26 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

26 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çelik yüreğin sergüzeşti BEN BV İşi Bç24- CAĞIM.., ONUNLA EVLENDİKTEN» SONRA NÜFUZUM BÜSBÜTÜN ARTA- CAKTIR... «| BİR YERLİ yere MERASİMİNİ İLANIÇIN DAVUL ÇALIYOR... | | Festival Kır Balosu 29 Ağustos cumartesi akşamı Büyükdere BEYAZ PARKTA Dulmdiye sefbesttir. Konsomasyon 45 kuruştur. En şık tuvaletli Bayana çok zarifbir hediye verilecektir. İstanbulda ilk defa görülecek VARYETE numaraları, kotyon: Eğlenceli sürprizler Masalarımızı şimdiden tedarik ediniz. Telefon: 32—43 Satış acentesi aranıyor Tanınmış bir fabrikanın sürümü çok olan malınm satış mağazasını müs takilen idare edecek piyasadan anlar tecrübedide bir zata ihtiyaç (vardı Senevi kazancı asgari 900-1000 lira olacaktır. Kendisine teslim ( edilece”| mal ve yapacağı tahsilât karşılığı olmak üzere 1500 İira nakdi teminat it& sr meşruttur. Arzu edenlerin - halihazırdaki vaziyetlerini ve terciümeibi lerini ve Teferenslerini tahriten İstanbul: posta kutusu 333 bildirmeleri. Istanbul Ticaret ve Sanayi Odasından: Arsrulusal İzmir Fuarı İstanbul Oda pavyonunda eşya te$" hir edeceklerin aşağıda gösterildiği üzere eşyalarını vapura yük“ lemeleri icabeder. 27/8/9386 perşenbe sabah saat onda kalkacak vapur çar şanba günü sabaha kadar eşya alır. 29/8/936 cumartesi saat üçte kalkacak vapur cumartesi öğ“ 28 AĞUSTOS CUMA GUNU AKŞAMI PANORAMA BAHÇESİNDE Bestekâr CL > AŞ i Salâhattin PINAR'ın San'at hayatının 23 üncü yıldönümü kutlulanacaktır. . Telefon :. 41065 162 MAĞLOP FAUSTA — Aman yarabbi, bu ne biçim| nu bulunduğu yerde uzun müddet iş? Bu adamlar taşların üstünde ka-| kalmağa ve gördüklerinin bir rü lan soluk çiçekleri de koparıyor-i lar. ya olup olmadığını düşünmeğe sevketti. Etrafı aydınlatan meh- leye kadar eşya alır. öğleye kadar eşya alınır. 31/8/936 pazartesi fevkalâde bir vapur vardır. 30 Ağustos (664) MAĞLUP FAUSTA 163 Bu sözleri söyledikten sonra Vi- yolettanın mahpus bulunduğu ye e baktı. Orası aydınlıktı. Faka* derhal aklına bir müddet evvel o çıkmasına yardım etti. Bu iş ger çi biraz eziyetli olduysa da Pikvik nihayet duvara çıkarak oraya © turdu, Eğer Pikvik de biraz şairruhu| tap altında açılan meydanı, mer- raya girmiş olan askerler geldi.) £ Kroas: olsaydı, toplanmakta olan soluk) mer kürsüyü, üzerindeki örtüyü ve Şimdi arkadaşının fikrine iştirak — Haydi bakalım! dedi sıra renkli çiçeklerin ne işe yarıyabile-| salibin etrafına geçirilmiş olan 80- ederek: bana geldi. Aşağı sark da, beni de ceğini anlamakta gecikmezdi. Fa- kat onun gözleri şimdi başka bir . tarafa dikilmişti, Mezarlığın ortasmda bulunan "gayet büyük ve yağmurların tesi-| boşalan soğuk terleri silmeğe ça- — Bir şey yok! Fakat ne kadar) senin yüzünden ben de tekrar aşa- #iyle yosunlanmış bir salibi yerin-| lışarak kendi kendine sordu: mümkünse o kadar çabuk kaça-| ğı yuvarlanayım değil mi? Sen de den çıkarıyorlardı. — Acaba bu salip kimin için ha- lım. Tahta perde askerler tarafın.) kendine kaçacak başka bir yer a“ Pikvik: zırlandı? dan muhafaza olunuyor, oradan| ra! Fakat korkma, gelip seni kur- — Acaba, diyordu, bu koca pu-| © Uzun müddet düşündüğü halde hayır yok. büy ap taracsiğini tu ne için yerinden çıkaryorlar? | sorduğu suale cevap veremeyince Kroas, Pikvikin sözlerine itiraz Bu sözlerden sonra arkadaşını Fakat çok geçmeden bunun da! Kroesı bırakmış olduğu yere av. etmiyerek makine gibi arkadaşını| müthiş bir korku içinde bırakarak sebebini anladı. Çıkarılan put,| det etti. nu yatmış olduğu yerde takibe başladı. İkisi de biraz son.) öte tarafa mr ve süratle tepeyi, Klodinin emriyle mermer sıranın! korkudan büzülmüş bir halde gö- sallar duvarı yanma gek| inmeğe başi yakınında kazılan yeni bir çukura| rünce aklına biraz sonra anlıyaca- e İ e dikilerek sağlam durup durmıya-| ğımız bir fikir gelerek arkadaşr Pikvik arkadaşma dönerek: XV cağı tecrübe olunduktan sonra tek-| nın omuzuna dokundu. rma e e MÖSYÖ PERETİ rar yere yatırıldı. Bu vaziyeti gö- ren Pikvik puta birisinin gerilerek çivileneceğini ve Monmartr tepe- sinin bir Golgota (1) ya benziyece- ğini zannetti. Bu işler tamamlandıktan sonra luk çiçeklerden yapılmış çelengi bir daha tetkik etti. Şimdi rüya görmediğine tama- men emin bulunuyordu. Alnından Zaten korku içinde beklemek- te olen Kroas omuzuna birisinin dokunduğunu hissedince başını kaldırmağa cesaret edemiyerek nevmit bir şekilde inledi... — Acaba imkân var mı? diye sorduktan sonra ilâve etti: — Ne var? Yeni bir şeyler mi gördün yoksa? vazifesini grebilirsin, çok şükür öne doğru şiştinse de boyun ge- ne eskisi gibi kaldı. Zannederim ki ellerine basarak omuzlarma çık- mak ve sönra da duvara tırman- yukarı çek! Pikvik müsterihane cevap ver- di: — Ya! Ne de güzel söylüyorsun, Monmartr manastırında bu va- kaların geçtiği gece bir süvari, gür neş battıktan biraz sonra Poft Növ'den geçerek Sen Rok tepesine döndü ve yavaş yavaş ilerlemeğe Pikvik: mak mümkündür. Yukarı çıkınca i meydanda bulunan ameleler ve > > si başladı. Şimdiki halde, burası Klodin ortadan çekildiler. — Kaçmamız lâzım! dedi seni de alır ve beraberce kaçarız;| kimsesiz, tenha, geceleri ışık gö- Pikvik her ne kadar derin dü- şünmek hassasına malik olarak yaratılmış ise de, yapılan işler o- “CD Hazreti İsanın giğmbini ae » serildiği yer. Kroas yanına gelen adamın ar- kadaşı olduğunu anlayınca derhal doğrularak: — Kaçmak mı lâzim? dedi, fa- kat hiç olmazsa sabaha kadar bw. rada beklesek! dedi. Kroas hemen razı olarak: — Pek güzel, diye mırıldandı. Çabuk olalım... Derhal Pikyikin tarif ettiği va-i ziyeti alarak arkadaşının duvara| DM A ie rünmez ve değirmenin kanadı iş» lemezdi. Süvari Sen Rok'un dibi» üe gelince atmdan indi ve hayvanı bir ağaca bağladıktan sonra yaya olarak değirmene doğru ilerleme" ğe başladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: