30 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

30 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eminönü Halkevinin tertip ettiği e m mmm m YE m MM NM ğe A Güreş müsabakalarına v dün başlandı Ş ganizasyon çok intizamsız hazırlanmıştı AşŞpehlivanlık karşılaşmasında Tekirdağlı Hüseyin Molla Arifi yendi Etraftan itirazlar yükseldi; Tribün V N p den: “Zavallı organizasyon,, sesleri duyuluyordu. Meseleyi Halkevi spor başkanı şöylece halletmeğe muvaffak oldu. Ortaya çıkarak halka: Serbest güreşlerde iki tuş yapılma sı şarttır. diye bağırdı. Müsabakaya tekrar başlandı; bu de- fa yine Tekirdağlı Hüseyin, Arifi ya- rım dakikada altına aldı ve sırtını ye- re getirdi. Bu suretle büyük müsaba- kaların ilki Tekirdağlı Hüseyinin ga- Paris - Saygon seyahatinde tayyareler in geçtikleri ve geçecekleri yolu göste- rir harita Büyük bir havacılık Paris-Saygon-Paris imtihanı uçuşu Tayyareler yollarına muntazaman devam ediyorlar Paris - Saygon - Paris uçuşuna iki tayyarenin, Japi - Arnu - Mişletti ve Detruvaya - Durmon - Agnus - Dezs- ny'in iştirak ettiklerini yazmıştık. 'Tayyarelerin en son haberlere göre vaziyetleri şudur: 1inci tayyare: Pazar saat 6,02 de hareket, pazar 15,55 de Atinaya va- Tış ve 16,50 de hareket, Pazartesi 0,4 Li tarafından ter rki i 4 yağma iye baş pehlivanlık mü landı, vet ikig, * ilân edilen karşılaşma- edilmi it dolayısile bir saat te aş e Da a doğru iki Lira, bir lira, ya ii tiği gok hahah olan antreye Ta, <1 Hemen Kehien dolmuş gibi yk üçte bütün pehlivanlar, ya- Minş, MUS yarısı elbiseli olarak üne geldiler. va Tâdyo terti rtibatı yapılmamış N en takdim merasimi bir hay- "ire, < Eeçtikten sonra baş altına Pina, ze ma, yanların müsabakala- Şey, heyeti: Muallim Mazhar, ira, : Cemal ve Suyolcu Mehmet elman alda et ma Maç Teş olduğu, müddetin Slika süreceği, 27 inci dakikada 3 açarak edileceği, tuş sırtın e anla Gar ile kabil olaca- bir tarafa bağrıl- etilen, edildi. ra küra çekilerek” baş Dağladı pehlivanlar karşılaş. lik 29 Hayy Anda “Bursalı Hüseyin ün e düşen Halil güzel bir Matı du. FE altına geçirmeğe mu- Pa, hir Şaril-Pomak Mustafa A T başlamaz her an DA rai hücumlara başladılar, i tw Tüy bir a Ülkü yda olan Şerif İYi he, Seki liç Behi pie de ziy, h larda altına almak- *di. Fakat Mustafa Yan olduğunu çok müş. de, urtaluşile isbat et müsabakanın ikinc iy ye mükemmel bir oyun Bu 'meğe muvaffak oldu. latanı ti Mah arı Emrullah ret idiler. Bulga- n 4 çevik hareketlerde öt on dakikalık tama- a Züreşten sonra Bulga- A Mlp gile alta düştü ve İba vey ve Karay rene “ila Vizeli Arit » Mineş bu İki pehlivan müsaba. Bm Beraberce ye- ik; Men az td, Ying i bacak kaparak mağlâp akla idiler, 7 z i Üainğni çi ye Başpehlivanlık milssabakalarına giren güreşçiler güzel bir kol bükmesile Vizeli rakibi- nin sırtını yere getirdi. dün Taksim stadyomun-İÇengel Abdullah Gönenli Hamdi Ringe çıkan bu iki pehlivan arasın. da 20 kiloluk siklet farkı göze çar- pıyordu. Çengel Abdullah rakibi kar- şısında adeta ufacık kalmakta idi. Böyle olmasına rağmen çok mükem- mel bir güreş yaptı, Ahali sevimli peh- livanı çok tuttu. Her taraftan “Yaşa Çengel, sesle- ri yükseliyordu. İkinci devrede tamamen berabere geçti. Nihayette daha fazla atak ya. pan Gönanlı Hamdi sayı hesabile ga- lip addedildi. Balıkesirli İbrahim Silivrili Sabri Baş altının son müsabukası İbra- himle Sabri arasında idi. İlk hücumda yere düşen Sabri otuz saniyede tuşla mağlüp olmuş sayıldı. Tekirdağ'ı Hüseyin Adapazarlı Arif Başa güreşen pehlivanlardan yalnız Tekirdağlı Hüseyin ile Adapazarlı A- rifin müsabakası vardı. Her iki güreşçi de ağır ağır ortaya çıktılar, İkisinin de sinirli oldukları görülüyordu, sapsarı kesilmişlerdi. Fotoğraflar çekildikten sonra ve tek rar takdim merasimi yapıldıktan son- ra müsabakaya başlandı. Bir iki el enseden sonra bir buçuk dakikada Tekirdağlı rakibini sırt üs yere vurdu. Hakem derhal düdük ça- larak Tekirdağlının galibiyetini bil- dirdi. Fakat üç saniye geçmemişti. Daha! evvelce de baş pehlivanların müsaba- kalarında tuşun 3 saniye olacağı söy- lenmiş olduğundan vaziyet: karışık bir! şekil almış oldu. Orta hakemi yanlış düd'ik çaldığını itiraf etti; bu defa da diğer hakemler tuşu makbul addettiler . lebesile bitmiş oldu. ... Dünkü müsabakalar çok intizamsız geçmiştir; müsabaka şartları ilk defa ilân edilirken bütün müsabakaların tuşlarında sırtın 3 saniye yerde kal- ması şart koşulmuştu. Halbuki birinci baş altı güreşinde; tam yedi dakika evvel söylenen bu sözün aksi olarak bir anlık tuş «abul edildi. Bu suretle dünkü maçm mağlüp pehlivanının hakkı yenilmiş olmadı mı7. Hem de profesyonel güreşçilere amatör usu) nasrl tatbik ettirildi Son Adapazarlı - Tekirdağlı müsa- bâkasında orta hakemi yanlış bir dü- dük çalmıştı. Bunu kendis! de itiraf etti. Diğer hakemler tuşta nasıl ısrw etiler. Bir buçuk, iki dakika evvel veriler üç saniyelik tuş kararından da niçin dönüldü? Halkevi spor başkanı serbest güreş- te iki tuş yapılması lâzım ge söyliyerek müsabakayı devam ettird ve Tekirdağlı ikinci tuşu hakkile yap- mağa da muvaffak oldu . Fakat bugün veyarın yapılacak maçlarda bir tuşta mı, yoksa iki tuşta mi galibiyet belli olacaktır, Ve bu tus- larm birincisi dünkü £ibi bir saniye- lik, diğeri üç saniyelik mi olması lâ- zımdır? İşte cevap vermesi çok müşkül bir kaç sual.. Bunların İçinden nasıl çıkı- lacağı ancak müstakbel müsabakalar gösterecektir.. Halkevi tarafından tertip edilen ve Türkiye baş pehlivanmı seçecek olan bu mühim güreşlerin bu kadar fena organize edilmiş olinası herkesi| i müteessir etmiştir. “a b Dünkü müsabakalardan sonra ringe çıkan bir zat; “Bir hafta evvel biltün Türk pehlivanlarına meydan okuyan Macar güreşçisi Çayanm stadyomda olduğunu, söyledi. Ve Macar pehlivanı hışt, hışt diyesi ringe davet ederek Tekirdağlı Hüse- yinle yarın (bugün) karşılaşmak iste- yip istemiyeceğini sordü. Böyle kaçılmaz bir emri vaki kars- a ""ei de Bağdada varış 1,45 de hareket, pa- zartesi 13 de Karaşi'ye muvasalat, fakat tayyarede arıza ile (31 saatte 7,050 kilometre). 2 inci tayyare: Pazar 6,04 de hare- ket, pazar saat 15,30 da Korente va- rış ve 5 de hareket, pazartesi 5,20 de Atinaya varış ve 6,22 de hareket, pa- zartesi 12,46 da Bağdada varış ve 13,26 da hareket (Tayyare Karaşi'den 2.250 kilometro uzaktadır ve 30 saat 42 dakikada 4,500 kilometre). Halbuki, bu uçuşa iştirak eden Ü- çüncü tayyare, Şal - Bril makinede çi- kan bir arıza sebebiyle Trende kal - muştır; fakat Şal'ın söylediğine göre, tayyare tekrar uçacak, ve kazanmala- rı ihtimali olan Detruvaya - Durmon tayyaresinin yaptığı rekoru kırmıya Macar pehlivanı | Çaya Palavracının biridir Dün Tekirdağlı Hüseyin ile güreşmeyi kabul ettiği halde bugün kaçıyor Günlerdenberi bütün Türk pehlivan- larına bolbol sözle meydan okuyan ih- tiyar Macar pehlivanı Çaya, son günler de meydan okumalara cevaplar çıkma- meye emen azli o lâkrıdısı attı, Macar pehlivanı Çaya — Bugün akşama gidiyorum. Yarın sabah hareket ediyorum deyip duruyor du.. 4-5 gündür bugün ve yarınlar bir m m sında kalan Çaya grekoromen olmak şartile maç yapmak istediğini Tekir dağlı Hüseyin de her ne olursa olsun tutuşacağını ilân etti, Bu suretle bu gün Türkiye baş pehlivanlık müsaba- kalarından başka; Çaya - Tekirdağlı müsabakasını da seyredecoğiz galiha, O. M. Kuinak Galatasaray Istanbulspor Bu pazar sabahı hususi bir maç yapıyor Evvelki hafta yapmış oldukları hu- susi bir maçta 6 - 1 Galatasarayın ga- lebesiyle neticelenen İstanbulspor - Galatasaray takımları, bu pazar sa- bahı Şeref stadyomunda tekrar karşı- türlü bitmemiş olacak ki, Çayayı dün gene Taksim stadında gördük. Yukarda güreş yazısmın sonunda © kuyacağmız gibi, müsabakalar biter bit mez, bütün Türk pehlivanlarına slabik diğine meydan okuyan Çaya ortaya çağ rıldı ve genç Türk pehlivanlarından Te kirdağlı Hüesyinin kendisile hemen bir gün sonra karşılaşmaya âmade olduğu bildirildi. Memleketimizde bulunduğu birkaç hafta içinde belki yüz kere (her Türk pevlivanile bilâ kaydü şart) karşılaşa- cağını bağıran Macar güreşçisi Çaya- nın böyle erkekçe bir teklifi derhal ka- bul etmesi çok tabii olarak beklenirdi. Fâkat ne yazık ki, bu ihtiyar pehlivan uzun bir tereddütten sonra ancak Gre- gromen güreş yapabileceğini yarım ağız la söyledi. Çaya (o sanıyordu ki, genç 'Türk pehlivan: Hüseyin, alafranga gü- reşi pek bilmiyor ve bu teklifi kabul et- miyecek kendisi de işin içinden çabucak sıyrılacak. Halbuki, Tekirdağlı Hüseyin hiç te- reddüt etmeden bunu da kabul etti ve İşte o zaman, Çayanın halinden, bütün meydan okumalarını bir biöf ve palay ra olduğu anlaşıldı. Macar güreşçisi o- rada artık verdiği sözden cayamazdı ve vaziyeti kabul etmiş gibi (o göründü ve çekildi. Fakat biz Çayanm bütün (halinden bu güreşi yapmağa hiç de niyeti olma- dığı anlamıştık ve müsabakadan son- ra Taksim meydanında kendisini bula- rak yanımdaki tercüman vasıtasile ko- nuştuk. Ve tahminlerimizde tamamen kâkiı olduğumuzu anladık; Macar pehlivanı, daha doğrusu yalancı pehlivan bize ne dese beğenirsiniz! — Ben yarın Macaristana gidiyo » rum. Büna mecburum. Fakat Hüseyin İnşallah ile müsabakayı kabul ettim. yakında gelip güreşirim!!! Hep ayni nakarat, hep ayni bahane, Macar pevlivanı tam bir palavracr idi ve kaçıyordu, Hem bu seferki © kaçışı, evvelkiler gibi yalnız sözle değil fillen olacaktı. Çünkü Türk pehlitanları ken. dilerine rastgele meydan okuyan bu yabancıya artık pabuç bırakmıyorlar - dı. Ç Çayanın haftalardanberi süren (bus gün gidiyorum yarin gidiyorum) söz « lerinin bugün hakikaten (o mevkii file, gireceğini umuyoruz. Ve şimdiden son“ ra, bu palavracı pehlivanın Türkiyenin semtine bile uğram;ıyacağna emin bu- pN

Bu sayıdan diğer sayfalar: