24 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

24 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Halife Mustasım kızı 7 odasına girdiğini görünce taş beşildi sum tekrar etti: ârak soruyorum, İ raf cd Bu son suale de sadece bir vap verdi, Halife'bunun üzerine cellât elinde tuttuğu t etmeden Hüse- Hüseyin, bütün bitginliğine ra koparmaktan kendini nadı. Ve yeniden bayıldı. Şimdi ateş püskürüyor & homurdandı: gibi söyletmesini bilirim, Sokun bain adamm bacaklarını ateşe! Ayak ları cayır cayır yanmağa bi a nasil ayılıp konuşacağını, nasıl hiş bir geveze kesileceğini göreceksi niz! Bu merak üzerine cellât Beşir Hü- seyini bir kuş hafifliği ile kaldırdı. Ve ocağa doğru götürdü. Sanki öcağa odun koyuoyrmuş gibi soğlık kanlılıkla Hüseyinin ayaklarımı ateşe soktu. Fakat şu müt tam bu esnada inanılmıyac bir şey oldu. İşkence odasınm kap birdenbire açıldı. Ve halifenin kızı Z beyde içeri girdi. pilenyini bu gel re haykırdı. Ce ri Hüseyinin aj nce oadama girdiğini görünce taş kesilmişti. E m onun kızma kar- şı müthiş zaafımı biliyoruz. min mütehakkim sesi ikinci larak çınladı: nu odama götürün! » diyordu? Çılgın mı idi bu kız? fenin ocakta yakılma adamı kurtarıyor ve lik onu hareme, kendi odasma gös smi e üst Hiç kimse tek bir hareket yapmadan gözlerini halifeye çevirdi. Ondan ikin- ci bir emir, bu sözlere itaat etmemele. rini ifham edecek bir işaret, bir hare- ket beklediler. Hayır, halife hâlâ taş gibi duruyor- du. Onun yerine kızı Zübeyde konuştu: — Neden öyle aptal aptal duruyor- sunuz? Sözlerimi anlaamdınız mı? Haydi diyorum size pis uşaklar! Bu son tümleyi söyler sö bir elile #rkasmda 8 bir kırbacı meydana VE ilk önce Arap Eeşire olmak üzere Önür Tastgelen birkaç kiğiye bütün kuvveti le yapıştırdı. Di in beydenin işk ence duğu gibi da i daire Hali feyi Hiçb garip bir köder küp tı yapamıyor, hiçbir şeyle klğriler mükiosieh eb rapa mişti. Fakat o, haftalar g yle olmıyor, nlarmın bütün 2 ek kimse ile konuş du. Ancak vw rüşliyor, nazirile gö- altınları dah. nız m hazinesindeki p ediyordu. ğr, bir yuka nra kapısının önünde bek -ay.hizmetçilerinden bi. Zırdı. Ve kendisine: | do-| ni ça — Bana müneocim Ubeydi Ağır dakika Son halife Mustaşrmın odasımâ gir — Emredin büyük halife! diye yer kapandı — Ayağa kalk! beni dinle! Münecci ylenenleri yaptı Halife sordu: — Senden tiyorum. — Emredin! — Sana büylk bit sır tevdi edece- w karşıma otur bir meselenin hallini — Bunu kendi sırrım gibi muhafa faza edeceğime emin olun! — Fakat eğer sa büyük sr duyulacak olursa — Boynum kılı — Kulunuzun sadak: edin! — Dinle Ubeyd! itimat | ag lir tuhaf ve garip Tü- yalar görüyorum — Haymdır inşallah" — Hayır mı, lim. Fakat gördüğ rük bir şüphe düşürdü. — Kulunuza bu rüyalarınızı söyler- seniz derhal tefsir ederek size hakikatı bildireceğime emin olabilirsiniz. (Devamı var) li ai) EİN e wuh3ülu asıl bu küçük ım derken ordu. Demek hanım zengindi. Kaç para verse kâr. | dr. İşte ayağındaki papuç delinmis n iki ay bekle endi meseleyi anlattı. Kadm he men yerinden fırladı, şişman bacakla-| EE; yuvarlana Leylâyı karş'ladı fa geldiniz güzelim, Kusura Evimiz küçüktür ama te- » Vallahi bir tahta kurusu yok Herkes bizim gibi olsa Fayda markası iflâs ederdi Bir kahkaha merakla sordu: istünde yuvarlüna bakm mizdi attı kıza süzdü, sonra güzelim, taşradan | tanıdıklarınız yok —Nereden böyle mi? mu? Hakika İstanbulda emek Leylânın işine gelmiyordu. Bir masal uydurdu. Evet tasradan geliy Annesi babası öl w'iştü, Burada uzak akrabalrınn biri- nin yanma gidecekti, Onu istasyonda “Hatıralarını anlatan : EFD An TALAT Yazan: İHSAN ARİ O gece, genç, iş için değil aşk için yaratılmış Ermeni kızile bir gece geçirecek, arkadaşlığına olan ihtiyacı dindirecektim | Yavrum, dedi. Bütün bu sözlerin.) El itin bü âşikene hareket çek» mecemdeki dığınş bilmiyor raporların hat muyum sanıy pi erinde daşlığı tama - Çünkü, beni riyakârlıkla itham edi- | yorsun | rmıştı. Söylediğine pişman olmuş | tu. Vaziyeti tamir etmek için: | — Ben de zannetmiyorum. Fakat be-| samimi olduğunu İ | | Daha ne yapayım? Kadınların arzularını anlamak güç iraz ihmi am bu beni rimdendir, Sözlerini ge Alıyorum. dedi ve dudaklarını uzattı. Bu Ermeni kızı iş için değil, aşk için tlmiş bir mahlüktu az aşkı yaşamak, biraz k Bu kadar de günlerdenberi süre dan sonra hak kazanmıştı — Bir şey düşünüyor misin? yorgunluklar — Söyle bakalım olacak bir şey mi — Ben.olmıy mek, ne.de teklif — Pekâlâ, öyle ise bilmeden iyorum. ak şeyleri ne etmek isterim — Buna da razi değilim. Söyliyeyim, kabul lim. Etmiyeceksen vapurunu kaçı — Söylel — Ben bir iş için: Beşiktaşa ineceğim. Vakit henüz pek geç def ersen sen de gel. Son vapurla” A dönersin. Hattâ. edersen bu akşam berab. — Eğer Adaya gidemezsen, evine bi- risile haber gönderemez misin? — Ne olacak? Bu gece seninle başbaşa dertleş riz. Atkadaşlığına o kadar (ihtiyacım varki... bekliyeceklerdi. Fakat nedense kimse gelmemişti, O da acemi olduğu yol bilmiyordu. Şaşırınış kalmıştı, ih. tiyar kadin onu teselli etmeğe uğraş- | ta — Merak etmeyin, gene bulursunuz. Acaba hangi tarafta oturuyorlar. — İstanbulda ama nerede bilmem — Yarın gene gidip bekliyecek mi- siniz? — Evet. — Ya gelmezlerse ade ederseniz akşama gene iemek Meiğörümi; Sonra, başımın sine bakarım. burada, kalabilirsi: muz yok ki, sizede yer var bize! Üç dört gün bu bal böyle devam et ti. Neclâdan eser yoktu Im teossürüne pöyah yoktu. Utanma- sa sabahtan akşama *kadar çocuklar gibi ağlıyacaktı, Kimseye dert yang-| miyor, kimseye doğruyu söyliyemiyor du. Para atamak için çantasını karışir rirken eline bir kart ilişti, telâş'ara sında onü lamamen unutmuştu. Çıkâr-i Zavallı Leylâ-|, derhal Ka- . Dedim Bu teklifi görünmek istemiyordu Kaşları çatıldı bul eder Bu vinerek: Gece beni oraya götürürsen kabul ederim. Yahut, son vapurla © dö dedi. — Kabul. Ben onları lan beraber çıkalım. Sen şimdi — raporları ver, saklayincayı kadar da hazır- Çekmeceyi râatın suretlerini çekerek o günkü muhârre ları koynuma A polis Seli fa koyarak müh a bizim istih ık odadan o çiktım. iyi çağırdım. Zar- dediğim raporlari o- rat bürosuna gön dim. IRFAN REİSİN EVİNDE el As. ile Tepebâşindaki tram onunda buluştuk. Tramvay - ede.indik. Kelkola' Maçka Matmaz baharı bu genç Jim, Yanımda hayatının yan ve aşk için çırpınan düber kı arttırıyo aD deki neşeyi büsbütün Maçka yolundan Beşikis$- denilen dik. Malüm ya, o zaman burada kahveleri” we Butada| rikat; armda Yahudi, Ermeni, © Rüm- kızları halde içiyorlardı.. Rezaletin her Bir taraftan i, diğer taraftan sarho rın çığlıkları biri - âdi bir sefa- ülebilirdi. burasını hathane haline sokuyordu. Bu-meyhane manlârma falet ve sefahat kay- emezdik şiyor. Beşiktaştan itibaren » kadar düşman zırkılıları mavi suların birer kara hayalet gibi rine çökmüşler,.. İstanbul dı ve bana verdi. Ön! İiğiNz askerleri yan! Kenayda| İ İ taraimı hâyat ne tat-| şeret ve şüinüyorum. Bir müddet son- ra önümdek İ temiz anların çekerseniz bana müracaat edin.,, Jer “kulağında. çınladı. Kim bilir, i hakikaten imdadma yetişebilird » tereddüt ediyordu. de bu adamdan onn ne fenalaık bilir di! LÂâf arasında sotdu. — Tali bey iinde birini musunuz? tanıyor — Bilmem, ne biçim adam? olacak, otomobili var. Çi- ıldı: Ama $iz onu çek bozuğu - Anladım anladim neöden tânıyorsunuz? > Tan wi, Beni eviye'davet et- ti. Siz gö müz. X yiterini nedefi isteği i: etti e niyetiniz Şâr mı? Kalamığta m Kalamışta, k Artik Le Kardeşini işm Maçkada! bulmak rasi bitme- > sefalete düşmekten bir sabah! bu. üntitle ydan atladı. Tali be gitti, erkenden tram yin köşküne Evde kadm “baştğı" sallıyarak efeni| ,dis'ne; oturuyor muş gururla| Babası yerin» | | | Bu rengarenk iiiyerine sy Şİ tarafta şeref ve gul dajgal hıı. görebilecek miyim? yüzlü, sa:hoş yağız zin caddeleri “| ? Yan dan vücutlu , uumdaki ” bihab kole” duracağ meni ku dalgın aralık dürtü; — Saadstin rüyasmı i ye uyandırdın. zleri kendi üzerine aldi. ek istiyor” sapmaz, bizim fedekâr ba alt'katındaki pencerenin önün fosurdatırken Ne Kadar sevindiğimi tasavvur edöfi) iz? O da beni görünce 4 bağırdı? sını görmeyeyim pg ı Sevincin: Efdal b Benim, tan çatlıyord yeiğim sen misin İ Sen nasıls için Allâha ş — Ben de çök mes'üd evellâh b bir # v — Tabii, Daha yaşayacak Bi” lerimiz. varım — Öyle... tabii... var. Girmiyeli bizi Fakat ben girm almak We iç rar etti, eitim. Kapınm ön lb dü konuşmağı o adım, Çok terbiyeli ve çok dikaktli kız olan matmazel AL. bizden bif etse. geride duruyor, elinde, bir si” dille oynuyordu. İrfan reise sordum” — Yahu! Nasıl yakayı bakalım — Beyim, anlat sandal ra ben de kendimi çed (Devamı vö”) # hall rmıydın ? Baki ş. Kimbilir & gilnünü bizde geçirdi! — Öyle öyle ama bal bol pars na” aşifte” di riy atla bir ye” Sayesinde â ayol € w kız Tali girdiği zaman, adet& gi tı. Her taraf yaldız içinde pari) Parlryordu napeleri kar beyin köşkürd zleri ipek halıl ku rde n Sırmalı duvarların be şey görmek yelesinde bile bu gatmamıştı! Orta yaşlı, sevimli yüzlü bir hanım onu karsi z derece zenginliğ? kir #E — Kimi'istiy — yi —'Tah beyefendiyi görmek mi, kendisine şu mektiibu vermtf © tiyorum. > — Buyurun sslonda oturun, vey dinin biraz işi var, Kendisini a YÜ rım-saat sonra görebilirsiniz. 1 (Devamı v0”

Bu sayıdan diğer sayfalar: