31 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

31 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*Eş-şzu;m'ld_khun 1435 i . Ü — — — — İ'“anlık ilerledi...,, U:h'k'dtn beri, ekseriya, ka- tm., Matbaa odalarında çalış- ı"ı.; B"' Yazı yazarken, müret- lı;' '“"_P çıkarlar... Şikâyetçi *r, bir muharririmize yüksek _._:'Nlerini anlatır..." Yahut, | ta _h'“lhu yumruklıyan he- f bir bedi'yatçı tiyatronun Taty, tekabetiyle asla mahvola- __";'Ö"u ispata uğraşır... Öte & y Setlenir; 'AZI yazan bir arkadaş, M " Yahu! Gellog misakı hangi uuştı? üı-ln“' bu sırada, belki de şu sa- :l'ı Yazmaktayım: ._hnc"“i kız, gözlerinden yaşlar sw,_k: kapıyı açtı... İçeri girdi... kati V8i erkeğin bir hırsız ve bir" 0!'?16:&:1:: anlamıştı...,, '“ıuıîf' !h_çkuı olsa, bu gürültü Teketli irbirine uymıyan sözler, ha da, F’ı Çalışmasına mani olur- İi benim 'çin, bilâkis, bü- İyi bi 'ar, mevzu bulma ve daha Ha *Ma vesilesi oluyor. thxluı bir kelime, rüzgâ- .—:fnun. düşmüş bir tohum ta- bBeyılilin toprağa düşüşü — gibi, hiş_ İN içine giriyor ve orada P"ln fil'zlendiriyor. ü, h:h.kllı. gazete idarehanele- Bibidi h!,ll safhasının mostralığı Ka B_ıırıyı biz de temessül qui bir gün altı aylık saç buk- tiyay den, ertesi gün bir. İngiliz tayj ça tam nutkundan, dahâ er- W:"n_bb imlâ kaidesinden bah- di k imkân ve cesaretini ken- g uyoruz. n D"'“nı önümde, su basmış E- ,::'""l resimleri vardı. Evler, - ':-lleıin. kadar suya gömül- | 'Aziyette ne peri: manza- | E'“diyor!ır. Dü *velâ, bunu, bizim memleket- tinüzl ik iptidailiğ'ne atfederek *necek gibi oldum. — Sonra, kş:"—_ı Fransız gazetelerinde kaç Sük ul"ğuiüm fotoğraflar geldi: 'ehri taşmış... Paris, sular %i“îe.. iiı_Blı hal, yalnız şehirlerde de- n © Dünyanın can alacak istihsal ı'"ıl:lem.::. de ayni hal. Bir yıl, T su * öteki İ Yük bir l;îcr, öteki yıl, bü. B .. h'y.::': üzer'ne, boynumuzu bü- ;iı.—hîf âfetler... diyoruz. tırla, d bire eski Mısırlıları ha- Ru, h:'* Nil'in fazla gelen suyu- “ldı'şx_hııin. soktukları bir İ ten İ “rmek ve eksik geldi- Tere M €r tarlalara boşaltmak — ü- kı'n'h'l akmışlar... den aç ada, odada münakaşa e- xı'ıı"dlı'ırdın biri: Bir gayünlık — ilerledi... —-diye 1 ispata uğraşıyordu. ın.:_:"“ümn gar'pliği ile dü- Biş daha işlettim: “ı'."'inci “insanlığın iler- hi %_.e"'d"lm bal ve istikbali- ! Ii'"!,_ dııy“ altına almasıyle ö! ı""nq" Yazmıştı da, bu söz o- "h_n b bana Pek mülâyim gö- ol.:? ©n bin yıl evvelki Mısırlı . mon...n evvelki ecdat Bi help terinin hal ve istikbali- *, bizim içinde bulun- d"' Yirminci asır cemiye- | D âlâ düşünüyorlar- :x?. ı." bif içtimal servet ve ü nesiller ve nesil- klihlv.. Mazmış. Herif, kendi kı._ x'*ntbclini temin ettikten h.,.. _“"_ diye bir usul çı- Yetmiş yedi göbek oğul Işsizliğin çalışması yüzünden mi oluyor Uluslararası Kadınlar Birliği_ kongresi için gelen murahhasın mühim sözleri Uluslararası Kadınlar Birliği kongresinin, 49 memleket kadın mümessillerinin iştirakiyle, önü - müzdeki Nisanım 18 inde şehri - mizde toplanacağını yazmış, kongre kazırlıklariyle uğraşmak üzere uluslararası kadın birliği bi- rinci ve ikinci başkanlarının İstan- bula geldiklerini yazmıştık. Biri İngiliz, öteki Hollandalı olan her iki başkanla da dün Park | otelinde görüştük. Her ikisi de dünyada, kadmların genel bir ba- kımdan vaziyeti, kadınların iş - sizliğe sebeb olduğu, kadınların evde kalıp ev işlerile mi uğraşma sı lâzımgeldiği, bugünkü ideal kadın ve kongrede görüsülecek meseleler üzerine çok mühim ve aydımlatıcı sözler söylediler. Uluslararası kadınlar birliği birinci Başkanı vs Ingiliz olan Bayan Korbet Eşbi çok uyanık, ince düşünüşlü ve gütmekte ol - dukları davanın inceliklerini çok iyi bellemiş açık konuşuşlu bir feministtir. İkinci başkan ve ayrıca birli - ğin barış komisyonu — başkanı olan Hollandalı Bayan Roza Ma- nus ise, uyanıklık ve çabuk kes - tirmeden yana herhangi okumuş Şeker kaçakcılığı suçlularının muhakemesi Bulgaristandan gelen muhacir- leri kandırarak muvazaa - suretile Türk'yeyye kaçak şeker sokmak- tan suçlu Salâhattin Rifat ve ar- kadaşları hakkındaki dosye seki- zinci ihtisas mahkemesi istintak hâkimliğine verilmişti. Dosyanın tetkiki bitmiş ve kararnamesi ya- zılmıştır. Yakında sekizinci ihti- sas müddei umum'liğine verilerek bal we görenekli kadının bütün er - demlerini kendinde toplamış o - lan bir başka feminist... Uluslarası Kadın Birliği Baş- kanı, birinci sorgum olan “Genel bir bakımdan dünya kadım vazi- yeti,, üzerine şöyle bir cevab ver di: — Almanya ayrı tutulacak o - lursa kadınım vaziyetinde her yer de bir ilerleyiş var. Almanyada bellibaşlı psikolojik bir vaziyet, kadınların hayatında aksi tesir yaptı. Kadınlar, kazandıkları hakkı muvakkat bir zaman için feda ettiler... Diğer taraftan, ka- dınlarla mesai birliğinin ehemmi yeti kestirilen birçok memleket » lerde, kadımlar, terbiyevt, içtima! yaşayışta büyük pay almış bulu - nuyorlar. Hiç bir memleket on - Jarsız yapamaz... “Kadınların eve dönmesi fikri- ne gelince, dileğimiz şudur: Er- keklerin kazancı bir aile geçindi- recek kadar olmalıdır. Bununla beraber, kadını da sanayide veya her hangi meslek yolunda çalış- maya serbest bırakmalıdır. - Biz istiyoruz ki kadınlar hür bir insan olarak, kendi işlerini kendileri seç mek haklarını almış bulunsunlar. Kadınların an'anevi surette evde kalmalarının sebeb ve lüzumunu takdir ediyoruz. Fakat çalışmak- ta da serbest olmalıdırlar. — Bugün bütün dünyadaki iş - sizliğin sebeplerinden biri de ka- dınlardır, deniyor? — İşsizlik, sanayi sahasında ve diğer meslek yollarında, birçok memleketlerde kadınlara da tesir etmiştir. Sanayi işlerinde kadın - Altın kaçakcılığı '“'"'f"“ duruşmalarma başlana- (Gekerei Avram hapse caktır, —— Mekteplerde gösteri- lecek filimler Kültür Bakanlığı tarafından bü tün okullara ve Kültür müdürlük- lerine bir tamim yollanarak okul- larda talebenin seviyesile uygun olmıyan filmlerin gösterilmesi yasak edilmiştir. Çocuklara gösterilmek üzere terbiyevi filmler yaptırılması dü- şünülmektedir. larmın da ekmek parasını sağla- ma bağlamış... Ben ki, — Elim ayağım tutu- yor, çalışma — kabiliyetim var — değil ihtiyarlığımdan, gelecek se- nemden emin değilim... Yirminci asrım kuruluş tarzı, milyonerlerin oğulları şöyle dursun, kendileri. ne bile “oh,, dedirtmiyor: Bir es- ham düşüşü... Bir rak'p... Bir buh- ran... tamamdır! Gel de “insanlık ilerledi...,, de! Arkadaşıma cevap verecek- | tim... Fakat, kulaklarını tıkamış; kim bilir ne okuyor... (Vâ-Nü) mahküm oldu Türkiyeden Yunan'stana altm kaçırmaktan suçlu görülenlerin muhakemeleri dün sekizinci ihti- sasş mahkemesinde bitirilm'ştir. Dünkü duruşmada, suçluların vek'lleri müdafaalarını — yapmış- ar, bundan sonra muhakemenin ; kararı bildirilmiştir. Galatada şekercilik yapan Av- ramın nasıl ve nereden topladığı bilinmiyen 600 altını Yunanistana göndermeğe teşebbüs ettiği kanu- nen sabit görülmüş ve kendisinin | tevkif tarih'nden itibaren sekiz | ay müddetle hapsine, kaçırmağa teşebbüs ettiği altmların Kambiyo müdürlüğünce tespit edilen değe- ri olan 5776 lira para cezası ver- mesine, bundan başka altınların müsaderesine karar verilm'ştir. Altınların Yunanistana kaçırılma- sma vasıta olmaktan suçlu Eğe vapuru ikinci kaptanı Bay Hüsa- mettin ile sarraf Naum, İstemad ve Yorginin suçlu olmadıkları an- laşıldığından bunlar beraet etmiş- lerdir. Okunan bu kararı hâk'm Bay Atıf alâkadarlara kısaca anlat- mış ve bir hafta içinde temy'zi ka bil olduğunu söylemiştir. lar, erkekler kadar iyi teşkilâtlan dırılmış değildir. Kadınların çoğu, bu makinizmanın en zayıfları ol- dukları için, erkeklerden önce işle- rinden çıkarıldılar ve açıkta bıra- kıldılar... Bununla beraber işsiz- Hik meselesi hallolunmadı. Kadın ların işten çıkarılması istihlâkin azalmasına sebep olur... Sonra, erkekler bir şey üzerinde daha yanlış düşünüyorlar: Erkekler, kadınları kendilerine zorlu bir ra kip saymaktadırlar... Erkekler, ka dınların çalışma ücretlerini, ken- dilerinkilere nisbetle daha az yap mışlardır. Erkeklerin ticaret bir » likleri, kadımların -teşkilâtlarma kuvvet verseler, onların da ücret- lerini kendilerininki ile bir yapsa nız, kadınların ucuz fiyata çalış- maları, erkekler için bir tehlike olmaktan çıkar. — Kongrenin Türkiyede ya » pılması için hususi bir sebeb var mı? — Elbette... Türkiye Cümhuri- “etinin ve Ünlü Re'siniz Atatürkün Garpte ve bütün dünyada uyan- dırdığı alâkadır bizi buraya çe - ken.... Türk kadınımnm, Türkiye Cümhuriyet rejimi altında gördü ğü inkişafa tutkunuz.. Arkadaşını öldüren delikanlı mahküm oldu Bir içki âlemi dönüşünde ar - kadaşı Nobarı öldürmekten suç - ha Lutfik adlı genç dün ağırceza mahkemesinde c beş yıl ağır hap se mahküm olmuş, ancak on sekiz yaşını daha bitirmediği gözetile- rek cezası altı yıl hapse indirilmiş- tir. Mahküm, bundan başka, öle- nin varisi olan Sultanaya beş yüz Tira tazminat verecek, otuz sekiz Hira mahkeme masrafını ödiyecek- tir. —— Hâmid günü Her yıl Boğaziçi lisesi — eski Feyziâti — tarafından büyük şai- rimiz Abdülhak Hâmid için ya- pılagelmekte olan ihtifal bu sene de 5 Şubatta yapılacaktı. Fakat| gerek mekteblerde salgın halinde bulunan gribden, ve gerek imtihan| talimatnamesinin değişmesinden ihtifal bir hafta'geri bırakılarak 12 Şubat Salı günü yapılacaktır. Ihtifalde büyük şairin 83 ya- şında yazdığı en yeni eseri olan “Hakan,, piyesi temsil edilecek, ve Hâmid hakkında konferanslar verilecektir. Bu piyesin mevzuu islâmlıktan evvel Türklerin hayatına aiddir. SS . Farmakoloğlar kongresi Türk Farmakoloğlar Birliği ya- rın saat on dörtte Halkevinde se- nelik kongresini yapacaktır. Kon- grenin hayli münakaşalı olıuğıi söyleniyor. Bir lirete bir otomobil Bir Fransız gazetesi yazıyor: “Mareşal Balbo son zamanlar. da bir otomobil sergisini geziyor- du. Teşhir edilen arabalar içinde bir tanesi çok hoşuna gitti. Bu o- tomobili yapan fabrikacı: — Çak beğendinizse bu otomo: bili size hediye edeyim, dedi. Mareşal: — Ben, vaziyetim icabı böyle bir hediye kabul edemem, cevabı- nı verdi. Onun üzerine fabrikacı, zava- hiri kurtarmak üzere arabayı bir liret mukabilinde satacağını Ma- reşala söyledi. Bunun üzerine Mareşal cebleri. ni karıştırdı ve iki liretlik bir kat- me buldu. Fabrikacının da üze- rinde aksi gibi bir liret yoktu ve paranın üstünü veremiyordu. O- nun üzerine Mareşal: — Zararı yok canım, dedi, ild Hirete iki otomobil verin, olsun bit GÜN ee <- Bir ayak parmağı aranıyon —— ——— Güzelleştirme ameliyatlarınmı, her hangi bir sebebten dolayı sa- katlanan veya doğuştan kusurlut olan insanlara yaplıkları hizmet- ler sayısızdır. Fransada bir kaza netlcesinda ayağının küçük parmağı sakatla- mıb kesilen genç ve güzel bir ka. dın, bu kusurunu düzelttirmek i- çin çok büyük Fedakârlıklar yapr mak niyetindedir. Ameliyat kolay ise de, buna lâzım olan ayak par- mağını bulmak güçtür; çünkü bu parmağın canlı bir adamın ayağın- dan alınması lâzımdır. Genç ka- dın, çok para vadetmiş, fakat böy- le bir işe yanaşacak bir kadın ve- ya bir erkeğe raslayamamıştır. Gayri mübadillerin işleri ve Ziraat Bankası Gayri mübadillerin işlerine ba- kacak olan komisyon dün ilk top- lantısını yapmıştır. Komisyon, Cayri mübadiller işlerinin Ziraat Bankasından ko- misyona devredilmesini görüş- müştür. Böylece haftada iki defa top- lanılacaktır, önümüzdeki Cumars» tesi günü ikinci toplantı yapıla. caktır. ç öedirliri Sergi ve panayirlar komitesi Dış sergi ve panayırlara gir- me ulusal komitesi dün toplana- rak son günlerde yapılan sergi ve panayıra iştirakimiz tekliflerini gözden geçirmiştir. —— ölüm Çok eski matbaacılardan “Os- manbey matbaası,, sahibi Bay Saim İlkbasan dün gece ölmüş- tür. Cenazesi yarın saat on buçukta Şişlide Osmanbeyde, Osmanbey sokağında 10 numaralı evinden kaldırılarak Sultanahmed camiin- de namazı kılmdıktan sonra Sule tan Mahmud türbesindeki — aile kabrine gömülecektir, Bay Saim İlkbasan temiz ve na. muslu olarak çalışmış, değerli bir adamdı. Ölümü bir kayıbdır. Ai- lesinin acısına ortak oluruz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: