26 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

26 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Folklor tetkikleri Halk tabir ve tekerlemeleri Yazan: Osman Cemal Kaygılı Ağızdan girip burundan çıkma! | Allemi edip, kallem edip güler yüz, tatlı dille adam kandırma! MİSAL: Herif gene ağzımdan girip bur- numdan çıkarak beni kandırdı! Nato kafa, nato mermeri Rumcadır, manası; Kafa değil, âdeta mermer! MİSAL: Sen ne lâf anlamazsm yahu, ne mankafa şeymişsin sen be! Nato ka- fa, nato mermeri! ruğuna kabak bağlama! Vara, yuğa ağlıyan sinirli ço» cuklarla alay için söylenir. MİSAL: Misali resimde gördüğünüz gi bidir. Agobun kazı Çok yiyenlere, Jokmaları;çabak yutanlara, oburlara karşı söylenir. MİSAL; Agobun kazı gibi ama da yutu- yor haaaa! Kilise direği Gayet kalın enseler için nir, — Şu herifteki enseye bak ya- hu, ama da kalın haaa! — Ense değil o, kilise direği! söndü Sen ağa, ben ağa inekleri kim A e m , ili sarasaneasaasassmn sne renas Geçmiş zaman olur ki... — Hayali cihan değil, metelik bile etmez, zamanın hâtıraları — Komitacıları sorguya çeken Mehabetli bir “ Mahkemei Tevkalâde ,, nin komikliği Yazan: AKA GÜNDÜZ 1903 y Bulgarlar, merkezi $ yaz orlarında ânik olmak Makedonyada bi lardı. üzere, bütün k bir isyan patlat ğin frenk mahallesinde- her o sokağında bombalar patlıyor ve kurşunlar yağmur laşıyordu. İlmi, siyaseti, © temizliği ve cesareti meşhur Hasan Fehmi paşa Selânik | ydi. O gece ve ertesi g ün tehlikeli mıntakaları şti ve kömitec e uzak! konuştu. Hattâ biz kurşunu yeleğindeki altın korder çaladı. Yanında merkez zabtiye ti ağası (*) Atap (o binbaşı (**) vardı. İsyan birkaç gün içinde Manlik bastırıldı. Üçüncü ortlu harekete hazır bir vaziyet aldı. Hattâ Pangaltı har nin iki son sınıfr (mü; ye hemen zabit edilip aya gönderildi. Fakat sadeze isyanın şehir- indeki açık harek , Hakikatte Make görünmez ateş içindeydi, bastı görünür snr da ecnebi devletler hazır. . Bilhassa Petresborgtaki Ro- manoflarla Viyanadaki Habsburg'ar bu işe elebaşı ol lardı. Biri Slaylığı, ö- utluğu kışkırtıyordu. mani: devleti, bu leyan © sağa Karşılıklı ağalık, çorbacılık, pat tonluk, kibarlık; ustalık satıp işe el | İ sürmek istemiyenlere karşı söylenir, MİSAL: Misali resimde gördüğünüzdür. | Herhangi bir. işte dehşetli sikin- | t çekmek, yorulmak.. bir şeye fena halde sıkılmca duyulan azap, her. hangi biryerde tıkı bir sorguya çes kilen insanm geçirdiği heyecan... MİSAL: — Rahmetli borazan Tevfik, bir gün trenle Erenköyüne giderken trenin makinesi Göztepe ile Erey- köy arasmda bozulmuş ve tren ora” | da durmuş, Vakit geş ve Tevfik de muayyen bir saatte bir yere davetli olduğu için trenin burada umuldu ğundan fazla beklemesi artık Tev | gin sabrı tüketmiş, fena halde ca- nmı sıkmış... Tam o aralık berikinin gözü tren yılunun karşısmdaki bir küçük köşkün kapısma asılı olan su tabelâya ilişmiş: “EBE ZEHRAT, Tevfik, bunu görünce hemen kompartımanın penceresinden başı” ni uzatıp bağırmıya başlamış: — Yetiş, Zehranım, yetiş! Bunun üzerine herkes şaşırmış | — Ne yapacaksın Zehra hanımı be adam? ! O'da şu cevabı vermiş: — Ne yapacağım var mı, dokuz Tevfik'e sormuşlar: İ dım doğuruyorum görmüyor musunuz? tin paryaya döndü. Selânik, Manastır, ileri — ki ler — devletlerin emrile vilâ Kosova Makedonya buna 4 yatı sey edi devletleri bir sivil se (o müfettişliği oldu ve Hü. Hilmi Paşa müfettiş umumi tayin Bundan başka o zamanın büyük ajanlıkla bir jandar- | ma tensikat ve kontrol heyeti gönderdi Bunlar bir devletin haysiyetine vu- rulacak en pis darbelerdi. Fakat ne Ba. bıâli, ne Yıldız sarayı milli haysiyet ve şerefle ilgi! di. Sivil ajanlığın ba- sında bir Avusturyalı vardı ki Osmanlı devletinin ntakada ve (dolayısile| bütün temeli üzerinde yıkıcı bir rol oy» | yeyordu. Rus generali Şuştağın idare. sindeki tensikat heyeti de bütün şehir- lerde, kasabalarda, köylerde en edebsiz- ce tezvirleri yapıyorlardı. Bu o yüzden kaç zahitimiz tard, kaç andarımız haps, kaç valimiz, mutasarrıfımız, kay. makamımız, memurumuz azledildi. He. saba gelmez. Vardı ama salataya doğradım! Salt alay, şaka, lâtife için söyle” nen bir sözdür.. MİSAL: Yahu, sende hiç insaf, mer- hamet, kalb ve vicdan denilen şey yok mu? — Vardı ama salataya doğra" ' BAŞKA BİR MİSAL: — Beş liran varsa bana yarın ben sana veririm. ver de — Vardı ama, demin selataya doğradım! £ Makedonya mıntakalara ayrılmıştı. | Şurada Çarrn adamları buradı Fran lar, orağa İngilizler, ötede Avusturş la eride İtal Fakat komitecilik d kılryor, insanla vam ediyordu | boğazlar. | ar Sırplarla Yunan kom ni ve halkı k sr; Ötekiler beri, k gene “r aralık t göster. binezönla tından tuttu. Bu budalalık, rezaleti ve © çirkin büsbütün arttırdı, Komiteler bizim müfrezelerimizle mü sâdeme ederler, içlerinden ölen ya lanan olur. Bizim ölüler için Ximse şey demez. Komiteler için o müfettiş | ygarayı basar: cayayı şahaneyi neye ölö- ünüz? Niçin sızıltıya meydan ver. | niz? Komiteler canlı yakalanır. Mahkeme kimine kırk sene, kimine yüz sene, ki- mine on bin sene çezar verir. ir halta sonra o “me şah!,,dan bir ferman çıkar, hepsi afle. dilir, kollarını sallayarak yeniden iş ba- gına geçerler. Bu af bir değil, beş değil, hergün böyle idi Mahi hametli padi- 18 devretme een le açıktan açığa kon. | ıda idi. Buda yetmezmiş gibi adaleti dağıtmak için — ecnebilerin em» ile — bir de Selânikte mahikemel fev- kalâde kurulu. Debdebeli, şatafatlı, bilmem kaç aza. lı, kaç mllddelumumili, kaç (o reisi bi fevkalâde mahkeme. Mahkeme açıldı mı, her maznun ko- mitecinin peşinde bir ve Birkaç ecnebi devletin tercümanı. Bundan (başkada sivil ajanlığın adamları. Mahkemeden kuş © uçurtmayacaklar ve biribirlerine düşman komitelerin ara- larınidaki kanlı hâdiseler adaletin ke. fesi bozuk terazisinden veya (mandal bozuk inbikinden süzülüp dağıtılacak! O devir Makedonyasmın bu pek ya- | rım yamalak krokisini gördükten sonra bu mahkemei fevkalâdede geçen komik bir bâdiseyi anlatayım (***). Müthiş bir hâdise olmuş (köylerde ülmüş. Bulgar komütele- ri — bütün köylüler & komiteci idiler — iddia ve şikâyet ediyorlardı ki bunu yapan Yunanlı Pavlos Melaşdır. Pavlos asil bir sine mensup bir erkânharp o binbaşısıydr. Sonra komite liderlerinden oldu Melas Yunanistanın Davacıların verdikleri isimler üzeri. ne birçok Rumlar tevkif o olunmuştu. Rumların vekili avukat İshak Tevfik İshak Tevfik o zaman en meşhur bir cezacıydı. Talâkatı pek parlaktı. Fakat yalnız onun ilmi, talâk: etmezdi. İş mahkemel fevkalâdenin son | derece dikkatli davranmasında işi pek ince bir Jiyakatle kesip atmasında | idi, Konsolosların, tercümanların, ajanla- rın önünde geçerek olan bu mahkeme ye âdeta tarihi bir ehemmiyet verilmiş. ti Her komitenin birçok ( Hderleri de kemeyi dnilemeğe pervasızca gel me heyeti bütün cid- ma mişlerdi. Mahir yerleri sırıldı, tılesırıklar tıksırıldı. Bu son müdafaa celsesiydi. Reis cel, ; İshak seyi açtı. Sözü müdalaa Tevfik'e verdi. Biz üç arkadaş konsolos ların arkasında gücü gücüne birer yer | bulabilmiştik. Arkadaşlarımdan (o birisi Kirik şimdi Kars saylavı olan Öme, Tal İğne atılsa yere döğ madığım bir arkadaşile paşa) ot it yıklı. ince if redingotlu olan avuk lini erkardı Komiteciliği, 6 kadar tanlı, ki o zabıtlar bu vesika teşkil ed bir nefef Ara sıra or, ya küçük bir yudum su içiyefi kontrole ge bile dikkat ve © heyecandan not edikçe coşuyor coğe tukça güzel söylüyordu. i sustu, emiyor! Susuyor! R kımıldamadan söylüyor e Dear, Bisen mmata Ses yok! r oldunuz? e (bayır ra” — Rahatsız Başımı kal hatsır değiliz — Öyleyse devam buyurunuz. Bw parmağını siye koyarak sefer sağ elinin şah ının üstüne İşareti veriyor. Ret — Bu ne demek veki! şaşırıyor: bey? Müdafaa“ yni parmak işaretiles — Susss! Herkes hayret içinde. İshak Tevfik heyecandan kaçırdı mr acaba?! o Reis son defa ve biraz hiddetli — Mahkemenin mehabetini yorsunuz! Baş ve ellerile işaret ediy — Asla! Asla! — Fakat ihlâl ediyorsunuz! Bu sefer yüksek sesle cevap veriyor? — Hayır beyefendi etleri, mahkemenin mekabetini ihlâl etmiyo. rum, İeyse?.. Bu hare“ ; ket — Mahkemenin demindenberi koltuğ yan solünuzdak lerinin ye sustunuz ö rinizin manas ne habetini değil a yangelip uyu fendi hazret» bu tatk Gere kadaşınır uyandırdı v — Mahkemeyi on d rum Deği, Celse açıldığı zaman o azanıf nü da zapti (99) Arap hi Tahsin Uz hatiratr vardır & deiyatım ve idnzenin'ne sserden duha güzel anlatan yoktür. N zik: ki regretmiyor. Ğİ vala önle eliniz 05 2 Mhp MA) Gl

Bu sayıdan diğer sayfalar: