14 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

14 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mektepler açıldı DİR NİN) Kilabınızı Doktor Alınacaktır. Askeri Fabrikalar U. Müdürlüğünden: Kolaylıkla almak isterseniz Ankara caddesinde VAKIT kitap evinden alınız Telefon : 24370 Glandokratin Ademi iktidara, zafiyeti umumiye- ye ve asabi buhranlara karşı, imeş- hur Prof, Brown Seguard ve Şteina hen keştidir. Eczanelerde kutusu 200 kuruş. a pini emeklinin e yönel Dans Dersleri — Hususi ve münferiden (asri dans (dersleri) Beyoğlu, Karlman karşısında eski Po- Tonya Nur Ziya sokak No. 3. Müracaat saatleri: (12 « 14) (17 - 20) PROFE SÖR PANOSYAN, Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Cağaloğlu Nuruosmaniye cad. No. 3i (Cağaloğlu Eczanesi yanında) Telefon. 22568 Fatihte Acele satılık arsa Fatihte Kiztaşında Sofular cadde sinde iç tarafı muntazam cadde, öeni ze Bazır, tramvaya ve çarşıya pek yâ kın, civarı kâmilen mamur, 702 met. re murabbaı, kısın Âzamı mülk müs © Bu TECRÜBEYE TAHAMMUL EDEN Z YALNIZ HA ELAN EDİ İÇMELİ EL G. Sabah dokuzdan akşam saat beşr kadar mat, saf ve sevimli bir ten. Gündüz tekrar pudralanmıya ha cet yor. İşte; havalandırıl. mış yeni Tokalon pudrası. nın garanti muhassenatı bunlardır. Bu cazip hava. landırma usulü, Parisli bir kimyagerin keşfidir. Bu usul dairesinde havası top landırılmış yegâne hafif pudradır. Şimdiye kadar yapılan pudralardan on defa daha saf ve daha ha- fiftir. Bu usul, Tokalon pudraşının ( istihzarmde kullanılmaktadır. İşte bu- nun içindir ki, Tokalon pudrası, daha muhtazam ve daha mükemmel bir tarzda yapışır cildi hemen hemen görünmez bir güzel Adapazarı tohum istasyonu alım satım komisyonundi 12000 kilo arpa açık eksiltme usuliyle alınacaktır. ; < BİR PUDRA VARDIR 4 27 72 Zİ Zi lik tabakası ile kaplar ve yüze tabii bir güzellik ve. rir ve modası geçmiş ve yüze bir makiyaj şeklini vermeden kalın âdi pud. ralardan tamamen başka bir tesir yapar. Buyeni Tokalon pudrası yüze ya- pışık kaldığı cihetle buna “8 saatlik pudra,, tâbir derler, Artık ne parlak bu- run, ne yağlı cilt görünmi. yecek, belki rüzgâr, yağ» mürun v terlemnin icrayı tesir edemiyeceği mat. saf ve sevimli bir ten görüne i cektir. islâh ve deneme Ankara civarında istihdam edilmek üzere bir doktor alımacaktır. teklilerin istidalarile Umum Müdürlük Sıhhat Şubesine müracaat- arr, (2065) tatilüşgekil ve altı parçaya mufrez arss| (o Şartnamesi parasız gönderilir. Eksiltme 24 birinciteşrin C avele satılıktır. Taliblerinin saat on.tesi saat 14 de Adapazarı Mal müdürlüğü dairesinde yapılacaktır. dan bire kadar HABER gazetesinde| İstekliler ticaret odası" vesikası ve 30 lira teminat makbuzu ile Bay Fethiye mürnenatları, manında müracaat etmeleri. (2041) 352 MAĞLUP FAUSTA gini hissederek ayağı kalkmak iste di, fakat dizleri titriyerek yere Yürar- landı. Karnında sapma kadar gömül. müş bir bıçak bulunuyor ve kanlar akıyordu. Jak Kleman iki adım kadar geri çekilmiş kollarını karuşturarak vaziyeti seyrediyordu, Bu hadise ancak birkaç saniye için- de olmuştu. Kralın haykırışmı iş'ter- ler hemen içeri dolmuşlar ve papas: yakalamışlardı. Kriyon; — Sir! dedi. Sizi tahkir eden ba Ppapas mı? Fakat o anda hepsi de kra- İm karnına saplanmış olan bıçağı ve ortalıktaki kanları görmüşlerdi. Kral zayıf bir sesle; — Hınzır papas! dedi. Beni vurdu. Aynı anda odaya girmiş olan.arin bıçakları Jak Klemana inmiş ve onu delik deşik etmişti. Kralın vurulduğu haberi bir anda Yıldırım gibi etrafa yayıldı, Navar kralı bir saat sonra dört malla Sen Kloya gelmiş üçüncü Hanrinin yata ğ'wın başında duruyordu. Iki operatör Yarayı dikmekle nicşguldü. Üçüncü Hanri ancak geceleyin ken- dine gelebildi. Metin bir sesle etrafın dakilere canımın pek olduğunu ve ko- lay kolay ölmiyeceğini söyledikten Sonra kendisine bir kâğıt kalem geti, rilmesini ve kendisini Narar kralil? başbaşa bırakmalarını emretti, Yalnız kaldıkları zaman üçüncü Hanri, Navar kralına; — Biz! dedi. Mavar kralı ağlıyordu. — Kardeşim! . Sir, beni dinleyiniz! Ben ölüyo rum, ancak bir saatlik ömrüm kaldı. Fakat bu bir saat sizin benim yerime tahta geçmeniz için yazacağım vasi» yetmamenin doldurulmasına kâfidir. zannederim. Üçüncü Hanri kâğıdı, kalemi eli- ne aldı, gülerek; — Kral ölecek. Yaşasın kral!., Ei- veda Valva!,. Yaşasın Burbon! dedi, XIV İYİ OTELCİ Pardayan, evvelce de söylediğimiz gibi elinde madalya sayesinde istedi- gi yere girip çıkabiliyordu. Eğer Jak Kleman bu madalyayı kendisine ver- memiş olsaydı, ne Parise girebilir ve ne de sokaklarda istediği gibi dolaşı- bilirdi, Çünkü her sokak askerler ta- rafından tutulmuş gelip geçene vesi» ka soruyorlardı. Şövalye şehre girince doğruca “Ko- nuşan ölü, oteline gitti, Buraya evvel ce de birkaç defa gelmişti. Okuyucu- lar burasının evvelce Kato tarafından idare edildiğini ve fahişelerle hırsız» ların yatağı olduğunu bilirler. Pardı- yan ara sıra bu gibi yerlerde oturarak halkın aşağı tabakasile görlişmeği se- verdi. İki gün kadar bu otelde kala- rak dinlendi. Bu sırada, bundan sonr? nasıl bir hayat geçireceğini düşünü- yordu. — Fausta bir ordu kumandanlığın- da bulunarak dünyayı zaptetmemi teklif gtti, reddettim, Hanri dö Navar beni nazır ve yahut masihatçı olarak MAĞLUP FAUSTA “9 Jak Kleman Şövalyeye nereye git tiğini sordu. O da Parise gideceğin! söyledikten sonra: — Sizi, dedi, Hiç bu kadar neşel görmemiştim. Demek artık messtsy nuz? — Çok mesudum! — Nereden geliyorsunuz? — Aşktan, — Oh, ne iyi. Peki, nereye gidiyor- sunuz? — Ölüme! Pardayan buz gibi dondu. Papasın yüzünü tetkik ettiği zaman, bu sevinç 1 yilzde kendisini feda edenlere mah. Sus bir hal gördü. JakKleman; — Parise gideceğinizi söylediniz ama, kapıdan nasıl gireceksiniz? — Kapıdaki nöbetçi zabitinden izin istiyeceğim.. — Bunun imkân: yok, Kimse ne içe- ri girebiliyor ve ne de dışarı çıkabil! yor. Bu madalyayı alınız, istediğiniz yere girip çıkabilirsiniz, Pardayan madalyayı alarak teşek kür etti, Papas devam ediyordu: — Bunun, içeri girmek için bana da Yüzumu olabilirdi. Fakat artık Parise dönmek ihtiyacında değilim. Pardayan bu hal karşısında sara- raras elini papasın omuzuna koydu: — Beni dinler misiniz? — Susunuz dostum! artık kimsey: dinliyecek halde değilim, Hatfa an nem bile mezarından kalksa gene teri) dönmem, Pardayan Allahın emri şe ,Tini bulacaktır, Artık susunuz. Şövalye, onu bu karardan hiçbir kuvvetin döndüremiyeceğini anlamış- tı, Papasa veda ederek hayvanını at- ladı. Yolda şöyle düşünüyordu: — Onu, artık yolundan çevirmek imkânı kalmadı, Bir müddet sonra Valvanın hayatı metelik etmez ola- cak, onun dediği gibi Allahın emr. ye- rini bulacak, fakat nede olsu &or- kunç!.. Elveda, Alis dö Lüksün oğlu!, Şövalye nihayet Parise gecerek elindeki madalya sayesinde niçbir müşkülâta rastlamadan şehre gırdi. Bluvada toplanmış olan Etajenero- nun elde ettiği neticelerden pek mem- nun kalan Paris yüksek mahkemesi üvüncü Hanriye bir teşekkür mektu- bu yazmağı kararlaştırmıştı Parislilerin, kralın heykellerin. kır. dıklar' ve her yerden ismin! kavıdık. ları bir sıra ona teşekkür me *ubu yazmağa kalkmak büyük bir cesaret. ti, Gizin ölümünden bir ay kadar sen. ra, bir gün Dük dö Muyen, Büssi Lök. terki ularak Fransızların Parimaa dedikleri yüksek mahkeme azalarinın tevkif edilmesi lüzumunu bildirdi. Büssı yanına hemen beş yüz asker alarak Parlman binasını sardı ve için. dekileri yakalayarak hepsini bastile tıktı, Kendilerine kuru ekmek <. &ü- dan başka bir şey verilmemesini em. retti, Bunlardan birisi, hastalığını vaha, ve ederek bir papas gönderilmesini istedi Büssi bu isteği Kabul ederek iceri bir papas gönderdi. Adam Papa- $ kurnazca sorguya çektikten sonra MN dl vi İle

Bu sayıdan diğer sayfalar: