29 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

29 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 MAYIS — 1935 TUWRKİIİYE ZIRAAT BANKASI sP — Sizi kurtardığı gece mi?. — Eyet, müthiş bir tehlikeden. Bunu da babam size anlatır. — Manfred kaç yaşmdadır. — Yirmi, yirmi iki. — Şimdi en mühim bir suali daha soracağım. Bu delikanlının annesi | Babası var mı?,.. Buna dair bir şey biliyor musunuz?, — Hayır Madam.. Manfrede ait hiç bir gey bilmiyorum., Bildiğim bir şey varsa o da son derece cesur oldu- ğudur. Beatris Şövalyeyi çağırarak Ji- yetle konuştuklarımı anlattı. Ragastan da sabahleyin Kralla o- Tan konusmalarını ve şimdi polis mü- dürünün evine gideceğini nakletti. Nihayet Jiyetin konakta oturma- ! tına karar verildi. Bunun — üzerine | Prenses genç kızı kendisine ayrılan odaya götürdü. | Ragastana gelince, saat ikiye doğ- ru atına binerek ve yanına İspada Kapyayı alarak polis müdürünün ko- Nağının bulunduğu Sen — Antuvan Bastili sokağı yolunu tuttu. Ragastan konağın avlasunda at- tan inip te ismini söyleyince pek bü- | yük bir hürmetle karşılandı. Ve doğ- Tuca Kont dö Monklar'ın odasına gö- | türüldü. Şöyalye, bu hüzünlü yere girince vücudunda bir soğukluk hissetti, ve: — Burası Bastilin intizar salonu diye mırıldandı. Polis müdürü, kimseye yapmadığı halde onu karşılamağa koşmuştu. Ragastanın ilk anda kapıldığı fena tesiri anlıyarak : —Mösyö 1ö Şövalye, bu evde hüküm Büren matemi hoş görünüz.. Etrafı-| Mrzı saran duvarlar yüzlerimizde gö- Tünen elemin aksidirler, dedi. BiRik TiREN RAHAT-EDER OR POSTASI | Memleketimizde ve ecneb memleketlerinde bütün spor ve gençlik hareketlerini ve sporcu gençliğe verilmesi lâzım gelen yeni şekiller hakkındaki yazıları muntazaman takip etmek iste- yenler münhasıran SPOR POSTASIm okumalıdırlar Her yerde fiatı 5 kuruştur. mutlak okuyunuz. n ABER — Akşam Postası KAŞE NEOKALMINA Grip - Nevralji - Baş ve Diş ağrıları -Artritizm - Romatizma | Bir saat satın almadan evvel Bütün dünyada meşhur R E V U E »Saatlerinin Yeni kolleksiyonunu göstermesini saatçinizden isteyiniz. Bahcekapt Taşhan No.19 2“rrmNEdO Umumi deposu İstanbul, DEEETAM gi Dot M ggT aygygeepaNN y gayarak yt ygaye ça SAN Kü gayeaATA Mi Büyük Tayyare Piyangosu Binlerce kişinin yüzünü güldürdü 2.ci keşide 11- Haziran -1935 tedir. Büyük Ikramiye : 30.000 Liradır Ayrıca: 15.000, 12.000, 10.000 liralık ikramiye- lerle( 20.000 ) liralık lıbir mükâfat vardır... ——— — MMMıW Kanzuk eczanesi ıüslnhnnılındın: KREM BALSAMİIİN (BALSMİN KREMİ), güzellik sıre rını terkibinde saklıyan ciddi ve şaya. nı itimat elli senelik bir güzellik kre- midir. Bir defa (KREM BALSAMIN) kullanan başka krem kullanmaz, Itrı- yat mağazalarıyle büyük eczantlerde bulunur. BEDAVA NüMUNE İstanbül posta kutusu 223 adresine H. T. rumurzile 6 kuruşluk posta pulu gönderiniz. Adresinize meccani bir Hususi dersler Fransızça ve İtalyanca dersleri büyüklere seri ve pratik metotla öğretilir. Çocuklar için ayrı usul takib edilir. İkmal imtihanlarıma hazırlanılır. No. 2092 posta kutusu DOKTOR Kemal özsan Ürolog — Operatör Bevliye Mütehassısı | Kraköy — Ekselsiyor — mağazası yanında. Her gün öğleden sonra 2 .-den 8 - € kadar., — Tel: 41235 184 — RAGASTANIN OĞLU — — Muhterem Kont!. Bu sizin pek büyük yeis içinde bulunduğunu- za delâlet eder, değil mi?.. — Evet Mösyö,, Fakat ricu ederim şu koltuğa oturunuz da Parise gel- menize sebep olan meseleye dair ko- nuşalım. Polis müdürünün bir insan olmağa hakkı yoktur. Ragastan ikinci defa olarak - tit. vedi. Monklar bu sözleri öyle soğuk bir şive ile söylemişti ki bunlarda toplu bulunan hakikat tamamen meydana çıkıyordu... Bu bir insan değil bir idam makinesiydi , Ragastan otururken: —Müösyö lö Şövalye! Kral emrinize ftabi olmaklığımı emir buyurdu. 0- nun için vermiş olduğunuz kararı söylemenizi bekliyorum. — Kararımı verdim.. Bu Argo Kra- | İt ile temas etmekten nefret ediyo- rum. — Triko ile mi?.. — Evet Triko ile!.. Kendi ârkadaş- larına ihanet eden bu rezil ile.. — Bunu Kralın hizmeti için yapı- yor! — Olabilir Kont! Fakat biliyorsu- nuz ki ben uzaktan geliyorum, yirmi seneden beri Paristen ayrı yaşıyo- rum. Ben tabil sizin gibi düşünemem. Serseriler reisi Triko ile tanışıklığım da yok.. Yalnız şunu bilirim ki serse- rilerin reisi olmakla beraber serseri- lere ihanet eden bu Triko rezil, na- mussuz bir adamdır. Monklar: — Bunu geçelim! demek - isteyor- muş gibi bir harekette bulundu. — Bu Triko habisi son derece nef- retimi uyandırıyor. Fakat ne kadar nefret, ne kadar hiddet edersem ede- , na yazınız. (4340) | nümune gönderilir. — RAGASTANIN OĞLU - 181 buna fenalık edersem, bana çucuğu- mu getireceklerini , vadettiler. Ma- dam.. Benim de bir kızım var.. Acaba nerdedir?.. İşte bunu ben de bilmiyo- rum. Kimbilir.. Belki de ölmüştür. Marjantin başını iki elinin arasına sakladı.. ve: — Evet öldü.. Öldü, dedi! Beatris: » — Zavallı talihsiz! diye düşündü. Bir saniye kadar - tereddüt rlll.; Deli “öldü,, düşüncesinin verdiği elemler içinde kendinden geçmiş bir halde olduğundan Prenses İspada Kapyaya işaret ederek Jiyeti çekip | götürdü. | Ispada Kapya masanın üstüne bir| kese altın bırakıp merdivenden inerek | Beatrise yetişti. Arabacının yerine o- turup hayvanları kırbaçladı.. Arada süratle uzaklaşarak konağın yolunu tuttu. .. * » Beatrisin arabası Frank Arşer so- kağını terkederken bir köşede bir ka-| dınla bir erkek arabanın arkasından | dik dik baktılar. Kadın demin Beatrisle tuhaf bir şekilde konuşan Jipsi Anaydı. Erkeksşe Napolili Tit'ten değildi. Araba gözden kaybolunca Napo- Nli sordu: — Söylediğiniz sözün tamamen ha- kikat olduğuna emin misiniz? Jipsi Ana omuzlarmı silkti: — Git oğlum git!.. Zannettiğim gibi zeki bir çocuksan sana verdiğim ma- Tümattan istifade edersin! Sonrta Tit'e müthiş bir bakış fırla- farak yavaş yavaş devam etti: — Bazı kimseler, sana — söylediğim şeyi öğrenmek için etek dolusu altın verirlera başkası — Meselâ kim?.. — Ne bileyim... Meselâ polis müdü- Ti — Jipsi Ana, bana ondan niçin bah- sediyorsunuz.. Ben onu tanımıyorum, *< Ben sana: Polis müdürünü tanı- yorsun! diyor muyum?.. — Böyle bir adamın yamına yak.- laşmak benim gibisinin haddi mi? — Bu açık bir şey.. Polis müdürünü bir misal olarak söyledim.. Fakat ben eminim ki o da kendisine; Manfredin annesi Parise gelerek oğlunu arıyor! diyen adama çok para vereceklerden- dir. — Aldanmadığınıza emin misiniz?. — Ben Prensesin annesi Kontes Al. | mayı gördüm. Kont Almayı tanırım, Prensesle kocasının yanında bir. haf. tadan fazla bulundum. O sıralarda çocukları kaçırılmıştı.. — Jipsi Ana.. Galiba bu işe dair çok bildikleriniz var.. — Sana söylediklerimden fazla bir şey bilmiyorum. Nasıl ki sen de Pari- sin polis müdürü hakkında fazla bir şey bilmezsin.. — Yetişir Jipsi Anal. Düşünece- gim.. Mesele mühimdir. Jipsi Ana ağır ağır uzaklastı. Sokağın Haşarat Yatağına saptığı köşesinde gözden kaybolmak üzerey- ken başını çevirdi. Ve Tit'in sokağın öte başına doğru koştuğunu gördü. Gülümsiyerek: — Bir saat sonra polis müdürü işi tamamiyle anlryacaktır! dedi. .. * Arabada Jiyet Prensesin - ellerin! tutarak: — Madam.. Size nasıl teşekkür ede-

Bu sayıdan diğer sayfalar: