20 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

20 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“stad Deny'nin 4, eserleri ve d k toplanacak olan üçün- Du kurultayı münasebetile şehri iş, Selen Paris şark Bisanları mek- İk İkinci mldürü ve Türkçe müder- Deny, dün, mafbaamızı etmiş ve yazı heyetimiz ara- #amimi bir saat geçirmiş, dü- ni bize anlatmıştır. iş *8ör yirmi yaşmdanberi Türk- Meğgul olmaktadır. Evvelce Mİdit defalar Türkiyeyi ziyaret İk, <7. Dilimizi, nazari, ameli mü- 0İ biliyor.. Hem de nasıl biliş. 3. İarihi istihalelerile... i,, 54, Lehçe, Arapça. Bunlarda. “in Yakıf olduğu diğer yakın şark Ne Avrupa dilleri arasmdadır. iş, ? Deny'nin ilk ihtisasları ve söz” > dünkü gazetölerde çıktığı için, dan başka eihetlere temas et- İstiyorum, Profesörü şüphesiz a 44 * tanıyan Türk münevverlerine &,. Vechelerinden de tanıtmağa ça- Yiv, adini, Türkçeye dair gramerin k. *fidir; diyor ki: (5 Türk sarfiyunu, Türk gramerini, Rk,“ kavaidin çerçevesi içine sok- gayretler sarfetmişlerdir. gramerciler ise, ekseriyetle, li- ku ZI Lâtin gramerine uydurmağs Sular. Ben Türkçenin kendi şahsi- göre kavaldini bulmağa uğraş- Ratta bunun için de, diğer lisan- | mevcut olmıyan hususiyetleri 4, etmek üzere sstilâhlar İcat et »— mecbur kaldım. Meselâ, “Lüzu- “Gereği gibi,, sözlerindeki h Ye “i, işaretleri için “indice de râp i Mdffini,, dedim, “Verdiğim para, ün Nd çeki “im,. için de “proparticipe,, Bini İmali meleri totesörün diğer meşhur eseri X, 1 hazinei ovrakındaki Türkçe iy dair dört sene mahallinde te- ii, “en sonra kaleme aldığı büyük ue ki, beynelmilel bir alâkayı Min MİŞ, Almancaya terciime edil Re Bü eserin yazılmasını Mısrkralı hi S1 Fuat İstedi. Beni evvelâ he- sasından #yırdığı bir ücretle ç “İt. Sonra, hükümet bütçesin- ty, kü irdiği bir para ile saraym ha- i Ütü yaptı. Böylece Osmanlı is- dan İsmail paşa zamanma kadar ç Türkçe vesaiki elden geçirdim. : Yalnız lisan cihetinden değil, mn İdâresi tarihi bakımından da Ay yetlidir. Aslı Fransızca yazıl: ti olan kitabım sonuna, Türkçe mü- “üy sİğinallerin fotoğrafilerini ilâve « Mukaddemede gu ciheti tebarüz <m. Mehmet Ali paşa, Mısırda tedevvünü için çok çalış KE Demiriz hep 'Türk memurlar ve bunlar hep Türkçe yazıp «4. Arapça verilmiş bir istida p kiş A ki Üvteğ bırakırlardı. Halk da mağ amele için, Türkçeye | baş Msygsa mecbur kalırdı. Bunun bir ay, Kendinin ve maiyetinden bir ğ Arapça bilmemesiydi. İsma- Dağa bilâkis, hükümette Arapça- “ağiyy:2 etmiştir. Fakat, hâlâ bile, Mak 5 v€ Nahas aileleri müstesna ol- pey re, memur ailelerinin hemen Se bakiyesi Türkler ve ) bu sebeple, * Misir Rüya İçin, bu Türkce evrakın | ay kiymeti vardı. Kral, bunlar İuyyş © Salığılmasmı istedi. Neticede, N Tüy tibanm gudur ki, Mese idare. Pintegg ünden almmış şekildedir. nk Deny'nin Türkçe kelime | taş « tarihine dair pek çok ma- ötedenberi alâkadar eden bir ani Lİ, açtım: ken, bir taraftan tekâmül Stğiriyor! - dedim. - Memleke- kül 9rMdâki büyü Türk kütleleril; ÜL. Ony münasebetimiz ke- VE » harpten evvel, İstanbulda tercüme ettirelim, son- Wrüz?., diye müşkülât çıkarırlar, ransız profesörile i Türkçe mülâkat Türkçeye dair üşünceleri ... çıkan neşriyatı takip edebilirlerdi. Hal buki şimdi, değil bizim yazılarımızı okumak, kendi aralarında da parçalan- dilar.. Çünkü herbiri için, mahalli di- yalektlerine göre syrı birer alfabe ya- pıldı. Türkçe, Babil kulesine döndü. Profesör dedi ki: — Türkçenin bir takım buhranlar ge- girdiği malümdur. Fakat diğer cihet- ten nüfusunuz artıyor, milletiniz, Tür- kiye hudutları dahilinde kuvvetlene- rek, beynelmilel mühim bir nüfuz sahi- bi oluyor. İnkılâplarınızın semeresini elbette toplayacak, Türkçeyi, Türkiye hudutları içinde mükemmelleştirecek- siniz. zeçenlerde, Pinlândiyalı müslüman- İarla bir temasım oldu. Bunlar Türki- ye ile nisbeten hayli uzak olan ırk ve kültür alâkalarının hatıralarını kalp- lerinden silememişler, Atatürkün res- mini kendilerine bir remiz ittihaz et- mişler, yeni Türk harflerile isimlerini yazmışlar... N Görülüyor ki, Türkiyenin hariçteki manevi nüfuzu büyüktür. Siz, kendi içinizdeki buhranların önüne geçip Türkçeyi © muvaffakiyetle o mükem- melleştirdiğiniz, meşriyatınızı o kuv- vetlendirdiğiniz gün, hudut dışındaki Türkler üzerinde de elbette nafiz ola- caksınız. Onlar, size karşı önüne geçil- mez bir incizap duyacaklardır. Türki- yede mükemmelleştirilen Türkçe, dün- yadaki bütün Türkler tarafından öğre- nilecektir, Profesör, Türkçedeki “ler, cemi edatının nasıl meydana geldiği hak- kmda bir tez Tamış, buna dair de) malümat verdi. Fakat, Kurultayda Söylenecek bu orijina! mevzuun bakir için susuyorum, Bir meseleyi daha mevzubahs ettim: — Şimdiye kadar birçok Fransızca eser tercüme edilmiş, Jâkin, bunlar bir program dahilinde yapılmamıştır. Me- selâ, beg senelik bir tercüme progru- mı yapsak... “Şu ve şu muhalledatı ilk safta dilimize çevirelim!,, diye çalış- sak neleri tevsiye edersiniz. Bay Deny, bir Fransız edebiyat pro- fesörline bunların Listesini yaptırıp ba- na yollamağı lütfen vaadetti. Vaadini yerine getirdiği zaman, Türk münevver lerini bundan haberdar edeceğimi ben de vanadediyorum. (vâ-NO) Kaybolan çocuklar Kasımpaşa Başı| büyük sokakta o- turan o Hüseyinin oğlu 15 yaşlarında Ali, 6 gün o evvel evden çıkmış ve bir daha o dönme- LV miştir, z Çocuğun bir ka | zaya mı kurban git MZ a la za Kaybolân Ali o mazlık ederek ev- den mi kaçtığı anlaşılamamıştır. Gazete müvezziliği yapan Ali polis tarafından aranmaktadır. Diğer taraftan geçen gün kaybolan çocuklardan Tarlabaşında oturan Ek - rem kayboluşundan dört gün (sonra Kalamışta bulunmuştur. Çocuk izin al. madan denize girmiş. sonra ailesinden korkarak evine dönememistir, Kumkapıda bir genç boğuldu Dün Kumkapı açıklarında gene bir boğulma vakası olmuştur. Vefada oturan 18 yaşlarında Hâmit le arkadaşı 13 yaşlarında Ahmet, dün Kumkapıdan kiraladıkları bir sandalla denize açılmışlar ve biraz sonra da Hâ- mit soyunarak denize girmiştir. Pek iyi yüzme bilmiyen Hâmidin ALIR — Akşam Poğtaör mam amaa — > Suriye şimendiferlerinde Zonguldak kömürü yakılacak 100 bin ton kömür siparişi verildi Öğrendiğimize göre Şam sergisinde teşhir edilen Zonguldak kömürlerinin temizliği ve yüksek evsafı Suriyede fevkalde alâka uyandırmıştır. Bunun üzerine Suriye oşimendifer idaresi kömürlerimizi tecrübe etmiş ve çok muvafık netice almış olduğun- dan akabinde büyük bir sipariş ver- miştir. Zonguldağa verilen bu sipariş 100,000 tondur. Şayanı dikkattir ki umümi harpten evvel Osmanlı imparatorluğu aynı battı Hicaz demiryolları namı şltmda işlettiği, Zonguldak da onun idaresi altımda bulunduğu halde demiryolunda yabnnci kömürler kullanılırdı. Devlet demiryolla- rında yeni ucuzluklar Devlet demiryollarının tarifeler üze- rinde halk ve tüccar lehine bazı tadi- 1ât ve bilet ücretlerinde tenzilât yap- mak için tetkiklerde bulunduğunu yaz- mıştık. Bu tetkikat peticelenmiş ve 31 ağustos - İ eylül gece yarısından İti- baren tatbik edilmek üzere tarife üze- rinde bazı tenzilât yapılmıştır. Yeni tenzilâtın istihdat ettiği gaye Devlet demiryollarında toplu seyahatleri teş- vik ve bu süretle de mümkün olduğu kadar çok vatandaşın memleketin her tarafını görmesini temin etmektir. 'Birbirlerile aile münasebeti aranma. dan Devlet demiryollarında hep bera- ber aynı mahale seyahat edecek ka- file on kişi olursa bu on kişi birden tam tarifenin yarı ücretini vererk $e- yahatvedeğeklördir. “Seyahat “ gfupu 20 Kişiyi geçince içlerinden birisi meccanen seyahat edecek, diğerle. ri nısıf bilet alacaklardır. Yolcu gru- pu 42 kişi olunca, 2 kişi meccanen se- yahat edecek, diğerleri nısıf bilet aJa- caklardır. Kasaplar ucuzluktan Şikâyetçi Beyoğlu Balıkpazarında kasaplar şirketinin et satış yeri açması üzerine! et fiyatı yirmi beş kuruşa kadar düş- müştü. Şirketle diğer kasaplar arasın. daki rekabet devam ettiğinden dün kasaplar namma bir heyet belediyeye başvurarak bu rekabetleri şikâyet et- mişlerdir. —e———> Bir sandalcıda eroin bulundu Bügün Üsküdar Sandal iskelesinde, emniyet direktörlüğüne mensup — sivil memurlar şüphelendikleri bir sandalcı - nın Üzerini aramışlar ve 8 — 10 paket eroin bulmuşlardır. TN j Izmir panayırında Istanbulun sınai inkişafını gösterecek grafikler de bulunacak Başbakan İsmet İnönü tarafından açılacak olan ve açılış merasiminde Iktısat, Hariciye, Dahiliye ve inhisar-| lar vekillerinin de bulunmaları muhte- mel bulunan âltmer arsıılusal İzmir panayırı için hazırlıklar son haddine gelmiştir. Panayır eylülün birinde açı- lacağı için şehrimizde hazırlanan eşya- nm gönderilmesine başlanmıştır. Bu ayin 31 inci pazartesi günü #ırf pana- yıra gidecekleri götürmek üzere Deniz! yollarının Ege vapuru İzmire hareket edecektir, Bu yılkı beynelmilel panayırda 260 pavyon bulunmaktadır. Şimdiye kadar kiralanmamış ancak 20 kadar pavyon kalmıştır. Bunlar da bugünlerde kira- lanmış olacaktır. Şerhimizde panayıra gönderilecek eşya işile bir komisyon meşgul olmak- tadır. Bu komisyon Vali ve Belediys reisi Muhiddin Üstüdağm nezareti a)- tında çalışmaktadır. İstanbul ticaret ve sanayli panayırda 20 pavyonda teş- hir edilecektir. Ayrıca İtanbulda ticaret ve #ana- yi hareketlerinin yıldan yıla inkişafını gösteren bir kısım bulunacaktır. Bu kısma ait grafikler, fotoğraflar, hari- talar ve istatistikler Ticaret odasında kurulan bir büro tarafından hazırlan- maktadır. Dil kurultayı Pazartesi günü Kültür bakanının bir nutku ile açılacak Üçüncü dil kurultayı pazartesi günü ilk toplantısını yapacaktır. - ürkçe üzerindeki ilcu çalışmala. rına Avrupadaki âlimler.n dikkatini çeken kurultayı Kültür Prkanı Safvet Arıkan açacak, bunu Türk tarihi tet- kik cemiyetinden bir zalin kurultay başkanının nutukları taki edecektir. Saylav'arı davat Türk Dil Kurumu gerel sekreter- liğinden: 24 Ağustos 1996 da açılacak Ü- çüncü Dil Kurultayına İstanbulda bu- Tunabilen bütün saylavlarımız davet- lidir. İstanbulda adresleri bilinebilen saylavlara posta ile girme kartları su- nulmuş, adresleri elimizde olmıyan ların girme kartları da Ankarada Kr. muta; postahanesinden o sevkettirik miştir. Girme kartı eline varmıyan ve gelmiyecek olan saylav arkadaşlar! olursa 23 Ağustos akşanına kadar Dolmabahçe Sarayında Kurum Genel Sekreterliğine malümat vermeleri ri- ca olunur. Sigorta dolandırıcılığı Sandalcı bunun Üzerine tevkif edil- miş ve tahkikata başlanmıştır. (3208) (50) GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? Moskova tayyare bayraminda, bir. pe kuvveti kesilmiş ve sularm cereyanma| gütçü parapltü açılmadığından Bellen #re- kapılarak sürüklenmeğe (başlamıştır. Ahmet arkadaşınm yardımına koşmuş ise de kendisini kurtaramamıştır. ne dllgerek parçalenmeştir. i Yarım Heyeli vekile toplanacak'ır. | j İle Tahkikatın genişle- tilmesine lüzum görüldü Ünyon sigorta şirketinden sigorta- kları ölü göstererek para çekmek isti-| yen 11 kişinin mahkemeye verildiğini yazmıştık, Zabıta bu beşekenin daha büyük ol- ması ihtimalini sazarr itibara alarak tahkikatın genişletmiştir. Dolandırıcılar son olarak Şemsettini ölü göstermek suretile almak istedikle- ri 2000 lirayı almağa muvaffak olama- dan yakayı ele vermişlerdir? ——— Avcılar Bayramı İstanbul Avcilar Kurumundan: Avcılar bayramı 23-8.936 pazar gü- nü Anbarlı - Çoban çeşme mevkiinde kutlalanncağından bütün avcıların dav ulanduğu bu merasim ve eğ- * > gelecek kimseleri sabah Sirke- ket eden 8,30 - 9,40 - 10,30 Çekmece istasyonunda bek- ek Avcılar kurumu otobüsleri bay Tw i sem yerine kadar götürüp getirecektir. Lİ A b 7 a göğelzliği * Sabahı Le m ingiliz &liminin bulduğu destan Dil Kurultayı için Islanbula ge len İngiliz âlimi Sir Daniton Ross'ur bulduğu Bayram Han destanı haklın- da, M, Turhan Tan şu malümatı veri. yor: Bayram Han destanı Hindistan- dan Türk İmparatorluğunun yükseliş devrindeki halk duygularımı tebellür ettirmek itibariyle çok kiymetli bir tarih vesikasıdır. Bayram Tan, malüm olduğu üze- re, Babür imparatorluğunda hün hâ- nan idi, Babürün oğlu Hümayun Şah. tan miras kalmak suretiyle Ekber Sa“ hın birinci vezirliğini yapıyordu. Fa- kat diktatör mevkiindeydi. Ekberin sütanası Mahüm Anaga ile oğlu Ete- min entrikaları yüzünden yavaş yavaş Ekber Şahla arası açfldı ve ilk devres de üstünlük kendinde ka'makla bera- ber sonraları nüfuzunu kaybetti. Fe- lâkete sürüklendi, heder olup gitti. Lâkin imparatorluğun kuvvetlenmes sinde büyük hizmetleri, yararlıkları görüldüğü için halk arasında kahra- man sayıldı, uzun yıllar adı dillerde gezdi. * . En güç inananlar Devlet eshamının borsada son giln- lerde fırlaması üzerine, Asım Us, şöy- le diyor: Son günlerde devlet eshamının borsada gördüğü büyük rağbetin mas nast bu noktadan mühimdir: Şimdiye kadar devlet eshamına bütün varlık- lariyle bağlanamıyan borsacılara ar- tık kanaat gelmiştir ki Türk devlet es- hamr sermaye sahiplerinir. paralarını emniyetle yatırabileceği bir kazanç mevzuu haline gelmiştir. © - Tevfik Fikret Peyami Safa yazıyor: Osmanlı impartorluğunun zeval duygusu içinde zehirlenerek ahlük yı. kılışiyle son müdafaa istihkâmı içinde mücadele eden insan Pikret, estetiği ne olursa olsun, ahlâki ve siyasi kah- , belikle dalaşan mukadd”s adamdır. Namık Kemalden sonra gençliğin onu niçin hatırlamadığını düşünüyorum. * Bu da bir eglence! Bugünkü Akşam'da Hikmet Peri- dun diyor ki: “Kırk gün kırk gece, eğlenceleri devam ediyor. Evvelki günkü eğlence programında şöyle deniliyordu: i “Asarı atika müzesin' ziyaret... Hususi memurlar tarafından izahat.,, Lâkin âsarı atika meraklıları mü“ zeye gittikleri zaman her salı gibi kas pıları kapalı bulmuşlar... Canım hani hususi memurlar?... Program nerede? Kapalı kapıların önünde melül melül geriye dönenler: — Bu nasıl eğlence?.. diyorlardı. Bence bu da bir eğlencedir. Mu- hakkuk ki eğlenceleri tertip eden ko- mite halka bir sürpriz olsun diye bu- nu yapmıştır. Malüm ya sürprizler de bir eğlence sayılır. Şişe ithalini isteyen- lerin müracaatı reddedildi Bazı ıtrıyat fabrikatörlerinin ha- riçten şişe ithali maksadiyle müracas atlarda bulunduklarını yazmış, bu mü- racaatlarını haklı göstermek için ileri sürdükleri iddiaları kaydetmiştik. Ve- kâlet bu müracata red cevabi vermiş- tir. Diğer taraftan şişe ve cam fabri. kası müdürü de şunları söylemekte. dir: “— Bizde halen bir, bir buçuk mil- yon kadar muhtelif boy ve cinste şişe stoku mevcuttur. Fabrikamız hiç bir tacirin müracaatını reddetmemiştir. Üç, dört ay kâdar evvel Avrupa fab- rikalarına şişe siparişi vermiş olan ta- cirler bu müracaatı bize yapmış ol. salardı; istedikleri malı şimdi kâmi- len almış bulunurlardr.,, 3

Bu sayıdan diğer sayfalar: