26 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

26 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ame Altın madeni Sartta bulunan ma- den çok zengindir Galatasaray lisesi fizik ve kim- ya asistanı Sabahaddin Kapancı, Ökonomi Bakanlığına Salihliye tâbi Sartta bulunan altın maden- lerine dair mühim bir haber ver- miştir. Bakanlığın büyük bir alâka ile tetkik ettiği bu haber Sartta Bozdağı mrntakasında zengin al - tın madenleri bulunduğunu gös - termektedir. Verilen malümata göre 1913 se- nesinde bir İngiliz grupu teşekkül ederek, o sırada o havaliyi kasıb kavuran Çakıcı Efenin müsaadesi- le bu havalide keşifler yapmış ve bir takım iptidai vesaitle biraz al- tın da elde edilmiştir. Köylüler de ara sıra bu madeni hududlıyan bir dereden altın çıkarmaktadır- lar. Bu maden servetiyle meşhur hükümdar Kresus zamanında işle» tilmiştir. Kresus'ün şöhretini te- min eden de bu altın madenidir. savuşlurulan bir kaza oldu Merkez Bankasının Galata şu- besinde bugün saat on ikide ikin- ci müdürler odasında tavandaki siva ve kireçlerin mühim bir kısmı büyük bir gürültü ile düşmüştür. Tatil zamanı yaklaştığından o- dada yalnız ikinci müdürlerden Bay Nazif bulunuyordu. Bay Na- zifin yazıhanesi üzerine tesadüf €- seri olarak bir şey düşmemiştir. en büyük parçalardır. Hâdise bankada müşteriler ve memurlar arasında âni bir korku doğurmuştur. Tavanların hemen her tarafında büyük çatlaklar gö- rüldüğünden yeni tamir edilen bu bina üzerinde tekrar esaslı tami- rat yapılmak lâzım gelecektir, Bu hâdisenin ufak bir kazaya bile se- beb olmaması bir tesadüf eseridir. ihracı serbest olan maddeler tiyazlı şirketlerin faiz ve dividant- larının harice ne suretle çıkarıla » bileceği hakkında, Maliye ve Öko- nomi Bakanlıklarınca müşterek bir proje hazırlanarak Bakanlar heyetine gönderilmiştir. Bu projeye göre; halı, kilim, gülyağı, kitre, mazı, palamut, zey- © tinyağı ve canlı hayvan ihracı ser- best olacaktır. Bunlar karşılığında Türkiyeye döviz getirilmesi mec- buri olmıyacaktır. İmtiyazlı şirketlerin Türkiyede faiz ve dividantlardan birikmiş paralarının Tümü 7,5 milyon.lira kadar tahmin olunuyor, Yeni proje ile şirketlerin Tür - kiyede birikmiş paralarının çık - ması kolaylaştırılacağı gibi yerli mamulât ve mahsullerimizin de dış pazarlarda daha kolaylıkla sü- rülmesi temin edilmiş bulunacak- tar. Bilhassa dünya ökonomi buh - ranı yüzünden büyüksarsıntılar ge- çiren halıcılık ve palamutçuluğu - muz bundan büyük faydalar gö - recektir, Yeni projenin önümüzdeki haf- ta içinde bakanlar heyetinde de görüşülerek karara bağlanması kırvvatla muhtemeldir. “Merkez Bankasında Halil Lütfiyi teh- did eden (Baştarafı 1 inci de) fazasında getirildi ve yerine otu - rur oturmaz Halil Lütfiye: — Halil Lütfi davandan vazgeç dedi. Tramvay şirketinde plânton| Ahmed şahid olarak çağrıld. Şev- ket kardeşi olduğu için (şahidlik edemiyeceğini söyledi, Şevketin hemşiresi Makbule çağırıldı. Şa - hidlik edeceğini söyledi ve: — Yak'adan malümatım yoktur dedi. Bu sırada suçlu Halil Lâtfiye tekrar bazı sözler söyledi. Reis suçluya şiddetli ihtarda bulundu ve bir daha mahkeme önünde böy İe hareketler yaparsan çıkartır, ka nuni takibat yaptırırım, dedi, Avukat İsmail Agâh dinlendi: — Vak'a hakkında malümatım yoktur. Bir gün Şevket yazıhane - me geldi. Kendisinin otelci Meh- medi öldürdüğünü, şimdi hapisha neden çıktığını söyledi. Para iste- di. Bir lira verdim. Aldı gitti E- minönünde Valde hanında Tüccar Tevfik Yılmaz da Şevketin ken- disine gelerek para istediğini ve bir lira verdiğini söyledi, Şahid Faik hiç bir şeyden malümatı ol « madığını beyan etti, Şahid Refet Şevketin mezbaha- ya gelerek kendisinden iş ve para istediğini, bir vapur parası vere- rek savdığını söyledi. Eczacı Ha- | san Şevketin kendisinden para is- tediğini, dört lira verdiğini söyle- di. Halil Lâtfinin kardeşi Hüsnü Tabiat matbaası müdürü Mithat vak'ayr. Türkofiste memur Faik- ten işittiğini bildirdi. — Şevket bir akşam Cağaloğ- lunda dolaşıyordu. Saat on buçuk vardı. Aldım, evime götürdüm. Çünkü kaymbiraderimdir bir ak- şam gene gördüm. Halil Lütfiyi mi bekliyorsun dedim, Cevab ver- medi, Bir kaç gece daha evimde baktım, Sonra şundan bundan ası- larak para isteyince evimden kov Pangaltı merkezinde üçüncü komiser dinlendi: ““— Şevketin arkadaşı Abdul- HABER — Akşam Postası Molisonlar| Almanyada Paraları olmadığı için, hü Sıhhat müdürlüğünde şoför İsmail şöyle ifade verdi (| | artık rekor uçuşu yapamıyacaklar Madam Molison Son Avusturalya — İngiltere yarışından sonra İngiliz tayyareci Molisonlardan, Bayan Molison artık rekor uçuşu yapmıyacağını şimdiki halde, hiç bir işi olmaığı « nı, tasarlaığı bir stratosfer uçuşu için de parası bulunmaığı söyle « miştir, Yardım edecek birinin de bu - lunmadığını söyliyen Madam Me - lison: — 200.000 kıdem yükseğe çı - kabilsem, demiştir, durğun ve te- i miz havada çok ileri bir süratle uzun mesafeler alabilirim. Fakat böyle bir uçuş hususi bir tayyare ve levazım ister. o Bunlar pahalı şeyler... Başka memleketlerde yardım edecek bulmak daha kolay oldu » ğu halde ne kocam, ne ben, dışarı çıkmak istemiyoruz, Dışarda rekabet daha çoktur.. le adetâ döğüş ediyorlar. Burada (İngiltere) ise, (o rekabet hemen hemen yok gibidir.. ; Bu vaziyette (ne yapabilirim. Bir büroda çalışamam. Tamamen başka bir yaşayışa alıştıktan son - ra bu pek üzücü olur. Bana açık haya lâzım. Ve kırasıya iş.. Böyle bir iş bulmak ta cidden zordur.,,. Bay ve Bayan Molisonlar, sa - atte 200 mil yapan oÇComet yarış tayyarelerini de : 5.000 Sterline satmışlardır. lah bir gün merkeze geldi. o Şev- ketin zengin bir akrabası varmış. Bana; evine gidelim, tehdit ede- lim, para vermezse biraz bıçak 80 kalım dedi, Ben namuslu bir ada- mım, Size haber veriyorum dedi. Ertesi günü tekrar geldi, Bu ak- şam eve gireceğiz dedi. İçerde ve dışarda tertibat 'aldık, &Şevketle Abdullah içeri girince arkaların « dan gittik. İçerde Şevketle Abdul lah sivil memurlar tarafından ya- kalanmıştı. Ellerinden birer bıçak almmış.,, Bundan sonra Sop Posta sahib- lerinden Selim Ragıb ve Zekeriya dinlendiler, Bunlar hapishanede tanıştıkları Şevketin kendilerini ziyarete gelen Halil Lütfiyi çok tâciz ettiğini, Şevketin o hapisten çıktıktan sonra gene gelip para is tediğini söylediler, Vak'a gecesi evde tertibat alan polis Asım din- lendi. Muhakeme bazı şahidlerin getirilmesi için başka güne kaldı. Gi Erzincanda ikinci müntehib seçimi Erzincan, 25 (A.A.) « Villâyeti - mizde ikinci müntehib seçimi bitmiş re 392 müntehih müttefikan rey al- mıslardır. tir. 62 kadın ve 330 erkek olmak üze | Fransada “js bir linç Köylüler bir zenciyi öldürdüler Paristen İngilizce “News Chro- nichle,, gazetesine bildirildiğine göre, Kahor'a yakın Kastelno dö Manratye adlı köyde, köylüler De ba isimli bir zenci delikanlısını linç etmişlerdir. Zenci, sonradan kurtarılmış ve ağır yaralı bir halde hastahaneye kaldırılmıştır. Zenci, Fransız kolonilerinde eskiden vazifesi olan efendisi De- kan ve karısı Madam Dekana bı- çakla saldırmak ve yaralamekla suçlandırılmıştır. Madam Dekan, aldığı yaralar- dan ölmüştür. Zenci, zehirli oklar atmak su- retiyle mahalii jandarmayı yanı- na yaklaştırmamış, fakat bir ba- cağına atılan poliş kurşunuyle ye- re düşmüş ve işte bu sırada köylü. ler kendisini yakalamışlardı. Mösyö Dekan bu zenciyi, bir kızı almaktan vazgeçirmeğe çalı- şıyordu. (Baş tarafı 1 incide) rilcak ve bunların her biri bir vali ile idare olunacaktır. Hitlerden sonra gelecek adam seçilecektir, Diğer taraftan Sar meselesinin bitmesinden sonra, Almanya için ikinci bir Sar işi olduğu yazılmak- ta ve Alman. gazetelerinin düşün- celeri ileri sürülmektedir. Ikinci Sar meselesi olarak gö- rülen şey, Menel'dir. Şarki Prus- bir arazi parçası olan Menel, harp ten sonra, Almanyadan alınmış ve 1923 de Litvnya'ya verilmişti. Sar meselesi bittikten sonra, Almanya şimdi şark hudutlarına dönmektedir. “Cenevre için ikinci vazifenin “Nahtosgale,, gazetesi Menel'de hâdiseye sebep olan âmilleri orta- dan kaldırmak,, olduğunu ileri sürmektedir, Alman gazetelerinin, Menel arazisinden asker tahşid edilme- sinden şikâyetine karşılık, Litvan- yalılar da Şarki Prusyadaki tahki- maittan bahsetmektedirler, Gürbüz çocuk musabakamız (Baş tarafı 1 incide) nanlar da yarm sabah saat 9,5ta Saray sinemasma gelebilirler, Jüri heyetinde doktor, ressam, muharrir ve idare (Oadamlarımız vardır, Bundan başka Kadınlar birliği ile Çocukları esirgeme kuru mundan ikişer hakem maları ric . Müsabaka nasıl olacak? Müsabakaya iştirak edecek o- lan küçüklere birer numara veri- lecek, erkek ve kız olmak üzere bunlar arasında iki seçim yapıla" caktır, Bu seçimde kazanacak © lan erkek ve kızlardan birinci, i- kinci ve üçüncü seçilecek, birinci- lere gazetemizin evvelce vadetti - ği ellişer lira, ikincilere yirmişer ve üçüncülere de onar lira verile- cekti, Bundan başka ayrıca on ye- di kıza ve on yedi erkeğe birer he- diye tevzi edilecektir. Para ve hediyelerin verilme günü ayrıca ilân edilecektir. Japonyanın de- niz anlaşması (Baş tarafı 1 incide) Andlaşmada silâhların azaltıl. ması şart koşulacağı gibi, Çin ile de “samimi bir iş beraberliği, ile- ri sürülecektir. Japonya, İngiltere ve Ameri- ka ile deniz an maksadı, tecavüzi silâhların büs- bütün kaldırılması, yahut pek pek azaltılmasına .bir yol açmak, için olduğunu söylüyor. Böylece, her kuvveti, başka bir kuvvetin tehli- kesinden korumak istemektedir. Japonya dış işleri bakanı, Ja» ponyanm bugünkü siyasetinde di. lediği gibi yerine gelmesi için, çok ibtiyat gerektiğini söylemiş arkasından Japonya uluslar der- neğinden çekilmiş olmasına doku- narak: “Bu suretle daha büyük bir mes- uliyet mevkiinde bulunuyoruz. Fa kat yürüyeceğimiz yol çoktan biti. rilmiştir,, demiştir. yanın şimal çizgisindeki küçük” 26 İkircikânun 1935 Bulgaristanda 1 kümet şekli Ikabine değişimi (Baş tarafı 1 incide) tahtından indirmek ve kendisi dik tatör olduğu halde bir faşist cü” huriyet kurmağı düşünüyordu, İ” niyor. Bulgaristanda iç vaziyetini bir zamandır zaten gergin ve M' zik bir hal aldığı yazı Fe 1934 darbesinden sonra kur” lan ve hakiki kuvvet askeri âmir” lerin elinde bulunan hükümet, #9” zamanlarda, içinden ikiye ayrıl * mış bulunuyordu. i Bir yan, Kralı tutuyordu. Bu” nun başında General Zlatef vaf” | dı. Öbür yan faşist cümhuri taraftarıydı. Bu da Kononel Vek çef cephesiydi. Eski başvekil Kononel Gorgi * yef bunun ikisi arasında müva?8 * neyi temin için hayli güçlük çeki” yordu. Fakat Bulgaristanın “Gizli el İ diye anılan Kononel Velçef, me“ ki kabul etmiyen, o neşriyat yaf" maktan kaçınan bu adam, nihayet bir karara geldi. Ve yılbaşında hü kümetin yarı resmi gazetesi ol89 “Novi Dini,, nin büyük sayısındf halkı şaşırtan bir şey yaptı. i Bu gazetenin bu sayısının bi” | rinci yaprağında üç fotoğraf göz? çarpıyordu. gi Solda Başvekil Kononel Gor * | giyef duruyordu. Sağda o zama” harbiye nazırı olan General Zis * tef görünüyordu. Ve ortada ” Hayır, Kral Borisin resmi değil — Bulgaristanın gizli eli sayılan Ke nonel Velçefin kendi resmi gö çarpmaktaydı. Gazetenin hiç bir yerinde “lin resmi yoktu. “Hem bu hâdis* hükümetin gazetesinde oluyordü İngiliz gazetesi “Deyli Herald» bu hâdiseyi “fotoğraflarla bir harb,, ve “Kralın, büsbütün y€" rinden edilmese bile,, bazı memleketlerdeki krallar gibi mevkide tutulacağma işaret,, linde tefsir etmektedir. Kral bundan sonra kendi tars! tarlarımı teşkilâtlandırmakla m gulken, Kononele açıktan aç! başvekillik teklif edildiği hâvadif” | kulağına çalınca, hükümet mef” kezi dışmdan, krala daha yakı” askeri murahhaslar gelerk Kon” nel Velçef taraftarı hazırlığını bof muş ve Kononel Velçef, tertib © dilmekte olan hükümet di : başarmağa fırsat bulamadan Kral galib gelmiştir. Şimdi ne olacak? “Deyli Herald, Kononel Vef | çefin tevkif olunmasndan s00* da, onu takib edenlerin, lidersi? * | larak, çalışmalarında devam ede bilmelerine ihtimal veriyor... V. bu, krala karşı hazırlanan dar”. nin dahili bir harbe başlangığ “ labilmesinden bahsediyor. Şimdiki halde bu vaziyet di orduda bir hal sureti bulunduğ'”.. inanılmaktadır. Ve öyle söy! yor ki, ordunun büyük bir kısm* bilhassa taşra garnizonları i danları — Kraldan yanadır, Bö ise, Kral kazanıyor... ei eee Fleminglon, 25 (A.A.) - İddit Hoptman'ın muhakem bidlerinin dinlenmesi bitmiştir. “ , uptnan'ın avukatlarından birisi» j davanın mahkemenin salâhiyetl i şmda olduğunu söyliyerek mah” nin, jüri heyetine bu yolda vari ri de bulunması istemiştir. M fi we bu isteği kabul etmemiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: