11 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

11 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mmm yağ yemememiz Için işe banka sermayeleri- nin karışması lâzım Istihsalâtı iptidailikten kurtara- rak makineleştirmek icap ediyor Trabzondan hafta da ancak iki yüz teneke yağ gelir. Buna rağmen Istanbuldaki her yağ Trabzon yağıdır | Geçen yazılarımızda yağların fena- lığından bahsettik. Acaba piyasa ni- çin bu kndar karışık yağlarla dolu- dur. Emniyetle temiz yağ yemek için ne yapmalı? Bunun çareleri nelerdir? Bu mesele hakkında bir fikir edin-, mek için alâkadarlarla görüştük, el- de ettiğimiz fikirleri bir araya toplı- yarak bir tetkik halinde aşağıya yazı- yoruz: Türkiye, her geyden evvel, zirast memleketi olmak itibariyle, hayvan yetiştirmektedir. Başvekâlet istatis- tik direktörlüğü tarafından yapılan istatistiklere göre Türkiyede 10 kilo- metreye 404 hayvan, 10 nüfus başma da 23 hayvan isabet etmektedir. Bu rakamlarla, Türkiyenin büyük mik- tarda hayvan besliyen bir memleket olduğunu daha açık ve kat'i bir su- rette ifade edebiliriz Böyle olduğu halde, neden Türkiyede bol ve ucuz #af tereyağı yiyemiyoruz, asıl merak edilecek, üzerinde durulacak mesele de budur.. Bu meseleyi izaha girişme- den, Türkiyede yağ istihsal edilen başlıca mmtakalardan bahsedelim; Bunlardan en bariz olarak göze çar- panı Trabzon mmtakasıdır. Piyasada Trabzon yağları pek meşhurdur. Hat- tâ karışık ve başka yerlerden gelen yağlar da, bu şöbretten istifade ede- rek satılmaktadır. Fakat Trabzon yağ Jarile meşhur bir yer olduğu halde, orada da, iyi ve saf yağa nadir tosa- düf odilebilir. Toptan yağ işi yapan bir tacir diyor ki: — Her hafta Trabzondan İstanbu- Ia 200 teneke kadar yağ gelir, bunla- Tm İçinden ancak 40-50 tenekesi iyi- dir. Diğerleri az zamanda acılaşır, işe yaramaz. Hattâ bazılarıda mahlüt- tur. Bu, böyle olduğu halde, çarşıda pazarda, Trabzon yağmdan geçilmi- yor. Bütün yağ etiketlerinin üzerinde! “Halis 'Trabzon tereyağı” yazılıdır. Bu tacirin de verdiği izahattan an- yoruz ki, Trabzonda bol miktarda iyi yağ çıkamıyor. Bunun sebebi de gudur: 'Trabzon köylerinde yağ istih- salâtı henüz iptidat istihsal usulle rinden İleri gidememiştir. Esasen yağ istihsal edenlerin ekesrisi fakir köy- lülerdir. Bunların içinde bir inek sa- hibi olanlar çoktur. Bu fakir köylü- ler hâlâ yağı iptidat usulelrle istihsal €derler. Bu yüzden yağların içinde mühim miktarda ayran kalır. Bu yüz. den yağlar kısa bir zaman içinde âci- Yaşır. Bilhassa Sürmene yağları ya- pıldrktan on beş gün sonra derhal acı- İaşır, buna karşı yağı eriterek sakla- maktan başka çare yoktur. Fakat bu- mi da yaptığınız zaman, yağ mühim! miktarda fire verir. Çünkü içinde ay-| ran vardır. Buraya kadar yazdığımız bilgisizlik, daha doğrusu İptidal yağ istihsali usullerinden ileri gelen çey- lerdir. Bundan başka Trabzon köyle- rinde de, yağlara yabancı mâddelerin karıştırıldığı çok vakidir. Yağ mmtakasmdan ikincisinin Kars olduğunu söyliyebiliriz. İstatis- tiklere göre, Türkiyede hayvan kesa- feti Karstadır. Karsta 10 kilometroya 60T hayvan isabet etmektedir. Vakti- le Çarlık zamanmda, Karsta büyük mikyasta yağ sanayii (O kurulmuştu.! yağ fabrikaları Kafkasyaya mühim miktarda tereyağı satıyordu. Umumi harp senelerinde bu yağ fabrikaların-! dan bazıları tahrip edilmiştir. Fakat bir iki tanesi hâlâ milli sermayeyle İşlemektedir. Ve son birkaç sene için- de İstanbul piyasasına en ucuz ve iyi yağı gönderen de bir iki fabrika- dır. Kars yağları piyasada 50 kuruşa kadar satılmaktadır, Fakat Kars yağ- larmda, Trabzon yağlarnm. k ve hususiyetleri yoktur. Bu da Trah-| Zon yaylalarında yetişen kokulu otlar dan ileri gelmektedir. Fakat buna mukabil! Kars fabrikalarmdaki yağlar Ga bir damla ayran bulmak kabil de-i ğildir. Yağlar makinelerde tazyik e- dildiği için içlerinde su, ayran gibi maddelerin birikmesine imkân kalmı- yor. Fakat dediğimiz gibi, Kars yağ- ları da ihtiyaca kâfi değildir. Temiz ve saf yağ yemek İçin çare nedir? Asıl mesele buradaydı. Kendi- si ile görüştüğümüz bir yağ taciri fik- rini şu suretle izah ediyor: — Yağ istihsalâtı Türkiyede henüz ev sanayii halindedir. Kars istima e- dilirse, fabrikasyon haline girmiş yağcılık işi yoktur. Yağcılık ev sana- yii ve küçük işletme halinde kaldığı müddetçe, piyasada saf yağ bulmağa imkân da yoktur. Mah'üt yağların önüne geçmek için, piyasaya bol mik- tarda ucuz saf yağ dökmek lizmdır. Mahlüt yağlar, saf ve temiz yağların ucuzluğu karşısında kendiliğinden or- tadar kalkar. Belediye cezaları, esna fı tehdit, sık sık yağları Kontrol et- mek gibi idari usullerle, halka temiz yağ yedirmeğe imkân yoktur. Bu an- cak, iktısadi tedbirler almakla kabi! olur. Yağ istihsalâtınm makineleşti- rilmesi piyasaya yağ sevkiyatını art- tarır ve sıkmtı da ortadan kalkar. Mili bankalarımız ortaya bir ser- maye koyarak yağ fabrikaları açabi- Wirler. Meselâ, Kars yağ fabrikaları. nım açılmasına en müsait olan bir yer- dir. Karstaki fabrikalar, Karstaki sü- tün ancak onda birini kullanıyorlar. Fakat ne yapsmlar? Sermayeleri yok- tur. Başka sermayedarlar da Karsta fabrika açmıya heves etmiyor. Ferdi sermayelerin başaramadığı işleri dev- let ve milli bankalar yapmaktadır. Yağ işinin de ferdi sermayeler tara- fİmdan başarılamadığnı görüyoruz. Daha fazla beklemeye ne lüzum var. Evvelce söylediğim gibi, bankaları mız bir şirket vücuda getirmek sure- tile Türkiyede geniş mikynsta yağ is- tihsalâtma girişebilirler, Bu #iretle karışık, mahiyeti meçhul yağları da yemekten kurtuluruz. Şimdiye kadar karışık yağdan bah- settik, bunun sebeplerini izah ettik! ve çarelerini anlatmaya çalıştık. Gele- cek yazılarımızda da diğer karışık yi- yecek maddelerinden bahsedeceğiz. EB. 4 Lisan dersleri Şişli halkevinden: Fransızca, ingilizce, almanca ve gü - zel yazı derslerine başlanmıştır. İstek- lilerin hergün Nişantaşı Rumeli cadde- sinde halkevimize gelerek kaydedilme- leri, HABER — Akşam postası Paraların değe- ri meselesinde Almanya ne yapacak ? Parasını düşüren memleketlere dün Çekoslovakyanın da iltihak etmiş bu- Tunması iktumadi ve mali mahafilde derin akisler uyandırmıştır. Maama- fih düşen paralarla para düşüren memleketlerde beklenen müvazene yerine hasıl olan müvazenesizlik göz- den uzak tutulmamakta ve Türkiye- nin parasını düşürmemekle gösterdi- ği isabet daha iyi anlaşılmaktadır. Ankarada Hariciye vekâletinde bir komisyon daimi şekilde toplanmakta ve hariçte alınan tedbirleri tetkik et- mektedir, Umumi yaziyetler memleke- timiz ticareti arasındaki müvazeneyi temin için daimi küçük tedbirler alın- makla beraber umumi kararlar daha sonraya, variyetin iyice tavazzuh ede- ceği zamana bırakılmaktadır. Dün şehrimize gelen haberlere gö- re Almanyadan hariçteki tüccarlara ellerindeki dolar ve ona mütedair dö- vizleri çıkarmak tavsiyesi yapılmıştır. Bu haber tahakkuk ederse doların da düşürüleceği manasmı çıkarmak lâ- Zım gelmektedir. Şimdiki halde en büyük müşterimiz. ve satıcımız olân Almanyanm para işinde tutacağı yo) merakla beklen- mektedir. 1200 cephane fabrikası İtalyada günde on saat müddetle çalışıyor Askeri hazırlıklara dair görüşme lerle geçen uzun bir toplantıyı müte- akip İtalyan kabinesi bir tebliğ neş- retmiştir, Tebliğde İtalyanm askeri hazırlığı hakkında şayanı dikkat nok- talar vardır. Tebliğe göre 1200 fabrika harp malzemesi ve cephane imal etmekte- dir. Bu imalât süratlendirmek için haftanın mesai müddeti 60 saate iblâğ edilmiştir. Bundan başka, yeni tayyare İstasyonları inşasına bir milyon 400 bin Mret verilmiş, ve ordunun mevcuduna 60 bin kişi ilâve edilmiştir. Habeşistandaki Italyan kuvvetleri- ne gelince; 30 tabur siyah gömlekli Habeşistandaki askerlerin yerini tu- tacak, diğer taraftan Adisababada kurulan yeni garnizona da 27 bin kişi daha ilâve edilecektir, Otomobil ve tramvay kazası Dün akşam saat 19,30 da Harbiyede 227 numaralı Ahmet Pikrinin idaresin- deki otomobil 211 ve 132 numaralı tram vayların arasından geçmek İsterken «r- kışarak arka çamurlukları ezilmiştir. 132 numaralı tramvay bu (vakadan beş dakika sonra 715 numaralı tramva- yın arlasma açrpmış ve hasara uğrat- mıştır. stanbulun SESİ ASININ MECMU iyon Ikinci Sayısı Çıktı ALFRED RODE ve meşhur çıgan orkestrası Sumer Sinemasında fransızca sözlü ve şarkılı Juanita Lüks komedi süperfilminde LİTZT'in 2 numaralı Macar Rspsodisi ve gayet cazip yeni bir 'RUMBA,, çalıyo rlar. FOX JURNAL'de! Vekili- miz Bay Doktor Rüştü Aras Montreux konferansında nutkunu Söyler- ken, İspanya muharebesi, Kış modaları, Frangın sukutu vesaire... Balkan tıp haft: . 11 Birineiteşrin — dün dağıldı Ecnebi murahhaslar dün € milli şarkılarımızı dinled Dördüncü Balkan haftasının son cel sesi dün yapılmış, dolayisile büyük ve pek samimi tezahürat olmuştur. Dünkü kapanış celsesinde söz söyli- yenlerin nutuklarından parçalar alıyo- Tür: Balkan konferansı reisi Hasan Saka- nın nutkundan: .— Ümüt ederim ki aziz dostlarım, | yurtlarmıza döndüğünüz ve bu yorgun- lukları giderdiğiniz zaman kalbiniz ye- ni bir heyecanla dolu olarak müşterek idenlimizin ve müşterek davamızın mü | dafaasına devam edersiniz, Bu hislerle dolu olarak size hayırlı avdetler temen ni eder ve bütün kalbimle yakında tek- rar görüşmemizi dilerim.,, Hasan Saka, nutkunun Atatürkten bahseden kısmında vaktin darlığı dola- yısile göremedikleri Ankaranın Kems- Mist Türkiyenin müşahhas bir timsali olduğunu anlatmış ve: “Oraya gitseydi| niz genç Türkiye cumburiyetinin mo- dernizm, insanlık ve içlimai devletçi - lik yolundaki mesaisini; bir kelime ile hülâsa edilmek istenirse — Kemalizmi | | görmüş olurdunuz,, demiş ve bu nokta yı uzun tüzun izah eylemiştir. Bunun Üzerine heyecanlanan murah- hâslar ayağa kalkarak Balkan ittifakı kâmisi olan Atatürkü dakikalarca alkış lamış ve “Yaşa Atatürk,, diye bağırmış lardır, ... Bütün heyetler namma (Yugoslav başmurahhası doktor Markeviçin nut - kundan: “ — Atatürke Balkan (birliğinin en hararetli müdafii sfatile en derin s- ... Balkan haftasına riyaset eden Türk başmurahhası Muhtarın nutkundan : Mesaimizin sonu geldi demezden ev vel, müsaadenizle burada bulunduğu - nuz milddetçe yalnız fikri memnuni - yetle değil, kaliten kopan (hislerle de size en samimi teşekkürlerimi, sunarım. Lâkin bu ayrılışta hem bir azap, bem bir sevinç duyuyorum. Azap hissediyo- rum, çünkü ayrılıyorum. Sevinç duyu- yorum. Çünkü gene buluşacağız. O halde gelecek sene gene Atinada buluşmak üzere sizlere Al ladık diyeyim. Devlet ve hükümet gelen cevabi tel Balkan haftası dolayısile devlet ve hükümet reisle telgraflatın cevapları da dül okunmuştur. ATATÜRK'ÜN CEV “Telgrafınızdan çok müti dum. Teşekkür ederim, Bal lektüeiler arasında dostluk liğin günden güne daha siki dan çok memnunum. $$ muvaffakiyetler diler selâm rım. ATATÜRK, ISMET İNÖNÜNÜN G “Dördüncü Balkan tıp bafl nuniyetle selâmlar ve say ların, şahsim ve ulusumuz asil duygularına hararetle derim. İsmet İNÖNÜ.., Dün gacesi mill K Murahhaslar için dün gi de program harici hususi b tip edilmiştir. Murahhaslar, © kılarımızı dinlemek arz mişlerdi. Bunun üzerine B fatı tertip komitesi reisi Tokatliyan otelinin bir safirlere tahsis ederek (OO Nureddini, Tanburi (O Refil Müzeyyeni dinlemek fırsatf miştir, Gece toplantısı gayet tur. Milli şarkılarımızın dini Janmasından sonra, murah rında çalgı çalarak dansetü yarısından bitâz sonra daği Balkanlı misafirlerimiz, yemeğini Adada, Yat klüpte sonra kendilerini bekliyen purije 14,5 de Yalovaya mişlerdir. Oradan Bursayö dir. Matbuzta gösterilen Balkan haftasının devam detçe Yıldızda matbuata tal büro ve ona müzaheret eğen cilere büylik kolaylık gö Bunu memnuniyet ve teşek! dediyoruz. Evvelâ derin bir teossür... Sonrada alkışlar. uu SARAY Sineması Gösterlimekte olduğu Fransızca sözlü ÖLÜM KERE Muhteşem filminin parlak muvaffakıyetini selâmlarlar. Oymıyanlar: FREDERİC MARCH - MERLE OBERON ve HE FOX JURNALDE: Doktor Tevfik,Rüştü Aras, Montrö konferi nutkunu söylerken... Sonbahar Moda £aferleri ve İspanya mu? ri ve saire... Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine, Bugün MİLLİ SINEMAD Bu senenin iki büyük filmi birden 1— KADINLARDAN Bıkik Bu filmde JOAN CRAWFORD sanat ve zekâsmm kıymetini bütün kabiliyetini göstermektedir. 2 — Maskeler Aş& Mevsimin en güzel gangster filmi Büt FiLMi LIEN SAKARYA eski kina Bugün güzel bir Pazar geçirecek ol Kadınları Severi JEAN KIEPURA ıı takdir odeceksiniz. Bugün matine saat on birdedir. Fiyatlar NDE DEYER a

Bu sayıdan diğer sayfalar: