9 Kasım 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

9 Kasım 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 SONTEŞRİN —185 e HABER — Aliyam posası. BARBAROSTA il Tefrika numarası : 60 Yazan : (Vâ - Nü) Bütün dünyaya “Kendi milletimin malıdır!, yahut “Mukadder mirasımdır!,, gözile bakmak... 16 ncı asır Türkünün zihniyeti buydu! Başan kısımların hulâsası Hızır ağabeyisi Oruç Reis, Ro. doslu kaptanlardan Kont Karlo; d'Ambro ile Rulaninin malıdır! Müteahhit Sandini oğlu, onu sa- mimiyetle esaretten kurtarmak istiyor. Satın alacak, sonra Hı - #tra satacaktır. Diğer mulavas sit olan Kont Benito d'Ambro İse, amcası Karlopa aksi tapsi - pelerde bulunuyor, Bu satış mu-| cmeleşi, tarih kitaplarında kay * dedildiği şekilde, bir berber dük-| yapalı | kanında aynen şöylece yor.; Rutani, dönen işleri el VW Onun için epeyce» aldatıldı. Oruç da, aleyhinde tertib edi | len tuzaktan bihaber, kendi plâ - Mim tatbika uğraştı. Müteahhide| M tarzda hareket edeceğini öğ Tetrnişti, ; Berber dükkânmdaki iki orta- #A hiç ummadık bir zamanda te“ #Mdüf etmş gibi yapan Sentini oğ-) selâmlaşıp sabahlaştıktan ve *reden tepeden konuştuktan son-| "A, yeni kina yaptıracağı için bir| *ek esire ihtiyacı olduğundan bah-| Setti; DE Bilhassa güçlü kuvvetli Türk *rden istiyorum... . dedi. - sizde Yöyleleri eksik değil... Bana bir “İŞ tane satın, Rutani, bu teklifi alâkayla, Kar ne, bıyık altından gülerek din - *di, Müteahhit, bir kaç isim ara. #da, Orucu da saydı. Kontun şeriki, bunun üzerine: — Oooo. Ammada yaptın ha... ©, çok kıymetli esirdir.. Fidye karsılığında kurtulması ihtimal ahilindedir! - dedi. Santiri oğlur — Hem kuvvetini, hem de fid. Ve karşılığında almabilmesini na-| itibara alırız... 25.000 akça| Vereyim !, — Hızır, Bodrumda bekliyor. Mus. On bin altm vermeğe ha - Kirma, Rutaninin bu sırrı bildiğini öğ- eleri üzerine, hepsinin neşesi bavli kaçtı, Müteahhit: — Eh, peki, o kadarmı da ve- Peyim, canım... . dedi, s “— Düşünürüz de sana yarm| Sy veririz... i ortak başbaşa kaldıkları #ahan, Rutani: — On bin altını verecek.. Za -|* sn Hizerın da vâdettiği para bu... daha fazlasım ya koparabilece - *Z, ya koparamıyacağız. En iyisi !. dedi. . Hem ölüm var, şiş ğe m daha fazla bir şeyler pi, Vie zamandır birlikte çalıştığı tani kaptanm daima peşini ve-| Tani İlivama kamal mani 1 ME IE BEŞ | kalenin hendeklerine götürdüler. tekim, tahmini doğru çıktı, Söz kes| tiler. Kâğıtlar hazırlandı; imzalan.! dı. Öğleye doğru , Oruç artık ta -| mamiyle Kont Karlo d'Ambronun malı olmuştu. Zavallı Türk korsanı, yapıda hem çalışıyor, hem de hayırlı kur tuluş haberini bekliyordu. Biraz sonra, irgatbaşı, yanma geldi: — Çorbacınm adamları seni istiyor. Orucun yüreği sevinçle çarptı: Fakat, ümidinin hilâfma, onu, Burada, kabahat işlemiş, ağır ce- zaya çarpılmış köleler çalıştırılır. dr. Korsan, ayaklarıma ikinci bir demirin daha vurulduğunu gördü. Bataklığm rütubeti, zincirlerin a- ğırlığı, güneşin hararet ve kamçı- larım maddi ve manevi iztırab ve- rici tehdidi, bahusus kurtulayım derken büsbütün yakalanmanm ye'si altında çalışmağa başladı. Neye uğradığmı anlıyama - muştı, Bir gün, çorbacının adamına; — Beni Kontla konuştur. Ona çök mühim söyliyeceklerim var! - dedi. Böyle teklifler karşısında, irgat başılar, ekseriya vait bekler - lerdi. Oruç, buna hacet kalmak - sızım: — Peki, söylerim! - cevabımı alınca hayret etti, Esirlerin muhafızı, efendisin - den zaten emir aldığı için, bu ta- vassutu bedava yapıyordu. Ertesi sabah, reis, Kont Karlo- num huzuruna çıkarıldığı vakit: — Bana bu azabı niçin yarlı - yorsun, Çorbacı? . dedi. Kont, doğrudan doğruya sa - dede geldi: — Daha ağırmı da yapacağım. Zira, kardeşin seni kurtarmak i- çin bütün gemilerini servetini ba- na teslime hazırmış. Bunun için, Bodrumda bekliyormuş. Sen ise, razı değilmişsin, — Bütün gemilerini ve bütün servetini mi?... Ne diyorsun sen, Çorbacı?.. Gerçe Hızırm böyle bir niyeti olduğunu şimdi senden ilk defa olarak işitiyorum ama, eğer evvelce bilseydim, yine de elbet Tazı olmazdım... — Öyleyse, götürün şunu hen- değe... Ayağma bir demir daha Vurun... Zincir kıran... Sonsuz deniz ufuklarmın bu - dutsuz hürriyetine alışmış olan bu bataklık içinde aylarca bağlı kal ması mukaddermiş.. Onunla be - raber, bir çok Türk esirleri daha inliyordu... Kendi ordularının ve donanmalarınımn muhtemel hücu - muna karşı Sen Jan Şövalyeleri - nin surlarmı kuvvetlendirmek, et. rafmı su dolu hendekle tahkim et) emr mek için uğraşıyorlardı! Ne elim! bir çalışma... | Bir tesellileri vardır: “— Bizimkiler her gün yeni bir kale fethediyorlar... Türk, dün ya üzerinde adım adım ilerliyor. Elbette, sıra, buraya da gelecektir| ve Rodos kalesi de elimize geçe - cek.. Böylelikle çalışmamız bo »! şuna gitmemiş olacak...,, Bütün dünyaya “kendi milleti-|8 min malıdır! , yahut “mukadder)” servetinin terkedilmesi için müra- mirasıdır!,, gözile bakmak.. 16rncı asır Türkünün zihniyeti buydu... Oruç reis de, bununla teselli bulu- yordu. Fakat, kendi gibi düşünen esirlerin, hendeklerdeki dayanıl - maz çalışmalar neticesi fena gıda- dan, sıtmadan, dizanteriden ve diğer salgm hastalıklardan kırıl. dıklarmı görüyordu. Buradan ka - çıp kurtulmak imkânsızdı. Ân - cak: td, “— Kurtarılabilecek miyiz?,, diye düşünüyordu. Ferden kendisi için buna im - kân kalmamıştı. Ettiği dua: | “— Rodos bizimkilerin eline geçsin de öyle halâs olayım!,,den ibaretti, O sene kurban bayramı yak - laştığı vakit, yine ortalılda bir ümit havaşı esti: Zamanm padişahı İkinci Beya- zıdım oğlu olan Şehzade Kurkud o sıralarda Antalya valisi idi. Ro- dostaki islâm esirlerin hali malüm olduğundan, her yıl, bunlardan bir kısımı olgun kurtarmağı, Kurkud bir nevi ibadet, sevap sayardı. Kurban bayramının yaklaşması do layssile, bu yıl da, kapıcı başısı- nm eline para vererek, Rodosta esir olup hendek kesmekte olan kırk müslüman esirin satm alm - masma gönderdi. Kapıcrbaşı, esirleri satın aldı. Paraları verdi. Bir Rodos gemisi, bu esirleri Antalya sahillerine ka- dar götürüp bırakacaktı. Kontun emrile, Oruç reis de| kürekçi olarak ve sırf eziyet çek- sin diye bu gemiye konuldu: “— Hürriyete kavuşanların sa- adetini daha yakından görsün de imrensin. Kendi felâketini daha iyi Oanlaşn. Ozaman, kar-| deşine bütün gemilerinin ve bütün İ dr. Allaha sığınıp kendini dalga - ferah Sinemada | i#igitte Helm'in yüksek eser fi Monte Kristo | Tontesi: aynca dünya havadisle Ankara.C. Kayram Alkazar 9'nemasına: GECE Adamları Amerikanın korkunç haydu'- larile gizli Amerikan zabitası arasında geçen heyecanlı savaşları yösteren bu ( AL- KAPONE ) tarzi müthiş film, büyük muvaff kiyetler ka- zanmaktadır. Proğrama Mâveten : Aşk ihtiyacı Selâmi izzet Tiyatro Sanatı Her kitapçıda bulunur ş Fiatı: 75 kuruş ERA rana aranma 202 KRMMRRADAŞAŞI SİZ SLZ Diş hekimi i Ratip Türkoğlu i Ankara caddesi Meserret ğ oteli Karşısı numrara (88) ği bekyecağ ski seikik kzğeil iki kii taat eder!,, Karlo ile yeğeni d'Ambro Be nito, böyle düşünüp karar vermiş-| lerdi. Gemiye bindikleri srada, Kar lo, çok samimi müslüman olduğu | mu bildiği Orucu, sırf tazib etmek! için: — Doğrusunu istersen, ben seni seviyorum... Hem iyi rumca bil; - yorsun, hem de hoşsohbetsin! - de. di. . Haydi gel, beni dinle! Hıris- tiyan ol... Ben de, din değiştirdiği- ne hürmeten seni daha ehven şe raitle azat ederim! Daima güler yüzlü, şakacı olan! Orucun kaşları çatldı. Kontun ek! bisesi üzerindeki haç işaretlerini gösterdi: | — Sizin peygamberinizden bir | fayda olsaydı, kendini kurtarır, böyle haça çakılmazdıı! - dedi. -| Ben, Muhammede güveniyorum. | Beni, o kurtaracaktır. — Öyleyse şimdilik küreği çek dur! Bu hava ile gönlünü eğlen - dir. Bakalım ne zaman senin Mu.| hammedin gelip; seni kurtaracak? - dediler. Gemi, Antalyaya yakm bir bu- runda yattı, Sandal balık tutmak için ayrıldı, Gemi, sandalsız kaldı, Bu esnada bir fırtma çıktı. Orta - lığı karanlık kapladı. Oruç reis, zaten demirlerden birini kırmıştı. Ötekini de, çelik gibi bazularile büktü, iğritti, kır. lara attı ve yüze yüze karşı kara- ya çıktı. Secdei şükrana kapan - dı. (1) (1) Bu son kısımdaki sözlerin ekse risi Barbaros Hayrettin paşa ve Oru cun maceralarını anlatan Gazvattan alımmıştır. (Devamı var) | Naşit — Eriuğrut Sad Seh tebaşı TURAN Tiyatrosu Bu 20.00 ön ma HİSSE ŞATA Meşhur Yodvil 3 p Yakında: H Her vi FRANSIZ TİYATROSU ÜREYYA Operet Bugün matine 16 da, ve suvaii 20,30 da BAY — BAYAN Büyük Operet Yazanlar: Mahmut Yesari ve Nel Rüştü. Müzik; Sezai ve Se fettin Asaf. Gişe gündüz açıktır. Tefon: 41519 11 Sonteşrin Pazartesi akşamı. HALK OPERETİNİN Kuruluş galası sürprizleri, | ŞehirTiyatrosu Bugün saat 1 Çocuk tiyatı MM LI TN BAYLARALAZIM OLAN ie MER ECZANEDE SATILIR Gülhanede muayeneler Gülhane tatbikat mektebi hekimliğinden: Gülhene tatbikat mektep ve niği 15/10/935 salı gününden baren tedrisata başlamış olduğl dan pol'klinik muayenelerini terir cetvel aşağıya yazılmıştır. hir halkının buna göre müru etmeleri rica olunur. Sabahları saat 10 dan 13 e dar. Pazartesi: Kulak, boğaz, bu hariciye, fizik, Sri: Dahiliye, nisaiye, bev Çamamba: Röntgen asabiys, göz. Perşenbe : Hariciye, fizik saiye. Cuma: Dahiliye, göz, cildi cumartesi: Bevliye, asabiy: lak, boğaz, burun. cik HABEF AKŞAM POSTASI IDARE ey Istanbul Ankara Cadd Posta kutusu : Istanbul 2! Telgraf sdresi: istanbul HAF Yazı işleri telofonu : 2487 idâreveliân , 2437 ABONE ŞARTLARI saDDığ ADEN 8909 Senelik 6 sylk 3 aylık 4 aylık İLÂN TARİFESİ Hiahreş Hömeidi Satu 18 hipo ranğl ver ici GEN Sahibi ve Neşriyat Müdüri Hasan Rasim t Basıldığı yer (VAKIT) mati 'WONNER BA Türk sinemasını Dünyanın 10 büyük yıldızı £ güze kız, 10000 harika AL JC SON . DOLORES DEL Rİ KAY FRANCİS - RİGARD CORTEZ Bütün İstanbul bu emsalsir £ İl görmeye koşuyor. âveten: Türkçe İtfaiye Tö ve dünya haberleri,

Bu sayıdan diğer sayfalar: