2 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

2 Şubat 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İs N P sl hay yazi mi ba Heiimaz | A eb cl ir GE KN i sevi » bütün) İs n beni çeken| Yapmalı. a totmağa değil, sonra Büyür bi HABER — Aksam postam ir kültür müessesemiz: Enstitüsü Yazan : görünüşü ve Tiyatro salonu rette yürüdüğüni halde bir türlü yak- laşamıyorum. Tıpkı serap gibi.. Ben ! yaklaştıkça o uzaklaşıyor.. Tea Ayaklarma ekileri geçirmiş, boy- Du atkı ile sarılı bir delikanlı: — Arka kapıdan gireceksiniz, dive yolu sağlık verdi, ön kapı kapa- lıdır. Zavallı burnum mendilin altmda artık hassasiyetini kaybetmişti. Ter kos borusu gibi işlemiyordu. bir tür- lü, Fora edilmiş kalöriferlerin bü halvet haline getirildiği salona girdi. ğim zaman kulaklırımla, burnuma bir hayli müddet masaj yapmak lâzım di. Çünkü bu iki uzvum benim » olmaktan o kadar ç Gazi Enstitüsü lâhoratunarlarında muallimler mesleki tedrisa! görirlerken ki istiklâllerini ilân ettiler diyebilirim. Soğuğun dehşetini anlıyorsunuz de ği mi) ... Türkiye Cumhuriyetinin ilinma -| kadar orta mektebe muallim yetişti- ren esaslı bir meslek mektebi açılma- mıştır. Maarif vekâleti orta mektep muallimliğini bir meslek haline ge- tirmek, bu süretle kuvvetli orta mek tep hocaları yetistirmek, mevcutların mesleki bilgilerini arttırmak için orta muallim mektebi açtı, 1926 da Konyada küçük bir kad" ro ile acılan bu mektebin yalnız ede- biyat şubesi, 16 kişi de talebesi vardı. Gazi Terbiye enstitüsünün genç ve değerli direktörü Esat Altan mek- tebin tarihçesini anlatıyor. Ben oda. nm Yirmi beş derece hararetiyle ünsi yet peyda etmek üzere olan parmak- larrmı işletmeğe çalışarak not alryo- rum: — 1929 da orta muallim mekte *İ hakkak bahsetm binin teşkilâtı daah ziyade genişleti” lerek beş senelik muallim mektebi mezunlarının lise kültürlerini tamam. lıyacak ve umumi malümatını kuv- vetlendirecek iki senelik ihzari smıf” lar açıldı. Müessesenin tahsil müd- deti iki senelik ihzari ve bir buçuk se- nesi mesleki olmak üzere üç buçuk seneye çıkarıldı. 1930 da orta muallim mektebi! binin teşkilâtı daha ziyade genişleti- “Gazi Terbiye Enstitüsü,, ismini alar rak yüksek dereceli bir ihtisas mekte- bi haline getirildi. İlk defa 1932 sene- sinde edebiyat şubesinden 3, tarih coprafyadan 3, tabüye ve fizikten, kimyadan 4, riyaziyeden 5, pedago jiden de 9 mezun verdi. 1932 —33 ders yılında mektep daha genişledi. Şimdi şu şubeleri ih- tiva etmekt —P beden terbiy ye ve riyaziye. Bu şubelerden mezun olanlar or ta mekteplere hoca olurlar. Tahsil müddeti ihzari sınıflarla beraber dört senedir. 20) , edebiyat, iş ve resim, i, tarih coğrafya, tabii- A Mektebin genç ve çalıskan mua- vini Hakkı Uludağ ile beraber 130 o- dalı bu muazzam binayı geziyoruz. daimi bir faaliyetin verdiği alışkan- lıkla uzun koridorları süratle aşan genç muavinin yanı sıra yürümek için ben âdeta koşmağa mecbur kalr' yorum. Mektebi gezmemiz bittiği zaman ben 10.000 metre mukavemet koşu: su yapmış bir atlet kadar yorgun- dum. Muavin Hakkı Uludağ bana sıra ile, resim dershanesini, demir işleri modelâj işleri, biyoloji, sanat tekniği, kâğıt ve mukavva işleri, ağaç işleri atölyelerini fizik, kimya kısımlarını gezdirdi. Her tarafta talebe hummalı bir faaliyetle çalışıyordu. Mezun ta- İebelerin bıraktıkları ber şubeden mükemmel eserlerdi n burada mu” m. Her telebe DE Si cıkarken bir tez hazmlamak mecbu. riyetinde imiş. Gerek ameli ve gerek 8€ nazari tezler en mükemmel bir! tarifin o hudutlarma sığmıyacak ka”| dar fevkalâde şeyler.. Konya Selçuk medreseleri, “Avrupada ve bizde ka.! riketöürler tarihi,, isimli tezler ve ha- zırlanış tarzları insan elinin ve ka. fasınm ortaya o koyabileceği en ileri nümuneler addedilebilir. Resim — iş sergisindeki eserler burada müstakbel muallimlerin nasıl| yetistirildiklerine kâfi birer ispat ola. cak kadar sanatkârane yapılmıs. Mek| tebin yalnız Türkiyede değil Balkan- larda bile emsaline ender tesadüf edi lecek kadar muhteşem salonu ve sah nesi tam 10.000 kişi alıyor. Genel mektebin kütüphanesinde 7.000 cilt! kitap var. Mektebin ayrı bir beden salonu binası ve mükemmel de bir stadvomu var... B u büyük kültür müessesesinin azametini anlatabilmek için şu rasi tn binlerce lira kıymetinde elmaskır. iki üniversite mezunu Londranın Londrada yahut YE olsun bod-! rum palâs dediğimiz yeraltı dünya-! sında geçirilen hayat herkesi derin| merak ve büyük heyecana düşürür. Eski mahkümlar, caniler, sabıkalı. lar, birçok memleketlerin gizli teş. kilâtı tarafından tanılmakta olan si yasi mülteciler, serseriler ve muha- cirler buraların romantik simalarıdır. Londara “Soho,, denilen bu yeraltı dünyasma girebilen gazetecinin ya- zacağı makele, her halde en büyük siyasal yazılardan dahâ çok okuyucu bulur. Geçen hafta bir İngiliz gaze tisinin açık göz bir muhabiri Londru- daki Soho'ya girmiş ve “Soho,, nun meşhur “kralı, ile görüşmüştür. Sö zü iş bırakıyoruz: | — Dün akşam kanunlara karşı iş insanlar arasında oturdum ve bütün geceyi onlarla birlikte geçir - | dim. Yanımda kahvesini yudum yu- dum içen ve sigaranm birisini söndü-| rüp ötekini yakan John Barry oturu- yordu. Bu adam “Soho,, nun tac- sız kralı ve Londra bodrum palâsları nm en parlak şahsiyetidir. Herkes Berry'yi tanıyordu, Yanm- dan geeçrken herkes durup onunla Fransızca, Rumca, İspanyolca İtal - yanca konuşuyor o da her birisine dilleriyle cevap veriyordu. Yakışıklı , uzun boylu ve esmer olan bu adam bana otuz yedi yaşını! dolduran heyecanları bir bir anlattı. Son birkaç senedir İngiliz filmle. rinde ufak tefek roller oynamakta ve| “Soho,, ile film kumpanyaları arasın | da, “Soho,, tipleri istedikleri zaman bunları temin için bir nevi irtibat ajanlığı yapmaktadır. Bu adam Malta adasımda meşhur bir doktorun oğlu olarak dünyaya gelmiştir. le Selânikte harp etmiş, bir İtalyan üniversite edebiyat derecesi, Fransız larm meşhur Sorbon üniversitesin - den de diploma almıştır. Serserihğe karşı duyduğu kuvvet li cazibe kendisine rahat huzur ver - memiş, delikanlı dünyayı dolaşma #a başlamıştır. Meksikada memle - ketten dısarıya dünyanm en büyük zümrüdünü kaçırmıştır. Bu zümrüt bir insan yumruğu O büyüklüğünde. dir. Barry bunu 300 İngiliz Virasma satm! almış ve bir ay sonra da Nevyorkta| 6000 İngiliz İirasma satmıştır. Bu seyahatinden Nevvorka varır | ken, vapurda tanışmış olduğu bir a- dam küçük bir paketi taşıması rica etmiştir. Barry bu ricavı kabul et- mek çılemliğeni göstermiştir. | Cün'cü otele vardığı zaman pake kamları sıralamak kâfidir sanıyorum : Bina inşaat 1.352.000 Kalörifer dairesi 14.329 Plân icin mimara 10.000 Kalörifer, sıcak su, çama- şirhane 130.009 Elektrik tesisatı 14.000 Rasat kubbesi 3.424 Su tesisatı 14.000| Lâboratuvar, konferans İ salonu dershanelerin tesisatı 50.000 Ders âletleri 35.000 Beden terbiyesi salonu Head 100.000) Şoez vol ve bahçe 5.000) Yekün 1.746.753 | Tiradır. Demek oluyor ki bina bugün aşa. ö yukarı iki milyon liralık bir eser iel asrın en yeni vesaitini ihti-| va eden bu müessesede taleheden hic bir fedakârlrk esirmenmin değildir. Bu kadar büyük fedakürliklara karşı biz! pek âlâ bu çatı altıda okutan 480 talebeden 'yarın için ideal birer hoca olmalarını çekinmeden istiyebiliriz. serseriler 3 liraya mal olan bu büyük eser maddi; kralı neler anlatıyor ? ? i kadar manevi kıymeti ile de kültür | alımıza bir meşale tutmaktadır Nusret Safa Coşkun la dolu olduğunu görmüştür. Eğer gümrük muayene memurları paketi bulmuş olsalardı on sene hapsi boy- lardı, 1929 Amerikan mali inhidammnda Barry biriktimiş olduğu bütün ser « ve'ini kaybetti. Bunun üzerine tali. ini Holivudda denemeje karar ver. di. Hü'emmel vücudu sayesinde u- fak tefek roller bulabildi. Birgün stüdyonun kapısında iş beklemeğe dizilmiş insanlar arasında bulunurken arkasında Klark Gabi de sıraya gir- miş bekliyordu. O gün Klark yevmi- ye üç İngiliz lirası ücretle işe alın - muştı, Barry bütün dünya kumarhanele - rini dolaşmıştır. Buralarmı anlatır- ken dedi ki: “Asıl hilebazlar bura - larda bulunur. En kibar gördüğünüz adam, en dalavireci en düzenbaz ki- şidir. Bunların nasıl çalışmakta ol- duklarını anlatmak için ciltler dolusu yazı yazmak lâzımdır. Öğrendikleri dersleri tatbik sahasma koymadan ev. m senelrce müddetle tecrübe eder - Bu dünya sabıkalılarm umumi mer kezi Soho değildir. Onlar en çok Parisin oMontmartre'yine giderler. Meselâ İnsilterede büyük elmas hir- sızlığı oldu mu, çalman parçalar bir iki saat içinde Parise kaçırılmıştır bie..,, | Meşhur Frans3 opera mugankiyesi ve sinema yıldın Lily Pons şubat içinde Nevyork'a Metropolitan ope- rasında Rimski Korsakol'un “Altın horoz” operasında kraliçe rolünü | temsil edecektir. Bunun için meşhur dans prolesörü Mikael Fokinden dans dersleri almağa başlamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: