29 Haziran 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

29 Haziran 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 Hazîran 1942 "CUMHURIYET Marsa Matruh muharebesi ihver kuvvetlerile Britan ya kuvvetleri, nih3ye Marsa Matruh etrafınd büyük bir muharebeye tutuştular ve bu muharebeye girişmekle hedeflerini vu zuhla belirtmiş olcîular. Hedef, İngilte reyi Mısırdan atmak. Süveyşe varroak, Ingilizlerin Ortaşark cephcsini yıkarak bu havaliyc hâkim olmaktır. Marsa Matruh, bunca asırdır garb tarafndan her istilâya karşı koruyan garb çolü ile Nil vadisi arasmdaki mühim manialann sonuncusu sayılabilir. Bura• sı aşıldıktan sonra arızalı bip takun araziyi geçerek Nil nehrinin yaşattığı zengin vadiye varmak mümkündür. Bu baKımdan Marsa Matruh, Mihver kuvvetlerile Nil vadisi arasında geıilen en kuvvetli ve en son engeldîr. Bu enge asıhrsa, çölün ölünıe benziyen kısırlığına galebe çalmmıs ve Arzı Mev'uda varılmış olur. Bunun için Mısırın ve Mısırla beraber bütün Ortasarkın mukadderatı, Marsa Matrub civannda vuku bulan ve devam eden muharebenin neücesine bağlıdır. Mıhver kuvvetleri çöl içinde yaptıklan harbin semeresini, Mısıra girmekle almak istediklerini gösterdikleri için tarihin en mühim muharebelerinden biri vuku buluyor, demektir. Belki bu muharebe, bütün harbin seyri üzerinde müessir olacak, ve tarihin kat'î nıuharebeleri arasında yer alacaktır. Bu muharebede İnjpltere muvaffak olursa, büyük bir tehlikeyi atlarraış. büyük bir imtiham muvaffakiyetle savuşturmuş ve Ortaşarktaki mevküni kurtarms olur. Belki bütün İngiltere imparatorluğunun hayat ve bakası bu ıruharebenin kazanılmasma bağlıdıt da denilcbilir. Çünkü bu cephe sökülürse ingiltere yalnız Mısırdaki, şarkî Akdenizdeki, Suriye, Filistin, Irak, Arabislan ve Irandaki mevküni, Irak ve İrandaki petrollarım kaybetmekle kalmaz, Hindistanın da bir taraftan Japonya, diğer taraftan Almanya tarafından tehdid olunduğuna ve ikisinin. gayrctile ayaklandırıldığına şahid olur. Diğer taraftan Mısıra giren Mihver kuvvetlerinin Sudana, ve şarkî Afrikaya dalbudak salacakları, şüphe götürmez. Izmitin kurtuluş günü 22 yıl evvel dün düşman istilâsından kurtarılan Izmit. bu mutlu günü kutluyor Izmit 28 (Hususî muhabirimizden) silî olarak şehre girişleri halkı coşturŞehrimizin 22 ınci kurtuluş bayramı du. Atatürk, İnönü sevgi ve saygısı bugün emsalsiz tezahüratla kutlandı. Bu göklere yükseldi. «Düşman bu vatana lcutlu yılm şerefine yer yer zafer tskları ayak basamaz, sesleri akislendi. 60 İzmi kurulmuş, her taraf süslenmişti. Törenlinin boğazlandlğı Bağçeşmede» şehidlede Valimiz ve Amira] Mehmed A1İ, Komutanlarla binlerce halk bulundu. As rimizin mezan ziyaret edildi. Çiçekler lan ordumuzun milis kuvvetlerinin tem serpildi. İzmitliler bajTam yapıyor. ıı ıınıııııınnıııııiKiıııııiiiııııijııınnımmın"" Denizaltı lıarlıi (Başmakaleden devam) Mihver denizaltı faaliyetleri hasırn naklivatı üzerinde iki türliî tesir icra edijor: Biri ekseriya kıymetli harmılelerile biılikte ticaret gemilerinin yok edilmesi, diğeri deniz nakliyatını gayet zor ve ağır bir duruma koyjnası. Filhakika geçen Umumî Harbdenberi denizaltı silâhma karşı bulunabilen en tesirli korunma çaresi nakliyatın himayeli kafileler halinde yapılmasından ibarettir. Tatbikatta denizaltıların kafilelere de muvaffakiyetle hücum ettikleri görülmekte ve böylelikle kafile usulü kat'î bir emniyet tertibi teşkil etmetnektcdir. Bu usulün deniz nakliyatını çok ağır ve geç kıldığı ise bir hakikattir1. Şu basit sebeblerden dolayl: Muhtelif limanlarda yüklenen gemiler uzunca bir mesafeye kafile halinde gitmek için evvelâ bir veya müteaddid jerlerde yekdiğere iltihak suretile bir toplanma ameliyesi yapmağa mecburdurlar. Ondan sonra da bütün kafile hep bir arada yürüjebilmek için onu terkib eden gemiler ayaklarını sijı'ati en az olan gcminin gidişine uydurmak zorundadırlar." Böylece normal zamanlarda faraza on, on beş günde yapılacak bir sefer kafile usulü ile ister istemez bu müddetin bir kaç misline ihtiyac gösteriyor. Böylelikle seferlerin ağır ve geç yapılması da bir nevi tonaj eksikliği teşkil ediyor demektir. Yukarıki izahlar açıkça ortaya koyuyor ki denizaltı ikinci dünya harbinin dahi en ktıvvetli silâhiarından biri olmakta devam etmektedir. ve bu hal bundan sonra daha ziyade böjle olacaktır. Çünkü Anglo Saksonların denizlere hakimiyetine mukabil Mihver tarafı vc bilhassa Almanya deniz yollannda ancak ve bilhassa bu silâhla yaratacağı zorluklar ve tehlikelerle şimdi tâ Amerika sularına kadar uzattığı karşı ablukasını idame edebilir. Denizaltı harbile yapılan mücadelenin ehemmiyetini anlamak için eğer hal şimdiki minval ile giderse zamanla vazi\etin Demokrasi tarafı ve bilhassa ingiltere için çok fena olacağının bizzat İngilizlerce itiraf olunmakta bulunduğunu gözönünde bulundurmak kâfidir. r Yüzmc S teşvik miisabakaları ~) 'fse/erflrâsındi Ayakkabı değil? baş tâcı! (Baştarab 1 İDCİ sabifede) J pası verilmiştir. Bflyükler: Bölgeler arası atletizm 200 Serbest: İbrahim (Beykoz) 2,37,4 miisabakaları Besim (Taksim). Atletizm federasyonu tarafından ha100 Sırtustü: Mahmud (Haydarpaşa) zırlanan bölgeler arasmdaki birincili 1,18 2, Gultekin (Beykoz), müsabakaları 18 ve 19 temmuzda An200 Kurbağalama: Ahmed (Beykoz) karada yapılacaktır. Grup ve bölgeie 3,26. Bılâl (Haydarpaşa). arasmdaki müsabakalarda iyi derec« 400 serbest: Vedad (Beykoz) 5,36.2. alan atletler arasmdaki ferdî birincili} Tuğrul (Beykoz) müsabakaları da 29 ve 30 ağustosta Turk bayrak yanşi: Mahmud, Necati, İstanbulda yapılacaktır. Orhan (Haydarpaşa) 9.6 Sıvasta yapılan bisiklet yanşı Beykoz takımı ikinci. Sıvas 28 (a.a.) Balıkesirde yapıla Tramplen: Mahmud (Beykoz) 55,53 cak Türkiye bisiklet birinciliğine iştiral puvanla birinci. Necdet (Beykoz) 45.73 edecek koşuculan seçmek üzere gruı puvanla ikinci. bnncıliği yanşı 100 kilometre olarak bu Yarlşlann sonunda 198 puvanla Bey gün yapıldı. 13 bisikletçinin iştirak et koz birinci, 72 puvanla Haydarpaşa ekı tıgi bu koşuda 3 saaat 44 dakıka 17 sa pi İkinci. 23 puvanla OrtakÖy ekipi ü niyede Sıvastan Nuri Erpınar birinci, oı saniye farkla Malatyadan Ahmed Mull çüncü olmuşlardır. Müsabakalarm sonunda birinci olan ikinci, 50 saniye farkla Sıvastan Yaşa Beykoz takımına teşvik müsabakası ku Öztoay üçüncü oldıılar. Londrada buhran (Baş tarafı 1 inci sahifede) vakte raslaması stratejlk bakımdan şu ıntıbal vermektedir: Almanlar Karadenizde hâkim olmak, Turkıyeyi Akden.z taıafından tecrid etmek, Kafkasyaya, oradaki petrol kuyularına ve keza Ortaşarka yeni yollar açmak istiyorlar.» Eğer düşman Mısırda yenilirse bu hedeflere erışemiyecektir. Çörçıl'in Mısırı kaybetmek tehlıkesi olmadığına dair Amerikada verdiği temirıattan cesaretlenerek ümid besliyebilirız. Libya muharebesinin lehimizdeki tek bılânçosu burasının kıymetli bir ikinci cephe olduJunun ortaya çıkmasıdır. Libyaya gelince, pariamento bunun sebebinı hükumetten sormalıdır. Başvekil de milli müdaiaa nazırllğından çe kilmelidir. Çunkü bu müdafaa nazırlığı bir insanın sarfedebileceği bütün gayretle«gerekli kılan bir makamdır. «Çörçille Ruzveltin tedbirlerde mutabık kalması kâfi değil» Nevyork 28 (a.a.) Ofi: Ruzvelt ve Çörçilin Vaşingtondaki görüşmelermden sonra neşretmiş oldukları müşterek beyanname hakkanda mütalealar yürüten Nevyork Herald Tribün gazetesi, aşağıdaki iddiayı ifade eder gibi görünen tebliğdeki muhtasar lisana ehemmiyetle İşaret etmektedir: «Hem noksanlarımıza, hem de üstünlüklerimizi tamamile anladık.» Bu gazete, projelerin ye teminatların, muzafferiyetin emniyet altına alınmış olduğu manasma gelmedlğini yazmaktadır. Fakat tebllgln lfadesindekl realist mahiyet Ruzvelt İle Çörçilin zafere istihkak kazanmağa azmetmış olduklarını göstermektedir. Maamafih, Nevyork Times gazetesi, Çörçil ile Ruzveltin elde edllecek hedefler hakkında mutabık kalmalannm kâfi omadığı kanaatindedir. Dü^manla her temas vukuunda vaziyet, İcab eden kararların alınmasını ve kararların icrast için muktezi emirlerin verilmcsini âmil bulunmaktadır. tngilterede 25 milyon kişi seferber Londra 28 (a.a.) Halen tng'lterede 25 milyon erkek. kadm ve genc filâh altına alınarak muhtelif harb servislerine dağıtılmıştır. Memleketin nüfusü 45 milyondur. Avrupada e?i göriilmemi; istilâ ve isyan Vaşington 28 (a.a.) Çörçilin Londraya hareketinden biraz evvel mümessiller meclisi reisi J. Snyder, Harbiye Nezaretinin tâli komitesinde beyanatta bulunarak Müttefiklerin kış gelmeden en müsaid bir anda ikinci cepheyi kuracaklarını söylemiştir. İngiliz, Amerikalılar ve müttefıkleri işgal edilen memleket lerin halkmı da silâhlandıracak miktarda teçhizata malik bulunmaktadırlar. Snyder şunlan ilâve etmiştir: « Bu, dünyada şimdiye kadar bir eşl görülmiyen bir istilâ ile birlikte kütle halinde bir isyan olacaktır.» Vaziyet bu kadar geniş şümıılü haiz olduğu için Mısır Ortasarkın tam ma«Müttefik mevzilerde bir gedik nasile anahtarıdlr ve İngili?lerin bu aaçılmamıstır» nahtan elde tutmak için ellerinden geLondra 28 (a.a.) Röyter ajansının Ien gayreti sarfedeceklerine hükmetmek Kahire muhabiri bildiriyor: icab eder. Düşman motorlü İtalyan tümenleri de Fakat Mihvercilerin de daha az gay dahıl olmak üzere tedarik edebıldıği bürct göstermiyecekleri asikârdır. Mih tün seyyar kuvvetleri kullanmaktadır. vercilerin bir hafta içinde çölün büDüşman dün doğuya doğru saldırmıştün sıkıntılarına ve işkeneelerine daya tır. İngiliz ve müttefik kuvvetleri düşnarak jüzlerce küometıelik mesafcleri manı bır noktaya kadar yaklaştırdıktan dovüşe dövüşe aştıktan sonra, gerisin sonra hücuma geçmişler ve şiddetli dargeriye ddnerek bütün zahraetlerinin bo beler indirmişlerdir. Teblığde de bildişa gitmesini istemiyecckleri, bilâkis bu rildigi gıbi düşman kuvvetleri Marsa zahmeti zaferle tetvic için ve kat'î bir Matruhun doğusunda müttefik mevzlnetice almak üzere uğraşacakları apaçık lerinın etrafım çevirmişler ve burada Rorülüyor. Mihverciler muvaffak olduk müttefik gnıplarile karşılaşmıçlardır. lan takdirde elde edecekleri kazancın Bu düşmanın müttefik mevzUerinde büyüklüğünü gözönüne gctircrek gev ir gedik açtıkları manasma gelmez. Ve çemiyen bir gayretle dövüşüyor ve bu müttefiklerin esas mevzileri henüz çevgayret sayesinde harbin seyrini değişti rilmemiştir. Muharebe şimdi şiddetini receklerine. belki harb talihine tahak artırmaktadır. küm edeceklerine inanıyorlar. ki ttalyan general i maktul düştü Bu gibi maddî ve manevî şartlar içinRoma 28 (a.a.) Geçen cuma günü de ve çok büyük davalar uğrunda vuku bulan muharebelerin son derece şiddetli Libyada yapılan muharebelerde iki İtalan generalinin olduğu haber verümekolması, son derece tabiidir. Çünkü bu, tedir. Bu iki General kolordu komutanı tam manasile, bir hayat ve memat mücadelesidir. Ve bir tarafın kazanması, Baldossare ile Piacenzo'dur. İtalyan iddialan Alman tebliği diğer tarafn çiğnenmesi ve tarihî mevile tekzib ediliyor kiinden düşmesi demektir. Kahire 23 (a.a.) Haber alındığma Marsa Matruh muharebesinin bu şiddeti arzettiği alman haberlerden anla göre Marsa Matruhta başllca mevzilerimiz çevrilmiş değildir. şılıyor. Mihver kuvvetlerinin Marsa MatruBu şiddete hangi taraf daha fazla dayanacak ve hangi taraf bu cehcnnetnî hun cenub doğusundan sahile vardıklahakkmdaki İtalyan iddiası hususunimtihandan galib çıkacak? Bunu Marsa Matruh muharebesinin da şu cihet kaydediliyor ki Alman tebliğinde buna dair bir şey yoktur ve dünneticesi gösterecektir. kü hareketleri bildiren Kahire tebliği ömer Rıza DOĞRUL de böyle bir şeyden bahsetmemektedir. Maltaya hava akınlan devam ediyor Bulgaristan Yahudilerinin Malta 28 (a.a.) Çok sayıda avcmın başına gelenler! himayesinde hareket eden düşman bomSofya 28 (a.a.) Yahudiler aiey ba uçaklan tarafından cuma akşamı hindeki kanuna ve son günlerde hü Mnltada liman ve hava meydanı yakınkumete verilen tam salâhiyete istinarrına bombalar atllmıştır. den Dahiliye Nazırlığı tarafından haİngiliz avcılan hiç kayıb vermeden 3 zırlanan bir kararnaTeye göre 31 45 İtalyan ve bir Alman av uçağını düşüryaş arasmda 3,500 Yahudi 1 temmu2da müşler ve başka bir kaç uçağı da haiş kamplanna gönderilecektir. 26 46 »ara uğratmışlardır. yaş arasında bulunan Yahudilerden ingiliz hava kuvvetlerinin tabiye 3.300 kişilik bir kafile 15 mayısta Nafıa 1 usullerî değiştirilecek ve Harbiye Nazırhklan emrine veri Londra 28 (a.a.) Askerlık ve havaınlşti. Bunlar demiryolu inşaatmda ça:ılık mütehassıslarına göre Libya muhalıştırılmaktadır. ebesinden alman ilk ders İneiliz hava (Baştarafı 1 inci sahifcdc) Kuvvetlerimiz dün düşmanla muha rebeye girifmiş ve bütün gün şiddetli muharebeler olmustur. Marsa Matruhun batsında mevzilerimizi arkadan çevirmiş olan zırhlı düşman kuvvetleri harb gruplarımızla karşılasmlştır. Zırhlı kuvvetîerimızden bazılan Marsa Matruhun batısmda düşmanm zırhlı kuvvetlerine hücum etmişlerdir. Meydan muharebes devam etmektedir, Alman tebliği Berlin 28 (a.a.) Resmî tebliğ: Şimal Afrikada Marsa Matruh çevresinde muharebeler lehimize devam etmektedir. Italyanlara göre Roma 28 (a.a.) İtalyan ordulan umumi karargâhının 761 numaralı tebliği: lsabetli endahtlarda bulunmuşlardır. Dün Mihver, birlikleVi Marsa Matruhun cenub batısmda ileriemişler ve Marsa Matruhun doğusuna 30 kilometre mesafede sahil boyuna varmıştardır. Bırkaç yüz esir almmış, onfarca tank ve birçok batarya tahrib edilmiştir. Bombardıman uçaklarlmız düşmanm gerisinde taşıtlara karşı hareket eden kollarla münakalât yollarının iltisak noktalarına Mısır meydan muharebesi basladı Kahire 28 (a.a.) Mısır için büyük meydan muharebesi dün öğleden sonra esaslı İki savaş halinde başlamıştır. Bu savaşlardan birinde düşmanın zırhlı kuvvetleri Marsa Matruh cenubundaki muharebe gruplanmızla karşılaşmış, ikinci savaşta zırhlı kuvvetlerimiz daha batıda büyük bir düşman kuvvetine taaarruz etmişlerdir. (Baş tarafı 1 inci sahifede) damlarm fotoğraflarıle beraberlerınde bulunan malzemenln resimleri neşredilmiştir. Bu ajanlar, Istasyonlara, büyük mağazalara bombalar yerıeşürecek, halk arasında panlk çıkaracaklardı. Bir habere göre ajanların yanmda kendilerine iki yıl kiiayet edecek infilâk maddoleri, fitüler, ve managl kömürüne benziyen saatli bombalar bulunuyordu. Yapılan soıuşturmada ajanlar harb malzemesi fabrık^larlnı, su yollaruu, demiryollarım, ve kopıuleri tahrıbe memur olduklarını söylenuşierdır. Bunlar Berlinde baltalama meklebmde talisil gormüşlerdir ve içlerinden bir grupun üzerinde 90,000, diğer grupun uzerinde 5S,000 dolar bulunmuştur. Ajanlarm ikisi Amerika tebaasıdır. Japon sefirinin Kuybişefte Bunlarm vatana hıyanet cürmile muhakeme edılerek idama mahkum olmamühim temasları Tokyo 28 (a.a.) Domei ajansmın larl muhtemeldir. Amerika hükumeti, sahilleri muhafaza Kuybişeften öğrendiğine göre, Japon elçin yeni tedbirler almıştır. çisı M. Süto, Sovyet Hariciye Komiser muavıni M. Vıchınski'yi ziyaret ederek ehemmiyetli müzakerelerde bulunmuş ttalyada vilâyetten vilâyete tur. Moskova 28 (a.a.) Sovyet tebliği: 27 haziran gecesi kıtaatımız Sıvastopolun şimal kesiminde düşmanı durdurmuşlardır. Cephenin diğer kesimlerinde öneml. hiç bir değişiklik olmamışür. Harkof cephesinde çok şiddetl muharebeler oluyor Moskova 28 (a.a.) İzvestia gazetesinin yazöığına göre, Harkof cephesinin bir kesiminde Almanların Sovyet sol kanadına karşı yaptıklan taarıuz üzerine göğüs göğüse şiddetli muharebeler olmustur. Alman tanklan ehemmiyetli bir Sovyet hattına karşı İlerlemişlerse de bu hattı yarmağa muvaîfak olamamışlar ve müdafaaya çekümek zorunda kalmışlardır. Sovyet kıtaları banun üzerine şiddetli bir karşı taarruza geçmişler ve Almanlan ele geçirmiş oldukları mevzilerden atrruşlar dır. Muharebe bu cephenin sol kanadmda devam etmektedir. Düşman durmadan buraya İhtiyatlar getirmekte ve uğradığı kayıblara rağmen Sovyet müdafaasını. yarmak İçin mükerrer teşebbüslerde bulunmaktadır. Şiddetli bir hücumdan sonra... Moskova 28 (a.a.) Moskova radyosu bugünkü neşnyatında bildirdiğine göre, Harkof cephesinde bir karşı hücumda bulunan Timoçenko kuvvetleri, Almanlann büyük kayıblar pahasına ele gcçirdikleri bir köyle bir tepeyi geri almışlardır. 300 Alman öldürüldu Moskova 28 (a.a.) Sovyet tebiğinin ekinde Harkof kesiminde düşmanın yapmış olduğu bir taarruz esnasmda 300 Almanın öldürülmüş ve 7 tankın muharebe harici edilmiş olduğu bildirilmektedir. Volkof cephesinde taarruzda bulunmuş olan 58 Alman tayyaresindcn on beşi düfürülmüşlur. Bir Fin sehrine yapılan akın Moskova 28 (a.a.) Tass ajansınm bildirildiğine gore, Sovyet bombi tavyareleri Finlandiyanın mühim bir deniz iaşe üssüne taarruz ederek yan;mlar çıkarmışlar ve üste muhim tahibat husule getirmişlerdir. YUNUS NADÎ Amerika sahiüerinde yakalanan Alman tethişçileri Arjantinde Mihver aleyhtarı nümayişler Buenos Aires 28 (a.a.) Cumartesi ünu Buenos Aires'te Mihver aleyhtan eni nümayişler yapılmıştır. Halk Napes City Bank'm ve İtalyan vapur kumpanyasının camlannı kırmıştır. kuvvetlerinin bugünkü tabiye usullerinin tamamıie değıştırilmesi lüzumunun hissedilmiş olmasıdır. Ordu ile hava kuvvetleri arasında daha sıkı ve ahenklı işbirliği artık bir zaruret halini almıştır. Şımdiye kadar bu hususa gereğı gıbi ehemmiyet verilmemiştir. İngiüzler sayıca hava üstünlüğünü muharebe müddetince devamll surette elde tuttuklan halde Almsn hava kuvvetlerinin Tobruka karşı yaptıklan akınlara mâni olamamışlardır. Amerika harb gemileri îngiliz filosuna iltihak etti Kahire 28 (a.a.) Motorlü Amerikan torpitolarl Akdenizdeki İngiliz ülosuna iltihak etmişlerdir. Mihver botlarından daha süratli olan bu teknelerin 21 inçlik iki torpil kovanlan vardır. Bu botlann gürültü etmeden karanlıkta ilerliyebılmeleri için motörlerinin çıkardığı sesler icab ettiği zaman kesılebilmektedir. sebze nakli yasak Milano 28 (a.a.) Popolo di İtalia gaaetesinin neşrettigi bir kararnameye göre, bir vilâyetten diğer vilâyete sebae nakli yasak edilmiştir. Hatta bir vilâyetin her hangi bir bölgesinden diğer bir bölgesine de sebze sevkiyata yasaktır. A L Â B A N D A Oynıyanlar : T E P E B A Ş I Bdediye BAHÇESİNDE HER AKŞAM 22 TABLOLUK REVÜ 22 BALE 14 ORİJİNAL MİLIİ OYUN M KORO 20 MÜZİK' 10 ARTİST Şimdiye kadar göriHmemiş yenilikler. ost başa bakar, derler düşman ayağa» Bu sözün nereden gelip nereye gittiğini pek bilemiyonım; ama şimdi düşman adamın gözünün içine bakıyor, ayağa da yalnız dostlar, zendostlar ve kunduracılar. Ayak diyince eski bir nezaket tabirini hatırladım. Arasıra go'rüşmek zevkine nail olduğum yaşlı bir Türk amirah tanırım. Şehirli Türk terbiyesinin bir nümunesidir. Laf sırasında «siz» demez; «zatıâliniz» de demez. Bizim gibi çoluk çocuğa «efendimiz diye hitab eder. Kendisinden' balısederken de .ben» demez, «bendeniz> de demez. Bizim gibi aburcubur adamiar karşısında .hâkipayiniz» yani «ayak turabınız, der. Dikkat isterim. Kendini benim ayağımın tozu mesabesine indirir. Beyneimilel işler gbrmüş, donanma idare etmiş, dünya gezmiş. Dev(Bastarafı 1 ınci sabifede) !ete büyük hizmetler etmiş bir amiralçirmiştir. Volkof kesiminde kuşstılmı dır. Böyle lâf ederken küçülür mü derolan düşman grupu yok edilmek üze sinİ2? Ne münasebet! Bilâkis alabildiğiredir. Bır köprubaşına düşmanın yap ne yüliselir. tığı şiddetli taarruzlar akim kalmıştır. Ne terbiyeli adam! diye hep imreDüşman ağır kayıblara uğramıştır. Bır niriz. Kim şüphe eder ki onun bu sözçok düşman tankı tahrib edilmiştir. Finlandiya körfezınde savaş tayyare leri sadece bir tevazudan ibarcttir. Ama lerımız müteaddid küçuk düş"nan ti biz bu güzel terbiyeyi bütün avadanlıcaret gemilerini ateşe vermiş veya ba ğile alıp yaltaklanma yolunda kullantırmıştır. mışız. Ba terbiyenin değil, nczaketin Orta Don'da demiryollan hedeflerine ve usulün de değil, bizim kabahatinüz, gece taarruzlan yapılmış ve tesislerde bizim hırpaniliğimiz. yangmlar çıkarılmış, hasarlar olmustur. Kusura bakmayın, biraz sapıttım. AHususî Alman tebliği yak lâfı ederken böyle bir »tedai» oldu! Berlin 28 (a.a.) Neşredılen husus Efendim, dün Beyoğlunun kavaf dükbir tebliğde, Alman kıt'alannın İlmen kânlarına hayrctle bakarken bir hazıra golü şimalinde çevrılen düşman ordulamağazasında bir knndoraya gümüf rarını aylarca suren çetin savaşlardan sonra yokettikleri ve bu hareketler es kamlarla 45 lira fiat konduğunu görerek nasında Sovyetlerin 32.759 esir verdik Allaha hamdettim. Nasreddin Hoca bir leri, 649 top, 171 tank ve 29C0 mitralyoz Un vâzederken: kaybettikleri bildirilmektedir. • Allaha dua edin ki deveye kanad yaratmamış! Sonra HammiT başınıu. Mare»al Mannerheim, Hitler'i inerdi!» karargâhında ziyaret etti Demiş. Ben de Allah bizi dört avakb Berlin 28 ta.a.) Finlandiya mareşalı yaratmadı diye, dua ettim. Kundurm fiMannerheim, Alman umuml karargâhı atlarının bu halile sonra evinıiz başunız* na gelerek Alman Devlet Reisının bun leçerdi! dan bir müddet evvel yapmış olduğu ziGeçende bu fiatlan kararlaştınp blze: yareti iade etmiştir. Bu kunduralan 45 liraya alacakFinlandiya ordulan Başkumandanı, yanıada General Fuonpo, Genelkurmay IDIZ! diye hükmeden Murakabe komisbaşkanı ve diğer subaylarla Finlandiya yonundan bu işin fclsefesini sormuşumuml karargâhı nezdine memur Al tum. İşi* şakaya aldılar galiba! Cevab man Generali Sarfurtn olduğu halde vermediler. Halbuki böyle sıralarda 27 haziranda Führer'in karargâhına gel ;usmak bilmera iyi midir? Ben ayni dileği tekrar alıyorum. Bu 45 liranın hikmiştir. • Milletlertn mukadderah uğrunda Bol meti nedir, bize bildirseler de biz de şeviklere karşı savaşan ve muharebe halka anlatsak. Çünkü ben de dahil meydanında askerce birleşmlş olan bu olduğum halde herkes inanmaktadır ki iki adamm buluşması samimî bir dost bu işte ihtikar vardır, kârlarda muba'.âğa vardır ve insafın zerresi yoktur. Şunu luk İçinde olmustur. Öğleyın Führer Finlandiya mareşali bir halletsek fena olmıyacak. Kunduraşerefine bir kabul resmi yapmıştır. Fuh cıya sorarsak berşeyi gizli ve fahiş fiatla rer, ordunun başkumandanı sıfatile de Idığını, tüccarın eksik fıaüı faturalar öğleden sonra başkumandanlık subay düzdüğünü, bunlan kabul etmezlerse işliyecek mal bulamıyacaklan için düklannı toplamıştır. Mareşal Mannerheim ziyareti sonun kânlarım kapamağa mecbur kalacaklarıda Mareşal Göring'i de karargâhında nı sojlüyorlar. Ben de bu sozlere inanıyorum, sanırım komisyon da inanıyor. ziyaret etmiştir. Şimdi bu 45 liralık «baş tacu kunduFinlandiyaya Rus paraçütçüleri alar boylece odumüzu patlatadurs.ua indiriliyor alk için ayakkabı mesclesi bugün mcHelsinki 28 (a.a.) Finlandiya maselâ bir Turyağı mcselcsinden çok daha kamlan dün bütün gazetelerle yaptıklan önemli bal aldı. Ayağına bir çift çüruk neşriyatta halkl nüfusu dağınık bölgeçarık geçirmiş olanların tabanları eskilere üçer, dörder kişilik grup halinde dikçe, peııçe vurdurdular. Lâkin gün gel inen Rus paraşütçülerile mücadeleye di ki artık onların da ne yüzü kaldı ne davet etmişlerdir. Bu paraşütçüler, utabanı, Şimdi ne olacak? Siz 354045 limumiyet itibarile Finlandiya üniforması rayı şuradan buradan tedarik edip bu giymektedirler. Bunlar, tüfek, rövolver •baş taclarını» ayağına geçiriveren âvâve elbombaslle mücehhezdirler ve içinre Bobstili düşünmeyin! Düşunülecek ade yiyecek, harita, pusla, infilâk maddedam üç çocuğu, bir karısı bir de kendileri ve bazan da radyo cihazı bulunan sinden mürekkeb beş kişilik ailenin abir çanta taşımakt^dıriar. yağına kab tedariki mecburiyetinde kaan ortahalli vatandaştır. Buna karşı ne Maarif Vekili Karsta ,apıyoruz, ne yaptık? Kunduralara fiat Kars 28 (a.a.) Maarif Vekili Hasan Âll Yücel dün Erzurumdan şehrimize ;esmck kolaydır, güçlük ondan sonra bu adamın durumunda başlar. Bugünkü gelmiştlr. kunduralar üç ay dayanamıyacak kadar kötüdür. Fiatlar da bunların dayanıklıkarile taban tabana zıd olacak kadar ^^^*^~^mm üksektir. Ne olacak? Vaktilc Rumanyada bir seyahatimdo . tdylülerin kunduralaruu koltuklanna j ıkıştırıp yahnayak yürüdüklerini gör; müs, sebebini anlıyamamıştım. Şimdi 1 şin farkına vanyorum. Galiba orada dmt kunduralar bizimkiler gibi .asalet. iddi { ısına kalkmışlar! Şakayı bırakalım i Alman h$rp tbliği Yazan: EKREM REŞİD Müzik: CEMAL REŞID MIIAMNER Karaea S A F İ Y E ' nin okudjgu e s e r l e r : SADEDDİN KAYNAK t a r a f m d a n bestelenmiştir. Senelerdenberi sahnemizde r a k i b d z sesini dinlediğirr.iz san'atkâr S A F İ Y E'nin b u R E V Ü de daha ü s t ü n varlığını da göreceksiniz. DİKKAT: Saat 19.30 d a n 21.30 a k a d a r bahçemizin m u h t e ş e m SAZ HEYETİ. R E V Ü t a m saat 21,30 da başlar S A F İ Y E r ^ General Mihailoviç iki İtalyan tümenini perişan etti w^^mma^^ttm^^u^mmmKmmmm ^ ^ . ^ r ^» ı Londra 28 (a.a.) Moskova radyosunun bildirdiğine göre, Yugoslavyada General Mıhailoviç'ln vatanseverler ordusu. cenub Karadağda iki İtalyan tümenini perişan etmiştir. İtalyanlar yalnız ölü olarak 4000 subay ve er kaybetmlşlerdir. ZESS IKON Sinema projeksiyon makineleri Ses tertibatt Amplifikatörleri Türkiye Vekili: NEGİP ERSES İstanbulBeyoşiu, İstiklâl Cad. 193 Mısafırier, Turkıyeden çıkmamış ınsanlardı. Mıllete İyi hizmet etmek istiyenın mılletle daimî teması kesilmemesi lâzım geldığıni iddıa ettiler. Selçuk karşı geidl. )burlei.i dedi ki: Hiç itiraz etme. Bak, sözümüzün en :anlı mısali sensin. Ana dilini adeta bır Vlman şivesile konuşuyorsun. Düşünüiunde mıllî çeşni, Turke mahsus orijiıaiıte yok. İyi bir vatandaş olmak ist>»•en, mecbur değilse, yabancı ülkelerde >ek fazla kalmamalıdır, sen neredeyse Umanlaşacaksın. Selçuk kızdı, ayağa kalktı. Boşalmağa lazorlanan gergin bir yaydı. Karşısındadler onun yalnız şive bozukluğunu luymuş, Ahnanyada edındiği bazı jesteri görmuştüler. Değil işte, hayır! O, 5eiçuk, hepsine karşı iddia ediyordu^ ki Türklük başka, alaturkalık başka şeydir. Alttarafı bir İnsan zenciler arasında arsa onlara bile bir benzeyiş bağar, akat ruhan zenci olur mu? Bunun gibi furklük de şiveyie, kılıkla, pilâvla, hiaz peşrevile değil, ruhla ölçülür. Selçuk yavaş yavaş eski soğukkanhığını buldu. Mavi gözlerinden keskin ve ;üzel bir ışık dağılıyordu. Camlı kütübıaneye dayandı, kollarmı göğsünde kaAişturdu, Ve son söyledıği sözler artık :anaat değil, imandı. Cevab istemiyordu r e cevab dinlemiyecekti. ULKE Yaza*: İdeal Türk, Türk olmanın mes'uüyetlni, mıllete karşı borcunu en çok duyan ve ona göre çalışan adamdır. Bu bahis bitmiş, örtülmüş, mühürlenmişti. Artık kim ne derse desin, Selçuk sohbette yoktu. Misafirler biraz ürkerek sustular. Öyle vücudler vardır ki onlarm herhangi bir iddiası kolay kolay tekzib edilemez; o kadar kuvvetli ve temizdirler. İşte Selçuk, ilk bakışta bir eski Yunan sütunu gibi narin, zarjf, fakat iç yüzü demir. Kolları hâlâ göğsünde çapraz duruyor. Beyaz gömleğinin açık yakasmdan adaleli bir boyun görünüyor. İnkâr edilemez ki vücudündeki zinde ve tetik duruş dimağında da var. «İdeal Türk. hakkında bu akşam çok söz söylenmiş, fakat kimse bu tipi Selçuktan daha isabetli tarif edememişti. Turan, hem ev sahıbi, hem de mecllste biricik kadın olmakla, soğuyan sohbete yeni bir yol açmak istedi. Dedi ki: Siz böyle diyorsunuz ama, biz de İstanbuüu münevverlede mühim eksikler görüyoruz. İstanbul, insaru yumuşatan, gevşetan bir çehir. Burada yaşıyanlar sağlam bir çalışma sistemi edinemiyorlar. Selçukla Turan gözgöze geldiler. İki kardeş bu meselelerde hep a>ni ruh, ayni fikirdi. Genc kız şimdi davasmı daha geniş yapıyor, İstanbulun insanda en ziyade muhajfyile kuvvetini harckete getirdiğini, fakat enerjiyi tavsattığmı misallerle anlttıyordu. Bunları söylerken gözünün önünde hep Nuran vardı. Nuran! Senelerdenberi gür çağlıyan bu parlak genclik, bu tok serpilmiş fidan, İstanbulda üç beş ay içinde nasıl gerginüğini kaybetmişti, nasıl bükülmüştü. Nuran, hele son günlerde, bütün aile mI r Teieion: 42690 HHnHi^MHHHMnnMMHM diye kıskanırken o şansını tepti, eski kansına döndü. Duyanlarm ağn açık kaldı, öylesine bir sersemlik. Nuran görünrrez bir tarafından sakatlanmış gibiydı. Zayıfladı, zayıfladı, yüzü ufacık kaldı. O, o kadar yaralı idi ki dokunu^cak en küçük bir tarafı yoktu. Etrafmda eniştesi, teyzesi, herkes meyus bir sükut İçinde bekliyordu. Hani ağır hastalar vardır, doktor der ki: Tıb için yapacak bir İş kalmadı, vücud ölümü yenerse ne âlâ. Doktor böyle söyleyince hastanın yakmları, o bitkin vücudun açacağı en son ve en zorlu savaşı beklemek için nefeslerini keser. dua ederler. Nuranın vaziyeti de buna benzer bir şeydi. Bir lokma çiğnemek ve yutmak mühim tir mesele, her nefes alış yorucu bir İşti. Sanki ruh vücud mekanizmasını kandırıyordu: «İşleme dur! Bu kadar çirkin hiyanetler göstercn bu dünya için çalışma.» Vücud, ruhun lelkinini dinliyor, hevessiz ve ağır işliyordu. Ölüme yakmlığın en büyük alâmeti karanlığı aramaktır. Ağır hastalar îoş ve ıssız yer ister. Vücudun nefes alırken bile güçlük çektiği bu safhalarda ışık yorar. Nuran odasmda lâciv?rd muşanba perds1sri hiç açmıyordu. Bişmı kaldırıp göğe bakacak takati yoktu. (Arfeası var) undura işi göründüğünden daha mühimdir. Bana bir okuyucum haklı ola; rak soruyor: •Kösele bu kadar kıt ve pahalı ikesj niçin üç kat tabanlı kunduralara mü< saade ediliyor? Bu bir nevi kösele istifj ;iliği değil midir?» Haklı söz ama kime anlatalım? Yalnız İstanbulda 850 bin kişinin bu«*f ünkü çüıük mallarla her sene en aşağlj ki çift kundura eskittiğini düşünerckf milyon 700 bin çift kunduraya muhj ac olduğumuzu ve beher çifti ortalama 0 liradan hcsab edersek 17 milyon liralık bir hacim karşısında bulunduğunıuzu düşünmek, üstüne el koymak isediğim bahsin öncmini ortaya çıkarır. Kunduıa derdine bir çare istiyoruz endim! 45 liralık kundura ayakkabı deil, başbelâsıdır. «Cumhuriyet» in edebî tefrikası: 24 B. FELEK Hassa Müşlri merhum Selim Paşa oğlu enıekli süvari albayı Mehmed Tunç vefat etmiştir. Cenaaesi 29/6'942 pazartesi günü Üsküdar Ayazma Tulumba sokağmdaki köşkünden kaldınlarak Ayazma camiinde ikindi namazını müteakıb Karacaahmed aile makberesine defnedilecektir. Allah rahmet eyliye. S A E İ Y E E R O L VEFAT İçin bir hicran, bir kördüğıim oldu kaldı. Udî Sermed, boşamak üzere olduğu kansile barışmış, Mühürdarda eski evinde yaşıyor, Nurana gözükemiyor. Kış için Beyoğlunda bir çalgılı kazinoda iş alrrış. Sermed İlk defa olarak piyasaya çıkıyor. Şimdiye kadar alaturkacılar içinde klasik bir paye tutabilmişti. Kazinolarda çalmaz, saz elinde iken içki kullanmazdı. Fakat zamanlar değişti. Alaturkanm ahcısı günden güne azaldıkça bu eski san'at nihayet meyhanelere düştü. Her ne olursa olsun Sermed Rifattan beklenen bu değildi. Konservatuvardan Süreyya, Müfid Galib ve diğer bütün alaturka muhibleri Sermedin Nuranı alacağmı ve o büyük musiki dehasile alafrangpya geçeceğini sanmışlardı. Bu genc kız Sermedin başma gökten inmiş bir nurdu, hem kadm, hem ilham perisi, ayni şahısta. Herkes Sermedi bahtiyar adam I f «ANTEGONE. Reji. Prof. Carl Ebert müzık Ferid Alnar. Koronun istirakile. Biletler: 50 kuruştan başlar. 5 ve 7 temmuz gece 12 temmuz gece ve eündüz SES Rinemasında yalnız 4 temsil. alse hertrün saat 14 18 e kadar acıktır Tel : 49169. Devlet Konservatuvarı Terasilleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: