11 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

11 Haziran 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 LN HABER — Akşam Poslası ORMANIN KİZİ Vahşi hayvanlar arasında ve Afrikanın balta görmemiş orman larında geçen aşk ve kahramanlık, heyecan, esrar ve tetkik romanı sa No: 26 gaa Yazan: Rıza Şekib we ei Her g n ÖzZ kelime 24 üncüliste 1 — Refah — Genlik, ÖRNEK: k m davamız sım , halk Goril aslanlı adamın kızı — || ceriziği, AYAY DU Karşeyi kaçırmıştı T aa Eski kitaplarda “susmak, söyle-| mekten yeğdir,, gibi sözleri hatır - larsınız. — Yeğritmek kelimesinin kökü işte bu “yeğ,, dir. ÖRNEKLER: Aslanlı adam yılanla boğuştu -| şına getirememişti.. Şimdiye kadar ğu noktaya vardı. Uzun hayvan| üç goril öldürmüştü.. Fakat neden- hâlâ oradaydı. Upuzun yatıyor -| se bu hayvanlar daima kendisine du. Şimdi, Bora ile Fatoşun uııııl karşı düşmanlık etmekten zevk nasıl parçaladıklarını daha iyi ıö—l duyuyorlardı. rüyordu. Yassı kafası bir yumruk! — pgi; zaman da karısı Merzukayı büyüklüğünü aşkındı. Boynunda! kaçıran bu hayvanlardan biri feci dur, B Mihracenin çalınan elması Türkçe beş i 1 — Kurumu yeğritmek, onu yı-fi kıp yenisini yapmaktan daha zor- /i İ ll HVAZİIRAA.N' —- l!îş — A Sark zekâsi garp - zekâsını nasıl — yendi? , Kralın yirmi beşinci yıl dönümü | — Havadis salonda çabuk yayılm!f münâsebetiyle şarkin bütün tanın - | ve genel (umumi) bir panik pât” | mış adamları Londrada toplanmış- | lak vermiştir. Kabarenin tı. Yabancı Majestikler(haşmetlü- | hemen bütün kapı ve lar) arasınad bugün Pariste bulu - | kapatarak polise haber vermet na Hindistanm Patyala mihracesi | için telefona koşmuştur. de vardı, Bu zat İngilizlerin dev -| — Salonda bulunanlar ınıil'b' let merkezini bir çok defalar ziya - | Şarklılara mahsus temkin ve # ret etmiş, fakat bu defaki kadar | Suk kanlılıkatn yalnız Mihrace li| hiç eğlenmemişti. İşte bunun için - kâtibi bir dakika bile ayrılmani” lardır. Kabare sahibinin bin &” da iki diş yarası vardı. Onu öldü- ren yara bu olacaktı. Yavuz bıçağını — çok aramağa mecbur olmadan buldu. Boğuşma yerinden beş on adım ötede yerde duruyordu. Aldı. Tuzlanan yüzü- nü belindeki maymun — derisine sildi ve boş kınma geçirdi. 'Tam bu sıradaydı.. Uzaktan Şe- Yifin keskin ve ince sesi — duyulu - yordu.. Bu ses devamir bir trampet çalar gibi bitti. Bu, Aslanlı adamın hemen gel - mesine işaretti. Şerifin bu çağrışma aslanları bi- lealışmıştı. Daha sesi ilk işidişte kulak kabartan Fatuş — trampet başlar başlamaz adımlarını açmış- tı. Aslanlı Adam ağaçsız. — sahayı koşarak geçtikten sonra büyük bir ağaca tırmandı.. Ve dallardan dal- lara bir cambaz gibi — atlyarak en kısa bir zamanda kendisini Şeri- fin yanında buldu. Şerif ön ayaklarınm birini kal - ““Afıp'ötekini iüdirerek iri kulakla: Tmı yelpazeleyor, sonra hortumu - | nu havaya kaldırarak ufak gözle - rini kapayıp bağrryordu. Aslanlı adam — daldan Şerifin sırtına atladı ve oradan onun bü - ! şekilde ölümle karşılaşmıştı. | ralarındaki açıklığı ufak bir gay - | retle kapamış bulunuyordu. Fatuş- # | la Şeytan da Şerifin ya peşindeler, İş Bu da mı onu istiyordu? Şimdi de küçücük kızına mı musallat ol- muştu?. Yavuz, Süleymandan hakikati öğrenince hiç bir şaşkınlık hareke- ti göstermedi... — Sen burada kal.. Amcan tim- sahlı çaya gitti. İstersen oraya git. Ben ancak geceye dönerim. — Peki baba. Yavuz ayni — soğuk kanlılığını muhafaza ederek büyük bir çevik- Tikle ağaca tırmandı ve Şerifin ol- dukça uzaklaşan — trampet sesini kovaladı. İşte, en mühim şeyi unutmuştu . ( Karşayı gorilin ne zaman kaçırdı- ğını sormamıştı. Dallardan dalla- ra atlarken kafası bunu halletme- ğe çalışıyordu. Şayet aradan çok | zaman geçmediyse yolda rastlaya- caklar demekti. Yok, epeyce za - man olmuşsa gorilin bulunması ihtimali olan yere kadar uzana - caklar demekti. Şerifin sesi yakmlaşıyordu. A « EİEDAZEDARTLLNER DEZLAN TESESOSERİEZDERENEZ SEZETELETMESEDE ZD MAKAAN İ TERİSSEEEREEEIZIZ yük dişlerini basamak yaparak ye- | yahut da ondan öndeydiler, re indi, Şerifin böyle bir hareketiyle As- lanlr adam birinci defa karşılaşı - yordu. Bir şey anlayamadı.. Etra - fına bakındı. Bir şey göremedi . Şerif hortumunu Aslanlı adamın koluna geçirerek yürüdü ve ve he- men o dakikada hızını arttırdı. Bununla Yavuzu — bir yere gö - türmek istediği anlaşılıyordu. Şerifin ardı arası kesilmiyen tiz bağrışlariyle orman âdeta biribiri- ne girmişti. Bütün — filler, may- munlar hep bu sese koşmuşlardı. Yavuz, fili daha kolaylıkla ta - kib edebilmek için gene ağaçlar - dan birinin dalma tırmanmak ü - zereyken kulağına oğlu Süleyma - nın sesi geldi. Dikkatle baktı... Süleyman ağaçlardan birinin al- tına sinmiş duruyordu.. Rengi at - mıştı,. Bir heyecan geçirdiği açık - ça görülüyordu. Ne olmuştu?. Yavuz hemen oğlunun bulundu- ğu yere koştu. — Onu, sindiği yer- den çıkardı: — Ne oldu Süleymar — Karşa, Karşa!.. — Söyle Karşaya ne oldu? Ne- cede 07. — Goril kaçırdı baba.. Goril ka- çırdı!.. — Goril mi?. — Evet. — Ne tarafa güti?. — Su yana.. Şerif zaten arka - | Finans (maliye) Bakanlığı başka | sından gidiyor. Demek hâlâ Gorilin aklırı ba- Yavuz bu noktayı iyice anlamak ve arkasında olduğunu Şerife an - |!! latmak için tiz sesiyle bağırdı. As- İ lanlı adam bunu yaparken yol al « E mayı da ihmal etmiyordu. Kısa bir zaman sonra birer sü - tuna benziyen kalın ayakları altı - na rastlayan dalları kırarak iki ta- rafa sallana sallana ilerliyor ve kulaklarını açıp kapıyordu. Aslanlı adam Şerife, yaklaş - tığını haber vermek için yeniden bağırdı. Şerif efendisinin — sesine gene koşmasını bırakmıyarak mu- kabele etti. —Aslanlı adam Fa - tuşla Şeytanı Şerifin yanında görmeyince onların ilerlediklerine hükmetti. Ve kendilerinden — bir ses alabilmek ümidiyle bağırdı. Yavuzun sesi, ormanda çınlıyor, dallar ve yapraklar arasından sü - zülerek tâ ilerilere kadar uzanı - yordu. (Devamı var) Ereğli-Filyos treni Ankara, 10 — Ereğli limanını yeniden yapmak ve Ereğli - Filyos trenini de elektrikle işletmek üze - re hükümete teklifte bulunan şir - ket mümessilleri buradan ayrılmış lardır. Bu şirketle paranın — ödenmesi noktası üzerinde uyuşulamamıştır. bir şirketle görüşmektedir. 2 — Yıllardanberi — bizdeki ati cinsiyetini arıtmağa çalışryoruz. $ — İslâh, islâhat —1 — Yeğri-ji tim, 2 — Arıtım. ÖRNEKLER: 1 — Tanzimat Avrupa korku - suyla baş vürülmüş — bir yeğritim hareketi idi; bir devrim değildi. 2 — İslâhr cinsi feres — At cin- sinin yeğtirimi. 4 — Salâh bulmak — Yeğrimek | Salâh — Yeğrim ÖRNEKLER: Dünyada ekonomik durum, he -| nüz hiç bir yeğrim beldeği (alâme-li ti) göstermiyor. 5 — Süâlih — Yarar, elverişli ÖRNEKLER: bulmuyorum. 25 1nci Liste Mütemayil — Eğgin. ÖRNEKLER: 1 — Oğlunuzun olduğunu biliyorum. 2 — Bu fikri kabul etmeğe onu| 2 — Tes'id etmek — Bayramak ÖRNEK: Cümhuriyetin onuncu yıl dönü. münü ne kadar coşkunlukla bay . ramıştık, 3 — Yevmi mahsus — Bayragün ÖRNEK: Bayrak, ancak, Pazar günleri (-. le bayragünlerde çekilir, 4 — Terahlr — Gösteri, göste -İl| Tim. Nümayiş — Gösteriş ÖRNEKLER: 1 — Gazeteciler salgıtımız Al . manyada iken — kendilerine karşı büyük dostluk gösterilerinde ba . lunmuşlar, 2 — Bu, etkin bir hareket ol . maktan fazla bir gösteriştir. 5 — Sebat — Dura ÖRNEK: Durasız adam, zekâsını yok ye. re harcamış olur. NOT: Gazetemize gönderilecek yanı . TT mamanır AM M A n “Gençlik Tılsımı, SEKSÜLİN Eger iktidarsızlıktan şikâyetci iseniz, eger birçok ilaçlar alıpta hiç birinden fayda görmedinizse size son bir TECRÜBE tavsiya edeceğiz. SEKSÜLİN kullanınız Kan: wSınî;*I;—:rı.' ü HOK Ha H KUTUSU 200 Krğ. BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT ECZANESİ SİRKECİ AD aromammmmammaa larda bu kelimelerin Osmanlıca .ij Tarı kullanılmamasını rica ederiz. ı dir ki İngilteredeki — misafirilğini uzattıkça uzatmıştır. Resmt kabuller esnasında Mih - #| race Londranın bütün kuyumcu - Tarımı şaşırtmıştı. Bunların söyle - diklerine bakılırsa, ha biçilemiyecek — kadar değerli tir. | bizim paramızla 360 bin liradır. | — Bundan bir kaç gün evvel Mih - | race kâtibi ile birlikte gece kaba - Mihracenin | ye kendisini dinlemesini rica sarığına taktığı kıymetli taşlar ba- | ten sonra demiştir ki: şeylerdi. Kabullerden — sonra da | nizi rica ederim.. Çünkü kaybolt Mihrace değerli kostümleriyle ge- | elmas, gayet iyi taklid edilmiş b j| zintilere çıkmamağa dikkat etmiş- | taştır. Haşmetlâ Mihrace Hazret” Gündelik elbiseleri bile pek öy- | üstlerinde taşımazlar, Bunun le yabana atılacak — gibi değildir. | polise müracaat etmesek daha iyi Hele bir düşünün: Kravatına tak - | olur. Eğer tesadüfen —bu takli E| tığı iğnenin değeri 60 bin İngiliz | taşı burada bulacak ol 1 — Bu evi bu işe yarar bulmu- ;; : zevk ve neş'e içinde da: S hiç te eğgin bulmadım. meîîî' rfîğm'iâ%!l&âfî"-“l üm ç te eğgin nin kollarıma — atılmıştır. Ancak Bu,dwmd.h*ı zür dilemesine karşı Mihrace şa * dece tebessüm etmekle cevab vE” miştir, Sonrada kâtib ayağa kalkaröf herkesin beş dakika için susmasi” “Bayanlar, baylar! Üzülmemt” leri hakikt elmaslarımı hiç bir vâ mı . dans arasında kâtibi kendisine nin en güzelidir. ve değeri 60:0” kıymettar elmasının yok olduğunu | İngiliz lirasıdır. söyleyince bu neş'e yok olmuş ve | — Böylece Şark akıl ve zekâsı AJ Mihracede şafak atmıştır. rupalıları haptetmiştir. | Alman -İingiliz Ankarada k akacak | konuşmaları | Aakara,10 — Bugün saat o3f |— Muvaffakiyetle di:lı Anhnwdm zi | ilerliyor sular için yapılacak süzgeç ha , Uzun zamandanberi Avrupa -| aa Ruşbekan, bakarlar "“"“,_.v' ve hükümet erkânı bulunmuşt deniz konuşması olarak şimdilik Alman — İngiliz deniz konuş - masını göstermektedirler. İngilizlerle Almanların, deniz kuvvetleri üzerinde anlaşmalerı - ! nı temin için, Londrada her iki | devlet delegeleri müzakere edi -| yordu. l Müzakreler bugüne kadar tam bir uygunluk üzerinde gitmiş ve Japon konuşmalarında — olduğu İçme suları komisyonu reisi b5 yındırlık müsteşarı Halis bir $Öf lev söylemiş, gelecek sene , ranın suya kavuşacağını ve bi dan sonra su sıkıntısı çekilı”/ ğini bildirmiştir. İlk temel taşi İsmet İnönü koymuştur. ai ea N Zaman refikimiZ Birinci yılını bitirip ikinci gibi bi kör düğüme saplanma -| na basan (Zaman) re! mıştır. - İngiliz — Alman deniz konuş- maları bir müddet için tatil edil- miştir. Alman delegeleri memleketle - rine dönmüşlerse de biraz dinlen- dikten sonra tekrar Londraya ge- lip müzakerelere devam edecek - yanı merakla beklenmektedir. | da kötü bir yola saplanmıyaa ilk İstabul İran General konsoloslu- itakılman ve Bokhor Haim Mart 1929 tarihli pasaport başka lerdir. Her iki taraf — delegeleri| Yük bir Fransız firması memnuniyet göstermektedir. Bu - | cu Maddeler İnhisarı nunla beraber, görüşmelerin alt | hükümete müracaat Zayi ve itibardan düşmüş pasaport | ler yapan fabrika kurmağ! ( $ | bi | Meşakhou oğlu Jaco namına aid | bir kimsenin elinde | olan 22906 Umumi ve 661 hususi | lursa kanuni takibat icra İ numaralı ve 26 İsfend 1307 ve 17 | caktır. fikimizi ti rik eder, uzun zaman YIPM dileriz. ... Uyuşturucu mıddeıd fabrikası açll.k istiyor Memleketimizde iş yapan gö & xâ yeden harice ğ ile burada bir uyuşturucu v e (160)

Bu sayıdan diğer sayfalar: