25 Ağustos 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

25 Ağustos 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ismet Paşa gitti (Baç terafr 1 et sayıfaday şa, İstanbul Kumandanı Paşa, Ko- lordu Kumandanı Salih Paşalarla Nafıa Vekili Ali, Iktısat Vekili Celâl, Maliye Vekili Fuat, Maarif Vekili Abidin, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyler askeri ve sivil ümera ve İstanbulda bulunan meb uslar hazır bulunmuşlardır. İsmet Paşa Hazretleri saat on bire öon kala geldiler ve halkm te- zahüratiyle karşılandılar. hareket edinceye kadar Tevfik Rüştü Beyle beraber güvertede kaldılar. On dakika sonra vapur alkışlar arasında hareket ederken halkın canlı tezahüratına tebes - sümlerle mukabele ettiler, Ne konuştular? illaş tarafi 1 inel sayıfada) Kültür sahasında da, anlaşma temin edilmiş ve her iki taraf bir- birlerine profesörler, talebe, ve seyyah göndermeğe karar vermiş- lerdir. Avusturya Başvekili Şuşnig gazetecilere beyanatında, Floran- sa'ya Mosolini ile konuşmağa gel- meği “manev; bir vazife,, olarak saydığını söylemiştir. Başvekil Suşnig Avusturyada bir imparatorluk ihdasına imkân görülmediğini de sözlerine ilâve etmiştir. Protesto (Ba yet memurlarma, Sovyet konso- loshanesine ve Sovyet uzak şark ordusu kumandanlığıan tevcih et- tikleri ittihamlar* protesto edil - adadır 'Tevzi merkezi VAKIT MATBAASI | — SAFO, Dode — Haydar Rifat Mühtla. Ttem 4 — DEVLET ve İHTİLAL, Lenin £ — ISFAHANA DOĞRU, * — E'RMİZI ve KARA, Standal, 9 — ENGEREK DÜĞÜMÜ: Peyami rülinh 1t « VERTER, Göte — A. Küâmi Vapur | Yeni K—ı;taplar ( DÜN ve YAR'N) Tercüme Külliyatı Bütün milletlerin edebi, içtimai, iktısadi, mali... en muhal- let eserlerinden seçme kitapların tercümesi ve "DÜN ve YARIN,, tercüme külliyatı ismi altında, yılda muntazam fasılalarla, otuz cilt kadarının çıkarılması suretiyle yüz ciltlik bir kitaphane vü - cuda getirilmesi temin edilmiştir. En kudretli kafaların, kalem - lerin yardımlarına müracaat olunmuştur. YedinciKitap İşçi Sınıfı Ihtilâli LENİN: Haydar RIFAT Fiatı: 60 Kuruş Şimdiye kadar basılanlar £$ — AİLE ÇEMBERİ, Morma — . 8 — TİCARET, BANKA ve BORSA, İktisat doktorü 5 — BOSYALİZM: Rauftaki — Sabiha Zekeriya © — KULLIYAT 3, RASİN, H. Nazım 1 - İŞÇİ SINIPI İHTİLALI. Letib — Haydar Rifat Yakında basılacak olanlar zz & — RUHİ HAYATTA LAŞUUR, Dr, C. Yuüng — Prof. Or. M Ulayrullab Piyer Loti — L H Alişan $ — KAPİTALİZM BHUHRANI, Profesör Piru — Ahmet Hamdi 5 — GORİO BABA: Balzak — Haydar Kifat 6 — İSA: Paris Rahiyat mektebinde Profesör dektor Bine Sangle — Haydar Rünt 1 — ETİKA: Kropotkta — Ağnoğlu Ahmet &- |q_rnuı KANUNLAR, Greof — Rauf Ahmet Z » GŞEDÜK SÜŞCETENLER H. Gönzalve, Memusler — Prof. Dr. M. Hay- 18 — DİZRABRLİNİN HAYATI, A. Morua | Müvezzileri toplama (Üst tarafı 1 inci sayıfada) | | tılan müvezzi çocuklar, bugün sa- | at onda matbaamıza yatak — ve yorganlarile gelerek: | — Şimdi bırakıldık. Kabahati- | miz nedir, anlıyamadık? Biz ser- seri miyiz? Cani miyiz? demiş- lerdir. Ve gene bu sabah, bir çok mü- vezziler daha toplatılmıştır. İşin garibi, şehrin bir tarafın- daki nizam, öteki tarafındakine uymamaktadır. Meselâ, Eminönü cihetinde müvezziler serbest ol- dukları halde, Galatada ve köprü üstünde gazeteci gezdirilmemek - tedir. Bu haşin takipten korkan mü- vezzilerden bir çokları, işe çıkma- | mışlardır. Yeni harflerin, rejim tarafın - dan arzu edilen fikirlerin — yayıl- ması hususunda matbuatımız hiç mi hizmet etmedi ki, onun muhar- rir ve muhabirleri bir çok memur- lar tarafından en büyük müşkülâ- ta maruz bırakılırken, nihayet, a- ilesinin geçimi için günde kırk el- li kuruş kazanmak — emeliyle — sa- hahtan akşama kadar taban tepen müvezziler, böyle tazyika uğratı- dilmektedir.) (Üçüncü sayfanın birinci sü- tununda da ayni mevzua temas e- dilmektedir. mektedir. Nota, bütün bunlardan Japon ve Mançuko hükümetini mesul tutmakta ve japon hükümetinin icap eden neticeleri intaç edece - ği kanaatini izhar eylemektedir. -< N ISTANBUL ANKA RA CADDESİ 100 100 Kuruş H. Alişan » 18 25 16 15 60 — Haydar Rifat Safa | Zafer bayramı ASLANLI Tacir Gata, şehirin belli başlı zenginlerinden bulunduğu için o- na kolay kolay diş geçirilemiyor- du. Daha sonra o, bütün habaset- lerini gizli kapaklı yapıyor ve ele bir ip ucu vermiyordu. Paşa, çok kızgındı, Polis âmi- rine: — Ne olursa olsun hemen şimdi tacir Gatayi tevkif edeceksiniz. Abdül Faki kaçmış olsa bile, onu Gata kolaylıkla meydana çıkara- bilir. Polis âmiri, süratle dışarıya çıktı, Emir zabiti de onu takip et- ti. Süleymanla Yaver Paşa yalnız kalmışlardı. Süleyman hiç bir şey söylemi- yor, kendisini Paşanın karşısında terbiye edilen bir aslana benzeti- yordu. —— FİL DİŞİ TÜCCARI GATA Aradan üç gün geçti. Fil dişi tüccarı Gata tevkif edilmiş, fakat aleyhinde hiç bir delil mevcut ol- madığı için serbest brrakmak mec buriyeti hâsıl olmuştu. Abdül Fakiden, Yaver Paşa- SÜLEYMANIN OĞLU | Her parçası ayrı bir 'heyecınla okunacak mâcerğ i kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı HÜKÜMDAR Tefrika No. 15 — Tiyp- 7 —— - Serg ntn tahmini gibi, haber yoktu. Yapılan bütün — araştırmalar | boşa çıkmış ve Gata da kendisini görmediğini söylemekte ısrar et- mişti, Abdül Faki'nin izi muayyen bir yere kadar tabii bir şekilde de vam ettikten sonra birdenbire koyboluyordu. Süleymanın, Yaver Paşayı gör- mek üzere ayrılışmı beş on daki - ka geçmeden, Abdül Faki de, kim seye bir şey söylemeğe lüzum gör- meksizin, — misafirhaneden ayrıl- mıştı. Nereye gitmişti? Buna dair kimse bir şey bilmi- yordu. Yalnız Bahrel Ebyat'a ka- dar gittiği tespit edilebiliyor bun- dan sonrasımı tayin imkânsız ka- İryordu. Gata onu görmüş müydü? Bunu da anlamak müşküldü. Fakat, kimse öonun malümatı ha- ricinde Abdül Fakinin hareket et- mesine ihtimal vermiyordu. Gata, Hartum'un ikinci bir & - miriydi. Hattâ bir çok hususlarda Ya- İki kaza (Üzt tarafı 1 inci sayıfada) sürati bulunmaması vapurun ö - nünden kaçmasma mâni olmuş, vapurun baş omuzluğu bordasına çarparak yarrm metre kadar ge - nişliğinde bir yara açmıştır. Çarpışmanın şiddetiyle motö - rün güvertesinde muhafaza me - murlarından Atıf Efendi denize düşmüş ve kurtarılmıştır. Hasara uğrıyan motör Sirkeci rıhtımına getirilerek tamirine başlanmışlır. Motörün sürati fazlalaştırılmadık- ça denize çıkarılmıyacaktır. *—.. . * Dün Üsküdarda feci bir tram - vay kazası olmuştur: . Üsküdarda oturan Ömer oğlu Ahmet iszminde bir adam Bağlar- başında süratli giden bir tramva- ya atlamak istemiş, muvaffak o'- lamıyarak yere düşmüştür. Ah - met, yerden kalkıncaya kadar ar - kadan gelen birinci mevki — bir tramvâay arabasının altında kala- rak parça parça olmuştur. Vatman tevbif adilmiştir. (Büş Yatafı V inet gamnfamırdate şı çalmacak, herkes selâm vaziye- ti alacaktır. Selâmdan sonra ge- çit resmi başlıyacaktır. Geçit me- rasimine askeri mektepler, askeri kıt'alar, polis müfrezesi, itfaiye müfrezesi ve otomobilleri, tayya - re timsali, şehir bandosu, sivil mektepler ve cemiyetler iştirak e- decektir. Geçit resmi yapan kıt'alar Çemberlitaş, Türbe, — Cağaloğlu, | Sirkeci, Eminönü, Karaköy, Şiş- | hane yokuşu, İstiklâl caddesi yolu | ile Taksime çıkacaklardır. Bura - | da abideye bir çelenk konacak ve | kıt'alar dağılacaktır. | tik, Gece asker tarafından fener ı alayları yapılacak, her taraf bay- | raklarla, elektriklerle — donana- | caktır. Tam zevalde Beyazıt ve | Selimiyeden 21 rer pare top atıla- l caktır. | ğe başladıkları kanaati ileri Hitler Kendisine aleyhtar - olanları yöla — getirecek Son Alman intihabatına dair, İngilizce Deyii Herald gazetesi si- yasi muhabiri bazı malümat ver- mektedir. Buna göre, reyiâma müracaat esnasında, Her Hitlerin tam bir kütle reyi alamamış olması endi- şe uyandırmıştır. Hiç olmazsa yüzde 97 veya 98 alacaklarını tahmin ettikleri hal- de bu rakamı bulamamışlardır. Taşrada, taraftar reyi — daha çok'temin edilmişse de, şehirler- de, bazan menfi reyler, reylerini vermiyenler ve tahrif edilen kâğıt lar yekünu yüzde 20 — 30, hattâ 40 1 bulmuştur. Hitlere aleyhtar olanların, ya- vaş yavaş cesaretlerini elde etme- sü- rülmektedir. Diğer taraftan Rayş piskoposu Müller, Hitlerin zaferi üzerine 5,000 kadar kilise mensubuna Hitlerle İsâ arasında bir benzerli- ği müdafaa eden bir nutuk söyle- miştir, Piskopos bilhassa şöyle de- miştir: “İsâ, kitabını okuturken itima- dı esas tutuyor, bilhassa o nokta - | da ısrar ediyordu. Bizim liderimiz ı de ayni şekilde hareket etti. Ve bu (reyiâma müracaati) bir itimat meselesi olarak ortaya çıkardı. Biz hakiki Hiristiyanlar, ona — ta- raftar reyimizi elbette — verecek- Gene Hitler, hücum kıtaatı ile siyah gömleklileri, kendisine a- leyhtar yüzde on nüfusun da lehe çevrilmesi için sefer açmağa da- vet etmiştir. B 'î Şekip î?l'.'.:îı : i Rıza var Paşanın islâhatından memnun nüfuza sahipti. Gerçi, Yaver Pa- şanın emri altında herhangi bir yolsuzluğu bastıracak kadar kuv” veti vardı. Fakat, onun kuvveti, göze görünmemekle beraber, Yas ver Paşanın ıslahatından memnur olmıyan bütün Hartumlulardı. Hartumlular fil dişi ticaretile beraber, ikinci ve belki de dıh.' mühim bir ticaretin pqindeydi' ler: Esircilik.. Bu havalide, Sevakindan bat" lıyarak hemen her yerde, açıktan açığa değilse bile, esir ticareti yâ” pılryordu, Her evinde bir veya bir kaç esir bulunan bu muhitin, men fur âdetini ortadan kaldırmaya. çalışan Yaver Paşa, maalesef iı'f' diği gibi muvaffak olamıyor, '"" çok müşkülâtla karşılaşıyordu. Meselâ, Sevakinliler, haddi za“ tında bir esir beslemenin bir beslemekten daha pahalıya olacağını bildikleri halde — gent bir türlü vaz geçemiyorlardı, Se“ Tölarale aç smnle İesişcular MA su taşırken, yalnız eşeğin kâfi g€ miyeceğini, söylüyorlardı. İşte Gata bu ticaret yüzündem kısa bir zamanda Hatum'un kral! h kesilmişti. Zaten kendisi terbiye ve olduk" ça tahsil görmüş bir siyahiydi: Vahşi kabilelerden bir çoğunun lişanını, kendi dili gibi konuşut zeki, iki kabileyi olur olmaz — se* beplerden birbirine katarak galiP tarafın aldığı esirlerden kendisi" ne pay çıkarırdı. Bu çarpışan kabflelerden ham gisi galip gelirse gelsin, Gata içit, farkı yoktu. Gata oldukça iri boylu, genit omuzlu ve kuvvetliydi. Dört kart* sı ve her karısından ikişer, üçef çocuğu olmuştu. Yukarı Nildeki 8 muhtelif çiftliğinden, Hartumâ gelen fil dişlerinin kıymeti hesap” sızdı. Yalnız bu son senelerde cif? likleri eskisi gibi menfaat getirmi” yordu. Çünkü civarlarda avlana * cak fil miktarı günden güne aza* lryordu. Gata, ticaretinin seneden sent” ye azaldığını görünce, esirciliği de kendisine bir ikinci meslek a * yırmış ve Abdül Faki'yi bu işt€ bir âlet olarak kullanmağa baş'a” mıştı. Böyle bir adamm, Gata'daf emir ve işaret almadan — ortadâf — kaybolmasına imkân verzilmiyor " _' du, j Yaver Pasanın sinirleri çok bo” — zulmuştu. Abdül Fakiyi ele gecir” memek, Gata'ya bir şey söyleti” memek, onu, müthiş denilebil. bir surette sarsmıştı. Gata hiç te böyle değildi. B lâkis o, Yaver Paşadan fazla, * işe sebebiyet veren Süleymana dit biliyor ve onu. ömründe unut” miyacağı hâdiselerle karsılaştır” j mak için plânlay hazırlıyordu. (Devamı var), N

Bu sayıdan diğer sayfalar: