19 Haziran 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19 Haziran 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Hasiran 1941 CUMHURfYET Yeni bir gizli silâh evrimizin en tehlikeli taarnız silâhlarından biri, tayyaredir ve tayyare silâh'ının en tesirli taarrnrfan, gece akmlandır. Tayyarelerin gündüz yaptığı akınlara mukabele etmck ve müdafaa vasıtslann: faaliyete geçirmek nisbeten kolaydır. Fakat geceleyin, ntüdafaa vaMtalannı aynı tcsîrle kullanmak, mümkiin dcğiHi ve bn yünJen Ahnanlann İngiltereye karşı yaptıkları gece akinları, İııgiiizleri bir hayli rahatsız ediyordu. Her taarrnz silâhma karşı, en tesirli müdafaa silâhını keşfetmek, devrimizin en ruüıneyyiz vasıfları arasında sayılaT bilir. V e tayyarelerin gece akınlarnıa karşı gelecek müdafaa vasıtalarının keşfi de beklenmekte idi. Adana mmfakası Basın Birliği kongresi toplandı Muhtelif vilâyetlerden geletı murahhaslarıtı iştirakile yapılan kongre samimî bir hava içinde sona erdi Adana 18 (a.a.) Seyhan, İçel, Niğde, Malatya, Maraş, Gazianteb, Elâzığ, Dİyarbakır, Urfa, Mardin, Van, Hatay, Tunceli, Bingöl, Hakkâri, Sürd, Ağrı ve Bitlis bölgeieri matbaatııu çalışma hududu içine alan Türk Basm Biıliği Adana mıntakası kongresi dün bu vilâyetlerden gelen azaların ve Seyhan valisile Parti başkanı, Belediye Reisi ve mebuslarımız)n iştirakile Adana Halkevi salonunda toplanmıştır. yara Kaybolan çocuklar Yeryüzünün bütün düşünce ve harefcetleri, istikbalc yeni nesiHerle nakie diliyor. Lâkin ailele rin ve milletlerin de vamını varlıklarına ve sıhhstterine bağ yet addetmeğe sevketmiş ve yapana ölayacağımız yavrular vahşi kavimlerin iüm cezası vermistir. günlerinden zamanımıza kadar bir ta Acaba kadınlar, niçin çocuklarını bizraftan insanlarm en kıymettar hasılası, rat itlâf ediyorlar veya başkaiarı taraüzerlerine titrenen mahluklar olurken fından düşürülmeferini arzu ve temin bir taraftan da onlara vücud verenlerin ediyorlar? şuurlu veya şuursuz olarak tatbik ettikHergün birkaç tanesini işittiğimiz, sık leri binbir şekil işkencenin az^büe mü sık mahkemelere düşen \ak'alar haîinde teessir olmakta devam edip gidiyor. ciuyduğumuz bu çocuk düşürme fiilini, Hayvan silselesinde göıülen ya\Tusu esbabım gözöaüne alarak dört sınıfa ayınn esenler, boğanlar gibi yirmincâ asnn nyonıc; 1 Gayrimeşru münasebetlerden harr.edenî insanlan arasında da çocuğunu refes almadan öldüren, doğduktan sonra s»l olan çocuklar (fuhş) 2 İktısadî sebeblerle düşürülen çoboğanlar var. Medeniyel: çocjğun varlığı, sıhhati, istiicbaü, inkişafı için na cuklar 3 Meşru ve müreffeh bir ailede dümütenahi fikirler atarak, müesseseler kurarak ona vücud vermeyi kolaylaşü şürüten çocuklar (lüks) rır gibi görünürken imhası vasıtalann4 Sıhhi sebebterle çocuk düşürme, # da da ayni terakki inkişaflarını gösteriyor ve garabetine bu sahada da misal1 Bir kadmm veya bir kızın ga>Tİler veriyor! meşru münasebetinden hasıl olan çocuİnsanhk için büyük badireler diye tas ğu düşürmek, onu •vücnde getirenler sif ettiğimiz harbler, zeizeleler, semavi için, bu münasebeti giziemek gaj^esile, afetler.. binlerce kişiyi süip süpürünce bir zaruret halini alıyor. Bu suretle biherkese dehşet veriyor. Fakat onlar .gibi, rinci cürmü kapatacak olan ikinci cüzahiren korkutucu, ürkütücü manzara rüm, bittabi kapalı bir tprzda yapıldığı laşımadan, onlar gibi devreler, tesadüf için fennî vasıtalarla değil, iptidaî ve r ier halinde gelmejdp daima insanlarm tehlikeli usullere baş\ urularak işlenebiiçinde sürüp giden bir felâket var ki, o liyor ve bundan dolayıdır ki çocuk düçocnğu muntazaman imha ediyor. Gene şiirmenin anne de doğuracağı mazargaribdİT ki cemiyetin içinde ve faaliyeti ratlara, en ziyade bu nevi çocuk düşürnıütemadi olan bu çocuk itlâfı adeti her melerie rasgeliyoruz. sınıf halk tarafından fenaîığı bilindiği, 2 iktısadî ve k«ndince mücbir setrnmdığı, mütalea edildiği ve üzerinde beblerîe çocuğunu zayi eden anneler. bu kütübhaneler kurulduğu lıâlde bertaraf çoCTiğu meşru olarak kazanrmş, çocuğuolmak veya azalmak şöyle dursun, me na karşı muhabbetkâr ve fakat ailesînin deniyetle atbaşı olarak ilerilemekte de geliri az olduğundan dolayı bu çocuğa vam ediyor. bakamıyacağı için onu doğurmamayı Duşünen ve yazanlardan biniercesini tercfl» edenlerdir. Bu gibi çocak düşüralâkadar etmiş bulunan bu mevzunn, melerde çocuk ekseriya ailenm :îk yarvbugünkü haline biz de bir daha göz a rusu değildir, ana ve babanm ondan evvel bir, iki, üç çocuklan \"rirdır, bu detarak bulgularımızı sıra^yacağız: Tıb lisanında, ana rahminde canlanmış faki bir fkaza) mahsul'udür, kadm burru bulunan insan yavrusunun, muhtelif «va doğurursa evvelkilerin de sefalete düşesıtalarla hayatına nihayet vermeğe «A ceğinden ürkerek katle razı olur. Bu nevide, çocuk birioci nevitleki gibi vortement Çocuk düşürme» diyorut. Çocuk düşürme, insanhğın. İnsan haya bir STIÇ mahsulü olmadığmdan onun katının başiaugıcıiioUnberi malum bir iştir. • dar kapalı olarak yapılnvyorsa da gene Tarihin muhtelif devirierinde muhtelif kanun kaçağıdır, kanun, Ailah korkusu vasıtalara başvurarak yaDilmış olan t>u ve etraftan çekinme hirferHe 'bCtun büameliye, gene pek mütehalif noktai na tün açığa vuruLamıyan bu P.mciıyede de zarlarla görülmüş, mütalea edilmiştir kullanılan vasıtalar, eksdiya tam ilmî İptidai kavirnVerde kadınlar; basit vaa , talaria kendi kendilerinin çocuklarını Adanada Yardunsevenler düşürmüşter ve keyfiyet ilmî . içtimaî bir mesele halini alamanuftır. cemiyeti kuruldu Bu âdetin tarihle beraber seyrini takib edeısek görürüz ki; on dokuz ve yirminci asırlarda, yani medeniyetin inkişaî devirlerindedir ki iş, bir içtimaî belâ mamarasile kendini göstermiştir. Şimdi artık onu şahsî vak'alar halinde değil verem, frengi gibi cemiyeli alâkadar eden bir hastalık manzarasile görmek mevkiindeyiz. Ancak; asbnda içtimaî ve iktısadî manzarası galib gibi görünen bu istilânm hiç şüphesiz bir de ve en mühim psikolojik cephesi vardır. Biliriz ki içtimaî meselelerin yıhhî kaidelerden müteessir . oîanlarına, sıhhî cepheden hal çaresi bulmakla onları beşeriyetin nef'ine en yakın tarzda halletraek mümkündür. Işte bu itibarladır ki cemiyeti kanunlarile sevk ve idare eden diğer müesseselerin daha üstünde olarak avortementi, hekimliğin iştigal mcvzulan arasmdaki yerini tutuyor. Avortemest. cemijetin mühim bir davası halinde ilk gorup taüta!es ederek bu mesele üzerinde fikir beyan edenler, İpokrat, Sokrat, Aristod gibi eski faekim ve hakimlerdir. Sokrat, çocuğunu arzu ettiği zaman, serbestçe düşurebilrnek hususunda kadma geniş bir sp.lâhiyet verilmesi taraftarı olduğu halde İpokrat ve Aristod; cenin hayat k&zandıktan sonra onu düşürmenin bir cinayet olduğu mütaleasında bulunmuşlardır. Eski Yananda çocuk düşürmenin kanunî cezası vardı. Orada avoıtman o kadar taarmr.öm etmemış olmasına mukabil Romada çocuk düşürmeye daha sık raslaoıyordu. Zira Roma Vadmlan. yaptıkları fazla çocukların baba tarafın' dan mirastan mahrum edildik'erini göriiyor ve böj'le bir vaâyete dıişmektense çocuğunu imha etraeği «rcih eyliyorlardı. Adana 18 (a.a.) Yardımsc\"en^«T Cemiyeti Adana kolu Adana Va<twıl« trnın iştirakile dün HaTkevinde topianmış ve şubenin Adanadaki çahşmalarına aid kararları almış ve idare heyetini seçerek filen İşe başlamıştır. Bu Yardımsevenler Cemiyeti umumî mertoplantı Valinin bir nutkile açılmış ve kezinin beyannamesi okunmuştur. Adana kadınları bu toplantı vesilesile büyüklerimize gönderdikleri telgrEflaıîa Eaygılarını bir defa daha teyid etmişlerdir. Başkası hesabına fedakârlıklar ani bir fıkra vardır: Adajnın birisi iki ogJuyla beraber otururken susamış ve büyük o£Iuna Bana bir bardak su vtr! demiş.. Beıiki hiç aldınş elmemiş. Bu hali goten küçük oğlu babasma: Baba kederienme! Ailah belâsmı versin! Hayırsız evlâd.'Kalk kendiıı iç! Bir su djt bana vcr! demiş. Bu hkra en candan yakıııiarırruza karşı yapbğunız tcmcnnileıin bile bazao nasıl kabul edildiğini gösterir tipik bil rmsaMir. Çeğumuz, başkasınm cebindea römcrrl. fcaşkısmuı kanmJan kahraman, başkasuım terite gayyur olnıaktayiz. Lâkin hiç birimiz, dedeterimizin: Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı başkasına! sö/iınd hatırlana>ız. Gelişigüzel tavsiye \e tenkidlerima vardır. Efendim! Giizel. ah!âkî piyestef oynamah. Genclerin tehsibi ahlâkum yarajacak fîiiınler getinneB. Efendimî Güzel içthnaî kulübler açjnalı! Efendîm! Koopera'ifler yapıp yîyecek gi^iîcck madtfderini «cuzca satmHÎı! Efendiml Muhtekirlere RÖZ açtır Efendim! Zeyrefe ntobüs, Kızkule* .ine vapnr, Ka^işdağuıa tramvay işlet H mıntakasını ihtiva eden 18 vilâyette çıkan gazeteler mensubiarının dileklerinin umumî kongreye arzı kararlaştırılmıştır. Kongre umumî heyeti Millî Şefimiz İnönüne, Meciis Reisimiz AMülhalik Rendaya, Başvekilimiz Refik Saydama, Parti Genel Sekreterimize ve Basm Birliği umumî merkezine tazim telgrafları çekilmesini kararlaştırarak toplantısma nihayet vermistir. Müleakıben Basın Birliği Adana mınİngilterenin İş Nazırı Misfcr Bcvin, takası kongre azası şerefine bir ögle Ebeiî Şef Atatürk için tazim sükutu takriben bir ay önce söyledigi bir nur ziyafeti \ ermiştir. tukta, bilhassa bu noktaya işaret elmiş, yapıldıktan sonra mıntaka reisi kongreyi ve riyaset divnnı seçimi ve düşmanın gece akınlarmı gündüz açmış mıntaka İdare heyeti Büyükl«rimizin verdikleci cevabUr akınları gibi akamcte uğratacak va.sı yapılarak Ankara 18 (a.a.) Türk Basın Birraporu okunmuştur. Rapor umumî hetsların kullanılacağı sıraıııu pek de liği Ankara mıntakası kongresirin topyetçe tasvib edildikten sonra hesab tetRzak ohnadığını süyleraişti. kik heyeti tarafından geçen yıîiar he lanışı vesilesile kongre adına reis MuO zaman, naıan dikkaü pek de çcksabları kontrol edilmiş ve murakabe he vaffak Menemencioğhı tarafından kenmiyen bu sozlerin ehcmmiyeti bilhassa yeti raporu umumî heyete arz ve kabul dilerine gönderilmiş olan tazim telgrafson günlerde anlaşıldı. olunmuştur. Bunu takibon Türk Basm larına aşağıdaki cevablar gelmiştir, Çiinkü İngilizlerin bilhassa gece akın Birliği Adana mıntakası idare heyeti seTürk Basm Birliği Ankara mıntaka larına karşı yeni bir takım cihazlar çimine geçilmiş, riyasete Co.şkun Gü kongresi toplantısı münasebetüe izhar kullandıkları ve bu cihazların adeta ven, ikinci reisliğe Reşad Enis, az^hklara buyurulan hissiyata teşekkür ederim. gizli bir silâh teşkil ettiği, hatta bu Fuad Akbaş, Mecid G'üclü, SeJim ÇeT. B. M. M. Reisi gicli sUâhm mevcudiyeti, inkâr edile lenk intihab edilmişlerdir. M. A. Renda miyecek bir şckilde tezahür eylediği, anMıntakanız Basın Birliği kongresinin cak son giinlerde tavarnıh etmiş, ve bu Haysiyet divanına da Nevrad Güven, nnn özerine İngiliz kaynakian da bu Nihad Oral, Sabri Gül, Şükrü Balcı, toplantısı münasebetüe sayın azanın Siret Baya, Zekâi Arman aynlmışlar hakkımda izhar ettikleri duygulara t e gizli silâhtan bahsetaıeğe başlamıştır. şekkür ederim, İngiliz askerî jnnharrirlerinden bin dır. Başvekil Umumî kongre azalıklan için yapılan başı Allan Mari, bu silâhtan bahsedcrDr. Refik Saydam ken ona dair tafsilât hakkındia kat'i bir eeçimde Sabri Gül ve Reşad Enis gösketumiyet muhafaza edildiğini, fakat terilmişlerdir. Kongrenin samimî duygulanna teşekmevcmiiyetinin ve tesirnHn artık girM Gazetecilerimizin bu kongresi çok sa kür eder saygılar sunanm. tuiulmasına yer kalnıadığra» anJa(ıy»r. mimî olmuş ve hararetli münakaşalara C. H. P. Genel sekreteri Acaba Almanlan, son zamanrarda İn vesile vermistir. Bilhsssa dilekler üzeErzurum meb\ısu giltereye karşı dalga dalga hava taar rinde ehemmiyetle durulmuş ve Adana Dr. A. F. Tüzer ruzları yapmaktan alıkoyan amil, İnğiliz müdafaasının bu yeni silâhla takviye edilmesi mrdir? Yoksa daha başka bir amil midir? Bu cihet, heniiz sabit olraanuştır. Fakat Almanlaruı bu sıralarda İngilteıeye karşı geniş bir hava taarruzuna ghişmeleri takdirinde bu yeni gizli silâhın kat'î tesirini denemek için büyiık bir vesile vermiş oiacakUn teaün olurmymt. Prof. Kâzitn Ismail değildir. bmaenaleyh bu nevide de anne az çok bir teh7 Iike3 e maruzdur. 3 Meşru ve iktısadî vaziyetı de çocuğu bakmağa müsaid bir ailede çocuğu düşürmek, ekseriya annelerin külfetten kaçması ve züppe temayüllere boyun eğmesi neticesidir. Bu hale daba çok büyük şehirlerdeki şık kadınlarda raslanır, çocuk doğurmakla ihtiyarlıyacağından, çirkinleşeciğinden, yorulacağından çekinen, ürken şehir kadını çocuk yapmıyor. Vapmamak vesaitinde muvaffak olamazsa çocuğu, hasıl olduktan sonra itlâf ediyor! B. Millet Meclisinde tngilizlerin hava akınları: İngilizlerin hava müdafaalarını yeni ve gizli bir silâhla takviye cttiklcıî bu sırada göze çaıpan bir nokta, İngiTiz hava taarruzlarının sıklaşraası ve çok geniş sahalarda faaliyete girişmcsirlir. Bir haftadır, Rıır sanayi mıntakası hemen her gece t a a m u a ıığramakla ve Norveç sahiUerinden Fransa sahillerinin nıüntehasına kadar uzanau sahanın karasularında hareket eden düşman gcmilerine karşı sürckli bir takib ve taarruz harekâtma girişildiği göre çarpıraktadır. Ortaşarkta Suriyeden Libyaya kadar İngiliz tayyareîeri taamırdan taarruza geciyor ve hasma ım<a vennemeçe ehemmiyet veriyor. Bütiin bıınlar İngiliz hava knvvefleri hesabına, büyük bir canlıhk iîadc etnıekte ve İngilizlerin yediklerî daıbelere rağmen bu darbelerin alltndan kalkınarak mukabil darbrfer indirmekten çekinmediklerini gostermektrdır. Fakat İngiliz caniılığı hava faaliyetlerine münhasır değildir. İnçiliz kara kuvvetleri de iki cephede faaliyet göstermekte ve Aimanyanın istilâ ve tecavüz tehfikesini uzaklaşürmağa ıığraşmaktadır. Çiftçi mallarının korunması hakkındaki kanun lâyihasının bir maddesi Encümene gönderildi Ankara 18 (Telefonla) Meciis, bugün Re/et Caratezin başkaııhgında toplandı. Çiftçi mallarının korunması haktnndaki lâyihamn müzakCTesinde Fatma Memik (Edirne), birinci mad d<?de sayılan çiftçi mallan arasına bahoe duvarlarüe çitlerin d« alınmasını lüzıımlu gördüğünü söyledi. Adnan Menderes (Aydm), muvakfcat encümenin mazbatasmdaki yazılış tarzına tem&sla bu kanunun daha vâzlh ciMe yazılması liizumunda ısrar etti. Nevzad Ayas( Bursa) dan sonra Refik İnce <Manrsa) da birinci maddenin tanzim şekline temasla Adnan Menderesin mütalealarma lştirak etti. Neticede maddenin encütupne havtlesi kararlaştırıldı. Fakat diğer maddelerin de irtibatı gözetilerek lâyiharun müzakeresi geri bırakıldı. Bundan sonra n « namedeki diğer maddelerin müzakeresine geçildi. Bımlardan askerî ve mülkî tekaüd kanun.ınun dördüncü maddesindeki eetveli değiçtiren lâyiha müstaceliyetîe müzakere ve kabul olundu. Belediyelerle bunlara bağlı müesseselerde tekaüd sandığı teşekkülü hakkındaki lâyiha vaki taleb üzerine Sıhhiye Encümenine verildi. Meciis cuma günii toplanacaktır. Cebeüfarıkta bir harb sahoesi Batavyadaki Japon heyeti dönüyor Sahil bataryaları * Müşterek bir teblîg, şıddetle ateş açtı, normal siyasî münatayyare filoları sebatın değişmiyece havalandı gını bıidınyor Tokyo 18 (a.a.) Holanda Hindis tanı ile iktısaöi müzakereler yapan Japon murahhasının geri çağınldığı resmen biMirilmektedir. Maden direği ithalâtı müsaade ile yapılacak Ankara 18 (Telefanl*) Ticaret Vekâletinde müteşekfcü ticari tediyeleri tanzim komitesinin mütaleatı * zerine, Vekâlet, maden direği ithalitını ev\eWen müsaade istüısali usuiane tabi tutmuştur. Maden direği ithal ctme* isttyenlerin siparişten ve her hangi bir taahhüde girişraeden önce getirecekleri mahn nevini, miktanra, kıymetini, hangi memleketten getirileceğini, tediye çeklini ve diğer lü zumlu msuumatı yazı ile Dış Ticaret dairesi reisliğine bildirmek suretüe müsaade etmeteri laamdır. Algesiras 18 (a.a.) 16/17 haziran gecesi, CebeiiUırık müstahJrem mevkiimn Filhakika Hiir Frattsızlarla İngiliz projektörleri yakılmış ve sahil bataryaler, Vişi tarafUılannın merkezde yap ları şiddetli ve devamlı bir ateş açmıştddan mukabil taarruzlara rağmen ileri Iardır. Düşen obüsler boğazdan su sühareketlerfaıe devam etınekte ve şimdiki tunları yükseltiyordu. Ayni zamanda geen müMm hedefleri olan Şam ile Bey ce avcılan da lıavalanmışlardır. Boğazda ruta yaklaşmaktadırlar. Bütiin zavahir, dolaşmakta olan harb genül«ri de ateş bu iki şehrin İngiliriere geçmesinin pün açtıklarından bir dcnizaltı alârmının vemeselesi •Muğomı gösteriyor. Fakat \i rüdiği zanncdılnvelctedir. Suriyede: Müşterek bir tebitg neşredildi Londra 18 (a.a.) • Holanda Hindistanı ve Japon heyetleri tarafından neşrolunan müşterek bir tebliğ veren Batavya radyosu diyor ki: «İki memlcket arasuıdaki nıünase betlerde bir değişiklik yoktur. İki memleket arasında son zamanlard* yapılan Iktısadi müzakereler maatteessüf mem nıuıiyet verici bir neticeye varmamıştır. Her iki heyeti murahhasa bundan dolayı müteessirdir. Fakat bu müza fcere inkitaınm iki mcmleketin normal münasebetlerinde hiç bir değişiklik yapmıyacafım ilâveye lözum yoktur.» şinin. Suriye harekâtının neticelenmesine mâni ofanak için işi nzatması da ihtimal dahTfinfledir. Bn yiizden sona ermiRekjavik 18 (a A.) İzlandanın sayen harekât hakkmda tehanederde ha bık Kopenhag elçisi Bjornssa iîk defa lünmaktansa gfinü jÜBnne variyeti tes olarak bir sene için İzlandanın kral pitle ikiifa etmek daha dofrn «lur. naibliğine seçilmiştir. Sn var ki İnşifizlerin, Ynnanrstan ve Farmason zabitler Rumen Girid darbelerinden sonra yeni bir canlılık gösterdikleri, inkâr edilemiyecek bir ordusundan çıkarılıyor hakikat teşkil edhor. Bükreş 18 (a.a.) Stefani ajansınömer Rır« DOĞRTIL daa: Millî MtkJafaa Nezareti, nezaret bürolarında çahşmaktan istisna edilen muvaaıaf zabiâerin kadrosunu hazırKadastrosu yapılacak lamıştır. Bu münasebetle iyi btrer askazalar ker oldukîan halde ev^lc« farmasonAnkara 18 (Telefonla) A^alık, Hıça intisab etmiş olan 109 büyük ve Edremid ve Bürhaniyenin bu sene ka küçük rütbede zabit bu kadroya alınmıslardır. dastrolarına başlanacaktır. İzfandada iSk Kral Naibi Bükreşte bir tayyare kazası oldu, 10 kişi oldü Bükreş 18 (a.a.) Stefani ajansından: Bükreş Sofya sivil hava battında işliyen bir Rumen tayyaresi bu sabab havaianacagı esnada kapaklan mıştır. On yolcu ölmüstür. Bulgwistanm Biikıeş sefareti müsteşarı ile Alman elçilifinin matbuat aUşesi ölenler arasındadır. Hiç şüphe vok ki, site kadınları biraz da ştHığa kapıîarak \eya seyahat zamaLondra 18 (a.a.) Röyter ajansınm nında hamileliğin doğurduğu müşkülâtı cğrrndiğine göre Japonyanm Londra bertaraf etmek arzusuna düşerek de çodaki büyük elçisi Şigemitsu kendi ta cuk düşürmeğe heveskâr olmuşlardır. îebi üzerine pazartesi günü Tokyoya Bu halin alabildiğine gidişi, Eonradan Roma huknkunu çocuk düsürrneyi cinahareket ermistir. Japonyanm Londra elçisi Tokyoya gidiyor General Antonesko teftişe çıktı Bükreş 18 (a.a.) Stefani ajansından: Resmî bir tebliğde bildirildiğine göre, General Antonesko, Olteni ve Banal'da bir teftiş seyahatine tır. Efemiinı! Bu böyle olntaz! San'at mektebteri açraaiı! EfenHml Genclere iş sahası bulmalı! Efeııdim! Gazeteler halkı tenvir e decck yatılar yazmah! Efendim: Halk için ucuz lokantaiar Mihanikî vasıtalar ise lâvaj. sonda, yapanın intihab çop. gibi cürmü Efendim! Cihangire asımsîjr yapmaettiği vasıtıiardır. Memlaketimizde, ı! bilhassa orta sınıf ahali arasınıia çocuk Efendim! Vsküdara bir a<ma ki^ıni düşürmek için çok iptidaî, hepei tehlikeli kvrnaiı! ve gayet garib mihanikî vasıtalara baş Efendim! Bu esnafı sıkı bir koıtfrovurulmalıtadır ki gerek İstanbulda ve perekse Anadoluda bir çok arkadaşlarla U tabi rntmalı! nıüracaat ederek tespit edebildiğim bir UzatBujalıaı! Hepioıiz, hergün türlü kaç tanesi şuniardır: Patiıcan s^pı, sedef törlü. yapılabilir veya yajHİamaz bir takokü, kirbit, firkete, sabun fitiii. kininli kım tavsiyelerde bulunur, kâh mııttcfitil. ebeşümeei sapı, limon kabağu. bal fik erisânıiıarbiyesine akd öğretir, kâh dıran, Çİriş ve safra ile yapümış fitil dunya itüsadiyatma reta çizer, kib İlâh.. Buzvelti ilcaza kaikar, kik Avrupalılaı» Yukarıda sıraladığımız, çoğu iptidaî, «ğüd veririz. Lâkin cebİBiizdet) kırk para, alnınuznıuzır ve feci akıbetler doğurtnası melın bir damla ter ve enerjimizden bir huz vasıtaların anneye neye mal olduğunun mütaleası bizi burada alâkadar luuniecik isterlerse buna karşı tiirlü ba> etmez. Sadece gelecek yazınuzda çocuk haae, nazeret ve eBgıUer bulııruz. Bo, böyie grbnis. b«^Je gider. düşürmenin ferdî içtimaî neticelerine El kesesinden comerdlik dünyada em iasaca güz atacağız. ık tesadöf edilen haslettir. Lâkin tteyKâzmı İsmaü GÜRKAN ki: pra(ik kıymeti yoktur. Çünkü kimse cebini istiyerek başkasına Rumanya, İztnir panayırına karıstınnıı. Biiirsiniz: BHlenci, sadaka istemiş, kariştirak edecek şısoıdaki <le: İzmir 18 (a.a.) Rumanya hüku Bak! SeMİn eün ayağın tntu>or. mrti 1941 İznıir Enternasyonal Fuarı Çahşsana! Böyle dilencilik ctıi!ek falaa na resmen iştirak edeceğini İzmir Be diye tavsiveâe bulunntuş. DiJenci: iediye Reisliğine bildirmiştir. Efpndi! Be» senden sadfka isiedİBl, nasîfcat değiî' cevabını venrâş. Bu cevab. hm\ keseden başkası hesabma fedakârbk tavâye edenlerden isteceeek hinn«î«i TgWeWikleri raman verilen en beliğ, cevabfa. Zagreb 18 (a.a.) Hırvatistan 115J33 B. FELEK kilemerre rmrrabbaı genişiiğinde bir aVanda okuyucumuz M. N. R. ?.ziyi işgal etmektedir. Nüfusu 7.060.S2S Mektubunuzu aldım. Hp.klı mütaleakişidir. Bu nüfusun 5.296,800 i Hırvat, 1.548.900 i Srrb. S00 ü Alman. Ttî.OOCi lanmz var. Fakat bu mevz'au tahsisan Macar, 37.W0i Sloven, 44.267 si Boh~m sirin istediğiniz tarzda miitaîeaya irokân yaîı ve Slovaktrr. Hır^" tan bTîdudian müsaid değildir. Saygılarunla. dışında yaşayan Hırvaür.rın miktan ise Ankarada bir okuyucumuza: l,70C,O00" kişidir. Mektubunuzu aldım. Bir münasebet düşerse kâğıd oahsini yazı mevzuu ya İzmît ki2 san'at okulu enstitu pacağım. Hürmetler. Taksimde okuyucumuz Ş. G. oluyor Basma işini tetkik etmskteyim. Bu İznıit (Hususi muha.birimizden) •mevrua yakında tefcrar ternas edeceğira. Şehrimizdeki akşam kız okulu. önümüz Hürmetler. B. F . deiu ders senesinden itibaren kız enstitüsü olarak a<cılflcaktir. İztnitte kız İki bardak şarab pahasına enstitüsünün açılması haberi, şehri mizde bir müWe olarak her tarafa yayapılan cinayet yılnuş ve geniş nemnuniyet uyandır Bursa (Hususi) Şarab parası yürr.ıştır. Maarif müdürümüz Bedreddin ztrnrten şehrimtzde bir cinayet olmuş, Ahiska!. bu maksadla Ankarada Mearif Vekâlctile temastadır. Akçakoca o bir kişi ölmiiş. diferi de yaralanmıştır. Yenimahalleden Ali Rıza, Hüseyin, Sükulu. kıs enstitüsö binası olscaktır. leyman ve Yojurt hanında yatan Şevket Alışıfe. Kayan çarşısında köftecl Bursada koza satışları dükkânmda, içtikleri şarab parasna başladı vermek yüzünden kavga etmişlerdir. BıBursa (Hususi) Yeni sene koz.a çaklı bir dö\üş halini alan bu kavgada mahsulü parti parti piyasaya gelmeğe Ali Rıza. Hüseyni yaraTıyarak öldttrmüş, "başlamıştır. Yerü maHarın kilosu 105 le maktıılün kardeşi Süleyman da Şev keti bîçakla yaraİ9Tnıştır. Suçluîar ya117 kuruş arasmda muaraçle g ö r m * kalanarak Adliyeye tesThn edilmiş tedir. HaTbuki geçen sene bu mevsimde lerdir. ayni ayar mallar 80, 85 kuruş arasmda satılmakta idi. Bu sene piyasada a Meşhur Derby yarışları gene lıcılar arasında hararet hissedilmektedir. yapıîıyor Yeni sene mahsulünün yüksek fiatla Londra 18 (a.a.) Büyük Derby at e»den çıfcacatı göriümektedir. Maamayanşlarında bırirıci Orren Tundor, ikinfih alâkadarlar bu fiatları anormal te ci Morogoro ve iiçüncü Firozedin gellâkki etmektedirler. tnistir. 4 Annenin sıhhî vaziyeti çocuğu doğurmaya ve bakmaya müsaid olznıyan vak'aîarda çocuk, hetam raporiıe ve kanunan müsaadesî dairesınde düşürüiür, bu. kanunî, dinî, içtimaî bakımlardan haklı olan çocuk düşürmedir, açık olarak, fennî vasıtalarla ve tehlikesizce yapılan bir (ameliye) den İbarettir. Bu muhtelif esbaba d^yanarak yapılan çocuk düşürmelerde bermutad intihab edilen zaman, hamlin İlk üç ayıdır. Çocuğu itlâf için kullamlan vasıtalar ise y.ı ilâc veya mihanikî vasıtalardır. Bu işte müteammim olan ilâc'.ar: Apyol. Rue. Sabine, çavda urnudur. Gene halk arasında çocuk düşüriicü tesirine zahib olunarak ağızdan alınan kiııin, ve asprin de şayanı zikirdır. Hırvatlslanm araıfei ve Bİifus» Remziye, ihtiyar kadını öptü: Ah, ne de eline yakışıyor. Edibe teyzenin gözleri sulanmıştı, o da buruşuk dudaklarının ucunu gene kızın sağ yanağına kondurdu, hemen çekildi: Canım, şeker evlâdım. Artık, bunları da bilmezsek™ Kıskıs gülüyordu: E, ayıb olur vallahi! Remziye de gülmeğe başlamıştı: Öyle ya, ayıb olur. Mutfakta, yavaf sesle konuşuyorlarch. Remziyenin, aklı, fikri, saatte idi. Dakikada bir bilek saatine bakıyorduSaat üçe geliyordu. Fikrinin biraz sonra uyanacağım tahmin etti, taşlığa çıktı, kapıdan dinledi, odada ses yoktu. Tekrar mutfağa döndü. Sanki ona sormıışlar gibi: ^',J3aha uyuyor, dedi. İhtıjpr kadm, bir hayat yorgunluğu üe cevab'verdi: Gece uyumuyor, kızım... Gece uyumuyor... Bırak, uyuduğu kadar uyusun... Uykumuz kaçtığı geceler, biz. nasıl hasta oluyoruz? O, maşallah, gene de, dayanıyor. Remziye, sağ elinin işaret parmağını kıvırdı, tahtaya vurdu: Allah nazardan saklasın! Amin kızım! Edibe teyze ile Leman, öğleyin yemeklerini yemişlerdi. Remziye, beiki izm koparamıyacağını dü§ünerek nevale paketini götürmüştü. İhtiyar kadın anlattı Yemeği ısıttıktan sonra, maltırdaki ateşi yukan mangala aldım. Başörtüsünün uconu ısırıyordu: Ah, kızım, hiç dayanmıyor... Hemen külleniyor... Daha söyliyecekti. Taşlıktaki odanm açıldığını duydular. Edibe teyze, mutfakta geri çekildi; Remziye, kulak kabarth: Galiba kalktı? Fikri, haber verir gibi, kuru kuru öksürmüştü. Remziye, telâsla tsşlığa çıktı. Fîkri, giyinikti. Gene kız, buna darıldı: Yüzünü yıkamadan giyinmişsin! Olmaz. Biz, yukarı çıkalun; sen, bol su ile yıkan. Açılır, ferahlarsin. Fikri, gülerek: Dur, merhabalasalım, dedi Gene kız, utanıvermişti: Bonjur... Fikrinin elini sıktı: Bi7İm murfsVta yapacak İ;'1' "z 5<almadı; biz yukarı çıkanz. Sen de, i§in AŞK UÇUR UMU 75Edibe teyzenin kolunu faafifçe bitince bize seslenirsin. Kaşlarım çatarak, çocuğuna söyler sıktı: gîbi tenbih etti: İşte ben, onu, bu halleri için da Yooo, böyle teklifli durursan ol ha çok seviyorum. maz. Artık, burası, senin evin. Paltonu ihtiyar kadın dua etti: giy, dışarı çık, hiç çekinme. Biz, he Allah ayırmasm; Allah mes'ud etmen çekiliriz. sin! Fikri, bu tenbihi gülümsiyerek dinRemzij'e, kalbinin bütün imanı, bütün ledi: \"ecdi ile: Peki Remziye! Amin, teyzeciğim! dedi. Bir çeyrek saat geçmemişti. Aşağıdan, Odasına döndü, Edibe teyze ue Kemziye yukarı çıkmışlardı. İhtiyar kadın, Fikrinin tok sesi duyuldu: Hanım teyze! gene kızın kulağına fısıldadı: Remziye, merdiven başma koştu: Çok saygıh adam, neme lâzım! Gel FikTİciğim. Oda, sıcacık. IsıNihayeti, işçi adam! Don gömlek, yaka nımn. paça açık fırlayıverse... kK, Fikrinin gıcırtıl' "rîiyüHayalinden korkmuş gibi sustu. Renr yemeklere odaya alıyorlardı. Dur, ıstağfirullah, bir gün var Leman, Snüne bakarak, hatır sordu: ama, gene olmaz. İçim elvermedi. Sa Nasılsınız ağabey? hura kaikar gibi geceyansı yemek yeFikri, ellerini oğuşturuyordu: meje alışık de&ilsin, vazifen icabı, do Hamdolsun. Siz de, iyisiniz. in laşıyorsun. Acıkırsm. Kkmek peynirle, şallah! o zaman safra bastırrrsın, eve gelince... Gene kız. içini çekti: İhtijrar kadma döndü: Teşekkür ederim. Edibe teyzeciğim, sana. sıcak sıEdibe teyze, bir şey söylemiyordu. cak yemeğini verir. İnsanm karm doLâkırdıyı açan, Remziye oîdu: i yunca gevşer, daha rahat uyur. AkFikriciğim, sana. dü nde söyledİT.. şam. kalkınca da, gene bir kaç lokrna Çekingenliği bırak. Dün sabah aç karbir şey yemelisin. nına yatmışsm. Bir kahve bile kmeden Fikri, bir şey söylemiyordu. RemzioıVıp pitmişsin. Bu. doğnı değil. yenin dar bütçesini biliyordu: «Bir farla «ünden şüpheiendi. Ayaklarmda yeni Fikrj, yavaşça: terlikler vardı. Buna sevindi: Fabrikadan çıkınca sahleble simid tabak. sofrayı bir dağ gibi ezecek» ti. Fakat üç kisi için hesablı konufan ten Terlik aldığına çok iyi etmişsin. yemiştim, dedi. Fikri, suç üstünde yakalannuş gibi cerelerden dört kişi de doyuyordu. Remzij'e. buna eüldü: Gene kız. devam etti: kızardı: Simid, sahleb, insanı. ne kadar tu Terliğim \Tirdı ama. çok eskimişti. tar. ayol? Sabahları, yemek için aşçılarm alituo. Bunu, dün akşam, bir terlıkçı çılmasını beklersen. uyku vaktinden Fikri, hüzünle başını eğmişti: arkadaşten ucuza aldım. Geceyansı acıkıyoruz. akşam. al kaybedersin. Uykusuzîuk insanı, kuv Sağlıcakla giy. dığımız nevaleyi temizliyorur. Sabah vetten düşürür. Teşekkür ederim. levin ben pek acıkmıyorum. Elile çenesini tutarak sordu: Onlar odaya girince, Lemanla Edibe Remıive, kollannı kavuşturmuştu. se Pijaman var mı? teyzenin toparlanmış olduklannı gördü si titredl: Fikri. omurlarını kaldırdı: ler. Başlarile selâmlaştılar. Edibe teyre. Biı tane v«rdı, çok' «skımıştı. At Hiç do#ru dPEİ'... Hiç doğru de*Q... temenna etü. Remziye, sedirm kenarma Ben. bugün, b<lha.«a bu işi nizamms ilişti, Fikri, sandalyeye oturdu. Odada feymak için izin aldım da geldim. Paöbür iki sandalyeyi,' ayağa dolaşmasın Tpra daha iki pün var! çıkanyor, yemeklçrden Düşündü, güldü: Makmud Yesari

Bu sayıdan diğer sayfalar: