14 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

14 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ İnsanlığın kaybettiği büyük âlim o | Kolera aşısının köşifi öldü Kolera ve tifüs aşısının kâşifi Kollenin öldüğünü, odün, telgraf haberi olarak, bildirmiştik. İnsan- liğa bu derece büyük faydası olan âlimi ve hizmetlerini okuyucuları- mıza iyi tanıtmak © için Operatör doktor Kâzım İsmailin gazetemiz için yazdığı aşağıki takdim ediyoruz: Bakteriyolog Kolle modern bak- teriyolojiyi kuranlardan biridir. Vasserman ile müşterek yazdığı külliyatı bugün klâsik, mükem ;; mel bir eserdir. Mikrobu 1883 de Koch tarafın. dan keşfedilen kolera, sari ve is - tilâi bir hastalıktır. Mikrop bar - sakta yerleşir, kana (geçmez ve insandan insana eller, kullanılan; eşya ve saire ile geçer. Büyük ii isi tilâlarda kolerayı yayan, mikrop-| la bulaşmış sulardır. Tarihte pek meşhur kolera is - tilâları vardır. Bilhassa harp za - manında, kan koruma vasıtaları - nın pek iyi tatbik edilemediği muhaceret zamanlarında, temas dolayısile mahallelerde, şehirlerde hattâ arazi kıtalarında yayılan ko- leralar görülmüştür. Kolerayi bulaştıran maddelerle temastan Otevakki © ve bilhassa Yenecek, içilecek, şeyler üzerinde! ciddi tedbirler almak suretile ko- lera almamaya dikkat etmek müm- künse de bilhassa istilâ zamanla: | tenda insanları (o koleraya karsı! Suaf kılmak için aşr tatbiki bit - sabi daha ciddi bir usuldür. | Haff- İ Büğün elimizde Ferran bine, Kolle'nin çalısmaları neti Srimler tüm ser aaiarge see ili İN at hararet müvacehesinde öldü - rülmüş kolera © vibriyonlarından ibaret bir aşı vardır. Bu aşıdan €vvelâ bir santimetre mik'abı şı- ringa edilir ki, içinde dört milya> kolera vibriyonu vardır. Bir hafta, ra iki misli bir şırmga daha i Tar öldürülmüş tifo mikroplarını makalesini | | kazanıldığını görmüşlerdir. ve tifo yapılır, bu suretle insan bir sene için kolera almaz. Tifoya karşı (omuafiyet ise, 1888 de (Widal ve Chantemene! tarafından tecrübe edilmiş, bun -| şırımga etmek suretile (o öldürücü miktarda mikroba karşı muafiyet İşte bu prensip Erlich mektebi- nin kuvvetli muakkipleri olan! Kolle ve Wassermann tarafından! klâsik hale getirilmiştir. Kolle tifo aşısının o doğrudan doğruya kâşifi değilse de meto- du bir çok tecrübelerle tatbik sa - hasıma geçirenlerdendir. Tifo da barsak yolundan teza - hür eden ve fakat kana mikrobu karışan bir entani hastalıktır. Hastaların ifrazları, etrafı, bilhassa (o suları (o bulaştırınca salim insanlara ağız yolundan gi- riyor ve şehirlerde, ordularda isti- lâlar yapıyor. Mikrobu (Eberth tarafından keşfedilmiş bir basil - ingiliz antrenörü dir. Tifonun muhtelif şekilleri ol - duğu için bazıları (o üç nevi aşı 4 nın karışık olarak (o yapılmasını! tavsiye etmişlerdir. Tifoya karşı| elimizde bulunan aşı, ya ısıtılmış veya eterle takim edilmiş cinsle - ridir. Kolle daha bir çok sahalardaki! uzun tecrübe ve tetkiklerile bu - gün bir çok hastalıkların kat'i tevakki ve tedavi yolu (olan aşı ve serom gibi en müessir bir teda- vi bahsini yapanların arasında yer almıştır. İstilâları, ölümü tahdit etmek suyetire insanlığın Bakikateri; sa mimi olarak hürmet ve minnetini çeken Pasteur, Koch, Raux, Wi. dol, Wassermann, Erlich, Eberth..! gibi büyük isimlerin arasında muhakkak ki bir de Kolle ( var- dır. Dr. K.1. #ketlerde, meselâ İngilterede, şehirlerdeki âbideleri arasırı > üzerlerinde biriken tozu, toprağı temizlerler. Meselâ işte yukar. Mes; elerim » Taksimdeki esimde Londrada bulunan dük 45 Velington heykelinin Kralın jü- iinasebetiyle nasıl temizlendiğini görüyorsunuz.. Darısı bizim &bi- izin başıma diyelim! Çünkü bizde maalesef böyle birşey yapıldığı Cümhuriyet âbidesi, zannediyoruz ki, yapıldığı ta- Tihten beri böyle bir, temizlik görmemiğtir. - İ hatları etrafında mühüm beyanatta HAKEK — Akşam Postası Fenerbahçenin (Baştarafı 1 ncide) Mehmed Reşad, müessislerden Tevfik, oyunculardan (Ali Rıza, | Namık, idaresi C.C Kemal ve milli takımım İngiliz antrenörü Mister | Siley de bulunuyordu. Tren durur durmaz İngiliz ant- renörün kim olduğunu anlamakta güçlük çekilmedi. Kırmızı ve güler yüzlü bir İngiliz pencereden bakı- yordu. Vagondan aşağı inince, karşılamıya gelenler, karşılarm - da, kahve rengi bir spor elbisesi giymiş 90 - 100 kiloluk uzun boylu tam mânasiyle iriyarı, yürürken sol ayağını biraz içeri basan, ve sağa sola hafif yalpalar yaparak yürüyen kolları kabarık ve yüzü damia gülen 40 - 41 yaşlarında bir İngiliz buldular, Tam bir sporcu tipine sahib bu- lunan Mister Ceyms Elyot, herke » sin ayrı ayrı elini sıktıktan sonra kendisine sorulan suallere kısaca $u cevabı verdi: “Tothem Hotspur takımında 10 sene oynadım.. Ekseriyetle santr - for, sağ iç mevkilerinde yer aldım. | Fakat hemen kaleciden başka her yerde oynadım diyebilirim.. İkinci takımım, Brentporttur ki | 4 Yunan Apollon takımı yarın geliyor Atina-Pire ikincisi olan Yunan takımı oldukça kuvvetlidir Şehrimizde iki maç yapacak o o lan Yunan Apollon takımı yarın | öğleden sonra Romanya bandı - ralı (Recel Karol) vapurile geli - yor. İki idarecile beraber takım! 17 kişiden mürekkeptir. Apollon Etnikos ile yaptığı fi nal maçında | — | berabere kal mış ve ikinciliğe düşmüştür, Et nikos beraberlik golünü son da kikalarda atmıştır. Buna muvaffak olmasaydı, A- pollon Atina — Pire şampiyonu! olarak İstanbula gelecekti. Bu şe burada da üç sene oynadım. 2 sene Valansia (İspanyada), 3 sene İsveçte, Gay'da Guatamla (merkezi Amerikada )antrenörlük ettim.. Şimdi buradayım.. ,, Fenerbahçenin büyük feda - kârliklarla getirdiği bu yeni ant - renörden azami istifade etmesini temenni | temenni ederiz. ! kilde Etnikos birinci, ikinci, Panatinaikos üçüncü, O. limpiyakos dördüncü, Enosis be- | şinci ve Gudi altıncı olmuşlar dır. Apollon takımı, ağlebi ihtimal, aşağıdaki şekilde sahaya çıkacak- tır: Apollon Fronimidis Vuvudakis Gasparis Vuvudakis OKasimatis o Sigas Hacısavas, P. Dimitriu Rusos Prokopiu Pananos, Deliyanis Bunlarm içinde Sofyada yapı. lacak Balkan birinciliklerine Yu. nan milli takımında kaleci Froni- midis, sağ açık Hacısavas, sol mu- Hacıvasilis avin Sigas, muavin Vuvudakis ve merkez muavin Kasimakis bulu nacaklardır. Takım oyuncuları İstanbul spor cularma yabancı değildir. Recep Peker yeni parti proğramını anlatıyor: Mümmmefeili ailüni V kurultayı Ki vi Arıkanın Başkanlığnmda toplan - dı. Celse açılır o açılmaz, başkan program müzakeresine geçileceği- ni bildirdi ve encümen mazbatası okundu. Bundan sonra parti genel kâtibi Receb Peker proğramın ana bulndu. .Receb Peker ezcümle şunları söyledi: “— Yeni proğramın göze çarpan başlıca farikası yeni Türkiyede za- etn baştanberi devletle bir ve be - raber çalışan Cümhuriyet (Halk partisinin varlığı, devlet varlığı ile biribirlerine daha sıkı bir suret- te yaklaşıyor. Esasta partinin ana vasıfları 0- lan Cümhuriyetçilik, © ulusçuluk, devrimcilik, o devletçilik, lâiklik yeni proğram onaylandıktan sonra yeni Türkiye devletinin de vasıf - larrhalini alıyor. Coğrafya bakımından Türkiye dünya içinde öyle bir vaziyettedir ki şimalden, cenuptan, doğudan, batıdan her taraftan, her çeşit rüz- gârlar bizim üzerimizden geçer .. Yurdumuz için coğrafi bakımdan, bu her cereyana maruz kalış hali, fikir, politika propağandaları ba- kımından da aynidir. e Anarşist, Faşist, hilâfetçilik ve beynelmi - lelcilik propağandaları buna ben - zer bir çok propağandalar hep üs- tümüzden geçer.. Bütün bunlar karşısında Türkiye ancak sıkı bir ulusçuluk imanına sarılmış olma- hdir ki; biri ötekini besliyen ze - hirli cereyanlara karşı kendini ko- ruyabilsin.. Bu cereyanların karşısında Tür- İ kiye halkını korumak için simdiye kadar partinin ana vasıflarmdan biri olarak sayılan ulusçuluk kili - di ile Türkiyenin kapısmı sımsıkı kapamak için bu vasıf da devlete malolacaktır. Patron ve işçi meselesi Recep Peker, bu mevzu etrafın- da şu ehemmiyetli sözleri söyle - miştir: '— İşçilerin o çokluğu ve parti kuvvetine dayanan kuvvetle ulu - sal çalışmanın ahengini bozacak zorlu hareketlerine ve öte taraftan sermaye sahiplerinin, büyük iş sa- hiplerinin para ve varlık gücüne | işçilerinin haklarını | dayanarak çiğnemesine yol bırakmıyoruz .. Binaenaleyh sınıf kavgası, tahak- küm, imtiyaz zihniyetlerini kökün- den silen bir zihniyet, omemleket tin zihniyetini tamamlayacaktır. Devletçilik ve liberallik Biz devletçiyiz, hükümetçe de partice de devletçiyi.. Buna karşı olanlar - liberallik de serbest ol - sun- diyorlar. Arkadaşlar bunun ne demek olduğunu, davanın e - bhemmiyet ve değerini hepiniz an- larsınız.. — * Liberal sistem demek bugün bu ulusun varlığında gözlerimizi ka- maştıran, en büyük muvaffakıyet yollarını kapamak demektir. Bir devletin tam mânasiyle müstakil sayılması için sınırlarının düşman silâhlarmdan ve ordusundan mah- fuz olması kâfi değildir. Ayni zamanda milli pazarları ecnebi malların ( istilâsmdan da mahfuz kalmak lâzımdır. Bugün rahat yaşıyoruz, © yurd £ kurtulmuştur, derken iç pazar ec - nebi ürümünün istilâsı o altmda mahvolmaya mahküm oldukça ya- rınımız için en derin yoksulluk ve felâketlerin varlığımızı sarsacağı - na şüphe etmemelidir. Şu halde, devletçilik de bir par- ti vasfı olarak kalmamalı, devletin vasıfları arasında yerini almalıdır. Bunu bir söz değil, içinde bulun - duğumuz devrin bir hayat mesele- si olarak kaydetmeliyiz.. Ialyan - Fransız hava anlaşması Roma, 14 (A.A.) — İtalyan ve Fransız havacılığı arasında tek - p'k iş birliğine, dünkü (gün iki i sm'eketin mühendisleri arasın da açılan müzakerelerle başlamış tır. Bu münasebetler, ezcümle, ya- pılmakta olan ocaklar hakkında birbirlerine omalümat verecek - lerdir. Roma, 14, (A.A.) — Bay Mus. solini ve general Dönen, bir hava andlaşması imza etmişlerdir. Bu andlaşma, düşünülen, ya hut yapılması kararlaştırılan ba va hatlarınm türlü (noktalarına ve hava istasyonlarında yapılaca! bazı kolaylıklara aittir. Yeni andlaşma, Torino Fran sız - İtalyan hava mukavelesinin yerine geçecektir. Bay Valle ve general Dönen, Londra ve Stresa konferanlarn da konuşulan hava (projelerinin tatbik şekilleri hakkında görüş - müşlerdir. e ea SA reg ray Ere es Ere Şişli Etfal hastanesinde Göz mütahassısı doktor : ; Rıfat Ahmed Gözberk * ğ C. Halk Fırkası sırasında kiz 1i- 8 sesi karşısında 932 numarada. Mun-â yene saatleri suat 15 ten 18 e kadı jr a gre

Bu sayıdan diğer sayfalar: