28 Ocak 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

28 Ocak 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURIYET 2 8 Ikîncikânun 1941 Asherî musahabe Bu akşam S U M E R sinemasında Beden terbiyesi teşkilâtmda yenilikler Beden Terbiyesi Genel Direktörlüğü önümüzdeki faaliyet senesi için teşkilâtı bünyesinde bazı yenilikler derpiş etmektedir. Bu cümleden olarak sporcularm fenni ve spor hekimliği bakımından muayenesi için nüfusu en kesif üç şehirde (İstanbul, Ankara. İzmir) de muayene merkezleri açacaktır. Sıhhiye Vekâletinin muvafakatile tam teşkilâtlı hastanelerde açılması düşünülen bu merkezlerde beden terbiyesi hekimleri çalışacaktır Bu merkezlerin cihazlanması için icab eden tahsisat da Genel Direktörlük bütçesine kon. nıuştur. Bundan başka spor mükellefiyetinin lnkişafı bakımından gelecek sene 100 kadar muallim ve eğitmen yetiştirmek üzere kurslar açılaoak, köylerin kendi halkından talebe alınaraktır. Bugün yalnız İstanbul ve Ankarada mevcud olan Vilâyetler Beden Terbiyesi Müdürlüklerinin adedi on ve eğer bütçe müsaid olursa on bese çıkarılacaktır. RADYO Bu günkü program } 8,00 8,03 8,18 8,45 12,30 12,33 12,50 13,05 13,20 18,00 18,03 28/1/941 S A L I Program 18,30 Konuşma Haberler 18,45 Müzik Müzik (Pl.) 19,00 Koro Yemek listesi 19,30 Haberler 19,45 Fasıl heyett • 20,15 Rad. Gazetesi Program 20,45 Küme heyeö Şarkılar 21,30 Konuşma Haberler 21,45 Orkestra Müzik (Pl.) 22,30 Haberler Müzik (Pl.) 22,45 Orkestra • 23,00 Caz (Pl.) Program 23 30 Kapanış. Caz (Pl.) İngiltereyi denizaltı harbile yenmek mtimkün mü? Harbin başından 1941 senesine kadar İngiltere, mevcud ticaret tonajının yalnız yüzde üçünü kaybettiğine ve denizaltı tehlikesine karşı her türlü tedbiri aldığma göre, hayır!.. gemi batırdıklarını iddia ediyorlardı Geçea Büyük Harbde olduğu gıbi, Buna mukabil, İngilizler şu listeyi neşbu harbde de, İngilterenin zaferini derettiler: niz hakimiyeti temin edecektir. Fakat bu neticeye varabilmek için, İngiliz tıİngiliz zayiatı: 2,126,614 ton caret filosunun da uhdesine düşen ağır Müttefik zayiatı: 563,365 » vazifeyi yapabilecek kudreti haız olBitaraf zayiatı: 857,130 » ması ve bunu harbin sonuna kadar niz yollarını iyi kontrol edememeğe baş Umumî yekun: 3,547,109 » ladı. Sahillerden kalkan bombardıman muhafaza ve idame etmesi şarttır. Bu Bu tonajdan bitaraflar çıkarüırsa İnbakımdan İngiliz deniz ticaret filosu, tayyareleri de, ingiliz ticaret filosuna ve ve müttefiklerinin zayiatı İngiltere hizmetindeki vapurlara taarruz giltere zaferin en mühim amillerinden biridir. etmeğe başladılar. Akdenizdeki harb va 2,689,979 tona iner. Almanların iddiasınBu filoya düşen çok ağır vazifeyi dan yarıyarıya denilecek kadar noksankısaca «İngilterenin ve müttefiklerinin ziyeti yüzünden, Ümidburnundan dolaşmak mecburiyeti de seferleri çok uzat dır. Almanların havadan attıkları veya deniz nakliyatını temin etmek» diye tadenizin içinden fırlattıkları torpillerle rif ve hulâsa edebiliriz.. Filvaki, İngil tı. Böylece, İngiliz ticaret filosu hem fazla zayiat veriyor, hem denizde fazla batırdıkları vapurlarm ismini ve tonajıterenin mukavemet merkezi olan Bünı tayin etmelerine imkân yoktur. İsimyük Britanya adaları, ancak İngiliz kalıyordu. Vaziyet endiseyi mucib olrnalerin ustü boyanmıştır ve göz kararile ğa başladı. İmparatorluğundan ve dünyanın dört Bir taraftan İngiliz ve dominyon ter de bir geminin hakikî tonajı kolayca köşesinden gelecek maddelerle hayatını ve harbi idame edebildiği için, İn saneleri yeni harb gemileri ve ticaret tayin edilemez; hele muharebe şartları giliz harb filosunun denize hâkim ol vapurları yaparken diğer taraftan, A içinde. Bu itibarla mutlaka tahminî oBiaa kâfi değüdir; ticaret filosunun da merika da 50 muhrib verdi. Ayni za lan Alman rakamlarına değil; İngiliz bu hakimiyeti istismar etmesi çarttır. manda, Norveç, Danimarka, Holanda, hesablarına inanmak daha doğrudur. İngiliz ticaret filosunun vazifesi, iste Belçika, Fransa ve Yunan vapurlarının Meselâ geçenlerde İngilizler, bir haftadonanmanın temin ettiği deniz hakimi mühim bir kısmile Amerikadan ve diğer lık zayiatın 41,076 ton olduğunu bildirbitaraflardan ticaret gemileri tedarik et dikleri halde Almanlar 82,452 tonluk geyetinden istifade ederek. mi batırdıklarını söylediler. Tecrübe, 1 İngilterenin muhtac olduğu er ü. bize Almanların çok mubalâğa ettiklericakı, ham maddeleri, harb malzemesini Beş hafta evveline gelinciye kadar arni göstermiştir ve yekunun sonundaki Büyük Britanya adalarına taşımak, tan ticaret vapurları zayiatı, beş hafta452 adedi sahihi de onlaruı doğru söyle2 Muhtelif cephelere götürülüp danberi, vasatî zayiat yekunlarının asmediklerine bir delildir. Çünkü batırdıkgetirilecek kıt'aları ve malzemeyi nak garisi haline geldi. Meselâ birinciteşrinları meçhul gemilerin tonajını onlara letmek, de, haftada vasatî 85,000 tonu bulan zavarıncıya kadar biknelerine imkân yok3 İngilterenin ihracat eşyasını bi yiat yeni senenin ilk haftasında 14,687 tur. taraf ve müttefik memleketlere götür tona indi. Bu miktar, son sekiz ay zarGeçenlerde çıkan resmî bir İngiliz hatnektir. fındaki gemi zayiatının en hafifidir. berine göre, İngiltere, harbin başından*•* Bunlar da, ancak mevcud tonajın beri 16 ay içinde mevcud tonajının yüzmuhafazası ve seyrüseferin mükemmel İngiliz ticaret filosu, 1939 yılında harb bir surette tanzimile kabildir. Bazı ka başlarken 18 milyon tondu; İngiliz do de üçünü kaybetmiştir ki bu tehlikeli bir yekun teşkil etmez. ra devletleri için, deniz bakimiyeti, minyonlarının ti^aret gemileri de daha ziyade, sevkülceyş ve iktısad ba 3227.000 ton tutuyordu. Böylece İngikımından lüzumlu olduğu halde, İn lizlerin elinde 21 milyon tondan fazla Şimdi meselenin ruhu, çu tedbirlerdegiltere, adalardan mürekkeb bir ülke gemi vardı. Harble beraber, bir buçuk dir: olduğundan, aç kalmamak için de, de milyon tonluk yeni inşaata başlanmıştı. 1 Denizaltılara karşı avcı botlannı nize hakimiyetine muhtacdır. Meselâ, Abnanya ve İtalyanın tecavüzüne uğra ve muhriblerini çoğaltmak, Almanya, denizlere hâkim olmadan bir yan devletlerin elinde de şu kadar gemi 2 Ticaret vapurları kafilelerini hibuçuk senedir harbedebildiği halde, vardı: maye eden refakat gemilerini artırmak, İngiltere, bu hakimiyeti kaybettiği takNorveç: 4,835,000 ton bunların büyüklerine avcı tayyareleri dirde, harbi altı aydan fazla uzatamaz2,973,000 » Holanda: vermek, Demek ki deniz hakimiyeti ve bu haki2,953,000 > Fransa: 3 Gemileri, denizaltı gemilerine rniyetten istifade, İngiltere için hayat! 1,177,000 » Danimarka: karşı olduğu gibi, mümkünse hava defi bir ehemmiyeti haizdir. Bunu bilen Al1,780,000 . Yunanistan: topile de teçhiz etmek, "tnanya geçen harbde, evvelâ, büyük bir 408,000 > Belçika: 4 Almanyadaki denizaltı gemileri donanma inşa ederek, sonra da şiddetli tezgâhlarını mütemadiyen bombalayarak deniz harbi yaparak İngiltereyi deniz Yekun: 14,126,000 » cephesinden vurmak istemiş; fakat muBu 14 milyon tonluk geminin hepsi yeni gemiler inşasını mümkün olduğu vaffak olamamışü. İngilterenin eline geçmemiştir. Bazüarı, kadar önlemek, 5 Kıt'a sahillerlndeki^denizaltı usdaha evvel batmış, bir kısmı bulunduk• •• ları limanlarda Almanların eline düş lerini ve tayyare meydanlaruu bomba• Bu harbde de, Almanya ile İtalya, de' müş, bir kısmı da bitaraf limanlara ilti lamak, Bizüstü donanmasile bu işi başaramıya6 Zayiaü telâfi etmek için, sade ve ca etmiştir. Bu muazzam tonajdan İngil• caklarını anladıklanndan İngiltereyi terenin şimdi ne kadarını kullandığını inşası kolay vapurlar yapmak. " denizin üstünden ziyade havadan ve de7 Limanlara gelen vapurları bobilemiyoruz. Yalnız, İngilterenin yeni nizin içinden vurmağa çalıştılar, hâlâ da gemiler, Almanlarla İtalyanlardan zap şaltma ve yükleme esnasında hava hüçahşıyorlar. Bu gayeye varmak için şu tedilen vapurlar ve İngilterenin mütte cumlarmdan korumak. eilâhları kullamyorlar: Bunların hepsi yapılmaktaldır. İngiliz fikleri safına giren devletlerin ticaret 1 Miknatısu miknahssız mayinler, filolarından 2 milyon 300 bin tonluk ti tezgâhlanndan başka, dominyonlarda, 2 Korsan gemileri, caret vapurundan istifade ettiği hak hatta Hindistanda dahi gemi tezgâhlan 3 Denizaltı gemileri, kında, gözümüze bir rakam ilişti ki bu kurulmuştür ve kurulmaktadır. Ameri4 Tayyareler. yekunda Yunan vapurları yoktur. Nor kanın yardımı da temin edilmiştir. Nite, Bu dört silâh ve vasıtadan blrincisi veç ve Holanda ticaret filolarının pek kim Amerika 107,000 tonluk 12 gemi dakör ve hareketsizdir. İngilizlerin aldık çoğu İngilterenin hizmetinde olduğuna ha satmıştır. Amerikanm sattığı gemiler ları tedbirler ve keşfettikleri vasıtalarla ve İngilizler harbin başındanberi bir 49 a baliğ olmuştur. Bütün alâmetler, çok zararsız bir hale getirilmişlerdir. milyon tona yakın yeni gemi yaptıklan İngilterenin bu defa, geçen harbde 1917 İkincisi, asla devamlı ve müessir de na göre, bu 2 milyon 200 bin ton, bize, şubatından sonra takriben bir sene müdğildir. Bu defa, geçen harbdekinden çok doğru görünmüyor. detle çektiği sıkmtıyı artık çekmiyeceğidaha zayıf ve verimsizdir. ni göstermektedir. Almanlar, harbin başmdan birinciteşÜçüncüsü ile dördüncüsü, üç buuddan ABİDtN DAVER tstifade ettikleri için, en verimli silâhlar rin sonlarrna kadar 4 milyondan fazla dır. Denizaltı gemisi, geçen harbde, 1917 çubatından itibaren en şiddetli bir şeİngiltere gencliğinin hayatına aid bir sayfa... kilde kullanılmağa başladığı zaman, İn.giltereyi, azkalsın, mağlub edecekti; faGencler nasıl yaşıyorlar?.. Nasıl sevişiyorlar ?... kat, sonra, tedricen tesiri azaldı ve ABir hayatın tarihçesi... Büyük bir aşkın romaıu... merikayı harbe soktuğu için, AlmanyaBütün bunlar: nın mağlubiyetine zemin hazırladı. Bu harbin başlangıcında Alman denizaltı filotillâsı zayıfb. İngiliz Fransız deniz ve hava orduları da büyük kuvtarafından fevkalâde bir tarzda yaratılan Vetler seferber ederek denizaltı tehlikeeini muvaffakiyetle önlediler. Fakat 1940 nisanından itibaren iş değişti. Evvelâ Almanlar, hem denizaltı gemilerini çoğaltülar, hem de Norveçin şimal burnundan İspanya hududuna kadar, fatanın bütün garb sahillerini işgal ederek Genclik ve ask fibninde gözleriniz önünde canlanacakür. epey ve müteaddid denizaltı üsleri ele geçirdiler. Bu arada, Fransa aradan çekildiği ve karşı tarafa İtalya da iltihak ettiği için. İngiliz donanması, sonsuz de Mes'ud bir evlenme Emekli Albay Yusufun kızı, topçu Binbaşısı Muhiddin ve Binbaşı doktor Nüzhet Şahingürün hemşilereri İş Bankası şeflerinden Bn. Mükerremle inşaat müteahhidl Bay Şükrü İşdeğerin nikâhlan bugün Eminönü evlenme dairesinde yapümıştır. Tarafeyne saadetler dileriz. Yazatı: Abidin Daver Şeyta Teşekkür Seveill validenıiz Bavan Sabiha Atasov'un bizleri derin teessürlere sarkeden ebedî ufulü dolavısile Kerek bizzat cenaze merasiminde hazır bulunmak ve gerek telefon, telgraf ve mektubla teessürlerimize işitrak etmek suretile bizleri teselli lutfunda bulunan akraba ve dostlanmıza ayrı ayrı teşekküre teessürümüz mâni olduğundan, bu hususa gazetenizin tercüman olmasını bütün ailem namına rica ederim. Oğlu: Ticaret Vekâleti müfettişl Reşid Aklf Atasoy *** Eşim Eminenin müptelâ olduğu Hemoroite ameliyatını Esnaf hasta• nesinde derin bir itina İle icra eden kıymetli operatör Halid Ziya Konur. alpla değerli başhekim Hikmet Aladağa, Dr. Tahsin Akçay, Dr. Galib Onuldurana ve bütün doktorlara bu vesile ile cemiyetlerimize, hastane müdürü Osman Günsaya, idare memuru Bayan Hikmet Baybarsa, bllumum hemşirelere açık teşekkürlerimi sunmayı borc bilirimEşi: Rıdvan Diker *** Pek genc yaşında hayata veda eden askeri dişçi mektebi talebelerinden Celâl Hekimoğlunun cenaze sinde bulunan hocalarma, arkadaşlarına, Anadolu spor kulübü mensub larma, Darüşşafakalı arkadaslarına candan teşekkürlerimizi blldiririz. Ailesi namına Suphi Hekimoğlu Atletizm federasyonu ikinci reisilği Ankara Dil Fakültesi doçentlerlnden maruf gülle şampiyonumuz İrfanı Beden Terbiyesi Atletizm Federasyonu ikinci relsliğine tayin edilmiştlr. İrfan, Kembriçte tahsil etmiş ve İngiliz üniversitelerini Amerikada temsil ettiği sırada 15 met. reden fazla gülle atarak İngilte üniversiteleri gülle rekorunu kırmıştır. İrfan müteaddid Balkan oyunla. rmda Türkiyeyi temsil eden millî takıma girmiş ve 935 de İstanbulda yapılan Balkan oyunlarında millî takım kaptanlığını yapmıştır AYRICA : TAYYARE İLE GELEN T Ü R K Ç E YAKINŞARK HARB JURNALİ f 6 YENİ I Yerlerinizi evvelden aldırınız. Tel: 42851 Amerikayı yerinden oynatan... Bütün dunyayı nes'e ile sarsan CAZ Altın ŞARKISINI sesli Atatürk için Ateşin kalemli edib ÎSMAÎL HABİB'in güzel eseri Fiat: 75 kuruş Tevzl yeri: Cumhuriyet Matbaası DICK POWELL Bu Perşembe akşamı L  L E de söyliyecek l BAHRİYELİLER ŞARKISI Engin denizlerde tehükeye. zafere koşan sıcak kalblerde aşk ve ısbrab arayan kahramanlann filmirfir. Bütün İstanbul takdir ve hayranlıkla çalkanıyor: N Türkiye cihana Türk san'atının yüzünü ağartan bir film yarattı Mevlid KAHVECİ GÜZELİ Reji: MUHSİN ERTUĞRUL Yükset tayyare mühendlsl merhum Rıdvan Göksel'in istirahati ruhu için şubatın birinci cumartesi günü saat 13 te Teşvikiye camilnde mevlid okutturulacaktır. Kendlsini sevenlerin ve bu sevaba iştirak etmek istiyenlerin teşriflerî mercudur. Ş E H IR TÎYATROSU TEPEBAŞI D R A M KISMINDA Bu akşam saat 20,30 da Y A RI N ALEMDAR ve MILLI de Başbyor. EMİLİA GALOTTİ BÜRHANEDDİN TEPSt Şehir Tiyatrosu Komedi kısmuıda Bu akşam 8,30 da BABA RAMİZ (Pere Lobenard) Piyes 4 perde Aynl program 6 şubat perşembe Kadıköyünde Süreyyada ı 940 sinemacılık âleminin en büyük zaferi İstanbulu yerinden oynatacak heyecanlı bir mevzu Tayyareleri düşüren, trenleri deviren, her tarafa ölüm ve dehşetler saçan, beşeriyeti yoketmeğe savaşan mitralyozlu ölüm ordusu « O K T O P U S Ç E T E L E B İ N E . meydan okuyan ÖRÜMCEK W ARREN HULL ADAM ROBERT DONAT ve GREER GARSON ELVEDA GENCÜK Bu perşembe akşamı S A R A Y sinemasında Harikulâde maceraları, kanh taldbleri, akıllara hayret veren esrarengiz mücadelelerile 7 yaşmdan 70 yaşına kadar bütün kalbleri heyecandan titretecek, korkudan ürpertecek Columbia Film Şirketinin Basra tarikile Türkiyeye ilk gönderdiği «MANDRAKE» filminin kahramanı BEYNELMİLEL EN HEYEGANLI SÜPER FİLMİ , Y A RI N MATİNELERDEN İTİBAREN ALKÂZÂR Sinemasımn ŞEREF PROGRAMI OLACAKTIR. Bu müstesna film için fiatlarda hiçbir zam yoktur. Hayretle yüzüne baktım. Beni mi? Terbiyesizliğimi af buyurun, de ederler. Başkalarının onlara verdiği sev Biraz evvel verdim, Viyanadan çaTelefona mı? Nerede... neredeyim, ben? ğırıyorlardı!» Bir saniye. Arayayım. dim tamamen unutmuştum, fakat,,, hâ gi, nazarlarında alelâde bir süs, saçlaBu oda, bu yatak... Ha! Şeydeyim... Krsss... krsss... Gıcırtılar, çıhrtılar, gudise o kadar ehemmiyetli ki, doktora rına takılacak bir ziynet eşyası, bilekCzaslav'da. Fakat burada hiç kimseyi rultular, fıkırtılar, ıslıklar, ihtizazlar, baştan aşağı hikâye ettim... lerine geçirecekleri bir bilezikten ibatanımıyordum, gece vakti beni teleforettir, hayatlarının manası ve saadeti Kadın gülümsedi: sonra, bütün bu gürültüler tedricen ana kim çağırabilirdi? Saçma! Vakit, en Özür dilemenize lüzum yok... Ko değil. Aşkla kendilerine yardırrr edilezaldı, tekrar hatların vızıltısı ve uğulaşağı geceyarısı olmahydı. bilecek olanlar, hayattan nasibedar olacam, icab eden her şeyi yapacaktır... tusu başladı. Birdenbire, sert ve anl Kapıcı ısrar etti: Onun sesindeki ihtizazları tanırım... Sizi mıyanlar, düşük mevkide kalanlar, sebir ses: Türkçeye çeviren: Hamdi Varoğlu falet, felâket çekenlerdir. Hayatmı on Yazan: Stefan Ztveig bılhassa takdir ettiğini hissediyorum... Rica ederim, çabuk olun, teğmen. lara bağlayan kimse, hayatın onlardan Burası Prag, mevki kumandanlığı. Viyanadan çağınyorlar. İsmi iyi işiteKadının sesi, gitgide daha yumuşaçaldığını telâfi etmiş olur. Ve yalnız bu on dakika teahhur olmasaydı, ka dum. Çabuk, çabuk bir cümle bulmak vetimi toplamağa mecbur oldum. Sonra, medim. Harbiye Nezaretile mi konuşuyorum? yordu: onlardn ki, tevazula, minnetie seymesi çırıyordum> dediği zaman içime bir par lâzımdı! Ne yazsam? Fazla uzun olma uçuruma atılır gibi, uykuya daldım. Can sıkıntısile: Viyanadan mı? Derhal kendimi top Üzülmeyin, diye ilâve etti, her şey ni bilirler. ça üzüntü girdi. sına lüzum yok! «Edit Kekesfalva. KeZannederim, yatağa serildiğim dakidüzelir. kesfalva'da. Yoldan binlerce selâm ve kada uyumuştum. Bu uyku, karanJık ladım. Olsa olsa Kondor olacaktı. Ba Hayır, hayır, diye haykırdım. Birdenbire canım sıkılmışb. Ya KonEmirberim, beni garın holünde bekleSonra, anlaşılmaz birkaç söz duydum, Körler, atiyi tahmin eder, derler dor, öğle yemeğine, eve gelmediyse? muhabbet. Memuren gidiyorum. Ya ve derin bir suya, içinde tam manasile na havadis vermek isteyordu galiba. yordu. Gülümeeyerek «Gel» dedim. Her kında döneceğim. Kondor vaziyeti izah inhilâl ettiğim bir uçuruma, hissetme Edit beni affetmişti. Her şey yoluna bunlar da boşlukta kayboldu, söndü. Candan bir ümidle: Oğleden sonraki trene yetişemiyecek kaşey bana, şayanı hayret derecede koihtizazlar tekrar başladı, arkasından, İnşallah! dedim. dar geç geldiyse? O zaman, her çeyedecek. Hemen mektub yazacağım. Sev den yuvarlanış gibi bir şeydi. Çok son girmişti. Kapıcıya: !ay görünmeğe başlamıştı. O zamana Çabuk aşağı inin, dedim. Söyle tekrar uzak, anlaşılmaz, müphem bir ra, rüya görmeğe başladım. Bu rüyaEğildim, kadmın elini öptüm. Başı kadar hiç bilmediğim derunî bir sükun, mahvolmuş demekti. Ve Edit, bekleye giler. Anton.» cek, bekleyecekti. Gözümün önünde, ta Telgrafı verdim. gürültü oldu. Nihayet, telefon memuMemur ne kadar nın başını bilmiyorum. Yalnız, hatırla yin, derhal geliyorum. «nı kaldınp yüzüne baktığım zaman, nihayet icab eden kararı vermiş olduraçanın korkunc manzarası tekrar can ağır iş görüyor, ne de çok sual soru yorum ki, bir intizar odasında, zanneAdam. kayboldu. Geceliğimin üstüne resi: çehresi beşerî bir sevgi ve sempati iltiğumu bana anlatb. Kurtulmuş, aynı zalandı. Genc kızı, parmaklığa iki eîile yordu! Tren de iki dakika sonra ha derim Kondor'un odasında imişim. Bir kaputu aldım ve peşinden indim. Ahimaı saçan bu kadının, önce bana nasıl Affedersiniz, dedi, muhavere kemanda bir insan kurtarmıştım. Bir ak abanmış ve boşluğa sarkmış vaziyeüe ciup da çirkin göründüğünü anlayamareket edecekti! Kalababğın ortasından denbire, iki gündenberi kafamı tokmak zeyi kulağında tutuyordu. Muhavere silmiş. Müstacel bir mükâlemeydi. Aboşnm evvelki manasız alçakhğıma artık tekrar görüyordum. Ah, yarabbi, ihanedım. Bu kör gözlerin, hayatın realitekendime yol açabilmek için, gene zor layan o koltuk değneklerinin ıttıradlı nin kesildiğini söylediği halde, bir sa ne arar aramaz derhal çağırırım. Şim6ini dünyaya bakan, açık ve canlı göz müteessif bile değildim. Bilâkis böyiesi time ne kadar müteessif olduğumu, bari lamağa mecbur oldum. Duvar ilânının gürültüsünü, o korkunc tak takları tek bırsızlıkla onu oradan ittım. Ahizeyi dilik lutfen kapatınız. »erden daha iyi tanıdığım anlar gibi olu daha iyi diyordum. Bana itimad eden vaktinde haber alsa! Yeise tamamile karşısına dikilen kalabalık şimdi daha rar işittim. Önce, bu ses çok uzaktı, aldım. Hiç... hiç bir ses yok. Yalnız, Bitkin, üzüntü içinde ve pürhiddet, lerin, benim bir kahraman, bir evlıya, kapılmadan ve o korkunc şey vuku fazlalaşmıştı. Sormak, bu kalabalığın sokaktan gelir gibi işitiliyordu, sonra madenî bir sivrisineğin vızıltılı kanad yordum. telefonu kapadım. Uzaklardan bir ses zavalh, hasta bir genc kızı, tahtına ku bulmadan! Tren durduğu zaman, ona sebebini öğrenmek istedim, fakat tre yaklaştı: Tak tak, tak tak, sonra, daha çırpmasını andıran, uzaktan uzağa bir Vicdanım rahat veda ettim. Kaderin rulup, huzuruna çağırmak tenezzülün bir iki kelimelik tekgraf çeksem iyi nin hareket isareti verildi. Vagona da yakına geldi: Tak tak, tak tak. Nihayet, uğultu. «Allo! Allo!» Cevab yok. Bek ahp da onu zaptedememek kadar saçbir başka kurbanı karşısında, yeniden de bulunan bir alihe olmadığımı bil olacakü. Kondor haber vermediyse, o radar atlayacak vakit buldum. Çok şü o kadar yakından duydum ki, sıçraya ledim, bekledirn. Hep o manasız ve a ma iş olur mu? Yüksek bir dağa, fazla ve ebediyyen taahhüde girmiş olmaklımeleri müreccahü. Edit'in aşkını kabul telgraf ona teselli verirdi. deta alaycı uğultu. Ürperdim. Acpba sür'atle tırmanmış gibi, kalbim çarpıkür! İcab eden şeyi yapmıştım, Edit'in rak uyandun. ğım, artık, gözüme, bir fedakârhk olaetmek benim için bir fedakârhk değilsoğuktan mı, yoksa korkudan mıydı? yordu. Beni arayan kimdi? Muhakkak, rak görünmedi. «Sıhhatli, kendi kendiİlk istasyon olan Bruner'de trenden artık şüphelenmesine, endişelenmesine Alabildiğine açüan gözlerim, bu yaKondor'du. Fakat, ne diye gece saat lerinden emin mağrur, neş'eli ınsanlar, di. Ve ondan af dilemek bana düşüyor atladım ve telgrafhaneye koştum. Fa mahal kalmamıştı. Heyecanla dolu bu bancı odanın karanlığına saplamp kal Belki de telefonu kapatmıslardı. Yahud da... Ebonit tekerlek kulağımda, yarımda bana telefon ediyordu. du, beni affetmek de ona. bakikaten seven insanlar değildir, diye kat ne oluyordu? Gar postanesinin ö iki günün, uykusuz geçen bu iki ge mıştı: Tak tak! Hayu:, rüya görmüyorKapıcı, nezaketle yanıma yaklaştı ve düşündüm, onların buna ihtiyacı yok Hiç bir zaman, nefsime bu kadar iti nünde. bir duvar ilânını okumakla meş cenin beni ne kadar bitab düşürdüğü dum, birisi vurmuştu, birisi kapımı vu bekledim. Nihayet, Krsss... krsss. diye tur. Ve sevilmeyi kabul ettikleri zaman mad duvmamıştım. Yalnız, Lunebourg gul, şiddetli bir heyecan içinde, kesif nü ancak şimdi anlayordum. Akşamüs ruyordu. Yataktan atladım ve alelâcele bir gürültü ve arkasından telefon me çekinerek: da, bu sanki kendilerine gösterilmesi da, şişman bir zat benim kompartima bir kalabalık toplanmıştı. Gişeye yak tü Czaslau'a vardığım zaman, oteldeki açtım. Gece kapıcısuu karşımda gör muresinin sesi geldi: Teğmen, dedi, odanıza çıkabilirsilâzım gelen bir tazim eserivmiş gibi, nıma telâşla girerek kendini mindere laşabilmek için dirseklerimle etrafı odama çıkan merdiveni sendeleyerek düm. niz. Çağuırlarsa haber getiririm ben. Görüştünüz mü? mağrur ve lâkayd bir şekilde hareket bıraktığı ve nefes nefese: «Hele şükür, dürtüşleyerek ilerlemeğe mecbur ol urmanabilmek için, kalan bütün kuv(Arkaa var) Hayır. Teğmen, sizi telefona çağırıyorlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: