2 Ocak 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

2 Ocak 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

#ew) kelimelerin başında La (Lâ) bulunur, Gemilerde bü i X grand Est una ağdığımız okunuş şekliyle karşılaştırınız Doğru okuduğunuza emin olduğunuz anda birkaç defa tekrarlayınız, Kf vatapp> ve masculin euos 09 N TESK “Id 195 (9) 951m3 (u) mg vu we “Digi, ola- sont (son), Erkek, yani masculin (maskülen) olan “aydır 1198 SUÇ 0 mra aşağıya Y: DERSLERİ TESTE 'ahumyo douj YUNRP J YOZISNYUZ 3p Yury Isypua opoo x movoy 97 $y "(un) oan Ny eezolnanma epanmos uri “yüysoçurdap uğ KEETEK Sp Aaklingoru yarrardağz0 ODM NANE rr ekruO NUMZNE mire sontdansle #alon.llest le muoyruy NS T Dans (dan), Zak zIsEyyou J ynipg vpvozmiğ K rendikten sonra şu cümleleri kolaylık- müre. La famille est dans le salon. Bunları bir defa okuduktan 80 (sf): amanyo 1a18 #nuryok (0) Spouyx na Dap ZUSTUYU Nİ Noya *mdo (6) “(mDf) ofırmez sTesıya “ana yese Aş Ene “apre o ) UYMOSUŞŞ fes mr -nyo (0) * oRnyağ U vruos uöp | “myok t HUNİ *anumşo Ş S3 (6) vzco usayrs Ttzo8 ör you TESTİN "ıyı akourj4os Up ATİ FRANSIZCA TMUISMEG “ugpoş ) uoşeş 98 o sesli harfler yani (a, o, u) nün başında ve hece sonunda (k) okunur. Birincisine misal: Ce (sö). İkincisine misal: Accent (akson) (maskülen). Kelime sonlarındaki $essiz harfler ekseriya okun- (e tün). Ancak (ve) manasına gelen ve “et” gk bi yazılan kelimeden sonra bir sesli harf gelirse vurulmaz. Misal et un (e ön). Bu kaideleri add) özd Çav) var tes munyo Ja okuyabilirsiniz: (9) vuy& ep vprefusuuz Iğipre #oparei; UOUA pe (weeyo) Yavu 13 1.) '(.) *() saz maz. Misal; hangi bir sesli harfe vurulur, Misal: (gran). “Sonda okunmıyan (€) harfi kendisinden sonra gelen her “MUMK: 9) 18 iyezyi *anumyo (9) oemypo$ (1) v4 ğe; “703 YapUpUAM ZEUÇEK, tanumoo OPUNES (9) APA oy vyzez uaparg 24 oss) <4 *(el) SI TEST “(0) esiniypo yy say na oyu zıss0s yep Jig uopoğ Yonad UopuıpuoM (wp) un red Le pöreetla möre sontdansle salon Le grand- pire etla grand Lö per elâ mer son dan © salön. Lö gioüperelâ granmer son dan 5 salön. 1! e Nin fiy. Sö son tön fis, ün mer, ün bebe e ön granmer. Lâ famiy e dan W5 salön. Fransızcada bütün kelimeler “Erkek,,! 30: pire. Elle est une fille, Ce sont un fils, une möre, un bö- 'b6 et une grand" Articles (Artiki) Harfitarifler aeg Xo) SA Sruos Uöpurpus zrüjex “munyo 48 9 0 49 any) hüng “amunyo uapztuod vpuu uyex /(8) vpurâvg upu (4 o) (wp) uç rak ikiye ayrılır. şi a başında Le (Lö); dişi, yani föminin (femi- Not a ün pop iy Yani bu harfitariflerden DERSLERİ “reprpepuopus oupu 94 9paT 10408 OPUŞİŞ 4014p ONU 24 OPKT,, Cugjwz gi up vos soun5 Yy) 0 sodunö 97) İ Müopes Oy ENEp şü0z SiŞUk pUULİ v 79 sazdepuv$ 9T “ipepuofus UÇUY ,WOJUS 2PpUŞİŞ SP DYD, (uye gi wep 9 sad g7) “üöpes O| suvp 189 cad | *#pepaopes a YOU OpUŞİR Sp g9) tip 2 unuag Aruni v7) “uoyes Ol sup 352 puana oyruruj VI Mreyzeuru Hata gorun sığ ma Op vOY psi oymazu xWâng uy olrey four Soyusyoğ ossapui o ug AYAŞ, T9ğ OA USEUT Zİ uysr SET “Teunmyo (p) pyvpunuos 2193 odopşuX ZUNp —1ğ9 EPTERNK YpYERI zışuağ 4g (eeK7) puanı um? Guys n uy Sun, P yrepunuos UL ,PUYI ( E i ğ id a — 3 3 3 g E 3 opuşnma uTor! VOZISNYUA o “AMpNDOİ YRİNN 2A guru *9pap 'asıang “MO spyğner 2 eye “pap aDyanp Na, *(ogaa gı © autumn V| “4adunl5 g7 NOS O) “pz1Ş ay 4 vgeg 110 zerungi Bifa On DV A İp NT, utUYa ng DAT 20 Arp NG, (fal vg a sad mg) vos og) oyuz dun 19 saad um yuos 90 0J pi 98) pusanaı oyruraz 1119, Duel v) “aşd - prell sp yuos o) ilmen göle 1um"ısunmla np "(una Ri *gapa o 19 Guşul HORTLIYAN FAUSTA Sema — yn SİKST KENTİN İHTİYARLIĞI Büyük bir yazı mâsâsı, iki koltuk küçük bir dolap, dar bir yatak, ötede beride birkaç etajer, içinden dalma a- İev yükselen büyük bir şömine, kalın bir Ohal, daima kapak duran perde- ler ve bu sade dekor içinde, hazreti İsanın, köşenin üstünde duran altın- dan, kâbartma bir tablosu: İşte papa Sikst - Kent'in odası. Çalışmanın o ve zamanm İurpala- dığı papa, artık dünkü kuvvetli, fx al adam değildi Fakat arasıra gözle- rinde parlıyan (o bir kıvılcım, onun hâlâ, en şiddetli o mücadeleden bile çe kinmediğini gösteriyordu. Sikst - Kent masası başında otür- muş düşünüyordu? — Pavusta artk zehirini içmiş ola- cak. Ey cellât?.. Ey Roma halk:!.. Bay» ram bitt!, (o Favusta öldü!.. Mirtis/ Favustanın... Pardayanm oğluyle bera»! ber Romayı terketti. Papa ayağa kalktı, elleri arkasında, bir müddet odada dolaştı. Sonra, koltur! ğguna (yerleşerek ellerini yanan atçs9! doğru uzattı ve tekrar düşlünmeğe baş-! biraz rahat de geçireceğim, çünkü Pavunta artık benimle uğraşmıyacaktır. Fakat ölmeden İspanya kralı Filipe bir! İarha indirmeliyim.. Evet. Ona". O ka-| tolik Krala bir darbe. Fakat nasl?..| Sikst « Kent elini çekmeceye uzattı ve Oradan çıkardığı parşdmene göz gezdir Gitten sonra: — Bu beyannameyi ele göçirmek hutusundaki arzum ne meş'um bir tesa- © düftür diye söylenmeğe başladı. Fakat. lak ii he om bu kadar zamandanberi muhafaza etmem de affedilmez bir kabahattir. Şimdi Filip bu beyannamenin mevcu- diyetinden haberdardır ve (baş Engi- zitör beni ölümle tehdit ediyor! Be- nit, Papa omuzlarını silktiz — Ölmek! Bundan korkmuyo- rum. Fekat arzularımı tahakkuk ettir- meden ölmek çok acı. Evet.. Arzula - rım! Filipi İtalyadan defetmek!.. Bü - tün İtalyayı — birleştirmek! Bütün İtalyayı papalığın * hâkimiyeti altına almak!.. Böylece papalığın hâkimiye- tini bütün dünya üzerinde kurmak. Ne yapmali?.. Bu parşömeni o Filipe mi gönder meli?.. Fakat her halde oraya vasıl ols- mıyacak birisiyle?.. Hayır!,, En doğru- su bu evrakt büsbütün ortadan kal - dırmaktır, zaten bunun imha edildiği ne der (OEspinosa'ya yemin ettim... Her halde inandı, Evet... En doğrusu bir. Bir tek el hareketiyle bu müthiş silâh alevlerin İrerl dudakları arasında kaybolup gidecektir. « Papa bunları (o söyliyerek parşö- meni (Ateşe uzattı Alev parşömenin kenarlarını sat - minğa başlam'ştr. rkaç saniye sonra İspanya kralı Filipin bütün ümitleri suya düşecekti. Fikat papa birdenbire kâğıdı ge- ri çekti ve başını sallıyarak: — Ne yapmalı? » diy O anda, birel, sert parşömeni aldı. Sikst- Kent, eni bir hamle ile geriye döndü ve karşısında yeğeni Kardinal Möntaltı görünce hay- retle bağırdı: — Senh.. Senh.. Du ne cesaret? Şimdi. FRANSIZCA “ün”; “la” nın yerine “une” konur. Meso- sa mâre dişidir. Bir anne demek için La kalkar, yerine bu bir ailedir dişi için olan une gelir, Upe mâre (ün mer): bir anne. Le pöre erkektir, Bir baba demek için de ayni şekilde Le kal- iylemiştik. İsimlerden önce, “bir” mana- Sina gelen (Un) ve (Une) getirilmek icap ederse keli cağı Sö; Burada görüyorsunuz ki, yukarda (Okunuş) da işa- C'est une famille (se #ün famiy) rek etliğimiz nota göre hareket ettik. “Bu dur bir âile” le yapmaktan bahsederken de kelimelerin harfitariflerle “ nün yerine kar ve yerine erxek için olan (un) gelir: Un pöre (ön per) Bir baba gibi. Buna göre: meler harfiterifsiz kullanılır. kullanıla kapının açılmadığını görünce nöbet - gilere bağırdı: — Size söylüyorum, açın.. Kapı - yı açın... O Görmüyor omusnuz ölü.İ yor... Onu kurtarmak lâzım... | Ümitsiz bir buhran © işinde kıvra “ nan genci hiç kımıldamadan © öeyre - den o nöbetçilerden biri cevap verdi: — Bu kapıyı ancak baş hâkim a- çabilir, anahtar onda.. — Herkül oSlondrato!. oFelâket! Ve Montalt başını elleri arasına ala - rak hıçlarıklar içinde o kapının önüne yıkıldı. İ — Bu kapıyı ben de © açabilirim. Ve işte açıyorum!.. Bunu gâyet sakin bir sesle söyle -| mişti, Montalt bir hamlede ayağa kalk - & ve karşısında duran adama (O baka: bakmaz, hiddet ve korkuyla karışık bir sesle merildandı: — İspanyanm baş işkencecisi!... İspanyanın baş engizitörü Espino- sa, ayni zamanda baş (o piskopostu. Di- ego Espinosanın yakın bir akrabası ve halefi idi. | 50 yaşlarında görünen bu adam İri yarı ölmakla beraber, tatlı daha doğru-| su hislerini hiç meydana vurmıyan bir çehreye malikti, ; Romada bulunduğu bir aydanberi Sikst - Kentle müteaddit (o görüşmeler! yapmıştı. Fakat bu görüşmelerin ma» hiyetini kimse bilmiyordu. Yalnız, papa- nm her müzakereden sonra biraz dahı yorgun biraz daha ibtiyarlamış * olduğu nazarı dikkati (ocelbediyordu. | Espinosanın bir işareti Üzerine iki nöbetçi korku içinde yerlere kadar eği-| lerök kenara çekiliyorlar ve baş engizi. tör, söylediği gibi, höçrenin kapısını o Eile est dans le salon (ET e dan W salön) ine devam edelim: Bu bir babadır. vurulur demiştik, Netekim burada le örnekler st un pöre (35 fön per) nda gelen sessiz harfler ondan sonra gelen kelime- (t) lerden sonra bir sesli harf gelirse böylece hareket aği cim! edilmek lâzungeldiğini unulmamelıyız. “O C(âişi) dir içinde salon” O (adın) sslondadır. “Bu dur bir hata” “Anne dir içinde salon” Anne salondadır. ş Cc o , Da möre est dans le salon (14 mer e dan lâ salön) (est) nin (t) sini kendisinden sonra gelen (une) nin sesli harfine (u) süne vurduk. gonli HORTLIYAN FAUSTA mama açarak içeriye giriyor. Montalt, kak binde müthiş bir heyecan,onu takip edi- yor ve bir mucizenin yaratılacağını hâ- ber veren (bir hissi kablelvuku ile Fa- vustanın uzandığı dar karyolaya Odoğ- ru atılıyor. Fakat birdenbire yers suhlanmış gibi duruyor. o Korkunç bir hal alan gözleri, açılarak, nefretle, kinle orada, cariyenin kollarında duran kü- gücük O mahlüka dikiliyor. Bu çocuk, Montaltın (kalbindeki aci ve ıztırabın (yerine kin ve nefret &- yandırıyor. Çünkü bu Pardayanm oğlu- dur. Zavallı oçocuk, kendisine bâkan İ adamın hislerini aılamış gibi ağlıyarak cariyenin göğsüne o saklanmağa çalı- $iyor. Ve Mirtis nefretle Montalta ba, karak © çocuğu göğsünde sıkıyor. Bu sahnenin hiç bir teferruat: baş engizitöreriin gözünden o kaçmamıştı. ve hattâ tatlı bir sesle catiyeye* — Serbestsiniz.. Bir annenin son emirlerini herhalde unutmazsrnız. Allah yardımcınız olsun, dedi ve sonra kapı” Ga duran nöbetçilete : — Serbeşttir. Bırakınız! diye emiz verdi. Mirtis, engizatöre teşekklir eder . gibi beoktıktan sonra cocuğu kollarının uraşnda gizlemeğe çalışarak süratle dışarıya çıktı. Espinesa (yavaşça ka“ pıyı kapatarak Fayustanın başı ucu- na yaklaştı. ” Çocuk gözden kaybolunca ( Montalt da, Favustaya döndü. Bir müddet e nun uzun siyah saçlarla süslenen olgun ünü seyretti ve sonra, birdenbire yıkılarak, Favustanın yataktan sarkan soğuk elini uzun uzun öptü ve hıçk'm dr: — Pavusta! Pavusta! Sen hakika- ten öldün mü? :

Bu sayıdan diğer sayfalar: