14 Nisan 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

14 Nisan 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Nisan 1941 CUMHURİYET Sovyetler Birliğinin sesi ugoslavyanın Alman ve İtalyan tecavüzune mukavemet için kendini derlcyip topladığı bu sırada Macaristan gibi ekalliyetleri de ihtiva eden bir memleketin dört ay evvel imzaladığı ebedî dostluk misakını ihmal ederek mütecavizlerle birUkte Yugoslavyaya yüklcnmesi, Sovyet Birliğinin itiraz ve takbibile karşılanmıştır. Telgraf haberlerine göre Sovyet Birliği Hariciye Komiser muavni Viçinsky, Macaristanın hcnüz mürekkebi kurumamış snyılacak derecede yakın bir mazide imzalan&n bo muahedeyi bir anda unutuvermesini kat'iyyen tasvib etmediğini bildirmiş ve Macaristanın da millî ekalliyetleri ihtiva eden bir devlet Bifatile ayni hale uğramayı ve ayni valiyete düşmeyi gözönünde tutarak hareket etmesi lâzım geldiğinl hatırlatmıştır. Sovyet Birliği Hariciye Komiser mu»vininin bu beyanatı Sovyet Birliğinin ttun vaktinde yükselen ve lımmlilr taziletinin henüz zeval bulmadığını bütün dünyaya hatırlatan diiriist sesirri temsil etmektedir. Fakat hepimiz de bittyonu ki Macaristan, Yugoslavyaya taarruz bahsinde tekbaşına hareket etmiş değildir. Gerçi bn hareketten dolayı evvelâ Macaristanın kendisi mes'uldür. Fakat onun bir takım lutuflar yüıünden bağlanmış olduğn ve lttifak çerçevesine girdiği Mihverin tazyikile hareket ettiği de, şüphe görürmez bir larahatle malumdur. Bu baktmdan Sovyet Birliğinin pek haklı ihtan Macaristana müteveccih olduğu kadar, Macaristanı bn 70la sürükleyen, onn komşuhık hukukunn çiğnemeğe, bnza ve şerefine lâkayd kalmağa sevkeden amillere de müteveccih saymak icab eder. Bu yüzden bu ibtann Peşte kadar herhalde Berlin ve Romayı da alâkadar edeceğl, muhakkak sayıhr. Hâdisenin delâlet ettiği manalan mnbalâğaiandınnadan verilecek hüküm, tecavüz taşkınlıklannra gittikçe genişleyen bir suitesir yaptığıdır. Türkiye serbest güreş birinciliği Adanada yapılan müsabakalarda Ankara birinci, İstanbul ikinci, Ege böîgesi üçüncü oldular FikMer Dilin içtimaî, yahud millî karekteri Yazan HARB VAZİYETÎ Balkanlarda Yugoslavların ordularını toparlıyarak cenubda İngiliz ve Yunanlılarla birleşmeleri hâlâ kabildir Irak hâdiseleri: Nisanın üçüncü günfi Irakta yapılan hükumet darbesi bir neticeye bağlanmış görünüyor. Hükumet darbesini yapan asker! rüesanm iddiasma göre Kral naibl olan Prens Abdülilâh, vazifesini suüstimal ederek krallığa geçmek İçin çahsmakta ve bir takım dahili aynlıklara ve mücadelelere yol açacak bir hattı hareket takib etmekte idi. Bu yüzden bu rüesa, hükumete vazıyed etmişler, Reşid Âli Geylâninin bir hükumet kurmasını ve normal şartlann teessüsüne kadar vaariyeti idare etmesinl istemişlerdi. Reşid Âli, bu hükumeti kurtnuş ve parlamentoyu içtimaa davet ederek vanyeti izah etmiş, neticede parlamento ba Izahatı tasvib ederek Kral naibi Prens Abdülilâhı naiblikten acletmiş ve yerine Kral İkinci Faysalın sinni riişde var mastna kadar Hasimiler hanedanmın en yash azası olan Şerif Şeref Paşayı Kral naibliğine seçmlştir. Yenl naibln kabine teşldline davet ettiği Reşid Âli Geylânî de yeni kabineyi teştdl etmiş buhranyor. Görünüşe göre Irak efkân umumiyesi. hükumet darbesini icab ettiren sebeblrri varid görraüş ve ba hareketi tasvib ederek ona göre vaziyete normal ve rr.eşru bir mahiyet vermiştir. Vaziyette henüz anlaşılmıyan bir nokta. Irakın mukadderatile çok yakından alâkadar olan İngilterenin bn yeni vaziyeti nasıl karşıladığidır. Fakat hâdise. dahilî mahiyettedir ve Irakm istiklâBni tanıyan İngilterenin bn gibl islere müdahale etmemesi icab eder. Onun İçin İngilterenin Irak parlamentosu tarafından ifade olunan millî iradeye dayanarak tesekkül eden yeni hükurueti tanıması beklenebilir. Omer Rıza DOĞRUL İzmirde bir kamyon kazasında beş kişi yaralandı İzmir 13 (Hususî) Kordonda bir kamyon kazası oldu. Bu kaza neticesinde tütün amelesiHden üç kadınla bir erkek yaralandı. Şoför ve muavini de yaralandılar. Fransanın Moskova sefiri gitti Vichy 13 (a.a.) Fransanın yeni Moskova sefiri, vazifesi başma gitmiştir. Sefir, hareketinden «vvej Mareşal Petain, Amiral Darlan ve Fransadakl Sovyet elçisüe görftş müştür. Bütün arkadaşlarım, dost göriinüyorlar. Fakat, hangileri dostum, hangileri düşmanım, nereden bilirim? Leman kaşlarıru çatmıştr. O adam, kimse, sen, muhakkak öğren Peki, öğrenirsem, ne olacak? Fikriye söylersin, ona, haddini bildirh. Remziye, sinirli bir kahkaha fle göğsü sarsıla sarsıla güldü: Dost görünen düşmanları, büsbütün aleyhimize çevirmek için mi? Aayağa kalktı: Sen. işçüik hayatmı bilmiyorsvm. Herkes, kendi ekmeŞini düşünmese. kendi başının çaresine bakmağa mecburdur. Aleyhimde bulunanlar, belki. beni seviyorlardır. Fakat onlan, böyle söyletmeğe mecbur eden kimbilir ne sebebler vardır. Fazla kurcalamak doğru değil. • Neden? Bu sefer, beni de koğarlar. Leman cevab vermedi. Remziye, kapıya doğru yürümüştü, yan döndü: Edibe teyzeciğim, eğer Fatma nine, bh daha gelecek olursa, sakın kapıyı açma. Yaglı kadın, elini kuvvetle göğsüne Yalnız veya birkım cümle yapıları kaç kişiye mahsus farkları olduğunu (Baş tarafı 1 inci sahifede) görürüz. Bütün bu hiç bir dil yoktur. harebelerinden bahsetmektedir. farklar, Arab, Acem Küçük büyük bütün ve frenk diilerindeŞunall Yunanistanda: Burada başladıdiller geri yahud ki düşünüş farkları ğı evvelee bildirilmiş olan büyük muileri bir medeniyet79 kiloda: Adana 13 (a.a.) Bugün Türkiye te bulunan bir milletin diiidir; ve her Napolyon'un en çok «imtihan olmakt nın Türk diline yaptıkları tesirdea gel harebe başlamamıştır Yalnız ileri kıfa1 Aziz Kiper «Ankara>. serbest güreş birinclliklerlne saat millet birlik kazanmif bir cemiyetür. ve «yabancı bir dil öğrenmekten» kork mektedir. «Âşık Paşa. da ve Beyazıda lar arasında temas vukua gehnistir. Al2 İsmail Topçu «Kocaeli». 12 den itibaren Şehir Stadmda deO halde bu mahiyette bir dil hiç bir za tuğunu soyliyen hikâye sahih olmasa bi gelinciye kadarki eserlerde mevcud ol manlann, Yunan ingiliz kıt'alannuı 3 Tayyar «İzmir». vam edildi ve neticeler saat 18,30 da man ferdî veya şahsî bir eser olmayıp, le haddi zaünda doğrudur. Çünkü ya mıyan Arab ve Acem dillerinin tesiri kuvvet ve vaziyetini anlamsk için ke87 kiloda: alındı. Tanzimat hareketile pfler ve yoklamalar yaptıkları anlaşıiıbir millet yahud cemiyetin vücude ge bancı bir dil öğrenmek sadece bir haiı gitgide artmış, 1 Adnan Yurdaer «İstanbul». Ferdî tasnif: tirdiği müşterek eserdir. O derece müş za meselesi olmaktan çok uzaktır. Her başlayan frenk dillerinin tesirile yeni yor. Ahnanla.nn ayni zamanda hem 2 Mehmed Ali Demirkaya «Ço56 kiloda: terek ki milletten hiçbir kimse ona sa yabancı dil, ayni zamanda yabancı bir den başkalaşnuştır. Tevfik Fikreün Yugoslavlara, hem şimalî Yunanistandarum». 1 Şefik Kandemlr «İzmir». hib çıkamaz; hiç kimse onu vücude ge düşünüş, yabancı bir mantıktır. Onu nazmımıza getirdiği yenilik dahi ayni ki Yunan ve İngiliz kuvvetlerine ayni 3 Receb Salman «Bursa». 2 Ahmed Çakır «İstanbul». tirmiş olamaz; gene hiç kimse onu yok öğrenmek ayni zamanda baska bir dü tesirin bir neticesidir. Son yirmi beş se zamanda taarruz cdebilecek kudrctte Ağırda: edemez, hatta sakatla^p bozamaz. Yal şünüşü kavramak, baska bir mantığa ne zarfında türkçe yazılarında ve bil olup ohnadıklan malum değildir. Al3 İsmail Sezgin «Ankara». 1 Mehmed Çoban «İstanbul». nız bir dili fena konuşmak ,fena yaz alışmaktır. Bunlar temin edilmedikçe hassa gazete ve roman dilinde görülen manlarm bu mıntakada 25 tümenle ta61 kiloda: 2 Ahmed Yılmaz «İstanbul». mak olabilir. Fakat bu kusur ve bozuk yabancı bir dili anlnmak kabil değildir. tenevvü, zenginlik, elâstikiyet ve nokta arruz ettikleri malum ise de. Yugoslav3 Hanefi Zenapalı «Seyhan». 1 Mustafa Beton «Ankara». lukların dille alâkası yoktur. Onu öğ Yabancı bir dili makinr haline getir lama tekâmüllerini fransızcadan başka lorla Yunanlılann ve İngilizlerin bu 25 Takım tasnif inde: 2 Ali Yüzer «İstanbul». münevverler arasında hayli yayılan inrenememiş olanlann kabahatidir. Fakat medikçe gerek söz ve gerek yazıda kul13 puvanla Ankara birind. gilizce ve almancanın tesirlerinde gör tdmene karşı nekadar kuvvet toplaya3 Hamdi Topsalak «Sıvas». lanmanm fevkaiâde yorucu olması yaher kabahat gibi dil kabahatleri de ce12 » İstanbul İkinci. memek kabil değildir. Yalnız bize mah bildikleri malum değildir. Şimalî YunaM kiloda: miyetçe merduddur, asla hoş görül pısındaki düşünüş ve mantığın ana di5 » Ege grupu üçüncü. sus olmıyan bu tesirleri Avrupa mede nistanda toplanmış olan İngiliz ordıısu 1 Yaçar Doğu «Ankara». 4 » Kocaeli grupu dör medığı gibi taklid de edilmez. Fazia ola lindeki düşünüş ve mantığa nispetle bir niyetine girmekte geri kalmış bütün ba mücadelede mühim bir rol oynayaçok cihetlerden aykın olmasındandır. düncü. 2 İzzet Kılıç «İçel». rak, bu bozukluklar esasen normal bir milletlerin dillerinde göstermek de ka cakür. 3 > Kayserl grupu beşinci hâdise olmadığı için her cemiyette na Bunun için yabancı bir dili öğrenmek 3 Beşlr Yolcu «İstanbul». bildir. ikinci bir kafaya sahib olmaktır demekAmavudlukta: Arnavudlukta Yunanolmuşlardır. dirdir. Yabancılarda, ahmaklarda, baa 72 kiloda: te asla mubalâğa yoktur. Seyhan, Samsun, Bursa grupları ruh hastalıklannda, ana dilini iyice O halde dillerin milll ve İçtimai ka lılar, bir İtalyan taarruzıuıu tardetmiş1 Celâl Atik «Ankara». Arnavudluktaki birer puvan kazanıruşlardır. Genc veya geri kalmış milletlerin eski rakterlerini mutlak bir mahiyette ola lerdlr. Yugoslavlarm öğrenme fırsat ve imkânlarını bula2 Beslen Kışınbay «Kocaeli>. mamış veya mensub olduğu dil camia milletlerin klâsikleşmis dillerini öğren rak düşunmek doğru değildir. Filhakika harekâh hakkında hiç malumat yoklur. 3 Hamza Akkan «Denizli». sının dışında uzun zaman kalmış kültür mekten ettikleri istüadenin esası daha cemiyet ve milletler kapalı bir halde Yugoslavlann Dracı işgal ettikleri haksüz kimselerde görüliir. Hangj kültür Ihatalı ve daha işlenmiş bir düşünce ve kaldıklan yani diğer medeniyetlere açık kındaki rivayet teeyyüd etmemiştir. Biseviyesinde olursa olsunlar bir dilin mu mantığa temas etmekte toplanır. Bu te olmadıklan zaman diller de kapalı kah lâkis İtalyanlar. anudane bir muharehiti içinde yaşıyanlar, o dili, an'aneden masın uzun müddet idame ettiribnesin vor, milll karakterlerini muhafaıa edi beden sonra, Yugoslav toprsklarınıia, aldıklan gibi, doğru ve kolay konuşurlar. de ısrar edilmesi ve buna <Humanisme> yorlar. Nitekim kendisıni muazzam sur hudud civarmda kâin Debre ve Ohriyi Ve hiç kimse ana dilini, yahud içinde denmesi yeni milletlerin de eski mlllet larla dünyadan ayıran Çinlilerde dil ve İşgal ettiklerini ve Almanlarla irtibat yaşayıp büyüdüğü bir milletin dilini ye ler seviyesinde bir düşünüş ve mantığa medeniyet asırlarca millî karakterini tesis ettiklerini bildiriyorlar. ni bastan yapmağa uğraşmaz, hazır ve sahib olmak suretile manen yekvücud muhafaza etmiştir. Fakat Türkier tari Libyada: yapıhnıs bulur. Yalnız bu kadar da de olmağa doğru gitmeyi temin ctmenn hin malum olan zamanlarında kapalı Libyadaki Alman İtalyan taarruzu bir cemiyet halinde yaşamadıkları gibi ğil, onu öğrenraeğe, hem de herkes gibi dendir. devam etmektedir. Londra radyosn şarkın bir ucundan garbm bir ucuna Yabancı dillerin ana dillerine olan teöğrenmeğe mecburdur. Dilin millî ve kadar yayıldıkları ve bir çok dil ve me Gazale • El'adem Tobruk Bardia içtlmai karakteri iste bu mecburiyette sirlerini yakinen anlamak için Tanzideniyetlerle temaslarda bulundukları mıntak&sında avcı nrasademeleri o'.dumattan evvelki türkçe ile Tanzimattan dir. Hem de bu karakter o kadar esaslundan bahsettiğine göre, İngillzlcvin sonraki türkçenin düşünüş ve mantık için dillerinin kavmi karakterini uzun Bağdad 13 (a.a.) Ofl: Yenl lıdır ki millettaa veya cemiyettaşlarla Bardiaya kadar çekdlmek mecburiyetinAtina 13 (a.a.) Atlna ajansı Başvekü Ras.id Ali dün mecliste be anlaşmak zarureü onu her ferde mutla farklanna dikkat etmek kifayet eder. zamanlar muhafaza edemezlerdi Ayni kaldıklan anlaşıhyor. Burada. İngiHatta daha ileri giderek bir «ÂŞIK Paşa zamanda şamanizm, budizm, hıristiyanblldlriyor: yanatta bulunarâk, hareketlnln he ka kabul ettirir. Çünkü bir cemiyetin hk ve Ulâmhk dinlerine girmek dahi bu lizler, evvelee yazdığımız gibi Slersa Tarihi» ile bir «Naima Tarihi» ni ve bir Atina üniversltesi, bütün dünya defi tamamen dahül mahiyette ol hukuk, ahlâk, din ve san'at müesseseistikrarsızlığı hayli artırmıştır. Öyle ünlversitelerine asağıdaki protesto du şunu ve hiç blr yabancı devle.tle lerile o cemiyetin ferdleri arasındaki de Namık Kemalin ve nihayet Yusuf zannediyorum ki Türk dilinin tarihi, Mstruhtaki müstahkpm hatlanna kadar Akçoranm tarihl yazüannı mukayese çekilebilirler ve çekileceklerinl de ranyu göndenniştir: olan münasebatı bozmıyacağını söy münasebet keyie tâbi olamaz. Bunlaredersek aradaki büyük farkların sadece milli tarihi gibi, çok hususî karakterleri nediyoruz. Çünkü bu hatta verecekbrl dan çok daha kuvvetü bir içtimai mü«Atina üniversitesi, ikinci defa 0 lemiştir. üslub ve eda farklan olmayıp düşünüş ihtiva etmektedir. katf bir muharebe onlann lehine bir larak protesto için seslni yükseltRasid Ali şunları İlâve etmiştir: essese olan dil ise hiç olamaz. Onu keyfe ve mantık farklarını ifade eden bir tamek mecburiyetinde kalmaktadır. M. Şekib TUNC cereyan alabilir. Bunun muhtelif se« Irakın komsu memleketlerle göra kuilarımak imtiyazı da kimseye vebebleri vardır: Çünkü, manevî medeniyete sahlb olan münasebatı dostane kalmakta rUmif değildir. Kirasenin olmıyan, kkn1 Mersa Matruhta tahkîmat yapılolduğunu iddia eden Almanya gibi dır. Irak bütün beynelmilel taah seye verilmiyen ve kimseden alınamıyan bir devlet, Yunanistana karşı ca hüdlerine ve bilhassa harfiyen. tat dil herkesin olduğu, herkese verildiği ve niyane hiyanetinde, hacaletaver İ bik edecek olduğu İngilia Irak herkesten istendiği içindir ki ondan da2 Mersa. Matruh garbuıda, Mısırın ha müşterek ve an'anevi, daha elzem ve muahedesine riayet edecektir.» talyan alçaklığmı taklid etmiştir. çarb çölü bir ön müdafaa hattı teşkil zarurl bir İçtimai müessese gösterileİlimle uğraşan bütün fikir insaneder; mez. larına bu utanç verici hareketi bilS Dflsmanm mnvasala hatlan çok diren Atina üniversltesi, YunanisHem de o öyl* bir an'aae ki asırların urar; İngiliz muvasala hatlan kısalır; Amerikalılar ge neler monte ediltana bu kadar çok sıkı ve eski endevamınca uıvî, ruhl, İçtimaî, tariht ve çen senenin son 4 O vakte kadar, İngiliz kuvvetlemistir. Yalnız Atelektüel bağlarla merbut bulunan batta cografi tesirlerle yuğrulnıu», ken gününde yaptıkları merikada fabrika rini arürmak ve bir taarruzu önleyecek bir memleketin, asil ve güzel olan dine açtığı uzun bir yatak boyunca hu bir iş pl&nçosuna alatı y«pan fabrika raiktara çıkarmak kabil olur. her şeyi, insan likrinin tezahürünü susî mantığım vücude getirmek »uretüe göre 1941 senesi aların senevî imalâtı 5 Müstahkem bir mevzide motörlü Londra 13 (a.a.) Moskova rad dünden bugüne gehnistir; yarına da ay ğustosuna teşkil eden her şeyi ayaklar altına kadar dört yüz küsur ve nrhll kuvvetlerin hücumunu kırmak alacak ve Hellas'a kargı arkdan ya yosu, Budapeştede büyük blr gıd&l nl nevi tesirlerle uzanıp gitmekte devam ayda 1700 tayyare mllyon dolan teca daha kolay olduğu gibi bu müstahzar pılan bu tavsif edllmez tecavüzle maddeier kıtlığı başlamış olduğunu edecektir. Onun bu uzun akı$ ve ayni teslimini imkân davüz etmiş, 1941 se nevzle dayanarak bir mukabil taarruz hakikî medeniyetin begiginl tahkir bildirmektedir. Dükkânların onun zamanda mütemadi değişişinde tek bir hiline sokmuşlarnesi için 600,000,000 manevrası yapmak da mümkündür. eyliyecek kadar alçak bir vaziyete de yüzlerce kişi nöbet beklemektesebeb, tek bir mantık değil, bir çok se dır.. Halen Ameridolarhk bir istihdüşmüş olduğunu müşahede mec dir. Radyo, bu son günlerde at eti Bu itibarla İngillzlerin Mersa Matruha fabrikalarında bebler ve bir çok mantıklar amil oldu ka sal yapılacağı ta kadar çekilerelr rnuharebeyi orada kaburiyetinde bulunmaktadır. Küçük sarfiyatının mühim miktarda art ğu için çok mudil bir mahiyet almıştır. inşa edilmekte olan karrür etmiştir. Yunanistana karşı bu alçak teca mıg olduğunu ilâve etmiştir. bul ermelerird muhtemel addediyoruı. tayyareler Tek manüklı, tek prensipli müdahale bütün Otomobil fabrivüz, entelektüel terakkilere riyaset Macaristan haricine çıkmak lere şiddetle mukavemet etmesi bu se Amerikan pilotlan kalan tayyare 1iddiasında bulunan kudretli Almanrnemna bebdendir. Zaman, bütün varlıklara vasıtasile tngiltere malitmı genişletirya için ebedî bir leke olarak kala Budapeşte 13 (a.a.) Ofl: Har damgasını vurduğu gibi dillere de hu hava üslerine tesken motörlü nakil Izmitte Mintıar Sinanın caktır. blye Nezaretinln bir emrine naza susî bir çehre, hususî bir mantık, hu lim edilmektedh* vasıtaları İmalâtıru Atina üniversltesi, Alman ilim ran. 15 yasından 60 yaşına kadar eserleri susî bir ifade vermiştir. Ve bütün bunYakmda bütün ihmal etmomislerefkân umumiyesinin, tazyik altın hiç bir Macar vatandaşı, hususî blr lar evvelâ bir bütün olarak başlamış ve Afrika ve ArnaIzmlt (Hususî muhablrlmizden) dir. Yalnız Kanada da sükutu muhafaza mecburiyetin müsaade olmadan Macaristanı terbütün halinde temadi etmiştir. Bunun vudlukta İtalyan Büyük Türk mimarı koca Sinanın dahilindeki motörde bulunmuş olmakla beraber, in kedemlyecektlr. Bu memnulyet, hiç lü nakil vasıtaları İzmitte kalfalık eseri olarak Yenisan fikrinin en yüksek tezahürleri blr iş kaydı gözetilmeksizin 16 ya için mevcudiyetinin her anında da bü hücumlarma karşı fabrikalannm 1940 camll vardır. Bu caml, İzmit körfenin evrensel mabedine ve milletler şından 50 yasına kadar kadmlara tünlüğüne sahib olması iktıza eder. Ev müdafaa vazifesini velâ kelimelerin icad edilip cümlelerin alan hava teekilâsenesi randımanı zlnin blttlgl yerde zarif blr Ihtl hürriyetinin müdafiine yapılan bu da çamildir. bunlardan sonra yapıldığını düşunmek tma kadar teslim 80.000 askert nakil şamla lzmitl süsler. Camlin etrafı cinayete karşı, vicdanları lle lsyan tarihl ve millî dilleri yapmacık bir edilecektir. vasıtasıdır. Bütün kapalıdır. Bu sahanın açılmasına etmekte olduğundan güphe etmeŞuna İngiliz hava kuvvetleri kanidir bunlar ingiliz ordularına zamanmda lüzum pörülmektedlr. Bu güzel san' •Esperanto» derekesine indirmek olur. mektedlr.» i*£albuki pyNÎ diller bir aksiyondan ki 1941 senesi hava harblerinde en ka teslim edilmişlerdir. Fabrikaların bu at eserl, bazı tamirata da lhtiyac göstermektedlr. Ezcümle, kubbele Sofya 13 (a.a.) Sofyadaki Yu baska birşey olmıyan konuşma aksiyon hir rolü Amerikan tayyareleri deruhte kadar geniş bir randıman temin ederlndeki kurşunlar, yer yer kalkmışedecektir. bilmeleri için 225,000,000 dolarhk bir larile başlamış ve konuşmalarla inkişal goslav eçlisi ve elçllik mennyları, tır, dökülmek tehlikesine maruzdur. tadilât yapılmıştır. Amerikan fabrikalan ayda 700 tayyadün Sofyadan Burgaza hareket et etmiştir. Bunların ihtiva ettiği unsurlaCamlin dış ve hatta lç duvarları da mişlerdir. Burgazdan, pek muhte rın ayrılması ve hatta bunlarda ayrüa re imal ederek 1940 senesini ikmal etmiş badana edllmek zaruretinl hlsset Urfa 13 (Hususî muhabirimiz mel olarak Sovyetler Birliğine gide bilir unsurlar bulunduğunun farkına lerdi. Fakat bütün tayyare fabrikaları tzmirde ağac bayramı tlrmektedir. Kocaellndeki kıvmetll den) Bugün Urfahlar kurtuluş ceklerdir. Bu karar, henüz Sofva İle varılması, neden sonra gramerciler de muntazaman sahalarını tevsi ederek lannm 21 inci yıldönümünü büyük Belgrad arasında dlplomatlk mü nilen ve ekseriya mantık ilminden ge ayda 1700, senevî 16000 tayyare imalini İzmir 13 (a.a.) Dün burada vakıflar müdürünün, koca Sina^'.n bir tezahüratla kutladılar. Şehir baş nasebetlerin k a t l manasını tazam len dil âlimleri tarafından yapılmıştır. imkân dahiline sokmuşlardır. Cumhuriyet konılugunda ağac bay bu güzel eserlne lâyık olduğu alâ kayı göstereceğl muhakkak görül tanbaşa bayraklarla, yeşillikler ve mun etmemektedlr. Çünkü Yugos Dilin yapısını sadece bir mantık ve akıl ramı yapılmıstır. Geni? bir saha ümektedir. Tayyare imalit dairesi reisi doktor defne dallarile süslenmlştl. Halk ve lav elcillğinde blr maslahatgüzar işi gibi zannetmek zehabı da bunlardan zerlnde vücude getlrilmekte olan George Mead, fabrikalarının demokra korulugun etrafmı civar köylüler sabah erken şehrin kalmaktadır. blnlerce halk başlamıştır. Filvaki dillerin hepsinde sinin hava silâhlarını temin için hükusokak ve caddelerinl doldurarek bir mantık vardır. Fakat bu mantık, metie nasıl teşriki mesal ettiklerini 1 çevrelemls bulunuyordu. Başta Vali Mısırçarçısmdaki esnaf Mareşal Petain genclerin bayram yerine toplanıyorlardı. Samantıkçıların vücude getirdikleri ideal zah ederek Ford, General Motors ve olduğu halde Belediye relsl, Cum Masırçarşısmm boşaltümasma ted at 10 da törene baslandı. Ulus mey de Gaulle lehine teşvikinhuriyet Halk Partisi başkanı, bütün ve mükemmel mantık mahiyetinde de Chrysler otomobil fabrikalannuı sedanında yirmi yıl önce Türkün şememurlar, mektebliler de bu bay ricî surette devam edilmektedir. ğildir; bilâkis muhteüf, mütenevvi ve den şikâyetçi! nevî 3600 tayyare imalâtıru deruhte rama istirak etmislerdlr. Askerl Yorgancı ve pamukçu dükkânları hamet ve kahramanlığını ifade etnütezad amillerin tesirleri altında vüettiklerini söylemiştir. Yani her bir bandonun İstiklâl marşını mütea daha evvel tahliye edilmiş ve ekden temsilden ve Belediye reisinin Vichy 13 (a.a.) Mareşal Petain eud bulmuş hususî çehreli mantıklardır bu mutlu günü kulayan, büyükleri bazı münevverleri, gazetecileri ve firma sene zarfında 1200 tayyare teslim kıb yüksek ziraat mühendlsi Zlya serisl Kapalıçarşıda kendilerine yer Eğer böyle olmasaydı herhangi blr dili mlzi saygı ve bağlıhğını bildiren politikacılan yaptıkları propaganedecektir. Bunların her birinin kıymeti Maruflu tarafından ağacın mem bulmuşlardır. Baharatçı dükkâr.ladiğer bir dile nakletmek pek kolay olur; nutkunu, kahraman ordumuzun ve da İle genc Fransızları kacıp Genelekete faydalan ve medeniyete hiz n, henüz çarşıdan aynlmamışlar askarî 100,000 dolardır. mektebli yavruîarile atlı köylüjîer, ral de Gaulle'un ordusuna gönüllü 0 derece ki bütün cümleler olduğu gibi metleri hakkında bir nutuk söylen dır. Sahlbleri, kendilerine başka Bu imalâtın haricinde her ay 2400 esnaf ve havır cemiyetlerinin geçid yazılmaŞa teşvlk etmekle ltham et kalarak sadece bir dilin kelime ve edatmlştir. Bundan sonra evvelâ Vali, yerde münasib dükkân aramakta tayyare rnotörü yapıhnaktadrr .Tayyare resmi takıb ettiği tribünde askerî miştir. Fransız makamatı İspanya lan yerine diğer bir dilin kelime ve hazırlanmıs olan çukura llk ağacı dırlar. Baharatçüar namına blr he. motörleri İngiliz tayyare fabrikalanna ve mülkî erkân hazır bulundu. Bü hududunda bulunan gümrük mev edatian getirilerek mükemmel blr terdiknüş, bunu dlğerlerl taklb eyle sevkedilmektedir. yet, Belediyeye müracaat ederek, tün ürfalılar bu büyük günü he kilerine yaşları 17 İle 40 arasmda cüme elde edilmiş olurdu. Halbuki birmiştir. Bugünkü ağac bayramında Bütün bu imalât için tayyare fab Cumhuriyet koruluğuna dikilen fi münasib blrer dükkân bulıınc.ya yecan içinde millî bir bayram günü olan Fransızların geçmesine müsa birlerine en yakın olan dillerde bile bu gibl bir daha yaşamış oldu. ade etmemeleri için emirler ver suretle bir tercüme yapmak kabil de rikalannda 22.000,000 kadem murabbaı danlar arasında yüzlerce çam flda kadar Çarşıda kalmalanna müsaağildir. de edilmesini istemişlerdir. fazla imalât sahası tesis edilmiş, maki nı vardı. miştir. Naci Balak Profesör M. Şekib Tunç Yunanistana karşı Alman taarruzu Atina Üniversitesi "bu, Almanya için ebedî bir lekedir,, diyor Yeni kurulan Irak hükumeti Eski taahhüdlerle İngiliz Irak muahedesine sadık kalacak Ç Ktsa Macaristanda kıtlık Tethikler) Son günlerde at eti sarf iyatı artmış Amerikanın Urfanın kurtuluş günu Yugoslavyanın Sofya elçisi Rusyaya gidiyor Ağustosa kadar ayda 1700 ü bulacak . Yazan: Nezahet Nureddin Ege bastırmıştı: Hiç açar mıyım! Leman, korku ile bakıyordu: Ya, kapıda şirretlik ederse? Remziye, omuzlarını kaldırarak: Bu mahallede, bizi, ondan fazla tanıyoılar. Dedi, odadan çıktı. Genc kız, bunu, kardeşinin korkusunu yatıştırmak için söylemişti. Yoksa, Fikrinin hemen her akşam eve gelmesi, dakikalarca hattâ bazan saatlerce kalması, mahallede gizli dedikodulara yol açmıştı. kimbilir, ne kadar sıkılmıştı ki gelip, Fatma ninenin kapıya asıhp, bir rehiç bir şeyden haberi, hiç bir suçu, zalet çıkarması, bu gizli dedikoduları günahı olmıyanlara çatıyordu. Fikri de, açığa vuracaktı. Fakat, Remziyenin egün geçtikçe değişmiyor muydu? Remlinden ne gelirdi? Fatma ninenin eziye, Fikrinin cıgaraya alıştığına, artık Unden, dilinden kurtulmak için, ne yaiyice inanmıştı, Onu yalana da alıştırpabilirdi? Eğer kabil olsa, evi kiraya mamak çin, yüzlemiyordu. Arkadaşlarıverip uzak bir semte taşınmağı bile na, dostlarına, sevdiklerine karşı, gayet düşünüyordu. Fatma ninenin torununa nazik, uysal olan Fikri, küçük, manasız iş bulmak, kolay mıydı? sebeblerle, bazan sebebsiz yere, parlaFikriye üzüldüğü yetismiyormuş gibi. yıveriyordu. dedikodularla da mı uğraşacaktı? LeRemziye, kendi ahlâkımn da yavaş man, tekrar ağır hastalanacak olursa. yavaş değiştiğini farkediyordu. Havaî halleri neye varırdı? Remziye, Fatma ninenin şirretlik et şeylerden konuşanlara, kahkahalarla mesinfaı asil sebebini sezrn'vor dpsiMi gülenlere, neş'eli insanlara düşman olSıkıntı, yol=tılluk, parasıziık, iw1iV. m»ğa b^ihyordu. K?kiden, somurtkaninsanların ahlâkını bozuyordu. O da lığı hiç sevmezdi, yüzü gühniyen in* ır Bi AŞK UÇURUMU roman 15saniardan kaçardı. Şimdi, kendi somurtkanlığmm, ağır, uyuşturucu bir hava gibi, evin içine de sindiğini, evdekileri de zehirlediğini görüyordu. Bu, iyi bir gidiş. değildL 3 Fikri de, ayni şeyi düşünüyordu; Bu 5idiş, hiç te iyi gidiş değildL Üç, üç buçuk lira oda kirası, artık <ağır> gelmeğe başlamıştı. Cebinde kalan paraları hesab ediyor; kendini ne kadar sıksa, daha ancak «kör topal» iki ay yaşayabileceğini anlıyordu. Iki ay sonra? Bri ay, «eli kulağmda» demekti. Ne kadar idare etse, masraflarını ne kadar ktssa, iki ay sonra, korktuğu basma ge Edebî Ne beyenmiyorsun! Dam altıdır. gün. Bu «gün*, uzadıkça uzuyor, gelŞu beyenmediğin taşların üstünde ge mek bilmiyordu. ceyi geçirmeğe hasret, açıkta serseriler Islak toprak kokulu taş han odasınçok. Hem, Beyoğlu otellerinde gibi, tek da, Fikri, uyuyamıyordu. Yorganmın başına lüküs yatmak istiyorsun; hem de, üstüne velenseyi çekiyor; paltosunu, ucuz olsun, istiyorsun. Nerede bu bol hattâ ceketini de örtüyor, gene bir türlü luk! Ben, bu odaya, gün olur, üç kişi ısmamıyordu. Odanın ıslaklığı, içini üyatınrım şütüyor, soğuk ter dökerek titreye titFikri, ağzını açmış, bakıyordu: reye sabahlıyordu. Üç kişi mi? Hancı, geceliği peşin alıyordu Eğer, Ne sandm ya? Kaşık sırtı kıvnl şayed bir gece, gelmiyecek olursa, Fikri, dılâr mı, mis gibi yatarlar. Üstelik bir gene yatmış gibi, parasını verecekti. Şilte ile yorganı, «kefalet. ti. Ve bu birlerini de ısıtmış olurlar. Hancı, FOtrinm şaşkınlığına kulak «kefalet» kuvvetiledir ki hancı, ona, lecektL On parasız, ac ve açıkta kala asmıyordu: odanın anahtarlannı vermişti: caktı. Senin için, kolayı var. İster gel, ister gelme. Keyfin biBekâr odasını bıraktı, bir han oda Ne gibi var? lir. Peşin söyliyeyim. arayı uzatırsan, sına geçti. Yeşil yeşil küf tutmuş du Yatağın, yorganm var ya. Gece siîtenle yorganımn başmı yemiş olurvarlarından kirli sular sızan, bu da işçilerinden birini bulursun. Geceleri. sun. racık taş, han odası, ıslak toprak ko sen yatarsın; pündüzleri de, eelir, o Fikride, çaresiz insanlarm şaşkınlığı kuyordu. yatar. Sen» yatağını yedi buçuğa kira başlamıştı. Oda kirasmdan ctasaıruf» Bu odaya, gecede on beş kuruş ve larsın, bana da yedi buçuk verirsin. için, şiltesini, yorganını hancının oda" riyor; ona, eski odasından daha paha Ben de, ondan yedi buçuk alınm. sına emanet bırakrp bir kaç gece, arlıya geliyordu. Bu, hesab, değildi ama, Fikri, sesini çıakrmadı. Hancı: kadaslannda misafir kalmağı aklından ayda dört buçuk lirayı «toplu olarak. Sen. kibar alışmışa benziyorsun s geçiriyordu. vermiyecekti. Arkada«lar! Fikri, az zamanda. «arğabey, dedi Odayı tutarken: Fikri, gene sesini çıkarmadı. «On beş kadas> dive bir mahluk: «arkadashk» Çıplak oda, gecesi on beş. kuruşa. kunış» verecekti. Aylıkla bs^anmi" diye de «bir şey» olmadığmı öğrenmişti. pahalı, değil mi? Aylığı, dört buçuk depildi. İstediği gün, odayı bırakır çı İnsanm. işte iken. cebi para tutarken, liraya geliyor! arkadaşı varmış. Işsiz, parasız insanm kardı. Diyen Fikriy», haneı gülüvermisti: (Arkan var) İstedlgi gün? Yani, bir if bulduğu arkadaşı yokmuş. Mahmud Yesari J

Bu sayıdan diğer sayfalar: