24 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

24 Ekim 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ONY BAŞKASINA N ANLATIN...! 1G) BAYANLARA BÜYÜK MÜJDE : Gamı i Artık bu pazarlık işkencesi yeter. Aldanmak ihtimal 'E$ kalkmıştır, çünkü pazarlık yok, fiyatlar kat'idir! Beyoğlunda İstiklâl caddesinde iş Bankası karşısındak COŞ KUN Manifatura Şirketi tasfiye edilmiştir. Ayni şirkete dahli oan COŞKUN TODORi PLiMiRiDİS Bu dela ayni GOŞKUN MANIFATURA mağazasının sahib ve müdürü olarak bugünden itibaren PAZARLIKSIZ mev similk en son moda ve nuvote ipekli, yünlü ve pamuklu ku maşlari en ucuz ve her keseye uygun kat'i ve son tiyatlarlı arzetmeğe başlamış olduğunu muhterem müşterilerin: müjdeler, Bayanlar, ya Coşkun manifatura mağazasından geçmeli, m) ya modadan vaz geçmeli ... » İlay Hasan Şevki - EMSALSIZ VE giLÂ ASiPiN KENAN işi Baş ve diş ağrıların- OLAN dan ve soğuktan korunmak için TOZU iLE BiLCUMLE MUTBAK EŞYA vE Yanınızda bulun SDEVATINIZI BANYO. durmayı unut- LARINIZI VE SAREYI YORULMAKSIZIN T. MZLEY:B PARLATA| | mayınız LECEĞİNİZi HATIRINIZ- a elime PUDRA ve YAGSIZ KREMİ Dünyada emsalâisdir.. Her yerde arayınız. Paris yazılı etiketlere asla aldanmayınız. KIMYAGER Hüsameddin Umumü idrar tahlili 100 kuruştur. Bilumum tahlilât Eminönü, Emlâk ve Eytam bankaâf karşısında İzzet ıstanbu! Belediyes: ilaniarı Çarşanbada Derviş Ali mahallesinin Kur ağa sokağında kâin Def - terdar İbrahim ef. medresesinin Vilâyet Idarei Hususiyesi namma se - nede bağlanması Vilâyet ve Belediye Riyasetinin 8/6/935 gün ve ya- zılariyle bildirilmiş ise de bu yerin tasarruf kaydı (bulunmadığından hakında senetsiz tasarruf muamelesi yapılacağından bu yer hakkım - da başkaca tasarruf iddia edenler varsa On gün zarfmda vesaiki ta - “arrufiyelerile beraber İstanbul Tapu İdaresine müracaatları ilân olu- TURAN MAMULATIDIR! m DOKTOR pm Kemal özsan Urolog — Operatör Bevliye Mütehassısı Kraköy — Ekselsiyor” “mağaz yanında. Her gün öğleden son 2-den8-ekadar. Tel: 42 nur, (B.) (6706); 2x PARDAYANTLAR tek? Kendisine ne söyliyeceğim diye mırıldandı. Ayağa kalktı. Yüzü değişmiş bir halde kardeşinin Pariste bulunuşunun kendisine verdiği korkuyu dağıtmak i. çin birkaç adım attı, Rasladığı, omasaya bir oyumruk indirdi. — Ah, yalnız olsaydım! Onu bura da korkusuz beklerdim. o Yahut arar bulurdum. Onu tahkir eder, Parise be. ni aramağı mı geldin? işte karşında - yım! ne istiyorsun? diye suratına kar şı haykırırdım. Fakat yalnız değilim. Jan burada. Onu da seviyorum. Fran. suvanım bu kadını burada bulmasın! biribirlerine rastlamalarmı istemem. Ağabeyimin bu kadını hâlâ sevmediği! ne malüm? Ne yapmalı? Jan nereye! saklamalı? Hanri dö Monmoransi bir saat ka - dar gezinerek yavaş yavaş saginleşti. Nihayet dudaklarında bir gürümse - me belirdi. Belki de aradığını bulmuş- tal Çünkü: Evet, orada Jan emniyetle kala. bilir. Bu kadınım o sadakatinden emin gimax çaresini buldum. Şimdi görü - rüz? aye mırıldandı. © Ayı zamanda Jan dö Piyen ile Uw'in mahpus bulunduğu daireye git 8. Kapıya varmea bir kaç saniye ka . dar bekledi ve hiç bir gürültü duy - madığı için, yanında taşıdığı bir ânah, tarla yavaşça kapıyı açtı. Sonra beti benzi sapsarı kesildiği halde kapmn eşiğinde durdu. Yanla kızı karşısındaydılar. Ana kız, biribirlerine sarılarak, yüz Teri bembeyaz (kesilerek ve kalpleri helecin içinde çarparak (büyük bir korku ile Hanriye bakıyorlardı. Damvilin gözüne evvelâ Jan ilişti, Bu kadın hâlâ güzeldi. oTazeliğini, gençliğinin parlaklığını — kaybederek, şimdi yavaş yavaş solmuş ve başka bir güzelliğe bürünmüştü. Bir adım daha atıp kapıyı kapadı ver — Beni tanıdınız mı madam? diye- rek ilerledi. Jan dö Piyen himaye eder gibi kı . zının önüne geçti. Titremiyen bir ses- le: — Nasıl oluyor da bu çocuğun kar. şısına çıkmağa cesaret ediyorsunuz? Onun önünde bana sıkılmadan nasıl söz söylüyorsunuz? dedi. Marşal, sesini değiştiren acı bir a « layla cevap verdi: — Şimdi beni tanıdığınızı anladım. Bundan dolayı kendimi tebrik ederim. Söyledikleri kadar ihtiyarlamadığımı da görüyorum. Bunu söyliyen de her halde unutmadığınızı sandığım Mösyö dö Pardayandı. Luiz, ufak bir çığlık kopararak iki eliyle yüzünü örttü. Analık duyguları coşan Jan cesare. ti son dereceyi bulmuş olduğu halde: — Müsyö, kızımın önünde böyle kö. tü bir hatırayı anmak alçaklıktır sö . zümü dinliyerek buradan defolunuz. Yaşayışımızın rahatını kaçıracak son bir rezalet ve denilikden çekinmedi - niz. Bu gibi edebsizliklerin sizin için âdi işler olduğunu bilirim. Şimdi mah, Pusunuzuz, fakat ne zarar. Şunu iyi biliniz ki kendimi parçalatırım da sizi yanımıza yaşlaştırtmam. Bir hiddet ürpertisi Monmoransiyi PARDAYANLAR 2 şey bilmiyorum. Bildiğim bir şey var. sa o da böyle bir kralm (tebaasma hakiki bir saygı ve fedakârlık duygu - su vermeğe gücü yetmediğidir. — Eğer düşünceniz bu ise uyuşa - bileceğiz. Siz serbest, kuvvetli, cesur ve çeviksiniz. Bu hassalarınızı serseri, likle mahvedeceğinize mukaddes bir vazife uğrunda harcayabilirsiniz. Bir tehlike vardır, Fakat bu tehlike de si- zin için hiçtir. Böyle korkak, merha - metsiz, hasta bir kralın yerine temiz ve yüksek kalpli, cesur, şan ve şerefe düşkün : bunun için etrafındakilere şan ve şeref kazanmak (fırsatlarını hazırlıyan bir kral geçerse buna ne . dersiniz? — Monsenyör, doğrudan doğruya krala ihanet etmemi mi teklif ediyor- sunuz? — Evet! Pardayan başını sellryarak uzun.! ca bir ıslık çaldı. — Bana karşı olan İhanetlerinizin size olan itimadımı ne kadar arttırdı ğını gördünüz ya? Siz yaradılışta in- sanlar pek azdır. Fakat bunlardan bi. risine rastlayınca açıkça konuşmak . tan çok hoşlanırım. — Monsenyör, hen de hayır demi - yorum. Fakat bu hoşlanış insanı dara, Zacıma götürür. — Yoksa korkuyor musunuz? — Korkmak mı? Korkmadığımı bi. lirsiniz Monsenyör. — Üyle Ise size kim engel oluyor? Şunu da söyliyeyim ki sizden doğru - dan doğruya bir iş değil ufak bir va.' sıtalık istiyorum. — Açıkça söyleyiniz Monsenyür. Dü! güncenizi iyice anlatmız. Ne o çareki fazla zeki değilim. l — Dinleyiniz. Bu işe ben dahilim. Ve neticesi neye varırsa varsın sonuna kadar gideceğim. Fakat bazı vakala rın olması mümkün olduğundan bana sadık bir kaç kişiye ihtiyacım var. Fe- lâkete uğradım zaman yalnız başıma, yahut da sadakatlerine güvendiğim kimselerle kendimi lâzimgeldiği gibi müdafaa edemem. Onun için beni ca . nile başiyle koruyacak bir tek kimse « ye ihtiyacım var. Eğer harbe gidersem bu adam yanımda bulunarak beni kı « hıç darbelçrinden muhafaza edecek, eğer esir düşersem ( kurtulmaklığım için çahışacak..Şimdi bu işi yapacak sizden bir başkasma (rastlıyamadım, Hattâ icabnda tarafımdan elçilik bile yapacaksınız. — Şimdi anlamağa (başlıyorum Monsenyör.. Ben, beni hareket etti . ren kuvvetin ne olduğunu bilmiyerek iş güden hir kul olacağım. — Tamamen anladm.. Şimdi işine geliyor mu? — Eğer bana bir fayda temine. derse, başüstüne! — Ne istiyorsunuz? Çekinmeden söyleyiniz. — Hizmetimin karşılığından başka kendim için bir şey istemem. — Bu iş için hizmetimde bulundu . ğunuz müddet (zarfında her ay beş yüz Ekü alacaksınız. — Çoktur. Fakat bu bir aylıktır, ! mükâfat değil! — Kendiniç için bir şey istemediği niz halde kimin için istiyorsunuz? — Oğlum için. — Ya, oğlunuz da mı var? — Bunu size söylememiş (miydim Monsenyör?

Bu sayıdan diğer sayfalar: