20 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

20 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

G4 Ye KN Bir kıssa ve bir hisse Şimali Afrika sahillerindeki bir Arap memleketinde seyahat eden bir arkadaşım şöyle'bir hatırasını anlattı; Orada asmlarca evvel hâkim olan Türkler günün birinde çekilmiş- ler; yalnız aralarında “Bo'li,, isminde bir adam kalmış ve çölük çocuk sa- hibi olmuş. Bu aile de oranın derebeyi halinde senelerce yaşamış. Ve neti- cede efradı, tabiatile, türkçeyi unutmuş, Araplığa temessül etmişler. E& mişler ama, gene de, başka bir ırktan olduklarını hissederlermiş. R Hattâ, dostumun yanmda cereyan eden bir münakaşada, “Bo'li,,- lerden 'biri hiddetle ayağa kalkmış. Göğsüne Yumrukla vurarak: — Ene el Bo'lir... diye söze başlamış ve şöyle devam etmiş: — Ben ki Bo'li ahfadındanım, nasıl olurda buradaki insanlar hükmü altına gi- rerii? Benim dediğim olacak... Ve sözünü geçirtmiş, dediğini yaptırtmış.... Dostum, Bo'li kelimesinin aslını merak edip tahkikatta bulunmuş. Öğrenmiş ki, meğer, Türkler oradan izzet ve ikbal ile çekilirken, araların- da en miskin,'en sünepe birini her nasılsa alamamışlar, Arapların “K,, har- fini ; “aym,, telâffuz ettikleri için “Bo'li,, Tâkabını soyadı sandıklar! bu adam orada evlât sahibi olup derebeyi haline gelmiş... Evlâdı da, — be- baları Türklerin en miskini olmasına rağmen — gene de hâlâ nesebi ile ifthâr &diyor: “Ben ki Bo'liyim!...,, diyor... Şu kissadan çıkarılacak hisse şudur: Bizim en âciz ve en sünepemiz bile, boyunduruk altma girmek şöyle dursun, eğer derece mevzuubahis ise, mutlaka birinci olur... Nerede kaldı ki, daha dün hâkim mevkiinde bu- lunan, en sağlam, en şuurlu, en zeki, en fazl Hatay Türkleri, boyunlarını esaret lâlesine uzatsınlar... Onlar, efendidirler! Efendilikten başka hiçbir şeye Tazı olamazlar... Hüseyin Faruk TANUR İngiliz kralının taç giyme merasiminde Bir çok devlet ve hükümet reisleri, prensler ve mihraceler bulunacak Pek parlak olacağı yapılan hazir- lıklardam anlaşılan İngiltero kralr Se- kizinci Bâvardm taç giyme merasimi hakkında; İngiliz güzeteleti o malümat vermekte"ve' merasimde. kimlerin bu- lunacağını yazmaktadırlar. Bu yazıla- Ta göre Hindistandan gelecekler “ara- sında yüz elliden farla Prens ve mih- race vardır. Bunlar ve diğer murah- haslar, İngiltereye ayak bastıkları an- dan İngiltereden ayrılacakları dakika- ya kadar binlerce gizli ajan ve sivil po lis tarafından muhafaza edilecektir. Merasimde Danimarka, Yunan, Nor- veç ve Bulgar krülları bulunacak ve bunlar İngiltere hanedanınm. misafiri olarak kabul edileceklerdir. Bunlara üç kraliçe refakat edecektir, İtalya veliahtı Umberto, İsveç veli- ahtı Gustav Adolf, Hollanda Prenses- lerinden Juliana da geleceklerdir. Bel- çika, Romanya, Yugoslavya ve Mona- koyu prensler temsil edeceklerdir. Portekiz Cumhurreisi, İrak ve Mı. $ır kralları müttefik sıfatile merasime 'Türkiyeyi, Bagvekil İsmet İnönü temsil edecektir. Almanya, Sovyet Rusya, Macaristan, Avusturya, Çekoslovakya, Letonya, Lehistan, Litvanya, Estonya, Brezilya, Şili, Arjantin ve Urugunyı da Hariei- ye Nazırları temsil edeceklerdir, Birleşik Amerika devletlerinin gön- dereceği fevkalâde #efir, bizzat cum- hurreisini temâilen gelecektir. Fransayı, Cumhurreisi Löbriin tem- sil edecektir. Zorlu bir içtima sonunda Kahveşirketinde bir aza buhran geçirdi Fiyatların neden yükseldiği sualine elân cevap yok Bundan dört gün evvel yazmıştık. Kahve fiyatlârı yeniden on kuruş yük- seldi. Kahve şirketi buna sebep olarak ardiye ücretlerini gösteriyor ve ilâve! etmiştik: Acaba evvelce ardiye ücret- Teri yok mu idi ve şirket buna ne der? Aradan dört gün geçti, Bu sualimizi cevapsız. kaldı. Şirket cevap verme- yinee “bir arkadaşımız şirkete kadar gitti, mldür ile görüşmek İstedi ve aldığı cevap şü oldu: “— Müdür meşguldür. Uç gün ken- disini hiç kimsenin meşgul etmemesi için emir verdi. Biz bile yanına gire- miyöruz!,, Efkârı umumiyenin çok merak etti. ği sualimiz işte böylece cevapsız ka- lyor. ... Bu şekilde etrafında merak uyanan kahve şirketinde dün sayanı dikkat bir vaka olmuştur. Şirket meclisi idaresi dün sabah bir toplantı yapmış ve bu toplantı saat 14 de kadar sürmüştür. Bitmiyecek İ gibi görünen bu içtimai yapıldığı salonda bir aralık gürültüler telâşlı hareketler olmuş ve dışarıdakilerin merakı arasında nihayet içtima salo- nunda bir azanın bayıldığı ve şiddetli bir kriz geçirdiği anlaşılmıştır . Bu sırada içtima salonundan tele- fonla çağrıldığı anlaşılan hasta nak- Jiye otomobili gelmiş ve azadan Nejat olduğu anlaşılan kriz £ediren zatı hastahaneye götürmüştür. Bu mühim toplantıda ne görüşül- düğü malüm değildir. N Köy okulları için müfredat programı Kültür Bakanlığı şimdiye kadar tat- bik edilen köy için ayrr müfredat prog- ramı sistemini bu yıl için değiştirmiş- tir. Üç siner olan köy okullürr “ yeni ilk okul programının ilk üç » sınıfa git müfredatını tatbik edeceklerdir. Gelecek yıllar için köy (okullarına dâir ayrı syrr bir müfredat - programı» harırlanacaktır, HABER — Akşam postası Mahlüt sadeyağ yasak edildi Zeytin yağlarına susam ve pamuk yağları karıştırılabilecek Şehir meclisi dün ikinci reis veki-( li Tevfik Türenin başkanlığında top lanmıştır. Belediye vazifelerinin kontrolü i- çin dükkân ve mağazalarda | teftiş defterleri bulundurulması hakkında» ki Mülkiye Encümeni mazbatası u- zun münakaşalara yol açmıştır. Mül kiye'encümeni mazbata muharriri Feridun Manyas, defter bulundurma mecburiyetinin dükkân ve mağaza tabirile her ticaretgâha teşmil edil mesini doğru bulmadığını söylemiş- tir. Galip Bahtiyar bu usulün faydalı olduğunu, başka memleketlerde de tatbik edilmekte olduğunu ve def- ter bulundurmanın bir külfet olma-| dığmı söylemiştir. Diğer azalar da söz söyledikten sonra meselenin bir de kavanin en- cümenince tetkiki münasip görül müştür. Bundan sonra yemeklik yağlara dair Mülkiye ve sıhhiye encümenle- rinin müşterek mazbatası okunmuş tur. Mazbataya göre, zabıtai bele- diye talimatnamesi mahlât yağ sa- tılmasını suç saymaktadır. Diğer ta- raftan hıfzıssıhha kanunu mahlât yağ satılabileceğine müsaade etmek- tedir. Bu tezada işaret öden Sıhhat müdürlüğü belediye zabıtası tali. matnamesinin “yemeklik yağlarm kaplar üzerine karıştırılan madde- lerin cinsi ve nisbetleri yazılmak şar tile mahlât yağlarm © satılmasında mahzur yoktur,, seklinde bir madde konmasını istemekte idi. Mülkiye ve sıhhiye encümenleri nin birlikte yaptıkları tetkik netice- sinde, yalnız zeytinyağlarma yüzde yirmi beş nisbetinde pamuk © veya susam yağı karıştırılabileceği kabul edilmekte, sade ve ( tereyağlarının mahlüt satılmasma müsaade edilme- mesi istenilmekte idi. Bu hususta özaden İsmail Sıtkı, Galip Bahtiyar, Selâmi İzzet söz al- dılar. Neticede encümenin teklifi ay- nen kabul edildi, Genç bir kadını boğazladılar (Baş tarafı I incide) sırada elleri de kesilmiş, sonra feryat lar içinde baygın düşmüştür. Manol kanları görünce aklı başma gelmiş alt kattaki ev sahibi kadınlara; — Beni karakola haber verin. Gel- sin tutsunlar demiştir, Kadınlar va- kadan Lânga karakölunu haberdar etmişlerdir. Ağır yaralı olan Bayzar Haseki hastahanesine kaldırılmış, Manol ya kalânmiştır. Kama ile Üğüncü bir vaka da Kurtuluşta 49 uncu ilk mektepte oluyordu. Bu mek- tepte hademe Hüsniye kocası Çankı- rılı hamal Osman ile bir müddet ayrı yaşamaktadır. Hamal Osman karısmı evine çağırmış, Hüsniye bu teklifi ka- bul etmeyince dün eline büyük bir ka- ma alarak mektebe girmiş, Hüsniyeyi yakaladığı gibi yere yatırmıştır. Os- Konuşan bir yılan / Filibe gazeteleri 1 nisanı vaktinden evvel getirdiler Filibe, (Hususi) — Bugünkü Filibe gazetelerinin ilk sayfalarında şu ina - nılmıyacak yazı vardır: “Filibenin ke- nar mahallelerinde &ğızdan ağıza kuv- vetle dolaşan bir şaylaya nazaran F'ili- be civarında Krumovo köyünde bir ço- ban tarlada koyunlarını otlatırken bü- yük bir yılana rasgelmiş. Çoban he - men sopasmı kaldırıp yılana vurmak üzereyken yılan doğrulup çobana yal varır bir sesle gu Sözleri söylemiş: “Ben sana bir kehanet söylemiye gel- dim, onun için beni öldürme! Üç ay sonra Filibede çok kuvvetli bir zelzele olacaktır, Eğer bu zelzele olmazsa o zaman harp kopacaktır!.,, Bu vaka tzerine çok şaşıran çoban korkarak yılana: “Eğer insanlar bana inanmazlarsa inansinlar diye kendile- rine ne söyliyeyim ?,, diyebilmiş. Yılan da “Senede bir defa çiçek a- çan gülün yapraklarını bulsunlar, 0- rada benim resmimi göreceklerdir!, demiş. Hakikaten gazete idarehanesi- ne iki Filibeli gelip böyle gül yaprak- Jar getirmişlermiş. Yılan resmi Yar- mig.-Şimdi bütün Filibe agzeteleri bu yılen hikâyesine inanmamakla beraber şayet bu çobanın söyledikleri doğru çıkarsa halimiz ne olur?,, diye sormak tadırlar, man tam kamayı saplayacağı sırada Hüsniyenin ferya 20 ikinciteşrin — 1726 2. Doğru m : deği Şirketi hayr ne yapaca# Hüsnüniyetleri oil. undan etmiyoruz. Şirketihayriye bir ; yapmak istiyor. Ama nef Bu ne lerin hedefi bizim için meçhul Mecmua çikartıyor. Lise © düşünüyor. Bunların hk. ösi de iyi, sinin de hedefi, Boğaz'çini kali bir hale koymak. İşliyen vapuriifi Yani bugünkü girketikayriy kendisinin uzun seneler içinde dalı yerine koymak için neticesi! kürk didinmeler içindedir. Mecmua çıkartıyor. B zelliğinden bahsediyor. Birinci * sından sonuncu sayfasına kadat! Mevau.,, Sonra bu mecmua da... Gerçi pahalı, değildir, ucusü ma, ucuz bile olsa hep ayni mai bahsedön bir mermuaya İdi: bile ölse - para vereceğini emma Meomuacılıklarında tuttukları faydasız olduğuna kanliz. Ban lerda yaptıkları gibi doğrudan döl propagandanın faydam < olabilir. kat bazılarında da asla. ! Yalmz bir mevsudan bahsedeti satırında kuru bir propaganda Kİ bir mecmua satılmaz. Bu ancak edilir, dağıtılır. | Şirketihayriyo bu mecmuanın ımı da temin etmek istiyorsa Pi gandalarını endirekt yapmalı alarına herkesin alâkasım uyo cak mevzulara da yor vermelidif: kadının göğsüne) ge dına mektebin müdürü yetişmiş, Ox.| & manın elinden kamayı alarak kendisi-| Şire ni polise teslim etmiştir . “iftira kurbanı,, intihar eden Nazır © * Pariste nümüyişler yapılarak bazı gaze- teler taşlandı (Baştarafı 1 incide) hara sebep oldukları kanaati kökleşen gizeteler taşğlanmıştır. Kabinede dahiliye nazırlığı vazife sini muvakkaten bizzat başvekll Leon Blum üzerine almıştır. Maamafih sa- bık dahiliye nazırı Şolan'ın dahiliye rasimi pazar günü saat 14 de Lil'de ya pılacaktır. Müteveffanm cesedi Lil be- lediye dairesinde teşhir edilmektedir. Cenaze merasimini de belediye yapa» caktır, Ölümün ne gibi şerait altında vukun geldiği tetkik edilecektir. Pazar günü sinema ve tiyatrolar ka palı Kalacaktır, Salengro, intihar etmeden evvel kar- deşine bir mektup yazmıştır. Bu mek- tupta ezcümle diyor ki: “Fazla çalışmanın verdiği yorgun- İuk, iftira... Artık tahammül edilmez bir hale geldi. Bunlara keder de inzr- mam etti ve her fçü birlikte ben! yen- di, Anneme, Janete ve sana veda.. Le- oniye kavuşmağa gidiyorum... Janet, Salengronun yeğeni ve Leohi de ölmüş olan karısıdır. Müteveffa, hizmetçisine- hitaben de bir kartvizit bırakmıştır. “Başmıza iş açtığımdan dolayı çok mütecasirim.,, Kardeşi gazetecilere $u boyanatta bulunmuştur: “— Onu öldürdüler, Kendisi, aleyhi- ne tevcih edilmiş-olan vahşiyane ifti. ralara kurban gitti, Onun çok kuvvet. li bir karakteri olduğunu biliyordum. Ardıarası kesilmiyen tecavilzlere kar- şı mücadele etti, mukavemet gösterdi. Fakat insan kuvvetinin de hududu var dır, Esasen sıhhati sarsılmıştı. Bitkin bir haldeydi.,, * Pazar günü saat 11 de Kuşalii ti da Kadıköy halkevi örkeniras: tarafı? raxız bir konser verecektir. * İki aydanberi mezunen Araf Yagllız büyük ölçini Persi Lore3 bal ri dha orlş Faz Ankaraya gidicektir, . *-Öndürnüzdeki ders senesi başında mizde sekiz köy mektebi daha açıl * girketihayriye Boğaza İmarı gazın münasip görülen bir yerinde kurulması için maddi yardımda ceğini Mnarife bildirmiştir. * Ticaret ödamı on beş esnaf cer bütgerini tasdik ve kabul etmiştir. D de tetik edilmektedir. j * Kadastro başmüşaviri Have 2iy9 || Daya gitmiştir. * İsmali oğlu Ömer isminde birisi kız muallim mektebi mahzeninde yaks” | ve adliyeye verilmiştir. * Matbuat kanını bükümlerine lanan plâklar geçen sene olduğu gibi de Etnografya müzesine ec * Bütçüler cemiyeti idare heyetiö”., mi dün yapılmış ve istifa eden yar! De Al Cemal, Mustafa, Mehmet, Hi tafa seçilmiştir . * Gümrük muhafaza teşkilâtı motosiklet getirmiştir . * İzmirde eski geyhlerden Ali bab& 106 yaşmda bir ihtiyar dün şahit o duruşmada ifâde verirken ansızın ölmtüştür. * İzmirden gelen malâmata göre takamnda hemen hemen tütün ka Amerikalılar cins farkı gözetmeden yaat yapmaktadırlar, * İstanbula deniz yoluyin — gelen bancının geçtiği yol olan TophnredeB rıhtım salonuna giden cadde tamir teydi, Catdenin tamir! tamamlanmış” Dışarda: ——— * Büylik faşist meclisi evvelki Tanmiş, Musolini harici dahili, askeri tisadi vaziyet hakkında izahat vw vip reyi almıştır, * Avusturya hariciye nazırı diri vasi olmuştur. Hitler Avusturya verilen bir yüksek fiyatla pamuk © alabileceği “ Şaht tarafmdan Ankarada ifade öl” * Bövyet Rusyada yakalanan dan fik kafile bugün "Tomsk ciyarısi* sibirek mahkemesi huzzuruna çıkı dır. Alman mühendislerinden birl madende sabataj yapmakla — müt Bu suçun çezası Iğdamdır. * Frananda Bordods ecrebi bir deri, #olosu hesabma yapılan yüzlerce ur | binlerce fişek müsadere edilmiş vE hendis tevkif olunmuştur, * Hüleümetimiz. Milletler cemiyeti kâtipliğine Mantrö anlaşmasının 9 * rin 1988 tarihinden itibaren merit İns girdiğinin evrakı muhafazays pap Fransız hükümetinin bildirdiğini miştir. iy

Bu sayıdan diğer sayfalar: