5 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

5 Nisan 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 NjBAN — 1936 Siyasa Edenin Moskova, Varşova, Prag seyahatleri ve neticeleri Yazan: Raif N. Meto İngiliz kabinesi azasından E - İht den, Sir Con Saymenle — birlikte yaptığı Berlin ziyaretinden sonra, devam ettiği Moskova, Varşova ve Prağ seyahatlerinden bu akşam Londraya dönmüş » İki İgniliz bakanın on günden - beri yaptıkları ziyaretler ve edin - dikleri intibalar, İngiliz hükâüme - tinin ileride siyasasını aydımlat - mağa yarayacağı şüphesizdir. Bu iki bakanın verecekleri — raporlar üzerindedir ki İngiltere 11 Nisan- da İtalyan — ve Fransız devlet adamlarının da iştirak — edeceği Streza konferansındaki siyasasını tayin edecektir İngiliz bakanlarının, — hassaten Edenin ziyaretlerinde konuşulan şeyleri şu suretle toparlayabiliriz: Ruslar kendisine açıkça İngilte- renin harb tehlikesini garbi Avru - padan uzaklaştırmak için şarkta bir Alman müdahalesini kabul ve hattâ teşvik edip etmediğini sor - muşlardır. Bundan maada Rusların Asyada yeni amaçları (hedefleri) olmadı- ğını, bilhassa Hindistanda ve di - ğer İngiliz müstemlekelerinde hiç bir komünist — propağandası yap- madıklarını ve yapmağa da niyet - leri olmadığını ilâve etmişlerdir . Konuşmalarda Aksayı Şark iş- leri de ortaya atılmış, Japonların niyetleri görüşülmüş ve Amerika, Japonya, İngiltere, Rusya arasın - f&bıı; ademi tecavüz ııııfıkı akti kat'iyen kabul etmemiş ve Alman- yadan kuvvetli bir ordu prensibini ileri sürmüştür. Ruslar Polonya, Almanya, Rusya hudutlarının bu- günkü şeklini tekeffül edecek olan Şark misakı üzerinde bilhassa is - rar etmişler ve Polonyayı kandır - masını Edene hararetle tavsiye et - mişlerdir . - İngiltere - Rusya münasebatı ü- zerine Edenin ziyareti çok iyi te - sirler yapmış ve bilhassa İngiltere daha şimdiden bu konuşmalardan pratik bazı neticeler bile almıştır. Bunlar meyanmda Rusların gözlerini Hindistan — yollarından çevirtmek keyfiyeti bu hususta ba- zı vaitlerin alınması, Efganistan, ve Orta Asyada, hattâ Tibette Rus müfuzunun kuvvetlendirilmesi e- hemmiyeti haizdir. İngilterenin ayrıca ileride Asya- l_ı beklenilebilecek bir Japon teh- likesi ve yayılmasına karşı Rusla- ra bazı teklifatta bulunduğu, müşp terek bazı tedbirler tavsiye etmiş ::duiu da çok kuyyetli bir ihtimal- . Görülüyor ki İngiltere — Edeni Moskovaya göndermekle — yalnız bugünkü Avrupayı değil, biraz da hattâ en çok da kendisini düşün - Mmüş ve pratik bazı neticeler - bile elde etmiştir. Bunun en bariz mi - sali bir İngiltere siyasa adamının Yimdiye kadar Rusyada görülme- Mip bir derecede hararetle kabul $ olması, — savaştan evvel ı"“_ı hattâ umumi savaş esnasın - bile çok defalar çarpışan İn - Biliz - Ruş siyasalarının bilhassa Dayada müşterek — bazı tehlike h mında âdeta yaklaşmış ol- mh'_llın karşı elbirliğiyle larıdır. i bile düşünmüş bulunma * (Devamı & üncüde) —m—wq AY Müdürleri kaçakçılıktan iİsas mahke- mesine verildi | Sekizinci ihtisas — mahkemesi müddeiumumiliği Ford'un İstan - bul fabrikasında yapıldığı zanno- hanan büyük bir gümrük resmi ka- çakçılığına el koymuştur, Ford kumpanyasının İstanbul fabrikasmda bir — müdettenberi gümrüğü zarara sokacak - şekilde işler olduğu ve mühim — miktarda gümrük resmi kaçakçılığı yapıldı- ğr nazarı dikkati celbetmiştir . Bu mühim işe el koyan gümrük teftiş heyeti meseleyi tahkik etmiş, güm- rük müfettişlerinden Zeki, — Ford | kumpanyasının gümrükte yıımiıı işleri ve fabrikanm —muamelâtını | tetkik etmiştir. Ayrıca Gümrük ve — İnhisarlar müsteşarı Adil Okuldaş da İstan- bula gelmiş ve bu resim kaçakçı - lığını o da gözden — geçirmiştir. Bütün bu tetkikler — neticesinde Gümrükler Bakanlığı Ford fabri - kasının bu işlerle alâkadar gördü . ğü kimseleri gümrük sekizinci ih - tisas mahkemesi müddeiumumili- ğine vermiştir. Bu şahıslar Z. Malazi, Utrey, Artur Vüster, Güstav — Fredrik, Efdal, İzzet, İbrahim Etemdir. Müddeiumumilik evrakı tetkik ederek bu kaçakçılık suçluları a- leyhine dava açmış ve — sekizinci ihtisas mahkemesine — vermiştir. | Bir mütehassıs heyeti Zonguldağa gitti Ökonomi Bakanlığı mürakiple - rinden Fahreddinin başkanlığı al - tında bir mütehassıslar heyeti dün sabah Ankaradan şehrimize gel « miş, akşam üzeri Zonguldağa git- miştir. Heyet Zonguldakta bakanlığın lüzüm gösterdiği bazı — tetkikatı yapacaktır. gidecek gençler Yarın Bakırköy fabrikasında toplanacaklar Sümerbankın Nazilli fabrikasın- da çalışmak üzere ecnebi memle- ketlere gönderilecek gençler yarın Bakırköy fabrikasında — toplana- caklardır. > Bu gençler ecnebi memleketler- de kendi ihtisasları dahilinde bas- macılık işlerinde yetiştirilecektir . Bu:ılır çinkograf, pantograf, ince tornacı, maden ve ahşap — üzerine oyma işleri yapanlardan seçilecek- tir. Otuz yaşını geçmemiş olma - ları şart konulan bu — gençler en geç yarıma kadar Bakırköy bez" fabrikasına müracaat edecekler - dir. Nazilli fabrikasında utta başılık | ve usta başı muavinliği yapacak | olan bu gençlerin ekserisi Sovyet Rusyada staj görecekler ve altı aya kadar döneceklerdir. hei Valinin otomobilin- den battaniye çalınmamış Vali ve Belediye Reisi Üstün - dağın vilâyet önünde duran oto - mobilinden bir battaniye çalındı - ğinı — yazmıştık. Öğrendiğimize göre şoför evvelâ böyle bir hırsız lık yapıldığı zanniyle polise mü - racaat etmişse de sonra battaniye yi evde unuttuğu anlaşılmıştır. ü üeree Diyarbekir hattını yapan grup Diyarıbekir - Fevzi paşa şimen- difer hattınım iİnşaatını — üzerine almış olan İsveç - Danimarka gru- bunun işi bitmeğe başladığından tasfiye muamelesine başlanmıştır. Grub, bu sefer İranda yeni bir şimendifer yapmağı taahhüt et - miştir. ; y . Belediye Sebze Hn!inden 300 bin lira kazanacak Vali ve Belediye Reisi Muhid - din Üstündağın teşebbüsü üzerine keresteciler halinin — müteahhidi, hali 15 Mayısta belediyeye teslim etmeği teahhüt etmiştir. Keresteciler halinin şimdi yapıl- makta olan zemin asfalt kısmı bit. mek üzeredir. Halin deniz kena - rınayumurtacılar için de iki dai- re yapılmaktadır. Belediye, mevcud ihtiyacı karşı- İayamıyacağını nazarı dikkate a - larak hali genişletmeğe karar ve-- miş, halin eski sebze hali tarafına gelen büyük duvar yıkılacak - ve hal bu tarafa doğru genişliyocek - tir, Buraya yapılacak kısım, halin diğer tarafındaki dıl'ının ayni ©- lacaktır. Şimdiye kadar muvak - kat olan keresteciler halinin İstan- bul şehri için daimi bir hal olma - sına karar verilmiştir. Diğer taraftan halin Meyvahoş tarafına gelen büyük duvarın di - bine her biri yüzer metre murab - bar 14 büyük mağaza yapılacak - tır. Bu dükkânlar kavun, kar - puz ve limon, portakal kabzımal - larına tahsis edilecektir. Beledi - yenin hakiki ihtiyaçları nazarı dik- kate alarak aldığı bu tedbirler a- lâkadarları çok memnun etmiştir. Şimdilik, bu kısımlar inşa edi - linceye kadar yoğurt ve hariçten gelen kesilmiş kuzularla icab eder- se patates satışı hale alımmıyacak- tır. Belediyece yapılan bir hesaba göre halde her türlü fenni ve sıhht tedbirler alındıktan sonra senelik gelir 250 - 300 bin lira kadar ola- caktır. tiğükldi Simitçi fırınları Belediye simitçi fırınlarına da hamur yoğurma makinesi konul - masına karar vermiştir. ! ŞEHRİN DERDLERİ ş Aksaraylılarla bir hasbühal Istanbulda her semtin, her mâhallenin bir şikâyeti, bu mahallelerde oturanların muhtelif temennileri var. dır. Biz bunları tesbit etmek ve her gün buruya yazarak alâkadarların gözleri önüne koymak istedik. Bir muhar- rimiz münhasıran bu işle uğraşacak ve her gün ayrı bir semte giderek orada oturanların dileklerini tesbit ede- cektir. Arkadaşımız dün Aksaraya gitmiş, bakkal Ömer Lüt- fi Halil, saatci Abdurrahim, — manav — Zeki, bir berber ve bir eczacı ile konuşarak bu semtteki halkın te- mennilerini sormuştur. Öğrendikleri şunlardır: Aksaraylıların büyük, pek büyük bir derdi var. Altı yedi seneden beri sürüp giden, bu dert Aksarayın orta yerinde yazın toz, kışın çamur deryası manzarasını alan Sütcü Bostanı denilen arsadır. Bu arsanın ne kadar berbat bir yer olduğunu anlat- mak için Aksaraylıların şu sözlerine göz — gezdirmek kâfidir. ” — Yazın tozdan cüddenin öbür tarafındaki bir audam görünmez. Kışın çamurdan karşıdan karşıya geçmenin tmkânı yoktur.. “Bu hal bu semtteki evlerin, dükkânların kıymetini onda bire indiriyor. Yazın en bunaltıcı havalarda bile bir pencere açmak kabil değildir.,, “Halk bütün pisliklerini, çöplerini buraya atıyor. Ka- kudan nefes almak mümkün değil...., Hakikaten Aksaraylıların hakkı var. Ufak bir rüzgür derhal tozları havaya kaldırıyor. Şüphe yok ki bu hâdise halkın sıhhati için çok zararlı bir şeydir. Belediye her şeyden evvel, Aksaraylıları bu dertten kurtarmağa çalış- malıdır. Cadde açılacaksa biran evvel açılmalı, parke döşenmeli ve halkm sıhhati korunmalıdır. Caddenin açılmaması bir taraftan diğer bir tehlike daha doğuruyor. Bu tehlike kazalardır. Bakınız bir Ak- | saraylı ne diyor: “— Burada on metre genişlikte, virajlı bir caddeden Fedikule — Sirkeci, Topkapı — Sirkeci, Aksaray— Orta köy tramvayları. Bakırköy — Sirkeci, Hocapaşa— Sir. keci, Yeşilköy hava otobüsleri, Beyazıt tarafından Top- kapı Yedikuleye giden bütün nakil vasıtaları geçer. Bu- nun neticesinde bir kazanın olmadığı gün hemen hemen yoktur. Bir çok defalar burada tramvaylar yoldan çıktı. Otomobiller parçalandı, arabalar devrildi. Adamlar ezil. di, Herhangi bir nakil vasıtasının altında kalmadan cad. deyi geçmek büyük bir meharet, daha doğrusu talihtir. Bu feci hâdişelerin önünü almak için de derhal yarım açılmış olan cadde tamamlanmalıdır. Bu suretle nakli- yat iki yola ayrılınca kazalar kendiliğinden — ortadan kalkacaktır. Sonra Aksaraylıların büyük bir ihtiyacı da bir Park. tır, Sultanahmedde, Çarşambada, Fatihte park olsun da burarla neden olmasın? Halk hava almak için tozlara bata çıka bastanlara caddelere dökülüyor. Hava alayım derken toz yutuyor.,, Aksaraylıların yerden göğe kadar hakları yardır. Şeh- rin sıhhati, halkın selâmeti namına biran evvel — cadde açılmalı, ve halkın temiz hava alabileceği bir park ya- pılmalıdır. Burada arsalar bol — olduğundan böyle bir park yapmak da pek mümkündür. Böyle bir park Ata- türk caddesinin de itibarını arttıracaktır, Bir casus şebekesi yakalandı Pariste yıllardanberi görülme miş olan büyüklükte bir casus şebekesinin muhakemesi başla - mıştır. Çok güzel iki kadınla, ga- yet yakışıklı bir tayyareci bu ev- rensel teşkilâtın erkânı harbiye şefleri olarak ittiham edilmektedir Bu üç kişi en fazla para verene satılmak üzere bir çok esrarı top- lamış olmaktan suçludurlar, Casuslar Mösyö ve Madam Ro- bert Switz adlı iki Amerikalı ka- rı koca ve Nevyorkun iş adamla- rından birinin boşanmış karısı Madam Lidya Stahl'dır. Otuz iki yaşında olan Misis Margaret Tilley Switz harikulâde güzel bir kadındır. Tevkifhaneden adliye sarayındaki istintak hâkimine gö- türülüp getirilirken kadının gü « zelliğini görmek için Adliye sa - rayının koridorlarile bütün so - kaklar ahali ile dolmaktadır. Şebekenin azası çok kalabalık- tır, Bir kısmı son günlerde Fin- landiyada casusluktan yakayı ela vermiştir. Pariste tevkif edilen « ler yirmi ikidir. Polisin meyda - na çıkardığı isimlere göre Avru- pa, Asya ve Amerikaya yayılmış olan şebekenin azası altmış kişi- yi tecavüz etmektedir. Vakitsiz yapılan bir tevkif bu dünya teşkilâtınım başkanı olan Raşevski adlı esrarengiz adamın sırra kadem basmasımı intaç et « miştir. Raşevski kendisi için kesilen tevkif müzekkeresinin imzasın - dan yirmi dört saat evvel Fran- sadan kaçıp gitmiştir; şimdi her tarafta harıl harıl aranmaktadır. İnfilâk maddelerinin gizli düs- turları, zehirli gazlar, harp za - manında Fransız fabrikalarınım se. ferberlik plânları, Fransız erkâ.- nr harbiye akadamesinin gizli konferansları, bu şebekenin el - de etmiş olduğu vesaik arasında- dır. " İngilterenin Entelicens servi- sinin raporlarına nazaran Alman: ya hesabıma çalışmıştır. Casus, asıl vesaikin resimlerini çıkara - rak bunları filme almıştır, Polis. teki kayıtlara göre şebekeye men- sup casusların aldığı vasati ay - lık, 400 liradır. Bu muhakemeye Fransada bü. yük ehemmiyet verilmektedir. Ispanyaya gidecek heyetimiz İspanya ile aramızda yeni bir ti- caret anlaşması yapmak üzere Madride gidecek olan — heyetimiz yarm İstanbula gelecektir. Hey - etin ayni gün hareketi muhtemel - dir. * çmeağamın Portakal stoku Şehrimize artık Dörtyoldan por- takal sevkiyatı durmuştur. Yal . nız Karadeniz sahilinden pekaz portakal gelmektedir. Piyasadaki portakal stoku sekiz bin sandık kadardır. Bustok da ancak şehrin ihtiyaçlarına kâfi ge- lebilecektir. » — Feriköy ve Kurtu- luşta su Feriköy ve Kurtuluş semtlerine dün akşamdan itibaren Terkös su yu fasıla ile verilmeğe başlanmış « tır. Bunun sebebi, su yollarımın to- mizlenmesidir. Temizlenme de - vam ettiği müddetçe su fasrla ile .

Bu sayıdan diğer sayfalar: