16 Temmuz 1942 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

16 Temmuz 1942 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

oğn cephesinde, Mihver OTsnnun ki en büyük ve mühim kısmı Almandır pek bfiyük ktıvvetlerle tasrnız ettiği bildiriliyor. 1 hatta 2 milyon askerden bahsedilmektedir. İki taraf ordulannın hakikî mevcudlannı harbden sonra, hiç olmazçok hallerde ldeolo. sa bu taarrur bittiği Kiman öğreneceğiz. M Kabine değışme. Tarih okurken şaşarım; nasıl o en tehlıkeli bir kısmı nazariye dalajiler, insana duygu Bugün malum olan bir şey varsa o da, sinden sonra bilhasJ lur da ilırade, san'atta bıle, bazı kaçık verecıleri arasmdan çıkıyor! Bu da ayrı lar ve fedakârlık gerek Almanlann, gerekse Ruslann bn sa iaşe meselesindej lar, arkalarından mlıyonla insan sü bir tıcaret! Bir tıcaret ki hususî bir Bu aym 24 üncü cuma gürü Lozan yeni bir istıkamel arzulan bu «aslan cepheye tophyabildikleri bütün kuvvctrukler? borsası var ve sayısız simsarı! sulh konferansmın 19 uncu j^ldönumü tin belirmesi ımkâiıj payı> nı elde etmek lerle mücadeleye rutustuklarıdır. Bunda şa~ılacak şey yok! Şaşı Tamamıle oyie4ır; bazan maddi dur Bundan 10 gun sonra. 19 yıl e\*\Tel var. Buna bır çokJ için kullanılmış vaGeçen harbde de böyle olmuştu. O vxlacak şey, kencjierınl akılk sayan mıl kaygulardan uzak, bır duşünce ve ıdeal Lozanda toplanan buyuk milletlerarası ları gıbı ben de yalnız imkân değil, za mezdi. Vaziyetin bu şekıide olmasına sıtalardan baska şeyler değ ldir. manki cephe. bugünküne nispetle daha yonların (kaçık) dedığın azlığa uyuş adamı çıkar. Siyasî olsun, iktısadî veya konferansta Türklüğün hayat, Türk mil ruret şekllnde bakıyorum. Geçen ya rağmen gıda maddeleri bakımmuan dıTurkıjede de, her cemiyette ve her kısa olmakla beraber (1250 kilometre) larıdır. Çunku bırıncıler zaten delı! Ya içtımai olsun; ortaya bir fıkir surer. letinin kanı ve canı pahasına elde ettiği zımda anlatmıya çahştığım üzere, h a r . şarıdan bır şey getirmedlğlmize gdre, tarihte olduğu gibi yaşıyan bu eemi1917 başında, Ruslar. 1,568,000 asker yığikmcılere ne diyelim? Sen meseleyı hıç Fakat piyasa, bir kerre ondan bir menisüklâl ve hürrıyet hakkı yüce Millî bin başlangıcından itibaren, ilk bir bu istihlâk kısır.ığı şartlan içinde, memle yet faaliyeti, memleket istihsalâ'mın mışlardı. Bu kuvvetin 74,000 kişisi süvari bu bakımdan inceledm mi? En eski faat kokusu almasın. Derakab onu, bilkette bır muvazene kurulmuş demekti. yekunile ölçülür. Bu istihsal mıktan Şefimizin kırılmaz metaneti ve sarsılmaz çuk sene boyle bır dava ile uğraşmıya idi. Almanlarla Avustnryalılar da buna Her şey bol ve nispeten ucız şekilde sabıt olduğu müddetçe (para mıktan, çağlardanben İnsanlıkta (G. Lebon'un) gin, fılozof ve nazariyeci kafasile değil, lüzum görmedik. Sonralan da ise zaazmi sayesinde geçen Buyük Harbin gakarsı 972.000 kişi bulundunıyorlardı. dediğı oluyor. tam bır somurgeci ruhile kemirmeğe ruretlerle, tek tek ve muhtelif prenslp vardı. Herkes pıyasalarımızda is'edlğl memur aylığı, vergi, bütçe vesaırs gıbı) lıb zumresi devletlerine ve bütün dünBunun da 45,000 kişisi süvari idi. nı ve istedıği kadap bulabilirdi. Yanı? başlar!. Yeni bir etiket, parlak rekve noktai nazarlara gore el komaya her çoğaltılan şey, kurulmuş bir muvaysya tanıtılmıştı. İşte bu mutlu ve tarihî O zaman, Almanya, batıda Fransız Yani akıl ve mantık ancak flmi lâmlar ve insanlara yenı bır cennet çahştık. Bu güne kadar iaşe dsvamızın Demek oluyor ki Türkiye dış göni zeneyi bozmakla neticelenır. Btr memgünün yıldonümü, başta Ankara olmak İnçiliz Belçika Portekiz ordulanna, geçirdlği safhalarda topluca tedbirler nüşıle gıda maddelerınde bolluk ıç'ndt lekette tedavül eden para mıktarı, o yaratabiliyor! Beşer kalabalığını surü va'dı! üzere yurdun her tarafında büyük teza âe uygunluk olsaydı, Turkiyede iaşe sıAvusturya Macaristan ise İtalyaya ten kuvvetse busbutun başka. O kuv Fakat bunların başı sıkışır sıkışolan memleketlerden biriydi. Hattâ ba memlekettekı isühsal kıymet yekununa karsı büyük kuvvetler ayırmışlardı. hüratla kutlanacaktır. kıntısı, hayat pahahlığı gıbi davalar, zan satılamıyarak çüruyen mal'ar, tar muadıldır. vet, çok defa yalandır, ihtirasbr ve maz; mezheblerine de, cennetlerine de Ilusya ise, yalnız, Kafkas cephesinds menfaat kavgasıdır. Dun öyle imış. Bu ilk hıyanet, kendilermden geliyor!. Es Şehrimizde de Üskudar Halkevi bü ancak Avrupa memleketler.r.deki hâ lada bırakılan mahsul ve denıze 4okü!en 'k üzere ortada yüz Yuz kilo malı Türkiyeye karsı bir ordu bnlundtırugün de oyle. Görduğume gdre yarın ki Cıhan Savaşının yeryuzunu kapla yük bir kutlama programı hazırlamıştır. diseleri nakil ve hikâye ederken konu balık hıkâyeleri bıle işitıllrdd. Bu bollira varsa malır. <osu bir liradır. Eyordu. Bu defa Almanlann, ikinci cephe da pek başka turlu olaraıyacak: dığı zamandanberi meydana çıkmış fi 24 temmuz cuma gunü Salacak Halk şulurdu. Bu dava, gıda maddelerini dı luk, mal harcamıya muhtde însanların ğer mal yüz küo olmakta devam eder ihtimaline karşı. Avrupa batısinda mahşardan getirmiye mecbur olan ve eko. yokluğundan değıl, fakat harcayıcüarın Tarih pekâlâ gosterıyor, peygamber, kjrleri, davaları gormedın mı? Bun'.a plâjında «Lozan müsabakalan» adını tade paranın miktart iki yuz lıra oiursa dud bir kuvret bırakarak geri kalan büçair, kumandan ve fılozof her büyuk rın uğruna dokulmüş kanları, yakılmış ş:yacak olan yüzme yanşlan yapıla nomilerini bu yolla ayarlamış bulunan mal alma guc'.ermin kısırlığından doğu nazarî olarak fiat İki lıraya çıkar. Fakat tün ordulannı Sovyetlere karsı atese Avrupa memleketleri içın yaşar. Kendı yordu. Bu mal saün alma gucu neden davacı bayrağmın uzerıne şu cümleyi canlan unutabilir mıyız?. Halbuki ide caktır. Bu müsabakalara, Üskudar genco mala ihtiyacı olanyetiştlrdiği mallarla geçincn Turkıye azdı, bu nasıl çoğaltılabılırdl suallerl hakikatte bu fıat fedakârlıklarla iki li sürdükleri şüphesizdir. Almanyaya yar,ann yazmış: Dunyayı ben kurtaracağım! Lâ alcilerın çoğu, iktidar koltuğunda biraz leri iştirak edecekler; yarışlarda bırinci c a k l a n gibı bir ziraat memleketinds ıaşe sıkmdım eden irili ufaklı Mıhvercilerden, kin garibdır, bazı defa yenı tarıh ka eskıyince, kendilerinden evvelkilerin gclen gence «Lozan mukâfatu adı altısı mevcudsa bunun Sebîbi ve karşı Türkiyede bir bunye inkıâbının tek ha r a d a n { a d a y a ^ v a k s e h r B u a ı ; l k v e yalnız Finlandiya ve bir dereceye kadar pılan açan kımseler bile başlarını çıfte bile cesaretlenemediği taşkınlıklara baş tmda güzel bir saatle bir madalya he koma çaresi Avrupa memleketlerinden | kım mevzuudur; bundan do ayı da ıaşe | h e r k lâzım kaidcdon çıkab l i n m e s l da Rumanja. Ruslara karsı. muhim gibi geçicı bir dava munasebetlle ortabir boyunduruktan kurtaramamışlar. lamaktan uzak duramadı. Ve en sodıye edılecektir Bu müsabakalar her yıl farklı olmak icab eder. cak mühjn netice'erden bıvı, ıstlhsal kuv^etler vermislerdir. İtalya, Macarisya atılarak hal yolları aranm?z. F^kat nunda, birbirine en duşman ıdeolojıler ayni tarihte tekrar edılecek; her yıl Hangi boyunduruktan? * mıkîarını fazlalaştırmadan, para hacmi tan ve küçük Slovakyanın yardımlan İaşe meselesinde en mühim mes'uli Dllhassa son on beş sene sarfında â im ni çoğaltmanın yapacağı Koyu bir inadla katı bir cehil bo yanyana geldi. Öyle değıl mı? muvaz«nejiz mphduddur. Bütün yük Almanlann omartırılmasına çahşılacak olan tahsısatm lerimizın, mütehassıslarımızın ve fıkıryunduruğundan! Tabıi oyle, tamamıle öyle? genişliğine gdre yarış programları ve yet, bu iş hakkında fıkir beyan edecck cilcrlmızın acınacak şekilde İhma me llklerı, iaşe madde'ermde ve eşyada hu zuna jüklenmiştir. Yazık ki milletler cemiyetl fikri de Tamamıle oyle ama siz gazetecileri, mukâfatlar zenginleştirilecektir. Boylece mevkide olan bu memleketm âlim'eri, sule getireceğı yuksek fıat uğramış bir mevzu olduğu ve bu gunku Sovyet Ru>!ya ise, Uzakdoğuda Japoninsanlığa henüz sağlam bır sıgorta o edibleri bu davada gonlumun dıledığı her yıl büyük bir spor ve bayram gü mutehassısları ve yazıcılarındadır. Harb geçlm güçlukleıımizin buyuk kök sebe hiç bir kimSenin, hiç bir tedbirın ön yaya a\nrdığı kuvvetler dısında bütün dolayısile yepyeni şartlarla karşılaştık. lamadı! kadar açık sözlu ve uyanık gormüyo nunun havası içinde tekrarlanacak olan bım teşkil etağı içn her zaman ve her llyemıyeceğidir. Bu hal ancak sıkı m Bak ben sana bir şey anlateyım: rum. Yeni duyduğu masaldan başka «Lozan mukâfatı yuzme müsabakalan» Memleketin içinde bozulan bir muva derd karşısmda onumüze çıkmaktan geri zıbat tedblrlerıle ve her turlü harcama ordusunu Mihvere karşı harekete geçirzeney» hissederek iş ve ıdare adamla«Milletler Cemiyeti» sarayı eski bina dünya yuzünde hakıkat yoktur sanan şehrimizin sayılı spor günlerinden biri gucünu vesıka usullerıle hudud'ıyaıak mi«rir. rına oncü fikirlerle ikazlarda bu.un kalmaz. Bır memlekeiın refah sevıyesı, Bu bakımdan iki taraf da, doğu cepsında idi. Yani Ceıevrede (Monblan) nice taze zekâya acımaktayım; zıra bun olarak mılli geleneklerımiz arasma kaönlenebılir. İstıhlâki zaten asgarî hadde mak vazifelerimizden hiç bir.ni yap halkına aid mal harcama gucü dereceIıesine, geçen harbdekinden büjük orrıhtımı üzerindeki binada. Meşhur Hen lar yureklerının sıcak \e duru duygu tılacaktır. olan bizım gıbı mcm'eketlerdsyse, bu madık. Hıç bir memleket'e İş başında sile olçuiur. Cemıyet munasebellerıni derson'un reisliği altında çalışan «si lannı farkına varmıyarak bulandmyoryol çok ârızalı ha'dni harb dolayıs le dular sevketmişlerdir. Fakat, geçpn oianlar bu derece yalnız bırakılmazlar. mekanik öçülerle kıymetlendıren ser. 24 temmuz cuma günü aksamı Uskülâlısızlanma» komisyonu da camU sa lar, Hem henuz toy kafaları, ışe yarar dahi muhafaza etmekte devam edcr. harbde olduğu gibi bu harbde de bir 1939 harbinin patlak vermesıle memle mayecı ve ısÜSTiarcı ıktı^ad bıgılerıne hakikat meydana çıkmıştir ki o da Alrayda bulunuyordu. Bir gün müzakere şeylen oğrenmekten mahrum kalıyor, dar Halkevinde Prof. Suphi Nuri İleri gore bır mem'e^e'in refahı, bankalarda Memlekeümızde 1339 Avrupa harbnden man ordusunun Rus ordusundan doha tarafından bir konuşma yapılacaktır. Bu kette dış tehlıkeleri önleyci mİHî musalonuna girdim. En önce ne görsem hem de canlarınm İçı zehirle doluyor! dafaa tedbirleri almıya mecour ka arak bırıkmlş para, ihrac edllen mal vesai sonra almıya mecbur kaldığımız millî iyi harbettiğıdir. Geçen harbde, Almanbeğenirsm? Eır'çok lâvha. Üzerlerinde Halbuki geleceğe onlar kumanda ede konuşmada hatıb Lozan sulh konferan istıhlâkleri çoğalfacağımızı mudafaa tedbırleri tabiatile para hacve ulihsa' reye bağlıdır. Çocuğuna danı süt ıç.relar, yalnız eşit değil; sayıca üstün Rus fransızca, ingilizce, italyanca olarak şu cek. Turk tarıhınin yarınını onlar ya sına aid hatıralarını enlatacak, Mılli gücümüzü azaltacağımızı, ithalât ve mlyen ınsanların eıinde hazırlanmış mini genişleterek yaşıyan muvazene dı kuvvctlcrini de daima yenmislerdi FaŞefimizin bu konferansta mılli butunlüsözler: «Sigara içilmemesi rica olunur», zacak. yağlardan, et yüzü gormiyen .nsanların • ? m ( J a g g n l ş b i r i s ü h l â k gucü yarata. ihracat kapılannın yavaş yavaş k.ipakat müttefik A\Tisturya Macar oıdıı• sigara İçmeyiniz», cburada sigara içıl Çok doğru; ancak biz bu konuyu, ğumuz, istıkâl, şeref ve mılli haysiyeti nacağını, Avrupanın mallarımıza aşırı yağlardan, et yüzu gormiyen uısanların c a ğ j ş u p h e s i z d i B u n a k a r ş l almması en mez, vs. Çeşid çeşıd dillerle tekrar yıllardanberi hiç boş bırakmadık. Se mızi butün dünya huzurunda tanıtmak bir istek'.e müşteri çıkacağmı duşunmek, ıbaret geniş hacımde mdyonluk bır ihbasıt zekânın dahı kabul edeceğı tedbır, lan öyle değildi. Avusturjalılar müsavi Iar.an bu dıleğin sebebini anlıyamıyor vıncle görüyoruz ki bugün millî ve içın karşılaşt.ğı guçlüklerl nasıl yendi memlekette iık günden itibaren buyuk, racat kudretı o memleketin rsfahına bır taraftan her turlu imkânlara baş vu Rus kuvvetlerile çsrpı^ınca hemen daima yeniliyorlardı. Almanlann o lamandum. Fakat çok geçmeden işi kavTadım. resmî dikkatimiz ayni alan üzerindedir: ğıni belırtecektir. devamlı ve şuurlu çahşmakia hrJ'edi'e aıâmet sayılamaz. Asıl refah, mal har rarak İstıhsalıerı çoğıltmak, dbjr yancama gücundeki normal, ahenkll ve he dan da çetln de olsa isühlâkleri kıs ki müttefiklerinden yalnız Türkler. GaÇünkü meshur M. Herriot dahı, dur lâkin davanm bu kadarcıkla sokulup Diğer taraftan Üskudar Halke\n, Bo cek bir devlet ve mıllet vazıfesi başlaliçya ccphesindeki muharebelerde, Rusmadan pıposunu savuruyordu! Hatta atılmış olacağını duşunmek çocukluk ğazların kayıdsız şartsız hakimiyetimıze dığmı anlatmıya kâfi değil miydı? sablı çüğalıştan doğar. Biz yirmı yıldan m a k t l ların sa>ıca çok üstün ku^etlerle, birbasm locasında oturan birisi, nerglleye olur. Vaktile söylediklerimizi hatırlıya geçmesini temin eden Lozan konferan Bu hâdise. ekonoml sahasınde geniş bır berı mılli ıktısadımızı bır çok guç şartAhmed Hamdi BAŞAR biri peşisıra 1820 dalga halinde yapiıkbenzer acayib bir şey içmekte idi. Ya lım; eski Kalpakçılaroaşı satıcılan gıbi, sınm yıldonumu nıünasebetile 21 tem hareket, bir işbırliği, hakiki bir koor lar altında yenıden kurarkcn, mekanik ları hücumlara kahramanca göğüs ge(1) Cumhuriyet: i mart 1942. nmda oturduğum bir frenge sordum: fher aradıgınız bende'. dıye ahcıları muz sah gunu içın bır program hazırla dinasyon sayesinde mes'ud < s rea'lte cemıyet münasebctleri bakımından mur rerek onlan daima püskürtmüşlerdi. him bir inkişaf kaydettık; fakat hal Henuz kendi toplantı yerındekl yoldan çevıren nazariye tellalları ol nı:ştır. O gün Üskudar Halkevlileri civar lere. uygun bır bunye değ şikliğı, bir kımızın mal harcama gücunü çoğal'mak Gcneral Von Botmer, Türklere. cephenin sigaraları sondüremiyen bu kurum, a duğunu unutmamalıyız. Bunlar muska kdylere ğıdecekler ve köylü vatanda^la olgunluk intaç etmemeli miydi? Neden Fatih cinayetînin ve yapacağımız iş eri bu bakımdan a. k'ılid mevkiini emanet ettiğini söylemişcaba dunya vangmlarını hangi tulumba cılara benzer. Ve geçimleri sağh sollu rı Boğazların ehemmıyeti etrafında ten fıkir adamlarımız, âlimlerimız ve müyarlamak imkânını bulamadık. ti. muhakemesi ile bastıracak? nazariyeler satmakladır. Zıra her siyasî vır edecck mahiyette konuşmalar yapa tehassıslarımız sahifelerle, cüdıerle bu Son Avrupa haıbi dolayısıie anormal Şimdi dc doğuda Almanlann yanmda mevzu üzerinde yazı yazmadılar; miıFatihte Hacıüveys mahalksinde bunAdamcağız güldü ve cevab verdi: A ve iktısadî mezheb, «sonsuz saadetin cckUrdır. nakaşalarını yaparak fıkıın olgun aşnıa şartların baçladığı zaman mem cıcct ık dan bır muddet evvel gece eyin nisan carpr~an diser Mihver askerlerinin bızıtı'ısımını ben buldum!» dıye bağırıyor. teşe petrol sıkmak sureüle! Halkevi 1 ağustos gecesi verilmek üze sına çahsmadılar? Bugun o mup yapı tısad bumesi iyı kotu kuru .nuŞ bir lısı CâLsâ ıle aıkad^.şı Şükr.nı tabanca ları. aş3?ı >ukan, feçen Bujük Harbt'.cTıpkı Yuksekkaldırımdaki leke sabun Çok doğru söylemış! re Salacak pıâjmda bır kır balosu ha lanı beğenmemek kolayJır Asıl marıfet muvazene içinde ahenkli, ve pıjasa ıle kat'eden polis memuru Ali Rıza 30 ki Avu>turja askerleri ayarıntladır Kıculan gibi! Isın asıl iç yakan tarafı şudur: zırlamıştır. Bu balodan elde edılecek ha bu ifler yapı'ırkcn hattâ vapılrsmış munasebeJerı ise mekanik un^url'aı ba sene hapse mahküiı olmuştu. Tetıyız zılordıi ise. Çar'ın orduMindan çok daha Bir takım soğuk ve şerefsiz komed Sdzünü keseeefim, leke sabuncusılat onumüzdeki kış Uskudarın fakır ve olduğu gorulurken ne olması lâzımgcJ kımından normal bır çehre goiteı.yor bu kararı bozduğundan dun birmcı a ı>i teçhiz edilmis. daha iyi talim ve teryalar oynamrken, doğruyu söyliyenlerle larının etrsfına sa£ ve işsiz kimseler muhtac halkına dağıtılacak komur ve dığını soylıyebilmek İr. du. Fakat bu hal, muvazeneyi buzacak ğırceza mahkeresınde da\ a yenîd(n Iıiye gdrmüstür ve rejime daha sa<lıktır. fantezıci dıye, şaır ve artist diye eğ toplanır. Halbuki ötekilerin avlamayakacağın tedarıkı ıçin harcanacaktır. şartlara karşı mukavlm bır bunyeya ruyet edılmiş ve eski karaıda mah Ö\\ olduğu halde. bu harbde 191G daki e lenırlerdı. Fazla olarak ya kafasmın ğa çalıştığı sınıf genclıktır. Hem de eyGeçen yazımda bır sual snrmus. ve malîk olmamız manasına gelemezd>. Yekeme heyetı ısrar ederek Ali Rızanm Bıü^ilof taarruzlanna henzer hamleler körlüğü, ya duygusunun kötürümlüğü dm ve ileri genclik. bunun cevabı veri.irse bu ^ünku iaşe uştırılen ve pıyr.saya sürülen mal ar, 30 sene hapsıne ve" Şukramn babasın.i eöıülmomektedir. O 7aman Ru^lar. İtalsebebıle işin alayında olanlara da «çok Azizim, bizim rotamız çoktan çiMeyva ve sebze fiatları davasmı hal için tufuğumuz yolun doğ onu harcamıya hak kazanmış ir.sanlar 1 K ) lıra tazminat \ermesıne karar ver \anlarm ricası ü'erine 5 hazirpnda ACX zeki adam! Pek ince diplomat'» adı ve zlldi. Yolumuz da açık alnımız da! Yeru veya yanlış olduğu anlaşılır, dumış arasında taksım olunuyordu. Bu takkontrol edilecek mış ır. vustıırvalılara kar*ı arele taarruıa gcrilirdı. Zavallı insanlık; bazan afyon ter ki doğru ve azımh yürüyelım; satim. Biz harb başlayıncıva kndar ken sım, satın alma gucune, yanı eıden ele çcrek üç günde 200.nO0 esir almıslardı. Sebze ve meyva satışlannda azamî kâr dl gıda maddeîerımızle geçmmiyor muy. geçen para mıktarına (para hacnıi X t e tiryakilerinden de dalgmdır; ne ya ğa da sapmıyoruz sola da! Onun için Yüzmek bilmediğinden ; 37 Avusturya tümenine karsı yalnı? 38 parsın"1! herkes iyi bilsin: Ne nazariye simsar haddının tespıtı içın yenı ban teduırler duk? Neden ş mdi bunlar bıze yetmi davül sür'atmc) gore ayarlanaıak yatümenle ve ha7irlık<:ıı yapılan ve mnboğuldu Ancak bakıyorum; bllgisiz kala larına ihtiyacımız var, ne de başka kı almmış ve ılk ış olarak satış, semtlere yor? Acaba eskiden de mallarımız ihıi pılııdı Blr memlekette ne kadar mal bahara kadar sürüklenen nu taarnızda, j acımıza kifayet etmiyor da biz bunu an yetıştiı ilmişse (gerek aynen veya sanabahk üzerinde k^fa alışverisi edenlerin lavuz isteriz! Fazıl Ahmed AYKAÇ gore ıkiye ayrılmıştır. Sahpaazrmda bir ardiyede hamal'k hyamıyor muyduk? Yoksa ma mızın yl kana'ile şeklı değiş'ırılerek ve gerek yapan Sabrl. dun sermlemek üzere ar A\ushır>alıIar, Ru^lara 350.000 esir vc Beyoğlu semti Bahkpazarmdan itibaüstclik doçıı Galiıva ile Bııko\ina'>T ren Şışlı, Maçka, Ayazpaşa, Boğazıçi. bıze kâfi gelmcmesi anormal vaziyetin dış memleketlere ıhrac olunup kurşılı di\enm onundekı rıh'ımda denıze a.rbaşlamasından sonraki hareketlerimızle ğında mal ahnarak) harcanan bu mal miş, yüzmek bilmedlğınden sularm ce vermişlerdi: fakat Ruslar da 1 mil>on Adalar, Kadıkoy, Anadolu şimendıfer gu kiM ka>betmi'îlerdi. Bugünden itibaren: 2 büyük ve güzel filim birden: zergâhı. Yesıl.coy ve Ba'sırkoydur. Bura. mi alâkahdır? lar o memleketin ekononv.k faallye'.le reyanına kapılarak boğulmuştur. Ruslann bu harbde, çok iyi mücehhez lardakı manav ve dukkânlarda, azami Gumıuk istatis'iklerine göro, gıda rıııin yekununa ştkll ve değer verır. Yüzme teşvik müsabakalan olmalarına rağmen. böyle muvaCfakıkâr haddı '"eâO, seyyar satınlarda TC35 maddeleri bakımından 1930 senesindcn Herkes, mustahsıl, memur, tüccar, gaİstanbul su sporları ajanhğmdan: jetler kazanamamış olmalarını, Almnn olarak tespıt edılmışıır. sonra dısarıya muhtac değı'dik. Büâkis zeteci, emlâk salııbı ve boş gezcn ser1 Federasyon yüzme teşvik mü sevk ve idaresinin yüksekliğinde ve Kıher turlü gıda maddesı ıhraca'.;ısı ol serı bu İstıhsaldcn muhtellf şekilde hisİstanbul Balıkpazarı Sırkeci, Kasım. sabakalan 18 temmuz cumartesi günü zılordu sevk ve idaresinin zâfında arapaşa, Şışhane, Eminönü, Ferıkoy, Top muştuk. Demek Turkıye bu bakımdan selerıni ellerine geçen para mikıorına, ERROL MADELEİNE CARROLL v e kendi kendıne yeten bır memlekettı. ıhtiyaçlarına ve arzularına gdre . a!a saat 14 de Moda yüzme havzunda ya mak yanlış değildir. hane, Beşık'aş, Fatıh, Aksaray, Eyub, OLİVİA de HAVİLAND pılacaktır. Bu müsabaklar büyük'pr, DOUGLAS FAİRBANKS Jr. Bamatya, Edırnekapı, Topkapı, Kumka Fakat bu yetme mevzuu gene bu sütun rak yaşarlar. Rekabetler, mücadelsîer, BASİL RATHBONE larda izah ettiğim veçhıle (1) memle sınıf ve iskemle kavgalan, karcieş ara küçükler ve bayanlar olmak üzere üç pı, Yenıkapıdak: manav ve dukkânlarda I Tarafından Türkçe sözlü sını açan tezadlar, geçimsizlıkler, bazı sınıf yüzücü arasında olacaktır. kâr haddi %40, seyyar satıcılarda ^30 kette bir istihlâk kısulığınm arimasıle 2 Bolgemiz mükellefleri arasinüa atbaşı gcdıyordu. Turkiye ndamakı'Jı dostluk münasebetleri ve bir çok zabıta dur. Altm 30,85 kuru* beslenemiyen, ne insanı, ne de hayvanı vak'aları ekseriya bu hıssenın tak5",min. tertib edllen yuzme teşvik müsabakalan Kâr had>rinin kontrolünü temln için. kendine lâzım olan gıdayı alarrıyan bir den çıkar. İnsanlar tabıi bır ınsiyakla 19 temmuz pazar sabahı 10 da Mod.ı Altm fıatlan düşmekte devam etmeVesnaf Halden aldığı meyva ve sebzenin memlekettei. Koylumuz tfe şehir imiz ve şeytanca zekâaunı kullaııarak en yüzme havzunda yapılacaktır. Bu mütedır. Dun, bir Reşadıye altını 3085 kuBugün, mevsimin Ikl muvEffakryetli filminden mürekkeb müstesna programm ıkincl zafer haftasına başlıyor: alış fıatlannı gdsterır bır de musaddak Avrupalılar kadar yemis olsa gıda mad az çalısmak ve en çok hisse almak eme sabakaya yalnız kulüb!erin mükel ef ruş, 24 ayar altının gramı 431 kuruaa fatura alacaktır. ^ kadar düşmüştur. delerimızden çoğu bıze ddıt ay bıle yet lıle cemiyet faalıyetlerine karışırbr. Bir ' yüzucüleri iştirak edecektir. Sehir ^ haberleri Iaşe meselemize dair Rotatnız bellidir Lozan sulhıı İKTISADÎ DAVALAR Faz.il AHmed Yazan: 2 CUMHURÎYET İHEM NALINA MIHINA] Doğuda milyonlar boğuşuyor 24 temmuzda büyük merasim yapılacak yeni istikametler A. Hamdi Başar Yazan: »LALE sinemasıncla , VATAN KURTARAN ASLAN KARA YILDIZLAR SARAY sinemast f fızmetcı gırıp de Adnan Beyin geldığlni haber verdığı zaman Ayşe pencerenın yanında saçlanru kurutujordu. Banyodan yeni çıkınıştı. Kırmızı Slz de koşup candan alkışlavınız. bornozun uzerıne sıyah ipekten bır yı^ın • halmde dokulen gür, uzun saçların ara. smda kuçuk yuzu sularla boncuklu, h a . fıf kızarmış parlıyore^u. Hızmetçıye ırı kusunu gorse muhakkak şojle bağıra. sıyaiı gozleri hayretle bujuyerek bir an caktı: «Küçük budala, ne duruyorsun. Hahareketsiz baktı. Sanra heyecanla yezırlansana! Ah senin bu ağır, uyuşuk rınden fırlıyarak: TAHTAKTJRULARINl TAMAMEN YOKEDER, MADENÎ EŞYAYI Şımdi ne olacak? diye bagırdı. Al hareketlerin! Biraz uyansan, biraz h a . PARLATİR, EN PİS LEKELERİ İZ BIRAKMADAN ÇIKARIR. lahım barı teyzem evde olsaydı. Bu ne yata yaklaşmasını bılsen... Bu uzun saçBİR KERE TECRÜBE EDİNİZ. lar, bu dalgın bakışlar, bu çocuk elbı. aksılık!. Toptan ve perakende satış yeri: Asmaaltı Kalçm sokak Ağan han Adnan Bey, kuzeni Reşadın iyi arka selerıle senı beğeneceklerını mi sanıyor. No. 1, KASIM AL^NİOĞLU daşıydı. Reşad Ankaradan yazdığı son sun? Bu asrm erkekleri hareket ıstıyor. mektubda onun Istanbula hareket ettı. lar kızım.. Kadında yenı, hattâ acayıb ğını, zıyaretlerme geleceğını bıldırmişti. bır şeyler gormek, onun karşısında güzel Hızınetçı çı^ıpta >alnız kalmca, genc bır tablo karşısında olduğu gib: hayran kız odamn ıçmde heyecanla dolaşmağa kalmak değıl, fakat çarpıcı, garib guzel. 1 Talimgâh taburlannın ihtiyacı içın (8000) sekiz bin kilo sadeyağı ka başladı. Adnan Beyi yalnız başına nasıl hği, gürultulü sedasile vurulmak, onun palı zarf usulü ıle eksiltmeye konulmuştur. Eksiltmesi 31/7/942 cuma günü karşılıyacağmı dujunciukçe vücudü ıslak canının derısinin altında ateşle, hırsla saat 11 dedir. havlunun içmde ade:a tiıriyordu. Bu attığını duymak, vücudunün o sıcak ça2 Muhammen bedeli 16800 lira olup muvakkat teminatı 1260 liradır. genc adamın bahsini teyzesınden, Re. ğırışını, bukülüp kıvnlıçım gormek is. 3 İsteklllerin kanunî vesikslarile birlikte teklif mektublarmı ihale saşaddan ne kadar çok duymuştu. Adnan tiyorlar.> elînden bir saat evveline kadar Yenişehirde Orman Koruma Genel K. binaFakat bugün mademki o evde değıldı. Bey kıbar bir ailedendi. Genclıgine rağ. smdaki Satın^Lma komisvonuna vermeleri. (5379 7636> men harıcıyede yuksek bir me\ki edın. Belki her şey birdenbire değişebılırdi. mişti. Kadınlar arasında ise buyük bir Genc kız, kendi kendine «evet. ben küAZİMO suksesi vardı. Yaşamadığı macera kal çük sade bir kızım> dıye, mınldandı. Ne mamıştı. Teyzesi onun içın «fazla müs. yapmalı? Hoşa gitmek, görünmek, arzıı. tehzâ ve mağrur, diyordu Kadınlar onu lanmak pahasına kendinde olmıyan şey. fazla şımartmış olacaklar. Fakat o ka. leri yaratmak ve yalan bır dünya ıçmde dar sempatık, zeki, kibar bir adam ki!.> yaşamak!. Hayır, bunu yapamıyordu. İle kol ve bacak kıllarmı uvalamak. onları Bır gün Ayşe de Adnan Beyi uzaktan Yapamazdı. Hayat oyle başka, oyle gütamamile düşürmek demektlr. görmüştü. Uzun bir boy, esmer, iradeli zel, sade bır şeydi ki. Butün o parlak bir yüz, her şeye biraz hayretle bakıp sözler, tebessümler, isyanlar, o ihtirash geçen parlak sıyah gözler hatırlıyordu. kovalamaca, maddî, manevl mücadele Genc kız gardirobunun önünde tered. ne kadar korkuncdu. Müthiş yorgunluk. Sabırsıziıkla beklenen meşhur düd İçinde elbıse seçerken «şimdi ne lardı. Hem de ne sebebsiz çırpınış. yapmalı?> diye, tekrar kendi kendine lar. Halbuki o yumuşak, hulyacı, kabusordu. Genc adam uzun örgülerl, heye. ğuna çekilmiş bir tabiattı ve öyle kala. candan kızarmış yüzile kendisini gördü caktı. Hayat şu bulut gibi, şu gogün mağü zaman kim bilir nasıl lnkisara uğn. visi tızennde a&ır. durgun akıb giden yacak ve onunla eğlenecekti. Fakat t ı k . küçük beyaz bulut gibi, işte öyle sakin. RADYOLARI GELMİŞTİR. mamasına da imkân yoktu. Boyle bir tatlı, harikulâde güzel akışı, gidişi olan SATIŞ DEPOSU: hareket, memleketin tanınmış simalan. blr şeydi Birblrini sevmek, birbirini ses. nı salonunda toplamıya bayılan teyze. siz, vakur, içten bir muhabbetle anla. sini müthiş bir ofkeye düşürürdü. Tey mak varken bu kısa gunleri ıstırab kın HALİL KARACA ve HÜSNÜ BORNOVALI zesi evda olsa ve bu tereddüdünü. kor. mücadeleyle doldurmak neden? «Fakat lahmudpaşa Caddesi No. 201, İstanbul I AR JANTİNA HÂLLO!.. BRODWÂY... = KüçUk hikâye Bugünün erkekleri.. I B A Orman Koruma Genel K. Satınalma Komisyonundan: AZİMO: Her yerde arayınız. B RA U N Yıldız İthalât ve İhracat Şirketi bu adam! dıye, genc kız korkuyla tıtrı gıbi sendelıyerek salona koştu. yordu. Eğer benim boyle şeyler duşundu. Kapıdan, garıb bir buhran içinde güğumü bılse...» Ve suçunu saklamak ıs lerek ve bu asabî kahkahalar arkasmda tıyen bırı gıbi olduğu yerde küçülüyor, o guldurücü utancını, hakıkl, korkak elbiseler elınin altmdan kayıb duşü. kuçuk kız ruhunu saklıyarak gırdı. Gene yordu. Çunkü içinde ona kendıni be. adam salonun bır ucunda ayakta duru. ğendırmet arzusu bır ateş gıbı kaynı yordu. Onu gorunce derısının altında yordu. Bu adamda garıb, cezbedıcı blr asabî kıpırdayışlarla uzuvlan titrer gıbı şey olmalıydı. Onun keskın, erkek pro. oldu, kaşlan hafıf bır hayretle kalku. fılini duşundukçe bütun kadmlığı uya Fakat bu pek kısa surmüştu. Birdenbire nıyor, arzu, vücudunü düşmiye hazır hafıf mustehzi bir ışık o sıyah gozlerde ballanmış olgun bır meyva gıbi sankı yanmış, dudaüar mce bır tebessumle doldıırup yumuşatıyordu. gerilmışti. Fakat kendisini beğenecek miydi' Ayşe kendine hâkim olmıya çalışıyor, Onunla nasıl konusmalıydı, nelerden guluyor, yuksek sesle konuşuyor ve mubahsetmeliydı? Her halde başka genc kızların yaptığı gibi merakım, teces=ü. vaffak oluyor muyıım? dıye, duşumıvorsünü uyandıracak şeyler söylemek, bu. du. Benı beğemyor mu? Ah benı beğen. :ün zekâsim, kadmlık hilelerinı kuîla mesmı ne kadar ıst:yorum » Esmer. ıra. delı bır yuzu var!. Benı alsa ve o geniş narak konuşmak lâzımdı. göğsün uzerinde.» Evep o geniş göğsun Evet, bunu tecrübeye gayret edecekti. üzerinde ağlamak istıyordu. Hıçkıra hıç. Hem te>zesi yanında olmadığı için nıu. kıra ağlamak.. «Ben bu değilım. Yalan, \affak olmak ihtimali daha kola>dı. O. hepsı yalan!.» dıye, her şeyi itiraf etnun tenkid, istihza dolu bakışlanndan mek ve rahatlamak. Halbuki bunlan uzak, daha serbest hareket edebılırdi soylese gulunç olacağını bılıyor, aksme Hattâ belkı de ona kcndinı beğendırırd:. sesıni yukselterek, daha fazla güluyor. Telâşla giyinmeğe başladı, Islak saç. du. Ankaradakileri, kuzeni Reşadı sorlarını topluvor, onlara son modellerden mayı bıle unutmuştu. Mubalâğalı h a . birinde gordüğü eksantrık bir şekil ver. reketlerle yerınde durnıadan kıpırdıyor rreğe calıyordu. Kısmen de muvaffak manas.z, kesik cümlelerle konuşuyor, o. oldu. Kocaman siyah bır bukle kaşmın na yapmadığı sporlardan, gitmediğı eğuzerıne doğru düsuyor. Geniş saf alnı lencelerden, teyzesınden duyduğu mana. bu kocaman saç demetinin altında küsiz salon dedıkodulanndan bahsedıyor. çülüp kayboluyordu. Dudaklanm, ya. du. Bu esnada becerıksız hareketlerle naklannı ıyice bovadı. Sedef rengi, biraz ayak ayak ustüne atarak tıtrıyen parçıkıkça elmacık kermkleri şimdi ateş gi. maklan ara smda tuttuğu sigaranın du. bi yanıyor, dudaklan ise taşmış allık. manından yanan gozlenni kırpıştınvor. larla küçük, çocuk yüzünü kızıl bir yara du. Öbüru sakın, mutebessım dinlıyor, gıbi bozuvordu. Kısa İnce ipek bil elbise lâkajd hattâ biraz soğuk bır ta\ırla tey. giydi ve teyzesinin odasına girip bü'ün zesının ne zaman geleceğıni soruyordu müeevherlenni koluna, boynuna, parma. Sonra genc kız sormadığı halde ArJtara,. Jına taktı. Bonra heyecandan sarho$lar Peride Celâl = j dan, Reşaddan haberler vermıye başladı. Sozunu çabuk bıtirmek istıyen bır adamın acelecı tavrıls konuşuyordu. Konuşma uzadıkça Ayşe daracıi elbisesı, boyaları, teyzesmın mücevherle. nle muthış bır sıkmtı duyuyor, yerın. de rahatsız kıpırdamalarla son bır gay ret gostererek gülmıye, canlanmıya ça lışıyordu. Fakat bır şeyın iyı gıtmediğini hıssedıyor, gittıkçe bastıran kuv. \etlı bır utanç ve korkuyla kahkahalarl sonmıye, boyalann altında yuzu çekılıp sararmıya başlıyor ve artık genc adamın bir an evvel gıtmesı içm dua edıyordu. Genc adam müsaade istiyerek kalkO. ğı zaman genc kız, kınk bır kukla gıbi son bir gayretle gulmıye, tekrar gelmesi ıçm bır şejler soylemiye çabaladı. Ve jalnız kalır kalınaz kendıni sedırın ü zerıne atarak goz yaşlanna yol verdi«Benden nefret etti dıye, soyleniyordu. Berbad bır haldeydim. Allaiıun o ne manasız, ne yalan sozler, o ne kahkaha. lar, ne budalaca, bayağı tavırlardı!.» Ayni günun a'sşamı Adnan, Ayşenin kuzeni Reşada şöyle bir mektub yaayor au: c Dostum öbur meseleye gelince, Istanbula gelır gelmez ilk işün senden methinı duyduğum kuzinm Ayşe Hammı zıyaret etmek oldu. Teessufle itiraî ederım ki bu genc kızı umduğum giui bulmadım, açık konuştuğum İçin bana gücenmemenı rica ederim. Bu genc kız acayib fıkırleri olan, eğlencesine, zevkine fazlaca düşkun serbest, havaî bir h a , nıma benziyor. Bense jsenelerdir geçırdığim gürullulü, hayattan "başımdan geçen bır suru möceralardan bıkmış, usanmış hatta iğrenmiş bir adamım. Kendıme sakın, sade, evıne, erkeğine bağlanacak bir genc kız arıyorum. Bu yuzdendir kı senın tavsiyen üzerine akraban olan bu genc kızla tanışmak istemiştim. Fakat kendisini tanıdıktsn sonıa anlaşmamıza İmkân olma.lığıru ilâh...» Peride Celâl

Bu sayıdan diğer sayfalar: