27 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

27 Aralık 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ELLE LAR ALLAR | &. .d : | Tabanca ?. 'Tifek?.. Zehir?.. Tokat. 'Tekme?.. Hıyanete, ihanete karşı intikam va» #rtası olarak bunlar kullanılır. Ve bunlar, yalnız hıyanet ve İhanet yapa- ni cezalandırmaz, ayni zamanda fclâ- ketzedeyi de bapiste çürütür. Hele dilello... Büsbütün feci değil mi dir? Bazan bir insan, karısmı elinden slanı er meydanmda çarpşımıya da-! vet eder. Fakat, neticede zalim bir zu- lim daha yapıp kalbini yıktığı erkeğin Ucudunu da cansız olarak yere devi- Bunun medeni bir çaresi?... Susmak mı? Aldırmimak mi? Fakat, karısmı göz göre kaybeden bir erkek medenf olmak için ille sus- mağa nasıl mecbur edilir? Bahusus, öyle vaziyetler vardır ki... Meselâ işte şu bizim “R..,le “V."” nin macerası. “R..” ötedenberi “VW.” | ye bir dost tavrı takmırdı. Bunlar mek tep arkadaşıydılar. “R...” daha yüksek sınıftaydı. Zengin bir ailenin gocuğuy-| du... Kuvvetliydi de.. Galiba “V...” ye karşı bir iki kere hâmi bir rol takmdı, Onun muhabbetini kazandı. Çocukça - ğiz ona “ağabey” bile dedi. Sonra, büyüdüler. Hayat onları ayır di. Nihayet, ben, bir gün, genç arka- daşıma: — Sana bir #iirpriz yapacağım, bu akşam seninle beraber pek eski bir dos tunu da davet ettim! . dedim. — Kimi?. —“R.."yı! — Aman ne iyi ettin... Öyle civan. mert, asil bir İnsandır ki, bayılırım... Bütün jestleri dürüsttür! — Evet, ben de öyle biliyorum.. — aa US nel DER il samimi bir mzsa strafmda seğel andık, y n artık, bu buluşma.) muz sik sık oluyordu. “V..” kaptandır.| On ön beş gilin sakrimizden ayrılır. Bir İki gin gelir, hep birlikte eğleniriz. Banka müdürlerinden olan “R..” ya| © kadar gilveniyor ki, evinin bütün i iş-| | Terini ona havale ediyordu. zaman bir şey lâzım olsa, derhal ktup, bir telgraf: Ağabey, otuz lira borç veri, Ağabey! Kendisine bak!,, Fakat, birdenbire, bu minasebat ke- siliverdi. Artık, banka müdiri meclisim'ze gel- mez oldu. Kaptana soruyorum: — Nerede yahu seninkisj... Omuz silkiyor, anlaşılmaz bir şeyler homurdanıyordu. Başka bir şeyin daha farkma Yar. dım: “V..” nin karısıyla da arası &€- kerrenk!... Ne'safmışım... İlkörce, bu iki mesö- leyi biribirine bağlıyarak netice çıka. râmadrm. Karım hastalanmış. tanla birlikte, giderken, arabaya “R..” nm bindiğini görerek davrandım. Tam| bü sirada kaptanı asabi bir jesti dik- katimi celbetti. Onun için, olduğum! yerde durdum. Neticenin ne olacağın! bekledim. Banka müdiri, vatman kapısından vagona girdi. İlkönce beni görerek gü İümsedi. O civanmert, asti haliyle an- cak yarım adım kadar atmışken gözü“ ne, yanımdaki arkadaş ilişti, İşte o zaman, sanki gözlerinin sah- te nikabı sıyrıldı. Ruhunun derinliğini gördüm: Korkak, alçak bir insan... Titredi... Geriledi. Yüzünün önüne kapıyı çekti... “V..' den kaçmak istedi. Lâkin, benim orada olduğumu, hâdi- seyi takip ettiğimi, belki de o müthiş sırrı bildiğimi düşünerek küçük düş mek endişesini duydu.. O asil, o civan- mert nikabmı gene ine takarak, bastonunu sallıyarak, bir meb'us em- niyetiyle vagona girdi. Yanımda, kaptanın titrediğini hisse- diyordum. Asabiyeti, semaları kaplıyan koyu siyah bulutların sıkıntısı gibi bana te- sir ediyordu.. Sağanak boşanacaktr. Netekim “R...” nm bizim tarafa doğru yasak savan bir selâm vermesi Üzerine boşandı... Bir tabanca?. Bir tokat?.. Bunlar kaptanın ihanete, hıyanete karşı verdiği cezanın yanında nedir ki? Arkadaşım, birdenbire ayağa kalk. tı. Parmağını bir müddelumuminin ih- tişamiyle “R...” e uzattı: » Bu adamı e haykırdı. Bir yaylım ateş?.. Ben, bi dı. Can dostumdu. Ve ben ona “Ağn- bey!,, derdim... Kendisini evime al dım.. Malımı, canımı, namusumu, ka- rrmi ona gözlilm kapalı olarak teslir ettim... Fakat o bu itimada lâyık de-|ğ gilmiş .. Çaldr.. Anlıyor musunuz? Em niyetimi çaldı... Karımla beni aldat- mağa kalktı... Fakat ben, çocuklerimi #znesiz bırakamadım... Katil de olmak istemiyorum , Gene çocuklarımı düşü. İ nüyorum... Ama, ne. söyliyeyim irte,| âsabıma hâkim olamıyorum... Bu a - dam namus hırsızıdır!... En masum i- timatların hırsızığır! “R....” gene o asil, o vakur pikabım dan sıyrıldı. Kulaklarını kısmış, kuv- ruğunu bacakları arasma kıstırmız bir köpek gibi, arkasma bile bak tramvaydan aşağı indi. Kaçtı... Gitti... “V...”, BALA arkasmdan bağırıyordu: — Nerede görsem, nerede görsem 0- na bü cezayı vereceğim... (va.N0) İngiltere sahillerinde, Manş. ve şimal denizlerin Atlanlik de miltkiş bir fırtına son günlerde ortalığı kasıp Kavlırmıuğtur. uğramışlardır. Bu arada vösmini vu Atlantikte dümenini bırakmış, idaresi gördüğünüz “Brgeis,, 1apurlar kasaya isimli Sovyet vapu vaziyete. güniçree Birçok imkânmz “per denizde kaldıktan sonra mucize kabilinden kurlulmuz ve sahile kapağı sta bilmiştir, 1399 sene evvel bugün Ayasofyanın küşat resmi yapıldı verirağr ereb kap 10.OOO amelenin beş yılda yaptığı Ayasofya bugünkü hesapla 5.400.000.000 franga mal olmuştur. içinde 20.000 kilo gümüş aksam bulunuyordu Ayasofyanın uğradığı değişiklikler - Camie çevrilişi - Efsaneye göre Ayasofya 537 yalı 27 ilkkânun günü, 1399 ene evvel bugün Ayasofya, Kilise olarak yapılmış küşat resmi yapılı yordu. İmparator Jüstiniyen, fevkalâde güzel atlara kuşulmuş alay uzrabası ile Ayasofyadaki bu;ik saraym- dan çıktı. Kral kapısı denen yere geldiği vakit, Patrik Menas'ın kendi” sini beklemekte olduğunu gördü. İmparatorun gururu sonsuzdu. A- yasofyayı bir hayali hakikat haline ve farzediyordu. Kilisenin mih ma geldiği vakit, kendisini tuta» sadi, Slm hava, kaldırdı şöyle bağırdı: Allaha hamdü sena olsun, ki beni böyle bir eseri ikmale lâyık gördü. Ey Süleyman, sana galebe ettim. *» |, Ayasofya nasıl yapılmıştı? Yapr laşsam 1399 uncu yılmda bunu kısa- ca anlatmak lâzım . Ayasofya adı ileilk kilise, 325 yılmda o büyül. Kostentin tarafm - dan yapılmıştır. Bu, küçük bir kilise idi. 404 yılında çıkan bir yangında yandı. Kostantinin oğlu tarafımda ilk — şekli muhafaza edilerek daha büyük mikyasta ikinci bir kilise ku” ruldu. Bu da büyük sarayı yakan bir yangmla © tarihe karıştıktan son ra 415 yılında İmparator Teodor ta- ve Yüz sene evvelki Ayasofyanın içi rafından üçüncü defa yaptırıldı. 532 yılında çıkan bir ihtilâl Obunuda tarihe karıştırdı. İşte bundan sonra dır, ki Jüstiyen muazzam Ayasofye yı yaptırmağa karar verdi. e İmpara" İ tor, yeni kiliseyi yaptırırken: — Hazreti Âdemdenberi görülme. miş ve görülmiyecek bir kilise yap- tıracağım.. Diyerek işe basladı. İmparotor haklına koyduğu kilise yi yaptırmak için hiç bir şey esirge- miyordu. o İki mahfelin yapılması için — Mısır bir serelik vazilatmı verdi. Aydından Antanyos ve İzidor ad. hı iki mimar getirtti. Bunların iste dikleri her şey r yapılış ordu. Ayasluğdaki Dyana: mabedinde bulunan kırmızı patfir (somaki mu- mu) den sekizi buraya getirildi. Ati. ha, Rema, Delf, Sizik abidelerinin Bu kadar malümatten sonra: — Acaba Ayasofya kaça mel ol| du). Diye düşünürsünüz tabii. Mamburi bunu k yılda tamamlanan (lisenin O umur masrafının 360 milyon Franga mal' | için büyük Ayasofyanın eski hali: 1853 yılında çıkan ingilizce the İllusiraed London News-den. olduğunu bulmuş © yalnız o vakit, inşaat malzemesi bugünden çok az olduğundan bugünkü © hesaba göre bu miktarı çıkarmak omümkün oluyor. Buda 5,400,00,000 Frank tutmaktadır. e Ayasofya yapılışmdan sonra muh telif değişikliklere uğradı. 357 yılın- da (kubbesi çöktü. Jüstiyen henüz ğdı. o Kubbeyi tekrar yaptırdı ve nda Teofil (o ve Misel adin- rındaki İmparatorlar oymalı tunçtan kanatları (o olan kapılar ilâve etti - ler.. Birinci ve ikinci Bazil içini mo- zaik ile süslediler... 1305 de büyük bir zelzele olmuştu. “Kiliseye büyük payendeler kondu. 1344 de bazı yerleri tamir edildi. » 2. Ayasofya binası 77 metre uzunlu.) ğunda ve 71, 70 metre genişliğinde- dir, Yukarı katta binanm üç tarafını çeviren tabaka, vaktiyle Bizans kar dmlarma mahsustu. Beşinci yüz Prokop, bütün aksamın 20,000 kilo olduğunu yaz- maktadır. 9... Ayasofyanm camiye çevrilişin - den sonraki o değişiklikleri yazma dan Kısaca yapılış efsanesini anlata- lum. Çok enteresan clan bu efsane , hakiki tarihle uydurma tarih ara sında farkı pek bariz olarak göster mektedir. İşte efsane: “Ayasofya yapılırken temeli Ahır! kapı hizasma gelinceye kadar kazıl. mış, sonra içine kurşun o dökülm tür. Kurşun denizi, burada yıllarca durmuş sonra Ağnados adlı bir mü - hendis — yüzlerce hamal ve amele ile mabedi yapmağa başlamıştır. Temelde zelzelenin önüne geçmek sarnıçlar ya doldurulmuştur. Binanm Oo mimarı Ağ beyi yaparken ortadan tam yedi yıl görülm mimar, kıyafetini değişürerek Ro. mava gitmiş orada da Papanın izni ile bir kilise yapmağa başlamın, ye: yılda kilisenin yarısını yaptıktan son- ra tekrar Bizans'a gelmiştir. mımarı azarlamış, fakat mimar, hiç Eğis bön kağmanaylmı; Mink du Bitir mem için zorlanacaktım ve bina de siölam elerak vanılmıyacaktı ine vüz kantar İskenderi altm - dan bir haç takmış, ki güneşli günde mi 12 . 15 misli fazlasma! alının parıltı Alemdağı ile Keşiş dağından (Uludağ) ve İstanbul dağ- larmdari görülüyormuş Mabed, tam kırk yılda bitirilmiş ve bittikten sonra içine on iki bin (0) hademe konmuştur... Ayasofyanm mozayıkları için ya” zılmış şu satırlar, bütün efsanelerin taşıdığı kıymeti açıkça göstermekte. dir: “Bu eşkâlden maada kubbei azi. min dört payei azimlerinin tabakai âlisi nihayetinde dört köşede birer melek © sureti vardır. Lâteşbih biri Cibril, biri Mikâil, biri İsrafil, biri Azrail sureileridir ki, hâlâ kanatlar" 1 küşada edip Sururlar, Kaddü ka metleri perüballeri ellişer ziradır. T& Hazreti Risalet vücude gelince ferişteh suretleri göbeğinde olan ağ- zından kelimat ile Cibril sureti ola» cak alâim ve vakayii beyan edermiş, Mikâil sureti canibi garpta olup düşman zuhur ve kahtü galâ olur deyu haber verirmiş ve İsrefil sureli canibi şimakde olacak vakayiden ba“ ber verirmiş o ve Azrail timsali hü. kümdaranm irtihalini haber verir - miş. Hâlâ zikrolunan dört sureti İ mehip rayekânder. - Evliya Çelebi Kraliçe Sofyanın gömülü olduğu nduka da şöyle anlatılmal ta "zerine 6: ulmus san dukada kraliçe Sofyanm nâşi g lüdür. Çok kimseler sandukaya el İ sürmek istemişler fakat birdenbire k bir zelzele olmuş, e muvaffak olama *" camide . b kimse el sürr mıştır. İstanbul fethedildiği gün, 29 yıs salı sabahı Ayasofya camii çev rildi. Haziranın birinci ilk cuma arada kılındı. Bugün birer İ sanat eseri olarak çıkarılmakta olan p edilmedi. Yal Dıvarlardaki re. rde yaldızlı büyük (o safbalarla Cenup şark tarafındaki! Fatih Babı hümayun cil i Pa ayazıt, garptaki iki ci Selim yaptırdı. i tarafına Kanuni mdanlar koydurdı r mahfellerle' HABER'in Güzelik Co'toru Kuponu:

Bu sayıdan diğer sayfalar: