tutacak bir şeyi». Bana öyle nefretle bakmanızı istemiyo takatsızlık içindeydim. Karşımdakini güçlükle rum. Hayır, hayır istemiyorum. Dinleyin: Dün, tanıdım. Hayri Ustada onunla beraber çahş vakit öğleye doğruydu. Kedi ile yerde oyna mıştık. Beni kolumdan geriye doğru çekerek yordum. Mel'un hayvan elimi ürmalayarak kur «bu gece keyifliyim, dedi. Nisanlandım bilıyor istanbul Ankara mektebleri muhtetulup kaçtı. Peşinden koştum, onu mutfakta musun? Yurü, benim tarafımdan davetlisin. Selitleri, maçını yapacak olan Ankara takıtekrar yakaladım. Karım orada bulaşıkları yı ninle bir karşılıklı çakıştıralım». «Hayır eve gikayordu. diyorum.» dıye, teteksiz isteksiz mırıldandım mı cumartesi günü şehrimize gelecektir. Allah belanı versin sarhoş herif! diye, fakat o beni çekip surükledi ve ayaklarım ona Muhtelit takım maçı Kadıköy stadında bağırdı. Hayvancığı öldürmek mi isteyorsun?. itaat ettiler. Yakm bir meyhanede karşılıklı" bir yapılacaktır. Bu maçı Ahmed Adem idaVe kediyi elımden aldı. Damalı gömleğini be masaya çöktük. Mezeler boldu. Karnım da a re edecektir. linden sıkmıştı. Goğsü iki boş torba gibi bu ön cıkmıştı. Çekmeğe başladık. O neş'eliydi. Bense Galatasaray, Boğaziçi final maçı da lüğun üzerine sarkıyordu. Buyük btr domatesi ı mahzundum. Hep karıyı duşünüyordum. Her ayni gün yapılacağından pazar günü Kaandıran kıpkırmızı yuzune küçük mavi göz ı zaman doğdukten sonra böyle pişman olurdurn. dıköy sahasında zevkli bir spor günü geleri sanki gomülmüştü. Evlenirken gozün kor j Arkadaş, nisanüsı olan kızdan bahse başlamıştı. çirilmiş olacaktır. muydü diyeceksiniz? Ama on sene evvel onun Açık saçık lıikâyeler anlatü. Nihayet benim de Maarif müdürlüğü spor servisinin idahiç de boyle olmadığıru duşunmek lâzım... O dilim çozüldu. Karımdan, işsizlikten konuştum zaman tostoparlak, güleryuzlu, hanımhammcık Bır arahk da ağlamış olacağım. Sonra masaları resi altında hazırlanan spor hareketlerinin bir kızdı. Neyse.. Mutfağın kapısının önunde a dolaşan ve soimuş, kokusuz çiçekler satan ih en canlı bir karşılaşması olacak bu maçyaklarımı açarak pervasız bir tavırla durdum. tiyar meczubdan karım için bır yığm çıçek al ların büyük bir alâka ile takib edileceği Onun sesini bastırmak için daha yüksek sesle dım. Bu göz yaşlarımı büsbütün artırdı. Çıkışı muhakkaktır. bağırdım. mızı hayalmeyal hatırlayorum. Arkadaş betıi Çatallaşan iş Sarhoş olduğumu nereden çıkarıyorsun? e\ın kapısma kadar getirdi, «haydi hoşça kal> Nazik kedini okşadık da günah mı ettik? Hay diye, sallana sallana uzaklaşü. Elımde çiçekler, Galatasarayın eski idarecilerinden boynu altında kalası be!. Nedir senden çekti merdivenleri guçlukle çıktım. Neş'em biraz yeMuslihle beraber Mısıra gidecek olan ğün?. r.'ne gelmişti. Karıma soyleyeceğim sözleri lekBulaşık sularile ıslak morarmı? yumruğunu ıarlıyordum. «Güzalim artık olup bitenleri unu Salim ve Enver bu günkü Toros ekspregöğsüne vurarak: talım.. Evet, sana biraz fazla vurdum, ama sen sile hareket edeceklerdi. Ya benim, ya benim? dedi. Elkapılarında de beni kudurtacak şeyler yapmıştın». Sonra da Fransa toprağından geçecek her yolcu çalışmaktan canım çıkıyor. Niçin? Sarhoş kö çıçeklerı ona verecektim. Anahtarı güçlükle DU on gün evvel izin için müracaat etmedikçe peğin birini besJemek için değil mi? Ah başı lup kapıyı açtım. Etraf zifirî karanlıktı. Elek pasaport vizesi vermediğinden bu »eyamın belâsı ne zaman kunulacağım senden? triği yaktım. Mutfak kapısı aralıktl. Derhal ka hat gene çatalh bir şekle girmiştir. Kan be>Tiime sıçradı. Bu kadar haksızlıK ol rımın onlüğünun ucunu farkettim. Yaklaşınca Üç kişiden mürekkeb olan kafilenin mazdı. Sabahtanberı ancak akşamdan kalma orada öğleyin bıraktığım gibi boyluboyunca cuma günü vapurla hareket etmeleri düyarım şişecik rakı, biraz da konyak bulabil yatmakta olduğunu gordum. Gevrek gevrek mişüm. Akşama ise nereden ne bulup da içe gulmeğe başlayarak «bak haspaya, o da mı sız şünülmektedir. Vapur yolile maçlara ye ceğimi bilmiyordum. Kalkmış bana sarhoş dı dı, nedir!» diye, yüksek sesle soylendim. Sonra tişmek de imkân haricinde görüldüğün yordu. Hayır sarhoş değıldim, hiç sarhoş de ısmini bağırdım. Fakat cevab vermedı. Eri faz den vaziyet, Mısırda bulunan mmtaka ğildim. Çalışmaya gelince şurada burada ıyı k.ö ia kafa tutuyordu. Parasmı aldıksa işte üstunü ikinci reisine telgrafla sorulmuştur. Ge tü iş buldukça çaiışıyordum. Fakat artık ma geri geürmiştik. Hem şu çiçeklere başıru çevmp lecek cevaba göre hareket edilecektir. rangozlara eskisi gibi iş kalmadıysa ne yapa bakmaması nezaketsizlik değil miydi? Butün yım? Geçen gun Hayri usta da omzumu ok$a seslenmelerime, döktüğüm dillere rağmen kı Boksör Melih şehrimize geldi yıp: pırdamıyordu. Sabrım tükendi ve gidip yatmaAmcrikada yapılan altın eldiven boks « İyi hoş ama, işler kesad gidiyor, senı ğa karar verdim. Fakat onun mutfakta kalması turnuvasında rakiblerini mağlub ederek yanıma alamam.» dememiş miydi? Bu yılan hoşuma gitmiyor, taşların üzerinde yatışı içime karı gene bunlan bilmez gıbi konuşuyordu. dokunuyordu. Nihayet sürükleyerek ve sık sık Nevyork şampiyonu olan Galatasaraylı Amerikada Şimdi birdenbire bana yaptığı bütün fenaiıklar kendim de üzerine yıkılarak yattığımız odaya Melih şehrimize gelmiştir. aklıma geldi. Komşu komşu gezip arkamdan götürdum. Yatağa yatırdım. Kendim de yanına tahsilini yapmakta olan Melih, ikamet söylediği sözler, kazandığı parayı bucak bucak uzandım, çiçekleri de yanına koydum, tutuş müddeti bittiği için Amerikayı terke mecsaklaması, ah hele bu para.. turdum. Fakat inadcı k a n bir türlü kımılda bur kalmıştır. İkinci bir müsaade alacak Köpek herif, sarhoş herif ben, öyle ha? mıyor, tatlı sözlerime cevab vermiyordu. Bu olursa, tekrar Amerikaya dönecektir. diye, ulur gibi bır sesle bağırdım. beni kızdırmaya başladı. «Hay kinci, mel'un diÜzerine yürüdüm. Başıııa geleceği anladı. ye söylenmeğe başladım. Sana ne iyilik yarar, 19 mayıs bayramma iştirak « Defol, defol diyorum sana.» diye ha>kır ne çiçek. Bu ne surat be!.» Ve ona sırtımı dönedecek sporcular dı. Sesi baykuş gibi kulaklarımı tırmalayor, ka düm. Kendimden geçmişim.. famı donduruyordu. 1 9 mayısta Kadıköy ve Şeref sahalarınOmzumu dürtüyorlardı, uyandım. Bir de ne Elimden kaçamadı. Zaten her zaman böyleyda yapılacak genclik spor bayramma mmdi. Yumruklarım tam goğsune gomiıldu, laın göreyim! Karı yanımda olmadığı gibi odanın ıçı takaya bağlı kulüblerden asgarî on sporkafasına indi. Kendimde muthış bir kuvvet his de insaıı dolu. Beni omzumdan durtenler polis cunun iştirakine karar verilmiştir. sedıyordum. Birdenbire her taraf dumanlaıumş kılıklı adamlardı. <Haydi karakola, pis katii:» dıye, söylendiier... Arkada duran saçları kar Kulüblere mensub sporcular Kadıköy tı. Onu bile farkedemiyordum. Sanki vurduğum şey büyuk bir bez torbasıydı. Nihayet yere yu makarışık cadı yüzlü bir karı: « Ben deme sahasındaki şenliklere iştirak edecekler varlandık. Bir arahk parmaklarım goğsıir.de dim mi? diye, haykırdı. Aşağıdan gürültüleri dir. katı bir şeye değdi. Biraz kendime geiir gibi duyunca bu sarhoş herif gece vakti gene bir Ayni gün spor teşkilâtı da Dolmabahcldum. Sırtmı donmuş, başıru ellerinin arasuıa haltediyor diye, içime bir kurt düştü. Ah, ben çede yapılacak yeni stadın temel atma almıs inleyordu. Parmaklarımla sıkınca bu kau bilirim, ben bilirim!..» merasimini yapacaktır. Bu karı kimdi? Bu adam benden ne isteyorşeyin bozukluk para olduğunu anladun. Ve bir sevinc sayhası kopararak onu oradan çekip al du?. İki kişi beni sürükleyerek kaldırdılar. KaYeni hakem kursu dım. Elbisesi yırüldı. Mâni olmak için kalkma labalıktan biri: « Vay mel'un! Kadını nasıl Birinci like dahil kulüblerin birinci taya, elımden para çıkınını almaya davrandı. Fa öldürmüş, döverek öyle mi!» diye, bağırdı. Cu kımlannda oynamış olanlara mahsus olakat muvaffak olamıyarak yıkılıp kaldı. Aıtık bana dokundu. Korku ile titremeğe başladım. rak açılan yeni hakem kursu cuma akşapara avcumda, emnıyetteydi. Parmaklarımı bi Sonra beni buraya getirdiler. Niçin mi ağlarer demir pençe gıbi üzerine kapatmıştun. Onu yorum? Bilmem.. Başım dönüyor, kulaklarım mından itibaren çalışmalarına başlıya' uğulduyor.. Hayır, ben onu yalnız doğdüm. O caktır. oradan kimsenin almasma ımkân yoktu. t Şimdi aklın başına gelır pis karı, diye, kadar.. Parasmı aldım, cvet parasmı.. Fakat Futbol federasyonunun geç cîe oisa, BÖylendım. Paran canın demektir, biraz soura başka bir şey yapmadım. Çiçekleri eline ver • bu yerindeki karannda büyük bir isabet miştim. Bana cevab vermemek için inad edi vardır. ulumaya, haykırmaya başlarsın.» Ve mutfağı terkettim, evden çıktım. Merdi yor, fakat yanımda mışıl mışıl uyuyordu. Bevenleri merken başım biraz donüyordu. Oda raber uyuyorduk.. Hayır, ben sarhoş değılim, Mersinde yapılan güreş komşumuz, ayakkabıcının karısı yanımdan ge sarhoş değilim, ben onu öldürmedim allalum, müsabakaları çerken öbür uca doğru uzaklaşü. «Gene saı allahım!.» hoş, allah kahretsin!» diye, mırıldandığını duyMersin 7 (a.a.) Cenub grupu serdum. Ora da bir küfür savurdum. Dışarıda rüzbest güreş birincilik müsabakaları, pazar Gregor gecesi gâr yiiîume çarpü. Hafif hafıf yağmur yağıyorgünü şehrimiz stadyomunda Seyhan, du. Caddede tektük insanlar vardı. Caketimin Meşhur caz üstadı Gregor şerefine To Konya, Antalya ve îçel bölgeleri güreş yakasını kaldırdım, parajı sevincle avcumda katlıyan otelinde bir gala müsameresi ter çilerinin iştirakile ve kalabalık bir halk sıktıktan sonra yürudum. Doğru meyhaneye diyeceksiniz, hayır.. Orada fena şakalarla canımı tib edilmiştir. Bu pazar günü akşamı sa kütlesi huzurunda muvaffakiyetle yapılolan müsamerede mıştır. Neticede Seyhan birinci, İçel ikinsıkan kımseler vardı. Hem Yorgi borcunu iste at 20 de başlıyacak meğe kalkacaktı. Yolumun üzerindeki bakkala muhtelif varyetelerle konser ve dans nu ci, Konya da üçüncülüğü almışlardır. Yeuğradım. Biraz peynir, biraz zeytin, iki şişecik maralan vardır. Aynı zamanda Maksud di güreşçi Kırkpınarda yapılacak güreş de rakı aldım. İskeleye indim. Sahilde devril ve Siva müesseselerinin mankenleri yaz lere iştirak etmek üzere dün hareket etnıiş bir sandal biliyordum. Manzara mükem lık elbiselerini teşhir edeceklerdir. mişlerdir. meldi. Etraf tenhaydı. Çabuk çabuk yürüyordum. Heyecan içindeydim. Paketime bakarak neş'elemyordum. Daha da çok param kalmıştı. Kayığın bulunduğu yere varınca kumlara oturdum, sırtımı kayığa verdim. Tabiî içmeğe başladığımı ilâveyc de lüzum yok.. Ah bu zıkkım1. İnsana dünyayı cennet yapıyordu. Serpelcyen yağmurdan bile memnundum. Yüzümü gözümü ıslatıyor, içimin ateşini ve kederini söndürüyordu. Artık o somurtkan insanları, ne ayakkabıcının «sarhoş herıi!» diye yanımdan ka • çan mendebur karısını, beni atelyesinin kapı eından kovan Hayri ustayı, ne de karım olacuk ağa bozugu düşünmüyo r dum. Yapyalnızdım. İçimi bir kuş gibi hafif hissediyordum. Yüksek sesle kendi kendime konuşmaya başladım. Sonra karımın kedisinin salladığım ipliğe doğru aplayışmı hatırladım. Bir zaman kahkalıalarla güldüm. Nihayet bana bir sükunet, büyıik bir iyilik ve rahatlık geldi. «Bir işe girmeliyim» dedim. Kırlarda küçük bir ev isteyordum. !5vı kendim bile yapabilirdim. Tavuklarım, kazla rım olmalıydı. Sonra çocuklar, minicik sarışm maviş gözlü kızcağızlar.. Olen kızımı hatırlayarak: «Ah mavişim, mavişim» diye, göğsüme vurup yüksek sesle soylendim. Kaç sene geç mişti? Hesabmı bilmiyordum. Ama kızcağız öleli herhalde çok olmuştu. Küçük güzel bir çocuktu. Onun ölümünün gecesi «avunursun» diSimav (Hususî) Simavda gencler arasında spor hareketlerini da^a fazla ye, meyhaneye sürüklemişlerdi. Hem ağlamış, canlandırmak için Genclerbirliğinden bir futbol eğitmeni gönderilmiş ve takımı hem içmiştim. Sonra avunmak için hep mey çalıştırmağa başlamıştır. Gönderdiğim resim, Genclerbirliği futbol takımmı bir lıaneye gitmiştim. O zaman benim karı böyle arada göstermektedir. sert yüzlü, fena dilli değildı. Evimiz derlitopluydu. Benim işim, lekesiz temiz elbiselerim, hatta '. pazardan pazara çaldığım bir tamburum vardı. «Geç canım bunlan» diye, düşündüm. Zaten şi; Şşeler bıtmişti. Gözlerim kapanıyor, içim geçi| yordu. Sandalın içine girip boyluboyunca uzanPdım. Sızmışım.. Uyandığım zaman her taraf kalıanlıktı. Yağmur fazlalasmış, üstüm ıslanmıştı. (Başım şiddotle ağrıyordu. Kalktım ve eve gitfneğe karar verdim. Hayalmeyal öğleki sahneyi, karımı döğduğümü hatırladım. Elimi cebime götürdum. Geri kalan paralar hâlâ orada duru\ yordu. Gülümsedim. Zavalh karıcık paraların uçtuğunu anlaymca kimbilir ne ağlamıştı. Birdenbire büyük bir pişmanlık duydum. «Ne '. sefil herif oldum be!» dive, mırıldandım. Ayağımın ucunda duran şişeleri hiddetle öteye itip evin yolunu tuttum. Evin sokağına girerken beni isteksizlik aldı. Karı gene bağınp çağırmcya, kavgaya, konukomşuyu başımıza toplamaya başlayacaktı. Ne yapmalı? Böyle zamanında hiç bir söz kâr etmez, hele beni biraz pişman, zebun gördü mü büsbütün azıtır. Parasının üstünü veririm, Hayri ustanın iş vadettiğini de söylerim, beıki yatışır diye, düşündüm, biraz rahat ettim. Fakat bir iki adım atmamışüm ki : biri omzuma çarptı. Sonra durdu. Gülnıeğe >başladı. «Sen buralarda ha! Yakaladım, elimden Edirne (Hususî) Edirnede askerî futbol takımları arasında yapılan şampiyonada Topçu alayı takımı büyük bir farkla birinci olmuştur. Gönderdiiurtulamazsın.» diyordu. Kafam sersemdi. Vü i ğim resim, gampiyon takımı bir maça çıkmadan evvel göstermektedir, Polis Avcı Taburu Filmlerinin en heyecanlı şaheseri ve 940 mevsiminin en büyük filmi RADYO Bcgünkü program 3 EADYODEFÜZYON POSTALASI DaJça ozonlağu: Ttirkiye Radyosn 1648 m. 182 Kc/s. 120 Kw. Ankara » T. A. P. 31.70 m. 9465 Kc/i. 20 Kv» 12,30 Program ve memleket saat ayan, 12.S5 Ajans ve meteoroloji haberleri, 12,50 Muzik: Muhtelif şarkılar (Pl.) 13,30 14,00 Müzik: Küçük orkestra. (Şef: Necib Aşkın) TÜBKİYE 18,00 Program ve memleket saat ayan, 18,05 Müzik: Oda müziği (PL) 18,30 Müzik: Saz escrleri. Çalanlar: Fahire Fersan, Renk Fersan, Fahri Kopuz. 1 Peşrev, 2 Saz semaisi, 3 Sirto. Okuyan: Necmi Rıza Ahıskan. 1 Alı Rifat Rast şarkı: (Anlatayım halimi dildare) 2 Dede Rast şarkı: (Gene bir gülnihal) 3 Hafız Saba şarkı: (Dil mest olur) 4 Saba türkü: (Bir esmere gönül verdim). 19,00 Konuşma (Dış politika hâdiselen) 19,20 Müzik: Çalanlar: Kemal N. Seyhun, Cevdet Çağla, İzzeddin Ökte, Fahri Kopuz. 1 Okuyan: Semahat Özdenses. 1 Udî Mehmed Şehnaz sarkı: (Suphu bulsam sinei safında) 2 Udî Ibrahira Şehnaz şarkı: (Süzdükçe güzel gözleri) 3 Münir Nureddin Suzinak şarkı: (Durmadan aylar geçer) 4 H. Mehmed Suzinak şarkı: (Vâd' eylemiştir ey peri). II Okuyan: Mustafa Çağlar. 1 Civan Ağa Hicazkâr şarkı: (Riyasız çeşmi ahuyu sevdim) 2 Muhlis Sabahaddin Hicazkâr şarkı: (Eminemin on beşe vardı yaşı) 3 Hicazkâr türkü: (Bir yar sevdim Kuşadalı) 19,45 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 20,00 Müzik: Fasıl heyeti, 20,35 Temsil: Ankara. Yazan: Yunus Nüzhet Unat 21,35 Serbest saat, 21,45 Müzik: Riyaseticumhur bandosu. (Şef: İhsan Künçer) 22,30 Memleket saat ayan, ajans haberleri, ziraat, esham tahvilât, kambiyo n u kud borsası (fiat) 22,50 Müzik: Cazband (Pl.) 23,25 23,30 Yannki program ve kaparuş. £ Harlkulâde bir program I 2 0 l n c l A asrın VenL'sU M JAMES A r« E L Sinema yıldızlarının en güzeli Baş rollerde : ROBERT LİWİNGSTON JEAN TRAVİS JOHN CLAUDET Amerikan polis teşkilâtını şaşırtan, memleketleri bir felâket gibi aşan bir afet gibi saran halk düşmam Gangster çetesinin emsalsiz maceralarL CAROLE LOMBARD ın STEVART İle Meşhur ROMEO JULYET filmine üstün olarak çevirdikleri L Bugün Süper filmi ile ayrıca : Sergüzeşt filimlerinin en büyüğu bütun dünyaya dehşet vermış olan BiRBiRi İÇİN YARATILMIŞ ıBuglln başladiı ALKAZAR Sinemasında BASLIYOR. Matinelerden itibaren Beyoğlu Halk sineması Bu günden itibaren iki filim birden 1 Esrarengiz Adam. M. Moto. 2 Ikizler. Lorel Hardi, türkçe sözlü. Görünmeyen Cani Ikl kıymetli san'atkârımız şerefine Gala MUsameresi NAŞiD CEMAL SAHİR c ÖLÜM F R A N S I Z Tiyatrosunda edilmiştir. 9 Mayıs perşembe gunü akşamı parlak surette tettib (Naşid Mısırlı Prens rolünde) (Meçhul Serseri Opereti) Bedrlye SUheylâ konserl Mlçeler varyetesl Okuyucu K. Semlha Maestro Jorj Orkestrası Blletler az kalmıştır. PATRIC KNOVVLES • RICHARO COMWEL ROCHELLE HUOSON gibi Uç bUyük yıldızın çevirdikleri en güzel, en heyecanlı ve mllthiş macera flllmleri. 1 1HiND AVCI ALAYI Bugün matinelerden itibaren Sıhhat Vekâletinde Dr. Remzi, diş tabibi Cemal Kâmil, fransızca muallimi Ulviye, kimya mühendisi Afife Gönencin pederi, Afyon meb'usu Mebrure Gönencin kayınpederi, sabık Şehremaneti mü fettişlerinden Kıbrısh Kâmil Gönenc, kısa bir hastalıktan sonra vefat etmiştir. Ce» nazesi bu günkü çarşamba günü ikindi namazı Feriköy camiinde kılındıktan sonra Feriköy mezarlığma defnedilecektir. Şehzadebaşı T U R A N Sinemasında YENlfESERLER «Günler» ve «Bir an» ) Mevslmln Ikl bUyUk ffllml birden 2 C A P R i C ^m ( KAPRiÇiO ) LILiAN HARVEY* in oynadığt mevsimin en güzel aşk ve ihtiras filmi. Saat i i den itibaren devamlı matlneler. C î O Kıymetli bestekânmız Necib Celâl yeni iki eser bestelemiş ve bu eserlerin notalan Şamh İskender Kutman nota neşriyat evi tarafından bastırılmıştır. Necib Celâlin bu eserlerinden biri «Günler» tangosudur ki bestekâr burada kendi hayatmın bir parçasmı musikinin beliğ nağmelerile çok güzel tasvir etmiştir. İkincisi «Bir an» namında güzel bir tangodur. Musiki meraklılarına tavsîye ederiz. ' KONSERVATUAR KORO Konseri orkestra refakatile ÇEMBERLiTAŞ sinemasında BugUnden itibaren 3 film birden tarafından yatatılan 1 Sinema âleminin en meşhur iki dans yıldızı Solistler: F. V. Ştatzer • I. Balkır Şef: MUHİDDIN SADAK 11 mayıs 940 cumartesi g^ünfl saat 21 de FRED ASTAiRt ve GiNGER ROGERS FRANSIZ TİYATROSUNDA SAMATYA BAKIRKOY EÜ Y P ŞEHREMİNI ve civar okul NAZARI dırektörlerinin DİKKATINE: 2 Sinemacılık san'atının en burük haıikası ve milyonlar sarfile dara gfetirilmiş muazzam şaheser BÜYUK D A N S mey Simavda spor hareketleri canlanıyor j 3 Varyete sahneleri ve cazile, danslarile meşhur ilkbahar mevsiminin ilk şeref programı ^™" 1 RADYO Yarın matinelerden itibaren L A L E Sinemasında 2 süper film birden PASİF KORUNMA FİLMİ Bu filme gündüzlert hususî surette yapılacak matineler için mutabık kalmaları rica olunur. Samatya ŞEN Bakırköy BAKIR • Eyüp ŞAFAK, Şehremini AKGÜN sinemaları müdiriyeti Maarif dlrektörlUğUnün tamlm ettlğl SARAYI Amerikanın en güzel tenoru ( KENI BEKER ) ve en ateşli yıldızı AN 2 HUDUD CASUSLARI Dünya harbinin binbir esrar ve entrikalariyle dolu en heyecanlı vak'aların dan alinan büyük Fransız filmi MlLLER'in yarattı^ı ve milyonlarla süslenen muhteşem film. Sümer sinemasında Bir yıldız'ın başlanğıcından zaferine kadar geçirdiği safahatını gösteren bir fılmdir. Bugün 3 ve 4 Her hafta 2 Jurnal: Paramunt Jurnal (Fransızca) Biritiş Jurnal ( Türkçe ) 1 YILDIZLAR NASIL Doğar? 2 bUyUk film birden : f Edirnede yapılan askerî futbol şampiyonası j MISTER MOTO 2 • SOLGUN GUL Hlssl ve müesslr bir Franslz filmi Seven bir kalbln çllesl Baş rolde : DOLLY HAAS ve ilâveten Ekler Jurnal S O N M ELEK Sinemasında Bu Akşam Üniversıtelıler; Gencle?; San'at ve güzellik arayanlar: Senenin en san'atUâra ne> en asîi ve en n e f i s BUYUK ATES ( REMBRANOT) * Büyük dâhinin hayat ve sevdaları şaheseri Baş rollerde : CHARLES LAUGHTON Reji: ALEKSANDR KORDA Bu film unutulmaz bir hayat deısidir. Metro Jurnalde NARVİK'te büyük deniz muharebesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: