December 5, 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

December 5, 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İliğe, kemiğe dair Iptidaî kavimlerde ölü kemiğine rağbet şimdiki medenî memleketlerdekinden çok daha fazla idi narb lâkırdısmdan başka lâf işitmediğımiz şu gunlerde, havadan sudan bahsederken bile, kalemin ucuna harb keiimeleri takılıyor. İnsan vücudünün temel direği olan kemik etrafında, bir parça efsane ve bir parça hakikatten mamul bir bahıs üzerinde durmak istediğım şu anda, yazıma, gene harb tarihin karıştırarak başlamak zarureüle karşılsştım. Maamafih, 1941 harbinden çok uzaklara gideceğim ve Kartacaklara kador geriliyeceğira. Modern meydan harbinin en korkunc silâhı olan taııktan değil, onun ağababası diye tanılan filden bahsetmek niyetindeyim. Kartacalı kumandan Annibal'in kardeşı Asdrubal, şimdiki piyade kuvvatlerine öncülük eden tanklar gibi, ordusunun önüsıra g;den fillerini yola getirmek için katî bir çare keşfetmişti. O devirde, cidden korkunc bir kuvvet te?kil eden bu koca hayvanlar, bazan, savletlerine mukavemet edecek kadar cesur ve inadcı bir düşman ordusıie karşılaştıkları zaman, dört taraftan gelen oklarm acısile canlarından bezer. kaçacak yer arar, bulamayınca, geri dcner, kendi ordularına saldırırlardı. O zaman, bu dev vücudlu mahlukları zapteımek bir mesele olur, korkudan gözleri dönen fil, geriden gelen piyade ve süvari saflan arasma, heyelân halindo bir dağ gibi atılınca, saflar karmakarışık olur, atlar devrilir, insanlar yuvarlanır, eziiir, düşmana yeni bir muvaffakiyet vesiiesi hazırlanmış olurdu. nec&< CUMHURİYET J Eiıinrikaflon 191T fjfj Sehir ÜNÜN MEVZUU J haberleri Amerikan ve Japon Bir Petrol Konsorsiyoımı kuruldu İ H F M NALİNÂl | l l C r l MIHINAJ istanbul ne bekliyor? ahraman erlerimize kış hediyesi toplanmasına bu yü, erken başlanacaktı ve kış , KIŞ geçükten sonra, ilkbaharda veıilmiyecekü. Yumurta kapıya gelmeden iş görmek, bizde, henüz huy haline gelmemiş olacak ki kış bastırmadan bu kutsal vazifenıiâ yapmakta gene geç kalaık. Ben Ankarada bu satırları yazarken, her taraf kardan bembeyazdır. Uzaktan bakınca, civar dağlarla istasyon arasına s:kışmış düzlük, akşam güneşile parlıj an bir denize benziyor. Bu, bir serab denizi, daha doğrusu kar denizidir. O istikametten esen soğuk rüzgâr, insanın yüzünü, gcnzini, boğazını ve kulaklarını yakarak kışın geldiğini haber veriyor; vurdun sınırlannda dondurucu ayazda, elde silâh vatanı bekliyen kahraman Türk delikanlılarını hatırlatıyor; onları düşüntnek, onlara kelimenin her iki ınanasile sıcak bir hediye göndermrk borcumuzu da ihtar ediyor. Bu sabah okuduğum Ulusa göre, Kııılay Yardunseverler Cemiyetleri Ankaıa müştcrek komitesi, Ankaranın kahraman erlerimize göndereceği kışlık hediyelerin birinci partisini sevkedilmek üzere ilgili makamlara teslim etmiştir. Birinci parti 4000 kar başhtp, 4000 eldiven ve 4000 çorab obmak üzere 12,000 parçadır. Aşağı yukarı bir tek piyade alayuıa yetecek kadar hir şey. Fakat Ankara, ikinci partiji de sevkcdilmek üzere, hazıılamıştır; hu da 13 000 parçadır. Demek ki hanuyetli Ankara, bir haftada 25,000 parça hediye vormistir. \ a İstanbul? İstanbuldan henüz hiç bîr kışlık hediye toplandığını ve sevkedildiğini işitmedim. İstanbulda bu işi üzerlerine alanlar, gizli gizli çaltsıyorlarsa, ben kendilerine alenen teşekkür cderim. Fakat bu, gizlenecek deşil; bilâkis memnuniyet ve iftiharla ilân edilccek bir şeydir: tâ ki şimdiye kadar kahraman Mehmedciklere kış hedîyen vermemis olanlara da bir tesvik olsun ve onlan harekete getirsin. Türk erine İstanbullular, Ankaralılardan ibret almalı ve hemen Mehmedciğe olan borclarını ödcmeğe baslamalıdırlar. Kış geçtiklen snnra. kış hediyesi vernıek giilünc olur ve makbule de gecmez. Bilmem ki İstanbul, hâlâ. ne bekliyor? donanmaları YaTarı • ^^^^^ Yazan: H. Bilgiç Petrol Ofisi Umum Müdürü bazı mubayaat için Mısıra gitti nıia ayrıldığı zamanlar da olmuştur. Meşhur Plin, iliksiz insanların iki alâmetten belli olduklarını söyler. Bun'ar guya susuzluk hissetmezler ve terlemezlermiş. Fransanın yukarı Bretagne ve Normandiya havalisinde, bu kanaat buçün bile mevcuddur. Yalnız, şekli biraz daha değişmiştir. Ora halkı, iliksiz insanları, deniz böceklerine benzetir. Ay küçüldükçe ilikleri yok olur, büyüdükçe yerine gelirmiş. Ilik ve kemik bahsinin en meraklı babı, şüphe yok ki, sesli kemiklerdir. Bazı ince bardaklar vardır ki, uzaktan seslendiğiniz zaman, kuvvetli ihtizazlarla, bu sesi ince ince aksettirirler. Bazı insan vücudünün de, tıpkı bu bardaklar gibi, ihtizaza müsaid kemikleri vardır. Meşhur İtalyan tenorru «Caruso» nun kemikleri böyle ses veren nevidenmiş. Sahnede beraber çalıştığı Matmazel Mary Garden'in iki ses perdesi varmıj bir gece cami odasında yatmakta iken ki, şarkıcının bütün kemiklerinde ıhtiyüzleri maskell dört şahsın tecavüzüne zaz yapar, onu rahatsız edermış. Bu ı a uğramıştır. Bu meçhul şahıslar imamı hatsızlık o hale gelmiş ki, Caruso niha bayümcıya kadar döverek camiin içine yet, bu kadmla beraber çalışmak isteme atmışlar ve kapıyı da üzerine kilidmiş Bunun bir fikri sabit, bir sinir me lemişlerdir. selesi olması uzak b;r ihtimal değil. FaDayaktan her tarafı çürük içinde kakat. kemik bahsinde, bunu da geçen ve lan imam, sabaha kadar bağıra bağıra batıl kanaatler arasında kuvvetli yer camide ölmüşıur. Ertesi gün sabah naİşte, Asdrubal, bu büyiik mahzuru tutan itikadlar görülür. ma^ına gelen köylüler Kocababa köyüjzale etmenin çaresini, zaptına imkân Meselâ, garbda öyle kıyıbucaklar var nün imamı Osmanm camide ölü olarak kalmıyacak derecede azan filleri, ne dır ki, bugün bile, siyil dediğimiz müz'lc yatmakta olduğunu hayretle görmüşpahasına olursa olsun öldürmekte bul hastalığı geçirmek için üzerine ölü ke lerdir. muştu. Bu çare, basit olmakla beraber, miği sürerler. Ağrıyan dişlerin tedavisi Yapılan tahkikat neticeslnde failler Krıstof Kolomb'un yumurtası nev'mden için de ayni usulü tatbik eden yerler yakalanmış ve cürümlerini itiıaf etmişbirşeydi. Sonraları, Afrika şimalinm vardır. Holandada bu âdet hâlâ devam lerdir. Ayni köyden Hasan, Mahmud, garb müntehasından İran ülkelerinin en edip gider. İskoçyada, vaktile, sar'anm Hüseyin ve Mustafa isimlerindeki bu derin köşelerine kadar, harbde fil kul tedavisi, ölü kemiği ve bilhassa kafatası dört şahıs cinayetin bir kadın meselesi lanan bütün milletlerin, Asdrubal'dan ksmiği külü idi. Sar'alı hasta kadınsa, yüzünden yapıldığını söylemektedirler. görüp tatbik ettikleri bu usul, azan fi erkek ölünün kemiğini, erkekse kadın Tahkikat devam ediyor. lin boynu ile beyni arasmdaki belkemi ölünün kemiğini yakıp külünü sürmek, kl kısmına bir kalın çivi saplamaktan hestalığa guya bire bir gelirmiş. Ticaret Ofisi umum müdürü ibaıetti. Daha fenası var. Fransanın bazı haAlmanyaya gitti O zamr.nki fil süvarileri, yanlarmda vaüsinde, yatağını kirleten çocukları Ticaret Ofisi Umum müdürü Ahmed bir tahta tokmakla temel çivisine benzer bu kötü huydan vazgeçirmek için, biCemil Conk, beraberinde Ofis ithaiâl bir sivri demir parçası bulundururlar. çarelere ölü kemiği suyu içirirler. kısmı müdürü Emin Giray bulunduğu muharebenin civcivli anında, üzerine Devirleri geriye doğru gözden geçirir halde dün akşam trenle Almanyaya habindikleri filin, zaptedilmez hale geldisek, efsoun yolile tedavi usulü gibi, fen leket etmiştir. Ofis Umum müdürü. Alğıni görünce, bu çıviyi hayvanın ensesini tedavi usulunün de, pek esk; zaman manyadaki temaslarından sonra İsviçrene, belkemiğinin ortasına dalacak şelarda, bu uydurma ilâclara kıymet ver ye geçecek, tekrar Almanyaya dönerek kilde hesablı olmak üzere, tokmakla vudiğıni görüruz. Plin bile, bir takım ül İsveçe gidecektir. Dönüşte Rumanyada rarak gömerlerdi. serler için ölü kemiği ıle tedavi tavsiye da ticarî temaslar yapılacaktır. Bu memAsyadaki fil süvarileri de ayni usulü, leketlerle vaki temaslar dogruden do§ederdi. başka bir şekilde tatbik ediyorlardı. Onruya Ofisin yapacağı büyük mubayaalar Iptidaî kavimlerde, ölü kemiğine rağlar, tokmak ve çivi yerüıe, yanlarında, ve mukabilinde yapılacak ihracatla alâuzun ve sivri bir kama bulundururlardı. bet, elbette medenî memleketlerden faz kadardır. Seyahat bir ay sürecektir. Karaa, düşüp kaybolmaması için, kabza laaır. Sıtma nev'inden hummalı hastasmdan, daima bileklerine bağlı bu'.unur; lıklarda boyuna veya başa, tesbih gibi Mülkiyelilerin toplantısı bağlamak, ioabında, bir vuruşta filin belkem'ğıne diziimiş ölü kemiklerini Siyasal Bilgiler okulu (Mülkiye meksaplanarak o dağ gibi vücudü yere se ağrıyı sızıyı, gene üzerine ölü kemiği tatbik etmek suretile dindirmeğe çalış ;ebi) kuruluşunun yıldönümü münaserordi. Bazı muharebelerde, fil orduiarı, betile, şehrinıizde bulunan eski ve yeni düşmandan ziyade kendi mensub olduğu mak, bu iptidaî insanların en revacda tedavi tarzıdır. Ölü kemiğinin, yalnız mezunlar dün saat 19.30 da Parkotelde ordu tarafından bu şekilde itlâf edilmiş mevcud hastalıkları tedavi ile kalmavıp toplanmışlar, geç vakte kadar bugünleşuursuz kurbanlar verirdi. çelecek hastahkların da önünü aidığına, rini tes'id etmişlerdir. Belkemiğinin tnsan vücudündeki, esaBu ay: Kazanc vergisi Een malum ehemmiyetini, fil gibi, yer (d7İa olarak, üzerinde ölü kemiği kezdiyÜ7Ünün en büyük hayvanı hakkındaki ren kimseyi büyü rutmadığma inanırlar. ikinci taksit müddeti Karaib adaları yerlileri, ölü kem'.ğinin şu misalle bir kere daha hatırlattıktan Hısbütün başta türlü bir meziyetine Bu ay kazanç vergisinin ikinci taksit sonra, asıl mevruumuza girebiliriz. Sırsıklam ıslanmayı «Yağmurun, ilik inanmışlardır. Ölünün vücudünden bu tediye zamanıdır. Birincikânun sonuna lere kadar işlemesi» tabirile ifade ede kemik parçasını kendi üzerlerinde bu kadar taksitler ödenmediği takdirde, hariz. Kemiği ve iliği insan vücudünün en lundurmak sayesinde, o adamın bütün ciz yolile ve yüzde on fazlasile alınaderin köşesi olarak tarif eden bu söz vasıflarına sahib olacaklarına iman eden caktır. hiç de boş değildir. Hayli eski devirler bu adamlar, kahraman ve cengâver bir Tımarhaneden bir deli kaçtı Ağır top yekunu: 178 140142 de, sihirbazlar ve büyücüler saltanatı kabile reisi öldüğü zaman, onun kemikBakırköyünde İncirli ciftüği civr.rında Görülüyor ki zırhlı filoların ağır topdevam ederken, bilhassa garbda hüküm lerini yakıp külünü suya karışürarsk oturan Mehmed oğlu Ömer Dursun issüren bir batıl kanaat vardı. Bu adam içmekle hem reisin cesaretine ve kahra minde on sekiz yaşır.da bir delikanlı, ları bakımmdan Amerika 38 veya 36 ların, esfun sayesinde, diledikleri kimse manlığına tevarüs ettiklerine, hem de bir müddettenberi tedavi altında tutul topluk mühim bir üstünlüğe sahibdir. nin iliğinj kurutabildiklerine inanıhr onun teveccüh ve muhabbetini kazanduğu Bakırköy Akıl hastanesinden dün Tayyare gemileri dı. Sıhhatli bir adam, görünürde bir dıklanna kani olurlar. ;abah kaçmış ve yakal?nscağırı an'^nnsebeb olmaksızın birdenbire sararıp solUzağa gitmeğe ne hacet. Bir zamanlar, ca bir ağaca çıkmıstır. Bastığı dal üs Tayyare gemileri itibarile iki donanma müsavi gibidir. Amerikamn 6 taymağa başlayınca, etrafındakiler, bunda İrıŞilterede bile, dizkapağı, boğulma tehtünde yürürken dai çatırdamıs, kırıl yare gemisinde 389, Japonyanın 6 gederhal bir büyük tesiri sezerler, adam Hkesine karşı tılsım diye kullanılırdı, mış, Ömer Dursun da yere yuvarlan I misinde 246266 tayvaresi vardır. Dicağızın iliği, bir büyücü tarafından ku uzun seferlere çıkanlar, gemiye binermıştır. Sukut neticesirde kafatast ve bel ıııtulduğuna hükmederlerdi. ken. ceblerine bir ölünün dizkapağı ke kemiği çatlıyan delikanlı derhal ölmüş ğer harb gemilerindeki tayyarelere gelince Amerika zırhlılarında 9 ar tayyaDaha eski devirlerde, insanlann ke miğini koymağı ihmal etmezlerdi. tür. reden n:ürekkeb 4 bölük, kruvazörlerde H. BİLGtÇ miği ilikli ve kemiği iliksiz diye iki sı416 tayyareli 8 bölük vardır ki hepsi 140 tayyare eder. Japon zırhlılarında 39. ağır kruvazörlerinde 44, hafif kruvaTürk Okutma Kurumu (Darüşşafaka) menfaatine ' zörlerinde 22 tavyare olmak üzere 105 tayyare vardır. iki tarafın tayyare ana gemilerinde ve diğer bazı gemilerindeki tayyareler bu hesabdan haricdir. 8 birincikânun pazartesi günü akşamı saat 9 da Amerika tayyare gemileri umumivetle I Japon tayyare gemilerinden daha sür Görülen lüzum üzerine Petrol Ofisi umum müdürü Talha Sabuncu bazı stoklann mubayaası ve memleketimize sevkleri için temaslar yapmak üzere Mısıra hareket etmiştir. Petrol Ofisi umum müdürünün Mısırdan sonra Yafaya da uğraması muhtemeldir. StandardoU kumpanyası Yakınşark umum müdürü de Mısıra gitmiştir. Türkiyede petrol ithalât ve tevziatınm tanzimi için Petrol Ofisin bütün kumyapmak istiyoruz. panyalann iştirakile bir konsorsiyom kurulmuştur. Bu konsorsiyom, Stan Umumi mukayese Gemi sınıfı Amerika Japonya dardoilin ithal ve tevzi tesisatından 17 1214 istifade edecektir. Zırhlılar: 12 Muharebe kruvazörleri 0 08 67 Tayyare gemileri: 18 12 Ağır kruvazdrler: 25 Hafif kruvazörler: 23 93 187 Muhribler: 0 34 Torpidobotlar: Bahkesir (Hususi) Balya kazasına 70 Denizaltılar: 110120 bağlı Kocababa köyünde bir imam dö9 9 Tayyare ana gemileri: vülerek öldürülmüştür. Köyün imamı . Uzakşarkta p a t l a d ı ğ ı takdirde karşılaşacak olan kuvvetler, bir tarafta Japon, diğer tarafta İse Amerikan donanrtıasile İngilterenin Uzakşarktaki deniz kuvvetleri ve Holanda Hindistanındaki Felemenk filosu, galib bir ihtimalle de Sovyetlerin Uzakşarkta bulunan filotillâlarıdır. Bundan ev^elki yazılarımızda Japon ve Amerikan donanmaları hakkında tafsilât vermiştik. Bu yazımızda da muhtemel Uzakşark harbinin bu iki ana kuvvetinin hizmete dahil gemileri arasında bir mukayese Abidîn Deniz tayyare ana gemileri ve diğer yardımcı gemiler, mukayeseye değmez; yalnız sayı bakımından Amerikaatlidirler: (Japon gemilerinin 2330 mi ' rm yardımcı gemileri çok daha fazladır. line karşı Amerikan gemileri 25,534 I »** mil giderler.) İngilterenin yardımı Daver ı Bir köy imamını döverek öldürdüler Japonya ile bir harb vukuunda. İngiltere muhakkak Amerikaya yardım Amerikamn 18 ağır kruvazöründe 164 203 lük topa karşı Japonyanın 12 edecektir. Daha şimdiden bu maksadla, ağır kruvazöründe 120 tane 203 lük top Uzakşarktaki Singapur üssüne bir İnvardır. Japon ağır kruvazörleri umu giliz deniz kuvveti toplanmaktadır. Son miyetle 33 mil sür'ati haizdirler. Ame fünlerde Ümidburnunda Kaptovn'u zirikan ağır kruvazörleri 32,734,6 gider yaret eden yeni İngiliz zırhlısı Prince of Wales'in de oraya gittiğine hükmetler. mek yanhş olmaz. İngiliz Amiraltığının Uzakşarka kaç gemi tahsis edsceğini Hafif kruvazörler bilemeyiz. Fakat, bir tahmin yapmak Amerikamn 23 ve pek yakında 25 gekabildir. miye çıkacak olan hj.fif kruvazövlerinin İngilterenin simdi 16 zırhlısı vardır. 3 hepsi 152 lik top taçır. Fransız yıllığı Atlanta smıfı dört geminin 16 tane zırhlının daha bu yıl sonuna kadar hiz127 lik ayni zamanda havaya da ateş mete girmesi mukarrerdi. Demek ki yaerîebilen topla mücohhez olduklarını ya kmda İngiltere 19 zırhhya sahib olacakzıyor. Japonların 25 hafif kruvazörünün tır. Bu mevcudun 6 tanesini Almanlara, 6 tanesi 155 lik, ötekiler 140 lık topla 6 tanesini İtalyanlara karşı ayırdığım mücehhezdirler. Hafif kruvazörlerin top ve 2 tanesini de tamirde ve ihtiyatta sayısı itibarile Japonyanın 208 topuna alıkoyduğunu kabul edersek Uzakşarka *** karşı Amerikan gemilerinde 285293 top 5 sür'atli zırhlı gönderebilir. Bunların Zırhlılar bulunmaktadır. Sür'at İtibarile Amerika yanma 1 tane de tayyare gemisi vereİki tarafuı esas muharebe kuvveti hafif kruvazörleri 32,734,8 mil gittik bilir. İngilİzlerin 14 p.ğır kruvazörü varolan zırhhları ve muharebe kruvazör leri halde. Japon gemilerinin sür'atleri dır. Bunlardan da 5 tanesini Atlas Oklerini ele alırsak Amerikalıların sa>nca umumiyetle 33 mild'r. 2 gemi 31, 2 ge yanusuna, 5 tanesini Akdenize ayırdığım kabul edersek 4 tanesini de Uzaküstün olduklan görülür. Gerçi yukarı mi de 26 mil giderler. şarka gönderebilir. İngiltere harbe girerda Japon donanmasının azamî 14 zırhken 49 kruvazörü vardı. 23 tanesi de lısı olduğu gösterilmişse de bu, tahminî Muhrib ve torpidobotlar tezgâhta idi. Bunlsrdan bir miktarı bir rakamdır. Japonlar, yeni yaptıkları Muhriblerde sayı bakımından olduğu battı. Tezgâhtakilerden 4 tanesinin 1941 gemileri gizli tuttuklan için, bugün kaç zırhhları olduğu kat'iyetle malum de gibi sür'atçe de Amerikan gemileri üs sonunda, 1942 başında, 4 tanesinin 1942 ğildlr; umumiyetle 12 zırhlının hizmet tündür. Japon muhriblerinde en yüksek de bitmesi mukarrerdi. Diğerleri daha te bulunduğu, 2 tanesinin de inşa edil .«ür'at 34. en aşağı sür'at 31,5 mil ol evvel hizmete gireceklerdi. Demek ki mekte olduğu sanılıyor. Biz de, bu se duğu halde, Amerikalılarda 40 mil gi 23 gemiden 19 tanesi hizmete girmiş vebeble Japonya hesabına 1214 zırhlı denler vardır. Amerikan gemileri umu ya girmek üzere bulunmuştur. Bunlarkaydettik. (En yeni İngiliz kaynakları miyetle 3536 mil giderler. Tonaj iti dan da yarım düzine gemiyi Uzakşarka Japonların 2 tanesi 1941 de bitmak üze barile 2000 tonluk 10 yeni Japon muh gönderebilir. re 5 tane 40,000 tonluk zırhlı ve 3 ta ribi müstesna olmak üzere, Amerika Holanda ve Sovyetlerin nesi 1940 ta bitmek üzere 4 tane mu muhribleri daha büyüktürler. Silâh bakımından aralarında büyük farklar yok yardımı harebe kruvazörü yaptırmakta olduğutur. Her İki tarafın gemileri aşağı yunu tahmin ediyorlardı.) Amerikaya Holanda Hindistanmdaki karı ayni miktarda 127 lik top taşırlar. Amerika zırhlı filosunun Japonlar Torpldo kovanı bakımından Amerikalı Felemenk filosu da yardım edecektir. dan zayıf tarafı, Amerika zırhlıl?rının lar daha üstündür. Bunların çoğu 12 Bu filo, 3 kruvazör, 1 sahil muhafizı umumiyetle sür'atleri Japon gemileri tane 533 lük kovanla mücehhezdirler. zırhlı, 2 filotillâ lideri, 12 muhrib, 18 ninkinden eksik olması ve Amerika do Aralarmda 16 kovan taşıyanlar da var denizaltı. müteaddid gambot. mayin dönanmasmda muharebe kruvazörleri de dır. Japonlar, umumiyetle 6 kovanlıdır kücü. hücum botu gibi gemilerden münilen seri zırhlılar bulunmamasındadır. lar. Aralarmda 8 hatta 9 kovanla mü tesekkildir. Uzakşarktaki Rus filosu da ayni vaJaponyanın yeni yaptırmakta olduğu cehhez bulunanlar da vardır. Yalnız söylenüen 12 tane 15.000 tonluk mu 1935 tenberi yapılan 26 muhrib 533 lük zifeyi görebilir. Bu fılo da muhriblerharebe kruvazörü haricinde 12 zırhh yerine 609 luk kovanlarla teçhiz edil den, 5060 kadar denizaltı gemisinden. s:ndan Kongo sınıfı 29 330 tonluk dört mlşlerdir ki bu kadar büyük torpido mayin gemilerinden, gambotlardan ve 30 zırhlının sür'atleri 26, ötekilerinki 22.5 kovanı Japonyanınkinden başka hiç bir kadar hücum botundan mürekkebdir. Görülüyor ki Amerika ve müttefik23 mildir. 40 bin tondan büyük yeni donanmada yoktur, leri, Japonyaya karşı, sayıca hayli üsJapon zırhlılarınm da sür'ati 30 milden tün bir kuvvet çıkarabileceklerdir. Yalssağı olmadığı muhakkak addedilebilir. Denizaltılar nız zırhlı ve muharebe kruvazörü itibaBuna mukabil Amerika donanmasının Denizaltı gemilerinde kruvazör sınıfı rile bu üstünlük 1942 başmda aszarî 13. eski zırhlılan 2022 mil ve Vaşington sınıfı yeni zırhlılan da 2728 mil sür denilen en büyük gemiler bakımından azamî 16 gemiye karşı 22 gemldir. Ağır ati haizdir. iki donanma arasmda bü sayı üstünlüğü Japonlardadır. 7 gemiye kruvazörler bakımından da 12 ye karşı yük bir deniz muharebesi vukua gel karşı, 10 tanesi 1938 de kızağa konul gene 22 kadardır. diği takdirde, Japonlar. bu yüksek sür muş olan 18 gemi. Fakat, Amerikamn ABtDtN bu çeşld denizaltıUtı daha büvüktür. atlerinden istifade edeceklerdir. En büyük Japon denizaltı kruvazörü Halkevleri balosu Fakat böyle bir muharebede aeır top suyun üstünde 1955 ton, dalmışkan 2480 Cumhuriyet Halk Partisi tarafından çu bakımmdan üstünlük Amerikalılar ton olduğu halde. Amerikamn en büdadır. İki zırhlı filonun ağır topları yük denizaltı gemilerinden biıi olan Halkevlerinin onuncu yıldönümü şereşöyledir: (Bu hesabda hizmete glrdik Argonaut suyun yüzünde 2710, dalmış fîne ve İstanbul Halkevleri menfaatine leri kuvvetle muhtemel olan Japon ge ken 4080 tondur, İki donanmanın bü 21 şubat B42 cumartesl akşamı saat 22 mileri. yani 2 zırhlı ile 1 muharebe kru yük, orta ve kücük denizaltıları, umu de Taksim kazinosu salonlannda muhtesem bir balo verilmesi kararlaştınlva7Örü dahildir.) miyetle birbirlerinin kuv\etindçdirler. mıştır. Top çapı Amevika Japonya 305 lik: 12 tane BU HAFTA 356 » 124 » 406 » VI » Ağır kruvazörler 200 ton mangal kömürü geldi Dün sabah şehrimizin muhtelif iskelelerine ilk parti olarak 200 ton mangal kömürü getirilmiştir İhtiyaç nlsbetinde kömürün bir an evvel temini için mo« törlere benzin verildiğinden nakliyata başlanacaktır. İğneada ve Kandırada hazırlanan odunların sevkine başlanmıştır. Bu suretle getirılecek odnn ve kömürlerle şehrin üç aylık ihtiyacı karsılanmış olacaktır. Yerli Mallar Pazarlarında yalnız yerli mal satılacak Yerli Mallar Pazarlarınm yalnu devlet fabrikaları mamulâtını satması, başka fabrikalardan mal almaması hakkındaki kararm tatbikatma geçilmiştir. S A RK S İ N E M A S I N D A Magda SCHNE1DER SEVMEK HAKKI SİNEMASINDA Emsalsiz bir rağbet görerek büyük muvaffakiyet kazanmış olan Filminde, bütün seyircilere gözvaşları döktürmüştür. BÜTÜN BİR AŞK... BİR FİLMDE... PAULA WESSELY'nin Fransızca sözlü CUMHURİYET Nüshası 5 Bir Ömür Böyle GectH. Sinema şaheseri: vaki olan umumi taleb üzerine Abone şeraiti Senelik Alü avük Üc avlık Bir avlık FEVKALÂDE MÜSAMERE CEMBERLİTAŞ Sinemasında Bel Ami Willy FORST knnışror. Haıic Türkiye için lcin 1400 Kr. 2700 Kr. 750 > 1450 » 400 > 800 » 150 > Yoktur. rat Gazetemİze gönderilen evrak ve vazılaı neşredilsin edilmesin iade edilmez va zivaından mes'uliyet kabul olunmaz. İkinci Zafer Haftasına Başladı. • • Bütün seven kadınlar bu filmi görmelidirler. Telefon: 49369 • Değerli San'atkâr Bayan S A F İ Y E EYUBİ ALİ RIZA VE ARKAPAŞLARI TARAFINDAN MÜNTEHAB PARÇALAR. İstanbul Konservatuan muallimlerindeTi Ve arkadaşlan tarafından C BÜYÜK FASIL ÖZCAN KıymetJi San'atkâr NA İD Ve arkadaşlan tarafından K O ME Dİ DİKKAT: Biletler şimdiden Nuruosmaniye camii mahfelinde Türk Okutma Kururr.u veznesinde satılmaktadır. SÜMER ÖNÜMÜZDEKÎ SALI AKŞAMI İngiliz muharriri BERNARD SHAW'ın en meşhur eserinden iktibas edilen Sineması "I Büt'in dünyada umumun takdir nazarlarile karşılanrcnş olan Bir Kadın Yarattım! (Pygmalion) Edebî ve artistik sinema şaheserini takdinı edecektir. Başrollerde: Londrada 8 ay müddetle piyesl oynanrnış olan Leslie HOWARD Wendy HILLER Salı aksamı için yerlerinizi evvelden aldırıruz. ı ^ e v a d ı n yazıhanesi o akşam gene ^ kalabalıktı. Uğrıyan kalmış, kahveler, sigaralar getirtilmiş ve tatlı bir musahabeye dalmrrıştı. Hepsi evli erkeklerdi ve hepsi karılarından kaça mak yapmıya, eve geç gitmiye, gene kızlara bakmıya bayıhyorlardı. E'Tvelâ konuşma harbdan, siyasetten açılmıştı. Sonra içlerinden biri gazetelere akseden bir ihanet vak'asmdan bahsetti. Nihayet aşktan, izdlvaçtan söz açıldı. Bu esnada Cevad, yazıhanesinin başmda doğrularak: Niçin evleniriz, dedi, daha doğrusu niçin evlenirler? Çünkü kendisi bekârdı. Bu sual üzerine hafif iç çekmpler oldu. Bırak azizim, gibi, bu bahsi uzaklaştırmak İstiyen el hareketleri yapıldı. Fakat gene adam, kendi sualine gene kendi cevab vermiye hazırlanarak iskemlesini arkaya doğru çekti. O rahat gülüşü, şakacı tavrile ilâve etti: Niçin evlendiğini kime soracak olsan vereceği cevab malum: Rahat bir yuva sahibi ve tombul çocuklara malik olmak için değil mi? Halbuki bir zaman sonra gene ayni insanlar bu yuvadan, bir cehennem gibi. çocuklanndan ise yumurcaklar diye, bahsederler. Buna ne buyurulur? Gülüşmeler oldu. Bazıları siearalarını derin derin cekerek cevab vermek istemez gibi göz'.prini ba?k^ tarafa çevirdiler ve Cevad devam etti: = KUçUk hikâye Niçin evlenirler? Evet, niçin evlenirler? Çünkü sa kalktı. O anda, kızın gözlerinden başka nıan slevi gibi parlıyan arzuları 3şk diye, bir şey görmüyordu. Fakat kız kollarının ahyor, çünkü bir çift güzel göz karşı arasmdan ustalıkla kaçtı. O günden sonsında «İşte aradığım kadın!» diye, kısa ra uzun zaman birbirlerini görmediler. vecdlere kapılıyor, para için, mevki hır Dostum, kızın gözlerini. bir an kollarınsı için, en budala sebeblerle, asıl kor da hissetiği ılik, diri \oicudünü unuta kuncu nihayet sıkıldığımız için evleni mıyordu. Bu, kanını kamçılıyor. ıstırab yoruz. çekmesine sebeb oluyordu. Nihayet akHep birden itiraz ettiler: rabasından biri izdhacm nimetlerinden, Nasıl olur, insan sıkıldığı için ev hoş. şefkatli. sevilen bir kadınla ihtiyarlamanın zevkinden ve çocuklardan bahlenir mi? diyorlardı. Cevad, birdenbire durgunlaşmıştı. On sedip de, bu kızdan daha münasibini bulamıyacağını söyleyince, dostum, adeları bir el hareketi ile susturarak: Evet, dedi. bazan da sıkıldığımız ts sevindi. Derhal izdivaç talebirde buİçin evleniriz. Eğer dinlerseniz size bir iıındu. Az bir zaman sonra evlendiler. dostumun hikâyesini anlatayım. Vak'a Gayet iyi geçiniyor, hiç kavga etmiyorlardı. Yalnız kadının uzak gayrimemnun nın hakikî olduğuna yemin ederim. bir hali vardı. Nihayet bir gün, dostuma Tasdik sesleri arasında devam etti: artık duramıyacağını, ayrılmaları lâzım Dostum, gencdi. Mevkiini yeni yapşeldiğini, çünkü kcndisini ev^'eldenberi mıştı. Çapkın bir adamdı ve evlenmek tvmediğini ve hiç bir zaman sevemiyeaklından geçmiyordu. Bir gün gene bir ceğini söyledi. İzzeti nefsi kırılan erkek kız takdim ettiler. Çok güzel değildi. faşaşkın, hiddetü: kat iyi bir ailedendi. Tesadüfler sık sık görüşmelerine yardım etti. Dostum, baş Mademki sevmiyordun, niçin evka kadmlara olduğu gibi bu kıza da kur ' idin? diye bağırdı. • yapmıya başladı ve bir gün y>lr>ız kal Kadın garib bir telessümle: [dıkları zaman kızı kucakladı, öpmeğe Seni sevmeraiştim, diye, cevab ver hissetmekten, onun gözlerini, yüzünü, yani kendisini değil yalnız kaçışlarını, nazlarını, heveslerinl sevmiş oimaktan ' korkuyor ve her kadına yaklaştîğı zaman: «Acaba sıkılıyor muyum ve onunJa evlendikten sonra da sıkılacik mıyım?» diye, düşünüyordu. Cevad sustu. Sonra gülünısiyerek yadi. hiç sevrnemiştim. Beni öpmek istediğin gün kollarından nasıl kaçtığımı ha vasça: İşte, dostumun hikâyesi bu kadar tırla. Yalnız sıkılıyordum. Etrafımdakiıer evlenince mes'ud olacağımı söyledi basit, dedi. Gene adam susmustu. İtirszlar, münaler. Beni buna inandırdılar. Evim, kocam, çocuklarım olacak ve bunlarla a kaşalar başladı. Biraz sonra kalabalık vunarak kendimi unutacaktım. Ben de dağıldığı zaman yazıh&neyi terkeden^eronlar gibi tasavvur ettim. B'r gtln hiç den iki arkadaş beraberce yiirürlerunutmam hayatı bomooş bulduğum, sı ken biri: Fakat Cevadmki fan^ezi, 'cdi. Sıkıldığım ve kendi kendime ağladıeım tır gün karşıma ilk çıkan kimsc ile ev luldığı için evlenen kedın! Ben buna ilenmiye yemin ettim Ertesi gün sen ta nanmıyorum. Öbürü acı bir tebe=sümle yavaşça: lib oldun. Anlıyorsun ya. Halbuki ev Onu benim gibi tamsan bu hikâyelendikten sonra, pek az sonra da, ayni şekilde sıkıldığımın farkına vardım. Se ye inanırdın, dedi. Cevad bundan bir ni sevmlyordum. Bu, vaziyeti büsbütün kaç sene evel gene bir kızla pvlenmisti. kötüleştiriyordu. Şimdi ise aynİTnalıyız Kısa bir zaman sonra hiç sebeb gösterdostum. Görüyorsun kl yapacak bir şey meden ayrıldılar. Demek • dostumun başından geçti» vok. Senden ayrıldıktan sonra, serbest o'duğum zaman o kadar m»?s'ııd olaca diye, anlattığı hikâve?. Kendisinin hikî^esidir ^zirirr. Yal» ?ım ki artık sıkılmıyacağımı ve bir daha budalaca, anî karariarla evlenmiyeceği nız bir noktayı yanhş anlattı sanıyorurtv. Bir daha evlenrr.emeye yemin etmesi v* mi sanıyorum. veminini hâlâ tutması gene aldanmak, Bunun üzerine karı koca aynldılar. ysnlış bir izdivac yapmsk korVi'sun^an F.rkek bir daha evlenmemeye vemin et değil, fpV^t sanıvonjm ki hâlâ o kaHını ti. Çünkü hangi kadına alâka duysa, scvmekte devam etmesinden ileri gelilk kollarına aldığı akçam ondan bıktığını mektedir. Peride Celâl

Bu sayıdan diğer sayfalar: