13 Şubat 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Şubat 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 13 Şobat 1941 Yazan: W. ChurchİH tnglltere Başvekili Namı müstearla yazdığı «Solgun beygir» adlı esclinde Savinkov; M. de Plehve ve Grandük Serge'in katillerinde oynadığı rolü hayvanî bir sadakatle anlatmaktadır. Bizsat riyaset ettiği kadnüı erkeldi küçük nihilist bir grupun gündelik hayttUnnı, knllandıklan usulleri ve psikolojisini ve müthiş heyecan verici maceralantu o kadar ince teferrüatına kadar anlatmaktadır ki btitün bunlann hakikl sahneler olduğuna as1 a çüphe edilemez. Halkevlerinin ku Ç Şehir ve Memleket Haberleri ) ruluş yıldönümü Sevgilisinin evine Şilepler bir elden eroıncı 23 şubatta Başvekiidare ediîecek nasıl girmiş? Zabıta dün yeni limiz mühim bir nutuk söyliyecek Halkevlerinin kuruluş yıldönümü 23 şubat pazar günü merasimle kutlulanacaktır. Halkevleri, 932 senesi şubatının 19 unde, Halk Partisinin birer kültür ocağı olarak tesis edilmişti. Kuruiuş yıldönümü, her sene 19 şubatı takib eden ilk pazar günü kutlanmaktadır. Bu sene yapılacak merasime aid program hazırlan mıştır. Pazar günü saat 14,45 te Başve doktor Reflk Saydam, Ankara Halkevinde bir nutuk söyliyerek merasimi açacaktır Başvekilin nutkunu müteakıb memleketin her tarafında Halkevlerinde ve Halk Odalaruıda programa göre merasime başlanacaktır. Halen memleketimizde 379 Hal kevi, 141 Halk Odası faaliyette bulunmaktadır. Halkevlerinin 63 ü vilâyet, 222 si kaza merkezlerinde ve 30 u da köyîerdedir. Halk Odalarının ise 58 i kaza merkezlerinde, mütebakisi nahiye ve köylerdedlr. 93 kazada Halkevi ve Halk Odası teşkilâtı bulunmamaktadır. Bu sene Kayseride Pınarbaşı, Kocaelide Hereke, Kastamonuda Daday, Kırşehir Vilâyetinde de Mucur kazalarında olmak üzere, dört Halk.'vi açüacaktır. Ayrıca Afyonda 1, Amasyada 3, Ankarada 2, Aydında 1, Bingolde 1, Çanakkalede 1, Çoruhta 1, Çorumda 2, Denizlide 6, Erzincanda 1, Erzurumda 6, Eskişehirde" 1, Giresunda 6, Hatayda 1, İspartada 2, İzmirde 2, Kastamonuda 1, Kocaelide 2, Malatyada 2, Muğlada 1, İstanbulda 4 Halk Odası açılacaktır. Bu suretle yeni faaliyete geçecek Halk Odalarının yekunu 59 dur. İstanbul Vüâyetinde açılacak Halk Odaları Silivri, Beykoz, Çatalca ve Heybeli adadadır. Eminönü Halkevi taratmdan hazırlanan programa göre, pazar gunü saat 14,45 te Başvekil Refik Saydamın nutkunu müteakıb, İstanbul Parti başkanı Reşad Mimaroğlu toplantıyı açacaktır. Bundan sonra Halkevi başkanı Yavuz Abadan Hal' kevinin faaliyet ve gayeleri hakkmda blr konferans verecektir. Bunu Halkevi orkestrasınm konserl takib edecektir. Gece de Mellha Avni Sözen gene bu mevzu üzerinde bir konferans verecek, Evin temsil kolu tarafm dan iki piyes temsil edllecektir. NALINA MIHINA Züğürd tesellisi 1 Boris Savinkov Nihayet ona bir faaliyet sahası açılmıştı Gönderildiği asî aiayı sür'atle yola getirerek ateş hattına gönderhıeğe muvaffak oldu Sivil halk arasına da sirayet eden isyan hareketi bastınlamıyacak bir hal alraış gibiydi. Savinkov'un teklifi üzerine General Gutor azlolunarak yerine General Kornilov tayin olunmuştu. Fakat artık Rus tarihinin sans sızlık devresi de başgöstermişti. Sa vinkov zannediyordu ki General Kornilov kendi karakterinde bir insandı ve hiç bir endişeye ve korkuya kapılmıyarak memlekeü ve Rus ordusunu Lur tarmak için hiç Garib bir dava dün Agırcezada karara bağlandı Hasan isminde bir genc, bir müddet tanıştığı Necibenin kendisinden yüz çevirmesi, kendisini artık evine sokmaraası üzerine bir çare düşünmüş. Evin civarındaki bakkal Kostiye giderek «seni Necibe istiyor, hem de çabuk...» demistir. Bakkal Kosti kapıyı çalmış, Necibe pencereden bakmış, bakkalı görünce inip kapıyı açmış. Bu aralık, sokağın köşesinden çıkarak bakkalın arkasına saklanan Hasan, içeriye girmiş ve kapıyı kapatmış, Necibenin mümanaatma rağmen yukan kata çıkmış. Arada geçen kavga sonunda, Necibenin sevgisinden ümidini kesen Hasan, ona hediye ettiği on beş ira kıymetinde altın bileziği, kızın lileğinden çekip almış ve evden uzakİstanbul birinci ağırceza mahkemesi, ileziği bu yolda almak ve mesken masuniyetini bozmaktan. Hasanın bir ıy, beş gün hapsini, bir buçuk ay emiyet nezaretinde bulundurulmasını ve ncak, cezanın tecilini kararlaştırmış;ır. zehir kaçakçıları yakaladı Zabıta dün ikisi Beyoğlunda ve beşi İstanbulda oknak üzere yedi eroin ve esrar satıcısı yakalamıştır. Kurtuluşta Bozkurd caddesinde 216 numarada oturan Sava Gavrilidisin eroin sattıgı haber alınmış ve suç üstünde yakalanan Gavrilidisin üzerinde 17 paket eroin bulunmuştur. Gavrilidis, eroini daha geniş mikyasta satış yapan ve Yenişehirde Suyolu sokağında oturan sabıkalı eroin satıcısı Hıranttan aldığıru söylemiştir. Ani yapılan bir baskın neticesinde Hırantın evinde 50 gram kadar eroin bulunmuştur. Lâlelide Çukurçeşme mahallesinde oturan sabıkalı Hasan ile metresi Hatice de esrar satarlarken yakalanmışlardır. Üzerlerinde 50 gram kadar esrar çıkmıştır. Bunlann esrar aldıkları sabıkalı esrar satıcılarmdan arabacı Kâzım da yakalanmışür. Bunlardan başka Küçükpazarda Nusret Güler ve Aksarayda Salim adlarında iki eroin satıcısı cürüm üzerinde yakalanmışlardır. Bunlann hepsi haklarında tanzim edilen evrakla birlikte adliyeye teslim edümişlerdir, Meşhur sabıkalı eroincilerden Ziyanın Tarlabaşı Çatıkkaş sokağındaki evinda eroin imal ederken öldüğünü yaşmıştık. Bu sabıkalı ile beraber çalışan karısı Anna da yakalanmıştır. Bundan başka Ziya ile beraber eroin imali işinde çalışan Kenan adında biri de dün Mecidiyeköyündeki evinde yakalanmıştır. Ziya ile beraber çalıştığı zannedilen bazı kimseler hakkında da tahkikat yapılmaktadır. Münakale Vekâletince bir proje hazırlandı Millî korunma kanununa müsteniden, fevkalâde ahvalin devam ettiği müddetçe şileplerin seyrusefer ve idaresinin bir elden tanzimi için Münakale Vekâletince hazırlanan proje Veküler heyetine verilmiştir. Bu proje hakkında aldığımız malumata göre, şileplerin sahibi olan armatörlerin bütün hukuku baki kalmak üzere her türlü idareleri armatörlerden müntahab birkaç murahhasın da iştirak edeceği bir heyet tarafından yapılacaktır. Şileplerin geliri tonaj üzerinden armatörlere taksim olunacaktır. Devlet Denizyollan elinde bulunan Şilepçilik şirketüıden müdevver şilepler de ayni esaslara tâbi olacaktır. Bu suretle sefer kabiliyetleri olan 53 şilep bu komisyonun elinde toplanmış olacaktır. Yeni şekil hiçbir inhisan tazammun etmiyecek, yalnız şileplerin seferleri intizama konulmak suretile hem mevcud tonajdan daha fazla istifade temm edilmiş, hem de "hiçbir vapurun ne gidiş ve ne de dönüşte boş sefer yapmaması temin olunarak navlun ücretlerinin inmesl mfimkün kılınmıs olacaktır. Denizyollan idaresinin vapurlanna şilepler yardımcı olacaktır. Şilepler iskelelerde kalan her türlü emtiavı alabilecektir. Bu suretle Denbıyollarına inhisar ettirilmiş emtiadan şilepler de istifade edebilecektir. B u sütunda, galiba, bir defa daha bahsetmiştim. Bugün gene, Tahıir Müdürü arkadaşımızın da dayanamajıp «Meğer, İtalyan zaytaü nekadarcıkmış?» diye alaylı bir başhk koyduğu italyan zayiat listesinin samimiyetinden ve doğruluğundan bahsetmekten kenduni alamıyorum. Bu resmî tebliğe göre, ikincikânun ayı içinde İtalyanlann şimall Afrikada uğradıklan zayiatı şöyle imis: 51 ölü, 77 yaralı, 4080 gaib. Ölülerle yarahlara aid rakamlara inanabilirsiniz. İtalyanlar, muharebe etmeden teslim oldnklarına göre, Libya müstemlekesinin yıkıldığı ikincikânun ayında 128 kişilik zayiat listesi doğru olabiür. Fakat gaibler sırra kadem basarak ortadan kaybolan firariler değil de esirlerse, ancak bir sartla inanırım: 4080 rakamına bir sıfır daha ilâve ederek 40300 yapmak suretile. «İtalyada bir mahal» de oturanlar, Tobruğun düştüğünü bildiren resmi tebüğde. verdikleri zayiatın 20,000 kişi oldu ğunu itiraf etmişlerdi; bunu unutmuflar galiba» ^ B Bu cani grup, büyük bir şahsiyeti öl bir zecri hareketten ve disiplin tenıidiirmek için altı ay mütemadiyen sui ni için en büyük tedbirlerden işe başkasd tertibile meşgul olmuştur. Ce layacakb. Esasen artık kat'î ve zecri binde Lord Landsdovvne tarafından im hareket zaraanı da gelmişti. Ordu tam manasile disiplin altına alınacaktı. Vazab bir pasaportla bir İngiüt tebaası ziyet umduğu gibi çıkmadı denemez. olarak N. sehrine girdiği dakikadan itiSavinkov ve Kornilov orduda idam baren, masanın altında saklı bulunan cezalannın; korkaklık, düşmana iltihak 3 kilo djnamitle Vali. yi ve maiyyetinve casusluk gibi suçlann ölüm cezasıden üç kişiyi nasıl berhava ettiğini ve na çarptırılmasmı taleb ettiler. Vaziyeonların cesedlerinin nasü parça parça tin başka hal çarelerile ıslah edilmesine oiduğunu ve müteakıben birkaç kişinin de imkân yoktu. Böylece Kerensky tade intihar ettiğini öyle inceden inceye rafından tasvib olunacak bu taleb belki tasvir etmektedir ki bunlann bakiki de memleketi kurtaracak, ve bnlşevizvak'alar olduğuna mubakkak nazarile min kökleşmesinin ilelebed önüne geçecekti. Savinkovla Kornilov bu talebbakabiliriz. Savinkov'un kitabtnda tethisçilerle lerinde Kerensky'den muzaherct görnihilist merkez komitesinin Avrupa müş olsalardı muzafferiyet kabil. ve merkezlerinde ve Amerikada gizli faa belki de Rns davası kurtulmuş olacakliyetlerine ve bunlann birbirlerile olan tı. Eğer bu üç kişi bu meselede uyutnunasebetlerine dair fevkalâde tenvir sabilmis olsalardı, belki de tarihin seyri değişecekti. edici ve heyecan verid tafalfit veril(Arkan var) mcktedir. Bana bizzat: . Nazır efendi; ben onlan iyi tanınm. Lenin ve Trotzky'yi; Ikisini de çok iyi tanınm! Biz senelerce elcle Rusyanın istihlâsi için çahştık. Fakat şimdi onlar, Rusyayı her zaman Konya (Hususî) Konyada hekinden daha ziyade esir ettiler» demiş men yirml beş senedenberi görül tir. . memiş bir pahalılık var. 939 yüının Savinkov'un Çar aleyhine tekbaşma kışında bir çırpıda beş yüz bin kaaçtığı miicadele ile Lenin aleyhine aç sablık hayvanı ölen Konyada buöğı ikinci miicadele arasında çok kısa, gün koyun etinin kilosu elli kuruşa fakat çok şayanı dikkat bir fasıla geç satılıyor. İkinci nevi ekmeğin kilosn miştir. Büyük Harbin zuhurn Savin da on iki kuruş 30 paradır. Konyada kov ve ibtilâl arkadaşı Bourtzev için altı milyondan fazla kasablık hayaynı gayelerin istihsali bakımından em van yaşadığı ve konyanm Türkiyesalsiz bir fırsat olarak telâkki edildi. de bir hububat ambarı vaziyetinde bulunduğu gözönüne getirilirse, bu Müttefiklerin davasına her ikisi de pahalılığın makul ve meşru sebebhürriyet ve demokrasi namma büyük ieri bulunamaz. Fakat buna rağmen ümidler bağlamışlardı. Savinkov'un kal hakikat budur ve rubu asırdanberl bi, garbın liberal nülletlerile birlikte vasatî olarak okkası yirmi beş kuhürriyete karşı sonsuz bir aşkla çar ruşu geçmemiş olan etin kilosu 55 pıyordu. Fakat bir Rns olarak vatan ve okkası yedi bucuk kurusu geçperverlik hisleri onu senelerce birlikte memiş olan ekmeğin kilosu 12 kuçahştığı semitik beynelmilelciden ayrıl ıuş 30 paradır. Anadohıda alışverlş mağa zorlayordu. Çar idaresi altında esası et ve ekmek rayicine göre tanbile Bourtzev, Busyaya çağınlmış ve zim olunur. Esas et ve ekmek olunderhal millî müdafaa işlerinde istihda ca diğer maddeler satışmm da namına cevaz verilnıişü. Savinkov Rus sıl bir kaç misli fırlamış olacağını yaya ibtilâl esnasında avdet etmişti. tahmin eylemekte hiç bir güçlük 1917 haziranında Rusyaya avdetinde yoktur. Bereket versin Konya halkı hesablı ve muktesiddlr. Fırınlarda Harbiye Nazın bnlunan Kerensky takilosu 12 kuruş 30 paraya satılan rafından Galiçya cephesindeki 7 nci orekmeği o, üç dört kuruşa mal etmişduya siyasî komiser olarak tayin edil tir. Etin kilosunu 10 15 kuruşa gemiş.ti. Askerler isyan halinde bulunu tirmezse rahat edemez. Ekmegini yorlardı. Alman ve Avusturya ajanlan vaktile ucuz ucuz aldıgı buğdayı bütün kumanda heyeti arasına bile bol değirmende üğütüp un haline gesevizmin zehirli tohumlannı saçmaya tirerek evinde yapar. Koyunlann muvaffak olmuşlardı. Ordudan idam ce 3 . 4 liraya satıldıgı zamandan hazast kaldınldığı için işler büsbütün alev zırlanmış bir ikl gaz tenekesl kaleniyordu. Birkaç Rus alayı isyan ede vurması da dalma bulunur. Glyecek rek zabitlerini öldürmüşlerdi. Orduda maddeler fiatı istediği kadar fırladisiplin ve teşkilât namile bir şey kal sm. O, mevcudle idare etmeslni blmanuştı. Teçhizat, malzeme ve cepane len akıllı insandır. Demek kl, bu pahalılık yerli halkı müteessir etnoksanı ise müthişti. Düşman da bir miyor. Bu pahalılığı duyan, bu pataraftan cepheyi yarmak teşebbüsile halılık karsısmda acze düşen yanğraşmakta idi. ŞEHİR tŞLERI Bozuk gıda maddeleri 943 senesl zarfmda yapılan sıhhî kontrollarda 1000 kadar gıda maddesi nümunesi almmış, yapılan tah11lerde bunların 146 tanesi kablli ekıl olmadığı anlaşılmıştır. İkincikânun ayında muayene İçin alınan 33 yumurtadan 18 i bozuk çıkmışır. Eroincî Ziyanın ortaklan tKTISAD Bulgaristana satılan demirler Profesör Prost ders verîyor Şehricilik mütehassısı Prost, mem eketimizde kaldığı müddet zarfmda Güzel San'atlar Akademisi mimarî şubesinde şehlrcilik dersl verecektir. Profesör. Akademide İlk dersini vermiş ve dersi müteakıben balebeye hibaten ihtisaslaruu şu suretle ifade etmistir: « Ciddiyetiniz ve dersime karşı gösterdiğiniz alâka beni çok mütehassis etti. Size ders vermekten büyük zevk duyuyorum.> Konyada hayat pahalılığı Tramvaydan atlıyanlar Polis altmcı şube memurları, dün şehrin muhtelif semtlerinde hare ket halinde bulunan tramvaylara atlamak istiyen 49 kişiyi cezalan dırmıstır. Bundan başka 11 esnafm sattıgı gıdR maddeleri de çörülen üzum üzerine tahlilhaneye gönderilmiştlr. Bir kereste tüccarı mahkum oldu Keresteciler . Eyüb otobüs •eferleri Kerestecilerle Eyüb arasında otobüs işleUlmesi, Halic vapurlarındaki yolcu nakliyatını azaltmaktadırOtobüs ihtiyacı gözönünde tutula rak bu hatta isliyen otobüslerden bir kısmının Balat Çarşamba yolunu takiben Eyübe işlemeleri ve tasarruf ediîecek 10 otobüsün de mevsim dolayısile sayfiye yerlerine tahsisi kararlasmıştır. bancılar, bir kelime ile memurlar Geçenlerde sorgu hâkimliğince tevkif edilen keresteci Mihalm mevkufen muhakemesi, İstanbul jkinci asliye eeza mahkemesinde bitmistir. Mahkeme, Mihalm bir banka ile aralarındaki mukaveleye göre muayyen müddette muayyen fiatla vereceği kereste alım satımında, son safhada millî korunma kanununa muhalif harekete teşebbüs Halkın dilekleri ettiğini sabit görmüştür. Mihalm on beş gün hapsedilmesi, mağazasmın on Partl kaza kongrelerindeki halk beş gün kapatılması ve hapis müdde dUeklerlnden tatbikı imkân dahi tini mevkufen geçirdiğinden serbest linde olanların hemen tatbikile neticesinin 1 mayısa kadar Parti başbırakılması, karar altına alınmıştır. kanlıgına bildirilmesi lüzumu ala*** kadarlara tebllg edümlştlr. Yenibaharın zincirleme yolile fiatı Kahveden dönerken yfikseltildiği noktasından baharatç: Manoel, Cemal ve Sıtkı, millî korunsoymuşlar ma kanununa göre, tevkif edilmişlerİbrahim adlı biri, bir gece kahveden di. İstanbul ikinci asliye ceza mahke evine dönerken Kemal ve Ziya adlı iki bu muhakemeye devamla bazı genc karşısına çıkmış, 95 kuruş paramesı, sını ve şapkasını elmışlardır. İstanbul ş tetkikat için muhakemeyi başka g i A l i bırakmıştır. Diğer taraftan, Manoel birinci ağırceza mahkemesi, 15 ve Ziyanın 25 gün hapislerine, anbeş yüz, Cemal ve Sıdkı üçer yüz cak cezalannın teciline karar vermiştir. lira kefaletle tahliye olunmuşlardır. İşte bn, Savinkov için kendini gösterecek müthiş bir fırsattı. Bu yandan onu tahtie edecek bir ihtilâlci, ne de sadık bir ordu zabiti zuhur edip onun rafere ulaşmak hususundaki derin imanından şüphe edebilirdL Savinkov işte böyle bir azim ve aşkla tse, sanlmışü. Şurast da var ki, Karl Mara'ın nazariyelenni, politika felsefesi ve derin vnkııfile cerhedecek, bu nazarijeleri sıfıra indirecek derecede kudrete malik bir başkası daha bulunamazdı. İşte böyle müthiş şartlar altında dahi. daha dün zabitlerini katletmiş Rus alaylaruıi belinde tek bir tabanca, tekbaşına ziyaret edip neferler arasında saaterce kalarak komünizmi onların nazarında takbih ettirecek nasihatlerde bulunan hep Savinkov'du. Onları tekrar va7İfeierine başlatan ve hatta bazı £ırsaüarda, sadakat ibraz eden cüzütamlan ifsad için gönderilen (esadcılan; bütün alayın gözü önünde tabanca ile teker teker yere deviren hep bu Sa«inUov'du. Oyuncaklarla dolu küçük oda, senedenberi olduğu gibi muhafaza ediliyordu. Haftadan haftaya Üıtiyar dadı Hatice kalfa dinî bir tevazu ve sükunetle yavaşça kapıdan içeriye girer, usvdca perdeleri kaldırır, mukavva kutularm tozlarını alır, sarı kadife ayı yavrusunun bacaklaruu düzeltir, altı kızaklı küçük midillinin yelesini okşar, her şeyin temizlendiğine kanaat getirderinden içini çekerek dikten sonra dışarıya çıkardı. bu Biraz sonra Şefika Hanım da minimini mabedi ziyarete gelir, fakat hiçbir şeye dokunmadan köşedeki kanepeye oturarak sonsuz bir hüzün ve yeis içinde geçmiş acı günlerin hatıralannı tekrar yaşardı. Ölümünün altmış birinci ayı akabinde bile küçük Rasimin bu evde hâlâ hâkim ve canlı telâkki edildiği her şeyden belli idi. Dış kapıya uzanan koridorun yan tarafmdaki portmantoda beyaz keten şapkası, üstü lâciverd içi kırmızı yünlüden pelerini asılı duruyordu. Bir organizatör olarak sonsuz kudIhtiyar dadı Hatice kalfa vaziyetin reü ona, idari bünyeyi tedavi husu bu şekilde devam edip gitmesinden pek sımda da yardımcı oluyordu. Aradan te memnun değildi. Hanınunın bu bügeçen bir ay zarfında kumanda heyeti vük matemini unutmasını ve tekrar de dahil, Galiçya cephesindeki 7 nci Rus hayatuı zevkini, neş'esini tatmaya başordusuna öyle bir manevî kudret ası lamasını istiyordu. Arasıra bahçenin lamış bulunuyordu ki haziranda isjan ortasmda toplanmış yırtık ve kuru edcn bu ordu temmuzda taarruza ge vapraklara bakarak kendi kendine: Bunlar da ağaclann evlâdlan saçi;or ve Brzezany zaferini kazanıyordu. Savinkov'un bu kudreti ve liyakati yıhr, diyordu. onları büyük bir hükarşısında, Kerenksy kendisini cenubu zün ve teessüre kapılmadan pekâlâ garbî orduları grupu başkomiserliğine döküyorlar, güneş yakıyor, rüzgâr savuruyor ve toprak yiyor, yerlerine yetayin etmisti. Bu grup o zaman Genenileri filiz verip çıkıyor... ral Gutor tarafından kumanda edilmekKadmcağız, bugün de ayni düşünte idi. Savinkov'un vazifeye baslamak ceye daldığı için Rasimin oyuncak oüzere mahalli memuriyetine Kİrmesile dasındaki pencereden uzun uzun bahbirlikte Tarnapol'da (temmuz 16 19 çeye bakakalmıştı. Gittikçe kalınlaşan 1917) Almanlann cepheyi yarmalan bir a s ma kütüğünün sağa sola, aşağıya oldu. Askerî mağlubiyeti. binlprce as | yukanya sahverdiği ince dallar, evin kerin düşmana iltihakı takib ediyordu. i ikinci kat hizasını bile gesnuşti. Şefika r Bundan bir müddet evvel Macarlstana gönderilmekte olan 1500 ton pik demlr Bulgaristanda kalmıstL Karabük demir ve çelik fabrikalan r^ iı • İstinye Bebek yolundaki is mamulatından olari* bu pik demlr timlâk muameleleri bitmek üzere Bulgaristana «erbest ddvizle satüoldugundan bu vold^kl lnşaat ya mıştır. iında ikmaJ edilecektir. Mahlut kahveler İsatnbul, İzımr ve Merslnden Kahve buhranı dolayısile bazı 2,800,000 liralık tohumun ihracı İçin kahvecilerin kahvelere nohud ve müsaade verilmiştir. Mıntaka Tlcaret müdürü Sald fındık kabuğu karıstırdıkları görülRauf Sarper, Ticaret Vekâletile te müstür. Bunlardan fındık kabugumasta bulunmak üzere bu aksam nun bilhassa sıhhate muzır olması Ankaraya gidecektir. Mıntaka Ti dolayısile kat'i surette men'l ve dln caret müdürünün bu seyahatinin lemiyenlerin Adliyeye tevdl edilmesl bilhassa ithalât maddelerinin tev lüzumu alâkadarlara bildiriimiştir. ziatı lşlerile alâkalı bulunduğu anDünkü ihracat aşılmaktadır. • Hava Kurumu azasuım yekdiDün sehrimlzden 350,000 liralık ğerini tanımaları için bir tanışma ihracat yapılmıştır. Bu meyanda Amerikaya Basra yolu ile yaprak rozeti ihdas edilmiştir. f Belediye Hıfzıssıhha müşaviri ttttün gönderümiştlr kl, Amerikaya Zeki Ural şehrin sıhhî müessesatı yapılan bu lhracata büyük blr ena aid bazı hususat hakkında Sıh hemmlyet verilmektedir. Dün Alhiye Vekâletile temas etmek üzere manyaya da lç fındık gönderilmişttrAnkaraya gitmiştir. • On senenin Belediye faaliye MOTEFERRtK tini göstermek üzere Beyazıd İnkılâb müzesinde açılacak serginln Doktor Ahmed Şükrü Emet hazırlıklan devam etmektedir. Bu şerefine veda ziyafeti serginin ay sonuna kadar açılacağı umulmaktadır. Cerrahpaşa hastaneslnde on sene •k Şehir Meclisinin bundan evvel süren yüksek fennt çalışmalarile teki içtimamda Hava Kurumuna yar mayüz etmis ve bu hastanede modım olmak üzere nakil vasıtalarına dern blr asabiye servisi vücude geon para zam icrası teklif edllmiş ve tirmek gibi büyük bir hizmetl göbu teklif Dahlliye Vekâletine arzo rülmüş olan kıymetll asabiye mülunmuştu. Kanun mevzuu olan bu tehassısı doktor Ahmed Şükrü Eteklif İçin Dahlliye Vekaleti bir lft metin Diyarbakır meb'usluguna lnyiha hazırlamaktadır. tihab edilmesi dolayısile hastane arkadaslan kendlslne Taksim kazlnosunda bir veda ziyafeti vermiş Büyük ikramiyeyi lerdir. Bu toplantıda hastane Başkazananlar hekiml doktor Esad Durusoy ile ÜMillî Plyangonun son keşidesinde civerslte Tıb Fakültesl profesörleonar bin liralık ikramlyeler Sökede rinden Neşet Ömer İrdelp, Muzafnajband Emin, bakkal Saib, İzmir fer Esad Gençhan, Ahmed Bürha de Saman iskelesinde aktar Şarlo neddin Toker, Ahmed Fahrl Aral, profesörlerinden albay Serit, Denizli Merkez hastanesi ec Gülhane zacısı Hüsnü, Karabük demir fab Lutfi Aksu, hastane' etlbbasmdan rikasında Halil ve on beş arkadaşı, Bahrl İsmet Temizer, Orhan Remzi Ankarada Hacıbayramda Saadete Kazancıgll ve dlğer tanınmış doktorlarımız hazır bulunmuslardır. cıkmı^tır. Kısa Haberkr ıngazi önündeki son muharebelere aid İtalyan tebliği, İtalyan ordusunun ağır zayiat verdiğini kabul ettikten sonra, düşmana da çok ağır zayiat verdirildiğini iftiharla ilân ve iddia ediyordu; sanki kaçmaktan İngilizlerin zayiabuı görmeğe ve saymağa vakitleri varmıs gibi. Ben de haksızbk ediyorum ya, bu kadarcık bir züğürd tesellisile İtalyan mllletini de avutmasınlar mı?.. Gene ayni cinsten olarak 248 numarah İtalyan resmi tebliği, «Yunan eephesinde, düfman mevxrit mahiyetteki harekât esnasında htt(olunur dereced* zayiata uğramiftır. Diyor. Düşman için «hissolunur» tabirini kullanmak garib değil mi? Bu tabirl insanlar kendileri için kullanırlar. Biz ordu düsmanın zayiatını değil, kendi zayiaüıu hisıeder. Fakat, bu tttrlfi Yunan mevsileriııi isgml edip dfisman zayiatını sayamıyan İtalyanlar, ayni zamanda çok hassas da olduklan için, işl <hesab» ilr değil; «his» ile idare ediyorlar. ir Ahnan gazetesi, Libyadaki İtalyaa raağlubiyetlerinden sonra şu garik mutaleayı ileri süriiyor: clngilizler, her zaman ileri gidecelc* lertni zannetmesinler; çünkü bugün ytmaK Afrikada eereyan eden hddueUT bir Mafhadan ibaret kalacakUr. İngiliz tmparatorluk kuvvetlerinin kud~ retint rağmen, vakti gelinet, İtalyan başkumandanlığımn vereceği emir flrerin» İtalyanlar, bu 1leri hareketinl durdurmajtnt btlecefcîerdir.» Herkesten ziyade, İtalyan mllletinln beklediği bu durdurmanın vakti, acaba ne zaman gelecek? Galiba, İtalyan ordulan mütareke istedikleri vakit. ingazi, İngifiz ordusunun blr yıldınra taarruzile zaptedilinee Mısırh karreşlerimiz, İngilterenin sark ordulan Basknmandam Orgeneral Wavell'e, bir lâkab Uktılan «Sihirbaz.. Haklan da yok değil. Tek Mısırh kanı dökülmeden Mısın bir İtalyan istilâsından kurtaran adama yarasan unvan da «sihirbaz» dan başka bir sey olamaz. B B Düşenler, yaralananlar KUçUk hikâye Rasim ve Rifat Hanım, bu arsız asmanın da serbestçe büyüyüp her tarafı sarmasına gene merhum oğlunun hatrrasına hürmeten müsaade etmişti. Henüz ilk küçük dalımn, yere dikilen değneğe dolanıp yükseldiğini gören Rasim bir gün annesine sormuştu: Evin üst katına kadar çıkabilir mi. acaba? Tabiî çıkar yavrum... Fakat seneler geçmek ister... O zamana kadar sen de koskoca delikanlı olursun cicim!. Heyhat... Asma hakkındaki tahminler bir hakikat olmuştu ama, şiddetli bir difteri yavrucağı yedinci bahannı idrak etmeden toprağm kucağma düşürmüştü. Hatice kalfa, asmanın kökünü görebilmek için pencereden yan beline kadar dısanya uzanmıştı. Şimdi, demir parmakhkların arasından sokağı da pek güzel seçiyordu. Bu bahçe, bu ev pekâlâ mes'ud insanlara yuva olabilirdi İhtiyar kadmcağız, senelerce koynunda yatırıp annesi kadar emek verdiği Şefikanın evlendiği gün de ayni hulyaya kapılmıştı. Ne yazık ki, Yüzbaşı Haldun Beye tayyaresinin ugradağı bir kaza neticesi Akdenizin ücra bir köşesi meçhul bir mezar olmuştu. Rasimin dünyaya gelişi, hanımınm ıstırabını biraz teskin eder gibi olmustu. Fakat... Ne o,' bahçe kapısımn önünde bir çölşe kımıldanıyordu. Küçük bir çocuk yere oturmuş, başını parmakhklann arasından içeriye sokmuştu. Bu, tehlikeli bir vaziyetti. Yukandan bağıracak olsa, belki yavrucak birden korkacak, boynu acıyacak. kafası zedele Genc kadın birdenbire titremişti: necekti. Hemen merdivenleri ikişer i Deli kadın hangi Rasimden bahkişer atlayarak aşağıya indi. Bahçeye çıktı... A.» Rifaünış ayol!. Bitişik a sediyorsun... Rifat ta kim oluyor?.. Hatice kalfa ısrar etti: partımanın kapıcısı Haşimin hemşerisi Hanımefendiciğim, ayaklarınızı ökimsesiz yavru... Malta taşuıın gerisine düşmüs at kestanesini uzanıp almak peyim, bir kere aşağıya gelin... Göreceksiniz! istiyordu. Şefika Hanım gayriihtiyarl dadıyı. Hatice kalfa tatlı ve şefkatll bir takib etti. Bedbaht anne ile kimsesiz sesle: Rifat, dedi, çamurlu yere otur çocuk şimdi karşı karşıya idiler. Hamuşsun... Hem üstünü kirletecek... tice kalfa ayaklannm ucuna basarak Hem de soğuk alıp hasta olacaksm.^ gerigeriye birkaç adım attı. Mutfağın Rifat cevab vermedi. Başını yavaşça dış tarafa doğru teşkil ettiği çıkıntıparmaklığın arasından çekti. Açık kah nın arkasına gizlendl Şefika yavaş yavaş parmaklıklı kave rengi gözbebeklerini evvelâ hizmetçinin üzerine endişe ile dikti, son pıya ilerledi. Kanadı açtı. Rifat oturra nazarlanndaki çekingenlik ve korku duğu yerden kalktı. Yumuk ellerile birden silindi Bahçedeki çiçekleri, a yırtık pantalonuna bulaşmış toz ve ğaclan hayret ve takdirle seyretmeğe çamurlan silmeğe çalışarak içeriye Demindenberi kaplumbağanın koyuldu. Bu bakışlar, Hatice kalfanm girdi. ruhunda hiç beklemediği bir tesir u yavru çıkaracağı yumurtayı gözetleyandırdı. Bir şeye şaştığı vakit Rasi mesinden daha sabit ve daha mıknamin gözleri de ayni insiyakî parıltı tıslı nazarlarla süzdüğü at kestanesine saldırdı. Iarla yanıp tutuşmaz mıydı? Şefika Hanım sapsan olmuştu. Evet, Hatice kalfa o anda garib bir fikre, acayib bir hulyaya kapıldı. Rasimle Hatice kalfa hiç mübalâğa etmemişti. Rifat arasmdaki bu bakış benzeyişini Bu çocuk, kaybettiği oğlu Rasime çok hanımına da göstermek arzusu içinden benziyordu. Ayni bakışlar, ayni hareen saf ve en şefkatli bir duygu halinde ketler... Ve bahçede ayni koşuşlar! Bu hatıralar genc kadımn benliğingeçti. Fakat, bu ona acaba bir iyilik de hüzün ve teessürle beraber tuhaf ml olurdu, yoksa bir fenalık mı? Yukanya koştu. telâş ve heyecanla bir enerji de uyandırmıştı. Küçüğün dolu göğsünden cümleler kesik kesik saçlarmı okşayarak sordu: At kestanesini çok seviyorsun gafırhyordu: Hanımefendi. Hanımefendi, dedi. liba... Ama, tabiî oynamak için. Yokkapının önünde bir çocuk var... Tıpkı sa, biliyorsun, o yenmez!. Rifat boynu anide çarpılmış gibi baRasim... Hoş onu belki siz de bir iki defa görmüşsünüzdür ama dikkat et şını bir tarafa, çenesini öbür tarafa memişsinizdir... Rifat... Şu kapıcı Haşi kaydırarak aşağıdan yukan Şefika Hamin kimsesizler yurdundan aldığı Ri nıma baktı: Sade at kestanesinî değil, diyf fat... Annesi, babası, sizlere afiyet, Ercevab verdi asıl onun ağacuu severim... zincan zelzelesinde merhum olmuş... J Tahtakalede Bozkurd hanında oturan ve hamallık yapan Konyali AU, Sirkecl garında vagondan telgraf direği taşırken, kazaen bu direklerden birinin üzerine düşmest neticesi ağırca yaralanmıs, Cerrahpaşa hastanesine kaldınlmıştır. •k Kadıköyünde Hayreddinçavuj mahallesi 73 numarada oturan Kâmll, ev lşlne yardım etmek üzere çamaşır asmak maksadile dama çıkmış, fakat çamaşırlan sererkeu blr aralık muvazenesinl kaybederek sokağa duşmüş, muhtelif yerlerinden yaralanmıs, Nümune hastane sinde tedavi altına alınmıştır. •k Beyoğlunda Nalıncıyokuştl 88 numarada oturan Yusuf, evinln duvarını tamlr ederken muvazenesinl kaybederek düsmüş, başmdan gövdesine dayanıp gölgesine oturmak ağırca yaralanmıstır. Yusuf kazayı tan o kadar hoşlanuim ki, sorma tey müteakıb hastaneye kaldınlmıs.tır. ze Dışarıdan bakıyorum bakıyorum İçeriye giremiyorum... Kapıyı geçemiMatbuat balosu ayın 22 sinde yorum... Teyzeciğim, Erzincanda bizim Bu seneki Basın balosu, şubatın bahçemizde de böyle bir kestane ağacı vardı... Ama daha büyük... Kocaman... 22 sinde Taksim kazinosu salonlaAnnem onun dibine çömelirdi, ben an nnda verilecektir. Bu münasebetle, Avrupadan yeni r.emin kucağına yaslanırdım. getirilen artistlerle fevkalâde bir Peki, annen nerede şimdi? varyete programı tertib edilmiştir. Yavrucağın mbıimini yüzünü hüzün Davetlilere verilmek üzere zengin ve yeis takallüsleri kapladı. Şefika bu Kotyon ve hediyeler temin edilmiş suali sorduğuna pişman ohnuştu. Ribulunmaktadır. fat, ceketinin kolile bumunu silerek: O geceye mahsus olmak üzere sa Bilmiyorum! diye mırıldandı. au 12 de intlşar edecek olan Balo Peki, Haşim amcanın yanında raGazetesi matbuatımızın en sevilmlj hat mısın, şimdi? muharrirlerlnin zarif, kıymetll ya Haşim arnca iyi adam ama, Fat zıları ve meshur karikatüristlerimlma teyzem beni çok dövüyor... zin resimlerile dolu olarak davetliTabiatin feci ve esrarlı darbesinin lere dağıtılacaktır. annesinden babasından ayırdığı bu kimsesiz yavrunun o andaki ruh! haKır koşusu letini Şefika Hanımdan daha iyi anEyüb Halkevinden: layacak kimse bulunabilir miydi? Spor kolumuzun tertib ettiği dört Genc kadın mutfak kapısını işaret kilometrelik kır koşusu 16'2/941 ederek: pazar günü yapılacaktır. Koşuya Gel yavrum, dedi sen bundan girmek istiyenlerin söylenen güne sonra bizde kal... Ben Haşim amcaya kadar Evimiz idare memurluğuna haber gönderirim!.. müracaat etmelerl lâzımdır. *** Derece alanlara mükâfat verileŞefika Hanım Rifatı elinden tuta cektir. rak Rasimin senelerdenberi olduğu gibi muhafaza edilen odasına getirdiği vakit akşam olmak üzere idi. Dışarıda hafif bir yağmur çiseliyordu. Hatice kalfa merdivenin parmaklığına dayanmış Nflshasi S korustor. onlan seyrediyordu. Genc kadın: Dadı. dedi, Rifat hakikaten RaSenelik sime™ Altı aylık Cümlesinl bitiremedl İhtiyar kalfa: Üç aylık Ne kadar benziyor, değil mi? Blr ayhk Diye onun sözlerini tamamladı. Şefika Hanım, küçüğü dizlerine oturtmuştu. Rifat ta kucağındaki san kadifp (»azetemiıe gönderilen evrak ve yaıılar ayıyı sevinc ve muhabbet içinde ok nesredilsin edilmesin <ade edilmeı va şuyordu. zivnmdan mes'ıılivet kabul olunmaz. CUMHURİYET maiîi { Hikkat Hâdiye İCLÂL

Bu sayıdan diğer sayfalar: