17 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

17 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11. - ŞUBAT — 1996 vrupalılara propaganda yapacağız diye Devlet parasile hbap kayırıyorlar.. rransızGa neşredilen resmi bir müntahabatia zikrediimiyen milli nv şahirim'ze bakın : ka Tevfik Fikret, Hüseyin ahmi, Ahmet Rasim, Orhan Seyfi vesaire.. Ankarada Matbuat Umum Mü- lüğü, bizim edebiyatı garplıla- tanıtmak ve böylelikle propa- i yapmak üzere fransızca bir ntehabat neşretmiş. Ediblerimiz arasında “Ahmet Mhib, Yaşar Nabi, Ahmet Kudsi, ivdet Kudret,, okunuyor ve ken- inden parçalar alınıyor da| lâ şu ediblerimiz yok: İ Abdülhak Hâmit, Tevfik Fik- Cenab Şahabettin, Süleyman ©£, Halit Ziya, Mehmet Rauf, Beyin Rahmi, Halide Edib, Meh- Akif, Rıza Tevfik, Ahmet Ra- Ercüment Ekrem, Orhan Sey- Yusuf Ziya, Halit Fahri... ilh.. »” ». Derhal soracaksınız: > İhtimal bu antoloji Türkiye- üz pek o kadar tanmmıyarr» A tahsis edilmiş de, eskilere ya- ölmüşlere ait sonradan başka Sit çıkarılacak. Olur a, belki de v iyet rejimine hizmet Benç kalemler aranılmış... 4, Yır... Böyle bir tasnif de ya- MIŞ... i Zira, bakıyorsunuz, merhum Zil Sök Alp alınmış... Gene bakr| , #huz “Gurabahanei lâklâkan,. Wifi Ahmet Haşim alınmış... Halit ve nihayet en 8ol um b “ay Nazım Hikmet alınmış.. klana damara , devlet) e yazdırılıp basılan bu'e- kendisine Nobel mükâfatı mesi mevzuu bahsolan ve he- iin iftihar ettiğimiz Abdülhak Y yok... iygrkçede roman denince birçok er aklma derhal Hüseyin ki, gelir. Eğer “roman,, diye ai kaleme almak lâzım gelse, niye ibtiyar üstada ayırmak,| iz İde diğer roman muharrirle. Sağ, asma taksim etmek lâ-| üye nt şimdi matbuat mü- iye olan kıymetli gazeteci Iz Sadri Erten, romancr arasında da milli tipleri- Yüzlercesini milli seciyele- ırân ve “kendi ağırlı- Ker yazan,, Hüseyin Rahmi lin 8 yok... Türkçenin en saf! ri i ilk önce söyliyen Orhan! ik Ve manzum piyesleri memle- k Mhnelerinde bin kereden faz- Müelliç; Yusuf Ziya ve “Bay-| ifi Halit Fahri yok..! milli levhaları yaratan) » Osman Cemali Feridun yok... Türk lonca» €snaf hayatını o kadar etle sahneye geçiren zade Celâl yok, İbnirre- İ 'eyman Nazif ve Namık “yy 7oku. Kısacası hakiki şöh- çikar lerin dörtte üçü yok... İşe Reza piyesçilerimiz üç Cey Reşat Nuri, Vedat Ne- et Kudret... k Devletçilik çok iyi şey... Fakat bu güzel rejimi de hastalandırmak mümkündür. Meselâ ahbap kar yırmak kaygusile Avrupa olimpi- yatlarma, sözüm ona, şampiyonla- rımızı göndererek yüzümüzü kı- zartacak kötü neticeler almak spor! işlerinde merkeziyetçiliği fena şe- kilde kullanmaktır. Tıbkı onun gibi, devlet parasi- le ve devlete ait resmi ünvanlarla “İşte en iyi ediblerimiz bunlar- dır!,, diye fransızca bir antoloji çı- karırken bu işi rasgele birine ver! mek veya böyle bir şeyi başıboş bırakıp da yazdığını, çizdiğini kon trol etmemek, neticede eşi dostu kayırmasına, kızdığını veya keyfi- ne gitmeyeni kapı dışarı etmesine! meydan vermek daha acıklı bir şeydir!. ... Böyle bir antolojiye adı girmiye değer olanların unutulması, yahut bilerek alınması o kadar ehemmi- yetli görülmiyebilir. Ebetmmiyetli olan, bu ântolojiye giren parça“ larm gerçskten edebi san'at kıy- meti olan eserler olup olmadığı- dır. Ahmet Muhib adlı şairin şu şii- rini antolojiden alıyoruz. Fransız ca bilenlere sorarız: Le vor beta, Le jr, bRJSŞA, e Bİ je prenialer Gonge de vous tmet Whorizon devtant parseli & une mer Banglanla.. 5! e vous gulttais? Le Jour belese, Ie four balase, SI $e Ialssala ma malson, mes biens, Mem argent, towt ce guc'de posekde. Et #i je perdsis ma mömerle Pour eourir, ööürir, conrfir, corrir Bü şiirin propaganda kıymeti hak. kında ne buyrulur! * * Peyami Safa da; “Bitabın tercik| me bozuklukları, üstünde Ayrıca e racak bir garabet manzarasıdır?,, de- dikten sonra, şunu anlatıyor: | “Antoloji mütercimi, bir romanım rastgele açmış ve bir parçasmı çala kalem tereime etmiş. Bu, roman kah. ramanlarmdan birinin bir Fransız ro.| manından okuduğu parçadır. Benim kitabımda bu nokta tasrih edilmiştir. Pakat tercümede bu işaret olunmadığı için Fransızlara kendi €debiyatların- dan bir eserin parçasını (Türk eseri gibi takdim etmiş oluyoruz... Artık fazla lâf istemez: Antoloji, hiç değilse Fransaya seyahat vizesin- den mahrum edilmeli, yenisi yapıla, caksa ehline yaptırmalı, ehline kontrol ettirmelidir. PAZARTESİ ŞUBAT — 1936 Hicri: 1354 . Zilkade: 23 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? | Musotini Habeşirtana, 70.000 asker gör, dermeğe karar vermiştiri | HABER — Akşam postatr Alfabe tedrisatı Yepyeni bir usulle yapılacak Önümüzdeki ders yılında ilk tedrisatta en mühim kısmı teşkil eden alfabe tedrisatmda mühim bir değişiklik yapılmış olacak ve çocuklarımıza Türk alfabesi yeni esaslarla gösterilecektir. Bu sebeple son kabul edilen w- sullerin bütün ilk mektep mual - limlerine öğretilmesi için 25 Şu - batta Üniversite konferans salo - nunda bir konferans verilecektir. Kültür direktörlüğü ilk mekteple. re bir tamim yaparak bütün alfa be hocalarınm bu konferansa gel melerini bildirmiştir. Kültür es - pekterleri de konferansta hazır bulunacaklardır. Bu hususta alâkadarlardan öğ. rendiğimize göre bundan sonra alfabe tedrisatmda esas tutulacak olan yeni şekil Alman doktor Ger ker'in koyduğu ve kurduğu esas - lardan almmaktadır. Bu şekle gö reilkdefa okuma ve yazmağa başlıyan çocuğa evvelâ amudi sonra mail ve daha sonra mün - hani hatlarla yazılan harflar gös- terilecek ve yazdırılacaktır. Münhani hatlarla yazılan barf lerde de beyzi şekiller yerine ço - cuğun daima muhitinde gördüğü dairevi şekillerle tedrisi yapıla - caktır. Bu harflerden sonra bunlarm ğa hiçbir vakit yeni bir yazı ile karşılaştığı hissi verilmiyecektir Bundan sonra en zor sayılan ve çocuğun hayatta kullanacağı el yazısı şekline geçildiği zaman da kitap yazısından farklı olan “a, e, h ver,, harfleri ayrılarak diğerle ri gösterilecek ve en son bu dört harf tedris edilecektir. Neriman Namuslu bir kızmış Dünkü sayımızda Neriman &- İ dımde bir kızın 120 lira para çala- rak kaçtığı, ağabeyisi tarafından yapılan şikâyet üzerine Rıza adm» da birinin evinde yakalandığı ya- zilmiştı. Dün matbaamıza gelen başçavuş Rıza Yılmaz bize şunları söyledi: — Neriman benim halazadem- dir. Evde halası ve övey annesinin yanında bulunuyordu. Ben ayni za. manda vasisi idim. Kızın kaçtığı haber verilince eve geldim, Bana Nerimanm 120 lira çalarak Rıza- nm evine kaçtığı söylendi. Derhal polise bu suretle şikâyette bulun- dum, mesele sonradan anlaşıldı. Neriman Rızanın yanma değil, ar- kadaşı hayriyenin evine gitmiştir. Bunun sebebi de evde geçineme- mesidir. Para çalmış değildir. 120 lira, kendi kazanıp biriktirdi. ği para idi, kaç: ağı gün, halası- nm sandığındar çıkarıp kendi san dığma koymuştu. Para da bulun- du. Akşam gazetesinin yazdığı gibi Neriman çalıştığı fabrikadan «15 ira çalmış değildir.,, TEŞEKKÜR — Mektebi (O Harbi- yenin 319 senesi mezunlarından İstan bullu mütekait binhaşı Fuadın cenaze. sinde hazır bulunan zevata alenen te, şekküratımıza vasıta olmanızı rica © deriz. : Mahdumu: Saim 5 LI) ai Trabzona rak Iran transit yolu (Hayfa ve Iskenderon limanlarını ip çıkarıyorlar Fakat İranın İrabzonu seçeceği umuluyor Üçüncü Genel ' İspekterliğin meşgul olmakta bulunduğu mese- lelerin başında İran transit yolu meselesi gelmektedir. miz İran transit yolunun evvelce ve tarihin bütün devirlerinde de olduğu gibi memleketimizden geç- mesi için her fedakârlığı yapmış bulunmaktadır. Karaköse — Trabzon yolu üç milyon lira sarfile adetâ yeniden yapılmış, bu yol üzerinde devlet bir otobüs servisi kurmak için ha- rekete geçmiştir. Üçüncü genel ispekter bu defa şarka giderken Trabzonda Başbakan İsmet İnö- nünden aldığı direktif dairesinde Trabzon limanının inşası işini tet- kik etmiştir. Yumurta ihracatımız Bizi, anlaşmalar dalayisiyla; çok| yakından alâkadar eden Alman piyasalarında son zamanlarda yu- murta noksanlığı görülmektedir. Almanyaya yumurta ihracatımızm Alman “Reihstelle,, makammın K itence yoluyla yaptığımız yu - murta ihracatından navlun farkı- nı kestiği için Almanyaya yumurta ihracatımızın hemen hemen durdu ğunu yazmıştık. Bu bakımdan Al- maânyada hasıl olan vaziyet bizim için şayanı dikkat bulunmaktadır. Bu hususta Alman konjürhtür servisi de bir tetkik yapmış ve Al- me yyada yumurta yumurtlıyan ta- vukların 934 yılına nazaran 935 yılında bir milyon tane azaldığını tespit etmiştir. Kaz ve ördeklerde; de 600.000 azalma vardır. Alman ya esasen ötedenberi nüfusuna ve sanayie göre yumurta istihsal © den memleketlerin gerisinde bu - lunmaktadır. Memleketimiz Almanyaya yu - murta ihracatından, bizim gibi kle- ring anlaşması olan memleketler kadar olsun, istifade temin ede memektedir. Bünun da başlıca se- bebi “Reichstelle für Eier,, adın- daki yumurta dairesinin Türk yu- murtaları için muayyen fiyatlar ve. rerek Türk tacirlerinin bu fiyata yumurta verip vermiyeceğini hiç hesaba katmamış olmasıdır. Bu- nun için | mayıs 935 den 30 nisan 936 ya kadar devam edeck olan bi- zim ithalât kontenjanından hiç bir istifade temin edilememiştir Bu se beple mayısta yapılacak anlaşma- da bu vaziyet göz önünde tutulari caktır. Mürettiplerin yeni idare heyeti uzaları “İstanbul Türk Mürettipleri Ce- miyeti,, senelik kongresini yapmış, Hamit, Nasuhi, Cemal, Mahmut, İzzet, Şükrü, Saim, Turan, Lâtif Mehmet, Cemil yeni idare heyeti a. zalıklarına seçilmişlerdir. Yeni idare heyeti azalarının ö- nümüzdeki çarşamba günü saat on dokuzda cemiyet merkezinde bu- Aldığımız malümata göre İran İ hükümeti İran transitinin hariç pi- yasalara çıkması için Jâlettayin Hükümeti: bir liman değil, bir serbest liman aramaktadır. Suriye fevkalâde i komiserl'iği de bu limanın Suriye de kurulması için fevkalâde bir gayret sarfetmektedir. İran hükümeti şımdi bu iş için | üç limanı tetkik etmektedir. Bu lis İ manlardan birincisi Hayfe, ikinci | si Halep yoluyla İskenderon lima» İns, üçüncüsü de Trabzon liman İ dor. Hükümetimizin bu işe verdi« ği ehemmiyet ve gösterdiği kolay» Trabzon serbest limanı projesini daha ehemi İ miyetle tetkike sevketmiştir. klar İran hükümetini Antoloji değil, alle mecmuası Ercüment Ekrem yazıyor; Basın Genel Direktörlüğü, bu de. fa yabancılara Türk edebiyatını ve € diplerini tanısmak maksadiyle neşret, tiği Fransızca Antolojiyi o gördermi. yince, kendi kendime: — Bunum içinde mutlaka bir iş var? demiştim, Meğer düşüncem doğru imiş. An- karada bir dostumun yolladığı bu Kin tab ele alıp ta şöyle bir o karıştırınca mesele meydana çıktı: Basın Direktör lüğünün Antolojisi gerçekten bir An, toloji değil, eşe, dosta, hısım, akra baya münhasır bir aile mecmuası İs miş? 1 “ Piihakika bunun içinden direktör- Tük erkânı ile bunların vakın dos'la, rını daraya çıkaracak olursak, ortada üç dört vabancı isim Kaltyor. z I âGEskiden ve İ şimdil.. İ Zamanın fıkracısı yazıyor: Ni "Münih Cenubi Almanyanın en Bil, yük merkezidir, Ve bu şehrin Cenup, kapısının ismi şudur: Aslanlar kapısı. 15 inci asırda bu şehri iki defa Türk istilâsına uğradı. Ve Türk o akıncıları Aslanlar kapısından iki defa girdiler, Ayni kapıdan, bu defa, 1936 Ber. lin Kış Olimpiyatlarına iştirak etmek üzere giden kayak takımımız da girdi, Çünkü Garmişe, Münihten gidilir. Münihte alını oynatarak, ta Herç vadisine kadar uzanan Türk akıncıla- rının torunları, Garmişte sonuncu bi- Je olamadılar! Son gelen Avrupa gazeteleri, yal, mız resmi geçitlerde görülebilen fakat müsabakaların hiç birisinde görülmi. yen Türkler hakkında alaylı yanlar yazıyorlar. Menfi propaganda Abidin Daver yazıyor; Çalışmadan, hazırlarınadan ve kiç bir muvaffakiyet ümidi olmadan olim, piyatlar gibi arsıulusal müsabakalara sporcularımızı göndermek, #amami, le menfi bir propaganda ve muzır bir. bayrak göstermedir. Türk milletinin, Türk bayrağının yüksek izzet ve ş& refini düşünmeli, Berlin olimpiyatla. rının, uzaktan yakından, fakat sadec& seyircisi olmalız. Kayakçılarımızın hezimeti, “bize bir ibret dersi verebilirse, hiç olmazsa,

Bu sayıdan diğer sayfalar: