28 Ocak 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Ocak 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 tkfadk&ım 1»41 A B Çivi ihtiyacı Japonyanın tehdidi TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ Bundan evvel öra i'e gozden geçirdiYazan: aponya Hariciye Nazınnın, ğimiz ÇDT. Legendün de bahis mevznu ettiğhntz dre) ve (Henri Ankara 27 (Telefonla) Yabancı memleketlerden çivi ve tel getirtmek için nutku, Japonya namma, AMathieu) nazariyemerıkaya karşı, tam bir tehdid sayılabi müzakereler yapıhnakta, diğer •taraftan âcil ihtiyaclan karşılamak üzere yakm ieri Avrupa ilminin lir. Bu nutkun anlattığı vaziyet gayet memleketterden çivi ve tel celbolunmaktadır. Bu cümleden olarak Bulgaristan klâsik telâkkilerine tamaınile muga 1904 tarihlerinde işte bu noktada bulsarihtir: «Büyük Okyannsnn garb kjsnn dan ilk partide 61 ton çivi getirtilmiştir. yir esaslara istinad ediyordu: «Legendre duğu iki kurganda yaptığı hafriyat ilim Japonyanm nüfoz mıntakası oldoğu halnazariyesi• Çin medeııiyetinin beyaz ır alemini yem bir .ziya ile aydınlatan çok de Amerika buraya doğru sarkmakta ve ka mensub olan esH Türkler tarafm mühim neticeler vermiştir: Şimaldeki Japon hukukuna karşı saygısızlık göedan kurulduğunu ve sarı ırkın beyaz biıinci kurganda çıkan eserler tarüıten tererek bütün Büyük Okyanusu benimîarla siyahlardan mütevellid melez bir evvelki devirlere ve cenubdakı ikinci semek istiyen bir vaziyet ahnaktadır ırk olduğunu ileri sürüyor, «Henri kurganda çıkanlar da fcıriu devrinin Amerikanm Filipin adalarmı ve Guam'ı Mathieu nazariyesi» de knmral tipli başlangıcına aiddir. Birinci kurgan meüeri üs olarak kullanmaktan maksadı, 1 Türk ırkına menşe olarak cenubî Me deniyefinde at vesair "hayvanların ehliJaponyayi yavaş yavaş tecrid etmek zopotamya esasını tespit ettikten son leştirildîğine, taş ve bakır aletler kulgünün birinde Japonyanm •zerine ra bu büyük ırkı Milâddan üç bin yu lanıldığına ve üzerleri hendesi şekillanmaktrr. Amerikanm, Çini. Avnstralevvel garbdan şarka doğru bir nnıha lerle süslü çanaklar yapıldığına delâlet yayı ve Yeni Zelandayı ilk mödalsa ce»et yaparak OrtaAByaya sonrad'an eden eserler vardır. (Pumpelly) bu eserhattı saymasmın hîkmeti, Japonyayı çeyerleşmiş gösteriyordu (1). Türkoloii lerin Milâddan 5000 8000 sene evvelvinnek ve vunnak istemesidir. Japonya Eahafindaki umumî teiâkkiler içinde hu lerine aid olduklarını tahmin etmişse ise buna imkân venniyecektir ve onun susî ve şahsi birer faraziye teşkil eden de, (Dr. G. Contenau) canakçılık üsluiçin Japonya ile Amerika arasındaki Londra 27 (Radyo) Hariciye Nazın bu iki nazariyenin her ikisinde de klâ iuınuu Elâm ve Sümer eserlerüe olan nriinasebetler tek bir kıvılcıtnla yangın Matsuoka'nm dün Amerika Hariciye sik ilmia teyid ettiği çok nuhüm ve munasebetine istinaden, hepsinin aynı çıkaracak bir mahiyet ahroştır.» Razırı Cordell Hull'e cevab veren n çok kuvvetli esaslar bulunduğu halde, devre, yani tarihten evveiki zamaniaAnkara 27 (BJL.) Askerlerinıize Japon Hariciye Nazırmm bn tezi, A kundan sonra bugün Başvekil Prens pılan kışlık hediye teberruiarı etrafın bunların her ikisi de o umumi telâkkı rın sonu ile tarih devrinin başlangıcımerikan tezuun tam zıddıdır. Çiinkü Konoye Japon diyetinin bütçe encümeda aldığımız telgraflar, dün Hatayda lerin baricinde ~kaldı. Bunuııla oeraber, na aid oldnğundan bahsetmcktedir (3). mütecaviz bir âevlet değUdir m karşısmda beyanatta bulunmuş ve (TungDekien) yukarıda gördüğümüz yapılan Mehmedcik günü münasebetile klâsik ilmin meydana çıkardığı yeni Amerika hiç bir miileün ynrdunu istilâ bilhassa Japon Çin harbinden bahsetKırıkhan kazaa halkı aynen verdikleri esaslar da Türk ırkırun medenıyet ta nazariyesini tespit ederken, bir taraftan etmemiştir ve hiçbir milletle harb halin miştir. Başvekil demistir ki: yünlü ve pamuklu eşyalardan maada röündeki şerefli ve azametH rolünü eski Çin vesikalarile yeni jeoİDJi tetkikde değiidir. İstilâ ve tecavüz, karşı taxa« Japon Çin muhasamatı besinci gene hediye tedariki maksadile iki bin meydana çıkaracak neticeler vermek ierine ve bir taraftan da Türkistan haffm siyasetidir ve karşı taraf ba yüzden nesine girmek üzere olduğu halde iki lira teberruda bulunmuştur. ten hâli değildi. Bu vaziyetin en ba riyatmın işte bu mühim neticelerine issonu gelmiyen muharebeler yanmakta taraf arasında hâlâ bir tesviye imkâm TİZ teceuilerinden birini 20 ağustos 1922 tmad etmektedir. Çok kuvvetli esaslara Çoruhun Ardanuç nahiyesi halkı asdır Onun için Amerikanın tecavüzle it bnlunmamışUr ve bu hususta mes'uliye tarihinde «Rio de Janeiro» da toplanan dayanan bu mühim nazariyeye gore geham edilmesi. çok garibdir. Fakat mü bana aiddir. Bugüne kadar milyonlarca kerlerimize kışlık hediye olarak şirn »Beynelmilel yirminci Amerikanıstler rek Çin medeniyetini, gerek «Kalde» tecaviz devletler, istüâ etmek istedikleri yen sarfettik ve bdnierce asker feda ettik. diye kadar 1689 parça, jVIerzifon halkı kongresi» nde Çin delegesi (TungDe yani Sücıer medeniyetini Türkistandan her yeri kendi öz mallan saymak ve is Bu vaziyetin uzayıp gitmesine karşı da ilk parti olarak 1726 parça muhtelif kien)4n okuduğu tebliğde gösterebiliriz: gelen muhacirler kunrnış demektir: tilâya uğrayan milletlerin haklannı gelmek icab ediyor. Devlete son hizmet eşya vermişlerdir. Şarkî Karahisarm Yeni Çinin bu kıymetli âlimi. «De l'cri (TungDekien) in aynı zamanda hem kat'iyyen tauraıamak esasına göre hare ohnak üzere bu ifi başarmak istiyo bugüne kadar veTdigi eşya möctaan 5363 gine des Americains precoîombiensj is (Dr. Legendre) narariyesini, hem (Henheyeti (Merv eivannda) ytraltmdan Kayjumu mknberin albnda gunahkâl parçayı bulmuştur. Kayseri halkı da ket ettikleri jçin bu tarzda söz söyliiyor dün Kızılaya altmcı parti olarak 1070 mile fransızca yazdıgı hu ıtiiîhim tcb ri Mathieu) yn teyid eden esaslan işte bunların medeniyetlerini tesciye eden vaziyette yakaiayınca: ve htçbir tecavüz hareketinde buuuunıJtıpon • Sovyetler rrtunasebatı çift yün çorab ile 209 kazak, 3Z9 çift liğinin 1213 üncü sahifelerinde eski bımlardrr. Yahnz ÇinH âlimin nazariye hususiyetlerî Koî* bir tp^ım Tuuu! Allah belâm verun! Ztndd yan devletteri •dahi tecavüzle itham eTokyo 27 (a*.) Meb'nsan mecüsin yiin eldiven, 125 parca mnhteiS eşys dünyanm muhtelîf taraflanna OrtaAs «nde biâm için bilhassa dJkkat edile kiiçük heykeller {îkannıstu. Turan yay herif! Bu ne edebsizlik! diye bağıran decek derecede ileri gidiyorUr. yanın îlk medeniyetini nakletmiş bir cek çok mühîm Wr nokta vardrr Av lalnnnın gittikçe kuruması yüzimden imama, kayyuBHtn verdiği cevabı bilir* de Hariciye Nazın Matsuoka'dan bir vermişlerdir. Bumm sebebi, tecaviz siyasetini bek meb'us şunu sormuştur: ana ırk esasına aid nazariyesini göyle rtrpa flminin klâsik teiâkkîierîle taas göç etnıeğe mecbur olan bu kabilelerin siniz: Kayseri Sümer bez fabrikası mem leyen akıbetten korkmaktn. Çünkü Asnlatrrr « Sovyetler Birüğiniodünyada yeni snblarına büjrük bir itina ile hürmet garb taraflarmda snlak ve müraJjh bir Edebsizlik değil efendi, yersizük. merikanm demokrasi cenhesine yapbğı mzamın kuruunasmda işbirüğine flcna ve işçileri de askerlerimiz için Kızılaya :Jeol»ji «etkikatından fikan aetice v« riayet «den bn flrtiyartîı adam, na toprak aradıklan anlaşıinıakiaılır. BunCenabı flak kimscTİ yersiz etmesin Î600 pamrfdu tevdi eyîemişîerdir. yardım sayesinde bn cephenrn Avnrjn içîn Japonya Rusyaya bir nüfuz mmtazariyesinin hiç bir yerinde «Türk. ıs lar İrandan freçükten soara Mezopotam iTerİB ibadette 4e, kababatte ıte, scyaÖmerköy nahiyesi halkı 997, Susurhı ye gire, yeryüzönde insamn nıImrıiBda kaaanaeağı muvaffakiyet, nihayet te kası tfkljf 49Üniş midir? yaya nâkifn «lan yaylalara vannışlar hatte de, siyasette de kıymeti büynktür. halkı 2671, Kızılhisar haikı 850, Söğüd dan evveHri devirlerde (Thctys) ismİB nıini ağzma bile almamıştır! Çünkü onun dır.» cavüz siyasetinin Asyada «H ıflîmıı .h*Matsuoka «ju cevabı vwunVtin 6e bir iç deniz Sîber>anın (İrkutsk) gözünü yüdıran klâsik telâkkiye gore zırlayacak; Attaerika, İngiltere ve Sov« Sovyet Japon münasebetlerini halkı 2.554, Lüleburgaz halkı 1.71S, İs k a v s n Himaiâya tepelerindoı, J ı j a o ı ı Türkler Türkistane muahhar devirlerOrta Asyadan kalkıp «tıpkı bir yel «Bir yerdeki yok nağmeni takdîr edecek yetlerden yardım gören Çin, istiklâl ve tanzim için bütün gayretler jrapümakta kilib halkı 954 parça eçya teberruunguş» fimal topraklarını cenub topraklarındao, de gehnişlerdir. Halbuki son tetkikle paze gibi» etrafa dağıiarak ilk medet rfurriyetini kazanarak Japon istilâsmdan dır. Eğer bu münasebetler iyileşec*k o da bulıınmıı&lardıı^ yani finuldeki (Aagorm )kıfasmı ce rin verdiği netieeler bu hükmün yan niyet esaslarmı bir taraftan Çine, bir «Tazyîl nefes eyleme tebdîli makam et!» kurtulacak ve böyleoe Avrııpada izmih lursa iki nıemleket arasınâaki müzake•ubdaki (Condwana) kıt'asından avırır lış olduğunu meydana çıknrmaktadır; taraftan Mezopotamyaya ve daha garba Dryen şafcrrn de derdi «yer» meselelâle tığrayacak olan tecavöz ve istilâ d reler dünya zaviyesi bakımmdan ve daBu iç 4enîz, Atlas Okyaausunu Ak hilhamn aBtropolojik AoUUof çok mü götüren ve biihassa «Sümer» ismindeki adir Çünkü insan 4a aıarui gibidv. yaseti şarkî Asyadaoa da ayni akıbeta ha geniş bir nispette cereyan edecektir.» 4eniz vasıtasile Asyanın ceaabu şarkâ himdir: Meselâ «Edimbourg» Üniversi kültür ve medeniyet istasyonunda Türk ¥erini sevmene gelijtm uğrayaeaktır. âne isal ederdi. Zaman geçtikçe, bil tesi nrefesörlerinden (Gordon Childe) Hilinin en eski şeklini de rrkî hüviyeB«, dahna böyie ohnnştur ve olacakİşte Japonyayı flfnAtlen tebdidler hassa üçüncü devrin (terfiarre'în) or in «L'Orient prehistorique »israile in tine delil olarak bırakan bu meden! trr. TrenHe yeT arar, vaparda yer arar, savarmağs eevfcedea mnA bodur. teianna cktğrn bn u ı ı n ı n i sa küUcri giiizceden iransızcaya tercüme ediien kavmin antropolojik tipi «brakisefal rramvmyd» yer ararsnnr. Ve dikkat bîr takım parçalara ayrıldı; bunun üze eserinin muhteiif yerlerinde tespit etti Alp» tipi, menşei Türkistan yahud AlÇin Japon harbi: ederseniı bürön cihan yer aramakia rine sünaide ve ceımbda bnlunan o iki ği gibi (4), arkeologların Mısırda, Sü tay ve haşiıca hususiyetleri madenrilik Roma 27 (a*.) Stefaafc te 2T («.a.) Macar HariFakat bu tehcfidin nuessir olmıyacağı Faşist çiftçiler konfederasyonu reisi kara parçaa birleşip Asya kıt'asnn 4ef merde ve Hindistanın «İndus = Sind» ve hayvancılık olarak tespit edildiği Bugünkfi mücadelenin esası hep ve Amerika yı Mister Buzveitin sij*se <aye Nazırı Kont Csaky dün gece 51 millî müşaviri Müzarini, radyo ile çift kil etti ve bu kıt'a dahi şimal tarafıa havzasında münteşir bulundukları Or halde. bu tespiti yapan Avrupa ilminin tiaden oevirraiyeceği füphe fötürmez. müştür. Müteveffa eski bir Macar a çilere hitaben irad ettiği bir nutukla, dan çikerek Siberja ovasnı ve cenub ta Asya lipi, «brakisefal» tnr Alp ti «Türk» kelimesini hâlâ telâffuz edeme .yer» meselesi değil mi? Ama adına kuai «hayat sahası. kinti Amerika, tecavüz ve tftilâ siyasetini ilesme mentmfadu. 1938 4enberi Macar iaşe sahaanda en büyük ve katt yar tarafıuda da Hind Okyanncnmı vâcu pidir. Çin membalarında Türk menşe mesi, zavallı (Tung Dekien) in de yıkmak içkı demokrasi cephesine yar haricî siyasetini idare, etmekteydi. de getirdi. Bununla beraber, Asyan» inin Aral ve Hazar havzalaruıa musa ayni sükutu brtikâb etmesine sebeb ol «Biüsteıuleke» kimi sümürge der. Hepsidımm ziraate teveccüh ettiğini, bu yüzKont Csaky'ye perşembe günü millî den ziraatin istihsal ölçüsünü azamî de ortasmda gene büyük bir iç deniz kal dif gösterilmesi ve bilhassa «Divanü Lu makla beraber, ortaya attığı nazariye, nin vardiğı nokta birair: Yer. dıma devam edecek ve Japonya güıuin birin4e bu siyaaeün Avrupada kat'î bir eenaze merashni yapdwakttr. receye inkişaf ve tekâf etmek vazifesi dı ve bn deniz gittikçe bir takm kS gatitTürk» te Türldstarun en eski aha o kelimeyi 'telSffaz etmek cesaretini [Bn snuiirge lâfım bUe bile böyle yarinhidama uğradığını göracekür. Hatta, Kont Csaky'nin halefi tayin edilineeye ile mükellef bulunduğunu, bundan baş çük denizierle göllere tahavvül etti: Bn lisi Tîirk olduğunu gösterecek delffler göstermiş bir flri Avrnpa mSellifİni dım. l a i i ve coğrafya diliae müstemieke gayet iyi bir şekilde inkişaf etaıekte kadar hariciye işlerile Başvekil meagul ka en yüksek fedakârlığa katlancrak denizlerfe gdller, arttk Okyanusla hiç bulunması da bunu teyid etmektedir. teyid etmekten de hâH Vsimıs deefldir. mukabili olarak yeni giren bu kelimeyi olan Çin barbinin 4e Jtvpony* tacm olcakta. tsmaa Hami DANtŞMEND sümürge diye knUaaıyorlar ama bunun milTetçe sarfedilen askerî gayrete yar bîr ittisalleri kalmadığından dolayı kn Zaten «Anau* çana'kçıiığında tespit edikâkü «lan mastar sümürmek olduğnna fından takib olunan istilâ ve tecsvüz drumaya başladı ve bu suretle eski za ien tezyinat üslubu bir taraftan Sümer dım için bu işi en yüksek bir içtimaî göre bundan yapılacak ismin cevherinyasetine kat'î bir darbe indireceğini tahvazHe çekHnde teiâkki etmesini beyan maıriarın a bfiyük sa sathi nihayet c« üslubunu andırmakla beraber, bir ta(1) Bu îki nazariyeye aid etüdler min etmek mümkündür. rak bir o»l nalini aldı. İşte bu tedrid raftan da eski Türk ve şimdîki Türk • Cumhuriyet» in 14 ve 22 îkincikânun deki «sesli» leri değiştirmeye imkân yuk. eylemiştir. Onun için (alâ VâNu) sömürge demekuruma hâdisesile mütenasiben bazı ak men tezyinatile de karabet gösterroek 1941 nüshalarındadır. Çünkü Çin mukavemeti günden güne aıeli, buna sömürge dejneli!] knvvetlenmekte ve Çin lideri ÇanKaygöç hareketleri de vukua gelC tedir. Vaşington 27 (a.a.) Âyan meclisi, ÇZ) Dr. G. Contenau, «Manuel d"ArŞek'in bugün 3 milyonluk bir ordu ile Amerika Birleşik Devletleri filosonun netice itibarile eski medeniyet deVoUndaşa, hemşeriye .yerli» diye Sümer dilile Hind Avrupa dillerini cheologie orientale», 1927 Paris tab'ı, harbe devtun ettiği tahakknk etmekte hava müdafaa tertibatının modernlefüverdiğimiz kıymet bir «yer» i elnşunviılerinin yerine bir takım barbarbk mukayese içia mühim bir eser yazmış c. 1, s. 115 ve 416 517. dir. 193S senesinin ilkteşrinindenbcri rihresi için 300 milyon dolarlık tahsisat olan Fransız âlimi (C Autran), umu(3) Ayni eser, s. 419. Nevyork 27 (a.a.) cHavas» Kana devirleri kaim oldu. «Babilonya, Mıs», garbî Çinde yerleşen ÇanKayŞek son kanun projesini müttefikan tenvib et(4) 1935 Paris tab'ı, s. 121, 167 ve 192. «Yer» dünyada, abirettıe de, hayaide, Çîn ve TBnd medenîyeflerme tayin edl miyetle Orta Asyayı esas ittihaz esuz kaynaklan haiz olan bu ülkelerde miştir. Bu kanun projesi halen imza için dadan kaçan bir Almaa tayyare subayı, (5) «Sumerien et İndo europeen», hatırda da daan kıyraetndir. tarihlerden çok zaman evvel, in derek «Ural Altay» mıntakasını muNevyarktaki Alman konsolosiuğuna gelkur4uğu teşkilâtla Çin miili harbini ga Beyaz saraya gonderiimiştir. azzam bir «brakisefal» stokuna menşe J 1925 Paris tab'ı, s. 140. Sen onu iyice akhna yerleşfSri Demeğe muvaffak olmuştur. Bu subay, çim sanlar Maverayi Hazer vahabnnda v* yet mükemmel bir surette idare etmiş ve eseJâ Aşkabâd dvarınaaki (Anau) ta gösterir (5): Bu brakisefal «Home a l i (6) 1923 Paris tab'ı, s. 233. SğinİT zaman farkırra varmadan «yer» e diye kadar 14 duşman tayyaresi düşürbütün nemlekeani kurtanocıya kadar kryraet verirsınÎT. müs bulunan 26 yaşınâa Baron Franz raflarmda yaşayorlardı. Bunlar daha • harbi devam ettirntek imkânuıı haiz olzamandan itibaren şehirlerde oturuyor, Bir Ermeni dostunuza: on Werra'du. duğunu bütün dünyaya göstermiştir. buğday ve arpa ekiyor ve kendilerine Vichy 27 (a.a.) Un stoklarının Falanca nereye gitti? diye sorarsaDiğer taraitan, Colombua gemisinin ÇanKayŞekln bu hunaaet ve laaiiazaiması dolayısile, 1 şubattan ltl Angel Island'da enterne edîlen 400 aynMl «aMllMCk M f i M l l l l CaMuâfU nız: yeti çok münim neticeler vermekte ve baren ekmek tayini büyükler için kişilik Alman mürettebaü, yeni Meksi ip terbiye etmeğe çahîiyorlardı. O mın Yere gittü der. Siz olsanız: Çin kuvvetleri muhteüf sahaiarda nuigünde 350 gramdan 300 e ve işçiler ka eyaletinde dağlık arazide kurulan akada sularm çekihnesl yuzünden bn Bir yere gitti derdiniz. Aradakl him muvaffakij etler kazanarak Çin miliçin de 450 gramdan 400 grama in muhacir kampına hareket etmiştir. Bu medeniyet ortadan kayboldu ve bu vafaık sizin «yer» i nekre olarak kullanktinin istilâ ve tecaviize kafiyyen bodiriiecektir. Ondan sonra heries camp, vatanlarına dönemiyen fakat esir riyetin sebebfle verdiği muharebeier belmanız, Ermeni d«stnnunuı da ona adcta ynn eğmiyeceğini, hiçbir şüpheye yer ki de Babilonya, Mısır, Çin ve Hind meiçin müsavl olarak tespit ediien 80 bir «aJem> kıymeti vererek nıutlak ifabırakmıyacak şekilde ispat etmektedir. İe teiâkki edilemiyen yabancılar için deniyetlerine menşe teşkil etti» gram her ay bu miktarlara ilâve 4e etmesidir. teşkil edilmiş ilk kamptır. Buna karşı Çinin şarkî ve merkezî ül olunacaktır. Nevyork 27 (a.a.) Tass: (TungDekien) in bu Uahındaki esasMadrid 27 (a.a.) Stefani: Havalar kelerinin Japonya tarafimdan işgai edilYerebnası, eunanm yere dSşmüsfi d«Associated Press ajarisma göre Amelan şu üç noktaya ayırabiliriz: fena gitmeğe devam etmektedir. Tortosa rikan Hariciye Nazm Cordell Hull, Kü ğil, toprak içiade yetişen bir sebz<Miin diği, Japon kuvvetlermin karada, de1 Assra kıt'ası, (Angora) ve (Cond ile Aragon arasında münakalât durmuşadıdır. nizde ve havada faikiyet ve hakimiyeti wana) isminde iki krt'anın birleşme tar. Badajoz'da bir köprü yıkılmış ve iki banm Amerika Birleşik devletlerine ilhaiz olduğu söylenebüir. Fakat Çin nuBiz patates deriz, Fransızlar pomnes hakı telclifinin Beyaz Sarayın ve HariAnkara 27 (Telefonla) Ticaret Ve inden hasıl olmuştur; ev harab ohnuştur. Talaveradela ciye Nezaretinin malumatı ve muvafa de terre yani (yerelması) derler. O da kavemetinin de Japonyanın kaynaklanHelsinki T\ (a.a.) Setaf Steîanl: 2 Bu iki ktı'ayı birbirinden ayıran Reina'da Romalılar zamanmdan kalma m mütemadiyen kemirdiği ve Japon Nazarlar Meclisi, Ostro Botina mm kâleti murakabe teşkilâtmda istihdam kati ölmaksızın âyan azasmdan bmot ayn bir davadır. Bizimki mi yerelması, milletini sonsuz fedakârhklara meebnr takasmda ahiren ieşfedilen yeni ılunacak memurlar için a<;ı!an imtihan eski (Thetys) denizinin sulan çekilmiç bir köprünün kemeri yıkümıştu. Va hers tarafından yapıldığını bildirmiştir. Fransızlarmki mi? ettiği sarihtir. Çin milleti, istilâya daya madenlerin tetkik ye işletilmesine a muvaffak olanlann tayinleri peyder ve bu yüzden muhaceretler olmuştur; lans'ın kırları sular altındadır. Tage Şairlerin içinde «yer» in kıymetinî Küba maslahatşâzarı Baron tarafın3 Garbda Babilonya (yani Sümer) nehrinin seviyesi yükselmeğe devam et>ey yapılıyor. Şimdiye l"Har tayin edilnarak ve mukavemetim inkişaf ettire karar vermiştir. e şarkta Çin medeniyetlerile di^er bir mektedir. Sular Reina köprüsünü aş dan neşredilen bir tebliğde Küba mil takdir edenler de vardır; etmiyenler de: rek Japon istilâsmı bir gün eritecek ve Bu madenlerde mühim miktarda miş olanlar İstanbulda F>at Murakabe letinin istiklâlinden vazgeçmek niyetin«Yere düşmekle cevher sâkıt obnaz tam kurtıılıışa kavuşacaktır. nlkel, bakır, demir, kokalt ve hattâ müfettişlerinin nezareü alünda çalışa takım eski medeniyetler işte bu göç mıştır. Ziraî mahsulât harab olmuştur. de olmadığı bildirilmektedir. kadrü kıymetten» hareketlerinin muhtelif istikametlere Koyunlar ve keçilerden zayiat vardır. Çinde vaziyet bu merkezde olduğuna mühim maden kömürü damarlan rak staj göreceklerdir. Bunlar stajlaNevyork Times gazetesine göre Küba Mısraındaki «yer» in aşağıhk manasırını ikraal ettikçe diğer vüayetlere fiat naklettiği eski (Anau) kültürünün nebulunmaktadır. ve Çin Japon müeadelesi en hararetli matbuatı Smothers'in ileri sürdüf;ü tek na geldiği şüphesizdir. urakabe kontrolörü olarak tayin edi ticeleridir. safhaya girmek üzere bulunduğuna göltfin gülünc ve Kübanm millî şerefine Ne adamın yersizine, ne sözün yersîÇinti âlimin bahsettiği (Anau) mevre Japonyanm bu harbi gevşeterek yeni kanın bu tehdide ehemmiyet vereceğini eceklerdir. halel getirecek mahiyette olduğuna da zine itibar vardır. kii, «Ozus = Cihun = Amuderya» nehbir harbe daha girişmesi beklenemez zannetmek beyhudedir. ir neşriyatta bulunmaktadır. Yer, her zamsn yerinde bir mana ifade inin öte yakasmda, Arablarm «MaveFakat Japonya, İngiltere ile Amerika Çünkü Japonyanın şimdiden savurduğu Takio 27 (a.a.) Domei ajansmın etmez. ıQnnehr> dedikleri ölkede ve «Pa bildirdifine göre, Vichy ve Bangkok nm, Avrnpa harbinden serbest kaidık tehdidler, Amerikanm tecavüz siyasetiNitekim: Ne Yerebatanda yere batarir» yaylasmm şimalinde. ysıni şimdiki hükumetleri lan zaman Çinie büsbütün teşriki mesai ne karşı aldığı vaziytti gevşettiği takHindiçinî Tayland lar, ne Umuryerinde nmuru hususata Ankara 27 (Telefonla) Büyük Ba îus Türkistanının «Aşkabâd» ve «Merv» hudud ihtilâfında Japon tavassutuederek Asyanın şarkmda da tecavüz ve dirde kendisini bekleyen isükbalin kabakarlar. istilâ siya&etine kat'î bir darbe indire rankk olacağını gösteriyor ve Amerika :ın suaresi 8 şubatta Ankara Palas sa şehirleri arasında bulunan «Kopet» da nu kabul etmiş olduğundan, Fransız Vaşington 27 (a.a.) Havas: «Yer» hayata bizi bağlayan hemen heceklerini biliyor ve onun için, istikbal gibi müdrik bir milletse, kendini karan onlannda verilecektir. Suarenin senenin ının şimal mailesine tesadüf eden ete Hindiçinisile Tayland arasmda müOrdu, yeni teşkil ediien hava piyatıamına şimdiden hissettiği ıstırabla A hk bir istikbale sürükliyemez. tareke göruşmeleri 29 kânunusankie desınin paraşütçü teşekkülleri için men yegâne bağdu*. n iyi gecesini teşkil etmesi için büyük ğindedir (2). Allah kimseyi yersiz ynrdsuc bırakırerikayı tehdid edijor. Fakat Ameri18.500 gönüllü taleb etmiştir. Meşhırr (Pompelly) heyetinm 1903 I başlayacaktır. ömer Rıza DOĞRUL azırlıklar yapılmaktadrr. masm! J Bulgaristandan ilk parti olarak 61 ton çivi getirtildi Tung Dekien nazariyesi Yej^î r İsmail Danişmend Prens Koıtoye itiraf ediyor! Çin harbinin mes'u• liyeti bana aiddir, son Memleketin diğer hizmet oiarak bu işi yerlerinde de kışlık başaracağım ! ,, hediye teberruları devam ediyor Hatayda yapıkn Mehmedcik ginü u, yemekten gelen muzari değildir. Mahal manasına o* pinus» grupu «Nelan «ye«» dir. Tramvayda olithique = Güâh gidiyoruz. Oturacak yer yok; duracak taş» devrinde garba yer pek az. Bir ihtiyar yolcu geldi. Ove cenuba doğru turaklardakiler içinde bir delikanlı var. büyük göç hareket Hani ayakta dnrmakla bir şey kaybetleri yapmıştır; Eus mek şoyîe dursun idman etmiş olacak. ya üzerinden Avrupaya «Ciiâlı taş». Gördüğü herhangi muvazenesizliğe mü^Bakır», «Tunc» ve «Demir» medeniyet dahale merakmda olanlardan birisi d e lerini gotürüp eski Avrupanın kumral likaniıya dedi ki: «Homo nordicus» ve esmer «Homo me Siz gencsiniz! Şu ihtiyara yerinizî diterraneus» denilen dolikoüffal ahaversenh: ne ohır? lisini «Yonüna taş» devrinden kurKızdı beıiki. Kaşlanm 'kaldırdı, yan taranlar, işte bu «brakisefal Altayiı | yan bakarak: lar» dır. Hattâ (Autran) ın kanaatince p bu devir medeniyet tarihinde bir «şa I HayjUta ihtiyaria gencin ne farkı fak» mahiyetindedir. Avrupanm o ip var? cevabını verdi. Hasbi yer müvezzii biraz bozularak: tidaî dolikosefallerine hayvancılık, çiftçilik. çanakçıhk, dokumacılık ve inşaart Ne olur yahuî İnsaniyet namına bir san'atlarmı öğretenler işte bunlardır. şey. Bunda kızacak ne var? (Dr. G Contenau) da bu büyük göç Dedikten sonra etrafına bakarak pes hareketinin tıpkı bir «yelpaîe» şeklhnd perdeden: alarak muhtelif istikametlere dağılıp Hey gidi zamane çocukları! diye Elâm, Sümer, Anadolu vesaireye yayılbir de leessiif savurdn. dığından bahsetmektedir. Yalnız bu Kendisine aid bir bahiste hirbirine yelpaze şeklinin merkezinde ihtilâf vardır: (Childe), (Contenau), (Marcellin kıznıış iki yolcnya baktıktan sonra yorBoule) ve (Autran) gibi âlimier umn gun ihtiyar, gence bitaben güliimsiyerek miyetle Orta Asyayı esas ittihaz et dedi ki: tikleri halde, (Ttıng Dekien) bilhassa Oğlum! Hayatta bk yerlerimiri size »Türkistan» esasma taraftardır; bu bnakıyoruz. Eğer bırakmazsak genclere nunla beraber, (A. Moret) ve (G. Da yer verHiiı!» diye bar fcar bağınyarvy) gibi bazı Avrupa âlünleri de bu sunur. Siz <le bari biee tranjvaylardaki Çinlinüı nazariyesini teyid etmektedir: yermizi verin de ödeşenm! Meselâ bu iki müeliifin «Des clans aux Gene bozuldn ve bir müddet pencereempires» ismindeki müşterek eserinde den dısan baktıktan, yanak adamesele şöyle izah edilir (6): lelerini oynattlktan sonra 'Soğukçeşme«Akla en yakm nazariyeye göre bun de indi. *** lar Türkistandan gelanşlerdir: Ptnnpcliy Macar Hariciye Nazm oldâ İtalyada harb gayreti çîftçiye 4işniş! Amerikan bahriyesine 300 milyon daha verildi Kauadadan Nevyorka kaçan Alman esiri! Fransada ekmek tevziatı azaltılıyor İspanyada tığyan Bu da neredeıi çıktı? Amerikaya Filipin adalarımn ilhakı tektif edilmiş! Bütün İspanyada başlayan feyezanlar vahim tahribat yaptı Finlandiyada yeniden madenler bulundu Murakabe teşkilâtında tayinler Ankarada Basın suaresi Hindiçinî Siyam harbi duruyor Amerikada 18,500 paraşütçü!. Bırak beni, diye mırıldandım, camım acıtıyorsun. Deli gibi üzerime hücum etmeye lüzum yok. Sana izahat vereceğimi söyledim. Parmaklan gevşedi. Birkaç adım uzaklaştı. Dikkatle yüzüme bakü: Dli gibi öyle mi! diye muıldandı, deli gibi! Seni saatlerce beklediğim, seni sevdiğim, sensiz yapamıyarak buralara koşup geldiğim için öyle mi? Azize, bana böyle söylemekle fena yapıyorsun! Hakarete mütehammü olmadiğımı, hele kendimle oynatacak bir adam olmadığımı çok iyi büirsin: Beni o kadar beklettiğin yetmiyormuş gibi, buraya geliyorum, ziyaretimden memr,un olmadığını saklamıyarak asabî, hu~çuı bir tavırla karşılayorsun. Bir ayıb saklar gibi mevcudiyetimi evden saklamaya kalkıyor, sesimi alçaltmam için kapılan işaret ediyorsun. Azize, Azize... Sesini üıadına yükselterek, söylediği bu sözler, bende büyük bir hiddet uyandırdı. Zaten ekseri mütıakaşalanmız böyle birdenbire alevlenir, fakat çabuk sönerdi. Bu ufaktefek çarpışmalardan sonra daima birbü"imize daha yakınlaştığımızı hissederdik. O iyi, dürüst varhğı içinde, eoşkun sevgisine rağmen haşin, kıskanc, hiddetlendiği » man mantık tanımıyan, ateş gibi etrafuıı yakan bir adamdı. Ben de onun kadar asabî, sinirlerüe hareket eden, üstelik hiç de muti, uysal olmıyan bir yaradılışta idim. İkimizin karakterlerimizdeki bu benzeyiş, belki birbirimize bu kadar düşkünlüğümüzün başlıca sebeblerinden biriydi. Fakat gene bu benzejöştir ki, pek seyrek bile olsa, işte bizi birbirimize karşı böyle isyana sevkediyordu. Fakat bu sefer o çok haksızdı. Ve ben derhal kendisini bekletışimin sebebini söyleyerek gülüp gececek kadar sakin vaziyette değildim. Gene de kabil olduğu kadar sükunetımi muhafazaya gayret ederek öfkeli fakat rıcakâr bir* tavırla: Sus rica ederim, dedim, manastz konuşma. Hele böyle bağırmaya hiç lüzum yok. Hizmetçilerin her şeyi duyup anlamasını mı isteyorsun? Hem de j'ukarıda hasta var. CUMHURİYET » İN EDEBÎ ROMANI: 42 Öfkemi kamçılayan bir tebessümle: İyi bahane, dedi, demek hastan var, demek onun için gelemedin! İnanmıyan, eğlenen bir tavırla soruyordu. Vücudüm yay gibi gerildi. Kaşlarım çatıldı: Benirale eğlenilmesi hoşuma gitmez, dedim. Beni çocuk yerine koyan, »aatlerce bekletip gelmiyen bir kadının kapYüzümü, gözümü öpüyor, beni teskiKapının önünde, eli topuzda, bir an rislerine, üstelik hakaretlerine tahamdurdu. Sonra birdenbire başını gevir ne sabşıyordu. Sonra yarı kucağında müi etmek de benim hoşuma gitmez. Asıl bana hakaret eden sensin. Hem de pek fena bir şekilde, Rıza. Fakat sözlerinin tahammülümü, sabrımı aşmakta olduğunu düşün. Seninki adeta vahşiiik. Ne buhranlı bir gün geçirdiğimi.Sözümü tamamlamaya vakıt bırakmadan: Yetisir! diye bağırdı. Beni bekletip gehnedin; karşında görünce sinirlendin. Kâfi. Artık izahat verip avutmaya lüzum yok. Gidiyorum. Kapıya doğru yürüdü. Olduğum yerde titreyor, bütün kanım çekilmiş gibi, üşüyordum. Fakat çağırmamaya, geri çevirmek için arkasından koşmamıya kat'î karar vermiştim. Yazan: Peride Celâl di Yüzü bembeyazdı. Gözlerimiz birbirini buldu. Bu, kısa bir bakışma oldu. Sonra onun tekrar bana doğru koştuğunu: «Azize!» diye bağırdığını gördüm. Ve kendimi kollannın arasında buldum. Gözlerimden yaşlar boşandı; serin serin yüzümü jnkayan ve beni hamur gibi yumuşatıp teskin eden gözyaşlan... Şunu da söyleyeyim ki, hiddetlerini, öfkelerini, acılannı gözyaşlarile ifade eden, sık sık ağlayan bir insan değilim. Fakat, akşama kadar çok fena saatler geçirmiştim. Rıza ile olan münakaşamız ise, tahammülümü aşmışb. bir kanapeye götürdü. Görülmek tehlikesini unutmuş, göğsüne kapanmıştjm. Hâlâ kulağıma: Niçin gelmedin, niçin gelmedin? diye fısıldamakta devam ediyordu. Nihayet ninemin hastalığuu kısaca anlattım. O zaman, zavalh, şaşkm, pişman, yalvarmaya, af dilemeye başladı. Şimdi daha şiddetle ağlayordum. Kendinden geçmiş bir halde, avuclanmı, bileklerimi öpüyor: Ağlama, diyordu, ağlama, AUahaşkına sus. Göreceksin, büjrükannen r,e çabuk iyi olacak. Babam, çok tehlikeli bir kalb hastalığuıa rağmen, bak, nasıl yaşayıp gidiyor. Kendini harab etme Azize, yalvanrım sana! Ne budalayım yarabbi! Sana karşı demin ne kaba hareket ettim, neler söyledim! GÖEyaşlarımı, kendi mendilini çıkararak kuruiadı. Bir çocukla meşgul olur gibi, saçlanmı toplayıp düzeltti. Artık ağlamıyordum. Dışarıda güriiltüler oldu. Kapının önünden ayak sesleri gelİD geçti. Birbirimizden uzaklaştık. Saatine bakb. Sonra başını kaldırarak gülümsedi: Gitmeliyim. Saat sekiz olmuş. Seni de hastan bekler. Nineme sabah verdiğim s5z aklıma geldl Hiç sesimi çıkarmıyarak, dalgın dalgın ona baktun. Ayağa kalkmışü. Onümde durdu. Gözleri araştırarak: Sana telefon ederim, dedi, buraya sık gelmem doğru olmaz tabü deği! mi? Zaten bes altı güne kadar da hastan iyileşir; görüşmemiz mümkün olur. Küçük bir tereddüd geçirdikten sonra ilâve etti: O zamana kadar bir gün, yarım saatçık olsun, kaçıp gelemez misin? Meselâ yaruı. Taşlaşmış güb hareketsiz, önüme bakarak cevab vermedim. Gelemez misin? diye tekrar etti. Ne cevab vermeliydim? Payakârlık yaparak, onu oyalamak, va'dedip gitınemek, oh, hayır, bunu yapamazdım. B. FELEK Ha!ka doğru İstanbul tramvaylarında tek bilet olacpkmış. Keşke tek mevki de olsaydı. Rivayete bakılusa, Tramvay idaresi bu tek bilete ikincilerde beş, birinfilerdc yedi knruş almak isteyormuş. Nispetsiz ve adaletsiz para. En basit hesab kaidesi şimdi ahnan kısa ve nzun mesafe biletlerinin vasatisini almayı emreder. O zaman da: İkincide: 3^5 + 5,50= 8,75 Birincide: 5,75 + 7,75 = 13,50 Yekunlannm yansı olarak 4 kuruş on beş para ve S kuruş otuz para babul edilmek lâzun gelir. Para bozmak, hesab yapmak külfeünden kurtuhnak için de ikincide i, birincide 7 kuruş alınırsa daha adilâne olur. Bütün bu meselelerde düşüneceğimiz taraf halka doğru yani ikinci arabaların biletlerini ucuzlatmaktır. Bir halk müessesesi olan Belediye için başka türlü düşünmek aykırı bîr *eydir. (Arkaa var>

Bu sayıdan diğer sayfalar: