15 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

15 Ekim 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gazneli Mahmudu analım! Mahmudun idare ve ku- manda ettiği bir hamle.. Geliboluda Ismailin askerleri dağıldı ve Gazne tahtı Mahmudun eline geçti Mahmudun tahta geçmesi hiç - tel kolay almadı. Çünkü — babası son demlerinde onun kabiliyet ve Hiyakati- ni unutmakla, onun biraderlerinden her hangisine tabi yaşayamıyacağını ve mutlaka üste geçeceğini, mutlaka galip| geleceğini anlamamakla, siyasi bir ba - siretsizlik göstermişti. Sevuk Tekin 378 yılının Şabanında! (Ağustos 997) Belhten Gazneye dö- nerken vefat ettiği — zaman Gazne ve Belh ülkelerinin hükümdarlığını — Mah- muttan küçük olan oğlu İsmaile brrak- tı. Sevuk, bunu yapmakla kalmıyarak memleket ulularını topladı ve ona bi'at ettirdi. — Ailesini korumak, adamların- na bakmak işini ona vasiyet etti. Bu suretle Mahmut ortada hiç bir sebep yök iken, hükümdarlıktan uzak kalı - yordu. Lamail, babasının ülümü — üzerine derhal Belhe koşarak hükümdarlığını ilân etti, Saman oğullariyle muharebe e- derek onlara dost olduğunu — bildirdi. Sonra orduyu kendine ısındırmak — için hazinenin ağzınt açtı, askerleri âtiyele- re, ihsanlara boğdu. Fakat Sevuk Tekinin Mahmuda karşı aldığı bu vaziyetin sebeplerini anlamak bakikaten müşküldür. Acaba Sevuk, İamaili, Gazne devletinin — temel taşını atan (Alp Tekin) in turonudur, diye mi tercih etmek istiyordu. Yahut Alp Te.! kinin kızı olan karısmı çok sevdiği için mi ondan olan oğlunu, büyük oğluna füstün tutuyordu. Yahut ölüm dakika » larında İsmaili başı ucunda görerek o- na karşı babalık hislerini daha fazla mı mağlüp oldu da böyle yaptı. Buralarını lâyıkiyle anlamak imkânı yoktur. Yal| maz Sevuk Tekinin üç büyükçe oğlun - dan birini de açıkta birrakmak isteme -| diği muhakkaktır. Çünkü Mahmut ge. ne Hurasan kumandanlığında kalıyor, | Nasr, Bust vilâyetini alıyor, ve İsmail | Gazne ve Bolh hükümdarlığı ifa edi-| yordu. Fakat Sovuk Tekinin anlayamadığı | bir nokta, oğulları içinde en büyüğü ve| en liyaktlisi olan Mahmudun, kardeş- lerinden her hangisine baş iğmiyeceği âdi. — Mahmut yalnız yaşça değil, her bususta onlarım üstünü idi. Böyle bir| adamın baş iğmesi ve başkasını, kar - deşi de olsa, kendisine efendi — sayması mümkün mü?, Mümkün olmadığı kolaylıkla anla: şıldi. Çünkü Mahmut, babasinın vasi. yetini dinlemedi. Fakat kardeşlerini de mahvederek her şeyi — benimsemek istemedi. Onlara da kendilerine — göre| ve kabiliyetlerine göre bir iş verilebilir-| di. Mahmut, böyle düşündüğü için ba- basının ölümünü ve kardeşi — Tsmailin tahta oturduğunu haber aldıktan son- ra ona bir taziyet mektubu — gönderdi ve maksadını anlattı. Mektubun üzü şu idi: Kendisi, kardeşine, kardeşlik his - sinden ayrı bir his beslemiyordu. Yal - naz kardeşi kendisini — ağabey bilerek haklarını tanırsa o da onun — kardeşlik hareket babasının vasiyetine karşı gel- mek, onun #özünü dinlememek değil - di. Fakat Temailde memleketi idare i- çin ehliyet, askere kumanda için kabi- Tiyet yoktu. Önun için işi böylece hal. letmek gerekti. Mahmut bu şekilde hareket etmek- te haldıydı. Çünleü babasının yaşadığı müddet- çe herkes onu veliaht tanıyordu. Baba.| sı, Gazneden çıktığı zaman — onu vekil| bırakınış, bir çok — mubharebelerde onu yanıma almıştı. — Saman — oğullarınm devletinde en büyük mevki, — Hurasan valiliği idi. — Bu da Mahmuda veril - mişti. Demek ki, babasının son demin- de devleti Tsmaile brrakmak ölüm dakilarına — mahsus başka bir şey değildi. istemesi, | zaaflardan | gençti. Ismail Mahmudun mektubunu ah dıktan sonra onun teklifini — reddetti, Bunun üzerine Cuzcanan emiri ve Mah- mudun kayın pederi Fergani, iki kardeşi| karşı karşıya getirerek konuşturmak ve meseleyi böylece halletmek istedi. İs- mail bu teşebbüsten de ürktü, ve onu da reddetti. Mahmut, bunun üzerine Gaznenin üzerine yürüdü ve iradesini kalıncının kuvvetiyle yürütmek istedi. Mahmut Herata vardığı zaman sulh teşebbüsünü yeniledi. Fakat İsmail onu gene dinlemedi. Mahmut ta dövüşme- ğe hazırlandı. Bust valisi olan kardeşi Nasr orunla böraberdi. Herat valiliği. ni yapan amcası Buğracık ona yardım ediyordu. Bunlar, Heratta kuvvetlerini onun kuvvetleriyle birleştirdiler. Mah- mudun kaym babası Emir Fergani de, bütün nüfuzunu, damadının lehinde kullanıyordu. Mahmut, böylece — hazırlandıktan sonra tekrar Gazneye yürüdü ve savaşa| başlamadan evvel sulh teşebbüsünü bir daha yeniledi. — Ne yazık ki İsmail bu teşebbüslerin hep zasfa hamlediyor, ve onun için sulhtan yüz çeviriyordu. Kılıç kullanmaktan başka çare kal- mamıştı. Ti tarafın askerleri de cesaretli idi. Fark kumandada idi, Bir tarafın ku- mandanı olan İsmail, ömrünü ilim ve edebiyat adamlarile geçirmiş toyca bir Öbür tarafta ise olgun yaşlı, hayatı tecrübelerle dolu, soğuk kanlı, engin kafalı bir kumandan bulunuyordu. Kumanda farkı, kendini- neticede| igösterdi. İki taraf 388 yılının Rebiyülevvel ayında (Mart 998) de Gazme ovasında karşılaştılar, İsmail bütün gün dayandı, fakat akşama doğru bizzat Mahmudun kumanda ve idare ettiği bir hamle karşısında İsmailin ordusun dağılmış , © gün kazanılan muvaffakıyetle Gazne tahtı da ele geçmişti. - Gerçi — Tsmail Gazne kalesine sığındı ve oradan karde. şine karşı gelmeyi düşündü. Fakat bü- tün etraf Mahmudun eline geçtikten sonra burada kapanmak bir fayda ver- mezdi. Tsmail de bunu anlıyarak, Mahınudun kendisine iyi mumamele edeceğine dair söz vermesi üzerine teslim oldu. İsma- ilin saltanatı ancak yedi ay sürmüştü. Mahmut, İsmaili ele — geçirdikten| sonra ona iyi muamele etti. Onu sureta| mevkuf saymakla beraber onun mevkii- ne lâyik her şeyi temin etti. Yalnız İs- mail 389 ( M. 999) yılının — sonlarına doğru ağabeyisinin kendisine gösterdi. ği emniyeti sulistimal ederek ona karşı bir suikast tertip etti. Kitabül Yemini. nin sahipi olup Sevuk Tekin ile Mahmu- dun devrini (411) e kadar anlatan mu- asır müverrih Utbi bu suikasdin nasıl keşfolunduğunu şöylece anlatırı “Bir gün Sultan Mahmut, İsmail ve Nuştekin Kaj ile birlikte Mervirud isti- kametinde ava — çıkmıtşı. Bir aralık Mahmut dikkat etti. — Nuştekin elini hançerine dayamış, İsmailin vıneıii! işareti bekliyordu. Tsmail, Mahmudun | işi anladığını zannederek lâkayt dav -| ranmakta idi, ihtimalki — Saman oğlu Ebülharis, Mahmutla arasının bozulma- sı yüzünden İsmaili bu işe teşvik et. mişti.,, | Suikast keşfolunduktan sonra Nuşte- kin idam olundu ve İsmail — Gazneden çıkarılarak Cuzcacnana gönderildi. Öm- rünün sonuna kadar orada yaşadı, ömer Rıza Muğlada yol faaliyeti Muğla, 14 (A.A.) — Vilâyetin her tarafında yol faaliyeti hara- retle devam ediyor. Mükellef a- mele akm akın yollara gitmekte - dir. Bütün yollarda halen 600 a- Asri balık atelye- leri açıldı Gelibolu, 12 (Hususi) — Geli- | boluda evelce evlerde ve dükkân- | larda sardalya tuzlanıyordu! Şim- di Ali Bey isminde bir müteşebbi- sin ve Yelkenci oğlu efendi ismin- de de diğer bir müteşebbinsin aç- tıkları atelyelerde balık konserve- si ve tuzlu sardalya olarak 250 — 300 bin kiloluk ve 300 — 350 bin | çift te palamut tuzlanıyor. Bu müteşebbislerin derdi tuzun kilosu 7 bucuk kuruşa pek pahalr geldiğini ve İngiltere ile İtalyadan getirilen balık ağı imaline mahsus ipliklerin gümrüğü yüksek oldu -« ğundan balıkçılar lâzım gelen ağ gibi vesaiti teminde müşkülât çek- mekte ve bu yüzden daha fazla balık tutulamamaktadır. Bu se- ne de tuzlanan balık memlekette sarfolunuyor, Şayet tuz ucuz fi - atla istisnat olarak Geliboludaki bu balık tuzlryan müesseselere ve- rilirse bir iki misli daha balık tuz- | lanacağı gibi ecnebi memleketlere deihracat — yapılabilecektir. Zira | Gelibolu balıkları lezzet itifariyle | bütün dünyaca tanmmıştır. Haftada üç gün Geliboluya va- pur uğratılırsa İstanbul piyasasına ucuz olmak üzere barbunya, tekir, lüfer, levrek ve sair balıklar nak- ledilebilecektir. Kalecik haberleri Kalecik, (Hususi) — Mıntakamız eskiden beri bol üzüm, ayva yetiştir - mekle ve meşhur şarabiyle tanmmış- tır. Geçen sene 50 bin kilodan fazla şa- rap istihsal — olunmuştur. Bu güzel ramtaka küçük bir himmetle güzel bir bağ mıntakası olur, ve bırıım.ı-! rapçılığı çok ilerletilebilir. Ziraat Ve- kâleti şarap enstitüsü iki yıldan beri | bu meseleyi tetkik ediyor. Kalecik en fazla siyah üzüm istihsal etmektedir. Cevize yakın büyüklükte taneli ve bir kilo çeken salkımlar yetiştiren bağlar 4 vardır. Kasabaya elektrik tesisalı yapıl - ması için — bir proje hazırlanmıştır. Yakında bulunan kuvvetli ve gür bir sudan türbin vasıtasiyle elektrik istih- sal edilecektir. Bunun için 14 bin lira masraf icap edeceği tahmin olunmaktadır, Fakat belediye bütçesi bu parayı birden ver- meye muktedir olmadığından alâka - darlar bu paranın belediyeler veya Iş bankasından birinden temin edil . Kasabada meşhur Kalecik destile- rini yapan iki imalâthane — çalışıyor. Fakat fazla iş yapamryorlar. Tstasyondan kasabaya gelen şose - nin bir kısmı kasabadan geçiyor. Bu kasım şimdi istimlâk edilmiştir. Yakım- du yolun tesviye ve tanzimine başla « nacaktır. Kasabanın su derdi de kısmen hal. ledilmiştir. Demiryolu inşaat işletme « lerine bakmak üzere geçen sene Ka - lecikte bulunan Alman mütchassısı Her Radak kasabanm yegâne suyu o- lan Dadak suyunuün kaynağını tanzim ederek suyun tasfiyesi imkânımı ha - zırlamış ve bu suretle kasaba için ha- yırlr bir iç görmüştür. mühim yollarından olan Tavas yo- | lunda yeniden 8 kilometrelik top- rak düzeltilmesi açılmıştır. Bu yol Muğladan itibaren 25 inci kilomet mele çalışmaktadır. Vilâyetin ea ; zeye ulaşmıştır. 'Samsunda pancar zeriyatı Filistinden AnteBğ .;' Türk muhacırı gelkv Gaziantep (Hususi) — Bu” haf - | ta zarfında şehrimize Filistinden yirs | mi bir hanede 75 nüfuslu bir Türk mu- hacit kafilesi gelmiştir. Gelen muha - Cirlar yarım asır evvel Aydın vilâye - tinden Filistinin Malta kazasına yer. leştirilen Kara Tekkeli aşiretine men- sup olup Salt kazasının Romanlı kö - yünde ikamet etmekte iken — Filistinin | Türk idaresinden ayrılması — üzerine ana vatana iltihakı — arzu etmişlerdir. | Ayni aşirete mensup otuz bir hanelik | ikinci bir Türk muhacir kafilesi de yo- la çıkmıştır. Şu günlerde gelmeleri beklenmektedir. İki kaptlı han namiyle maruf bü - yük ötelde misafir edilen ırktaşları - mıza Halkevi, belediye ve Ücaret oda- st gibi teşekkül ve Hilâliahmer, Hi. maycictfal gibi cemiyetler murahhas ve heyetleri tarafından hoş geldiniz denildiği gibi burada — bulundukları müddetçe iaşeleri temin olunmuş ve Hilâliahmer cemiyeti tarafından muha- cir kadınlarına eşya dağıtılmıştır. Ge- ne bu cemiyet delâletiyle şehrimiz ha. yirperver zevatı tarafından hediye e- dilen beş yüz metre dokuma bez ve ih- tiyaçlarına göre sabun ve saire dağı - tıldıktan başka toplanan paradan her | şahsa yüz yirmi beşer kuruş taksim edilmiştir. Vali Akif Bey, ırktaşlarımızı ziya- ret ederek ihtiyaçlarını tesbit — etmiş | ve daha o gün hamam, ütü, sıhhi mu- ayene gibi lâzimelerin yapılmaşını em. retmiştir. Bu muayene neticesinde gözlerinden hastalıklı çıkan üç kişi memleket bas- | tahanesinde tedavi altına alınmışlar - Ö e iKavuKı . 4 eramn Irktaşlarımız — iki gün müddetle şehrimizde kaldıktan sonra büyük bir kamyona rakiben ve bir sıhhiye me - murunun refakatinde Islahiyeye gön - derilmişlerdir. Bunlara Göllücük mevkiinden yer ©o mevkide büyükçe bir caktır. Akif Bey, Islahiye lığına muhacirlere kolaylık si ve çabuk iskânları için emirleri verdikten başka A (48) saat zarfında bir raptf T ni de bildirmiştir. Esnaf ::miyıilüfı' tayyare ianesi £ Şehrimiz kuyumcu, fatura ve kumaşçı, bakırti; tabak, bakkal ve saire gibi ” ihtisas azası cemiyet reisi | büsiyle hep birden Tayyart ne âza yazılmışlardır. Bu cap eden kayit karneleri aidatı verilmektedir. İlk tayyarelerini alan ÖGÜŞE taplılar önümüzdeki Zafer ikinci tayyare parasımı rar vermişler ve fanliyete Esnaf cemiyetlerimizin 4 yüksek yurt severliği takdir ile karşılamamak mümkün Tebhirhane Belediye tarafından rında inşa edilecek olan asri nenin plân ve krokileri hazıt Tebbirhane asri ve mükemit cak, 24 banyo ve duş odasın ma, giyinme ve bekleme ihtiva edecektir. İnşaata pek başlanacaktır. Hastane poliklinik p Memleket hastahanesinde * makta olan poliklinik beton inşaatına hqhımılllr Payiyonun Mrînıg y yetiştirilmesine çalış T bane için Almanyadan getif” olan seyyar etü makinesi yol' tUr. — A — Samsun (Hususi) — Pancar deyip de geçmemeli., Hayatını buğday, ar . | pa, ekip biçmekle geçirenler. için bel. kâ de bu mühim istihsal maddesi, bir meçhulden ibarettir. Fakat bunu yetiştirenlere sorarsa - nız otların hayalinden, hayatına ge - çen bir varlıkla karşılaşırsınız. Gün - de 1200 ton pancar işliyeceği söyleni- len Turhal şeker fabrikasının geçen sene Samsun vo kazalarımda — yaptığı etütler, bugün köylerimize hiç te ih - mal edilmemesi icap eden ehemmiyetli bir gelir kaynağı hazırlamıştır. Fabrikanm muntazam ve sistemli bir disiplinle pancarcılığı tamime ça - lışması, köylüyü bu işe daha ziyade aısındırmış ve inandırmıştır. Pançcarın ne demek olduğunu ve nasıl ekilip, nasıl alındığını — bilmiyen bu havali çiftçilerinin büyük bir kıs - mı, geçen sene fabrika ile — bağlantı yapmağa cesaret edememişlerdi.. Fa - kat pancar yapanların aldığı neticeler bunları da aymi yolda çalışmağa he - veslendirdiği için gelecek yılın istih - salâtmda büyük bir kabarıklık olacağı umulmaktadır. Geçen seneki mahdut ziraate rağ - men yalnız Havzaya pancar yüzün - den 120 « 150 bin lira arasında bir pa- ra gireceği tahmin ediliyor ki, bu tu- tar, bütün Havza köylerinin hububat mahsulünün tutarından çok fazladır. Fabrikanın Samsün ve mülhakatı için kabul ettiği iki pancar mıntakası vardır: Samsun, Havza., — Çarşamba, Bafra, Torme, Kavak kazaları, Sam - sun mmtakasına, Vezirköprü, — Ladik kazaları da Havza mıntakasma bağ - lıdır. Bu mıntakalarda — ziraat yapar | köylüler, gruplara ayrılmış ve her gu- rupa birer numara verilmiştir. Karı - şıklığa asla yol vermeyen — bu usul, avans ve tesellüm işlerinde büyük bir kolaylık ve intizam temin etmektedir. Şimdiye kadar alman — neticelere göre bu havalideki pancar - ziraatinin Adanâ haberler Adana, 14 (A.A,) — B at 14 te şehrimize ve civ! buçuk saat kadar devam bir yağmur yağmıştır. Y mumi olmamakla beraber ' yerlerde eşasen pek az ki zalara zararı olmuştur. Şimdiye kadar C. H. Fi lâyet idare heyeti reisi mebusu Ahmet Süreyya B*| fından vekâleten — idare — Halkevi reisliğine eski rımızdan Ramazan oğlu — Bey seçilmiştir. ğ Bugün borsamızda j koza üzerinde hararetli 8'", ler olmuştur. Üç dört güf” ri yavaş yavaş yükselmek” mısır pamuklarımızın kil0? gün 36 — 37,5 kuruşa sat Yerli pamuklarımızın kil0f'| kuruştan 32 kurusa yükt$& — Bir otomobil d Hopa, 14 (A.A.) — V tan gelen bir kamyon da 150 metre derinlikteki dan yuvarlanmış, ı:löı'ilf yarak — kurtulmuş, bi kamyon pın;ılındı”' * meydanda kalmış ve bir f y müaştır. Şoför ve sahibi ralanmıştır. ğ p 4 bt İ Ğ l sereidün S ı. verimi sevinecek kadar yerlerde dönüm başına ( kiloya kadar pancar alın y le dönüm başına (10) lirt rülmemişti. AA dk 'ÜIT A IKTYLKA S A 4A AĞA L KA A e

Bu sayıdan diğer sayfalar: