January 31, 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16

January 31, 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İlânlarınızdan (ayda bekliyorsanız. HABER'i Tercih etmeniz lâzımdır. kazananlar dün gazetemize gelerek mükâfatlarını aldılar. Yalnız, bunlar arasında minimini kızlar grubunun Birincisi rahatsız olduğunu, gelemiye- ceğini bildirdi. Mükâfatlarumız kız ve erkek birin serimli yavrunun uzun boylusundan başlıyarak O takip ederseniz, ikinci Sara Cüneyd, Necati'yi bulabilirsiniz. Müsabakamızın bahtiyarlarına ha- yatta uzun ömürler ve muvaffakiyet ler temenni ediyoruz. Esnaf ve işçi Berberler cemiyeti esnafa Kanlarcılarda Kibleçeşme cad- dlesinde berber Hüseyin, Mehmed Ramazan, Cemal, Unkapannda berber Bahri ve Hüsnü ustaların söyledikleri: “Berberler Cemiyeti elimizde bulunan vesikalar deği karyılığı 350 kuruş para istiyor. Berber Hüseyin Bu paranı üç | min elli kuruşu da cemiyete ait duğunu emize akıl erdire- yetmiş beş kuruşa buçuk lira ne para: dırılırsa da bunlardan alıncak ver gi veya resim münas'p bir yolda bizden alınsa olmaz mr? Bun- dan başka bazı seyyar berberler r beş kuruşa Bunlar da yasak Ves'kalarımız du- (5 vesika almağa faydalı olamıyormu? | Cemiyetin hiç müzaheretini gör müyoruz. Yıllardan beri para ver- mekteyiz. Verdiğimiz bu paralar ne maksatla alınıp ne yapılıyor? Ondan da haberimiz yok. Yanı mızda dört çocuğu ve karısmı br- | rakarak ölen berber Hasanın ye- timlerine bir seneden beri cemiyet beş lira yardım etmiştir. İlerde | bizim çoluk çocuğumuza da yapa cağı ayni şey değil midir? Bay Mehmed Nureddin gazetemizden ayrıldı Bir aralık ga- zetemizin istih- barat işlerinde çalışan Bay Bi- lâl oğlu B. Meh- med Nuret- tin o gazetemiz. den — ayrılmış, kend'sinin mü- essesemizle hiç bir alâkası kal. mamıştır, | Bay Nureddin ti “ZURNA” OY ERİN Mi Koh / Vede) Yİ dei İ ŞEHİR TİYATROSUNDAN ŞEVKİ YE N VE REŞİD: AKİF 3 3 | #“DELiDOLU, operetini”""" SAHiBiNiN SESİ Plâklarında dinleviniz / ““PEDİMÜ,PEDAKİMU? YAD RİA İİİ oda Ea | taki camekânlara ve içi saman dol | Ei| durulmuş modellere bakılırsa, bu- rası bir müzeydi. AE O arama HİKMET UNIR İ pi Bugünkü dünyanm, iki —üç yüz yıl sonrasına, tepesi aşağı da- ıp, oradan duyulmamış haberler, erişilmez tahminler (o getirmiyen muharrir, hemen kalmadı diyebi- İirim, İşte, bu beni üzüyordu. Zaten bütün hayatımca, içti- mai dertlerin, büyük ve zavallı bir ortağı olmuşumdur. Hâlâ da öyleyim. Bugünkü, sırtlanlar gibi bağıran makineler, bitmez tüken- mez yıpranma, yoksulluk dünya - sı; beni bitiriyor. Öyle biran göz- lüyorum ki, insan, tabiate galebe çalım! Ve bu zavallı mahlâklar; dinlensin, rahatlasın, Derhal teşebbüse geçmek iste. dim. Bütün istediğim; bildiğimiz sekilde uykuya dalmak ve en aşa- ğı iki — üç yüz sene kadar uyu- mak ve gözümü açınca; kendimi yarının harikalar dünyası içinde bulmaktı, Uyku hazırlıkları başladı: Önce, mizahi denen ve herke- sin, okuyup ta güleceklerini san- dıkları bütün mecmuslardan ak dım, Hattâ karikatürlü olanlarını bile... Güzel ve bol hamur işli bir yemekten sörira; ağır ağır, otur. duğum otelin üst katındaki odama çıktım. Yatağıma uzanıp, mecmu- aları okumağa koyuldum... Niha- yet üzerime, o güzel uyuşukluk; hoşnutsuzluklardan sonra gelen o tatlı feragat çökmeğe başladı ki, işte vakit yaklaşıyordu. Hemen, ciddi bir gazeteye göz gezdirmek lâzımdı. Beraberimde getirdiği mühim gazetenin başmakalesini okumağa koyul- dum. Bunun pek öğünülecek bir iş olmadığını bilmiyor değildim. Fa kat uyumak lâzımdı. Havâsım tıkanıyordu.Odamı a- ralık kapısının dışında, koridorda bir adam şarkı söylüyordu. Önce yüksek petdeden gelen bu ses; sonra yavaşladı. Alçaldı. Nihayet yok oldu... Uykuya daldım. O derin, ölçün süz ve içerisine; dışarıki acundan tek ışık sızmıyan uykuya daldım, Günlerin, karaltı içinde geçtiğini duyabiliyordum, Sonra; asırlarm geçid resmi oldu... Gittiler, Arkasınd birdenbire di. yemem — aşağı yukarı ağır dene- rafrma bakmağa başladım! Neredeydim?! Bunu kendimden soruşturdum. Geniş bir sedir üzerinde yatı. yor, “hayır!,, Daha ziyade oturu- * yor gibiydim. Büyük, loş, — sikem tılı — bir oda içindeydim. Etraf. Yanımda bir adam vardı: Yü- zü; kılıkaızdı. Ne genç, ne de ih- O yı sonraki şehir ik tiyardı. Üzerindeki elbis€i mış da — aynen şeklini # eden bir kâğıt yığını gibi 7; hissini veren ve kül rengi £ di. Ağır ağır, gözlerimin İİ kıyordu. : Telâşsızdı. N Ben, derhal söze başla” teğiyle: © — Çabuk, Çabuk ol, dim. Nerdeyim? Sen ki sene, kaç senesidir? Sen€ mi, nedir, söyle? O; canı sıkılmış gibi ve sa göğüs geçirerek: — Bu ne acele? dedi. BU” rip telâş? ne tuhaf adami” Ben; gene ona: — Aman çabuk söyle! Hangi seneyi yaşıyoruz? gö nesini mi? — Ne demek istediğini anladım. dedi. Fakat, yasi” bunu ben de bilmiyoru.. hakikaten 3000 senesindef”, but, aşağı yukarı ona sa man... Kimse, bu gibi şeyle lak asmıyor. Kimse, ayları rin hesabını tutmuyor ki? su söylenemez. —Ne? dedim. Yılların b” tutmuyor musunuz? ” — Vaktiyle tutuyorduk: "gf Ben;lkendim hatırlarım. Bİ, kadar evvel, halk, hâlâ“ hesabını tutuyor ve onla ardınca, tam bir yıl dilindö, sürmüyor ve yenisine, yaparak giriyordu. Fakı zamandır, bir çok diğer # | beraber, o da geçti gitti ” karıştı... Sözlerime cevap veren * burada ilk defa olmak üzer canlanarak; / — Hem sebep ne? dedi: hesaplayıp da ne olacak!” ölümü ortadan kaldırdık. ç, Ben; derhal yerimden iş rak; — Ölümü ortadan kalö” mı? dedim. Fesüphanallah! — Ne dedin, ne dedin? * anlamadım. ei (Devami Soy Adlar! : dg Aksaray Millet Sef) Murad Paşa camli karşısınâ? © ta ve Birahaneci Hasan, i Çağla — Defterdarda b w karısı ve çocukları, gi Yavru — Direklerarasındi 4 nun çayhanesi sahibi ve Halk türküleri bülbülü Mi Oğraş — Şükrü oğlu Ölmez » | kardeşi İhsan, Beyoğlu “ mescit sokak No: 30 Özkan — Beyoğlu Paf Sakr sokak No: 8 Oses” /

Bu sayıdan diğer sayfalar: