1 Nisan 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

1 Nisan 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURtYET 1 Nîsan 1941 | Doğrn değil mi? U Havagazı fiatları Bir İJti gündiir gazetelerde İstanbul ve Kadıköy Havagazı flrketlnin fiatları arttırmak istedt. ğine dalr bazı haberler intisar edlvor. Bu arada verilen malumat şirketln talebinin hiç de yerinde olmadığını gösteriyor. Çünkü son bilânçoda tesplt edilen kâr ve ayrılan ihtiyat akçası, idare r;sclisi azalarma verilen huzur hak. ları Havagazı şirketinln işleriııin pek yolunda gitmekte olduğunu ispat ettigi çibl abonelerin git tikçe çoğalması da kazancmm ziyadeleşmekte olduğnnu mevdana çıkarmattadır. Fakat bütün bunları bir tarafa bırakarak asü meselenin nıhuna temas edelim. Malum ya, havaeazınm iptidaî maddesi kömürdür. Kömür fiatlarmda hissedilecclı derecede bir yükselme görülmediğl muhakkaktır. Görülmüs olsaydı, faaliyetinde havagazı şirketinin faaliyeti derecesinde kö mürün muhim bir rol oynadığı Elektrik şirketi ve saire gibi nviesseselerin de aynl vaziyete düşmeleri icab ederdl. Böyle bir sey bahis mevzuu olmadığma göre meseleyi tetkik eden komisyonnn, talebin kabill tecviz olmadjtın] bu noktaya tstlnad ederek kestlrip atması pek kolaydır, diyoruz, f Şehir ve Memleket Haberleri 1 İstanbul Borsası bugün açılıyor Borsa acentalarından bir kısmı Ankaradan geldi Ihtikâr davaları Tahtakale cinayetinin muhakemesi bitti Dün Adliyede birçok davalara bakıldı 15 yaşmdaki katil bir sene hapse mahkum oldu Inönü zaferi Q nönü zaferi ne zaman kazanılmıştır? 30 martta mı, 31 martta mı, 1 nisanda mı? Çdnkü bu üç tarihi, o büyuit zaferin kazanüdığı gün olarak ileri suren vesikalar vardır. Meselâ, Onbeşinci Yd Kitabı» adile neşredilen büyük eserin «On beş yııın kronolojisb faslında, İnonü muharebesinin 30 mart 1921 de vuku bulduğu jazılıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi matbaası tarafından 23 nisan 1922 1338 de neşredilen «Yirmi üç nisan takvimiİkinci İnonü mejdan muharebesinin 26 martta başladığını ve 31 martta kazanıldığını kaydeder. Ebedî Şef Atatürkün «İnönü muharebe meydamnda Metres tepede Garb Cephesi Kumandanı ve Büyük Erkânıharbiye Reisi İsmet Paşaya. diye çektiği o meşhur tarihî tebrik telgrafnamesi 1 nisan tarihlidir. Acaba bu üç tarihten hangisi doğru? İkinci Inönü meydan muharebesi ve zaferi hakkında yazılan bütün kitablan okuduktan sonra şu kanaat m neüceye vardım: İkinci İnönü meydaff muharebesi 26 mart 1921 günü akşamı başlamış ve yedi gün sürdükten sonra, 1 nisan günü bitmiştir. Nitekim, o zaman 61 inci fırkanuı başmda bu muhaTebeye istirak etmiş olan muhterem emekli Orgeneral (şimdi meb'us) İzzeddin Çalış lar .İstiklâl harbinde İkinci İnönu muharebesinde 61 inci fırka. adh kitabında şöyle diyor: «İktnci İjıönü meydan muharebesi, 'tâ mart 337 (1S21) günü akşamx sağ cenahta 61 inci fırkanm muHare'besite Gundüzbeyde başlamıt ve 1 nisan. 337 afcfamı gene ayni mahalde 61 inci fırkanm son hücumu ile hitam bulmuş Alemdar hâdisesi Yazan: SALÂHADD1N GÜNGÖR D Üçüncü Selim hançerlenmiş fakat Şehzade Mahmud kurtarılmıştı Alemdar nihayet Babüsseadeyi kırdırıp içeri gîrdiği zaman Sultan Selimin kanlı na'şile karşılaşmıştı Doğrn değil mi? Feci bir öliim Dün bir amele içine girdiği kuyu. nun çökmesl neticesi taş ve toprak altmda kalarak feci bir surette öl müiştür. Eminönünde KSmalpaşa cadde sinde Hekimalipaşa sokağmda oturan ve o civardaki Cemale aid bir inşaatta çalışan 330 doğumla Kâzım Uysak, arsada bulunan 7 metre de rinliğindeki kuyuya düşen tenekeyi çıkarmak istemiştir. Kuyunun içine giren Kâzım, birdenbire kuyu du. •arınm yıkılması üzerine ta«} ve topraklarm altında kalarak ölmüştür. İnhldam yerine j?elen ltfaiye, bir haylı çalıstıktan sonra zavallı a melenln cesedini çıkarabUmiştir. Zabıta, inşaat ile alâkadar mü hendisler hakkında takibata başlamıstır. başına biraz çeki düzen verildi. Ve kendisi önde, imam efendi arkada yola düzüldüler. Alemdar, kazma ve külünklerle kırılan Babüssaadeden içeri girdiği zaman arz odası önünde, gözüne ilk ilişen şey, Sultan Selimin bir eski hasır üzerine yaünlan kanh nâşı oldu. Alemdar bu manzara karşısında, âsabı ne kador bozulmuş olmalı ki kendini tutamadı ve ölünün üzerine kapanarak çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladı. Vay efendim... Cülusun için bunca yerden geleyim de gözlerim seni bu halde görsün!.. diye dövünüyordu. Sonra, birden başını kaldırarak, sıkılnuş yumruklarUe, boşluğa doğru haykırdı. Bu saray halkıru şimdi bitirsem gerek değil mi?.. Askerler, başbuğlarının ağladığını i!k defa görüyorlardı. Onu ağlatan hâdise, elbette kendilerini sevindirecek değildi. Paşaları küçük bir işaret etse, sarayın altını üstüne getirmeğe hazırdılar. Hatta,. kalabahk arasında bazı sesler duyuldu: Niçin bize emir verilmez? Şuracıkta taş üstünde taş bırakmayıp, ortalığı birbirine katalım!.. Sultan Selim Efendimizi bu hale getirenlerin ettikleri yanlarına mı kalecak?. . Alemdar Pasa da, belki bu yeis dakikalannda, sarayın tahribi için emir vermeyi aklından geçiriyordu. Ramiz Efendi tam zamanında Alemdan ikaz ettL Aman paşam... Ağlanacak zamanda değiliz. İntikamımızı sonra da ahnz. Simdi hemen tahtın sahibini bulup iclâs etmeliyiz! Tuna Seraskerinin aklı başnıa gelir ibi olmustu. Sekbanlara emir verdi: Tez kosup Sultan Mahmud Efendimizi arayıp bulun... Hainler ona da bir zlyan eriştinniyeler!(Arkası var) Selâmi, Nedretin mantosunu çıplak omuzianna örttü. Kapıdan çıktılar. Vakit henüz geceyansıydı. Cadde, bu üık yaz gecesinin sessizliği ortasnıda, tenha, durgun uzanıp gidiyordu. Sokağa adrm atar atmaz, yüzierinde, hafif bir damlarun ıslak tomn«ıpı duydular. İki adım sonra, damlalar arttı ve birdenbire, bu damlalar, şiddetli bir sağanak haline geldi. Nedret, geri dönmüş, koşa koşa, çıktıklan kapmın içini siper almıştı. Yağmur devam edeceğe benzeyordu. Selâmi: Gidip bir otomobil bulayım. Dedi ve koşa koşa uzaklaştı. Nedret onu gözlerile takib etti. Delikanlınm, bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında, kend'.sine hizmet etmek için, canla başla ileri atılışı, ona gayrişuurî bir haz veriyordu. Baloda, Selâmi, onun yanından hiç ayrılmamış, mütemadıyen onunla dans etmiş, sırf onunla meşgul olmustu. Bir hafta evvel bh ahpab ev;nde tanıdığı, o akşam ikinci defa olarak buluştuğu bu delikanlı ile fazla teklifsiz ohnayı aklından geçirmemekJe beraber, onun üzerinde yaptığı tesiri memnuniyetle görüyor, nefsine itimadı artıyordu. Selâmi, biraz sonra, bulduğu taksi ile geldi. Nedrete: Hangi tarafa gideceksiniz? Diye sordu. Genc kadın, İstanbul tarafında bir adres verdi; Selâmi, adresi şoföre söyledikten sonra, Nedretin yanma oturdu, kapıyı kapadı. Ayni zamanda, ona doğru hafif çe eğilerek: Müsaade buyurur musunuz? Diye sormuştu. Hareket halinde bulunan bir otomobil içinde idiler; müsaadeyi isteyen, sel gibi bir yağmur alhnda, iliklerine kadar ıslanarak kendiaine otomobil getiren adamdı; ve ni Küosu 40 kuruştan satılması lâ^ım gelen çivlyi, 144 kuruştan sattıklan iddia edilen Galatada Perşembe pa zarmda Mahmudlye caddesinde nalbur Nlkolaki ile kardesi Perikop Bundan üç sene evvel Vekfller He Millî Korunma Kanununa muhali yeti kararile ve muvakkat kaydile An hareketten İstanbul İkinci Ashyı karaya naklolunan kambiyo, nükud, Ceza mahkemesine gönderilmişler esham ve tahvilât borsasmın tekrar İs dir. Dün sabah muhakemeleri bas tanbulda faaliyete geçmesi için Vekille lamıstır. Mahkeme, bunlardan Heyeti kararı dün Resmî Gazetede neş kolaki hakkmda derhal tevkif mü rolunmuşrur. Bu yeni kararname il zekkeresi kesmistir. Ankara borsası kaldınımış ve Istanbu' Tahkikata göre, Maarif Matbaas: borsasmın derhal faaliyete geçmesi ka mubayaa memurlan bu nalbur kar. rar altına alınmıştır deslerin mağazasma gitmisler. be Yeni İstanbul kambiyo. nükud. esham heri iki buçuk kiloluk 12 paket civ: ve tahvilât borsası bu sabah saat on satm almışlar ve her paket 360 ku dan itibaren faaliyete geçecektir. Bor rustan hesablanmıstır. Muhatoeme sa için henüz daimî bir yer hazırlan edikn kardesler, şöyle divorlar: mamış olduğundan muvakkaten kombi Biz, Maarif Matbaası için yo borsasmın da ticaret ve zahire bor kiloluk ve 12 paket çivi hazırla*ni3 sası salonunda faalivette bulunması ta karrür etmiştir. Kambiyo borsası saa tık. Çocuklar. telâsla. vanlıs olarak 10 dan 12 ye. 14 ten 16 ya kadar faa ufak paketleri otomobile vükletmiş. ler>dir. Biz; artesi günü bu varjıs liyette bulunacaktır. lığı düzeltmek için. matbaaya telefon Ankarada bulunan borsa acentaların ettikse de, onlar işl polise ihbar et dan bir kısmı dün akşam şehrimize miş buhınduklanndan, hakkımızda pelmiştir. Borsa komiseri İhsan Rifat ihtikâr yapmaktan muamele yürüile tahvilât şubesi müdürü de bu sabah tülmüştür.. borsa memurlarile birlSkte Ankaradan Şahid sıfatile dinlenilen matbaa celeceklerdir. Kambiyo jubesi müdürü Hasan Basri esasen şehrimizde bulun nm mubayaa memuru Şaban, me maktadır. Borsa idare meclisi reisi d selenin suçluların anlattığı gibi olmadığını, pazarlıkta iki buçuk ki İstanbuldadır. loluk beher çivi paketi İçin 360 kuBugün tstanbul borsasmın tekrar faruş uzerlnden mutabık kaldıklann aliyete geçmesi münasebetile merasim anlatmıştır. Mahkeme, Maarif Mat yapılacaktır. baası levazım memuru Fahrinin de dinlenilmesi için, muhakemenin de MÜTEFERR1K vammı 7 nisan pazartesl 14 e bırak mıştır. Tahtakalede bir kahvehanede işlenen cinayete aid dava, İstanbul İkinci Ağırceza mahkemesinde dün akşam karara bağlanmıştır. Suclu, Haîid Sezer adlı bir gencdir. Kısmen kapalı celsede görulen davanın açık celsede bildirilen ı:ararma göre, Tahtakalede bir kahvehanedeki müşterilerden ikisi, pıala oynuyonnus. Halid Sezer gelmiş, iskemlesini masaya dogru çekmiş ve kâğıd oyununu seyre dalmıştır. Bu sırada kahvehane müsterilerinden Osmen, İskemlesini alarak, Halid Sezerin yanına oturmustur. Bu gen. ce elle ve dille sarkmtılıkta buıunmuştur. Halid Sezer de kalkmış. o sırada dısarıya cıkan kahvecinin rjesîstra yürümüstür. Müşteriden şikâyet edecekmis. Osman bunu an lavınca. do&rııimuş. ilerlemis ve Ha lid Sezeri bileğinden kavravara 9 •«beni sikâyete gidiyorsun, ha » riivı sovmtts, iumruklamı^tır. Halid Se zer de bıçaemı çekerek, Osmanın karnına ve dıper bazı yerlerine bız, la üstüste bir kaç defa saplamış tır. Osman, aldığı yaraların tesiril ölmüstür. Fiat Murakabe Komiayonunda Fiat Murakabe Komisyonu dün vali muavinl Ahmed Kınığın rlya sett altmda içtima ederek bazı mü him meseleleri tetkik etmiştir. Bu meyanda şehrln sadeyafc lhtlyacı da tetkik olunmus buzı yagcılar ko. misyona davet edllerek izahat a lınmıştır. Anlaşıldıgma göre İstanbulda eskl mahsulden ehemmiyetli mlktarda istok yaft vardır. Yeni mahsul de gelmeğe baslnmıstır. Fiatlarda bir yükseklik olmadığı tespit olunmuştur , Peşte Sergisi için hazırlıklar Hükumetimizin resmen iştirake karar verdifî Pe§te Sergisine sldecek heyetimiz azası, hazırlıklar yapmak üzere dün gelmiştir. Sergiye gidecek nümuneler toplanmaktadır. Topkapı Sarayında, Şehzade Mahmudun kaçınldığı merdiven (Cevri Kalfa yukanda, iki kapı arasındaki sahanhktan kiil serpmiştir) Katiller bir anda, içeri dolmuşlardı. Gözdeler, başlarına örtü aramak kaygusile öteye beriye şuursuzca koşuyorlardı. Sultan Selim, heyecandan kısüan sesile nezire sordu: Cellâd mısız? Nezir, doğrudan doğruya cevab vermiyerek mırıldandı: Ne etmelıL Fitne sizin basınız albndan çıkıyor! Padişah irkildi. Yüzü sapsarı kesilmişti. Ayakta sendeleyordu. Nezir, daha fazla beklemiyerek arkasındakilere •eslendi: Bıre ne durursuz?. Gök gürultusünu andıran haykırışmalar arasında on kadar hançerin parıltısı gözahcı bir şimşek gibi odanın içinde çaktı. Cariyeler, araya girmeğe çalışarak: Kıymayın eiendimize! diye yalvanyor, Refet kadın kendini yerden yere An odası önünde Selimi Salisin atıyor, ve Padişah soğukkanlılığnn tekeesedinin yaünldığı knıl taş rar ele almış, hazin hazin tekbir getiyataganlar ve hançerlerle merdivene riyordu. saldırmışlardt. Refet kadın, son bir gayretie kocaKasım Ağa, merdiven başındaki kor•ının üzerine atümak istedL Faket tekuluğu siper alarak müdafaaya başladı. mas edebildiği şey artık onun kanlı Eline geçen şeyleri, asilerin kafasına cesedinden ibaretüfırlatıyordu. Fakat çok geçmeden bir Yatak odasından yükselen korkunc mızrak darbesile yere yuvarlandı. vaveylâ, koridorlarda acıklı akisler bıMerdiven başının müdafaası sarsılmak rakarak perde perde sönerken, katiller üzere idi. Dişlerüıe kadar müsellâh izsevinc naralarile ortalığı çınlatarak kuşbandud gibi heriflere karşı ağalar daha hane kapm önünde gözden kayboldular. ne kadar mukavemet edebilirlerdi?Refet kadın, sevgili efendisinin nâşı üİşte tam bu sırada, Cevri kalfa gözerine kapannns, sarsüa sarsıla ağlaründü. EHnde, içi kül dolu kocaman bir yordu. Bu srada, pencerenin arahğında, çömlek vardı ve gözleri «çeşimhaneleSvıltan Mustafanm ikballerinden birile rinden dışarı fırlaraış» olduğu halde, karşılaştı. Bu felâketli anında düşmaçömlekten avuc avuc kiil savurarak nile gözgöze gelmek, Refet kadın için oralan dumana boğmağa başlamışn. Bir blüm kadar ağır bir darbe olmuşru. Bu taraftan da, İsa ve Anber Ağalara: darbeye takat getiremiyerek düsüp ba Damdan kaçmn, damdan kaçırın! yıldı. Cariyeler, gözdeler, birer ikişer diye bağınyordu. çekilerek onu kanla mülemml bir odaKasunın yaralanmasından istifade enın içinde kocasının taze Slüsfle başderek, merdivenin üstbaşına kadar çıbaşa bırakmışlardı. kan katiller, kül dolan gözlerinin acısına dayanamıyarak, tersyüzüne geri Cinayet heyeti, Selimin işini bitirdik döndüler. ten sonra, İkinci Mahmudun dairesine Bu beklenmedik kül yağmurunun kaeeğirttler Şehzadenin hizmetinde bulu tillere verdiği şaşkınlık arasında, Annan emektar Cevri kalfa, Sultan Selim ber ve Hafız İsa Ağalar, Şehzade Mahsarayındaki gürültüyü duymuş ve nö mudu, dama açılan çatı aralığından kabetin kendi efendisine geleceğini anla çırmağa muvaffak olmuşlardı. mıştı. İkinci Mahmudu ahp, hemen kenFakat tehlike hâlâ geçmiş değildi. dı dairesine geçirdi. Çünkü Cevri kalfanın çömleğindeki Sarayın •altm yol» dedıkleri harem küller tükenmek üzere idi. Tekrar mutkısmının dar bir merdiveni önande.^ fağa kosup kül almağa vakit olmadığı Cevri kalfa, Mustafa taraftarlarma karşı' gibi, Ebe Selimin de ilk şaşkınlığı geçkaşla göz arasında bir müdafaa tertıbatı miş, gözlerini ovalayarak etrafını seçvücude getırmişü. Katiller, altm yola meğe başlanuş, ve nrsat budur diyerek hücum ettikleri zaman, burasının daha dama kaçırümak üzere bulunan Şehewei, Cevrinin adamlarından Hafız Isa, :ade Mahmudu, fırlattığı keskin bir deAnber ve Kasım Ağalar tarahndan tu mir parçasile kolundan yaralamıştı. tulduğunu hayretle gördüler. Katiller, belM, Cevri Kalfayı da bir Iikin «Sultan Mustafalu» Ebe Selim. kılıcda yere sererek dama çıkacaklardı. tnerdivene doğru yürüyerek: Fakat, tam bu sırada, saraya dolan AAğalar yol açın! Şehzade ferınan lemdar askerinin velvelesi kulaklarına hdır!.. Size zarar gelmesin! diye bağırdı. geldi. Canlarınm kaydına düşerek, tersFakat, Hafız İsa, Anber ve Kasım yüzüne döndüler. O bir avuc kül olmaAğalar. basamakları üçer dörder atla saydı, Osmanh hanedanı, daha bundan yarak, çoktan merdivenin üstbaşına var yüz şu kadar sene evvel kül olup gitmışlardı. Kasım Ağa, ilk olarak yolu mişti. kesü: Biraz sonra, İmam Hafız Mehmed EBuradan geçemezsiz... Vann işinize !endi, Lala Mehmed Bey. Tayyar Efengidm'.. di. Arif Ağa, kuşhaneden getirdikleri Fakat, nezir büyük bir cür'etle ileri uzun hir merdiveni beüerindeki şal kuatıldı. Bir yandan da erkadaşlarınm ce saklarla bağlayarak, saçağa dayadılar garetini artırmağa çalışıyordu: Şehzade asağı indirildi. Dama çıkarken. Bire dunnan! Şehzade yukardadır. acele ile basını bacava çarparak, kaşı Baçladığımız işi yanda komıyahm'.. üzerinden de ayn bir yara'aldığı için Bu sözler tesirini göstermekte gecik [ şehzadenin yüzü gözü kan içinde idi. memiş, ağalar birbiri ardınca. blıclar, Hemen oraakta yaralan aanldı, Üsrüne 19 mayıs şenliklerine hazırhk İstanbul Beden Terbiyesi muallimleri dün öğleden sonra Mairiî Müdürlüğünde umumî bir toplantı yapmışlar, hazırhk komitesi tara fından tesplt edilen 19 mayıs genclik bayramına aid programı tekemmül ettirmislerdir. Bu programa göre, liseler, muallim mektebleri. kız enstitüleri Fener stadyomunda, orta mektebler ise Beşiktaş Seref stadyomunda senlik yaoacaklardır. Üniverslte ve Kuleli talebeleri ile genclik tesekkülleri de Fener stadında umumî hareketler den sonra muhtelif spor gösterileri yapacaklardır. tstanbul Poli» Müdürlüğü Çorum valiliğine tayin edildiğini yazdığımız İstanbuî Eraniyet Müdürü Muzaffer Akalmm yerine Ankara Emniyet Müdürü Şinasinin tayin edllecegi haber verilmektedir. Şehir Meclisi Şehir Meclisi nisan devresl toplantısını bugün saat ikide yapacaktır. Bu devrede zabıtai belediye tali matnamesi ile Kimsesiz Çocuklar Yurdu talimatnamesi ve yatılı mekteblere vilâyet hesabına ücretsiz alınacak talebenin kabulüne aid taMmatnamenin müzakeresl vardır. hayet bir emri vaki karşısında idi. Esasen, Selâminin, müsaade isteyen sesi, ricadan ziyade, arzusunun kabul edileceğine emin bir kimsenin emir verişini andırır bir ahenkle çıkmıştı. Nedret, hiç cevab vermedi; fakat sessizliği, kabul manasını taşıyordu. Selâmi, gidecekleri mesafenin kısahğuu düşünerek, mukaddemeye, hazırlığa müsaid olmıyan birkaç dakikalık zamanı azamî istifade ile kullanmağa karar vermişti. Baloda, Nedrete karşı aldığı hürmetkâr vaziyeti ve Usanı terketmeden, sesini şoföre işirtirmemek için kabil olduğu kadar pes perdeden konuşarak; birdenbire, içinin bütün ateşini dökmeğe başladı. Ürkütmemek için gene kadına fazla sokulmuyor, yahıız, sesine derdli bir ahenk vermeğe çahşarak, kendisini ilk defa gördüğü gündenberi, hayalinin, gözünün önünden nasıl gitmedigini, anî bir ateşle rutuşan kalbinin, onun aşkile nasıl durmadan çarptığını, anlatıyor, anlatıyordu. r Mahkeme. suçlu Halid Sezerin Os. manı tehevvüren ve kasden öldür düğü netlcesine varıp, 18 sene hap sine karar vermlstir. Osmanm sar. kmtılığmı ve vummklamasmı f rik savarak. 18 senevi 6 seneve in tur. Afuharebe 26, 27. 28, 29, 30, 31 mart dlrmistir. Halid Sezer. o sırada 1 ve 1 nisan, yani yedi gün devam etyasmı bitlrmedi^inden. bu cihetten migtir.» Fakat bir nokta var; İkinci İnönü mu• Dün İkinci Cezada, üç Milli Ko de 6 senenln bir seneye lndirilme sinl kararîastırmıstır. harebesi 1 nisan günü aksam üstü bitrunma Kanununa muhallf hareke miştir amma, İkinci İnönü. zaferi 31 davası da bitirllmlştlr: $EHIR tSLERl mart 1 nisan gecesi kazanılmıştır. DüsTepebaçı taksilerinden 17T7 nu manın eline geçmiş olan Metres tepenin maralı otomobilde şoför Osman Muayene edilecek asansorler o geceyansı istirdadı zaferin müjdecisi Sayman, şubatın 19 nucu günü val olmustur. Şu halde İkinci İnönü zaferini nız çift numaralı otomobillerin seyŞehirdıeki asansörlü apartıman 31 mart günü gibi 1 nisan günfl de kutrü sefer etmesl lâzımken. tek nu sahibleri nisanuı on beşine kada laraak mümkündür. Resmî bir bayratn maralı otomobilinl Işletmlstir. 50 li Belediyeye müracaatle asansorler: olmadığı için günü kat'lyetle tespit edilra para cezası ödeyecektir. hakkmda beyanname vermeğt memiştir. •k Beyoğlunda Agahamamı cad mecbur tutuldukları yazılmıçtı. şim 31 martı 1 tüsana bağlayan ffece kadesinde kömürcü Ömer kllosu 6 bu diye kadar 170 asansör sahibi Bezanılmış olduğu için, ona ister 31 martlediye maklne subesine müracaat eçuktan satılması lâzım gelen manta, ister 1 niianda elde edilmiş farzedîgal kömürünü kllosu 7 kuruştan derek bunlann plânlarile birlikte bi niz. Yanm gün ev\el, yanm gün sonrp, rer beyanname de vermlslerdir. 30 sattığından. 25 lira para cesasma saati ve tarihi ne ohırsa olsun. zafer bimahkum olmustur. Ancak. 21 yaşm kadar asansör sahibi de henüz TIÜ zimdir. Bu zafer. Türk İstiklâl harbinir. racaat etmemiştir. Müracaat vâk: bitirmediginden tenzilen 20 lira 80 oldukça Belediye makine şubesi Tiirk tarihinin birer dönüm noktası te«kuruş ödetilecektir. mahalllne muhendis göndererek kil eden sanlı vakıalardan biridir. O meir Nisantaşmda Teşviklye cadde bunlan muayene ve muvafık olah dan muharebesinin mümeyyiı vasfırı sinde 125 numarada bakkal Kons lara işleyebilmeleri için müsaade Ebed! Şef AUtürk Ankaradan Metres tantin de, veşll ve kırmızı mercime vermektedir. tepedeki kahraman ve muzaffer kumar$1 tespl tedilen flattan fazlaya satdana gönderdiği tebrik telgrahnm şu tıgı İçin, 25 lira para cezası vere Aylık tramvay karneleri şaheser cümlesile işaret etmiştir: cektir. Tenzilâtlı tramvay aylık karne«Siz orada yalnız düşman? leri bu günden itibaren satı$a çıMAAR1FTE karılacak ve ayın dördünden iti değil, milletin mahus talih.lni baren de tatbik edilecektir. de yendiniz.yt Orta tedrisat müesseselerine 840 kuruş olan sivil blrincl mevki karneleri 762, 600 kurusa olan alınacak muallimler İkind İnönü zaferinî, sanld dfin veya sivll ikinci mevki karneleri 525 kubusrün kazanılmış gibi. taptaze bir heyeBir müddet ewel, orta tedrisat ruşa indirilmiştir. Talebe karneleri canla anarken pözlerimiz düsmanla bemüesseselerine, münhasıran edebl blrincl mevkide 480, ikinci mevkide raber milletin makus taiihini de yenen yat ve fen îakültesi mezunlannm 240 kuruştur. Büyük Tfirke dikilmiitir. 20 sene evvelki muallim olarak alınmasma karar Aktarma biletler de 4 nisandan İtiİnönü ebedî zafer yolunda bir merhale verilmisti. Mlaarif Vekâleti mek baren tatbik edilecektir. olmuştvr. Bugiin hâlâ o yolun yolcuteblerin muallim ihtiyacını göz öYeniden yapılacak yollar snyuz. 1921 nisanının birinci )rünü piineş nünde tutarak bu iki fakülte m« • Belediye yeni sene bütçesi ile ka batarken bitmiyen ve ertesi sabah doğan zunlarının ihtiyacı karşüamadığı bul ettiği tahsisatla yol in | atma ^le beraber yeniden baslayan ve görüldüğü takdirde, diğer fakülte ve yüksek mekteb mezunlarının da a girişmlştir. Taksim stadyomunun ebedivete kadar sürecek olan millî vazisil ve yardımcı muallim olarak tayin bulundugu mahalde yapılacak olan fe, millî hamle devam ediynr. Lozandan edilmeleri için karar da tadilât yap Inönü gezçisi mahallinin mecra ve sonra banş içinde terakki, irfan ve meıskaraları 13.000, baca insaatı da deniyet sahalarmda devam edegelen bu mıştır. 7.500 lirava, Beykoz Akbaba A hamle. yann gene harb tneydanların» Bölge mekteb mezunları ilk nadohı Fener yolunun insası 28,000 ntikal edebilir. İstiklâli ve yurdu korulirava, Üsküdar meydanmm tanzi. raak davası gene süngülerimize teveccüh mekteb muallimi olamıyacak mi 10,200 liraya ihaleye çıkarılmıs edebilir. O zaman. Ankara radyosundaki Bazı üniversite ve yuksek mekteb tır. nce saz susar, Trakyadaki hatar>alar mezunlarının, İstanbulda kalabıimek ADUYEDE konasmağa başlar. O znman, İnönünün için ecnebi ve ekalliyet mekteblerikumandasmda. tıpkı İnönündeki cesaret, nin ilk kısımlarında muallimlik kaman ve sehametle dövüsürüz. 20 yıl Çanta hırsızları mahkum bul ettikleri ve bu yüzden Anadolu ötıce. tnönnnde. ild bnrnk mîsli üstün oldu mekteblerinde muallim sıkıntısı çe. liir ates kudretini venecek hir ruh saŞMahmudpaşa ile Sultanhamamı kildiği görülmektedir. Maarif Ve. ffi eöstermistik. yann 1«b ederse kâleti alâkadanlara yeni bir emir arasındaki yolda Mükerrem lsmin on misli fazla kuvvetlerle dövfismekten göndererek yüksek mekteb mezun de blr kadının el çantasını aşır . finmayız, yılmayız. larına İlk tasımlarda mualllmlik maktan Ahmed ve arkadası İbra İnönö zaferi, oirltn îrin hîr tefahiir ve verilmemesini, isteyenlerin Anadolu him, mahkemeye verilmişlerdi. Sul çurıır kavnaeı deçil: bir ilham ve iman orta mekteb ve liselerine asıl nıu tanahmed Birinci Sulh Ceza mah memhaıdır. İnHnün<'e iki defa mu7affer allim olarak tayin edüeceğini, İstan kemesinde, dün mevkufen muha (Arkası sahife 3 siihın 1 de) bulda kalanlann da ancak yardmîcı kemeleri sonunda, Ahmed 9 j y on ün. İbrahim 4ay on beş gün hap. muallim olabileceklerini büdirmiş se mahkum olmuslardır. tir. mış gibi mahzundu. Evde oturamadı. Bir parça hava almak kararile giyindi, saat on bire doğru evden çıktı. Kapıcının odası önünden geçerken durakladı. Sormak isteyor, cesaret edemiyordu. Nihayet, seslendi. Kapıct, odasından çıkınca: yattı, fakat uyuyamıyordu. Kendisini, Dün gece. dedi, o adam kapıyı birdenbire yapyalnız hissetmeğe başla çok çaldı mı? dı. O zamana kadar, bu yahııclığını hiç Aman efendim, ne söylüyorsunuz! düşünmemiş değildi Selâmiyi kapının Saat üçe kadar, boyuna çaldı, durdu. önünde bırakacak kadar nefsine HSkim Ey?.. Sonra? oluşu, şimdi ona hiç zevk vermiyor, mı Sonra, açtım. Ama, biliyor musuhareketini manasız buulyor, adeta yap nuz hanımefendi, eğer siz tenbih etmetığına nedamet duyuyordu. Bu neda seydiniz, beş dakika sonra açıp herifi meüni, .merhamete, kapının önünde bı defleyecekthn. Burada olsanız, siz de rakıverdiği erkeğin acıklı hali karşı bana hak verirdiniz. O ne kapı çalıştı sında duymağa başladığı ezaya atfedi o. Hiç durmadan, zır, zır, zır, zır... Bakyordu. Selâmi, belki de, hâlâ ümid bm olacak gibi değiL Apartıman halkı içinde, hâlâ kapının önünde idi. Pen uykudan uyanacak. Herif, bana da racereyi açtı, bakü. Evet, delikanlı kapı hat vermiyor. Zırıltıdan kafa, beyin nın önünde duruyordu ve Nedretin ku kalmadı ki uyku uyuyayım. Sonra, dülağma, binanm içinde durmadan öten şündüm. Adamcağızm, yağmur altında haline de acıdım. Ne yağmurdu o! Bari, bir zil sesi geliyordu. dedim, açayım da, «Ayol, beyhude çalıp Keşke bıraksaydım, girseydi, diye durma, içeri giremezsin!» diyeyim, hiç düşündü. Salonda yanm saat oturup giolmazsa ümidini kessin, defolup gitsin. derdi. Bana ne zararı dokunabilirdi, Ey... Sonra? sanki? Fazla sırnaşıkhk ederse, bir par Sonrası, açtım, işte. ça ümid verir, nasıl olsa gönderirdim. Nedretin kalbi hızlı hızlı atmağa başHiç ohnazsa, ben de rahat rahat uyurladı. Bütün kanı, yanaklarına hücum dum. etti. Kapı açıldıktan sonra, Selâmi acaVe genc kadın, şimdi kulağmda bü ba ne söylemiş, kapıcıdan aldığı ters ceyümeğe baslayan zil sesini duymamak vab karşısında acaba nasıl bir sukutu için, başını yastıklara gömerek; içeri hayalle, boynunu büküp gitmişti? Yutgirmekte ısrar eden Selâmiyi, hizmet kundu, bir cesaretle tekrar sordu: çisini gönderip yukarıya çağırmakla ça Sonra... Ne oldu? ğırmamak arzuları ortasında bocalaya Kapıcı, bol bir kahkahayı zaptetmek bocalaya, sabaha karşı, bh parça daldı. ister gibi ağzını elile kapadı. Başını üd Ertesi sabah uyandığı zaman, Selimi tarafa sallayarak: Ne olacak, hanımefendi! dedi, anin bir gece evvelki zavalh haUni düsündü ve son mukavemet arzulan de damcağızm pardesüsü kapıya sıkı^mış; kırıldı. Hiç yoktan. kendi ayağile tep onu kurtarmak için çalar dururmuş, fıtiği bir saadeün enkaa ortasında kal karal KUçUk Hlkflye Balo dönüşü İndiler. Parasını alan şoför, uzaklaştı. O zaman, Selâmi, ısrara başladı. Mutlaka eve girmek, orada, beş dakika, sadece beş dakikacık, etrafı kapalı bir verde bulunmanın verdiği itminan içuıde, ev mahremiyeti içinde, ona aşkmı, bütün sanumiyetile, bütün azametile anlatmak isteyordu. Ne olurdu? Fazla değil, beş dakikacık müsaade isteyordu. Sonra, çekilip gidecek, bir köle gibi, uzaktan bir emir, bh işaret bekleyecek, çağırılmadan gelmiyecek, rahatsız etmiyecekti. Hamdl Varoğlu Nedret, şimdi, otomobildeki haleti ruhiye içinde değildi. Birdenbire, nasıl olduğunu kendi de bilraeden, bambaşka türlü düşünmeğe başlamıştı. Kendisini daha ikinci defa olarak gören bir erkeğin bu küstahça ısran, evine girmek için müsaade isteyecek kadar Ueri giden bu sırnaşıklığı, onun kadın gururunu birdenbire incitmişti. Evini, içine ğirip saklanabileceği bir kale gibi gördü. Haykırmamak, karşısuıdakini koğmamak Nedret, yarı mahçub, yarı memnun, için kendini zor zaptederek: Düşüneyim. Başka zaman. Bakadinleyordu. Gerçi, bir hafta evvel ilk tanıştıklan gün; sonra bu akşam, Se um. Sonra, sonra.. lâminin her hali, peşini bırakmamağa Dedi. Zili çaldı. Açılan kapıdan içeri karar verdiğini kâfi derecede gösteri hızla girdi ve kapıyı, Selâminin yüzüyordu. Fakat, ne de olsa, otomobüdeki ne şiddetle örttü Kapıcıya, adeta nefes bu ilânı aşkı, hiç aklından geçirmediği nefese: için, genc kadın, bu anî vaziyet kar Aman, rica ederim, kapıyı açma, sısında bir parça şaşalamıştL dedi, peşime bir adam düstü. Bak, h^â Nihayet, otomobil, Selâminin lâfını. kapıyı çahyor. Sakın açma, istediği kaen hararetli yerinde kesen bir sadme dar çalsın! ile durdu. Nedretin evine gelmişlerdi. Nedret apartımanına girdi; loyundu,

Bu sayıdan diğer sayfalar: